Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 MAYIS 1999 PERŞEMBE
HABERLER
NATO GENEL SEKRETERİ, BALKANLAR 'DAKİSONDURUMU Cumhuriyet 'E DEĞERLENDİRDİ
Yaşauıak için kaçtriar'JAVIERSOLANA
D
ün,eski
I Yugos-
lavya
cumhu-
riyetlerinden Ma-
kedonya ve Arna-
vutluk'u ziyaret et-
tim. Her iki ülke de
Kosova'daki buna-
lımdan doğrudan
etkilendı: Koso-
va'dan kaçan 800
bin sığınmacının
büyük bir bölümü
burada, ya ailelerin
yanında ya da sı-
ğınmacı merkezle-
rinde yaşıyorlar. Ve
her gün binlercesi Kosova sınınnı geçiyor. Ve 800
bın sığınmacının hepsi de yıkılmış yaşamlannın
trajik öykülerinı anlatıyor.
Kısa bir süre öncesine kadar sıradan bir yaşam
süren aileler, birdenbire kendılerinı bir karabasa-
nın tam ortasında buldular: Babalannın ve erkek
kardeşlerinın vurularak öldürüldüğünü gördüler,
Sırp milis çeteleri annele-
nyle kızlannın ırzına geç-
tı. Hayattakalabilmelerinin
tek yolu, yanlanna taşıya-
bilecekleri kadar az bir eş-
ya alıp Kosova'dan kaç-
maktı.
Sığınmacılarla karşılaş.-
rığımda tekrar tekrar duy-
duğum öykü bu. Onlar,
NATO bombalan yüzün-
den evlerinden kaçmak zo-
runda kalmadılar; onlann
kaçmalanna, Sırp güçle-
rinin ellerinde yaşadıklan
korkunç zuliim neden ol-
du. Ve onlann, bizim de-
vam etmemizi istedikleri-
ni biliyorum. Bunun, evle-
rine dönebilmelerinin tek
yolu olduğunu biliyorlar.
NATO birlikleri, geçen
ekim ayında, Yugoslavya
Devlet Başkanı Slobodan
Miloşeviç'le vanlan anlaş-
manın ardından eski Yu-
goslav cumhuriyetlerinden
Makedonya'ya girdi. An-
laşma uyannca Miloşeviç,
Kosova'daki askeri saldır-
ganlığını durduracak ve
Birleşmiş MilletierGüven-
lık Konseyi'nin 1199 nu-
maralı karanna uyacaktı.
Sllahsız gözlemd
A nlaşmanın ar-
^ ^ dından, Avrupa
X M Güvenlik ve lş-
JL -M. birliği Teşkilatı
(AGİT), Kosova Gözlem
Heyeti'ni oluşturdu ve 2
bın silahsız gözlemci Kosova'ya konuşlandmldı.
AGİT gözlemcilerinin yaşamlannın tehlikeye gir-
mesi olasılığına karşı Makedonya'ya acil kurtar-
ma gücü olarak NATO birlikleri yerleştirildi. Ne
yazık ki bu düzenlemelerbirbaşan sağlayamadı.
Miloşeviç. etnik neftet polıtikasını sürdürdü. 1999
yılının ocak ayında, Racak köyünde 45 silahsız
Arnavut, Sırp güçleri tarafindan katledildi. Milo-
şeviç, ateşkesi bozdu ve savaş suçlan mahkeme-
siyle işbirliği yapmayı reddetti. Sonuç olarak şu-
bat ayında Fransa ve tngiltere'nin başkanlığında
Rambouilletbanş görüşmeleri başladı. Mart ayın-
da yeniden bir araya gelindi.
15 Mart'ta bir anlaşmaya vanldı. Makedonya'da-
ki NATO birlikleri, anlaşmaya uyulmasını güven-
ce altına alacaktı. Kosovalı Amavutlar anlaşma-
yı imzaladılar ama Miloşeviç imzalamayı reddet-
ti. Görüşmeler Miloşeviç yüzünden başansızhğa
uğradı. Miloşeviç'in adamlan Paris'te konuşur-
ken, Kosova'daki güçler etnik temizlik için tak-
viye ediliyor, aylardır süren saldınlar daha da şid-
detleniyordu.
NATO eyleme geçmekle yükümlüydü vebunu
yaptık. Operasyonumuz 24 Mart'ta başladı. Stra-
tejımiz Miloşeviç'in askeri varlığını denetleme-
sini sağlayan altyapıyı hedef almak ve etnik te-
mizlik unsurlannı yok etmektı.
Miloşeviç'in dikkatle önceden hazırlanmış et-
nik temizlik operasyonunun şiddetlenmesiyle Ko-
sovalı Amavutlar kaçmaya başladı: on binlerce-
si Makedonya sınınna yığıldı, Blaçe'deki sınır
kapısı dolup taştı.
Gözlerinin önünde müthiş bir insani felaket
gerçekleştiğine tanıkhk eden NATO güçleri he-
men eyleme geçti. NATO, hızla insani misyon
üstlendi. 400 NATO askeri, 48 saat içinde Braz-
da'da 15 bin kişihk ilk kamplan yaptı. Paskalya
yortusunun başladığı pazartesi günü otobüsler
dolusu ilk sığınmacılar sınırdan geldi. NATO bir-
likleri onlan rahatlatmak için hemen elinden ge-
leni yaptı; sığınmacılann kannlannı kendi tayın-
lanyla doyurdular ve sahra hastanelerinde onlan
tedavi ettıler. 12 binden fazla sığınmacı tedavi
edildi.
Bunahmın başmdan beri NATO. Birleşmiş Mil-
letler Mültecıler Yüksek Komıserliğı'yle (UNHCR)
yakın işbirliği yaptı: Bayan SadakoOgata'yla dü-
zenli olarak temas halındeyim, Cenevre'de bir ır-
tibat subayımız var. NATO, insani bunahmlara
müdahale eden başlıca kurum olan UNHCR'ye
her zaman yardıma hazırdı.
çadınn dağıtımına yardımcı oldu.
B irliklerimiz bölgeye bunun için gitmedi. Ama
bunlan yaptıklan için gururduyuyonım. Miloşe-
viç'in kurbanlanyla ılgilenmek ahlaki sorumlu-
luğumuzdu. Bunu yapmasaydık. NATO'nun te-
mel aldığı değerler anlamını yitirecektı Askerler,
çok önce ölebilecek insanlan kurtardı ve yeni ya-
şamlara şans verdi. Kamplarda her gün onlarca
çocuk doğuyor. Askerler. gereken her şeyi. ne ka-
dar sürerse sürsün. yapacaklar. tnsanı altyapının
artık çok zorlandığını biliyorum. Bugün Brazda
kamplannda yaklaşık 50 bin sığınmacı yaşıyor.
Kaynaklan zorluyoruz. Kapasiteyi arttırmak için
çokçabalıyoruz: Makedonya'nın Cegrane kentin-
deki kampın kapasitesini iki katına çıkanp 40 bin
kişilik yaptık, Amavutluk'un Korçe ve Elbasan
kentleriyle diğer bölgelerinde yeni ve geniş ka-
pasiteli kamplar yaparak Kukes'teki 100 bin sı-
ğınmacının 60 bininin daha iyi koşullarda yaşa-
masını sağladık. Sığınmacılann bölgedentahlıye
edilmesi de dunımu kolaylaştırdı. Sığınmacı ka-
bul eden ülkelerin sayısı arttı ve geçen ay 26 bin
sığınmacı bu ülkeler tarafindan kabul edildi. Ama
sığınmacılann kalıcı olarak bölge dışına yerleş-
tirilmesi Miloşeviç'in işine yarayacaktır. Sığınma-
cılar dabölgede kalmak istiyor. Evlerine dönmek
istiyorlar.
ha da gelıştirmenin yollannı anyor. Ve AB 27
Mavıs'ta, Güneydoğu Avnıpa Istikrar Paktı Kon-
feransı düzenle> ecek. IMF ve G7 de bölgeye ma-
li yardımda bulunmaya hazır. Bu ortaklaşa çaba-
lar. Birleşmiş Milletler (BM), AGtT ve diğer ku-
ruluşlan da ıçeren pek çok uluslararası kunımu
da kapsayacak. Bu, uluslararası topluluğun. böl-
genin uzun dönemli istikranna yapacağı yatınmın
başlangıcı. Ve bu istikrar, demokratik bir Yugos-
lavya'yı da hedefliyor. Miloşeviç yönetimi, birza-
manlann bu büyük Avrupa ülkesini yahtmaktan
ve yoksullaştırmaktan başka bir şeye yaramadı:
Yugoslav halkı daha iyisine layık. Yugoslavya'yı
yeniden uluslararası topluluğun merkezinde gör-
mek istiyoruz.
İnsani temel alıyoruz
T ^ "T"ATO'mm Kosova'daki görevi insanite-
/ ^ k / mel alıyor. Temel haklan savunmak
/ ^kj için eyleme geçtık -özgürlük, demok-
.JL T rasi, hukuk devieti-: Kosova halkı ve
bütün halklar bunlan hak ediyor. 12 Nisan'da koy-
duğumuz koşullar geçerliliğini koruyor: Miloşe-
viç cinayetlen durdurmalı, güçlerinı geri çekme-
lı. uluslararası bir güce ızin vermelı. sığınmacı-
lann gen dönüşüne izin vermeli ve Rambouillet
AlS
Sonraki günlerde. NATO askerleri, UNHCR,
uluslararası sivil toplum örgütleri ve Makedonya
hükümetiyle el ele çalıştı. NATO aşçılan 129 bin
tabak yemek pışirdi. 20 bin biberon ve 35 bin ka-
hp sabun dahil temel gereksinimlerin dağıtımına
da yardım ettiler.
Şu anda kamplardaki 100 bin sığınmacıya yak-
laşık 14 bin asker yardımcı oluyor. İnsani fela-
ket Amavutluk'a da yayıldı. Sınır kapılanndan ül-
keye giren on binlerce sığınmacı Kukes kentine
doğru yola çıktı. NATO bir kez daha eyleme geç-
meye zorunluydu.
Hemen Tiran'daki Banş İçin Ortaklık (BİO)
birimimizi harekete geçirip Arnavutluk'ta bir ön-
cü karargâh kurduk. Şu anda, Müttefik Sığınak
Operasyonu'nun bir parçası olarak insani görev
yapan 7 bin askerimiz var ve bu askerlerin bir bö-
lümünü NATO üyesi olmayan 7 ülke sağladı. Ar-
navutluk'ta şu anda dörtte bin sığınmacı merkez-
lerinde ve kamplannda olmak üzere 400 bin sı-
ğınmacı var.
Bölgeye, 600 uçak dolusu NATO insani yardı-
mı gönderildi. NATO birlikleri bugüne kadar 4 bin
ton yiyecek, bin ton tıbbi donanım ve 2 bin ton
Arnavutluk ve eski Yugoslav cumhuriyeti Ma-
kedonya'ya, bunalımda sergiledikleri sorumluta-
v ır için teşekkür ediyorum. Bunun böyle sürme-
sini umuyorum. Uluslararası topluluk, Amavut ve
Makedon halklannın cömertlığıne şükran duyu-
yor Toplumsal ve ekonomik baskılann ne kadar
büyük olduğunu biliyorum. Bu çabalan hiç unut-
ma>acağız. Bize yardım eden ülkelere sırtımızı
dönmeyeceğiz. Yeniden yapılanma \e onanm sü-
recinde üstleneceğimiz rolün planlaması şimdi-
den başladı.
Uzun dönemli yükümlülükler
"T^ "T"ATO'nun Güneydoğu Avrupa inisi-
/ ^ k / yatıfi. bölgede uzun dönemli yüküm-
/ ^U lülükler üstlenecek. Bu, Balkanlar'da
JL T uzun sürelı bir istikrar yaratılmasına
>önelık uluslararası kararlılığın unsurlanndan bı-
ri. Bölge halklanna daha aydınlık yannlar umu-
du vermekle yükümlüyüz. Avrupa Birliği de (AB)
bu bağlamda etkin rol üstleniyor.
AB, büyük oranlarda mali yardım önerdı. AB,
Makedonya ve Arnavutluk'la olan ilişkilerini da-
asa bir süre
öncesine kadar
sıradan bir yaşam
süren aileler,
birdenbire
kendilerini bir
karabasanm tam
ortasında buldular:
Babalarmm ve
erkek
kardeşlerinin
vurularak
öldürüldüğünü
gördüler, Sırp
milis çeteleri
anneleriyle
kızlannın ırzına
geçti.Hayatta
kalabilmelerinin
tek yolu, yanlanna
taşıyabilecekleri
kadar az bir eşya
alıp Kosova'dan
kaçmaktı.
görüşmelerinde çerçevesi oluşturulan kalıcı bir si-
yasal anlaşmayı kabul etmeli Miloşeviç bu ko-
şullan ne kadar çabuk kabul ederse yeniden ya-
pılanma süreci de o denli çabuk başlar. tkinci bın-
yıla yaklaşırken, Kosova'daki bunalımın büyük bir
mücadeleyi sımgelediğinı görüyoruz: NATO, ulus-
lararası toplulukla bırlikte. Miloşeviç yönetimi
gibi kötücül rejimlerin tanhe gömülmesini gü-
vence altına almaya çabalıyor.
Böylesı rejimlerin bugünün dünyasuıda yeri
yok. Sığınmacılann içinde bulunduğu korkâınç
durum geçici. Bu dunımu mümkün olduğu kadar
çabuk değiştımneye kararlıyız. Sığınmacılann yal-
nızca evienne dönmelerini sağlamak için değıl,
evlerinde güven içinde yaşamalannı ve hasretini
çektiklen ve layık olduklan eski yaşamlanna ka-
vuşmalannı sağlamak için de birliklerimiz en kı-
sa sürede Kosova'ya girmeye hazır.
Gerçekleşmesi için çalıştığımız kalıcı sıyasal çö-
züm, Balkanlar'a kalıcı bir istikrar getirecek. Böy-
lelikle de bölge halbnın, uzun zamandır dışında
olduğu uluslararası ülkeler topluluğuyla yeniden
bütünleşmesıne olanak tanınarak bu gündelik
yaşamın sürmesi sağlanacak.
Çocuk için büyük kâbus: Cinsel istismar
Dr.ERDALATABEK
ADANA - "Cinsel Sstismar" özellikle
küçük çocuklann uğradığı en kötü şey-
lerin başında geliyor. Henüz kendini ko-
rumayı bilmeyen küçük bir kız çocuğu-
nun **ne olduğunu anlayamadığT bir
şeyleri yaşaması çok kötü bir durum. Ola-
yın en kötü yanı da "küçük kız çocu-
ğu"nun uğradığı istismann belki çok
yakını olan ya da tanıdığı ve sevdiği bi-
risi tarafindan yapılması. Kabul edil-
mesi çok zor, kabul edilmesi çok zor ol-
duğu için konuşulması çok zor. Konu-
şulduğu zaman paylaşılması çok zor.
Bu zorluklann hepsi de bir arada yaşa-
nıyor. "Cinsel istismar" önemli bir ko-
nu.
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Kong-
resi'nde konuyu Prof. Dr. CharlesJohn-
son sunuyor: Çocuğun fizıksel ve cin-
sel ıstisman. Ohio (ABD) Üniversitesı
"Çocuk İhmali ve İstisman" Bölüm Baş-
kanı.
Çocuğun fiziksel istisman, dayak at-
ma yaralama, dağlama, zincire vurma,
bir>erden atma gibi çok çeşitli zararla-
n içeriyor. Insanlann bunu çocuklanna
nasıl yaptıklan akıl erdirilir bir işdeğil,
ancak en uygar denilen ülkelerde bile "ço-
cuğayönetikşidder insani şaşırtacakbo-
yutlarda.
Prof. Dr. Johnson, Amerika'da kadın-
lann küçük yaşlannda uğradıklan cin-
sel istismar olaylannın sanılandan da-
ha yüksek oranlarda olduğunu açıklıyor.
lnsanlarda genel olarak bunu yapanla-
nn "kötüyaşuadam" tipinde sanıldığı-
nı, oysa "genç kötü erkekkr"in sayısı-
nın da az olmadığmı belirtiyor. "Ptedo-
fiTlerin (küçük yaştaki çocuklarla cin-
sel ilişki kuranlar) çocuklarla çok usta-
lıkla konuştuklannı, baştan çıkancı ol-
duklannı, kurbanlannın sayısının çok
olduğunu belirtiyor.
ki nedeniyle de özellik taşıyor. Bu olay-
lardaki "baba" tipi maço (abartılı erkek)
yapısıyla, ıstekbelirtmesiyle, cinsel ba-
şansızlık korkusuyla dikkat çekiyor.
Belki kendi çocukluğunda başına aynı
iş gelmiş olabilir. Kız, hayır diyemiyor,
belki babasma acıyor, aile içinde kavga
çıkmasın diye susuyor. Anne. görevle-
rini yapamayan bir hasta olabilir, kız
onun görevini üstleniyor. Anne olayı
görmezden geliyor. çünkü ortaya çıkma-
sı evliliğinin yıkılması demek oluvor. çok
nın. davranışının değişmesi, olayın ses-
sizce kabullenilmesine yol açıyor. Bu ses-
siz kabullenme ise olayın sürüp gitme-
sine yardımcı oluyor. Bu da kişilerin
sonraki hayatlannda çok ciddi sonınla-
ra ve bunalımlara neden oluyor. Ensest
ilişkıye uğrayan çocuklarda enüresis
(gece işemelen), fobiler (çeşitli alan-
larda ortaya çıkan korkular), uyku bo-
zukluklan, takıntıh davTanışlar. öğren-
me güçlükleri, arkadaşlanyla ilişki ku-
ramama. cinsel konulara aşın ılgi. çe-
/leı .enüz kendini korumayı bilmeyen küçük bir kız çocuğunun "ne olduğunu anlayamadığı" bir
şeyleri yaşaması çok kötü bir durum. Olayın en kötü yanı da "küçük kız çocuğu"nun uğradığı
istismann belki çok yakını olan ya da tanıdığı ve sevdiği birisi tarafindan yapılması. Kabul edilmesi
çok zor, kabul edilmesi çok zor olduğu için konuşulması çok zor. Konuşulduğu zaman paylaşılması
çok zor. Bu zorluklann hepsi de bir arada yaşanıyor. "Cinsel istismar" önemli bir konu.
"Durumsal istismarcı"nın ise daha az
sayıda kurbanının olduğunu belirtiyor.
Cinsel hedefi genç erkek çocuklarolan
"pedofil" için. erkek çocuklann toplu ola-
rak bulunduğu yerlerin çekici olduğu-
nu. buralara dikkat edilmesi gerektiği-
ni belirtiyor.
Aile içinde yaşanan "ensest" olayla-
nnda yaşanan "cinsel istismar" ailenin
karşılaştığı en trajik olaylardan birisi.
"Baba-kHensesti" aradaki duygusal iliş-
başka kavgalann ortaya çıkmasına yol
açacaktır.
Aile içindeki '•ensest" olaylannda
"suskunluk", "tepkisizfik", "görmez-
den gelme" dünyanm her yerinde yaşa-
nıyor. Olayın açığa çıkmasmdan sonra-
ki aşamalaraile içindeki herkesi korku-
tuyor.
Babanın işinden olması, aileden uzak-
laştınlması. evliliğin yıkılması. kızın
sorgulanması, çevTenin aileye bakışı-
kingenlik görüleb.ilir. Yaşlan daha bü-
yük çocuklarda evden kaçma, suça yö-
nelme görülebilir.
Ensestin hedefi genel olarak "kızço-
cuklan"dır. "Erkek çocuklann" da da-
ha az oranda ensest hedefi olma olası-
lığı vardır.
Ailenin içine girip çıkan yakın akra-
balar, aile dostlan da "cinsel istismarcr
olabilir. Bu durumda cinsel istismara
uğrayan çocuk-genç bunu yapanın tanı-
dık biri olması nedeniyle, aralannda
duygu bağı olması nedeniyle karşı koy-
mayabilir, suskun kalabilir. Kimi zaman
da ilk olaydan sonra tehdit edilebilir.
Susmadığı takdirde "suçlanacağı" ya
da zarar göreceğı söylenerek yapılan
tehditleretkili olur. Cinsel istismara uğ-
rayan kişi de baştan "hayır demediğir
.
"olaji açıklamadığı'' için suçluluk du-
yabilir. Bu arada uyanlmış olduğu için.
kendisini olaya katılmış olarak da gö-
rebilir. Burada dikkat edılecek nokta,
küçük çocuklann "kaygıbeHrtfleri" gös-
tennesi, "daha büyükçocuklann" ise si-
nirlı. çekingen, kimi zaman da neden-
siz öfke ve saldırganlık göstermesidir.
Cinsel istismann yüzde 15'inin de
kadınlar tarafindan yapıldığını belirten
Prof. Dr. Johnson, bu kadınlann çoğun-
lukla çocuklannda kurban olduklan bir
deneyim geçirdiklerini, yüzde 7'sinin
ergen olduğunu, yüzde 7'sinin psikotik
(ruhsal bozukluğu) olduğunu, yüzde
72'sinin poliseks (çeşitli seks ilişkisi
yanlısı) olduğunu, yüzde 15'inin tek
ebeveynli olduğunu belirtiyor. Madon-
na ülküsü, "ana-oğuHaz" ilişkisi olarak
görülebiliyor.
Cinsel istismar olayında. "genç istis-
marcriann giderek arttığının, eski "kö-
tü yaşlı adam" imgesınin artık herolay-
da geçerli olmadığının dikkate alınma-
sı gerekiyor.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Radikalizm...
Tutku, yaratıcıdır, büyük ve güzel şeylerin doğu-
munda ebelik eder.
En güzel romanlar, en güzel şiirier, en güzel resim-
ler, en güzel besteler, en güzel mimari yapıtlar, en
güzel fotoğraflar.. bütün en güzel her türiü ysıprtın
temelinde sanatçısının derin, herkesin öyle kolay
ulaşamayacağı tutkusu yatar.
En büyük aşklar dayine büyük tutkulann eseridir.
Böyle tutkular aynı zamanda yakıcıdır da.
Yaraticısına büyük şeyler kazandınrken, eninde so-
nunda ber bedel de ödetir...
• • •
Ama en büyük bedeli, değişmez bir kural olarak,
siyasal tutku sahipleri öder.
Siyasal tutkular da yaratıcıdır! Hitler'i düşünse-
nize, veya Mussolini'yı... Faşist ve nasyonalist bi-
rer ülke yaratmışlardır.
Ama bu tür siyasal tutkulann yarattıklan kalıcı de-
ğil, nedense geçicidir hep. Bazen hiçbir şey yara-
tamaz ve arkasında sadece perişanlık bırakır.
Ömeğin günümüzde Miloşeviç'i ve tutkusunu
ele alalım.
Miloşeviç ari bir ülke oluşturmanın...
Dünyanm geldiği bugünkü noktada, çok geri kal-
mış bir düşü gerçekleştirmenın peşinde.
Imkânsızı deniyor.
Ve yüzbinlerce insanın yanı sıra ülkesini, kendi
ırkdaşlarmı da harap ediyor.
NATO'nun ise hiçbir kaybı yok. Bugünkü masraf-
lannın hepsini, yıkılan Sırp ülkesini yann onanrken
çıkartacak.
• • •
Peki Erbakan'ın, Fazilet'in, Merve'nin tûrban
tutkusu?
Bu da onmaz bir tutku...
Bu, Miloşeviç'inkinden bile karanlık; yeryüzü in-
sanlığının bugününe ve tarihi akışına aykın ve umut-
suz.
Üstelik, toplumun, yeryüzünün en dinamik, en ele
avuca stğmaz canlısına, insanına: Var olduğundan
beri Tann'yı bile kılıktan kılığa sokmuş vartığayöne-
lik bir tutku.
Üstelik, Türkiye özel bir ülke.
Bu ülkenin kuruluşunda dayandığı ilkeler, üzerin-
de yükseldiği temeller var.
Bu temeller değişmez, birtürban cumhuriyeti ku-
rulmaz mı?
Sadece zorla. Yani ihtilalle, her şeyi tamamen yı-
karak ve yerine türbanı koyarak. Banşçıl, uzlaşı vb.
ile imkânsız bir olay.
İki yakayı uzlaştırma ve birleştirme çabalan da
boşuna.
Miloşeviç ve Erbakan ve yandaşlan: Tarihin ne
yazık kı yanlış zamanında sahnede boy göstermiş
şanssızfigürieri.
• • •
Köktendincilerin sonuçta umutsuz tutkulannın ya-
nında, insanlığın kazanımlan, eşitlik, adalet, özgür-
lük gibi daha güçlü başka siyasi tutkular var.
Bu tutkular zamana karşı her zaman sonundaga-
lip gelmiş, sanat yapıtı gibi kalıcı eserlerdir.
Toplumlarda, sökülüp atılması mümkün olmayaı\.
derin izter bırakmışlardır. „ u
Ama siyasal ve toplumsal planda, tutkulann yai-,.,
rattığı en büyük eser özgürlük'tör.
O ele avuca gelmez, ele avuca sığmaz, tarih bo-
yunca kimsenin bir türlü vazgeçmediği özgürlük...
Insanlık bundan daha büyük bir tutku tanıdı mı?
CHP'liler ne diyor?
tstanbul HaberServisi -
Seçim sonuçlan ve kurul-
tayla ilgili görüşlerini açık-
layan CHP tabanı, sonuç-
lara neden olan parti yöne-
timinin istifa etmesi ve ku-
nıltayda yeniden yapılan-
ma olanaklannın aranma-
sı korusunda birleştı. Ye-
ni oluşacak yönetımın ve
PM'nin tüm tabanı ve ör-
gütü kucaklayan, birikim-
li. ilkeli ve tutarlı bir yapı-
da olmasını ısteyen
CHP'liler, partinin tarihi
köklerine ve misyonuna
daha net sahip çıkrnası ge-
rektiğıne dikkat çektiler.
CHP'lilerin görüşleri özet-
le şöyle:
Kazmı Asfam (Eski De-
nizli il başkanı ve millet-
vekili adayı): Seçim sonu-
cunun sorumlulan mevcut
yönetimdir. Genel başkan-
İa birlikte bu sorumluluğu
taşıyanlann da istifa etme-
len gerekir. tstifa etmeyen-
lerniçın kendilerini sorum-
lu görmüyor ve gereğini
yenne getirmiyorlar'
1
flle-
rinde yüzde
10"unaltındaoy
alanılveilçebaş-
kanlan durumla-
nnı gözden ge-
çirmelı,kurultay-
da tüm partilile-
ri kucaklayan ve aynmyap-
mayan bir Parti Meclisi
oluşmalıdır. Yeni yönetim
kısır çekişmelerden uzak.
dürüstlüğün. ilkelerin, ide-
olojinin, güvenin ön plan-
da tutulduğu, söylem ve
eylem tutarlıhğı olan bir
siyaset yürütmelidir.
Necati \üdız (Izmir ku-
rultay temsilcisi): 30 yılı aş-
kın süredirCHP üyesıyim
ve bırçok kez kurultay de-
legeliği yaptım Ama ilk
kez bu denli yanlış vap-
maktan ve ıstemediğim bir
mecraya sürüklenmekten
korkuyorum. Yıllardan be-
ri var olan ve bu kurultav
öncesinde de devam eden
taıtışmalarparti elitleri ara-
sında yaşanıyor. Tartışma-
nın özü sen git, ben gele-
yım kavgası. CHP'nın gel-
diği nokta ve nedenlen tar-
tışılmayacak. Yine bir grup
suçlayacak ve öteki grup
suçlamalara yanıt verecek.
Anahtar listeler hazırlana-
cak ve kulis yapılacak. Yö-
netimde bulunanlar parti-
nin en işlevsel organı olma-
sı gereken parti meclisini
iki ayda bir toplayıp önce-
den hazırlanan kararlann
onaylandığı bir organa dö-
nüştürdüler, siyaseti genel
merkezde oturup yakınlık
hissettikleri kişi ya da ör-
güt yöneticılerini aramaya
dönüştürdüler, hiçbir top-
lumsal olaya öncülük ya-
pamadılar, her tarafa ve
her şeye koşmaya mecbur
bıraktıklan Baykal'a hiç-
birciddi servis vermediler
ve hiç hak etmediğı halde
onu toplumun gözünde hır-
çın ve kavgacı durumuna
düşürdüler.
Kendilerini muhalefet
kanadı olarak adlandınp
tüm sorumluluğu genel
başkana ciro eden, şimdi-
lerde parti kurtancılığına
soyunanlar ise yıllardan
beri bazen açık, bazen el
altından, parti barajı aşa-
masın sıra bize gelsin, an-
layışı ile hareket edip ba-
zen daha fazla sol görün-
me adına CHP'nin tarihsel
misyonu ile ters
düşen söz ve ey-
lemlerde bulun-
dular. Kurultay
kamplaşma de-
ğil, uzlaşma ku-
rultayı olmalıdır.
Uzlaşma ise yıllarca birbi-
rine kılıç çekenlerle değil,
kavgalara kanşmayanlar-
la olur. Örneğin Altan Öy-
men,HikmetÇetin,Tarhân
Erdem gibi ılunlı ve sıcak
CHP'lilenn başkan aday-
lığında birikimli, çahşkan
ve yeni vizyonlarla takvi-
ye edilmiş bir PM oluştu-
rulmalıdır. Baykal'a yö-
netim dışı olumlu bir mis-
yon yüklenmeli, CHP ken-
di misyonuna uygun üye-
lerle toplum karşısına çık-
malıdır.
Kadıköylü CHP'üler:
MYK derhal istifa etmeli,
herkesin üstünde anlaşa-
cağı bir heyet partiyi ola-
ğanüstü kurultaya götür-
meli, kurultay mümkünse
haziran ayına ertelenmeli
ve özgür tartışmalann ya-
pılabilmesi için iki gün sür-
meli, CHP tabanının par-
ti ahlaki konusunda güve-
nebileceği kişilerden olu-
şan bir parti meclisi müm-
künse yanşmasız olarak
oluşmalıdır.