14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
D M/BKYIS1999 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 JLJNCELCÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafi ' Sayfada Kinniieri ise sonucu, "hassas dengelehkorumak în DSP'nin yaptığı fedakârtığa" bağlıyor. Bu ne- anle CSP'nin, kimi önemli yatırım bakanlıklannı sndine saklayacağına MHP ile ANAP'a bırakı- îrdğini söylüyor. Hani zorlasalar, DSP'nin, ülkeyi daha uzun za- ıan hükümetsiz bırakmamak için özünden ödün jrdığine uzanan yorumlar yazılacak! Bu şaşırtcı yorumlara bir başkasını eklemek anakJı: Ola ki, DSP para dağıtan yatınmcı bakanlıklan HP ile ANAP'a verirken iki olasılığa oynuyor. Bu t>akanlıkJann başansı, hükümetin ve doğal arak Başbakan'ın da başansı olmayacak mı? Ama başarısızlık, kuşku yok, büyük ölçüde o îkanlıklan yöneten MHP veya ANAP'a fatura lilecek! Fakat hükümetin başansıyla ilgili söyleşilerde j yorumlarda daha bugünden duraksamalar izleniyor. Çok parası olan çok konuşuyor. Bugünü bıra- 0 yarıniara değinen ünlü işadamı Sabancı, en : dört yıl sonra yapılması olası seçimlerden an- ık yeni bir seçim yasasıyla istikrar sağlanabile- îğini öne sürüyor. Dört yıl sonra? Kim öle kim kala Sakıp Ağa! Neki, birkaç nokta dikkat çekiyor. Örneğin, hü- ımet protokolü. tfadeler son derece esnek. Lastik gibi. Nereye fcsen oraya gidecek nitelikte. Bir yerinde sosyal reformdan söz ediliyor. "sos- 1 güvenlik sisteminin açıklan'nn ekonomiye k olmaktan çıkanlacağı söyleniyor. SSK'nin sfiyesi mi öngörülüyor, belirsiz. "Emekli yaşı ve en az çalışma süreleri ekono- nin taşıyabileceğigerçekçidüzeye çıkanlacak" niliyor. Yaş sınııiarı IMF'nin dayattığı ölçekte olacak, belirtilmiyor. ürek yakan tablolar Ecevit, azınlık hükümetindeki bakanlannı yeni kümete taşıdı. 136 milletvekilli yeni DSP grubundan, başba- n dahil 13 eski bakanı çıkaracak olursanız; Ece- ; geriye kalan 123 kişiden çoğu yeni isimlerin jbirine bakanlık şansı tanımıyor. DSP grubunda burukluk yaratması olası bu ha- <etini; "büyük deneyim kazandıklan için 'eski- ı 1 yeni kabineye taşıdığını" söyteyerek karşjla- jya çalışıyor. Doyurucu olmayan, DSP grubunu es geçen bir nrt. NJaklen yayınlarda ilgiyte, ama aslında kaygı ve- ı iki tablo izleniyor: 3irinci tablo: Mekân; Başbakaniık Konutu. Sol şta MHP lideri Bahçeli, baştan sonataştan bir ıda heykeli gibi sessiz, oturuyor. 3ağ başta; Mesut Yılmaz, öğrencisi olduğu ylenen gülümseme dersleri gereği arada bir daklarını geriyor. Drtada, ayakta Ecevit. Hükümet yapılanmasın- n söz ederken, bir yerde "27'nci hükümet" di- r, duruyor ve Mesut Yılmaz'a hafif eğilerek açtı?" diye soruyor. ANAP lideri "57" diyor ve :şbakan, ancak bundan sonra hükümetin "nu- trasını" doğru söylüyor ve konuşmayı sürdü- nx. tynı gün, ikinci tablo: Demirel'eonayfattığı Ba- nlar Kurulu listesini basına okuyor. Devlet ba- nlanndan Sadi Somuncuoğlu'nun adını ver- .1en sonra... yanm dakika önündeki kâğıda ba- 'ak duruyor ve susuyor. Sonra... "Yanlışlık olmasın" dediği işitiliyor.. nra sonra, başını kaldınp gazetecilere doğru: 'Hüsamettin Bey (Özkan) burada mı?" diye ojyor. ranından hiç eksik etmediği başyardımcısı Qz- T hızla geliyor. îomuncuoğlu'ndan sonraki ismi, Rüştü Kâ- n Yüceten'in adını -Başbakan'ın önündeki kâ- la bakarak- Ecevit'e fısıldıyor. (aygı ve acıyla izlenen bu iki tablo, naklen ya- dışında TV kanallannda bir daha yer almıyor. jağlıklı bin yıl yaşa Ecevit! irizi gurbetçiler çözer' ınbui Haber Servisi - Ekonomik krizle karşılaşılınca msanan gurbetçiler, bu kez de turizm sektöründeki de gündeme geldi. Türkiye Araştırmalar rkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, turizm törûnün içinde bulunduğu krizin aşılmasında nanya'da yaşayan Tûrklere de görev dûştûğü irtildi. Açıklamada, gurbetçi Türklerin, bu yaz onunda tatillerini Türkiye'de geçirmesi gerektiği ürildi. • Baştarafi 1. Sayfada nşıyor. 1999-2000 öğretim yılıücret- lerini açıklamaya başlayan özel okul- lar, velilerden yıllık 9 bin dolara va- ran paralar istiyor. Ege Bölgesi Özel Okullar Derneği Başkanı Necdet Doganata. tstanbul'la karşılaştınldığında Izmir'm daha dü- şûk oranda bir fıyat politikası uygu- , ladjğını savundu. Ücretleri belirlerken Türkiye'nin gelir-gider dengelerini göz önünde bulundurduklannı belirterek "Önce- kivıllarda &u&okullarvarhkh kesinıin çocuklannın gfttiği okullar olarak bi- tinirdi. Ancak son vıllarda maaşlı ke- simin de çocuklannı özel okullara gönderdigj görülüyor" dedi. Doğana- ta, devletin, özel okullardan KDV ala- rak büyük özveriyle çocuklannı özel okullara gönderen velileri cezalandır- dığını ileri sürdü. Doğanata şöyle de- vam etti: "Çünkü özel okula gelen öğrenci devletin veremediği egitimialmaya ge- üyor. Ailelerin bir kısmuun,yıllık büt- çelerinin yansuıı bunun için ayırdık- laruu büiyonız.Gerek afleterin, gerek- sebiderin özverili tutumumuzun dev- let tarafindan da desteklenmesini ve özel okullann ödediği vergideD KDV'nin kaldınlmasını istiyonız. KDV'nin kaldınlmasıyla yüzde 20 oranında daha fazla öğrencinin özel okullara geleceğini savunuyoruz." Necdet Doğanata aynca devletin kendi okullannda okuyan öğrencile- ri, özel okullann boş kontenjanlanna yerleştirmesi için de çağnda buluna- rak "Devlet bizle pazaruk yapsın, ma- kul fiyatlarla boş kontenjanlanmta dolduralım. Hem öğrencidaha katite- ii eğitiın alsın, hem devlet masraftan kurtnbıın'' dedi. Özel okul fiyatian Özel okullardan bazılannın gelecek öğretim yılı için belirlediği ücretler şöy- le: Marmara llköğretim 1-5. sınıflar 1 milyar 900 milyon, 6-7. suuflar 2 mil- yar 250 milyon, Marmara Lisesi 7-8. sı- nıf, lise hazırük, lise 1-3. suuflar 2 mil- yar 250 milyon, Marmara Gazetecilik- Radyo-TV Lisesi, Fen Lisesi 2 milyar 250 milyon lira. Tarhan Koleji üköğretim 1. smıf 1 milyar 200 milyon, ilköğretim 2-5. SJ- nıflar 1 milyar 320 milyon, ilköğretim 6. sınıf 1 milyar 530 milyon, ilköğretim 7-8. sınıflar 1 milyar 830 milyon, lise hazırlık 1 milyar 575 milyon, lise 1-3. sınıflar 1 milyar 830 milyon lira. IS- TEK Vakfi Acıbadem, Bilge Kağan, Banş, Atanur Oğuz, Kemal Atatürk, Belde llköğretim 1 milyar 260 milyon; Uluğbey ve Kaşgarlı Mahmut tlköğre- tim Okullan 1 milyar 170 milyon lira. İŞTEK Bilge Kağan Lisesi, Semiha Şa- kir Lisesi, Atanur Oğuz Lisesi 1 milyar 575 milyon, Kemal Atatürk Lisesi, Acı- badem Lisesi 1 milyar467 milyon, Bel- de Lisesi 1 Milyar 368 milyon, Uluğ- bey Lisesi 1 milyar287 milyon, Kaşgar- h Mahmut Lisesi 1 milyar 179 milyon lira. Bilgi Lisesi ana sınıfi 110 milyon, il- köğretim 1. sınıf 990 milyon, iÜcöğre- tim2-5. sınıflar 1 milyar 400 milyon, il- köğretim 6-8. sınıflar 1 milyar 700 mil- yon, lise 1 milyar 890 milyon lira. Oğuzkaan Koleji ana sınıfi ve ilköğ- retim 1. sınıf 1 milyar 600 milyon, 6. ve lise hazırlık sınıflan 1 milyar 800 mil- yon lira. Yeni Ufûklar Koleji tüm sınıflar için tüm etkinlik giderleri dahil 9 bin dolar. MEF Koleji tüm suuflar 1 Haziran kuruyla 6 bin dolar. Tüm giderler bu üc- rete dahil. -Eyüboğlu Koleji ortaokul 2 ve 3, li- se hazırlık ve lise 1,2,3. sınıf 3 milyar, fen lisesi 3 milyar, anasınıfi ve ilköğre- tim (1,2,3. sınıf) 2 milyar, ilköğretim (4, 5. suuflar) 2 milyar 250 milyon, 6 ve 7. sınıflar 3 milyar lira. - Kültür Koleji anaokulu 1 milyar 350 milyon, ilköğretim (1-5. sınıf) 1 milyar 850 milyon, ilköğretim (6,7. sı- nıf) 2 milyar 125 milyon, lise hazırlık ve Anadolu lisesi suııflan ile fen lisesi 2 milyar 725 milyon lira. Avrupa Koleji KDV hariç anasınıfi 1.5 mih/ar, ilköğretim (1-5. sınıf) 1.8 milyar, ilköğretim (6 ve 7. sınıf) 1 mil- yar 915 milyon lira. Ufur Koleji anasınıfi 1 milyar 750 milyon, ilköğretim (1-5. smıf) 2 milyar, ilköğretim (6-7. sınıf) 2 milyar 350 mil- yon, orta 2-3 ile lise 2 milyar 275 mil- yon, lise hazırlık 2 milyar 310 milyon lira. Yeni Yıldız Koleji KDV hariç ana- okulu 2 milyar 50 milyon, ilköğretim 1 - 5. suuflar ile lisenin tüm sınıflan 2 mil- yar 300 milyon lira. Yeni Dünya Koleji KDV hariç ana- okulu 1 milyar 75 milyon, ilköğretim 1 - 5. sınıflar 1 milyar 445 milyon, ilköğ- retim 6, 7, 8. suuflar 2 milyar 65 mil- yon, Anadolu lisesi hazırhk 1 milyar 925 mih/on, Anadolu lisesi 2 milyar 65 milyon, lise 1 milyar 925 milyon lira. Eğitim-Sen 'Özel okullar başansız' İstanbul Haber Servisi- Eğitim-Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Alaat- tin Dinçer, özel okullann "tek amacının egitim tica- reti" yapmak olduğunu be- lirterek birkaçı dışında özel okullann başansız olduğu- nu söyledi. Dinçer, her yıl yüzde 100 oranlannda artan fi- yatlanna karşın özel okul- lann birkaçı dışında başa- nsız oldukJannı savundu. Birçok özel okuldaki öğre- tim yöntemleri ve ders programlannın devlet okullanndan farkı bulun- madığını vurgulayan Din- çer, bu okullarda fizjki ve araç-gereç olanaklannın devlet okullanna göre daha yeterli olması dışında ba- şanlı olduklannın söylene- meyeceğini belirtti. Dinçer, özel okullann 4 milyara varan fiyatlanyla eğitimden yarariananlar ve öğretmenler arasında firsat eşitsizligi doğurduğunu söyledi. Hiikümette öncelik biitçe ve bankalar • Baştarafi 1. Sayfada DSP-MHP-ANAP koalisyon hü- kümeti, seçim ortamı nedeniyle TB- MM'de bekleyen yasa tasanlannı önceliklerine göre sıralayarak çalış- ma programını belirledi. TBMM'nin tıkanmaması ve ya- salann zaman yitirilmeden çıkanl- ması için öncelikle TBMM Içtüzü- ğü'nde değişiklik yapılacak. Buna göre komisyonlarda aynntılanyla ele alınacak olan yasalar, TBMM Genel Kurulu'nda tek bir madde gi- bi görüşülecek. Genel kurulda ya- salann tümü üzerinde görüşmeler yapıldıktan sonra oylamaya geçile- cek. Başbakan Bûlent Ecevit TZOB Genel Kurulu'nda yaptığı konuş- mada, Türkiye"nin uzun süredir sü- rekli seçim ortamında yaşadığına dikkatçekerek siyasal belirsizlik or- tamında ömrübelirli olmayan hükü- metlerin kolay kolay uzun vadeli önlemler alamayacağına işaret etti. Hem Uzakdoğu'da başlayıp dünya geneline yayılan bunalım hem de siyasal belirsizlik ve petrol fiyatla- nndaki yükselişin etkisiyle ekono- mide bazı sonınlaryaşandığmı vur- gulayan Ecevit, buna karşm bu ay sonuna kadar 30 milyar dolarlık borç faizi ve taksiti ödendiğini söy- ledi. Ekonominin yaşadığı sıkıntı- lardan birinin de bankacıiık siste- minden kaynaklandığını anlatan Ecevit, hükümetin ilk ele alacağı konulardan birinin bankalar yasası olduğunu belirtti. Ecevit "TBMM'den sürade geçi- rilmesi gerekli anayasa değişiklikle- ri var. O arada bütçenin süratle çı- kanlması gerekiyor. \ ılın yansını bütçesiz. daha doğnısu geçici bütçe ilegeçirdik. Bankalaryasasuun mut- laka ve kısa sûrede çtkması gereki- yor. DGMTerin yapısınm değiştirü- mesi için anayasa değişikliği çahş- mamız büyük öncetik taşıvor. Piş- manbk yasası büyük öncetik taşı- yDr"dedi. Başbakan, Türkiye'nin kalkın- mayı köylüden, çiftçiden başlatma- ya zorunlu olduğunu belirtirken dı- şalımm serbest bnakılması nede- niyle Türk çiftçisi yerine komşu ül- kelerin çiftçilerini destekler duru- ma geündiğini vurguladı. Tanmsal üretimin planlanmasında devletin çiftçiye yol gösterici olması gerek- tiğini anlatan Ecevit, tanm sigorta- lan yasası iie çiftçinin doğal afetler- den uğradığı zarara çözüm getirile- ceğıni söyledi. Ecevit, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in en kısa sürede toplanması gerektiğini de vurgula- dı. Hükümetin "öncetikle" tasarla- dığı çalışma programının içeriği şöyle: 1999 yıh bütçesi: 1999'un ilk 6 ayı için çıkanlan geçici bütçe hazi- ran ayı sonunda bitecek. Hüküme- tin, 1999 yıh kesin bütçesini hazi- ran ayı sonuna kadar çıkarması ge- rekiyor. Vergi gelirlerindeki azauna ve harcamalardaki artış nedeniyle öngörülen bütçe hedefleri de revize edilecek. Bu yılın bütçe çalışması bittiktenhemen sonra Maliye, 2000 yılı bütçesi için hazırlık yapacak. Bankalaryasası: Bankalann güç- lü bir mali yapıya kavuşturulmala- nnı ve bağımsız bir organ tarafindan denetlenmelerini esas alan uluslara- rası normlar hedefleniyor. Faiz sar- malma karşı, üretken yatınmlara ve dışsatıma destek olacak hükümler öngörülüyor. Böylece iç ve dış pi- yasalara güven verilmesi amaçlanı- yor. Anayasa Mahkemesi'nin, Ban- kalar Yasası'nın zor durumdaki bankalara devletin el koymasma ilişkin hükümleri iptal etmesinden sonra yeni yasa için tamdığı süre 11 Haziran 1999 tarihinde sona eriyor. Bazı uzmanlar bu tarihten sonra bankalar üzerinde "devtet gûvence- sikalmavacağmı" savunurken Hazi- ne bu yoruma karşı çıkıyor. Hazine Müsteşar Yardımcısı Osman Tuna- boylu, yasanın başka hükümlenne göre bu güvencenin sürdüğünü, an- cak yeni düzenleme ile sınırlanaca- ğmı vurguladı. Tunaboylu "Yüzde 100 devlet güvencesi rekabeti ve ras- yoneUiği ohımsaz yönde eddliyor. Bankalar Yasası'nın çıkanhnasının ardından bu güvencenin kademeti olarak indirilmesi ve sigorta primle- rinin yeniden beürtenmesiiçin çahş- ma yapılacak" dedi. PÎşmanhkyasası: Yasa, yürürlüğe giriş tarihinden itifaaren teslim olan PKK'lileri kapsayacak. Örgüt yö- neticileri ve seri eylem gerçekleşti- ren militanlaryasadanyararlanama- yacak. Dokunulmazhklan Anayasanın 83 ve 100. maddelerinde değişiklik yapılarak milletvekili ve bakanla- nn dokunulmazlıklan. yasama fa- aliyetleri ile suurlandınlacak. Adi suçlarda. Yargıtay doğnıdan soruş- turma başlatacak. Böylece TBMM soruşturma komisyonlan devre dı- şı bırakılarak milletvekili ve bakan- larhakkındaki iddialarla ilgili siya- si karar verilmesi önlenecek. ÖĞM'lerin smDeştirumesi: Av- rupa lnsan Haklan Mahkemesi'nin karan doğrultusunda DGM heyetle- rindeki asker üyenin, lmralı davası sonuclanmadan çıkanlması amaç- lanıyor. AbduUah Ocalan'ın yargı- lanmasında ilk aşama 11 Haziran 1999 tarihinde sona eriyor. Mahke- menin esas hakkındaki görüş için süre tamdığı sırada hükümet anaya- samn 143. maddesindeki değişikli- ği TBMM'den çıkarmayı ve dava- nın ikinci asamasında tüm heyetin sivil ohnasını tasarlıyor. Bu durum- da anayasa değişikliğinin haziran ayı sonuna kadar gerçekleştirilme- si gerekiyor. Ancak zamanlama so- runu olursa, değişiklik tasansının parlamento komisyonlannda görü- şülmeye başlanması, mahkemenin bir süre ertelenmesi için yettrli ola- bilecek. Anavasaya u>um yasalan: Ana- yasada değişiklik yapılmasuıa kar- şm bugüne dek çıkanlamayan siya- si partiler yasası, memurlara sendi- ka hakkı tanıyan yasa, sendika yö- neticilerinin aynı zamanda siyasete girebilmelerini öngören tasan rafta. Yerel yönetün reformu: Ortaklar, yerel yönetim reformunu bu yıl so- nuna kadar çıkarmayı hedefliyor. Reform, yerel yönetim seçimlerinin iki turlu yapılmasmı ve merkezi yet- kilerin yerel yönetimlere bırakılma- smı öngörüyor. Aynca Köy Hizmet- leri Genel Müdürlüğü de lağvedile- rek bu hizmetler yerel idarelere bı- rakılacak. Sosyal güvenlik reformu: Sosyal güvenlik kurumlannın güncel den- gelerinm sağlanmasına yönelik ola- rak öncelikle emeklilik yaşmın yük- seltilmesini öngören bir düzenleme çıkanlacak. SSK'nin örgüt yapısı da değiştirilirken, sağlık ve emekli- lik sigortalan birbirinden aynlarak özelleştirmenin zemini hazırlana- cak. DSP'nin hazırladığı taslakta bu kurumlara devletin yüzde 10'luk primle katkıda bulunması da öngö- rülüyordu. trtica yasalan askıda Protokolde "terör ve çeteyte mü- cadele" hedefi yer alırken, irticayla mücadeleye ilişkin herhangi bir ifa- de kullanılmadı. 55. hükümet dö- neminde irticayla mücadele kapsa- mında hazırlanan 10 tasandan yal- nız 3'ü yasalaştmldı. Hesap Uz- manlan Kurulu'nun 54. kuruluş yıl- dönümüne katılan yeni Maliye Ba- kanı Sümer Oral, geçici bütçeyi uzaönaya gerek kalmayabileceğini, tercihinin 1999 kesin bütçesinin çı- kanlması olduğunu söyledi. Hükü- metin 6 ya da 7 Haziran'da güveno- 301 almasının ardından hemen oluş- turulacak Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda eski tasannın güncellestiri- leceğini ve hedeflerdeki değişikli- ğin eski tasanya yerleştirilebilece- ğini anlatan Oral, hizlandınlmış programla görüşmelerin 20 günde tamamlanabileceğini söyledi. Büt- çelerin siyaset aracı olma özellliği- nı çoktan kaybettiğini, donuklaştı- ğını, o nedenle yeni bütçeyapmanın anlamı olnıadıgını kaydeden Oral, "Kafcmleri alt alta koyuyorsunuz. Faizikoyuyorsunuz, personeükoyu- yorsunuz. Bötçelerin dastikryetözel- İiği kalmadı Id" diye konuştu. ODAK EĞİT^I VE BİLİM HtZ. AŞ'DEN DÜYURU 999-20O0_ögretim yılında şirketimize baglı özel öğretim kurumlanmızın ögrenci ücretleri aşagıya çıkanlmışnr. •25 sayılı Özel Öğretim Kurumlan Kanunu'nun 31. maddesine göre ilan olunur. 1. özel Yeni OdakDersaneleri • '•', BirDenSaati Üniversite haarlık •, 1.440.000 • " Fen veAnad Lise. Haz. r 1.440.000 2. Özel Odak Ingilizce Bilgi. Muhasebe Kurslan .4AY 2.4AY 3.4AY »İRDERSSAATİ . 1.250.000 ?; 1J0O.0O0 1.800.000 B sımfi F sınıfi B-Efark C-E fark F-B fark F-E fark 3. OZEL ODAK MOTORLU TAŞIT SÜRUCÜ KURSLARI 1.4AY 120.000.000 180.000.000 100.000.000 75000.000 90.000.000 110.000.000 2.4AY 140.000.000 220.000.000 120.000.000 90.000.000 110.000.000 130.000.000 3.4AY 160.000.000 260.000.000 140.000.000 120.000.000 130.000.000 150.000.000 . Czel Bakırköy Odak Akşam Lisesi Yıllık öğrenini ücreti : 500.000.000 1 Ders Kredi (Saat Ücreti): 8.000.000 ODAK DERSHANELERt SÜRÜCÜ KURSLARI Goel Müdürlük : Istanbul Cad. Kınnıa Şebboy Sok. No: 7 Baiırköy * :02125420413-5722303 Baarköy Subesi : Istanbul Cad. Kırauzj Şebboy Sok. No: 7 Babriöy S : 0212 542 04 13-572 23 03 BJekmecs Şubesi: Mektep Sok. No: 1 Büvükçekmece S : 0212881 91 84-85-86 Sivri Şubesi : Piri Metaet Paşa Mah. Piri Paşa Sok. Ziya Aslan l B. Çekmece Şubesi: Cami Sok. No: 9 Bûyükçekmeee r S : 0212 883 4163-883 65 40 SilivriŞubesi : Piri Mehmet Paşa Mah. Piri Pasa Sok. Ziya Aslan S : Ubm Kat 3-4 Silıvri 0 212 727 27 20 - 727 49 11 ODAK MUHASEBE-BtLGtSAYAR INGİLİZCE KURSU ODAK AKŞAM LİSESİ AKŞAM LİSESİ *.<£mece Subesi: CAMl SOK. NO: 9 BÜYÜKÇEKMECE « : 0 212 883 41 63-883 65 40 iliri Şubes : Piri Mehmet Paşa Mah. Ziya Aslan B :lşhanıKat:34Sılivri02]2 727 272 Bakuköy Şubesi : İstanbul Cad. Kınnızı Şebboy Sok. No: 7 Bakırköy B : 0212 542 04 13-572 23 03 Fiıtlanırua KDV dahildir. Işçi: Enflasyon îşveren: Vergi I Baştarafi 1. Sayfada ması gerektiğini söyledi. TOBB Başkanı Fuat Miras, geçmiş iktidarlann çoğunun yürütme ve yargıyı baskı altında tuttuğunu belirterek şu görüşleri dile getirdi: "Altya- pı veekonomik im kânsoiıklannyanı sıra de- ğjşûni yakalavacak yasalar hazırlanmamak- ta, iş hayatuun görüşü ahnmadan çıkanlan yasalar da boşlukta kalmakta, uygulanama- maktadır. Ekonomik kriz devanı ederken Vergi Yasast'ndald üç aynk pesin verginin ekonomiyi kühiediğini, mevduat faizlerini vergi be\anına taoi tutan zihniyetin enflas- ymdakj inişçıktşlar nedenhie her geçen gûn sermayesi eriyen tüccanmızın iflas eşiğine geküğini, sivasflerimiz ne zaman görecek" diye konuştu. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıkfanm, özel sektör olarak artık devlet ka- pısında sürünmek istemediklerini, sektöre özerklik, dış ve iç ekonominin TOBB'ye bağlanmasını, ekonomiyle ilgili kararlarda söz sahibi olmak istedikJerini söyledi. Yıl- dırun, "Tüm sektörierdurdu. Ozeihastane- ler iyi çahşıyor. Şikâyetimiz yaradana değfl devlete, sfyasflere ve bürokradara" dedi. Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağ- tayan, özel sektörün yatınm ve ûretiminın azaldığını, buna karşılık kamunun yatınm ve üretiminin arttığını belirterek "Öİel sek- tör yerine devlet büyüyor" değerlendirme- sini yaptı. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, hükümetten beklenrilerinin Türk halkının üstüne yağan sorunlar sağa- nağına şemsiye, olası yıldmm düşmelerine karşı paratoner olmasım ve siyasi parti li- derlennin "siyasetpatroDu'' olmamasını is- tedi. Aygün, Bankalar Yasası, Sosyal Gü- venlik Yasası gibi tasanlann Meclis'ten ge- çirihnesi, Vergi Yasası'nın değiştirilmesi ve özelleştirmenin gerçekieştirilmesi için TBMM'nin tatil yapmamasmı istedi. Ener- ji-Yapı Yol Sen Genel Başkanı Cengiz Fay- dah ise hükümet protokolüne yerleştirilen uluslararası tahkimin Türkiye'nin ulusal ba- ğımsızlığım ve egemenlik haklannı orta- dan kaldıracağına dikkat çekerek "Bu dö- zenlemenin kahramanlığuu nülüyetçiierin yapması dikkatçeldcidir" dedi. Faydalı, hü- kümetprotokolünde yer alan "özellestinne- ler,yasal birzemineoturtulacak'' ifadesinin de açık bir itiraf olduğunu söyledi. Türkiye OtelcilerBirliği Başkam AJHGü- relL hükümetten turizm sektörünün içinde bulunduğu bunalım ortamını çözücü karar- lar almasını beklediklerini belirtti. Osman- h Bankası Genel Müdürü Aclan Acar, en önemli beklentilerinin "Bir vizyon ve eko- nomikprDgramortayakoyarak var olan po- tansivelin harekete geçirilmesi" olduğunu söyledi. Bankalar Yasası'nın çıkanlmasuu bekledikJerini belirten Acar, yıllardıryaşa- nan "enflasyon gjrdabmın" Türk Lirası'nı sürekli değer kaybeden para haline getirdi- ğini, uygulanacak birpara reformu ile sıfir- larm atılabileceğini belirtti. Müstakil Sanayici ve lşadamlan Derne- gi (MÜSlAD) Başkanı Ali Bayramoğlu da yeni hükümetin TBMM'de beklenenin üze- rinde rakamsal destege sahip olduğunu be- lirtti. Türkiye'nin yaklaşık 3 yıldu" siyasi bunalım yaşadığını ve sanayici olarak hü- kümetten beklentilerinin çok olduğunu kaydeden Bayramoğlu, yeni hükümetin Mısır, Rusya ve Iran gibi ülkelerle temasa geçerek barter ticaretinin (mal takası) art- nnhnasmı istediklerini söyledi. Günlük ve haftahk repo uygulamasına son verilmesi gerektiğini savunan Bayramoğlu, yeni ver- gi yasasının gözden geçirilmesini ve KDV oranlannda indirim yapılmasmı istedikle- rini ifade etti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada nıyordum. Meğer bir ağaçtan sitem işrtmek ne zor- muş... Binlerce yaprağın herbiri, nereden bulduy- sa birer cep telefonu almış, ikide bir anyor. Mart sonunda boş bulunup, bütün telefonlanmı vermiş- tim. Mayıs ortalannda yeniden buluştuk... Nisan so- nunda başımı içine gömüp, "heey" diye bağırdı- ğım; ince damartan derecikleri, ortadaki kalın da- marı da kocaman bir nehri andıran yaprağı başka yerde görsem, tanımakta güçlük çekerdim. Da- marlann etrafında yeni damarcıklar doğmuş, uç kısımlan hafıf kırılmış, ortasına doğru yeni engebe- li alanlar oluşmuş... Nereden baksan orta yaşı geç- miş görünüyor, ama her şey\ yerli yerinde. Bir "yap- rakyılını" bizim kullandığımız takvimle karşılaştır- mak zor, ama tazeliğini koruyor... Nisan sonundaki küçük tomurcuklar birden boy atmışlar. Her biri 50'yi aşkın dalcıktan oluşan birer çiçek harmanına dönüşmüşler. Hani tomurcukla- nn patlayıp yapraklann serpilmeye başlamasın- dan sonra, tomurcuk kabuklan geriye çekilip yap- raklara yol vermişlerdi ya... Şimdi de yapraklar bi- raz geriye çekilip çiçek harmanına yol açmışlar... Çiçekler nasıl harman... Kırmızıyla kanşık pem- be, san, beyaz... Bir dalda ne kadar var, sayayım dedim. Yansını bulmadan ilk rüzgârda sayıyı kanş- tırdım. Belki de benimle oyun oynadıiar: "Siz insanlar saysanız saysanız yerinizde sayar- sınız..." Minicik taze çiçek uçlannın güneşe doğru duru- şu, öylesine dik başlıydı ki, küçük dallan onlarya- rattılar, yapraklara da katkıda bulundular. Alttaki dallar olmasa ayakta duramayacaklar, ama duruş- lanyla sanki tersini söylemeye girişiyorlar: "Biz olmasak, bu dallar olmaz..." Yapraklar da kendi içlerinde öylesine çoğalmış- lar ki, nisanda her tomurcuk 5-8 yapraklı birer de- met çıkarmıştı. O demetlerin altından yeni demet- ler doğmuş. Tomurcuğu taşıyan dal, dallamalık edip "Benden bu kadar" dememiş, özsuyundan yeni yapraklara can vermiş... Kestane bebeleri... Mayıs sonu... Dik kafalı, güzelim çiçeklerin ço- ğunda birsolgunluk. Yine en uçtalar, yine yeşil dal- lann ucunda, yüzlerini güneşe dönmüş, "en tepe- deyiz" diyoriar, ama havaları değişmiş, sayılan azalmış... Dökülen taç yapraklannın attından da nohut ta- nesinin yansı kadar, yuvariak, çevresi tırtıllı kesta- neler çıkıyor. Her biri gözleri yumuk bebekter gibi, etrafta olup bitenlerden habersiz, çiçek yaprakla- nnın koynunda süt emiyor. Hani çiçek harmanını anlatırken 50 dalcık demiş- tim ya, alttakilerin her birinde 2-3 kestanecik kü- melenmiş büyüyor. Ama uçtaki dalcıklarda hiçbir şey yok. Oysa, mayıs başında ilk çiçeklenip, "ne oldum delisi" dalgalananlar uçtaki çiçeklerdi... De- mek ki, havalı olmakla meyveli olmak farklı... Kestane taneciklerinden birine hafifçe dokun- dum. Çevresindeki tırtıl henüz yumuşacık, bastır- san ezilecek. Elimi hafifçe geri çekerken, gözüm toprağa kay- dı. Solup yere düşmüş çiçeklerin arasında seyrek de olsa, kestane bebeleri de var. Yaşamı göreme- • den doğardoğmaz dökülmüş olmalılar. Önceki yıl J lara oranla az mı çok mu bilmiyorum. Belki de bu yıl bir salgın var. Doğal bir dökümse, onlar ağaçta yaşamakta olanlar adına yere düşenler... Daldaki tane tane kestanelerden yapraklara, ora- dan yapraklann dibindeki tomurcuk kabuğu kalın- tılanna indim. Üç kuşak bir arada yaşıyor. Tomur- cuk kalıntılar için, mayıs sonbahar olmalı. lyice ku- rumuşlar, dökülmüşler. Kiminin sadece dal dibin- de izi var. Kendimi bir an arkeolojik kazıda gibi his- settim. Yapraklar için de bahar günleri geçmiş gö- rünüyor. Pul pul dökülen çiçek taçyaprakları için- se mayıs ortası ilkbahardı, mayıs sonu sonbahar. Belki de onlara göre uzun bir süredir. "Yaşamım boyunca hep en uçta yaşadım. Ağacın en güzel yeri bendim. Ûstelik meyveyi de ben verdim" di- ye düşünüyoriardır. Ağacın dallannda, demet de- met bahar... Kendi kendime bir şarkı tutturdum; "O ağacın dalını..." Biraz geri çekilip ağaca şöyle uzaktan baktım... Meyve doğuran çiçek kümelerinin hemen tümü, ağacın çok güneş gören yerterindeJer. "llahiçiçek- ler" dedim, "güneş görsün yüzünüzû"... Ayırdındayım, konuyu çokdallandınp budaklan- dırdım... Doğal karşılayın, çünkü ben ağaç oldum... Yerel yönetimlerin güçlendirümesi tarbşıldı İstanbul Haber Servisi - Danimarka'nın Aalborg Üniversitesi Ekonomi-Poli- tıka ve Işletme Bölümü Baş- kanı ErikAlbaek, Kuzey Av- rupa ülkeleriade sosyal de- mokrasi ve sendikalann ge- h^nûşofanası nedeniyleyerel yönetimlerin "devlet kadar gûçfâ" olduğunu vurguladı. Yerel yönetimlerde "şeflaft- ğn" bir gelenek olduğunu belirten Albaek, Damimar- ka'da yapılan en büyük yol- suzluğun 15-20 yü önce ya- şandığına dikkat çekti. TÜSES ve Friedrich E- bert Vakfi "Yerel yönetimler ve demokrasi" konulu semi- nerdüzenledi. Seminerin su- nuş konuşmasuıı yapan TÜ- SES Vakfi Başkanı Prof. Dr. Taner Berksoy, Türkiye'de demokratik yönetim koşul- lan henüz tam olarak oluş- madığı için ve yerel yöne- timler açısından konuya bir katkı sağlamak amacıyla böyle bir toplantı düzenle- diklerini vurguladı. Semine- rin ana tebliğini sunan TÜ- SES Onursal Başkanı Doç. Dr. Korel Göymen, Türki- ye'de yerel yönetimlerde et- küi olan kriz noktalanna de- ğindi. Göymen, en önemli kentsel krizin göçten kay- naklandığını belirterek "In- sanlanmız kenttere göç etti- ler, ama ne vazık ki kendeşe- medüer. Bunun sonucu ola- rak ise spekülatif kazanç odakian doğdu" dedi. Kuzey ülkelerinde yerel yönetimlerle ilgili birkonuş- ma yapan Prof. Albaek, ku- zey ülkeleri için "re&h iHke- leri" denildiğini anımsatarak gerçekten de en yüksek gay- ri safi milli hasılaya sahip ol- duklannı, OECD ülkelerinin üzerinde bir yaşam kalitesi- nin bulunduğunu belirtti. Ül- kesinde geçen yıl gerçekleş- tirdiği bir araştırma sonucu 'en iyi kamu yönetim tezi' ödülüne layık görülen ingjUz Dr. Ljnvrence Pratchett ise Ingiltere deneyimini anlatır- ken ülkesinin yerel yönetim- ler açısından "Türkiye'deıı kuzey ülkelerinegeciş'' konu- munda olduğunu söyledi. Konuşmalann ardından so- rular bölümüne geçildi. Bu bölümde "y^suzhıkla nasıl mücadele edfldiğr yolunda- ki bir soruya Albaek'in ver- diği yanıt, Türk dinleyicileri güldürdü. "Evet bizde de önemli bir yolsuzluk yapü- mışti. Yamlnuyorsam 15-20 yıl önceydl Bir belediye baş- kanı 50. yaşnu kutiarken bir işadamnun kendisine hedSye ettiği banyo odasmı kabul et- miş. Tabii olay hemen ortaya çıkarddı ve başkan istifa et- mek zorunda kaidı" sözleri salondakileri güldürdü. Öğle arasının verilmesinin ardından ise TÜSES Yöne- tim Kurulu üyesi Aydın Köy- men, yapılan konuşmalan değerlendiren ve Türkiye özelinde yerel yönetimleri anlatan bir konuşma yaptı. Köymen'in konuşmasından sonra tartışma bölümüne geçildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear