Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 HAZİRAN 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
İ L J v U l l UIVJJ. / ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13
Diinya
Bankası'ndan
yenikaynak
• ANKARA (AA) -
Dünya Bankası.
Türkiye'ye 155 milyon
dolar (64.7 trilyon lira)
uygun koşullu kredi
vermeyi kabul etti. Dûnya
Bankası Yönetim Kurulu
dûnkü toplantısında,
Türkiye'nin Endüstriyel
Gelişme Projesi'nde
kullanılmak üzere 155
milyon dolar kredi
verilmesini kararlaştırdı.
Uygun koşullu olarak
verilecek kredinin,
Türkiye'nin dış
finansman arayışında
olduğu bir dönemde önem
taşıdığı belirtiliyor. 155
milyon dolarhk kredinin,
temmuz ayının sonunda
kullanılabilir hale
gelecegi kaydediliyor.
Türkmen
• AŞKABAT (AA) -
Türkrnenistan
Cumhurbaşkanı
Saparmurat Türkmenbaşı,
Hazar geçişli doğalgaz
boru hattı projesinin
inşasına 2000 yılında
başlanacağını ve 2002
yılında da tamamlanarak
Türkiye'ye
ulaştınlacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı
Türkmenbaşı, önceki gün
Türkiye'nin Aşkabat
Büyüİcelçisi Oktay
Özüye'nin de katıldığı
bakanlar kurulu
toplantısında yaptıgı
konuşmada, Türkiye ile
Türkmenistan arasında
2010 yılına kadar
yapılacak ticari ilişkilerin
kesınleştınlmesi
gerektiğini kaydetti.
Karadeniz
Bankası açılıyor
• ANKARA (ANKA) -
Karadeniz Ekonomik
İşbirliği (KJEİ)
çerçevesinde 11 KEİ
ülkesinin katılımıyla
kurulan ve 1 Haziran'da
faaliyete başlayan
Karadeniz Ticaret ve
Kalkınma Bankası'nın
açılış seremonisi 21
Haziran'da Selanik'te
yapılacak. Karadeniz
Bölgesi'nde ticareti
finanse edecek ve
uluslararası kaynaklann
bölgeye aktanlmasında
köprü rolü oynayacak
bankanm merkezinin
Selanik'te olduğu ve
başkanhğını halen
Türkiye'nin yaptığı
hatırlatıldı. Türkiye'nin
yüzde 16.5'likpayıyla
bankanın en büyük
sermayedarlanndan biri
olduğu ifade edildi.
Güney Kıbrıs'ın
AB üyeliği
• Ekonomi Senisi -
Güney Kıbns Rum
Yönetimi'nin Avrupa
Birliği'ne (AB) üye
olması için AB'nin
yaklaşık olarak bir milyar
lira harcayacağı belirtildi.
AB'li yetkililer, Güney
Kıbns Yönetimi'nin
gelecek dört yıl içinde
AB'ye uyumlu yasalar
düzenlemesinin ve
altyapısını
değiştirmesinin AB'ye
toplam 978 milyon
dolara mal olacağını
açıkladılar.
Avmıpa'da su
protokolü
• LONDRA(AA)-35
Avrupa ülkesi, suyun yol
açtığı hastalıklarla
mücadele ve Avrupa'da
içme suyu kalitesinin
yükseltilmesine ilişkin
uluslararası bir anlaşmayı
imzaladı. Dünya Sağlık
Örgütü'nün (WH0)
girişimiyle ele alınan
anlaşma, yeterli antmanın
garantilenmesi, güvenli
içme suyunun
sağlanması, su
kaynaklannın korunması
ve su standartlannın
geliştirilmesini
öneörüyor.
Bektronik '99
Fuarı açılıyor
• Ekonomi Sevisi -
TÜYAP ve Türk
Elektronik Sanayicileri
Derneği (TESİD)
tarafından düzenlenen
Elektronik Istanbul '99
Fuan yann açılıyor.
Fuarda 2000'li yıllann en
önemli sektörü haline
gelecek elektronik
sanayiindeki son
gelişmeler sunulacak.
Vergi lobisi, TBMM'de yasayı değiştirebilecek çoğunluğa ulaşmak üzere
Hükümete iş dünyası kıskacıANKARA(CumhurivetBürosu)-lşdün-
yası, ekonomik bunalımı gerekçe göstere-
rek. Vergi Yasası konusunda TBMM ve
hükümet üzerinde baskı uyguluyor. Yasa-
nın değıştirilmesi için DYP'nin de deste-
ğiyle TBMM'de gerekli çoğunluk bulu-
nurken, koalisyon ortaklan işadamlannın
geniş bir yelpazeye yayılan isteklerinden
hangilerinin karşılanacağını tartışıyor.
TÜStAD heyeti, Sanayici ve Işadamla-
n Derneği Zirvesi kapsamında Başbakan
Bülent Ecevit. Başbakan Yardımcısı ve
Devlet Bakanı Devlet Bahceli. Maliye Ba-
kanı SümerOnu, ANAP Genel Başkanı Me-
sut Ydmaz, Gelirler Genel Müdürü Akif
Hamzaçebi ve bazı bakanlara ziyaretlerde
bulundu.
TÜStAD Başkanı Erkut YücaoğJu. dün
ziyaret ettikleri Mesut Yılmaz, Maliye Ba-
kanı ve genel müdürden de Vergi Yasa-
sı'nın aksayan yönlerinin düzeltilmesini
istediklerini belirtti. Yücaoğlu, bu istekle-
ri şöyle sıraladı:
- Türkiye'de bir daralma ve resesyon
• TÜSÎAD'nin Ankara'da hükümet çevrelerine
yaptığı ziyaret kapsamında vergi, bu yıl
f I daha az alınmasına karşın ekonomideki
TliStAD tıkanıklığın sorumlusu olarak gösterildi.
(durgunluk) olduğu için satışlar 6 ay vade-
li yapılıyor. Ama siz satışı yaparken fatu-
rayı kesiyorsunuz. Bir ay sonra KDV ödü-
yor, 3 ay sonra geçici vergi tahakkuku ya-
pıyor. onu da ödüyorsunuz. Daha ortada pa-
ra yok. tahsilat yok. Piyasanın çalışma ko-
şullan ile verginin tahakkuk ve toplama
programımn birbirine yaklaştınlması la-
zım. Yoksa şirketlerimizin hepsinin finan-
sal dengeleri bozuluyor. Bu vergilerin öden-
mesi için bankalardan krediler alınıyor.
- Yüzde 25 'lik geçici vergi oranı yüksek.
Kurumlar Vergisi oranı yüzde 30 ise geçi-
ci verginin onun yansı olması lazım.
- Gelirin tanımı gözden geçirilmeli.
- Enflasyon muhasebesi şirketlerinbün-
yesine daha yaygın bir şekilde uygulan-
malı. Bu düzenleme hem Türk sermayesi-
nın hem de yabancı sermayenin daha cid-
di olarak projelere girmesini sağlayacak.
Yücaoğlu, bu istekler karşısında Mali-
ye Bakanı Oral'ın çok gerçekçi olduğunu,
ancak nasıl bir uygulama yapacaklannı bil-
mediğini söyledi.
Mesut Yılmaz'ın yanı sıra DYP Genel
Başkanı Tansu ÇiDer'in de Vergi Yasası'yla
ilgili eleştirilerini sürdürmesi, değişiklik
için TBMM'de çoğunluğa ulaşılacağını
gösterdı. DSP yöneticileri de "özüne do-
kunulmamak" kaydıyla "konjonktürden
kaynaktanan sorunlann giderilmesi jçm-"
yasanın değıştirileceğini belirtmişlerdi.
TOBB'nin hazırladığı, Vergi Yasası'nda-
ki değişiklikJeri içeren taslakta da TÜSl-
AD'nin isteklerinin yanı sıra eskisi gibi
alış bedeliyle değerleme sistemine dönül-
mesi, faiz gelirlerindeki vergilendirmenin
kaldınlarak stopajla yetiniLrnesinden her
sektöre vergi indirimini içeriyor.
Ankara Ticaret Odası (ATO) da mali mi-
ladın kaldınlarak vergi affi getirilmesine iliş-
kin bir taslak hazırladı.
Aralannda DSP Istanbul milletvekilleri
Masum Türker ile Erdoğan Toprak'ın da
bulunduğu işadamlanndan oluşan komis-
yonun hazırladığı raporda, vergi değişik-
İiklerine yer verildi. Bu kapsamda, mali
miladın kaldınlarak, yeni sistemin temeli-
ni oluşturan "Nereden bukhın" sorusunun
sorulmaması sağlanmaya çalışılacak. tş
dünyasına. siyasilerin yanı sıra Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel de destek veriyor.
Demirel'ın "Kara para aklıyorsunuz diye
Türk ekonomisini çıkmaza sokmanın ma-
nası yoknır" sözleri dikkat çekti.
Maliye Bakanlığı yetkilileri ise mali mi-
latla yurtdışına kaçan para olmadığını, tam
tersine, sıcak paranın kaçışıyla bankalann
girdiği sıkıntıyı 30 Eylül'de yatan 4.8 mil-
yar dolarla aştığına dikkat çektiler.
JMFy
den destek'son'bahamkakh,
ANK\RA(CımhurryetBürosu)-Anka-
ra'da temaslannı sürdüren Uluslararası Pa-
ra Fonu (IMF) heyeti, Türkiye hakkmda 3
rapor hazırlıyor. IMF heyeti, Istanbul'da
özel sektörtemsilcileriyle yaptığı görüşme-
lerde sosyal güvenlik, tanmsal destekleme
ile özelleştirme ve uluslararası tahkim ko-
nusunda gördüğü destekten memnun kaldı.
IMF, Türk-tş'e yaptığı ziyarette ise yapısal
değişikliklerle ilgili sorulannda, "öncepa-
rayıver* yanıtıyla karşılaştı.
Türk-tş Genel Başkanı Baynun Meral,
IMF heyetiyle görüşmesinin ardından yap-
tığı açıklamada, fonun Brezilya'ya, Güney
Kore'ye, Meksika'ya yaptığı mali yardım-
lan anımsatarak "Arnk lafa değü, işe baka-
cağtz.BuıüamvardnnyapacağıyDk.'Verpa-
rayı, ondan sonra konuş" dedi.
Meral, IMF heyetiyle görüşmesinden son-
ra basına yaptığı açıklamada heyetin sosyal
güvenlik ve emeklilik yaşı ile ilgili konula-
n sorduklannı söyledi. Meral. "Versin Tür-
kiye'ye de §5 milyar dolar. onun dediği yaşı
kabul edrvorum. Ver parayıçai düdüğü. IMF
şart kuşuyorsa biz de bunıı şart koşuyoruz"
dedi.
Meral. bu koşullar gerçekleşirse zaten
sorunlann çözülmüş olacağını belirtirken
IMF'nin kaynak getirmesi durumunda yaş
konusunun görüşülebiiecegini söyledi.
Jürkiye'den 28 Haziran'da aynlacak olan
IMF heyetinin sonbaharda yapacağı ikinci
tur görüşmelerinden önce "mali destek*"
Temaslannı dün de sürdüren IMF heyeti Türkiye'den 28 Haziran'da aynlacak.
bekfcnmiyor. Ekonomi bürokrasisi, IMF'nin,
ilk tur görüşmeleri sonucunda. "yapısal re-
formlann gerçeklestirilmesi durumunda
Türkiye ekonomisiıün darboğazı adatacağt-
na" ilişkin "san ışık yakmasınT beküyor.
Bu iletinin, dış kaynak bulabilmek için fon-
dan **yeşüısık" bekleyen Türk hükümetinin
"gönlunü almaya yönelik ohcağr" belirtil-
di.
Öte yandan heyetin 3 ayrı rapor haarla-
yacağı bildirildi. IMF, özel sektörle yaptı-
ğı görüşmeleri rapor haline getirirken işçi
sendikalan ve hükümet yetkilileriyle yap-
tığı görüşme sonuçlannı da ayn olarak de-
ğerlendirecek.
Enflasyon sorununun özel sektörîe birlik-
te çözülmesini isteyen IMF'nin raporunda,
özel sektör temsilcilerinin hükümetten bek-
lentilerine de yer verilecek. Bu beklentiler
IMF'nin öngördüğü sosyal güvenlik, ban-
kacılık. tanmsal destekleme, özelleştirme,
tahkim ve vergiden oluşuyor.
Çatalan Barajı 'nın Yap-lşlet-Devret modeliyle devrine başlandı
Maliyeti devlete, kân özel sektöre
Ekonomi Servisi - Yüzde
97'si tamamlandığı halde Yap-
lşlet-Devret (YİD) modeliyle
Erg Inşaat'a verilen Çatalan
Barajf nda devir işlemlerine
başlandı. Firma yönetiminin
devir için Çatalan Barajf na
gittiği öğrenilirken, taksitle 250
milyon dolara Erg Inşaat'a ve-
rilen barajın günlük gelirinin
150 milyan geçriği belirtiliyor.
2.5 yıl içinde kendini amor-
ti edebilen ve 25 işçi, 5 teknik
elemandan oluşan küçük bir
kadro ile enerji üreten hidro-
elektrik santralın bitmek üze-
re iken, hangi mantıkla özel
sektöre de\Tedildiğini anlaya-
madıklannı dile getiren Adana
Tes-lş 1 No'lu Şube Başkanı
Mustafa Şahin,"Yaünm yapa-
mıyoruz, Türkiye karanlıkta
kalacakdiyeözeflestirmeter ka-
bulettirümeye çalışüıy or. Bu sv-
rada ise devlet kendi parası ile
yaptığı bir barajı tam geür ge-
tirmeye başladığı sırada özel
• Adana Tes-lş 1 No'lu Şube
Başkanı Mustafa Şahin,
"Devlet kendi parası ile yaptığı
bir barajı tam gelir getirmeye
başladığı sırada özel sektöre
devrediyor" diye konuştu.
sektöredevrediyor. Sen-
dika olarak böyie bir şeye razı
olmanıız mümkün değil. Bu
amaçla her türlü eylemi ortaya
koymaya hannz" diye konuş-
tu.
10.5 yıl gecikmeli bitti
Seyhan Barajı üzennde ku-
rulan ve projesinde 5 yıl için-
de tamamlanması öngörülen
Çatalan Barajf nı 10.5 yıl ge-
cikme ile bitiren müteahhit fir-
ma Erg tnşaat, devletin parası
ile yapılan barajın kânnı top-
lamaya hazırlanıyor.
Yaklaşık 2 yıl önce resmi
olarak yüzde 97'si bittiği tes-
pit edildiği halde YtD mode-
liyle ihaleye çıkanlan ve 250
milyon dolara müteahhit fir-
ma Erg Inşaat'a verilen Çata-
lan'da devir işlemlerine geçil-
diği öğrenildi.
Konuyla ilgili görüştüğümüz
Tes-lş 1 No'lu Şube Başkanı
Mustafa Şahin, şirket yöneti-
cilerinin baraja giderek devir
çalışmalanna başladıklannı
kaydederek "Yeni hükümetin
enerji konusundaki tavn orta-
da. NeoJursa obun tüm kaynak-
lanmızı elden çıkarmaya çab-
şıyorlar. BLder Çatalan'ı çeşit-
U mazeretlerie 105 yıl sonra bi-
tirerek devleti maddi zarara
uğratan bu şirketin cezalandı-
rümasını bekierken ödüllendi-
rildiğini görüyoruz" diye ko-
nuştu.
n^yılnetkâr
20 yıllığına Erg Inşaat'a ve-
rilen Çatalan Barajf nın 2.5 yıl-
da kendini amorti edeceğini ve
kalan 17.5 yılda şirketin kân
toplayacağını belirten Şahin,
konuyu yargıya taşıdıklannı
anımsatarak şöyle konuştu:
"Sendika olarak Ankara'da
dava açtık. Ancak henüz ora-
dan bir sonuç çıkmadı. Devrin
usulsüz olduğu ortada. Adana
TEAŞ ve DSI'de çahşanlar da
bizimle aynı görüşte. Bugün
için vapabileceğimiz, deviriere
karşı çahşanlarla direnmek. Biz
bu direnişi kamu için, devlet
için yapıyoruz. Voksa sendika
özel sektörde de örgütlenebilir.
Ancak böylesine bir tesisin hiç-
bir haklı gerekçesi olmadan
devrini kabul etmek mümkün
değfl.''
Prof. Oğuz Oyan
'îkinci
vergi affı
isteniyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-tş Araştırma Müdürü Prof. Dr.
Oğuz Oyan, Vergi Yasasf ndaki deği-
şiklik ıstemlennin 'Nergi vennemek"
anlamma geldığini belirtirken "Ser-
maye bindiği dah kesjyor" dedi.
Oyan, peşin verginin yeni yasadan
önceki uygulamasının daha adaletsiz ol-
duğunu, başlangıçta kârlı görünüp yıl
sonunda zarar edenlerin de mahsup
olanağı bulunduğunu anlattı.
Yapılmaya çalışılan peşın verginin 6
aya çekilmesınin bu vergiden vazgeç-
mek anlamına geleceğini kaydeden
Oyan. "6 ayda olduğu zaman yalnoca
1 taksidi bu yıl içinde akcaksınız. tkin-
d öbür yıla kalacak. Vergi gelirlerini
çok büyük öiçüde sekteye uğraor. Enf-
lasyonist birtoplumda ka>nakta kesin-
tiyle ödevenleıie (memur. işçi) beyan-
name verenler arasındaki farkı büyü-
tür. Buna asla izin v^rilmemeli" uyan-
sını yaptı.
Sermayenin mevzileri
Oyan, 4369 sayılı yasanın sermaye-
nin çıkarlanna dokunsa zaten
TBMM'den geçemeyeceğini, serma-
yenin o dönemde kazandığı "mevzfle-
ri" şimdi yok saydığmı belirtirken
"Hem gelir, hem kurumlar vergileri in-
dirfldi. Eskiden birçok farkh gelir türü
toplanırken şimdi her bir gelir katego-
risi kendi şartlannda \ergiye tabi otu-
yorlar. Hatta aik reisi beyanı yerine ber
aile ferdi ayn bir mükclkf oldu. O za-
man sermaye, ailenin gelir katemlerini
bölerek yükünü azalrü" diye konuştu.
Oyan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu,
'Ben ciddi bir vergi denetimine tabi
olmayayım' isteğktir. Sermaye bindiği
dah kesi\T>r. Çünkü asunda bu ülkede
eğer kamu finansmanuu vergilerle kar-
şıİamaz isek, sermaye bu kamu finans-
manına katümak konusunda bu kadar
uzak durursa. sonuçta kamu maliyesi-
nin ve giderek ekonominin krizine yol
açıhyor. Sermaye kendisineyönelik bir-
takun kamusal yaünmlan dahi abunaz
duruma getiyor, aityapı yaünmlan du-
ruyor. Mali miladı istemesinin nedeni,
o da bir afh çünkü. Her af yeni bir affi
doğuruyor."
Oyan. Emlak Vergisi'nde ise 10 mil-
yarlık evin değerinin 15 milyar liraya
çıkmış olsa bile vergi oranınm binde 1 'e
indirilmesi nedeniyle ödenecek vergi
farkının yalnızca yılda 5 milyon lira
olduğunu, bunun da kopanlan görültü-
ye değmeyeceğini anlattı.
KİGEM, siyasilerin yeterli bilgisi olmadanbu girişimden yana olmalannın sakıncalı olduğunu kaydetti
'Yargıda uluslararası tahldme yer yok9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ka-
mu tşletmeciliğini Geliştirme Merkezi
Vakfı (KtGEM), tahkimin yalnız devlet-
lerin devletlerle ve özel şirketlerin başka
şirketlerle anlaşmazlıklannın çözümün-
de başvurulabilecek bir yol olduğunu be-
lirterek "Türk hukuk sistemine göre dev-
letin, yerel yönetimkrin ve kamu kuruluş-
lannm yeıii ya da yabancı şirketlerle iliş-
kilerinde anlaşmazuklaruı çözümü idari
yargıya tabktir. Tahkim ise idari yarguun
kabul ettiği bir çözüm değfldir" dedi.
KlGEM Yönetim Kurulu, tahkimin ka-
bul edilmesınin, yüz yılı aşkın süredir yer-
leştirilmeye çalışılan hukuk geleneğinin taş-
lannı yerinden oynatma anlamına gele-
ceğini belirterek "Sonuç. Türk yargı sis-
teminin bütünüyie saf dışı edilmesine ve ül-
ke bağunsızhğuun ortadan kakürılmasına
kadar varabüir'' uyansında bulundu.
Uluslararası tahkim dayatmalannın ge-
risinde gelişmiş ülkelerin dünyaya kabul
ettirmeye çalıştıklan girişimin yattığını
savunan KlGEM. "OECD bünyesinde,
Çok Taraflı Yatınm Anlaşması (M4I) ça-
lişmasıyla başlayıp Fransa gibi bir ülkenin
bile itirazettnesi üzerine o zeminden Dün-
ya Ticaret Örgütü çerçevesine ka> dınlan
bu girişim başanya ulaşırsa. ulusal devkt-
lerin kendi halklarmı koruma konusunda
sahip olduklan tüm yetkiler uygulanabi-
lir olmaktan çıkacaktır" görüşünü kay-
detti.
Uluslararası tahkim dayatmalanna bo-
yun eğmenin gelecek kuşaklar açısından
çok ağır bir sorumluluğu yüklenmek an-
lamına geleceğine işaret eden KlGEM
Yönetim Kurulu, "Başta, 'devletin varlı-
ğı ve bagımsızlığını, ulusım kayıtsız ve şart-
sız egemenliğmi korumaya' antiçmişolan
Sayın Cumhurbaşkanı oimak üzere, Tür-
Idye'deki siyasal kadrolann uluslararası
tahkimintaşıdığı tehliketer konusundaye-
terli bilgiye sahip olmadan böy le bir giri-
MHP uluslararası tahkim için komisyon kurdu
Bakan Öksüz: Sıcak bakıyoruz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Utaş-
tırma Bakanı Enis Öksüz. MHP'nin ulus-
lararası tahkim konusunda komisyon kur-
duğunu belirterek "Konuya daha önce so-
ğuk bakıyorduk, şimdisıcak bakıyoruz. B0-
gjnoksanhğmdankayııaklananbirgecikme
süresi \-ardi. Bu da kısalabiliyor'' dedi.
Öksüz, TÜSlAD Yönetim Kurulu üye-
lerini kabulünde, uluslararası tahkime de-
ğindi. Hükümette hiç kimsenin tahkime
karşı olmadığını belirten Öksüz, "Bu, ya-
km bir tarihte bükümetin gündemine ge-
tecektir" dedi.
Kurduklan komisyonda uluslararası tah-
kim yasa tasansı üzerinde çahştıklannı
kaydeden Öksüz, "Bunu zaruri görüyo-
ruz. Bundan ne gibi zarariar görebiteceği-
mizi, uluslararası mahkemelerin oize çok
iyi bakmadığun peşinen kabul ederek bü-
tün bunlara karşın neler vapabileceksek
buBu yapmanuz lazım" diye konuştu. An-
laşmazlıİclan kimin çözeceğinin belli olma-
dığına işaret eden Öksüz, "Bunu, biz ha-
arlayıp iyi anlabp öne geçmemiz lazun<
Başbakan vediğer bakanlardan bu konuy-
la ilgili sıcak mesajlar aldım" dedi.
şimden yana gözükmelerini son derece sa-
kıncalı bulmaktayız" uyansında bulundu.
îzmir'de protesto
Uluslararası Tahkim tzmir'de de pro-
testo edildi. Izmir Ulusal Güçler Birli-
ği'nin dün düzenlediği toplantıda, "Ulus-
lararası tahkimi kabul etmezseniz para
yok" şeklindeki söylemlerinin de, kapitü-
lasyonlar dönemindeki yabancı elçilerin üs-
lubunu anımsattığı vurgulandı. Birlik tem-
silcileri, milliyetçi söylemlerle iktidara ge-
len koalisyon partilerinin hükümet prog-
ramma MAI destekçisi düzenlemeler ya-
pıhnası yönünde maddeler eklediklerini
de kaydettiler.
İşçi Partisi Konak tlçe örgütü tarafın-
dan yapılan açıklamada, ABD'nin "küre-
seUeşme" adı altında yirmi yıldan beri ulus
devletleri, ulusal ekonomileri yıkma po-
litikası sürdürdüğjüne dikkat çekildi.
ÖDP Izmir ll Örgütü tarafından yapı-
lan açıklamada da, MAI'nin sıcak para-
nın spekülatif alanlarda yabancı sermaye-
ye olan ihtiyacını karşılama adı altında
gelişmekte olan ülkelerin kaynaklannın
transfer edilmesinin aracı olduğu belirtil-
di.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Mazlumun Kuptarılışıd)
Mazlum Kosovalı Arnavutlann, insan haklannın bek-
çisi zengin Kuzeyliler, ABD ve AB tarafından kurtanlı-
şı öyküsünü, 'devamı yann' dizisi olarak başta CNN,
Avrupa ortak kanalı EURO olmak üzere bütün dünya
televizyonlanndan izliyoruz.
Yeni dünya sömürü düzeninin Türkiye'deki medya
temsilcilerinin NATO'nun savaş ilanını, "tarihin akışının
mazlum halklann kurtanlmasından yana değişimi ola-
rak" ilan edişlerini anımsayacaksınız. ABD'nin, AB'nin
dünya düzeninin jandarmalığını yaparken halklann ezil-
mesine bundan böyle izin verrneyeceklerinin fetvası-
nı yeriyorlardı.
Üçüncü ayına varmakta olan bir süreçte, kurtanlma-
lan uğruna savaşılan Kosovalı Arnavutlann, önce uzun
bir zaman dilimi içinde, oralarda yaşayan az sayıda Türk-
le birlikte ölüm tehdidi altında evlerinden kovuluşlan-
nın dramını izledik.
Insanhğa sığmasa, ırkçı vahşet, yok ediş hedefi ol-
sa da Sırpların her tür işkence ve baskıyı yapmalannın
Kosova'ya el koymak gibi bir açıklaması vardı. Ama Ko-
sovalılan kurtarmak üzere savaş ilan edenlerin, onca
pahalı silahlarla, bombalaria seferber oJanlann, ölüm-
den kaçan yüz binlere, sınır kapılannda aç, yağmur al-
tında günlerce işkence çektjımelerinin insanlık ayıbı han-
gi haneye yazılacaktı? Aylardır yaşadıklan kamplarda
ilkel koşullann sürmesinin, doğru dürüst karın doyuru-
lamamasının, yıllar önce atılması gereken yiyecekler-
le beslendikleri için zehirlenmelerinin...
"O defterieri artık kapat, karanlık gûnler bitti; bugü-
ne, yanna bak.." diye itiraz edebilirsiniz. 'Devamı ya-
nn' dizisinin bugünlerdeki görüntülerinde, ilan edilmiş
savaş biçiminde olması kaçınılmaz katliamlann bulu-
nabilen toplu mezar görüntüleri var. Savaşı havadan
yapan zengin Kuzey, bombalananlann azgınlaşan öf-
kesiyle katlanan katliamlann cesetlerini bulup çıkara-
rak kendi kamuoyuna propaganda yapıyor. "Ya işte biz
bu katillerin elinden bu zavallı insanlan kurtardık" de-
meye çalışıyor.
Ordusu kıpırdayamaz konuma gelmiş, ekonomisi
batmış Sırplar teslim olmak zorunda kaldığında, kara-
dan giıme zamanı geldiğınde Kosova'ya önce Ingiliz
paralı askerleri giriyor. Her anlamda işi bitmiş, öfkeli,
fanatik Sırp nişancılan öldürdükleri Arnavutlarla dindi-
remedikleri öfkelerini, dünya kamuoyunu oluşturan Ba-
tı medyasına, gazetecilere yöneltiyorlar. Savaş uzma-
nı, deneyimli gazeteciler keskin nişancılann kurşunla-
nyta öldürülüyoriar.
Dizinin son görüntülerinde, mayınlarda parçalanma-
yı göze alarak bir an önce Kosova'ya dönmeye çalı-
şan Amavutlaria, Kosova'yı terk etmeye çalışan Sırp-
lann yine göç yolundaki, bu kez ortak dramları var.
Prizren'li, büyük olasılıkla savaştan en küçük bir so-
rumluluğu olmayan Sırp genç kızı, "Bizi gönderiyoıiar,
ama ben nereye gideceğim" sorusunu yöneltiyor.
Ekranlarda Sırplar tarafından tamamen yakılmış Ipek,
yerle bir olmuş Cakova görüntüleri. Bir an önce evle-
rine dönmeye çalışan kurtarılmış(!) Kosovalı Arnavut-
lar nereye koşuyorlar? Yanmamış, yıkılmamış, yağma-
lanmamışsa sağlam kalmış ev ve mallannı kurtarmak
umudu ile mi bu acele? Yoksa aylardır insan onurları-
nın yok edildiği, ditenci, sığıntı konumunadüştükleri ko-
şullardan kurtuluş umudu mu?
Televizyon dizileri göstermiyor. Kendilerini ne bek-
lediğini hiç bilemeden, düşünmemeye çalışarak için-
de bulundukları çok olumsuz koşullardan kurtulmak
umudu ile Kosova'ya bir an önce dönebilmek için Ar-
navutluk ve Makedonya sınırlannda bu kez ters yön-
de on bınlerle kuyruklar oluşturuyorlar.
önemsiz bir aynntı ama söylemezsem çatlanm. Sa-
vaşın başından sonuna Kosovalı Arnavutlara en in-
sanca orteımın yaratılmaya çalışıldığı Türkiye ve kamp-
lannın boşaltılması son sırada. önceki gün Prizren'de
ağır hastalanan babalarını görmek için kendi olanak-
lan ile Makedonya'ya uçan aıleye, kayıtlan Türkiye'de
olduğu için Kosova'ya giriş izni verilmemiş.
Zengin ülkelerini kamp için bile Kosovalı AmavutJa-
ra açmayan ABD ve AB ülkeleri şimdi Kosova'yı aske-
ri güçleri arasında paylaşmış bulunuyorlar. NATO Ge-
nel Sekreteri Solana önceki gün açıkladı, "Bağımsız-
lık söz konusu olamaz" dedi.
Aylardır akraba evlerinde bannan, onlann insanlığı-
na sığınmış, sabırsızlıkla dönmeyi bekleyen profesör
bir akrabama çok uygun bir zamanda, çok özel bir so-
ru sordum. "Evinizkurtulmuş, yağmalanmamış da ola-
bilir. Ama gidince nasılyaşayacaksınız? Bağımsızlık söz
konusu olmadığına göre, bağlı olduğunuz devlet Sır-
bistan. Bu kadar olay, can yanmasından sonra, Sırp-
lar sizin ücretlerinizi, emekli maaşlannızı mı ödeye-
cek? Nasılyaşayacaksınız? Okullan, ûniversiteleri, has-
taneleri kim işietecek, kim finanse edecek? Gerisi son-
ra düşûnülür ama, günlük yiyecek, yaşamak için pa-
ranızvarmı?.."
Yanıtı yok. Ama burada, akraba evterinde aylar sü-
ren zorunlu misafirlik öylesine ağır ve onur kıncı olma-
lı ki "Olsun, bir gidip bakmak lazım" diyor. Akılcı, se-
rinkanlı yaşananlann, deneyimlerin ışığında dünyadan
gelebilecek yardımlann olsa olsa öncelikle yüz binler-
ce sokakta kalacak çoğunluğa sığınma ve açlıktan
kurtarma sınırlan içinde kalacağını ancak umabilıyoruz.
Üniversite öğrenimleri yanda kalmış, çok da başanlı olan
iki çocuğunun öğrenime devam edebilmeleri yolunda
bir umut gözükmüyor. Yok edilmiş bütün kimlik ve bel-
gelere karşın baba Kosova'ya çabuk dönebilir, kimi
öğrenimi kanıtlayacak belgeler bulabilir. Türk hüküme-
ti olağanüstü özveri ile bu çocuklara olanak tanırsa...
Belki bir ışık çakabilir...
Sonrasına düş gücümüz yetmiyor. 21. yüzyıla girer-
ken Avrupa'nın göbeğinde mazlum bir halkın, zengin
Kuzeyliler tarafından övünçle tetevizyonlarda dizi ha-
linde yayımlanan kurtanlışının öyküsü işte böyle sürüp
gidiyor. Sonrası mı? Arkası yann dizisinde.
Üreticiden siyah çelenk
Birliklerden Ziraat
Bankası'na tepki
ANKARA (AA) - Zira-
at Bankası'ndan kısa va-
deli kredi kullanmak zo-
runda kaldıklan için borç-
lannı ödeyemeyen tanm
satış kooperatifleri, kurtu-
luşu Hazine'den aktanla-
cakkaynağa bağlarken TA-
RİŞ 'e yapılan 54 trilyon li-
ralık hacze üreticilerden
sert tepki geldi.
TARÎŞ dışında, diğer
birliklerin kredi vadeleri-
nin de 20 Haziran'dan iti-
baren geleceğini belirten
yetkililer.ÇUKOBtRLlK,
ANTBÎRLlK, FtSKOBÎR-
LİK, Trakyabirlik, Kara-
denizbirlik ve Kayısıbir-
Uk'in de haciz riska ile kar-
şı karşıya bulunduğunu
vurguladılar. Birliklerin,
halen üreticilere 4.9 tril-
yon lira borcu bulunuyor.
Banka yetkilileri ise bu
krediler ödenmeden, bir-
liklere ve TMO'ya yeni
kredi açmalannın söz ko-
nusu olmadığını dile ge-
tirdiler.
Türkiye Ziraat Odalan
Birliği (TZOB) Başkanı
Faruk Yücel, Ziraat Ban-
kası'nın TARlŞ'e yönelik
haciz olayına tepki göste-
rerek "Devlet TARIŞteki
58 trityon lira ile kurrulu-
yorsa,vukıfkesüıtikrinden
vazgecsin ve ürün bedelle-
rimizden kesip, TARİŞ'in
borçlannasaysm" diye ko-
nuştu."
Bu arada TARlŞ'in 4
birlik yönetim kurulu baş-
kanlan ve üyeleri, Ziraat
Bankası'nın haciz karan-
nı protesto etmek için Zi-
raat Bankası Izmir Merkez
Şubebinasına siyah çelenk-
ler bıraktılar.