Catalog

18 HAZİRAN 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA H j J v U i ı t _ f 1VJJ. / ekonomik cumhuriyet.corn.tr 13 ŞİRKETLERDEN • MEYV'E Suyu Endüstrisi Derneği ÇVIEV ED) tüketkikrin meyve suyu tereihlerini bilinçli secmeleri için "Bilerek IçiıT adh bir kampdnya başlatd. Derneğe üye olan Coca Cola. Tamek, Pİnar, Dimes, Ersu, Elmasu. Konfrut, Etap, ve Tetra Pak fırmalan kampanyaya destek veriyoriar. • IMPULSE yeni body spreyi lCO'yu tüketicilerin beğenisine sundu. Içinde zambak. orkide. mimoza. adaçayı. şeffaf misk gıbi kokulan bir arada bulunduran deodorantın reklamlannda ise kristallerden oluşan ICO kadını vurgulanıyor • SARAR babalar günü için ahşveriş yapanlara üzerinde Babam İçin' yazan bir boxer iç çamaşın hediye edîyor. Müşteri mutluluğunu ön planda tutmayı ilke edinen Sarar. bu kampanyasında babalara olan sa\gısırn dile getiriyor. rııt ııtt• PANTENE PRO-V "Saç Günleri" projesinı sürdüriiyor. Proje kapsamında Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde \e kız yurtlanndan öğrenciler saç sağliğı \e bakımı konusunda bilgilendirildi. • VAILLANT Tüketki Kulüp üyeleri arasında gerçekleştirilen "Benim Çevreci Annem" konulu kompozisyon yanşması sonuçlandı. Birinciye Kemer'de bir haftalık tatfl ödülü vertldi. eu fc. • AKMERKEZ, 1999 Model metalik gri BM\V Z3 2.8 Roadster veriyor. Alışveriş merkezinden 2 Haziran-18 Temmuz tarihleri arasında alışveriş yapan müşteriler, her 10 milyonluk alışveriş için bir çekiliş kuponu kazanacaklar. Cottarelli başkanlığındaki heyet, TÜFE'ye endeksli devlet tahvilini önerdi Yüksek faize IMF çözümü Yapıcı yaklaşım isteği Eceviften destek çağnsı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Baş- bakan Bülent Ecevit. IMF'den Türki- ye'nin ekonomik sorunlanna şimdiye kadarolduğundan daha yapıcı yaldaşma- sını isteyerek "*Fazla bir isteğimiz yok. Ama özetlikle ekonominin en önemli so- ruıüanndan biri olan yüksek faiz soru- nunu çözebilmekiçinLMF'nin bizesem- boiik ölçüde de olsa mütevazı bir katkı- da bulunmasıru istemek hakkunızdır" dedi. Ecevit, gnıp toplantısında yaptığı ko- nuşmada. TBMM'nın önünde çok sayı- da öncelikli yasa bulunduğunu vurgula- yarak "Çahşmalar ne kadar süraüi ta- mamlanırsa. tatil de o kadarerken gete- bffir" dedı. Eccvit, dünyadakiekonomik bunalıtn ve içteki bazı gelişmelerin de etkısiyle ekonomide bazı sorunlar ya- şandığma dikkat çekerek -Bütûn bu so- runlara karşın30 milyardolarlık içvedış borç ödemesi yapıkü. IMPden Türid- ye'nin sorunlanna şimdiye kadar oMu- ğundandaha>apunbir şekSdeyaktaşma- smı bekliyoruz. Bizim aslındafkdabiri»- teğimiz de yok" diyekonuştu. Ekonomik dünya knzi üzerine IMF'nin doğrudan ya da dolaylı katkısıyla bazı ûlkelere yardımlar yapıldığtnı anımsatan Ecevit şöyle devam etti: "BrezUya'ya 413 mfl- yar dolar, Güney Kore'ye 55 milyar do- lar. Tayland'a 17 milyar dolar, Rusya'ya 11.2 milyar dolar. Meksika'ya 53 milyar dolar, Endonezya'ya 20 milyar dotarhk yardım saşlandı. Aslında bizim böyte yüksek rakamlan istediğimû >ok. buna ihtiyaamızda yok.TürkKe,kıirin sorunv lusu değiL, kurbanıdır." TBMM Plan veBütçeKomisyonu' nda daTanm ve Köyişleri Bakanlığı'nınbüt- çesi üzerinde yapılan görüşmelerde mu- halefet milletvekilleri, IMF'nin talima- tıyla çiftçinin zayıflatılmak ıstendığıni sa- vundular. • Heyetin Ankara'daki görüşmelerinin başlangıcı, Türkiye'ye verilecek mali yardım konusunda umut vermedi. Cottarelli, hükümetin uygulamak istediği antienflasyonist programı inceleyip, destek verip vermeyeceklerini görüşeceklerini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Masası Şefı Car- k) Cottarelli, hükümetin uygu- lamak istediği antienflasyonist programı inceleyip, destek ve- rip vermeyeceklerini görüşe- ceklerini, ancak bunun ne zaman sonuçlanacağınınbelli olmadı- ğını söyledi. '•Böyle bir antienflasyonist programuı anahtan,önenili olan aşaması yapısal reformlann ya- pılmasıdır" diyen Cottarelli, bankacıhk, sosyal güvenlik, ta- nmsal politikalar ile özelleştir- melerin bukapsamdaolduğunu vurguladı. IMF heyetinin Ankara'daki görüşmelerininbaşlangıcı, Tür- kiye'ye \enlecek malı yardım konusunda umut vermedi. IMF heyetinin, Hazine Müs- teşarVekili CüneytSd, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, Merkez Bankası Başkan Yar- dımcısı Şükrü Binay. Maliye Bakanlığı Müsteşan Erdoğan Öner. Gelırler Genel Müdürü AkifHamzaçebi, DPT Müsteşar Yardımcısı FaikÖztrak ile DPT tktisadi Planlama Genel Müdü- rü Zafer Yükseterle yaptığı ça- lışmanın ardından Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay da katıldı. Ilk günkü görüşmelerin büyük bölümünü "bütçedeki iç borç açmaa" oluşturdu. Yüksek re- el faiz uyarısında bulunan IMF, tüketici fıyat endeksine bağlı tahvil ihaleleri üzerinde duruyor. IMF, enflasyonun düştüğüsüreç- te TÜFE'ye bağlanmış tahvil- lerin Hazine'nin faiz yükünü de azaltacağını savunuyor. Borç sarmalının gelecek yıllarda kat- lanmasını önlemek için TÜ- FE'ye endeksli tahvillerin pi- yasada yerleşmesi gerektiğine dikkat çeken 1MF yetkilileri, bunun için yapılacak tespit ça- Rusya Başbakanı Sergey Stepaşin (soMa),IMF'ıun paketinde yer alan 30kanunu Duma'dan geçirmesi halinde Fon'un kredi vereceğini söyledi. IMF Başkanı Michel Camdessusda ryimserliğini konıduğunu sövledL Duma'dan IMF'ye restEkonomi Servisi - Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma, Uluslararası Para Fonu (IMF) tara- fından dayatılan ve hükümetin gelirlerinı arttır- maya yönelik olduğu savunulan "istikrar" pake- tini ezici bir çoğunlukla reddetti. IMF'nin yeni kredi vermesi için Duma'dan geç- mesini şart koştuğu 30 yasadan biri olan benzin ıs- tasyonlarına vergı getirilmesini öngören yasa ta- sansı kabul edilmedi. Rusya Başbakanı Sergey Stepaşin. Rusya'nın IMF'nin paketinde yer alan 30 kanunu Duma'dan geçirmesi halinde temmuz ayın- da Fon'un kredi vereceğini söyledi. IMF Başkanı Michel Camdessus da Rusya'nın ekonomisinin iyileşmesi konusunda iyimserliğini konıduğunu söyledi. Tasannın reddinin IMF ile iliş- kilennde Rusya hükümetıni zora sokabileceği be- hrtüırken uzmanlar tasannın revıze edilerek tek- rar Duma'ya getirileceğini söylediler. lışması sonrasında teknik yar- dım yapabileceklerini kaydet- tiler. Uluğbay, IMF heyetinin Tür- kiye'ye gelişinin birinci nede- ninin 4. madde kapsamındaki yıllık ekonomik inceleme de- ğerleiKÜrmesi olduğunu, ikinci nedenin de hükümetin uygula- dığı enflasyonla mücadele prog- ramına fon desteğinin sağlanma- sına ilişkin olduğunu kaydetti. Cottarelli, Türkiye'nin dün- ya ekonomısinde önemli bir ye- re sahip olması nedeniyle "ma- li destek vermekleçokilgBi'' ol- duklannı söyledi. Bu destegin ise öncelikli ola- rak uygulanacak politikalara bağh olduğunu vurgulayan Cot- tarelli. "Bu politikanın şartlan konusunda henüz somut bir gö- nişme yapmadık" dedi. Cotta- relli. bankacılık yasasmm ya- pısal reformlar içinde önemli yer tuttuğunu belirtirken, bu ta- sannın yasalaşmasım destekle- diklerini açıkladı. Hükümetin antienflasyonist politikalan sürdürdükçe destek- lerinin süreceğini kaydeden Cot- tarelli, yürütülecek programda özel sektörün desteklenmesi ge- rektiğini söyledi. Cottarelli şöy- le konuştu: "Ozel sektör, ekonominin ve antienflasyonist programmbiin- cinde.Türkiyeuzunsüreden be- ri enflasyon sorunu çekiyor. Bu sorunözel sektörk birtikteçozül- meü." Cottarelli, antienflasyonist programın anahtannm Şaptsal reformlar'' olduğunu vurgular- ken. görüşmelerin de bu yapı- sal reformlara bağlı olduğunu söyledi. Cottarelli'nin, özelleş- tirmelerin de çok önemli oldu- ğunu söylemesi dikkat çekti. Cottarelli. Türkiye'de özel- likle gecen yıl ekonomide yavaş- lama olduğunu, ancak son 3 ay- lık verilere göre kapasite kulla- nımı ve sanayi üretiminde iler- leme olduğunu, yine de yeterli görüş belirtmek için gelecek 3- 4 aya da bakmak gerektiğini söyledi. Hazar, Karadeniz ve Akdeniz'in geleceği ve enerji politikalan Türkiye'de tartışılacak Devlerin6 tahkîın' dayatması siirecek Ekonomi Servisi - Türkiye, dünyada her geçen gün Önemi artan enerji sektörü ve uy- gulanacak politikalann tartışılacağı "Üç Denizin Hikâyesi. Hazar, Karadenizv%Ak- deniz'in Gelece^'" konulu konferansa ev sahıpliği yapacak. Türk tarafı, konferans- ta Hazar Denızi enerji kaynaklannın taşm- masında kilit ülkenın Türkiye olduğu ve bu taşımanın Boğazlar üzerinden yapılama- yacağı \önündeki kararlılığmı ortaya koya- cak. Bu arada konferansa katılacak çoku- luslu şirketler de dünyadaki enerji pastasın- dan pay kapmak ıçın "uhısJararansıtahkim" dayatmasını gündeme getırecekler. K£l tş Konseyi Yönetım Kurulu üyesi Ni- hat Gökyiğit, Hazar petrollerinin Boğaz- lar'dan tankerle dünya pazarlanna dağıtımı- nın mümkün olmayacağını vurguladı. • Türkiye, "Üç Denizin Hikâyesi, Hazar, Karadeniz ve Akdeniz'in Geleceği" konulu konferansa ev sahipliği yapacak. Katılımcı çokuluslu şirketler "uluslararansı tahkim" dayatmasını gündeme getirecek. Dış Ekonomik tlişkiler Kurulu (DEİK), Karadeniz Ekonomik Işbirliği Örgürti(KEF), Cambridge Energy Research Associaties'in (CERA) 21 -23 Haziran tarihleri arasında dü- zenleyeceği toplantıya enerii sektörüyle il- gilenen çeşitli ülkelerden 400'ün üzerinde işadamının katılması bekleniyor. •Boğazlar'dan sevlayat yanlış' Konferans öncesinde bir basın toplantı- sı düzenleyen KEİ tş Konseyi Yönetim Ku- rulu üyesi Gökyiğit. Türkiye'nin. Hazar ve Kafkas petrollerinin Bakû-Ceyhan boru hatlanndan geçırilmesi yönündeki kararh- lığını ortaya koyacağını söyledi. Gökyiğit, Hazar Denizi havzasında son yıllarda çok büyük petrol ve gaz kaynaklannın varlığı- nın ortaya çıkanldığını anımsatarak. bun- lann işletilmesi için birçok şırketın büyük yatınmlara hazırlandığını belirtti. Gökyiğit. Hazar petrollerinin dünya pa- zarlanna Boğazlar'dan tankerlerle sevkıya- tının doğru olmadığını \"urgulayarak, "Bir litrepetrolbfle suyu kuietir.Boğazlar'myo- ğun tanker trafiğine tahammühıyok. Suyo- lunda olabflecek bir kaza hem çevreye hem de Karadeniz'e sahili olan ülkelerin ekono- mflerine zarar verecektir" diye konuştu. Bakû-Ceyhan boru hattının kurulmasıy- la, Türkiye'nin, üç denizi birbirine bağla- yan boruhatlan ve tesislerinin merkezi du- rumuna geleceğini kaydeden Gökyiğit, "Konferansta enerji sonınlannın y anı sıra bu konudabedefe ulaşmakiçinizienecekyol- lar araşünlacak" dedi. Türkiye'nin kom- şulan Mısır, Irak, Iran. Türkmenistan, Rus- ya ve Hazar havzasının yeni üreticilerinin gaz satmak için sıraya girdiklerini anlatan Gökyiğit, "Mısır'ın boru hatü ile Türki- ye'ye doğalgaz satmak istemesi, Israil'in de ahcı otarak ortaya çıkmasına yol açmışar" diye konuştu. ÇtFTÇt DOSTU SADULLAH USOÜ KaçakÇay Yerli Üpetimi Vuruyor Doğu Karadeniz Bölgesı'nde 767 bin dekar arazi üzerinde çay üretımı yapılıyor. Her yıl bir milyon ton ci- varında yaş çay yaprağı, 180 bın ton kadar da kuru çay üretiliyor. 1980yılma kadar çay ürettmi yüz binlerce insanımı- zın geçimine katkıda bulunuyor, Doğu Karadeniz Böl- gesi'nin de kalkınmasına, gelişmesine yardımcı oluyor- du. Ancak, 12 Eylül 1980 yılı darbesinden sonra koşul- lar birdenbire değişti. Çay üreticileri fakirieşmeye baş- ladı. Işsizlik, açlıkyaygınlaştı. Büyük şehırlere göç hız- landı. Çaydaki sorunlar da her yıl biraz daha artarak devam etti. Bu çöküntünün nedenleri belliydi. Ama hiçbir yetki- li, Türk çayını ve üreticisini çıkmaza sürükleyen 12 Ey- lül'cüterin getirdiği sistemı değıştirmeye cesaret ede- medi. Etmeyı düşünenler ve eleştirenler de ya susmak zorunda bırakıldı ya da dışlandı... Turgut Özal başbakanhğı döneminde çay piyasa- lanndaki tekeli kaldırdı. Özel sektörün de yaş çay yap- rağı almasına, kuru çay üretmesine ve piyasalarda ser- best satış yapmasına izin veren yasa değişikliğini ger- çekleştirdi. Bu arada son derece tehlikeli bir gırişimde daha bu- lundu. 45 çay fabrikası ile çay üretiminde yıllarca den- ge unsuru oian Çaykur'u devre dışı bıraktı. Özal hükümeti bununla da yetinmedi. Çaykur'u ka- deri ile baş başa btrakarak özel firmalara çeşitli des- tekler ve düşük faizli krediler yağdırdı. Birkaç yıl için- de 312 özel fabrika faaliyete geçti. Buna karşılık Çaykur'un teknoloji geliştirmesine, iş- letme kapasitesıni arttırmak için yaptığı başvurulara izin verilmedi. • • • Çaykur köşeye sıkıştırılınca özel firmalar istediklerı gibi piyasaya etkin oldular, istediklen kadar yaş çayyap- rağını istediklen fiyattan topladılar. Üstelık, ürün bedel- lerini de uzun süre ödemediler. Böylesine bir ortamda yıllarca tam bir vurgun düzeni yaşandı... O günlerin tüccan paraları kazanırken, üretıciler iflasa sürüklendi. Eöer, o yıllarda özel sektöre yapılan desteğın beşte biri Çaykur'a kaydmlsaydı, bugunkü sıkıntılann hiçbiri yaşanmazdı. Doğu Karadeniz haikı şimdiye kadar çok- tan refaha kavuşurdu. IşsizJik ve göç kalmazdı. Özal'ın özelleştirme hevest Karadeniz ekonomisinin çökme- sine neden oldu. • • • İkinci büyük sorun ithal çay ve kaçak çay... Türki- ye'nin kuru çay üretimi 180 bin ton. iç tüketım 160 bin ton civannda... 20 bin ton kadar fazlalık var. Bu kadar- cık çayı da ucuz, pahalı ihraç etmemiz her zaman mümkün... Eğer, böyle bir denge kurulabılseydi, çay sorun olmaktan çıkacak, üsteiik yarariı bir ürün haline gelecektı... Ancak, hem iç piyasalarda denge kurulamadı hem de çay ithalatı kolaylaştınldı. Kaçak çaya karşı alınan önlemler de yetersız kaldı... Yapılan tahmini hesaplara göreTürkiye'ye bir yıl için- de sokulan yabancı çay miktarı 50 ile 60 bin ton ara- sında. Bunun bir kısmı resmı yollaria girerken, büyük bir kısmı da kaçak olarak sokuluyor... Böylece, iç piyasalanmızda her yıl 20 bın tonu bu- lan çay fazlalığı 80 bin tona kadar çıkıyor. Tabii, tüket- tiğimiz çayın yansı kadar fazlalık, iç piyasalanmızda yer- li çayımızın geleceğini tehlikeye sokuyor ve fiyat istik- ran sağlanamtyor. Çaykur da, özel sektör de, yüz bin- lerce üretici de çok güç durumda kalıyor. Üçüncü sorun da fıyat... Maliyeti 150 bin lirayı ge- çen bir kilo çaya 118 bin lira fiyat vermek, yüz binler- ce üreticiye yapılacak en büyük haksızlıktı. Ne yazık ki, 56. hükümet bu haksızlığı yaptı. Işin tartışmalannı ve eleştirilerini de 57. hükümetin sırtına yükleyerek git- ti... Aynca, ortaya attığı gerekçelerle 57. hükümetin ila- ve fiyat konusundaki hareketlerini de kısıtladı. • • • Fiyat konusunda 1979 yılını baz alırsak gerçeği ya- kalayabiliriz. 1979 yılında yaş çay yaprağına verilen alım fiyatı 14 lira 50 kuruştu. Maliyet ise 8 liraydı. Bu- gün bir kilo çayın maliyeti 150 bin lira. Verilen fiyat ise 118 bin lira... Hele girdilerdeki fiyat artışlarına bakarsak herkesin ağzı bir kanş açık kalır. Üreticilerin nasıl bir vurgun ye- dikleri ortaya çıkar. 1979 yılında yaş çay altmfiyatı14 lira 50 kuruş iken, gübrenin kilosu 110 kuruştu. Üreti- ci bir kilo çây satarak tam 14 kilo gübre alabiliyordu. Şimdi gübre 70 bin lira. Bir kilo çay karşılığında ancak 2 kilo gübre almak mümkün... Hükümetin iki konuda acil önlem alması gerekir. Bi- rincisi yurda kaçakçay girişi mutlaka önlenmelidir. Ikin- cisi ise, 118 bin liralık çay alımfiyatlarıen azından 150 bin liraya çıkanlmalıdır... Emekli Sandığı hastaları daha çok yardım alabilecek FAKS (O 2T2) SM O7 51 Yıllarsürença- lışma dönemin- de 'diş sıkarak' beklenen emek- lilik Türkiye'de çalışma döne- minden de zor. Çalışma koşulla- nnın olabildiğin- ce ağır olduğuTürkiye'de emek- lilikte de rahata kavuşulmuyor. Kimi zaman hastane kuymkla- rında yaşama veda ettikterine tanık olduğumuz emeklilerimi- zin maaş kuyruklannda saatler- ce beklemelerine ise neredeyse alıştık. Geçinmek zorunda bıra- kıldıkları para, sendikaların he- sapladığı yoksulluk sınınnın çok altındaseyrediyor. Emeklilerimi- zin kimı yaşamını sürdurmek için ihtiyaç duyduğu cihazları alamı- yor, kimi de enflasyonun da üze- rinde artan ev kirasıyla başetme- ye çaltşiyor. Okurumuz Metin Işıkalan'ın ve "ev sahibinin tavnnı kestire- mediği için" adının açıklanma- sını istemeyen öğretmen emek- lisinin yaşadıkları Türkiye'de emeklilerimizin ne kadar güç ko- şullarda yaşamlannı sürdürdüğü- nü ortaya koyuyor. Işıkalan'ın şikâyeti Emekli San- dığı'yla ilgiliydi. Emekli Sandığı, kronik akciğer hastası emeklile- re temin ettiği oksijen konsant- ratörü cihazının kullanımı için gerekli parçalan vermeyerek an- laşmalı olduğu firmalardan al- malannı 'öneriyor'. Işıkalan'ın şi- kâyeti ve girişimlerimiz üzerine emeklilere 40-50 milyon liraya mal olan ve oksijen konsantra- törünün kullanımı için zorunlu parçaları temin etmek için geç Emekli Sandığı, hastalarına oksijen konsantratörü yanı sıra gerekli parçaları da verecek. de olsa çalışma başlatan kuru- mun bugüne kadarki uygulama- sı ise kronik akciğer hastalarını mağdur ediyordu. Emekli Sandığı yetkilileri ge- rekçe olarak "hastalann hijyen nedeniyle kendi kendilehne al- mayı tercih etmelerini" göster- diler. Ancak Işıkalan gibi buna durumu uygun olmayanlar var. Sonuçta, Emekli Sandığı yetki- lileri de mağduriyeti gidermek üzere yeni bir çalışma başlattı- lar. Isteyen hastaya Emekli San- dığı, oksijen konsantratörü yanı sıra gerekli parçalan daverecek. Maaşından karşılayamadığı için gerekli cihazlan alamayarak ZOT duruma düşen Işıkalan'ı mağ- dur eden bir dığer sorun da pek çok ithal ürün kullanıcısının kar- şı karşıya kaldığı durumdu; kul- lanımla ilgili yeterli teknik bilgi- ye ulaşamamak, cihazla ilgili her- hangi bir tanıtım kılavuzu edi- nememek. Emekli Sandığı, de- mirbaş sayılan soz konusu ok- sijen cihazıyla ilgili teknik bilgiyi sağlaması ve gerekli parçalan emeklilere temin etmesi ama- cıyla bazı firmalaria anlaşmış du- rumda. Ancak bu firmalar kimi zaman cihazın kendi ürunleri ol- madığı gerekçesiyle yeterli yar- dımı sağlamıyorlar. Bunun üzerine cihazın üretici- si firma bulunarak oksijen kon- santratörünün kullanılmış oldu- ğu gerekçesiyle Işıkalan'a veril- meyen kullanma kılavuzu da sağlandı. Alması gereken cihaz- ları ise henüz alamayan Işıka- lan'ın imdadına, Emekli Sandı- ğı'nın başlattığı çalışmayla kısa sürede yanıt vermesini bekliyo- ruz. Kirada sonsırz1 istemterm önüne geçilsin "... Ev sahibi, 'değişen çevre ve ekonomik koşullan' gerekçe gösterip ödediğiniz kirayı dava açarakyüzde 150'yeyakm oranda artti- rabiliyor. Ev sahibinin talebi, söz konusu ko- şullann değiştiği göz önünde tutularak kabul ediliyor, ancak sizin koşullannızın değişmedi- ğini, hatta kötüleştiğinikimsegörmüyor. Otur- duğum evin sahibi, kira artışının yapıldığı her dönemde sokakîa yapılan en yeni dairelerin kira değerlenni baz alarak 'değişen çevre ve ekonomik koşullar' başlığı altında mahkeme- ye sunuyor. Sonra da malum artışlar geliyor. Buyaşta ne taşınabilirim ne deyeni, başka bir çevreye alışabilirim..." Bu sözler, adının bizde saklı kalmasını isteyen bir emekli öğretmeni- mize ait. 31 yıl öğretmenlik yapan okurumuz, "kira ar- tış oranlannı ev sahibinin keyfıne birakan ya- sal düzenlemelerin değiştirilmesi" yönündeki talebini dile getirmek için geçen günterde bi- ze uğradı. Isyanına katılmamak elde değil. Hukukçular "çevre koşullanna" bakarak yüz- de 100-150 oranda artışı uygun görmüş. Pe- ki emekli öğretmenim'ızin aldığı maaşın "çev- re koşullanna" uydurulup uydurulmadığı kim- senin umurunda değil mi? Artık hem-ı • ı » yolculuklarınız m alışverişleriniz \ ço kazançlı lÇünkü Türkiye'de ve dünyada yüksek standartta tam hizmet anlayışını temsil eden iki kuruluş, Budget ve Esbank işbirliği yapt. Budget VISA yalnız Esbank ta "Hesabtnı btien teryizu gezgttılen H ESBANK Budget VISA kartı sahipleri neter kazanıyor? • Peşın odemeierde %30 ındırım. • Cç taksitte, toplamdan %15 indirım. • Süreklı kulUnımda ek mantajlar. • Yuıtdışı kıralaırolannda mınımum % 15 indınm. • Kavıp vc çalıntı sigonası gıbı tüm Visa avanujtan. • Tûıkiye'de 27, dünyada 3200 Budget ofisinın hizmetlen. j, • Tüm Esbank kredi kartUnnda olduğu gibi Budget Visa ile yapılan harcamalardan ESpuan kazanma olanağı. j J J J Tüm Esbank şubeleri ve aşağıdaki Budget ofislertne başvurabilirainiz. İSTAN6UL TAKSİM: ((E12) 253 92 OCMUOKOY: (0216) 449 36 46-AT»TÛflK HAVMJMMK10212,663 08 58 BURS* Î22<) 223 « ( M ADMUL (0322) 459 00 16 MIKAM: (t»12) «17 59 SS-ESEMOĞA HAVMİMMt: (0312) 398 (B 72 NfTALYA: (0242) 322 76 86 - AHTM.YA: (0242) 243 30 06 AHTM.YA HAVAIİMAHI- 10242 Î30 3C ™ İZHİT: (0262) 324 51 12 K0«VA: (0332) 321 ?2 72-73 AUNYA: fO242> 513 73 82- ALTİS SOLF OTEL: 0242) 725 42 42 SİDE: 10242) 753 14 86 İZMtR: (B23?( 482 05 06 A.MEHDEBES HAVAÜMANI/DIŞ HATLAH: (Q232ı 274 22 03 - İÇ HATLAR: (0232) 27» 17 95 ORfiO^. 10364) 341 65 41-42 KUŞAOASI '0256ı 614 49 56 B00HUM: 0252) 316 '3 82 MARMARİS: (0252) 412 41 44 FETHİYE: ,0252) 614 61 66 OEMIZLİ. ,0258) 264 54 43 GA2IANTEP (0342) 335 12 30-31 TMBZON: 10462) 323 13 20 KIBRIS 0392) 815 11 27 Budget Amaçlar ÇeŞltll, atâçUr budget...