Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 1999 PERŞEMBE
14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
Yeni Türkü grubu, değişen kadrosuyla etnik ve yöresel yelpazesini genişletiyor
'Başarıyı içtenlik yakaladı'• 1997'deaynlanüçeski
elemanın yerine gelen
isimlerle yaptığı 11.
albümüne 'Yeni' adını verdi
Yeni Türkü. Albüm 'alışıldığı
üzere' Derya Köroğlu'nun
ünlü şairlerin dizelerine
yazdığı bestelerden oluşuyor.
AHSEN ERDOĞAN
1970'li yıllarda 'geleneksel folk müzi-
ği ezgflerinin çağdaş anlayışla ve modern
teknikkrteyenidendiizenlenmesi'yle ye-
ni bir müzik akımı bütün dünyayı sarmış-
tı. 1979 yılında iki genç müzisyen, Der-
ya Köroglu ve Sdim Atakan bu akımı ge-
leneksel Türk halk mûziği ezgilerine ilk
kez uygulayarak özgün çalışmalar orta-
ya çıkardı. Ünlü şair Yaşar Miraç, Zer-
rin Atakan'ın da katıldığı gruba kendi ede-
biyat dergısinin adını verdi: 'Yeni Tür-
kü:
Aradan tam yirmi yıl geçti. Topluluk
ardında on albüm, onlarca film, dizi fılm,
belgesel ve tiyatro müziği; birçok yurt içi
ve yurtdışı konser, ödül bırakarak geldi
bugünlere. Cstelik, aynlmalara, dağıl-
malara rağmen... Sonçözülmeyi 1997'de
yaşayan grup bugün yepyeni kadroyla,
yepyeni albümle ve yepyeni çehreyle kar-
şıliyor yirminci yaşını. Birkaç gün önce
•Yeni' adlı on birinci albümünü piyasa sü-
ren topluluğun yeni kadrosunda Derya
Köroğlu'nun (gitar ve vokal) yanı sıra Er-
kin Hadimoğlu (klavye). Raci Pişmişoğ-
lu (bass gıtar), Furkan Bilgi (kemençe),
Erdinc Şenol (davul) ve Fatih Ahıskah (ud)
yer alıyor. Albümdeki alan on bir şarkı-
nın dokuzunun bestesi Köroğju'ya ait. Şar-
kılann sözlerinde ise MeteÖzgencfl, Yıl-
dınm Tiirker, Sibel Ergülen, Murathan
Mungan. Turgay Fişekçi ve Funda Ak-
süt'ün imzalan yer alıyor.
Nefesli sazlar ustası Yahya Dai'nin de
önemli katkılannın bulunduğu albümde
mey, tulum, duduk, kanun, perküsyon
gibi geleneksel sazlarla müziğindeki yö-
resel ve etnik tatlann yelpazesini daha da
Grupta Derya Köroğlu, Erkin Hadimoğlu, Raci Pişmişoğiu. Furkan Bilgi, Erdinç Şenol ve Fatih Ahıskah yer alıyor.
genişleten grup, unutulmaya yüz tutmuş
Çerkezceyi 'VVahayra' adlı birdans par-
çasıyla anımsatıyor.
Rumelihisarı Konserleri çerçevesinde
geçen cumartesi bir konser veren toplu-
luk. yeni albümlerinden parçalann yanı
sıra, yirmi yıllık geçmışinin müzikli ta-
rihini sundu. 'Başka Türlü Bir Şey'den
'Çember'e, 'Yeşilmişik'ten 'Yedikule'ye
kadar onlarca şarkı. izleyıcileri hem mü-
ziğin büyülü dünyasına götürdü hem de
geçmişin anılan arasında gezintiye çı-
kardı. Konser öncesinde yirminci yaşını
dev bir pasta keserek kutlayan topluluk.
bir gün önce aramızdan aynlan Can Yü-
cel'i de unutmadı. Yücel'in görüntüleri
konser sırasında dev ekrana yansırken
'KaranfiT şarkısı da ona adandı.
Yeni Türkü'nün yeni yolunu Derya
Köroğlu anlattı bize :
-Yirminci yıhm 'Yeni' adh bir albüm-
le ve yenilenmiş bir toplulukla kutluyor
Yeni Türkü. Topiulukta ve müziğİDde 'ye-
ni' olan nedir?
KÖROĞLU- Yeni birkaç nokta var as-
lında. Bu albümde yerel sazlara çok ge-
niş yer verdik. Örneğin ilk kez akustik da-
vul kullandık, bu da müziğe 'rock' duy-
gusu verdi. Daha önceleri rock motifle-
rini kullanırken daha çekimser davranı-
yorduk. Örneğin 1985'te Can Yücel'in
bir şiirinden bestelediğimiz 'Yaprak Dö-
kümü'nde böyle bir tedirginlik yaşamış-
tık. Şimdi bu konuda çok daha rahatız.
Yeni Türkü, Türk müziği makamlan-
nı ve enstrümanlannı çağdaş müziğe
uyarlayarak ve Akdenizliliği vurgulaya-
rak bugünkü konumuna geldi ama mer-
kezde hep lstanbul vardı. Şimdi, yerel
çerçeveyi biraz daha genişlettik. Karade-
niz'e, Çerkez kültürüne gittik.
-Bugün, çok popüler olan etniğe yasla-
narak müzik yapan pek çok grup ve yo-
rumcu var. Ancak zamanla. ortava çıkan
işler birbirinin benzeri olnıaktan öteye
geçmemeye başladı. Siz bunu nasıl aşnğj-
nıza inanıvorsunuz ?
KÖROĞLU- Bence buradaki Idlit söz-
cük 'içtenlik.'' İçtenliğinizle, çevrenizden,
bastığınız toprakla olan ilişkilerinizden,
gerçeklerden yola çıkarak müzik yapıp,
bunu insanlara sunabilirseniz o zaman sa-
natın gerçek değerlenne ulaşabilirsiniz.
Son zamanlarda,'Yaptiğınızmüziknedir'
diye sorduğunuz zaman pek çok kişi ge-
leneksel müzikten dem vurarak birtakım
tarifler yapıyor. Biz de bir zamanlar ken-
dimizi açıklamak için çok kullandık bu
tarifleri. 1979'da ilk kez yola çıktığımız-
da hangi göle nasıl maya çaldığımızı tam
olarak bilmiyorduk. Ancak kulağımızda
daima, ayağı bu topraklara basan çağdaş
bir müzik vardı. Çıkış noktamız da bu ol-
du. O zamanlar halk müziği gündemdey-
di, ancak biz daha sonralan klasik Türk
müziğine yöneldik, ki bu o güne dek hiç
yapılmamış bir şeydi. Bu arada Akdeniz-
lilik de kendini gösterdi. Şimdi ise yerel
ezgilere daha belirgin bir yöneliş var. Bü-
tün bu yollan kat ederken başanyı yaka-
layabilmişsek bunun nedeni içtenliktir
sanıyonım.
-Grupta yıllar içerisinde pek çok deği-
şiklik oldu. Dağdmalar, yeniden topar-
bnmalar derken Yeni Türkü'yü çıkış nok-
tasından sapüracakohı msuzluklaryaşa-
dınızmı?
KÖROĞLU- Topluluğa yeni katılan-
larla birlikte tabii ki yenilikler de geliyor.
Bugün grubumuzda caz yapan insanlar
var ve onlarla birlikte müziğimize Afro-
Cuban ritimleri de girdi, yani tarzda kıs-
mi bir değişiklik oldu. Önemli olan. ne-
yi hangi ruhla ortala koyduğunuzdur. Za-
ten grup olarak müzik yapmanın inceli-
ği de burada yatıyor. Ben ilk günkü iç-
tenliğimizi kovduğumuzu düşünüyorum.
Aslında çok şanslı bir dönemden geçiyor
grup; yalnızca müzik için yaşayan in-
sanlarla çalışıyoruz şu anda. Öte yan-
dan. daha önceleri balta girmemiş or-
manlar içinde yeni patikalar anyorduk,
şimdi yerleşik bir yapmın üzerine kuru-
yoruz müziğimizi. Ancak bu aynlıklar
ınsanı manevi olarak yoruyor. İki buçuk
yıl önce dağılmalar olduğunda o kadar
çok üzülmüştüm ki. bir köşeye çekilmiş-
tim ve artık müzik yapmamayı bile dü-
şünmüştüm, ama sonuçta müzik galip
geldi. Yirminci yılın onuruna da, kasım
ayı içerisinde topiulukta bugüne kadar yer
almış bütün müzisyenleri bir araya getir-
meyi arzuluyorum. Aynca aynı ay 12 Ey-
lül darbesinden dolayı yasaklanan ilk al-
bümümüz 'Bugday'ınTurküsü'nü de ye-
niden çıkarmayı planlıyorum.
NTKREDi
JUÜR SANAT•
"VAYINCIUK
P R Q G R A M
ELEŞTİRMENLERtN GÖZDESt
Pl KREDI
RTS FESTIVAL
I KREDI
ıNAT
STIVALI
lstanbul Büyükşehir Belediyesi
CRR Senfoni Orkestrası Konseri
Orkestra Şefi: Jonathan Darlington
Solist
SARAH CHANG (Keman)
3 Eylül 1999 Cuma
Saat: 20.30
Cemal Reşit Rey Konser Salonu
Bilet Flyatlan:
8.000 000 TL. 6.000.000 TL
Jose Antonio Yönetiminde
ENDÜLÜS FLAMENKO
DANS TOPLULUĞU
Koreograflar: Manolete ve Marla Pages
13-14 Eylül 1999 Pazartesi, Salı
Saat: 21.00
Cemil Topuzlu (Harbiye) Açıkhava Tiyatrosu
Bllet Flyatlan:
10.000.000 TL, 8.000.000 TL, 6.000.000 TL.
ASSAD BROTHERS
(Grtar İkilisi)
18 Eylül 1999 Cumartesi
Saat: 20.30
Cemal Reşit Rey Konser Salonu
Bilet FJyatlan:
5.000.000 TL, 4.000.000 TL. ''•
E Y L U L
JOCHEN KOVVALSKI
(Altus-Erkek Artosu)
Piyanoda: Shelley Katz
25 Eylül 1999 Cumartesi
Saat: 20.30
Cemal Reşit Rey Konser Salonu
Bilet Ryatlan:
5.000.000 TL, 4.000.000 TL.
Yapı Kredi Sanat Festivali
artık "bütün yıl" sürüyor!
Türkiye'de festival anlayışını değiştiren,
belirli bir zaman aralığıyla kısıtlı kalmayıp
bütün yıla yayılan
Yapı Kredi Sanat Festivali,
1999 yılında da nitelikli ve zengin programıyla
sanatseverleri bir araya getirmeye devam ediyor.
Yapı Kredi Sanat Festivali 1999 a
tüm sanatseverleri bekliyoruz.
YAPI W KREDİ
BHetSabfNokUian:
20 Ağustos 1999 tanhındetı ıtıbaren bıletlerini-
zı aşağıdakı satış noktalanndan alabılırsımz.
• Yapı Kredi Yayınlan Galatasaray Kıtabevı
(0212) 252 67 45
• Taksım Vakkorama
(0212) 252 79 36-37
• Akmerkez Vakkorama
(0212) 282 09 65
• Suadıye Vakkorama
(0216) 360 90 90
• Cemal Reşit Rey Konser Salonu
(0212) 23154 97-98
- Gösten mekânlarındakı gışeler, gösten gün-
letınde saat 17.00'den başlama saatme ka-
dar açık olacaktır.
- Cemıl Topuzlu (Harbıye) Açıkhava Tiyatro-
su ndakı göstende % 20 ındırimlı öğrend bi-
let satışı F ve P Bloklan ıle sınırtıdır.
- Cemal Reşct Rey Salonundakı Sarah Chang
konsermde, öğrencılere son kademe bilet fi-
yatı üzerinden % 20 indirim yaptlır.
- Cemıl Topuzlu (Harbıyeı Açıkhava Tıyatro-
su'nda, hava yağışlı olsa dahi, sahnemn
ûzen kapalı olduğu ıçın, göstenler gerçekleş-
tırilecektır.
• Kurumumuz, ılan edılen bilet satış noktaia-
nndan satın alınmamış bıletlerden sorumlu
değıldır.
• Telefonla rezervasyon yaptırmak için (0212)
249 18 29'u arayabılırsınız
• Rezervasyonunu yaptırdığınız biletlen,48 sa-
at ıçinde.lstıklal Caddesı No: 285 Beyoğlu
adresındekı Yapı Kredi Yayınları Galatasaray
Kıtabevı nden almanız gerekmektedır
• Rezervasyonlarınızda kredi kartı kullanabılır-
sınız.
• Ayrılan bıletienn tümûnün alınması zorunlu-
dur.
• Satılan bilet gen alınmaz.
http://wvw.superonline.com/ykykultur
H.Jod Osment, Sixth Sense'de Bruce VVillisle oynuyor.
Tam Oscarlık
'harika çocuk'
Kültür Servisi- Dahayaşı
on bir ve bilimkurgu
yapıtlan çok seviyor;
Amerikalı eleştirmenlerin
dediği çıkarsa 2000
yılının mart ayında evine
'EntyiErkekOyuncu
Oscan'nı götürebilir ve
bugüne kadar hiç
gerçekleşmemiş bir olayı
başarabilir. Daha önce kız
çocuklara (Shirley
İempie, Tatum O'Neal,
Anna Paquin) Oscar
verildi ama ama hiç bir
erkek çocuk heykelciğe
uzanamamıştı.
Bu çocuk oyuncunun adı
Haley Joel Osment; The
Sixtfa Sense filminin
başrolünde Bruce Willis'le
oynuyor. Doğaüstü güçleri
olan ve onJan gören,
ölülerle konuşan bir
çocuğu carüandınyor.
Willis ise ona yardımcı
ohnaya çalışan çocuk
psikoloğu rolünde. Bir
korku gerilim filmi olan
yapım, ağustos ayı için
rekor sayılabilecek bir
gişe hasılatı yakalayıp şu
ana kadar ABD'de
prodüktöiüne 27 milyon
kazandırmış durumda.
Daily News fılmin
başansıru haber yaparken
bu hasılatın altında
Willis'ten çok, kûçûk
Haley Joel'ın imzasının
olduğunu iddia ediyor.
New York Post, onun
performansını tûm
zamanlann en iyi çocuk-
oyuncusu' diye
nitelendirirken ünlü
sinema dergisi Vwiety
'benzersiz' başlığını
kullanıyor. Eleştirmenler
ise daha da ileri gidip
Osment'e yalnız kuru bir
adaylık verilerek
kesilemeyeceğini,
hakkının Oscar olduğunu
söylüyorlar. Newsday"in
yorumu ilginç; gazete
yazarlan ufaklığa
heykelciği vermemenin
büyük haksızhk
sayılacağını iddia ediyor.
Tabii herkes aynı fikirde
değil; Hollywood'da
yıllannı geçirmiş birçok
isim dururken, bir
çocuğun sırtından
yanşmayı ilginç hale
getirmek istendiğini
söyleyenlerin sayısı da
hayli fazla. Aynca
Amerikan Film
Akademiside 1993'te
Piyano'nun minik yıldızı
Anna Paquin'e giden 'En
İyi Yardımcı Oyuncu
Oscan'ndan sonra doğan
polemiği hâlâ unutabilmiş
değil.... Öğretmen
annesiyle menajerliğini
üstlenen babası Osment'in
diğer çocuk oyunculannın
yaşadığı krize düşmemesi
için ellerinden geleni
yapmaya kararlı
olduklannı belirtiyor.
Örneğin basında pek fazla
gözükmesini
istemiyorlarmış; ama film
çalışması olunca akan
sular duruyormuş.
Bugüne dek VVhoopi
GoJdberg'le Bogus'da.
Candice Bergen'le
Murphy Brown'da rol alan
Osment için
Bruce VVillis 'dogustan
oyuncu' diyor. Filmin
yönetmeni Night
Stayamalan ise bu yaşta bu
derece profesyonel
davranması karşısında
büyük şaşkınlık yaşadığını
anlatıyor. Osment, birçok
korku sahnesi öncesi
şıddetle duvarlara vurarak
suratının alacağı hali
saatlerce çalıştıktan sonra
kameranm önüne
geçiyormuş...
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİRKİYE
Gerçek Acı...
Can Yücel'i yitirdik. Ölüme çare yok, ama üzülme-
mek elde mi? O "şarabi isyankâr"ın ölümü, edebi-
yat dünyamız için ciddi bir deprem felaketiydi.
Büyük bir edebiyatçıydı; şairtiğıyle çevirileriyle. Ki-
şiliğiyle de, zekâsı ve bilgisiyle de çok renk katmıştı
küttür dünyamıza.
Ödün vermez bir solcuydu; bilinçli bir yaşam biçi-
mini yeğlemişti: Çok farklı boyutlarda, çok farklı yer-
lerde olmak varken, böylesine bir olanak varken -pa-
ra, pul, ün, iktidar- şiiri seçti.
Şiiri ve yalın bir hayatı seçmişti.
Günümüzde kolay kolay rasüanmayan bir tavıralıştı
onunkisi. Öyle olsun diye değil, hiç özenti ya da kîır-
maca değil, yüreğinin ve aklının sesiydi bu.
Gerçek bir şaire yakışan bir "tavır alış"t\ özcesi.
Kendine özgü bir yaşama biçimi çattı, öyle yaşa-
dı; kendine özgü bir şiir kurdu, öyle yazdı.
Kahramandı ve biricikti. Bir Can Yücel daha gele-
meyeceği gibi, Can Yücel'i de bütünüyle -şiiri ve ya-
şama biçimiyle- unutmak olanaksız...
Yüreğimize bir acı saplandı...
•••
Edebiyatın yaşadığı deprem felaketini, toplum, ül-
ke de yaşadı. Ve çok ciddi kayıplar vererek.
Istanbul'da, 17 Ağustos'un ilk saatlerinde, saba-
ha doğru, insanlar kendilerini korku ve dehşetle ev-
lerinden caddelere, sokaklara, açık alanlara attılar.
Yüzlerde korku ve kaygının yanı sıra büyük bir şaş-
kınlık da vardı. Tekrar içeri girmek olanaksızdı; ne
yapacağını bilememenin şaşkınlığı ile dışanda kalma-
nın kararlılığı birlikte okunuyordu.
Elektriklerin kesilmesiyle kenfn karanlığa bürün-
mesi. insanlar üzerinde belki de açığa vuramadıkla-
n ciddi bir moral bozukluğuna, kofkuya yol açtı.
İlk anlar, şaşkınlığın ve habersizliğin getirdiği tuhaf
bir "boşvermişlik" vardı.
Kimileri, o telaş ve korkuyla evden dışan çıkarken,
sogukkanlılıklannı koruyabilenler, üstlerine başlanna
bir şeyler giyebilmişlerdi.
Kimileri de küçük radyolardan, vvalkman'lerden ilk
haberleri almanın dikkatine bürünmüşlerdi.
Haberler peşi sıra geliyor, saatler ilerledikçe haber-
ler felaket anlamına bürünüyordu.
Radyo kanallannın birinde -sabah sekiz civanydı-
, Avcılar'da bir binanın çöküntüsu altından çıkmış bi-
ri, donuk, ama "isyankâr" bir ses tonuyla konuşuyor-
du:
Binanın üst katlannda olduğu için kurtulmuştu, et-
raftan yetişen komşular elleriyle beton parçalannı
kazıp insanlan çıkarmışlardı. Ancak daha üç kat var-
dı ve göçük altında insanlann sesleri geliyordu.
Dört saat geçmişti, ne gelen vardı ne giden; elleri
kolları bağlı, iğneyle kuyu kazar gibi kazıyorlardı, alt
kattaki insanlan kurtarmak için...
Sonra öğrendik ki, bu tür durumlar felaket bölge-
sinin birçok yerinde görülüyordu.
Doğal bir felaket, bir deprem, ihmallerie, kaçakya-
pılaşmalarla daha da vahim boyutlara ulaşıyordu.
(Bu satırlann yazıldığı salı öğleden sonra, dehşe-
tengiz haberler durmuyordu...)
Kurtarma seferberliği de başlamıştı; ama, ne acı-
dır ki, bu kurtarma girişiminin yetersizliğine -dona-
nım yetersizliğine- de, toplumca, ülkece tanık olduk.
Hepimizin içi kan ağlıyor; zaten böylesine bir sah-
ne karşısında başka ne olabilir ki?
Ama gerçek acıyı yaşayanlar da, hiç kuşkusuz ki,
başta yakınlannı kaybedenler olmak üzere, bedenen
ve maddeten onarılmaz hasar görenler.
Yani, felaketin "masum" özneleri.
IstanbulMa
konserler iptal
Kültür Servisi- Yurdun
kuzeybatısında yaşanan
deprem felaketi, bütün
Türkıye'yi yasa boğdu.
Depremde uğranılan can
kayıplan nedeniyle tstan-
bul'da Harbiye Açıkhava
Tiyatrosu ve Rumelihisa-
n'nda düzenlenen kon-
serlere birkaç gün ara ve-
rildi.
Most Production tara-
findan düzenlenen Açık-
hava Konserleri kapsa-
mında ilk olarak Yaşar'ın
17 Ağustos'taki konseri
7 Eylül'e ertelendi. Fı-
mur Selçuk'un dün vere-
ceği konser ile Uğur Yü-
cel'in bugünkü gösterisi
ise iptal edildi. Most Pro-
duction'dan alınan bilgi-
ye göre, her iki sanatçının
programlannın ileriki bir
tarihte, büyük olasılıkla
da farklı mekânlarda ger-
çekleştirilmesi planlanı-
yor.
Açıkhava Konserleri'ne
yann Mazhar-Fuat-Oz-
kan üçlüsünün konseriy-
le devam edilecek.
Öte yandan Most Pro-
duction Yönetim Kuru-
lu, son gelişmeler üzeri-
ne Açıkhava Konserle-
ri *nin bundan sonraki bö-
lümünden elde edilecek
gelirin büyük bir bölü-
münü depremzedelere ba-
ğışlama karan aldı. Bu
konuda ilk olarak Fahir
Atakoğlu'yla temasa ge-
çen yetkililer, Atakoğ-
lu'nun karara çok olum-
lu yaklaşhğmı bildirdiler.
Diğer sanatçılarla da gö-
rüşmeler sürüyor.
lstanbul Production'ın
düzenlediği Rumeli Hi-
san Konserleri kapsamın-
da da 17 Ağustos tarihli
Erkan Oğur-tsmail De-
mircioğlu konseri iptal
edildi.
Dün öğleden sonra, haf-
ta sonuna kadar olan kon-
serlerin akıbetini görüş-
mek üzere bir araya gelen
şirket yetkilileri büyük
olasıhkJa cumartesiye ka-
dar olan konserlerin iptal
edileceğini bildirdiler.
Konser programında dün
Kubat'ın. bugün Rafet El
Roman'ın, yann da Mus-
tafa Sandal'ın konserleri
yer alıyordu.
Dün Parkorman'da ger-
çekleşmesi gereken
Iricky konseri ise deprem
nedeniyle henüz belli ol-
mayan bir tarihe ertelen-
di. Konser tarihi önümüz-
deki günlerde yetkililer
tarafından açıklanacak. »
Meg Ryan, Richard Loncraine'm
fflminde pol alacak
• Kültür Servisi - Ünlü ABD'li oyuncu Meg Ryan,
'This Man This Woman' adlı bir filmde oynamaya
hazırlanıyor. Senaryosunu 'Eyes Wide Shuf
filminin senaristi Frederick Raphael'in yazdığı
filmin çekimlerine ocak ayı içerisinde başlanacak.
Senaryosu, Esquire dergisinde çıkan bir yazı
dizisinden esinlenerek yazılan film, atlattığı iki acıh
olaydan sonra aşklannı yeniden keşfeden bir çiftin
öyküsünü anlatıyor. Yönetmeniiğini, 'III. Richard'
filminden de hatırlayacağmız Richard Loncraine'in
yapacağı filmin dağıtımı ise Sony'ye bağlı bir
kunıluş olan Screen Gems Pictures tarafindan .
yapılacak. Uzun zamandır nitelikli bir senaryo
arayışı içerisinde olan Meg Ryan, bir süreden beri
bu film üzerinde düşünüyordu. Ryan, son olarak
'Mesajınız Var' adlı filmle sinemaseverlerin
karşısına çıkmıştı.