14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 MAY1S 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Flash TV, yayınıyla oyunu çarpıtarak pornografik bir olay biçiminde kamuoyuna sundu Ortaçağ kafası Faust'a saldırdıKültûr Servisi - Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKS V) tarafindan dûzenlenen 11. Ulus- ararası Istanbul Tiyatro Festivali'nin açılışın- ia yer alan La Fura dds Baus topluluğunun 4 F@nstSürûm3.0" oyunu; 24 Mayıs 1999 ta- ihinde Flash TV'de ana haber bülteninde ve •Dûztem-Ayna" programında "Çırüçıplak ti- tVtm* altyazısıyla "Istanbui'un göbeğînde 19 Vfayıs günü. devkdn resmi bir kurumunun bi- ıasında çeküen bu görüntüier, kadmlann, er- (jekkrin ber yeri meydanda- utandığunız için »ntlaj^rakekranagetirij'oruz" biçiminde su- lularak, tiyatro yapıtı kamuoyuna pomografîk >irolay gibi gösterildi. Flash TV'nin yayıru üze- ine Beyoğlu CumhuriyetKaymakamlığı tara- indan oyunun müstehcen olduğu iddiasıyla stanbul Kültür ve Sanat Vakfi'na soruşturma çılıyor. Benzer yaklaşun 26 mayıs çarşamba günü le Kanal 6 tarafindan da gösterilerek, F@ust lürüm 3.0, 'şeytan oyunu'olarak nitelendiril- li. Flash TV'de "Düzfem- Ayna" programın- ia ise bir sanat yapıtıua gerçeğinden farkJı bir nlamı zorla yükleme cabasıyla, neredeyse bir ısanlık suçu işlenmişçesine, ÎKSV'ye saldı- arak, iddialannı birbiri ardma bir savcı eda- ıyla ve kamuoyunu yanıltıcı biçimde ekrana ışıdı. Flash TV yayınında tüm oyun içersinde, yal- ızca bir buçuk dakikalık bölümde yer alan fephisto'nun Faustu vaftiz etmesi sırasında ir kadın ve bir erkek oyuncunun çıplak görün- ilerini durmaksızın yineleyerek karalamala- nı sürdürdü. Oyunun sadece ve sadece Faust'un imliğinde, insan egosunun şeytana yenik dü- jşünü vurgulamak için insan bedeninin son de- xe simgesel bir boyutta, üstelik usta bir ışık • Flash TV çağdışı bir zihniyetle, sanat n ,— polisliğine soyunarak festivalin açılış oyunu F@ust Sürüm 3.0'da yer alan bir buçuk dakikalık bölümü durmaksızın yineleyerek ÎKSV'ye futursuzca saldırdı. perdelemesiyle çıplak görüldüğü bölüme takı- lıp kalarak, tüm mesajın] yok etmeye çalıştı. Istanbul Kültür ve Sanat Vakfi, bir açıklama yaparak, çalışmalannı çağdaş çizgisinden, 27 yıldır ödün vermeksizin sürdüren bir kunım ol- duğunu belirterek, bu bağlamda, sanattaher tür- lü bağnazlık, yasak ve sansür karşısında dur- mayı sürdüreceğini vurguladı. Bir televizyon kanalının bilgisiz ve çagdışı bir zihniyetle, sa- nat polisliğine soyunan tavn karşısında da ku- ruluş ve varoluş ilkelerinden ödün vermemek- te kararlı olduğuna değinerek, bu fütursuz sal- dın karşısında vakfın yasal haklannı saklı tut- tuğunu bildirdi. IKSV açıklamasında, çekim yapılmasına izin verilmediği iddia edilen oyundan, La Fu- ra dels Baus ve IKS V yönetiminin izniyle AXM Büyük Salonu'nda 1. Balkon'un en ön sırasm- dan içlerinde Flash TV'nin de bulunduğu 13 televizyon kamerası tarafindan aynı anda 20 da- kikalık çekim yapıldığmı belirtti. Yayında, " l luslararas FestivaTin açıhşj,sah- neyeflkkezçıkan birtopluluğa eraanetedümiş- tir" iddiasına yönelik de; La Fura dels Baus"un dünyada ekol yaratan bir tiyatro topluluğu ola- rak, kendi ülkesini tüm dünyada vedünyaca say- gın festivallerde başany la temsil ettiği, çağdaş tiyatronun öncüsü olarak son derece önemli etkinliklere imza attığı ve ödüller aldığına dik- kat çekildi. 90 dakikalık bir tiyatro yapıtında, 'Faust' gi- bi bir dünya klasiğınin çağdaş yorumunda, Fa- ust'un Mephisto'ya yenik düştüğü sahnenin çarpıtılmasını, Flash TV'nin ucuz reyting kay- gılanna yenik düşmesi olarak değerlendiren İKSV, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Kanımız- ca. sanaün kayıtsız, şartsız özgürlûğünü savu- nan; sansürün, her türiü bağna/lığın karşısın- da karariıhkla duran Istanbui Küitür ve Sanat Vakfi gibi bir kuruluşa, hangiamaca hizmet et- tiği anlaşdamayan bir üslupsuzlukla vegerçek- leri çarpıtarak yöneltilen dayanaksu suçlarna- lar karşısında utanç duyulmalıdır. Heykelleri kakuran, kırdıran, sanat ve sa- natçryı sansüıieyip smırlandınnayaçahşan zih- niyetten utanç duyulmabdır. 19 Mayıs gibi anlamlı bir günde, Atatürk Kültür Merkezi'nde yer alan seçkin bir tiyatro yaprtjnj pornografik bir ucuztuğa dönüstünne çabalanndan utanç duyulmalıdır. 21.Yüz>ihn eşiğinde. sanab Ortaçağ'dan kat- ma bir yaklaşınila yargüaına cüretinden utanç duyulmalıdır. Her şeyden öoemlisi. Türkiye'de üstesinden gelinmesi gereken bunca sorun varken, seçkin bir tiyatro yapınndaki çıplakbğa takılıp kalan çağdışı yakiaşunlardan utanç duvulmahdir. Istanbul Kültür ve Sanat Vakfi'nın kimliğj- ni zeddemeye yönelik eylenueriniz karşısınız- da yasal hakianmızı sakîı tuttuğumuzu bügini- ze sunanz." 'F(cı ust Süriim 3.0' festivalde büyük ilgi görmüştü. Sanatçılar, saldırılara karşın, dünyada hiç bir gücün tiyatroyu durduramayacağını savundu 'Faşizan seslerinşiddetigittikçe artiyor'PTNARKÜR - Söz konusu oyun şu an- a yaşayan en önemli Amerikalı yazann /unudur. Içerdeki "kufur" olan sözler <unun yalnızca bırtek kişisinin agzından kmaktadır. Oyunun en kötü kişisi de ay- ca o. Tiyatroyu anlamamak. piyes yeri- ; senaryo demek çok acıklı şeyler, ancak unu yine devlet büyüklerimizin dediği ibi, münferit bir olay olarak görmemek sektiğini düşünüyorum. Bu insanlar ya- nda Milli KültürBakanlıgYnı, Milli Eği- 7) Bakanlıgı"nı ele geçirecekler. Böyle bir jmmda da tiyatrolann, sinemalann yar- m alması konusundaki sorunlarçok cid- boyuüaraulaşacak. lçindelcüfürolanoyu- \ destek vermeyecekler, örneğin. Tar- ıs'taki bu adam densiz birisi, ama tek ışjna hareketetriğini sanmıyorum. Uma- m bu olay takıp edilir ve İcendisi göre- nden alınır. ORHAN KUKTULDU - Bu saldınrun ilmda bireysel bir anlayışın ifadesi oldu- mu sanmıyorum. Ülkemizde var olan :11i bir düşüncenin, anlayışın dışavuru- udur. Sanata yapılan saldın bizi yıldır- az, onlann başına dert açar. )eğiştiği' söyienen siyasi görüş HAYATt ASILYAZia-Alttan alta her inemde yapılan bu sansür olayının Tür- ye'de geçerliliğini hiçbirzaman yitirme- 3i birbela oldugunu vurgulamak istiyo- m. Köşe yazarlan arkadaşlanma sesle- yorum: Belediye başkanının kaymakam- bırlikte sergiledigi tavır, "değişti" dedik- •i siyasi görüşün aslında hiç değişmedi- nin bir göstergesidir. FÜSUN DEMİREL - Bazı şeyleri ye- den yaşıyorum adeta. 1997 yılından bu na Ekin Tiyatrosu'nun sahneye koydu- ı 'Bir Anarşfcsnn Kaza Sonucu Ötûmfi' lı oyun otuz civannda yerde engellerle rşılaşü. Biz oyunun yazan DarioFo'nun nsilcisi olduğumuz için bunlan çok ya- ı akip etrik. Bunlan kamuoyunaduyur- ik için çok çalıştık. Bunlar münferit ıjlar değil gerçekten. Tiyatrolar Istan- i 'dan çıktıgı andaçok fazla yasaklakar- aşıyor. Birizlemekomitesi oluşturuhna- gerek. TM. IV CANKOLUKISA - Bu olaylan Ana- dolu'da uzun süredir yaşıyoruz. Daha da yaşayacağımızı düşünüyorum. Bu komis- yonlann yanında yaptınm uygulayacak bir kuruluşa ihtiyacımız var. Bu tür yan- lış uygulamalara dava açaJım. IŞIL KASAPOĞLU - Tiyatro dünyada her şeye karşın ikibin yıldır sürüyor ve sürmeye devam edecek. Önemli olan bu. Tiyatronun diğer sanatlardan farkı can cana, bırebir, et ete yapılan bir mücadele ohnası. Tıyatroya yapılan her müdahale, karşısında canlı oyunculan ve o sihirlı ha- vayı bulacaktır. Bütün bu engellernelere kar- şın tiyatro yaşamını sürdürecektir. Gerek Tiyatro Stüdyosu, gerek Ekin Tıyatrosu, gerek de Tiyatro Festivali'ndeki Faust'un başına gelenler Türkiye'de giderek iğrenç- leşen ortamı fark etmeyip sanat ortamın- dan saldınrsak belki daha önemli hale ge- liriz diyenlerin işi diye düşünüyorum. Et- raflanna baksınlar, çok başka şeylerdönü- yorbu ülkede. Sanatı bizimle bıraksınlar. Gölge etmesinler başka ihsan istemez. S i n e m a Y a z a r l a n s e c t i Sezonun en iyisi 'İnce Kırmızı Hat' HALDUNDORMEN- Bütün bu olan- lara 'korkunç'diyebiliyorum yalnızca. He- le olayın Tarsus gibi kültürlü bir yerde geçmiş olması dahada üzücü. Tarsus'ta bu işten çok iyi anlayan. çok fazla keyif alan birizJeyici var. Gülüyorum artık olanlara. Yabancılar Faust'u sahneliyor ülkemiz- de... İnsanlarbeğenmeyebilir. Amakalkıp da dava açmalan konusunda söyleyecek sözcük bulamıyorum. 'Ayıplar arük ay^Tika çıkü' UĞUR YÜCEL - Ayıplar ülkesi bura- sı. Bu ayıplar artık ayyuka çıkü. Ama bir tek şey söylemek istiyorum: Dünyada bir tiyatroyu durduracak hiçbir güç yoktur. DERYA ALABORA - Bir insana sana- tuı ne oldugunu anlatmak bu saatten son- ra çok uzunzaman alır. KültürBakanlığt'nm bu adamlarm eline geçmesı olasılığı oldu- ğu için önümüzdeki yıllarda daha bir sü- rü oyun, fılm yasaklarİabilir. Yardnnlan ke- sebilirler. Tamamen bir ortaçag zihniyeti. Herhangı bir insana DavidMamet'ın oyu- ısıanauı iruiUSlflR/IRASI «Ü S«MT ISTANBUL ı/AKH TİYATRO FESTİUALİ 19 MAYIS - 4 NJUİRAN1999 ıyatro Srüdyosu'nun Tarsus'ta yasakçı ve sansürcü bir yaklaşımla kaymakam tarafindan oyun sırasında^ "" * ^ engellenmesine ve Tiyatro Festivali'nde sahnelenen Faust Sürüm 3.0 oyununa yönelik saldmlara karşı tepkiler yoğunlaşıyor. nunun yasaklanamayacagım anlatmak çok zor bir şey. Hepimize kolay gelsin. MAHMLTGÖKGÖZ - Bu olay, sanat alanındaki sivil dayanışmaya neden ol- muştur. Buna karşı toplu mücadele edi- lecektir. Türkiye'de sanata ve kültüre kar- şı sansürcü bir duşünce her zaman var ol- du. O duşünce şimdi topragın alnndan bi- raz daha çıkardı başını. AYLA ALGAN - Bizler "Sezuan'm tyi İnsan"ında basılmıstık. Muhsin Hoca ba- sılacağımızı bildiği halde oynatmıştı oyu- nu. Çünkü bu olsyla toplumda herkesin çok şe>- öğreneceğini düşünüyordu. Tarsus'ta- ki belediye başkanının da öğrenmesi ge- reken çoİc şey var. Oyunun zahmet edip tamamrm izleseydi metnin Türk toplumu- nu değil Amerikan toplumunu anlatnğını, bu topluma bir eleştiri getirerek bizlere aynatuttuğunu görürdü. Beş yaşındaki ço- cuklar bile tiyatroda çok daha iyi izleyici oluyorlar. GÖKSEL KORTAY - Sanatçı olarak bizim amacımız sananmızı özgür bir or- tamda yapabümek. Ikibinlere girerken ar- hk sanatımızla uğraşmamız gerekir. Ama ne yazık ki bu tür saldınlara ugruyor sa- nat. Herkes kendi işini yapsın. Yetkilile- rin görevi sananmızı üretebileceğimiz öz- gürortamı sağlamak olmalıdır, engellemek değil. Avrupa Birliği'ne ginnek için bü- yük bir çaba gösterirken Avrupa'dan ge- len bir sanat topluluğuna yönelik yaklaşım da son derece endişe verici. FİKRİSAĞLAR - Sanatçıya ve sanata saygı duymayan devletlerin, kendilerine de saygısı olmaz. Ülkesinde var olan yöne- tim yapısı sanatçıya, sanatahatfe insana say- gıdan uzak bir anlayışı sergilemeye çalı- şıyor. Bugünkü Kültür Bakaru'nın sahip- lendiğı Tarsus'ta görev yapanlann uygu- lamalan, demokrasi, hukuk ve sanat adı- na utanç vericidir. Bu ayıbı bir kez daha nefretle kınıyor, gelecek günlerin pek ay- dınhk olmayacağını, ancak dayaruşma içe- risinde karanlıklan aşacağımızı biliyorum. MAHİRGLTSŞOUY-Tiyatro Stüdyo- su'nun yaşamış olduğu barbarlık, vahşet karşısında hepimiz büyük bir acı duyduk. Her geçen gün biraz daha şiddetini arrö- rarak yaklaşan bu faşizan seslerin, tiyat- ronun bile içine girebibnek pervasızhğı- nı ve cesaretini bulma noktasına gelmesi kabul edilebilecek bir olay değildir. Böy- le bir terörün halk tarafindan seçilmiş bir kişi tarafindan yapılması aynca kaygı ve- ricidir. Kendisi hakkında sorusturmaaçıl- ması ve görevinden aJınması kaçırulmaz- dır. Sanatuı anayasadabeUrtilenkoşullar al- ttnda özgürce yasamasının önemini bilen Sayın Cumhurbaşkaru'nın ve TBMM'nin bu konuda gerekeni yapması, toplumu ve tiyatro sanatçılannı sevindirecektir. Sa- natsal ve kültürel faaliyetlere karşı yapı- lan engelleme, sansür, ne yazık ki hâlâ ül- kemizin duşünce zenginliğinin ve yaratı- cı insarunı önünde büyük bir engel ola- rak durmaktadır. Her kişinin düşüncesini özgürceifade edebümesi gerektiği gibi, her sanatçı da her türlü düşünceden ve yakla- şımdan yola çıkarak yaratnğı eserini öz- gürce sergileyebilmelidir. Yarancı insan- lara geçmiş olsun. Kültür Servisi - Sinema Yazarlan Dernegi (SIYAD) üyeleri Haziran 1998 üe Haziran 1999 döneminde Türkiye'de ticari sinemalarda gösterime çıkmış yabancı filmlerin en iyilerini seçti. Mthmet Açar (Sinema-AJctüel). Cem Altmsaray (Sinema), Okan Arpaç (Cine 5), Tunca Arslan (Radika!), Cumhur Canbazoğta (Cumhuriyet), Sungtı Çapan (Cumhuriyet), AöHa Dorsay (Sabah), Tona Erdem (Radikal), Burak Göral (Gazete Pazar), Kuüukhan Kutiu (Radikal)., Sevin Okyay (Radikal), Zarife Oztürk (Radikal), VecdiSayar (Cumhuriyet), Necati Sönmez (RadikaJ), Aün Ikşçıv^n (Milliyet), üğur Vardan (FHM), Rasilı Yümaz'ın (Zaman) oylanyla TerrtDce Malick'in yönettiği İnce Kınmzı Hat (The Thin Red Line) 105 puanla geçen sezonun en iyi filmi unvantnı alırken listede Başka K r Dünya (The Sweet Hereafter, Yön: Atom Egoyan) 82 puanla ikinci, Truman Sbow da (Yön: Peter Weir) 80 puan toplayarak üçüncü oldu. Listenin diğer fılmleri şöyle sıralandı: 4- Aşk ve Para (Out Of Sight-75 puan-yön: Steven Soderbergh), 5- Büyük Lebowski (Big Lebowski- 71 puan-yön: Joel Cohen), 6- Er Ryan'ı Kurtarmak (Saving Private Ryan-56 puan-yön: Steven Spielberg), 7- Banıt Fıçsı (Bure Barata, 46 puan-yön: Goran Pascaljevic), 8- Benim Adım Joe (My Name is Joe-44 puan-yön: Ken Loach), 9-1 Wmt You, (I Want You-43 puan- yön: Michael Vrtnterbottom), 10- Gizemli Şehir (Dark Ciry-41 puan- Yön: AIex Proyas). 11. Uluslararası Istanbul Tiyatro Festivali sunar Truvalı Kadınlar Euripides, Macunaima Topluluğu Yönetmen: Antunes Filho Muhsin Ertuğrul Sahnesi 2, 3 Haziran 1999/21.00 Elektronik üstyazı sistemiyle türkçe çeviri yapılacaktır MtHMET EFEHW Kurukahveci Mehmet Efendi Mahdumları'nın değerli katkılarıyla MiHDUMUBI FESTİVA1. SPONSOBU Henkel KURUMSAL SPONSOflLAR KOÇBAHK fcSKS*?? V RENAUU 8u ilan Cumhuriyet Gazetesı'nin katkısıyla yayınlanmıştır. Cumhurtyel KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Mozaik Meselesi Nryazi Berkes, Pakistan ve Hindistan izlenimle- rini anlattığı Asya Mektuplan'nda bu iki ülke halkı- nın, özellikle de aydınlarının evrenin merkezi olarak ya Pakistan'ı ya da Hindistan'ı gördüklerini yazar. Bir Hintli için dünyanın en önemli, değerli, bilgi dolu ye- ri Hindistan'dır. En iyi mutfak, en iyi müzik, en iyi şi- ir de Hindistan'dan çıkar. Nüfus biraz fazladır ve yoksulluk, sefa/et filan biraz tahammül ötesidir ama olsun, medeniyetin merkezi burasıdır işte. Ya Peşa- var ya Yeni Delhi ya da Kalküta Ben yolculuklanm boyunca buna benzer düşün- celertaşıyan Türkler ve Amerikalılar da tanıdım. On- lar da kendi ülkelerini, uygariıklannı evrenin merke- zi sanıyorlardı. Bu, büyük bir cahilliğin temel belirti- lerinden biridir. Geçen hafta Kopernik'in söylediği bir şeyden bahsetmiştik. Gezegenler (dünyamız dahil) güneşin etrafında dönerler. Adam bunu söyleyince kıyamet kopmuş tabii. Yok demişler, daha neler! Evrenin mer- kezi dünyadır ve güneş dahil her şey dünyanın et- rafında döner. Bu, Pakistan mutfağının önemi ya da Kopemik, yaşamının son yılında (1543) De Revo- lutionibus Orbium Coelestium adlı yaprtında söyle- miş söyleyeceklerini. Bunlann evrensel bir gerçeği yansfttığırun biraz daha iyi anlaşılması için Kepter'i ve Tiko Brahe'yi beklememiz gerekecek. Bu ara- da insanlar birbirierini yemeye devam ededursun- lar Kepler 1596 yılında yazdığı Mysterium cosmog- raphicum adlı yaprtında Kopernik devrimine yeni an/amlar katar. Prag'da Tiko Brahe ile buluşur Kep- ler ve onun Merih gezegeni ve Güneş üstüne yap- tgı gözlemlere dayanarak duruma aydınlık getirir. Kep- ler'e göre gezegenlerin yörüngesi güneş etrafında çizdikleri bir elipstir. Aynca bir gezegenle güneş ara- sındaki bir çizgi eşit zamanlarda eşrt aralıklan kate- der. Tiko Brahe, Danimarkalı birgökbilimci. Komşusu yönetmen Ingmar Bergman gibi o da kendi zama- nında bir adada yaşıyor. Brahe, Kopernik teorisi üs- tüne çıkan tartışmaya bakıp son derece devrimci ve önemli bir kararvermiş kendi kendine. Büyük bir dik- katle gökyüzüne bakmak gerekir ve en ince ayrıntı- sına kadar gazegenlerin gökyüzündeki gezinmele- rini kaydetmek gerekir diye düşünmüş. Ancak böy- le yaparsak altematif teoriteri birbirinden ayırmak mümkün olabiliıi Brahe'nin on altıncı yüzyılda ver- diği bu karar modem bilimin anahtandır diyor Pro- fesör Feynman Fızik Yasasının Karakteri adlı yapı- tında. Aynı zamanda Doğa'yı anlamaya, gerçekten anlamaya başlamanın ilk adımı. Gözünüzü açıp ilgilendiğiniz şeye bakacaksınız; aynntılan (hepsini) kaydedeceksiniz; bu birikimin bir başka yoruma, teorik bir açılıma ipucu olabileceği- ni umut edeceksiniz sonra. Kopenhag açıklannda bir ada sahibi olan Brahe (vartıklı bir adam) kendine ait adasını dev pirinç çemberlerle donatmış. Özel gö- zetleme noktalan kurmuş ve yıllarca her gece geze- genlerin gezinmelerini izleyip gerçekleri kayda ge- çirmiş. Bütün bunlar da Kuzey Denizin'de ıssız bir adada 1546 ile 1601 arasında bir tarihte oluyor! lyim- ser bir Bergman filmi gibi olup bttenler. GökyCteü ile adası arasında iyi bir is yaptığmı bilen bir adam yıl- larca her gece gökyüzünü dikizleyip sayfalar doldu- ruyor. Bilimin ve gerçek bilim adamlannın güzelliği bir kere daha karşımıza çıkıyor. Brahe'nin topladığı bu data, Kepler'in eline geliyor. O da bu gezegen- lerin güneş etrafında nasıl, ne biçim hareket ettiği- nin analizine gırişiyor. ••• Milattan önce 427-347 yıllan arasında yaşamış Plato (Eflatun) isimli bir adam, inançla bilgiyi birbi- rinden ayırmış. Geleneksel olarak bilgi, "mazurgö- rülebilir, haklı çıkanlabilirgerçek İNANÇ" olarak ta- nımlanıyordu. Burada epistemolojik bir sorun çıkı- yor karşımıza. Bilginin doğası, kaynağı, çeşitleri, nesneleri ve sınırlan üstünde düşünme mecburfye- ti. Bilim insanı dostlanmla toplanıp konuştuğumuz geceler bu ve benzeri meseleler üstüne de saatler harcryoruz. Çıkış noktamız ya da merakımız aynı: Ku- antum fiziği, bilim öğretisinden geçmemiş, sıradan bir insana izah edilebilir mi? Çalışmaya başladıkça bu soruyu aşan ya da ıskalayan başka keyifli soru- lar çıktı karşımıza. Kuşbakışı köşesinde bu konula- ra da ortaya karışık, biraz dağınık da olsa değine- ceğim. Türkiye Cumhuriyeti yine ilginç mi ilginç za- manlardan geçiyor. Milliyetçilik çeşitli kılıklarda, be- ğenmediği her düşünceye hindi gibi kabanp posta koyuyor ve bizler de bu babalanmayı seyrediyoruz. BirTürk büyüğü "mozaik" denilince "Ne mozaiğiulan" gibi düşünsel bir tepki göstermişti ya, işte o tepki- nin etkilerini hep beraber yaşıyoruz şimdi. Bu man- zaranın ortasında Johannes Kepler'den ya da Tiko Brahe'den söz etmek kimilerine gülünç gelebilir. Ba- na öyte gelmiyor, tam tersine mayıs ayında bir ge- ce gökyüzüne bakmaya başlıyorum meraklı birdik- katle. BUGUTV • ADAM KTTABEVİ'nde gerçekleştirilen imza günleri kapsamında 16.00-19.00 saatleri arasında Onıç Aruıoba okurlanyla buluşacak. (245 46 96) • CİHANGtR PARKI'nda Cihangir'i Güzelleştırme Demeği tarafindan dûzenlenen ve saat 12.00'de başlayacak olan etkinliklere şef Kamil Coşkun'un yönetımindeki Kent Orkestrasrnın konseri, Pera Güzei Sanatlar Okulu'nun 'BroaoVaj Müzikallerinden Seçmeler' başlıklı dınletısi, Kuzey Yddızı Spor Okulu'nun bale gösterisi ve arkeolog Bensen Ûnlfioğlu'nun eşliğinde Cihangir gezisi yer alıyor. • AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 15.00'te Koçbank Çocuk Tiyatrosu'nun kimsesiz çocuklar yaranna sunacağı, Halit Kjvanç'ın çocuklarla söyleşisini ve Enis Fosforo^u'nun sahneye koyduğu 'Topik Khap Okuyor' adlı oyunu içeren şenlik yer alıyor. ULUSLARARASI İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ BUGUN • Mîsyon Istanbul Şehir Tiyatrolan'nın sahneye koyduğu oyun saat 15.30'da Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde izlenebilir. • Ferhad Ue Şirin Istanbul Şehir Tiyatrolan'nın sahnelediği oyun saat 21.00'de Taksim Sahnesi 'nde izlenebilecek. YARIN • Dans SergisL Aydın Tekerin tasarladığı, Jim Pywell'in müziklerini yaptığı performans saat 19.00'da Dulcinea'da izlenebilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear