Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
D M/BKYIS1999 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
JLJNCELCÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi ' Sayfada
Kinniieri ise sonucu, "hassas dengelehkorumak
în DSP'nin yaptığı fedakârtığa" bağlıyor. Bu ne-
anle CSP'nin, kimi önemli yatırım bakanlıklannı
sndine saklayacağına MHP ile ANAP'a bırakı-
îrdğini söylüyor.
Hani zorlasalar, DSP'nin, ülkeyi daha uzun za-
ıan hükümetsiz bırakmamak için özünden ödün
jrdığine uzanan yorumlar yazılacak!
Bu şaşırtcı yorumlara bir başkasını eklemek
anakJı:
Ola ki, DSP para dağıtan yatınmcı bakanlıklan
HP ile ANAP'a verirken iki olasılığa oynuyor.
Bu t>akanlıkJann başansı, hükümetin ve doğal
arak Başbakan'ın da başansı olmayacak mı?
Ama başarısızlık, kuşku yok, büyük ölçüde o
îkanlıklan yöneten MHP veya ANAP'a fatura
lilecek!
Fakat hükümetin başansıyla ilgili söyleşilerde
j yorumlarda daha bugünden duraksamalar
izleniyor.
Çok parası olan çok konuşuyor. Bugünü bıra-
0 yarıniara değinen ünlü işadamı Sabancı, en
: dört yıl sonra yapılması olası seçimlerden an-
ık yeni bir seçim yasasıyla istikrar sağlanabile-
îğini öne sürüyor.
Dört yıl sonra? Kim öle kim kala Sakıp Ağa!
Neki, birkaç nokta dikkat çekiyor. Örneğin, hü-
ımet protokolü.
tfadeler son derece esnek. Lastik gibi. Nereye
fcsen oraya gidecek nitelikte.
Bir yerinde sosyal reformdan söz ediliyor. "sos-
1 güvenlik sisteminin açıklan'nn ekonomiye
k olmaktan çıkanlacağı söyleniyor. SSK'nin
sfiyesi mi öngörülüyor, belirsiz.
"Emekli yaşı ve en az çalışma süreleri ekono-
nin taşıyabileceğigerçekçidüzeye çıkanlacak"
niliyor. Yaş sınııiarı IMF'nin dayattığı ölçekte
olacak, belirtilmiyor.
ürek yakan tablolar
Ecevit, azınlık hükümetindeki bakanlannı yeni
kümete taşıdı.
136 milletvekilli yeni DSP grubundan, başba-
n dahil 13 eski bakanı çıkaracak olursanız; Ece-
; geriye kalan 123 kişiden çoğu yeni isimlerin
jbirine bakanlık şansı tanımıyor.
DSP grubunda burukluk yaratması olası bu ha-
<etini; "büyük deneyim kazandıklan için 'eski-
ı
1
yeni kabineye taşıdığını" söyteyerek karşjla-
jya çalışıyor.
Doyurucu olmayan, DSP grubunu es geçen bir
nrt.
NJaklen yayınlarda ilgiyte, ama aslında kaygı ve-
ı iki tablo izleniyor:
3irinci tablo: Mekân; Başbakaniık Konutu. Sol
şta MHP lideri Bahçeli, baştan sonataştan bir
ıda heykeli gibi sessiz, oturuyor.
3ağ başta; Mesut Yılmaz, öğrencisi olduğu
ylenen gülümseme dersleri gereği arada bir
daklarını geriyor.
Drtada, ayakta Ecevit. Hükümet yapılanmasın-
n söz ederken, bir yerde "27'nci hükümet" di-
r, duruyor ve Mesut Yılmaz'a hafif eğilerek
açtı?" diye soruyor. ANAP lideri "57" diyor ve
:şbakan, ancak bundan sonra hükümetin "nu-
trasını" doğru söylüyor ve konuşmayı sürdü-
nx.
tynı gün, ikinci tablo: Demirel'eonayfattığı Ba-
nlar Kurulu listesini basına okuyor. Devlet ba-
nlanndan Sadi Somuncuoğlu'nun adını ver-
.1en sonra... yanm dakika önündeki kâğıda ba-
'ak duruyor ve susuyor.
Sonra... "Yanlışlık olmasın" dediği işitiliyor..
nra sonra, başını kaldınp gazetecilere doğru:
'Hüsamettin Bey (Özkan) burada mı?" diye
ojyor.
ranından hiç eksik etmediği başyardımcısı Qz-
T hızla geliyor.
îomuncuoğlu'ndan sonraki ismi, Rüştü Kâ-
n Yüceten'in adını -Başbakan'ın önündeki kâ-
la bakarak- Ecevit'e fısıldıyor.
(aygı ve acıyla izlenen bu iki tablo, naklen ya-
dışında TV kanallannda bir daha yer almıyor.
jağlıklı bin yıl yaşa Ecevit!
irizi gurbetçiler çözer'
ınbui Haber Servisi - Ekonomik krizle karşılaşılınca
msanan gurbetçiler, bu kez de turizm sektöründeki
de gündeme geldi. Türkiye Araştırmalar
rkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, turizm
törûnün içinde bulunduğu krizin aşılmasında
nanya'da yaşayan Tûrklere de görev dûştûğü
irtildi. Açıklamada, gurbetçi Türklerin, bu yaz
onunda tatillerini Türkiye'de geçirmesi gerektiği
ürildi.
• Baştarafi 1. Sayfada
nşıyor. 1999-2000 öğretim yılıücret-
lerini açıklamaya başlayan özel okul-
lar, velilerden yıllık 9 bin dolara va-
ran paralar istiyor.
Ege Bölgesi Özel Okullar Derneği
Başkanı Necdet Doganata. tstanbul'la
karşılaştınldığında Izmir'm daha dü-
şûk oranda bir fıyat politikası uygu-
, ladjğını savundu.
Ücretleri belirlerken Türkiye'nin
gelir-gider dengelerini göz önünde
bulundurduklannı belirterek "Önce-
kivıllarda &u&okullarvarhkh kesinıin
çocuklannın gfttiği okullar olarak bi-
tinirdi. Ancak son vıllarda maaşlı ke-
simin de çocuklannı özel okullara
gönderdigj görülüyor" dedi. Doğana-
ta, devletin, özel okullardan KDV ala-
rak büyük özveriyle çocuklannı özel
okullara gönderen velileri cezalandır-
dığını ileri sürdü. Doğanata şöyle de-
vam etti:
"Çünkü özel okula gelen öğrenci
devletin veremediği egitimialmaya ge-
üyor. Ailelerin bir kısmuun,yıllık büt-
çelerinin yansuıı bunun için ayırdık-
laruu büiyonız.Gerek afleterin, gerek-
sebiderin özverili tutumumuzun dev-
let tarafindan da desteklenmesini ve
özel okullann ödediği vergideD
KDV'nin kaldınlmasını istiyonız.
KDV'nin kaldınlmasıyla yüzde 20
oranında daha fazla öğrencinin özel
okullara geleceğini savunuyoruz."
Necdet Doğanata aynca devletin
kendi okullannda okuyan öğrencile-
ri, özel okullann boş kontenjanlanna
yerleştirmesi için de çağnda buluna-
rak "Devlet bizle pazaruk yapsın, ma-
kul fiyatlarla boş kontenjanlanmta
dolduralım. Hem öğrencidaha katite-
ii eğitiın alsın, hem devlet masraftan
kurtnbıın'' dedi.
Özel okul fiyatian
Özel okullardan bazılannın gelecek
öğretim yılı için belirlediği ücretler şöy-
le: Marmara llköğretim 1-5. sınıflar 1
milyar 900 milyon, 6-7. suuflar 2 mil-
yar 250 milyon, Marmara Lisesi 7-8. sı-
nıf, lise hazırük, lise 1-3. suuflar 2 mil-
yar 250 milyon, Marmara Gazetecilik-
Radyo-TV Lisesi, Fen Lisesi 2 milyar
250 milyon lira.
Tarhan Koleji üköğretim 1. smıf 1
milyar 200 milyon, ilköğretim 2-5. SJ-
nıflar 1 milyar 320 milyon, ilköğretim
6. sınıf 1 milyar 530 milyon, ilköğretim
7-8. sınıflar 1 milyar 830 milyon, lise
hazırlık 1 milyar 575 milyon, lise 1-3.
sınıflar 1 milyar 830 milyon lira. IS-
TEK Vakfi Acıbadem, Bilge Kağan,
Banş, Atanur Oğuz, Kemal Atatürk,
Belde llköğretim 1 milyar 260 milyon;
Uluğbey ve Kaşgarlı Mahmut tlköğre-
tim Okullan 1 milyar 170 milyon lira.
İŞTEK Bilge Kağan Lisesi, Semiha Şa-
kir Lisesi, Atanur Oğuz Lisesi 1 milyar
575 milyon, Kemal Atatürk Lisesi, Acı-
badem Lisesi 1 milyar467 milyon, Bel-
de Lisesi 1 Milyar 368 milyon, Uluğ-
bey Lisesi 1 milyar287 milyon, Kaşgar-
h Mahmut Lisesi 1 milyar 179 milyon
lira.
Bilgi Lisesi ana sınıfi 110 milyon, il-
köğretim 1. sınıf 990 milyon, iÜcöğre-
tim2-5. sınıflar 1 milyar 400 milyon, il-
köğretim 6-8. sınıflar 1 milyar 700 mil-
yon, lise 1 milyar 890 milyon lira.
Oğuzkaan Koleji ana sınıfi ve ilköğ-
retim 1. sınıf 1 milyar 600 milyon, 6. ve
lise hazırlık sınıflan 1 milyar 800 mil-
yon lira.
Yeni Ufûklar Koleji tüm sınıflar için
tüm etkinlik giderleri dahil 9 bin dolar.
MEF Koleji tüm suuflar 1 Haziran
kuruyla 6 bin dolar. Tüm giderler bu üc-
rete dahil.
-Eyüboğlu Koleji ortaokul 2 ve 3, li-
se hazırlık ve lise 1,2,3. sınıf 3 milyar,
fen lisesi 3 milyar, anasınıfi ve ilköğre-
tim (1,2,3. sınıf) 2 milyar, ilköğretim
(4, 5. suuflar) 2 milyar 250 milyon, 6
ve 7. sınıflar 3 milyar lira.
- Kültür Koleji anaokulu 1 milyar
350 milyon, ilköğretim (1-5. sınıf) 1
milyar 850 milyon, ilköğretim (6,7. sı-
nıf) 2 milyar 125 milyon, lise hazırlık
ve Anadolu lisesi suııflan ile fen lisesi
2 milyar 725 milyon lira.
Avrupa Koleji KDV hariç anasınıfi
1.5 mih/ar, ilköğretim (1-5. sınıf) 1.8
milyar, ilköğretim (6 ve 7. sınıf) 1 mil-
yar 915 milyon lira.
Ufur Koleji anasınıfi 1 milyar 750
milyon, ilköğretim (1-5. smıf) 2 milyar,
ilköğretim (6-7. sınıf) 2 milyar 350 mil-
yon, orta 2-3 ile lise 2 milyar 275 mil-
yon, lise hazırlık 2 milyar 310 milyon
lira.
Yeni Yıldız Koleji KDV hariç ana-
okulu 2 milyar 50 milyon, ilköğretim 1 -
5. suuflar ile lisenin tüm sınıflan 2 mil-
yar 300 milyon lira.
Yeni Dünya Koleji KDV hariç ana-
okulu 1 milyar 75 milyon, ilköğretim 1 -
5. sınıflar 1 milyar 445 milyon, ilköğ-
retim 6, 7, 8. suuflar 2 milyar 65 mil-
yon, Anadolu lisesi hazırhk 1 milyar
925 mih/on, Anadolu lisesi 2 milyar 65
milyon, lise 1 milyar 925 milyon lira.
Eğitim-Sen
'Özel
okullar
başansız'
İstanbul Haber Servisi-
Eğitim-Sen İstanbul 2
No'lu Şube Başkanı Alaat-
tin Dinçer, özel okullann
"tek amacının egitim tica-
reti" yapmak olduğunu be-
lirterek birkaçı dışında özel
okullann başansız olduğu-
nu söyledi.
Dinçer, her yıl yüzde
100 oranlannda artan fi-
yatlanna karşın özel okul-
lann birkaçı dışında başa-
nsız oldukJannı savundu.
Birçok özel okuldaki öğre-
tim yöntemleri ve ders
programlannın devlet
okullanndan farkı bulun-
madığını vurgulayan Din-
çer, bu okullarda fizjki ve
araç-gereç olanaklannın
devlet okullanna göre daha
yeterli olması dışında ba-
şanlı olduklannın söylene-
meyeceğini belirtti.
Dinçer, özel okullann 4
milyara varan fiyatlanyla
eğitimden yarariananlar ve
öğretmenler arasında firsat
eşitsizligi doğurduğunu
söyledi.
Hiikümette öncelik biitçe ve bankalar
• Baştarafi 1. Sayfada
DSP-MHP-ANAP koalisyon hü-
kümeti, seçim ortamı nedeniyle TB-
MM'de bekleyen yasa tasanlannı
önceliklerine göre sıralayarak çalış-
ma programını belirledi.
TBMM'nin tıkanmaması ve ya-
salann zaman yitirilmeden çıkanl-
ması için öncelikle TBMM Içtüzü-
ğü'nde değişiklik yapılacak. Buna
göre komisyonlarda aynntılanyla
ele alınacak olan yasalar, TBMM
Genel Kurulu'nda tek bir madde gi-
bi görüşülecek. Genel kurulda ya-
salann tümü üzerinde görüşmeler
yapıldıktan sonra oylamaya geçile-
cek.
Başbakan Bûlent Ecevit TZOB
Genel Kurulu'nda yaptığı konuş-
mada, Türkiye"nin uzun süredir sü-
rekli seçim ortamında yaşadığına
dikkatçekerek siyasal belirsizlik or-
tamında ömrübelirli olmayan hükü-
metlerin kolay kolay uzun vadeli
önlemler alamayacağına işaret etti.
Hem Uzakdoğu'da başlayıp dünya
geneline yayılan bunalım hem de
siyasal belirsizlik ve petrol fiyatla-
nndaki yükselişin etkisiyle ekono-
mide bazı sonınlaryaşandığmı vur-
gulayan Ecevit, buna karşm bu ay
sonuna kadar 30 milyar dolarlık
borç faizi ve taksiti ödendiğini söy-
ledi. Ekonominin yaşadığı sıkıntı-
lardan birinin de bankacıiık siste-
minden kaynaklandığını anlatan
Ecevit, hükümetin ilk ele alacağı
konulardan birinin bankalar yasası
olduğunu belirtti.
Ecevit "TBMM'den sürade geçi-
rilmesi gerekli anayasa değişiklikle-
ri var. O arada bütçenin süratle çı-
kanlması gerekiyor. \ ılın yansını
bütçesiz. daha doğnısu geçici bütçe
ilegeçirdik. Bankalaryasasuun mut-
laka ve kısa sûrede çtkması gereki-
yor. DGMTerin yapısınm değiştirü-
mesi için anayasa değişikliği çahş-
mamız büyük öncetik taşıvor. Piş-
manbk yasası büyük öncetik taşı-
yDr"dedi.
Başbakan, Türkiye'nin kalkın-
mayı köylüden, çiftçiden başlatma-
ya zorunlu olduğunu belirtirken dı-
şalımm serbest bnakılması nede-
niyle Türk çiftçisi yerine komşu ül-
kelerin çiftçilerini destekler duru-
ma geündiğini vurguladı. Tanmsal
üretimin planlanmasında devletin
çiftçiye yol gösterici olması gerek-
tiğini anlatan Ecevit, tanm sigorta-
lan yasası iie çiftçinin doğal afetler-
den uğradığı zarara çözüm getirile-
ceğıni söyledi. Ecevit, Ekonomik ve
Sosyal Konsey'in en kısa sürede
toplanması gerektiğini de vurgula-
dı. Hükümetin "öncetikle" tasarla-
dığı çalışma programının içeriği
şöyle:
1999 yıh bütçesi: 1999'un ilk 6
ayı için çıkanlan geçici bütçe hazi-
ran ayı sonunda bitecek. Hüküme-
tin, 1999 yıh kesin bütçesini hazi-
ran ayı sonuna kadar çıkarması ge-
rekiyor. Vergi gelirlerindeki azauna
ve harcamalardaki artış nedeniyle
öngörülen bütçe hedefleri de revize
edilecek. Bu yılın bütçe çalışması
bittiktenhemen sonra Maliye, 2000
yılı bütçesi için hazırlık yapacak.
Bankalaryasası: Bankalann güç-
lü bir mali yapıya kavuşturulmala-
nnı ve bağımsız bir organ tarafindan
denetlenmelerini esas alan uluslara-
rası normlar hedefleniyor. Faiz sar-
malma karşı, üretken yatınmlara ve
dışsatıma destek olacak hükümler
öngörülüyor. Böylece iç ve dış pi-
yasalara güven verilmesi amaçlanı-
yor. Anayasa Mahkemesi'nin, Ban-
kalar Yasası'nın zor durumdaki
bankalara devletin el koymasma
ilişkin hükümleri iptal etmesinden
sonra yeni yasa için tamdığı süre 11
Haziran 1999 tarihinde sona eriyor.
Bazı uzmanlar bu tarihten sonra
bankalar üzerinde "devtet gûvence-
sikalmavacağmı" savunurken Hazi-
ne bu yoruma karşı çıkıyor. Hazine
Müsteşar Yardımcısı Osman Tuna-
boylu, yasanın başka hükümlenne
göre bu güvencenin sürdüğünü, an-
cak yeni düzenleme ile sınırlanaca-
ğmı vurguladı. Tunaboylu "Yüzde
100 devlet güvencesi rekabeti ve ras-
yoneUiği ohımsaz yönde eddliyor.
Bankalar Yasası'nın çıkanhnasının
ardından bu güvencenin kademeti
olarak indirilmesi ve sigorta primle-
rinin yeniden beürtenmesiiçin çahş-
ma yapılacak" dedi.
PÎşmanhkyasası: Yasa, yürürlüğe
giriş tarihinden itifaaren teslim olan
PKK'lileri kapsayacak. Örgüt yö-
neticileri ve seri eylem gerçekleşti-
ren militanlaryasadanyararlanama-
yacak.
Dokunulmazhklan Anayasanın
83 ve 100. maddelerinde değişiklik
yapılarak milletvekili ve bakanla-
nn dokunulmazlıklan. yasama fa-
aliyetleri ile suurlandınlacak. Adi
suçlarda. Yargıtay doğnıdan soruş-
turma başlatacak. Böylece TBMM
soruşturma komisyonlan devre dı-
şı bırakılarak milletvekili ve bakan-
larhakkındaki iddialarla ilgili siya-
si karar verilmesi önlenecek.
ÖĞM'lerin smDeştirumesi: Av-
rupa lnsan Haklan Mahkemesi'nin
karan doğrultusunda DGM heyetle-
rindeki asker üyenin, lmralı davası
sonuclanmadan çıkanlması amaç-
lanıyor. AbduUah Ocalan'ın yargı-
lanmasında ilk aşama 11 Haziran
1999 tarihinde sona eriyor. Mahke-
menin esas hakkındaki görüş için
süre tamdığı sırada hükümet anaya-
samn 143. maddesindeki değişikli-
ği TBMM'den çıkarmayı ve dava-
nın ikinci asamasında tüm heyetin
sivil ohnasını tasarlıyor. Bu durum-
da anayasa değişikliğinin haziran
ayı sonuna kadar gerçekleştirilme-
si gerekiyor. Ancak zamanlama so-
runu olursa, değişiklik tasansının
parlamento komisyonlannda görü-
şülmeye başlanması, mahkemenin
bir süre ertelenmesi için yettrli ola-
bilecek.
Anavasaya u>um yasalan: Ana-
yasada değişiklik yapılmasuıa kar-
şm bugüne dek çıkanlamayan siya-
si partiler yasası, memurlara sendi-
ka hakkı tanıyan yasa, sendika yö-
neticilerinin aynı zamanda siyasete
girebilmelerini öngören tasan rafta.
Yerel yönetün reformu: Ortaklar,
yerel yönetim reformunu bu yıl so-
nuna kadar çıkarmayı hedefliyor.
Reform, yerel yönetim seçimlerinin
iki turlu yapılmasmı ve merkezi yet-
kilerin yerel yönetimlere bırakılma-
smı öngörüyor. Aynca Köy Hizmet-
leri Genel Müdürlüğü de lağvedile-
rek bu hizmetler yerel idarelere bı-
rakılacak.
Sosyal güvenlik reformu: Sosyal
güvenlik kurumlannın güncel den-
gelerinm sağlanmasına yönelik ola-
rak öncelikle emeklilik yaşmın yük-
seltilmesini öngören bir düzenleme
çıkanlacak. SSK'nin örgüt yapısı
da değiştirilirken, sağlık ve emekli-
lik sigortalan birbirinden aynlarak
özelleştirmenin zemini hazırlana-
cak. DSP'nin hazırladığı taslakta bu
kurumlara devletin yüzde 10'luk
primle katkıda bulunması da öngö-
rülüyordu.
trtica yasalan askıda
Protokolde "terör ve çeteyte mü-
cadele" hedefi yer alırken, irticayla
mücadeleye ilişkin herhangi bir ifa-
de kullanılmadı. 55. hükümet dö-
neminde irticayla mücadele kapsa-
mında hazırlanan 10 tasandan yal-
nız 3'ü yasalaştmldı. Hesap Uz-
manlan Kurulu'nun 54. kuruluş yıl-
dönümüne katılan yeni Maliye Ba-
kanı Sümer Oral, geçici bütçeyi
uzaönaya gerek kalmayabileceğini,
tercihinin 1999 kesin bütçesinin çı-
kanlması olduğunu söyledi. Hükü-
metin 6 ya da 7 Haziran'da güveno-
301 almasının ardından hemen oluş-
turulacak Plan ve Bütçe Komisyo-
nu'nda eski tasannın güncellestiri-
leceğini ve hedeflerdeki değişikli-
ğin eski tasanya yerleştirilebilece-
ğini anlatan Oral, hizlandınlmış
programla görüşmelerin 20 günde
tamamlanabileceğini söyledi. Büt-
çelerin siyaset aracı olma özellliği-
nı çoktan kaybettiğini, donuklaştı-
ğını, o nedenle yeni bütçeyapmanın
anlamı olnıadıgını kaydeden Oral,
"Kafcmleri alt alta koyuyorsunuz.
Faizikoyuyorsunuz, personeükoyu-
yorsunuz. Bötçelerin dastikryetözel-
İiği kalmadı Id" diye konuştu.
ODAK EĞİT^I VE BİLİM HtZ. AŞ'DEN DÜYURU
999-20O0_ögretim yılında şirketimize baglı özel öğretim kurumlanmızın ögrenci ücretleri aşagıya çıkanlmışnr.
•25 sayılı Özel Öğretim Kurumlan Kanunu'nun 31. maddesine göre ilan olunur.
1. özel Yeni OdakDersaneleri • '•', BirDenSaati
Üniversite haarlık •, 1.440.000 • "
Fen veAnad Lise. Haz.
r
1.440.000
2. Özel Odak Ingilizce Bilgi. Muhasebe Kurslan
.4AY 2.4AY 3.4AY
»İRDERSSAATİ . 1.250.000 ?;
1J0O.0O0 1.800.000
B sımfi
F sınıfi
B-Efark
C-E fark
F-B fark
F-E fark
3. OZEL ODAK MOTORLU TAŞIT SÜRUCÜ KURSLARI
1.4AY
120.000.000
180.000.000
100.000.000
75000.000
90.000.000
110.000.000
2.4AY
140.000.000
220.000.000
120.000.000
90.000.000
110.000.000
130.000.000
3.4AY
160.000.000
260.000.000
140.000.000
120.000.000
130.000.000
150.000.000
. Czel Bakırköy Odak Akşam Lisesi
Yıllık öğrenini ücreti : 500.000.000
1 Ders Kredi (Saat Ücreti): 8.000.000
ODAK DERSHANELERt SÜRÜCÜ KURSLARI
Goel Müdürlük : Istanbul Cad. Kınnıa Şebboy Sok. No: 7 Baiırköy
* :02125420413-5722303
Baarköy Subesi : Istanbul Cad. Kırauzj Şebboy Sok. No: 7 Babriöy
S : 0212 542 04 13-572 23 03
BJekmecs Şubesi: Mektep Sok. No: 1 Büvükçekmece
S : 0212881 91 84-85-86
Sivri Şubesi : Piri Metaet Paşa Mah. Piri Paşa Sok. Ziya Aslan
l
B. Çekmece Şubesi: Cami Sok. No: 9 Bûyükçekmeee r
S : 0212 883 4163-883 65 40
SilivriŞubesi : Piri Mehmet Paşa Mah. Piri Pasa Sok. Ziya Aslan
S : Ubm Kat 3-4 Silıvri 0 212 727 27 20 - 727 49 11
ODAK MUHASEBE-BtLGtSAYAR
INGİLİZCE KURSU
ODAK AKŞAM LİSESİ
AKŞAM LİSESİ
*.<£mece Subesi: CAMl SOK. NO: 9 BÜYÜKÇEKMECE
« : 0 212 883 41 63-883 65 40
iliri Şubes : Piri Mehmet Paşa Mah. Ziya Aslan
B :lşhanıKat:34Sılivri02]2 727 272
Bakuköy Şubesi : İstanbul Cad. Kınnızı Şebboy Sok. No: 7 Bakırköy
B : 0212 542 04 13-572 23 03
Fiıtlanırua KDV dahildir.
Işçi: Enflasyon îşveren: Vergi
I Baştarafi 1. Sayfada
ması gerektiğini söyledi. TOBB Başkanı
Fuat Miras, geçmiş iktidarlann çoğunun
yürütme ve yargıyı baskı altında tuttuğunu
belirterek şu görüşleri dile getirdi: "Altya-
pı veekonomik im kânsoiıklannyanı sıra de-
ğjşûni yakalavacak yasalar hazırlanmamak-
ta, iş hayatuun görüşü ahnmadan çıkanlan
yasalar da boşlukta kalmakta, uygulanama-
maktadır. Ekonomik kriz devanı ederken
Vergi Yasast'ndald üç aynk pesin verginin
ekonomiyi kühiediğini, mevduat faizlerini
vergi be\anına taoi tutan zihniyetin enflas-
ymdakj inişçıktşlar nedenhie her geçen gûn
sermayesi eriyen tüccanmızın iflas eşiğine
geküğini, sivasflerimiz ne zaman görecek"
diye konuştu.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet
Yıkfanm, özel sektör olarak artık devlet ka-
pısında sürünmek istemediklerini, sektöre
özerklik, dış ve iç ekonominin TOBB'ye
bağlanmasını, ekonomiyle ilgili kararlarda
söz sahibi olmak istedikJerini söyledi. Yıl-
dırun, "Tüm sektörierdurdu. Ozeihastane-
ler iyi çahşıyor. Şikâyetimiz yaradana değfl
devlete, sfyasflere ve bürokradara" dedi.
Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağ-
tayan, özel sektörün yatınm ve ûretiminın
azaldığını, buna karşılık kamunun yatınm
ve üretiminin arttığını belirterek "Öİel sek-
tör yerine devlet büyüyor" değerlendirme-
sini yaptı. Ankara Ticaret Odası Başkanı
Sinan Aygün, hükümetten beklenrilerinin
Türk halkının üstüne yağan sorunlar sağa-
nağına şemsiye, olası yıldmm düşmelerine
karşı paratoner olmasım ve siyasi parti li-
derlennin "siyasetpatroDu'' olmamasını is-
tedi. Aygün, Bankalar Yasası, Sosyal Gü-
venlik Yasası gibi tasanlann Meclis'ten ge-
çirihnesi, Vergi Yasası'nın değiştirilmesi ve
özelleştirmenin gerçekieştirilmesi için
TBMM'nin tatil yapmamasmı istedi. Ener-
ji-Yapı Yol Sen Genel Başkanı Cengiz Fay-
dah ise hükümet protokolüne yerleştirilen
uluslararası tahkimin Türkiye'nin ulusal ba-
ğımsızlığım ve egemenlik haklannı orta-
dan kaldıracağına dikkat çekerek "Bu dö-
zenlemenin kahramanlığuu nülüyetçiierin
yapması dikkatçeldcidir" dedi. Faydalı, hü-
kümetprotokolünde yer alan "özellestinne-
ler,yasal birzemineoturtulacak'' ifadesinin
de açık bir itiraf olduğunu söyledi.
Türkiye OtelcilerBirliği Başkam AJHGü-
relL hükümetten turizm sektörünün içinde
bulunduğu bunalım ortamını çözücü karar-
lar almasını beklediklerini belirtti. Osman-
h Bankası Genel Müdürü Aclan Acar, en
önemli beklentilerinin "Bir vizyon ve eko-
nomikprDgramortayakoyarak var olan po-
tansivelin harekete geçirilmesi" olduğunu
söyledi. Bankalar Yasası'nın çıkanlmasuu
bekledikJerini belirten Acar, yıllardıryaşa-
nan "enflasyon gjrdabmın" Türk Lirası'nı
sürekli değer kaybeden para haline getirdi-
ğini, uygulanacak birpara reformu ile sıfir-
larm atılabileceğini belirtti.
Müstakil Sanayici ve lşadamlan Derne-
gi (MÜSlAD) Başkanı Ali Bayramoğlu da
yeni hükümetin TBMM'de beklenenin üze-
rinde rakamsal destege sahip olduğunu be-
lirtti. Türkiye'nin yaklaşık 3 yıldu" siyasi
bunalım yaşadığını ve sanayici olarak hü-
kümetten beklentilerinin çok olduğunu
kaydeden Bayramoğlu, yeni hükümetin
Mısır, Rusya ve Iran gibi ülkelerle temasa
geçerek barter ticaretinin (mal takası) art-
nnhnasmı istediklerini söyledi. Günlük ve
haftahk repo uygulamasına son verilmesi
gerektiğini savunan Bayramoğlu, yeni ver-
gi yasasının gözden geçirilmesini ve KDV
oranlannda indirim yapılmasmı istedikle-
rini ifade etti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
nıyordum. Meğer bir ağaçtan sitem işrtmek ne zor-
muş... Binlerce yaprağın herbiri, nereden bulduy-
sa birer cep telefonu almış, ikide bir anyor. Mart
sonunda boş bulunup, bütün telefonlanmı vermiş-
tim.
Mayıs ortalannda yeniden buluştuk... Nisan so-
nunda başımı içine gömüp, "heey" diye bağırdı-
ğım; ince damartan derecikleri, ortadaki kalın da-
marı da kocaman bir nehri andıran yaprağı başka
yerde görsem, tanımakta güçlük çekerdim. Da-
marlann etrafında yeni damarcıklar doğmuş, uç
kısımlan hafıf kırılmış, ortasına doğru yeni engebe-
li alanlar oluşmuş... Nereden baksan orta yaşı geç-
miş görünüyor, ama her şey\ yerli yerinde. Bir "yap-
rakyılını" bizim kullandığımız takvimle karşılaştır-
mak zor, ama tazeliğini koruyor...
Nisan sonundaki küçük tomurcuklar birden boy
atmışlar. Her biri 50'yi aşkın dalcıktan oluşan birer
çiçek harmanına dönüşmüşler. Hani tomurcukla-
nn patlayıp yapraklann serpilmeye başlamasın-
dan sonra, tomurcuk kabuklan geriye çekilip yap-
raklara yol vermişlerdi ya... Şimdi de yapraklar bi-
raz geriye çekilip çiçek harmanına yol açmışlar...
Çiçekler nasıl harman... Kırmızıyla kanşık pem-
be, san, beyaz... Bir dalda ne kadar var, sayayım
dedim. Yansını bulmadan ilk rüzgârda sayıyı kanş-
tırdım. Belki de benimle oyun oynadıiar:
"Siz insanlar saysanız saysanız yerinizde sayar-
sınız..."
Minicik taze çiçek uçlannın güneşe doğru duru-
şu, öylesine dik başlıydı ki, küçük dallan onlarya-
rattılar, yapraklara da katkıda bulundular. Alttaki
dallar olmasa ayakta duramayacaklar, ama duruş-
lanyla sanki tersini söylemeye girişiyorlar:
"Biz olmasak, bu dallar olmaz..."
Yapraklar da kendi içlerinde öylesine çoğalmış-
lar ki, nisanda her tomurcuk 5-8 yapraklı birer de-
met çıkarmıştı. O demetlerin altından yeni demet-
ler doğmuş. Tomurcuğu taşıyan dal, dallamalık
edip "Benden bu kadar" dememiş, özsuyundan
yeni yapraklara can vermiş...
Kestane bebeleri...
Mayıs sonu... Dik kafalı, güzelim çiçeklerin ço-
ğunda birsolgunluk. Yine en uçtalar, yine yeşil dal-
lann ucunda, yüzlerini güneşe dönmüş, "en tepe-
deyiz" diyoriar, ama havaları değişmiş, sayılan
azalmış...
Dökülen taç yapraklannın attından da nohut ta-
nesinin yansı kadar, yuvariak, çevresi tırtıllı kesta-
neler çıkıyor. Her biri gözleri yumuk bebekter gibi,
etrafta olup bitenlerden habersiz, çiçek yaprakla-
nnın koynunda süt emiyor.
Hani çiçek harmanını anlatırken 50 dalcık demiş-
tim ya, alttakilerin her birinde 2-3 kestanecik kü-
melenmiş büyüyor. Ama uçtaki dalcıklarda hiçbir
şey yok. Oysa, mayıs başında ilk çiçeklenip, "ne
oldum delisi" dalgalananlar uçtaki çiçeklerdi... De-
mek ki, havalı olmakla meyveli olmak farklı...
Kestane taneciklerinden birine hafifçe dokun-
dum. Çevresindeki tırtıl henüz yumuşacık, bastır-
san ezilecek.
Elimi hafifçe geri çekerken, gözüm toprağa kay-
dı. Solup yere düşmüş çiçeklerin arasında seyrek
de olsa, kestane bebeleri de var. Yaşamı göreme- •
den doğardoğmaz dökülmüş olmalılar. Önceki yıl
J
lara oranla az mı çok mu bilmiyorum. Belki de bu
yıl bir salgın var. Doğal bir dökümse, onlar ağaçta
yaşamakta olanlar adına yere düşenler...
Daldaki tane tane kestanelerden yapraklara, ora-
dan yapraklann dibindeki tomurcuk kabuğu kalın-
tılanna indim. Üç kuşak bir arada yaşıyor. Tomur-
cuk kalıntılar için, mayıs sonbahar olmalı. lyice ku-
rumuşlar, dökülmüşler. Kiminin sadece dal dibin-
de izi var. Kendimi bir an arkeolojik kazıda gibi his-
settim. Yapraklar için de bahar günleri geçmiş gö-
rünüyor. Pul pul dökülen çiçek taçyaprakları için-
se mayıs ortası ilkbahardı, mayıs sonu sonbahar.
Belki de onlara göre uzun bir süredir. "Yaşamım
boyunca hep en uçta yaşadım. Ağacın en güzel
yeri bendim. Ûstelik meyveyi de ben verdim" di-
ye düşünüyoriardır. Ağacın dallannda, demet de-
met bahar... Kendi kendime bir şarkı tutturdum; "O
ağacın dalını..."
Biraz geri çekilip ağaca şöyle uzaktan baktım...
Meyve doğuran çiçek kümelerinin hemen tümü,
ağacın çok güneş gören yerterindeJer. "llahiçiçek-
ler" dedim, "güneş görsün yüzünüzû"...
Ayırdındayım, konuyu çokdallandınp budaklan-
dırdım...
Doğal karşılayın, çünkü ben ağaç oldum...
Yerel yönetimlerin
güçlendirümesi tarbşıldı
İstanbul Haber Servisi -
Danimarka'nın Aalborg
Üniversitesi Ekonomi-Poli-
tıka ve Işletme Bölümü Baş-
kanı ErikAlbaek, Kuzey Av-
rupa ülkeleriade sosyal de-
mokrasi ve sendikalann ge-
h^nûşofanası nedeniyleyerel
yönetimlerin "devlet kadar
gûçfâ" olduğunu vurguladı.
Yerel yönetimlerde "şeflaft-
ğn" bir gelenek olduğunu
belirten Albaek, Damimar-
ka'da yapılan en büyük yol-
suzluğun 15-20 yü önce ya-
şandığına dikkat çekti.
TÜSES ve Friedrich E-
bert Vakfi "Yerel yönetimler
ve demokrasi" konulu semi-
nerdüzenledi. Seminerin su-
nuş konuşmasuıı yapan TÜ-
SES Vakfi Başkanı Prof. Dr.
Taner Berksoy, Türkiye'de
demokratik yönetim koşul-
lan henüz tam olarak oluş-
madığı için ve yerel yöne-
timler açısından konuya bir
katkı sağlamak amacıyla
böyle bir toplantı düzenle-
diklerini vurguladı. Semine-
rin ana tebliğini sunan TÜ-
SES Onursal Başkanı Doç.
Dr. Korel Göymen, Türki-
ye'de yerel yönetimlerde et-
küi olan kriz noktalanna de-
ğindi. Göymen, en önemli
kentsel krizin göçten kay-
naklandığını belirterek "In-
sanlanmız kenttere göç etti-
ler, ama ne vazık ki kendeşe-
medüer. Bunun sonucu ola-
rak ise spekülatif kazanç
odakian doğdu" dedi.
Kuzey ülkelerinde yerel
yönetimlerle ilgili birkonuş-
ma yapan Prof. Albaek, ku-
zey ülkeleri için "re&h iHke-
leri" denildiğini anımsatarak
gerçekten de en yüksek gay-
ri safi milli hasılaya sahip ol-
duklannı, OECD ülkelerinin
üzerinde bir yaşam kalitesi-
nin bulunduğunu belirtti. Ül-
kesinde geçen yıl gerçekleş-
tirdiği bir araştırma sonucu
'en iyi kamu yönetim tezi'
ödülüne layık görülen ingjUz
Dr. Ljnvrence Pratchett ise
Ingiltere deneyimini anlatır-
ken ülkesinin yerel yönetim-
ler açısından "Türkiye'deıı
kuzey ülkelerinegeciş'' konu-
munda olduğunu söyledi.
Konuşmalann ardından so-
rular bölümüne geçildi. Bu
bölümde "y^suzhıkla nasıl
mücadele edfldiğr yolunda-
ki bir soruya Albaek'in ver-
diği yanıt, Türk dinleyicileri
güldürdü. "Evet bizde de
önemli bir yolsuzluk yapü-
mışti. Yamlnuyorsam 15-20
yıl önceydl Bir belediye baş-
kanı 50. yaşnu kutiarken bir
işadamnun kendisine hedSye
ettiği banyo odasmı kabul et-
miş. Tabii olay hemen ortaya
çıkarddı ve başkan istifa et-
mek zorunda kaidı" sözleri
salondakileri güldürdü.
Öğle arasının verilmesinin
ardından ise TÜSES Yöne-
tim Kurulu üyesi Aydın Köy-
men, yapılan konuşmalan
değerlendiren ve Türkiye
özelinde yerel yönetimleri
anlatan bir konuşma yaptı.
Köymen'in konuşmasından
sonra tartışma bölümüne
geçildi.