25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genei Va>ın Koordınatorü Hikmet Çetinkaya # Yazıişlen Miidürü İbrahim Yıldız 9 Sorumlu Mudür Fikret İlkiz # Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara 0 Görsel Yönetraen: Fikret Eser lstıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Ekonomi: Özlem Y'üzak 0 Rıılrür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Duzeitme Abdullab Yazıcı 0 Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgi-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç Vavın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Oktaj Kurtböke, Hikmet Çetinkaya, Şâkran Soner. Ergun Balcı, İbrahim Yüdız, Orhan Bursak, Mustafa Balbav. Hakıuı Kara. AnJcara Temsılcısi .Mustafa Balbav AtatürkBuKan No- 125. Kat:4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020(7 hat), Faks. 4195027 0 Jzmır Tem5ikisj SerdarKıak, H ZıyaBlv 1352 S 2 3 Tel-4411220. Faks.4419117 0AdanaTemsılcısi. Çetin Yiğenoğlu, tnönuCd 119 S No 1 Kat 1. Tel- 363 12 11. Faks: 363 12 15 Muessese Muduru. Üstün \kmen # Koordınaıör Ahmet Korulsan • Mııha- xbe Büient \ ener 0 îdare Huse>in Gûrcr» Bılgı-tşlem \ul Inal • Bıİgı- sayar Sıstem Mürüvet Çîler#Saü$ FaaletKııza MEDYA C: • Yönetım Kuralu Başkanı - Genel Müdflr Gülbin Erduran 9 Koordınatör Reha IşıtmaD # Genel MudurYarduncısı. SevdaÇoban Tei 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Yatffnla.ıaıl \e Basan: Wnı Oun Haoer Ajansı, Basın \e > a>:ncılık A.Ş TürkocagıCad 39 41 Caialoâlu 34334 Ist PK 246 S.rkecı lstanbul Tel <0<212) 512 05 05 (20 hat) Faks 10 212)513 85 95 10MAYIS1999 Imsak: 4.00 Güneş: 5.45 Ögle: 13.08 Ikindi: 16.59 Akşam: 20.16 Yatsı: 21.54 www.cumhuriyet.com.tr İnternet haftası başlıyor • ANKARA(AA)- Toplumda İnternet bılincının yaratılmasını, fnternet in tanıtılmasını. bu konuda yenı projeler başlatılmasını, Internet'ın sorunlan \e çözüm yollannın tartışılmasını amaçlayan İnternet Haftası başlıyor. Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde kamu kuruluşlan. üniversiteler. meslekı \e sıvil toplum örgütleri üyelerinin katılımıyla oluşturulan İnternet Üst Kurulu tarafından 10-23 Mayıs tarihleri arasında düzenJenen hafta boyunca, tnternet'in tanhi. siyasal etkıleri, olanaklan. sorunlan. alryapısı ve kullanımı konusu ele alınacak. Hafta boyunca gerçekleştinlecek etkınlikler (http: 'hafta.ubak.gov.tr) İnternet adresınden izlenebilecek. Dink Bogarde oldu • LO\DRA(AA)-Ünlü sinema oyııncusu ve yazar Dırk Bogarde, geçirdiği kalp krizı sonucu 78 yaşında Londra'da öldü. Asıl adı Derek Nıven Van den Bogaerde olan Dirk Bogarde, Luchıno Vısconti'nın yönettığı "Venedık'te Olüm' ve Josef Losey'in yönettiği 'Uşak' gibı ünlü filmlerdeki unutulmaz rolleriyle tanınıyor. Aynı zamanda romancılık kariyeri de olan Bogarde. birçok kıtap yazmıştı. Bogarde. yakla$ık 70 fılmdeoynamıştı. Tupizm çalışanına AIOS testi • NEVŞEHİR (Cumhuriyet)-A1DS hastalığma karşı önlem amacıyla Kapadokya yöresinde. yılın ılk 4 ayında 58 tunzm personelı testten geçtı. II Sağlık Müdürü Dr. Salim Aytekin, Nevşehir Halk Sağlıgı Laboratuvan'nda Eliza cihazı ile yapılan AIDS testınden. yöredeki tüm turizm personelinin geçmesini arzuladıklannı söyledi. Dr. Aytekin. testten geçenlerde AIDS virüsüne rastlanmadığını kaydetti. Yeraftı şehninde kazriap • EREĞLİ(AA)- Konya'nın Karapınar ilçesine baglı Oymalı köyünde bulunan ve miiattan sonra 7 veya 8. yüzyıla ait olduğu belirlenen yeraltı şehri günyüzüne çıkanlacak. Ereğli Müze Müdürü Mehmet Bilici, araştırmalar sonucunda Karaca Dağı'nda 7-8 ayn yeraltı şehn bulunduğunu, bunlann Ürgüp'teki yeraltı şehirlenne benzedığini söyledi. Acı meyye çekipdeği • KONYA(AA)- Uzmanlar. yaz aylanyla gündeme gelen kayısı. elma ve şeftali gibı meyvelerin çekirdeklerinin yenmemesi konusunda uyanda bulunurken acı meyve çekirdeğinin. ölüme neden olabıleceğini bildirdıler. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehdi Yeksan. "Acı çekirdeklerde bulunan siyanür. miktan ne olursa olsun zehirlenme nedenıdir. Ba$ dönmesi. kusma, sikıntı. çarpıntı, tansiyonun yükselmesı zehirlenme belırtilerinın başında gelmektedir" dedı. Kopya eylemlepi İDAKKA(AA)- Bangladeş'te lise bitirme sınav lanna giren 500 bin öğrencıden 10 binı, kopya çektikleri ıçın sınavdan atılırken sınavlarda kopya çekme ve öğretmenleri dövme haklan olduğunu iddıa eden öğrenciler, şiddet eylemlenne başvurdu. Öğrenciler. öğretmenleri taşa tuttu. sınav salonlannı ateşe verdı, sınav kâğıtlannı yırttı ve sınav gözlemcılenne saldırdılar. Sınavlarda adıl olmayan yollara başvurma eğıliminin arttığını belirten yetkıliler, bunu öğrencilerdeki ahlaki değerlenn yetersizlığine bağlıyorlar. Turizm Bakanı Tan: Yabancılara verilen fiyatlar Türklere de uygulanırsa sektör hareketlenir Hedef iç turizmi canlandırtnakBÜLENT ECEVİT ANTALVA- Turizmdekı krizden 50 bin dolayında turizm personeli ve sek- töre bağlı yüz binleri bulan esnaf da olumsuz etkılendi. Sektör temsilcile- ri, "99"u kurtarma" yollannı ararken devlet kurumlannda çalışanlar için tak- sitli tatıl olanağı sağlanarak iç turizmin canlandınlması önerildı. Turizm Bakam Ahmet Tan, otelle-' rin. yabancılara uyguladığı fiyat tari- fesini Türk müşterilere de uygulama- sı halinde iç turizmin canlanacağını ve turizm bölgelerindekı esnafın ra- hatlayacağını bildirdi. Türklerin. fiyatlann yüksekliği ne- denıyle kendi ülkesinde tatil yapama- dığını söyleyen Turizm Bakanı Ahmet Tan. "YıırtdişınatatilegidenTürkyurt- • Turizm Bakanı Ahmet Tan, iç turizmin canlanması halinde, turistik yörelerdeki esnafın da rahatlayacağını belirtti. Akdeniz Turistik Otelciler ve tşletmeciler Birliği, turizmin canlanması için memur ve işçiye taksitli tatil olanaklannm yaratılmasını istedi. taşlan 4 mihar dolar harcıyor. Bizim tesislerturistlere verdiğifiyatıTürkle- re de verse bu döviz ülkede kalmış ola- cak. Turizmciler bu konuda birlik ol- mab" diye konuştu. Turistik bölgeler- deki krizin etkilerinın azalması için iç turizme olanak saglanması halinde es- nafin da rahatlayacağını belirten Ba- kan Tan, 2000 yılı için de, yeni kuru- lacak hükümetın gerekli önlemleri ala- cağını vurguladı. Taksitli tatil önerisi .Akdeniz Turistik Otelciler ve Işlet- meciler Birliği (AKTOB), memur ve işçiye taksitli tatil olanaklannm yara- tılmasını istedi. Devlet kurumJannın, personeli için bu olanaklan sağlayabi- leceği vurgulanırken, bankalann da taksitli tatil olanaklan sunabilecekle- ri dile getirildi. Son Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında turizmdeki kriz konu- sunda bilgi veren Turizm Bakanı Ah- met Tan, PKK lideri AbduDahÖcalan ı yıllarca destekleyerek Türkiye'ye za- rar vermeyi amaçlayan Avrupa'nın, şimdi de turizmden vurduğunu anlat- tı. Bakan Tan. "Yıllarca Apo'yu des- tekJeyerek bize zarar vermeyi hedefle- mişlerdi. Terörist Apo yakalanınca bu konuda bir şeyyapamavacaJdaruu an- ladılar. Turizmi baltalayarak bizicane- vimizden yakaladılar" dedi. Türki- ye'nin tanıtımı için bütçe olmaması nedeniyle pay ayırmakta zorlandıkla- nnı dile getiren Bakan Tan. "Geçici olarak 15 milyon dolarayırdık. Ama büt- çe olmayuıca bakkal hesabı gjbi işleri yürütmeveçalısıyoruz. Hükümetın ku- rulması ve bütçenin beürlenmesi halin- de bu konudaiü sikıntı giderilmiş ola- cakür" diye açıklama yaptı. 'Zarar büyüyor' Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Oda- lan Birliği AESOB Başkanı Orhan Tolunay. 100 binin üzerinde üyeleri olduğunu. turizmde yaşananlann afet boyutuna girdiğini ve zararlann büyü- meye başladığını anlattı. Tolunay, An- talya bölgesinin afet alanı ilan edılme- sini ve devlet kanalıyla desteklenme- sini önerdi. Alman Cumhurbaşkanlı- gi 'Avrupa Düşüncesine Katkı Odülü' sahibi ve 30 yıldır Almanya'da çalış- malannı sürdüren Nazmi Kavasoğlu, Türkiye'nin kendini tanıtamama sı- kıntısı olduğunu, bu nedenle de Baş- bakan Bülent Ecevit ile görüşerek or- ta ve uzun vadeli bir proje hazırlığı ıçinde olduğunu söyledi Kavasoğlu, "Sayuı Başbakan ilegö- riiştüm ve EuroTiirk Projesi hazıriığı- na başladık. Bu proje ile 1 ürkive'nin hem turizm amaçlı hem de dış Uişkiler amaçlı bir tanıtun atağuıı gerçekleşti- rebilecegine inanıjorum" dedı Banş projesi yeniden gündemde Mimarlar Odası, Kayaköy'ün "Türk-Yunan Banş ve Dostluk KöyiF'ne dönüştürülmesi için girişim başlatacak ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Fethiye yakınla- nndaki Kayaköy'de 10 y ıl ön- ce uygulanması gınşiminde bulunulan 'Banş ve Dostluk Projesi' yeniden gündeme ge- tiriliyor. TMMOB Mimarlar Odasrnın "1998-2000 Çalı*- ma ve Eylem rVogramr kap- samında ele alınan proje doğ- rultusunda Kayaköy'ün 'Türk- Yunan Banş ve Dostluk Kö- yü'ne dönüştürülmesi öngörü- lüyor. Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci. odanın lzmir ve Fethiye şubelerinin katılımıyla komite oluşturduk- lannı belirterek. '"Ka\akö>'ûn kurtanlmasına vönelik ilk gi- rişim 1988 vılında odamızca gerçekleştirümişti. Şimdi yeni bir eylem planıvla banşvedost- luk köviiprojesininuygulanma şansını zoriayacağız" dedi. Cumhunyet'ın ilk yıllannda (1922-1924) yaşanan müba- dele sırasında Rumlann Yu- nanistan'a göç ettiğı, onlann yerine Türklerin yerleştirildi- ği Kayaköy "deki ikı kilise ve çok sayıda sivil mimarlık ör- neği günümüzde turistlerin il- gi odağı oldu. Tatil köyii girişimi Eski cumhurbaşkanlanndan Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde bazı holdinglerce Kayaköy, tatil köyüne dönüş- türülmek istenmişti. Ancak, zamanm Fethiye Belediye Baş- kanı ÖzerOlgun ile Mimarlar Odası Muğla Şube Başkanı Oktay Ekinci tarafından bu projeye karşı çıkılarak kam- panyalar düzenlendi. Ancak, ÖzerOlgun'un yapılan seçim- lerde belediye başkanhğmı yi- tirmesi, Ekinci'ninde Mimar- lar Odası şube başkanlığını bı- rakmasından sonra proje rafa kaldınldı. Projeyj yeniden gündeme getiren Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, 10 yıl önceki gınşimleriyle Kaya- köy'ü tahrip edecek rant amaç- lı turistik tesıs projelerine set çektiklerini. ulusal ve ulusla- rarası kamuoyunun dikkatini bu proje üzerinde topladıkla- nnı belirtti. Ekinci. şunlan söy- ledi: "Geçen 10 >ıl içinde yerli- \abanci araştuma gruplan Ka- yaköy'e gelerek banş yanlısı bir konsept oluşturduiar. Ga- lata gönüllü öğrenci gruplan- nı yaz okullanvla Kayaköy*le tanışürdık.Onİaruı çalışmala- nyla çok sayıda ev kalıntısınuı rölevelerini de çıkarttık. Şim- di bu çabalardan bir sonuç ala- bilmek amacıyla Kayaköy'ü yeniden eylem planı içine al- dık. Yaz aylannda uluslarara- sı etkinlikier düzenleyerek Türk- Yiınan Dostluk ve Banş Köyii Projesi'nin yaşama geçi- rflmcsi mücadetesuıi vçrecegiz." Cumhuriyet'in ilk villanndaki mübadele sırasında boşamlan Kay^köy'deki ild kilise ve çok savıda srvü mimarlık örneğl, günümüzde turistlerden büyûk ilgi görüjor. Özal'ın başbakanlığı döneminde Kayaköy, tatil köyüne dönüştüriilmek istenmiş, ancakyerel yönetim ve srvil örgütler buna engel olmuştu. 25 milyon dolar Talk show cinayetine rekor tazminat VVASHEVGTON (AA) - ABD'de, 4 yıl önce televiz- yonda yayımlanan bir "talk show" programında çıkan tartışmanın cinayetle sonuç- lanmasının ardından mah- keme, TV kuruluşunu, öl- dürülen eşcinselin ailesine 25 milyon dolar ödemeye mahkûm edince, televizyon dünyası kanştı. Mahkeme, WTTG tele- vizyonunda yayımlanan "Jenny JonesShow " progra- mında "cinayete yol açan tedbirsizük ve kısmitahrik" gerekçesiyle TV kanalının, öldürülen ScottAmedure'un ailesine tazminat ödemesi- ne karar verdi. WTTG kana- lı ise "barizhaksızhkyapıl- dığı" gerekçesiyle hemen temyize başvurdu. TarOşma kanh bitti Mart 1995'te meydana gelen olayda Jenny Jones Show'un. "gizlihayranlar" konulu programına katılan 32 yaşındaki Amedure, ay- nı programa konuk olan 24 yaşındaki Jonathan Schmitz'den "çok hoşiandı- ğuıı" itırafetmiştı. Schmitz de, "Ben eşcinsd değUim" diyerek programı terk et- mişti. Bundan 3 gün sonra Schmitz, elinde otomatik tüfeğiyie Amedure'un evi- ne giderek, eşcinsel genci öldürmüştü. Mahkemenin karannı de- ğerlendiren, talk show'un sunucusuJenny Jones ise bu sonuca çok şaşırdıgını ve büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Eşcinsel ve Lezbi- yenler Birliği yetkilisi Joan Garryise "Rüzgârekennr- üna biçer. Şiddete prim ve- ren televizy onlann bu şekil- de cezalandınlması, adaJetin teceUisidir" dedı. Mahkeme karanndan son- ra, çok sayıda televizyon ka- nalında talk show program- lannın niteliği üzerinde tar- tışma açıldı. Vefa LisesVnin 'Boza Giinü' Türkiye'nin Türkçe öğretim y^pan ilk lisesi olanl27yillıktarihi Vefa Ltsesi'nin geleneksel 'Boza Günü', duzenknen bir törenle kuoandL Törene katılan çok sayıda eski mezun Vefa'nın ünlü bozasmı içerek okul anılannı tazeledi. Sanatçı Kemal Sunal da, "Vfefa'yı hepinizden çok sevjyonıın. Çüokü, 11 yılun burada geçti" diye konuştu. (Fotograf: UĞUR GÜNYÜZ) lstanbul Tabip Odası'nın ara genel kurulu yapıldı 6 Saghk politikası ciddi olmalı 9 kalannın devamhbğını sağlayabüecek bir insan gücü yapılanması gereklidir. • Sağlık Bakanlığı'ndakı ıhaie, ruh- satlandırma ve atamalar saydamlaştı- nlmalı, kamuoyunun bu konudaki kaygılannj ortadan kaldıracakdüzen- lemeler yapılmalıdır. • Her tiirlü şoven milliyetçilik ve yurttaşlar arasında düşmaniık uyan- lstanbul HaberServisi- lstanbul Ta- bip Odası Başkaıu Prof. Dr. Orhan An- oğul. 18 Nisan'da yanşan partilerin sağhkla ilgili ciddi vetutarlı sağlık po- lıtikalannın olmadığını söyledi. An- oğul, hükümetı kurmaçalışmalannın sürdüğü şu günlerde, bu konunun da ele alınmasını istedi. lstanbul Tabip Odasf nın ara genel kurulu dün yapıldı. Oda Baş- kanı Orhan Anoğul. ülke- nin içinde bulunduğu kar- maşamn. hekimliğin etık de- ğerlerini neredeyse tümüy- le ortadan kaldırdığını ifade etti. Uygulanan politikalar yüzünden ülkenin sağlık ala- nının hıç hak etmediğı ilkel bir konuma itildiğini vurgu- layan Anoğul, "Seçim sfire- cinde sKil toplum Örgütle- riyle ilişki içinde olacağını söyleyen partilerin sağhklail- gili ciddi, hıtarlı. kapsamlı ve uzak göriişlii bir politika- lannın olmadığını gördük" dedi. Anoğul. sağhkla ilgi- li beklentilenni şöyle sırala- dı: • Tüm yurttaslara ek bir kütfetyüklemeden nitdikli\e eşitsağlık hizmeti verilmest devletin temelgörevlerinden biri olmalıdır. • SSK'nin özelleştinlme- ye hazır hale getirilme çaba- larını kabul etmemiz müm- kün değildir. SSK sağlık hız- metlerinin yeni yatınmlarla geliştirilmesini talep ediyo- ruz • Ülkemizdesağhkpoliti- e-posta : tan (a prizma. net. tr dıracak etnik köken veya inancianna göreaynmohğı hedefleyentavırian,şid- detie kınamaya devam ediyoruz. • tnsan haklan ve düşünce özgür- lüğü başta olmak üzere temel hak ve özgürlükler konusundaçağdaş düzen- lemelerin artık yasama geçirilmesini talep ediyoruz. • Ülkemizde giderek artan gelir da- ğthmı adaletsizliğini ortadan kaldırmak için ciddi önkm- lerahnman. Uygulanan yanlış polinka- laryüzünden hekimlik orta- mının giderek etık değerle- rin yok sayıldığı bir ortama itildığini de vurgulayan Prof. Anoğul, "'Şunu hepimizin içtenliklekabuletmesi ve ona göre davranmanuz gereidr. Iyi hekimlikyapılmakisteni- yorsa, hekmiler ryi hekimli- ğin kurailannıdoğnı tanım- lamaiıdırlarve bunun dışma çıkan meslektaşlannı tekrar iyi hekimliğe davet edecek yaptmmlan karariıhkla uy- gulamalılar" diye konuştu. Hekimlerin meslek örgütü- ne katıhmının yetersizliği- ne de dikkat çeken Anoğul, iyi hekimliğin yaşama geçi- rilmesi için tüm meslektaş- lannı göreve çağırdı. lstanbul Tabip Odası'nın seçimsiz ara genel kurulun- da ilk olarak çalışma raporu okundu ve katılımcılann gö- riişleri alındı. Malr raporun da okunup aklandığı genel kurulda, hekimlerin öneri- Ieri dinlendi. SÖYLEŞİ ATTİU İLHAN 'Sağcı' mıdır, Yoksa 'Solcu5 mu? Once, bir soru: 'Küreselleşme'yle ilgili şöyle bir 'tesbft'e; 'solcu' srfatıyla, imzanızı atar mısınız, atmaz mısınız? "...'Küreselleşme' sürecinin en belirgin özellik- lerinden birini, iletişim teknolojisindeki olağa- nüstü gelişmelerin etkisiyle ortaya çıkan, çok yoğun ve hızlı bir değer ve bilgi dolaşımı oluştur- maktadır. Milli kültürlerin Önündeki en önemli problem, bilgi ve değer akışının niteliği ile, veri- cilerle alıcılar arasındaki dengesizliktir. (Buraya dikkat!) Bu ilişkinin, hem sürekli alıcısı durumun- da olan, hem de kültürel çözülme ve kargaşa or- tamında bocalayan tarafını, dünyanın Batı Avru- pa ile Kuzey Amerika ('Sistem 'i kastediyor) dışın- da kalan bütün ülkeler oluşturmaktadır..." "...ikinci problem noktasını ise (Buraya dikkat!) denetlenmesi gittikçe güçleşen milletlerarası sermayenin ve örgütlerin (yâni 'S/sfem'in), etkin- lik alanını olabildiğince genişletmek çabalan oluşturacaktr. 'Küreseleşme'nin, bugüne kadar ortaya koyduğu tablo, hiç de iç açıcı değildir. (Buraya dikkat!) 'Küreselleşme'nin bilançosunda; eşrtsizlik, yoksulluk, etnik çatşma, kutuplaşma ve silahlanma; mutluluk, refah ve yardımlaşma- dan çok daha ağır basmaktadır. Bunun yanında adalet, refah ve işbiriiği vaadettiği de söylene- mez..." "... 'Küreselleşme' sürecinin, günümüzdeki gi- bi bir seyir takip etmesi durumunda, (Buraya dik- kat!) özellikle kalkınmakta olan ülkelerin mifli kül- türlerinin, daha çok kuşatılacağı, hayatiyetini ko- rumasının zortaşacağı açıktr. Gerçekten de, ken- di milli küKürendüstrisini, küresel şartlarla reka- bet edebiür bir şekilde inşa edip geliştiremeyen ülkeleri zoriu bir gelecek beklemektedir..." Kendi hesabıma, Marksist bir 'ulusalsolcu' olarak ben, imzayı basanm; çünkü, Mustafa Kemal'in ve Mirseyit Suftan Galiyef'ın de, hatta J. M. AJberti- ni'nin de basacağını düşünürüm. 'Tabanı' ne söyler bilmem, ama merak ettiğim 'Demokratik so/'cu Bü- lent Ecevit'in de imzalayıp imzalamayacağıdır. Bilgi sahibi olmadan... Henüztanışmışız, Uğur(Mumcu) beni. mavigöz- lü tombul ironie'si, özüyle dalga geçebilmek ye- teneğiyle, etkiliyor; 'Sakıncalı Piyade'nin. nasıl tu- tuklandığını bir anlatışı var ki, gülmemek imkânsız: yedeksubay üniformasıyfa, onu hangi koridordan geçirseler, durumun fartcında olmayan onbaşılar, ça- vuşlar, selama çakılıyormuş: kara mizah! Bir keresin- de, sanırım bir akşamüstü, gözlük camlarımızda gurubun kızılyansıması, benim 'Hangi Sol?' üzerin- de söyleşiyoruz; Bat'daki, Sovyetler'deki ve bizde- ki dogmatique Solculuk üzerine yazdıklarıma, önü- ne gelen çullanmıyor mu; sanınm Uğur (Mumcu) o ünlü sözünü bu vesileyle de söylüyor; onun ağzın- dan, onun sesiyle ilk defa ışitmiş oluyorum. "-... çoğumuz okuma özürlüyüz, ağbiy; bunla- nn çogu, okumamış, yani bilgi sahibi değil; bil- meden fikir beyan ediyor; daha da kötüsü, eleş- tiriyorum diye, karalryor..." Sonradan bu yaman 'tesbitini', şöyle bir formüle bağlamamış mıdır 'bilgi sahibi olmadan, fıkirsahibi olmak!'. TRT/2'deki söyleşilerimde olsun, bu köşe- dekilerde olsun; açıklamaya çabaladığım bazı 'bilgi- lerin', kimilerinin 'zihinselkonfo/v'nu nasıl allakbul- lakettiğini, kimilerini nasıl 'intibahagetirdiğini', kimi- lerini ne türlü özeleştirilere yönelttiğıni; sağdan sol- dan, telefondan fakstan öğreniyorum. Yunus Nâdi Bey'in, 'Yeni Gün'deki 'komünist' tavn. ne çok Cum- huriyet okurunu şaşırtmış; Kont Trubetskoy'un, Çarlık Rusya'sı aydını olduğu halde, Türkler lehinde söyledikleri, ne çok 'Ülkücü'yü, en azından Ismail Bey Gasprinskiy'in Ruslarla ilgili 'hayımâh'düşün- celerini hatırlamaya sevketmiştir. Az önce bir göz attığınız, az sonra bir daha göz atacağınız 'tesbitler' de, sanınm, 'bilgi sahibi olma- dan, fıkir sahibi olan' pek çok 'kulaktan dolma' ay- dının 'zihinsel konforu'nu bozacak, ama 'korkunun ecele faydası yoktur'; ve Vladjmir llyiç'in dediği gi- bi, 'gerçeğin kendisi, teoriden çok daha ihtilalcidir', Şimdi isterseniz parantezi kapatalım, aynı kalemden çıkan 'Milliyetçilik' üzerine bazı 'tesbitler'] şöyle bir izleyelim. Çık çıkabilirsen, isin içînden! Başlarken söylediğimi tekrarlamam gerekir mi? Kendi hesabıma, şu çerçeveye alınmış 'Milliyet- çilik'beni yadırgatmadığı gibi; 'Sistem'in 'Küresel- leşme' saldınsını uygulamaya geçirdigi birsırada, bas- bayağı makûl ve haklı görünüyor. "... 'Milliyetçiliğin' referanslan ne ırk, ne etnik topluluk, ne de emperyalizmdir. 'Milliyetçi' düşün- ce sistemat'ğinin temeiini ofuşturan anahtar kav- ramlar; diğer bir ifadeyle, "Milliyetçiliğin' refe- rans noktalan, öncelikle millet, milliyet ve milli kül- türdür. Bunlann hemen arkasından da milli dev- let, demokrasi, dayanışma, bağımsızlık ve onur- la yaşama gelir. Bu kavramlara ve dolayısıyla temsil ettikleri değerlere teori ve pratikte atfedi- len rol ve önem de, milliyetçi düşüncenin ('milli- yetçiliğin') çerçevesini belirler..." "... aynı değeıiendirme, ırkçılık ve emperya- lizm kavramlanna yüklenilen anlamlar açısından da geçerlidir. Bu iki kavram, 'milliyetçilik'ten ta- mamen farklı politikalan ya da gerçeklikleri ifa- de eden kavramlardır. Meselâ ırkçılık, milletler ara- sında hiyerarşik eşitsizliği esas alırken; milliyet- çilik, milletlerin eşitiiğini ve egemenlik haklannı esas alır. (Hadi, elindeyse Gâzi'yi ve Galıyef'i hatır- lama1 ) Irkçılık ve emperyaltzm ile milliyetçiliğin ben- zer şeyler olduğunu söylemek; sosyal demokra- si, Marksizm ve Stalinizm'in aynı şey olduğunu söylemekten, çok daha vahim bir hatadır..." Evet, çıkın çıkabilirseniz, ışin içinden! 'Soğuk Sa- vaş'ın o 'kulaktan dolma' Türk aydınına dayattığı propaganda kriterlerini, darmadağın eden bu 'tes- bitler'i; açık ve seçik, tartışılmayacak kadar net bir şekilde, ortaya atabilen 'aydın' kimdir ve nedir? 'Sağcı' mı, yoksa 'solcu' mu? http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgryay/yazar/ailhan.htJm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear