25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 NİSAN 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 İlk Adım Üniversite Türkiye ve KKTC'deki 77 -üniversitenin genel bilgileri ve Türkiye'nin önde gelen 16 üniversitesinin en ince ayrıntısı bir CD'nin içine girdi: "ilk Adım Üniversite '99". Es Eğitim Danışmanlık ve East and West Interactive tarafından hazırianan CD'ler gazete bayilerinde 5 milyon 750 bin liradan satılıyor. CD'nin içinde aynca, yeni sınav sistemine ilişkin bîlgiler; son 10 yılın ÖSS sorulanndan seçilerek hazırianmış altı deneme sınavı ve sınav sonucu değeıiendirme olanağı; hangi puanla hangi fakülteye girilebileceğini gösteren tablolan ülke genelindeki resmi ve özel yurtlaıia özel kuruluşlann verdiği burslann listesi; hangi bölümden mezun olunca ne olunduğu, hangi alanlarda ne iş butunduğu bilgileri; üniversiteler arasındaki yatay ve dikey geçiş koşullan da yer aiıyor. Ö M Ü R İ U K * Yağ Star'ım/ Çorba StafınV Habercilik öl- müş/ Anasını satanm ömür E. Kurum Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97EJektronik posta: srnn6posta.ctnnhuriveLcom.tr - Besicilik yanlış politikanm kurbanı olmuş... "Olsun varsın: politikacılar beslenmistir!" oğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çil- ler, bu kez de, yandaşlarının "çağın eşsi- zi" anlamında Bediüzzaman lakabıyla an- dığı ve Saidi Nursi adıyla tanıttığı Kürt Sa- it'e sığınıyor. Türkiye'nin başına ancak bin yılda bir gelen Tansu Çiller, Türkiye Cumhuriyeti'ne düşman, Nurculuğun kurucu mürşidi Kürt Sait'in şeriat öğüt- lerinin yer aldığı broşürleri miting alanlarında dağıt- tırıyor. Öte yandan Demokratik Sol Parti Genel Baş- kanı Bülent Ecevit de, Kürt Sait'in müridiyken ken- dince mürşitliğe terfi eden ve emekli vaizlikten tril- yonluk holdinglerin manevi liderliğine yükselen Fet- hullah Gülen'ın "cemaaf'inden birilerini alıp birin- ci sıradan milletvekili adayı yapıyor. Bu gelişmeler üzerine insanın aklına Çiller ve Ece- vit "Hizbullahçı" mı oluyor sorusu takılıyor. Kapa- tılan Refah Partisi'nin Rize milletvekili Şevki Yıl- maz, ortaya çıkıp açıkça hizbullahçı olduğunu söy- lemişti. Çiller ve Ecevit'e hizbullahçı olup olmadık- Hizbullah lan sorulsa Şevki Yılmaz gibi dürüst davranırlar mı acaba? Nedir bu hizbullah? Şeriatçı terör örgütü Hizbul- lah'ı biliyoruz... Fakat, yeterince biliyor muyuz? Faik Bulut ve Mehmet Faraç, Hizbullah üzerin- deki giz perdesiniu Kcxi Adı: Hizbullah" kitabında kal- dınyor. Ozan Yayıncılık'tan çıkan kitapta Bulut ve Fa- raç, Türkiye Hizbullahı'nın anatomisini sergiliyor... Hem de en başından başlayarak: "Türkiye'deki Nur Hareketi'nin kurucu mürşidi Sa- idi Nursi'nin de, özünde Hizbullahi/Cihadi bir ba- kış açısıyla hareket edip örgütlediği söylenebilir. Ce- maat/Topluluk yerine kullanılan ve 'bir maksat et- rafında toplanan cemaat' anlamını taşıyan Ümmet kavramına vurgu yapan Saidi Nursi, daha alt bağ- lamda 'cemaat'i benimseyip kurulmasını teşvik et- miştir. Şer'i değil örfi (siyasi)terminolojideki anlamıy- la ele alınan Nur Cemaati, siyasal-toplumsal-dinsel bir örgütlenme olduğundan; Saidi Nursi bu konuda şöyle diyor: Nur Cemaati, Hizbullah olan Hizb-ul Kuran'ın hizbidir. Sadece mana'y-' külliyenin (genel ma- nanın) bir cüz'iyyesi (bir parçası) dir. Risale-i Nur şakirdleri (talebeleri, yandaşlan) de sınırsız Hizbul- lah topluluğunun hususi parçalandır." Son 20 yılda eylemlere başlayan Türkiye Hizbul- lahı'nın kökleri Kürt Sait'e uzanıyor. Kürt Sait'in eli- ni Adnan Menderes öpmüştü... Menderes'in ilk mi- rasçısı Sülevman Demirel, her dönem Nurcularla ilişkisini sürdürdü... Demirel'den sonra Menderes'in mirasına konan Tansu Çiller de aynı yolda yürüyor. Ecevit'e de kala kala Kürt Sait'in müritlerinden Fet- hullah Gülen'in adamları kalıyor. Hayrını görsünlerî SESStZSEDASIZ(l) NURÎKURTCEBE Fazilet Partisi, Reiah'ın devaım mı? Yöneticilerinin söylediğine göre Fa- zilet Partisi, Refah Partisi'nin devamı değil. Partinin resmi ağızları böyle di- yor. Aksi halde Fazilet'in sonu da Refah gibi olacak; kapatı- lacak... Ancak Hatay'da Fazilet Par- tisi Merkez İlçe Başkanı Isma- il Kimyacı, Ankara'daki partililer gibi düşünmüyor. Ismail Kimyacı İştegerçekler" baş- lığı ile yayımladığı bültende 1994 ye- rel seçimi ite 1995 genel seçiminde Ha- tay'da partiler arasındaki oy oranları- nı tablolarla veriyor. Fazilet Partisi'nin ilçe başkanı, kay- nak olarak Yüksek Seçim Kurulu'nun açıkladığı rakamlan sıraladıktan son- ra "Yani" diyor: "RP: Yüzde 83 oy artmış. DYP: Yüz- de 15 oy kaybetmiş. ANAP: Yüzde 47 oy kaybetmiş. CHP: Yüzde 18 oy kaybetmiş." Fazilet Partisi'nin ilçe başkanı, Fa- zilet Partisi'nin olmadıgı bir dönemde- ki seçimlerde Refah Partisi'nin aldığı oyian Fazilet Partisi'nin oylan gibi seç- menesunuyor... Konya lunaparkında balerin' olmak! Bir okur, "Yolunuz bir gün Konya'ya düşer ve lunaparka giderseniz, canı-1 nınız 'balerin'e binmek istediğindel aman dikkat" diyor "Konya Fuan için- \ deki lunaparktaki 'balerin'i tanımaya- bilirsiniz. Çünkü, yalnızca eteği var, gövdesi yok. Neden diyecek olursa- t nız, dinimizde insan tasviri günah ol- duğundan... Belki bilmek istersiniz. Eskiden 'balerin' tam idi. Gövdesi, başı ve kollan ile döner dururdu. Son- radan sökükjü. Kimi rahatsızettiyse..." • Diyet sonrası egzersiz yapılması şart -f Uzmanlar "Sağlıklı kilo kontrolü pr*gram4"nı taftıştı.. -,.., ^ 'Fazla kilolar uzman denetiminde verümelV İstanbul Haber Servisi - Yaz aylannın yaklaşmasıyla artan ka- lıp diyet programlannın herkes için yararh olmayacağı hatta vücuda za- rar verebikceği vurgulandı. Uz- manlar, her insanın metabolizması- nın farklı olduğuna dikkat çekerek, kişiye özel beslenme programının verilmesi gerektığini vurguladılar. Verilen kilolann kalıcı olması için ise haftada 3-5 gün en az 30 daki- kalık orta şiddette egzersizyapılma- sı istendi. Knoll Alman Ltd. tarafından dü- zenlenen "Sağlıklı kilo kontrolü programı" konulu toplantı, The Marmara Oteli'nde yapıldı. Cer- rahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinolo- ji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Üstün Korugan, obezitenin (şişmanlık) kesinlikle bir hastalıkolduğunu vur- guladı. Hastalığın, beslenme uzma- nı, endokrinologvepsikiyatri uzma- nmdan oluşan bir ekiple tedavi edil- mesı gerektığini söyleyen Korugan, diyet yerine beslenme alışkanlığı- nın değiştirilmesi gerektiğine dik- kat çekti. Egzersizin onemi Egzersizin şişmanlıkla başlaya- bilecek bir hastahğı 8-10 yıl geri- ye attığını da vurgulayan Prof. Ko- rugan, "Pasif jimlastik yapmak doğru değil. Çünkü bu farkında olmadan adaleleri yırtar" dedi. Marmara Cniversitesi Beden Eği- timi Yüksek Okulu'ndan Yrd. Doç. tlhan Odabaşı, şişman insanların çok yemek yiyip az çalıştıklannı söyledi. Şişman kişilerin çocukla- nnın da yüzde 80 oranmda obezite olabileceğini belirten Odabaşı şöy- le konuştu: "Şişmanlıkta hedef kitle fazla yağdır. Ağırtık ve obezite ise fark- İıdır. Kişi, kası fazla olduğu için tartıda ağır çıkabilir. Bu neden- le obezite tartıda ağır gelmek de- ğil, yağların fazla olmasıdır. Bel- kalça oranı kadınlarda 0.80, er- kekîerde 0.95 ise risk var demek- tir." Spor salonlannda genellikle uy- gulanan ağırlık programlannın da yaglan hedef almadığına dikkat çe- ken Odabaşı, haftada 3-5 gün orta şiddette en az 30 dakika yapılacak egzersizle yağ oranınm azaltılabi- leceğini söyledi. Aile etkisi fazla Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psiki- yatri Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Günseli Koptagel. obezitede psi- kolojik etkenlerin ağırlıklı olduğu- na dikkat çekti. Annenin davranış- lannın çocuğun kilo almasında et- kili olabildiğini belirten Koptagel, 14-69 yaşlan arasında 41 kişide yaptıklan bir araştırmanın sonuçla- nnı şöyle sıraladr. "Kişilerin yüzde 73'ünün eği- tim düzeyi ortanın altında, yüz- de 71'i ev kadını. Kadınlann yüz- de 73'ü ekonomik olarak bağım- lı. Yüzde 98'inin ana-çocuk iliş- kisinde bozukluk var ve yüzde 71 'i anneye bağımlı. Yüzde 50'si- nin ailesinde şişmanlık var. Yüz- de 100'ün ise stres yaşıyor. Bu ka- dınlar kültür olarak hamur işle- ri ağırlıklı besleniyor ve evlen- dikten sonra kendilerini bırakj- yorlar." İstanbul Tıp Fakültesi Diyabet Bilim Dalı'ndan uzman Dr. Emel Özer de kişilerin yüzde 80 oranın- da diyetlere uyumsuzolduğunu kay- detti. Kilolu kişilerin bu nedenle yargılanmalannın yanlışlığına dik- kat çeken Özer, uzman denetimin- de uygun kilo vermenin önemli ol- duğunu söyledi. Öğrencüerden demokratik üniversite kampanyası İstanbul Haber Servisi - İstan- bul ÜniversiteÖğrencileri Koordi- nasyonu, "Demokratik Türkiye, DemokratikÜniversite" kampan- yası başlattı Koordinasyon üyesı öğrencilerin "Görüyoruz, kral çıp- lak!" sloganıyla başlattığı kampan- ya kapsamında bugün saat 12.00'de Maçka Demokrasi Parkı'nda, tu- vallere ''ülke gerçekliği resmedi- lecek" İstanbul Cniversitesi Hukuk Fa- kültesi öğrencileri Sevinç Hoca- of ullan ile Alptekin Ocak, seçim döneminde siyasi partilerin, parti li- derlerinın ve üniversitelerin duru- muiiun;üni>ersite öğrencileri, ay- dınlır ve sanatçılann gözüyle res- medileceğini söyledileT. Hocaoğul- lan. ülke gençleri olarak kendileri- nin de söyleyecek sözleri olduğu- nu belirterek "tçinde bulunduğu- muz seçim döneminde herkes bir- şeyler vaat ediyor, bizse birşeyler istiyoruz" dedi. Hocaogullan, demokratik üni- versiteye yönelik taleplerinrn "lıarç- ların, özel üniversiteler ve vakıf üniversitelerinin kalıdırılması, herkese eşit, parasız, ana dilde eğitim hakkı tanınması. YÖK'ün dağıtılarak antidemokratik uy- gulamaların kaldırılması, poli- sin, jandarmanın ve özel güven- lik birimlerinin üniversiteden çekilmesi" olduğunu söyledi. HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ q KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(a turk.net ÇtZGİLİK KÂMtL MASARACI TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 9Nisan TARIHCI AU REŞAT BEY.. 132» 'DA BUGÜN, YAZAH Y£ 7*&\HÇİ Ş 52 rAŞtNM ÖLMÛŞTÜ. MÜLKİYE MEKTGgi'Ut'f SAL SıLSİLER) BtriKPİKTEN SONRA OZUN Y/LL4& Ö6K£TMENLİtC W)4V ALr KEŞATBEY, MAAKIFTS (M/U.İ SĞİTİM) ÇEŞİnJ yÖNETİCİÜK GÖ&£VL£RİN- PE D£ SULUNKAUçrU. 8ü A/34M, fOAOÎ ye SUUA- ü LAJZ( vmMtfTt. SAADET, SA8AH, İKOAM VB YENİ- &A2ETE ACH.I GAZerSC-EROE B'KÇOK 7*&Hf VE KOMULAGDA -mZfCAGl YAYrMLANA*/ALİ Ey, çae sAYfDA çeviRiys oe ZAMAH BULMUŞTU. "DREyfHJS MESBİ-ES/ HF ESBA8-* HA- P/yESf", "S/SMA^K", "/=BANSA /HTİIALİ KEBİRİ*, **Z4PİrÜLA£YOMü4R", "fflŞtZM'', "7Xe/H-,' OSMAA/fr 7AltlH-İ UAMiHİ', ÇEVİRİ VS KİTAPtAgtNfAH BAZIlA/tltMt. DtKİLt ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1996/132 Davacı Fatma Erdem tarafından davalılar Mehmet Nuri Güler ve Ata Atalay aleyhine açılan Muraza'nın Men'i ve Kal davasmın ya- pılan açık duruşması sonucunda verilen karar açılan davanın duvar yönünden kabulü ile Bademli Köyü Kumlu mevkiindeki 1416 ve 1418 parsel arasındaki 11 metre uzunluğunda 2.30 metre yükseklikte duvann 1.50 metreyi aşan kısmının (0.80 m yüksekliğin) Kal'i sureti ile 1.50 metreye indinlmesine ve taraflar arasındaki murazanın bu şekilde gıderilmesine, davacımn zeytin ağaçlannın kesılmesi yönündeki talebinden feragatı nedeni ile agaçlar yönünden davanın reddıne, dair verilen karar davalılann açık adreslen belli olmadı- ğından davalılar Mehmet Nuri Güler ve Ata Atalay'a iş bu karann ılan tanhinden 15 gün sonra tebliğ edilmış sayılacağı ilan olunur. Basm: 14817 ANKARA... ANKA... MUŞERREF HEKtMOGLU Paşasal Anılar Genç kuşaklar o günleri yaşamadı, anımsamı- yor, ama benim kuşağım, bir öncekiler ya da son- rakiler ilginç olaylara tanık oldu siyasal sahnede. llginç olaylar izledi seçim dönemlerinde. Örneğin 1960'larda TİP'in seçimlere katılması belli deği- şimlere, dönüşümlere yol açtı. Yeni sloganlarla çın- ladı alanlar. CHP'de ortanın soluna yöneldi söy- lemler. Söylemler eylemlere dönüştü, giderek yol aynmına geldi partiler. Bir yanda Inönü, biryan- da Ecevit, çelişik, ilginç, aynca dramatik olaylar- la gerçekleşen bir kurultay yaşandı, ismet Paşa CHP'den aynldı. Pembe Köşk'te bir konuşmamız_var o günler- de. Bir çay saati, Mevhibe Inönü, Özlem Toker, Jale Aksal ile beraberiz. Hanımefendi, "Paşa da gelecek, sizinle konuşacak" dedi. Kalbim çarptı doğrusu. Ben de paşaya ters bakıyorum o gün- lerde. Dayatma politikasının gizemini anlamaya çalışıyorum. Neyse, paşa aşağıya indi, orta sa- londaki uzun kanepede yanıma oturdu, elimi tut- tu, sordu: - Söyle bakalım neler oluyor? Ben de yanıt verdim. - Sizin ya o, ya ben diye dayatmanızı demok- ratik bulmuyor, dahası demokrasi yolundaki sa- vaşmıza ters düştüğünüzü söylüyortar. Inönü de şöyle dedi özetle: - Bakalım göreceğiz. Gerçekten gördük ve görüyoruz. Görmek iste- diklerimiz gerçekleşmedi, ama kişiler de, olaylar da gerçek yerine oturuyor giderek. Renkler so- luyor, güvercinler de barış şarkısı söylemiyor her zaman! 18 Nisan'a doğru paşasal anılar hayli yer aiıyor başkent söyleşilerinde. Siz de anımsarsınız bel- ki, Cevdet Sunay'ın görevi sona erdikten sonra cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki tıkanıklık ne- deniyle anayasada değişiklik öngörüldü bir ara- lık. Sunay'ın görev süresini uzatmak için bir öne- ri geldi gündeme. Derken, Meclis koridorlan "Pa- şa geliyor, konuşacak" diye bir haberle dalgalan- dı bir gün. Herkes merakla beklemeye başladı. İsmet Paşa tabii senatör o zaman, Milliyet baş- yazarı Abdi Ipekçi ilginç şeyler yazıyor köşesin- de, Bedri Koraman da ilginç çizgileıie paşanın saglık durumuna göndermeler yapıyor. Ama pa- şa yazılara da, çizilere de meydan okuyor. Kür- süye giderken yürümüyor, koşuyor neredeyse. Hiç kimseye dayanmryor, destek istemiyor. Son- ra da şöyle sesleniyor senatörlere: - Yapmayın bunu, bu zatın ne yaptığı ortada, yeniden seçilirse başka bir şey yapmayacak! Kimi adaylan dinlerken bu sözler de çok anım- sanıyor dost çevremde. Kimi politikacılar değişi- me de açık değil, dönüşüme de. Sığda yüzüyor, kapalı denizlere saplanıyor, derin sulara açılamı- yorlar, açılmak isteğini de duymuyorlar. Umut vermiyor, ufuk açamıyorlar. Oy alsalar, seçimi ka- zansalar da ne değişir bu durumda. Ayrıca kimin oylan onlar; değişmesini istediğimiz düzeni ko- ruyan, savunan çevrelerin oyu değil mi? Sessiz çoğuntuğun sözcülüğü de aldatmaca değil mi bu durumda? Siz nerdesiniz, sessiz çoğunluğun bek- lentisi, öztemi nerde diye soranlar var, ama ge- reksiz soru bence. Konumlan değişemez onların. Dün nerdeyseler bugün oradalar, yann da aynı yer- de olacaklar. Inönü'nün söylediği gibi dün ne yap- tılarsa, yann da onu yapacaklar. Oyumuzu kullanırken tüm adayları bulunduk- lan yerde görmek gerekiyor her şeyden önce. Ki- şilerin de, kuruluşlann da, adayların da, partile- rin de gerçeğini iyi bilmek gerekiyor. Kim nerede, ne yaptı, nasıl ödünler verdi; o ödünler verilme- seydi olaylar nasıl gelişirdi, siyasal sahnede ne- ler yaşanmazdı? Ya da başka sorular: Odünsüz politikalara kimler, neden tepki gösterdi, kimler desteklendi, kimler dışlandı sorulan da iyi yanıt- lanmalı sandık başında. Kimi neden seçiyoruz sorusuna da doğrudan, içten yanıtlar gerekiyor bence. Tarihimizi, coğrafyamızı şaşırmamak da önemli bir görev sandık başında. Paşasal anılar- da Lozan'ın da geniş yeri var başkent söyleşile- rinde. Unutanlara uyan diye anlatılıyor. Kuşkusuz seçimin de bir görevi, uyarısı var. Toplumun bel- leğini yok sananlara bir uyan olabilirse amacına da ulaşabilir. O görevi başarmak umuduyla. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5SOLDANSAĞA: 1/ Değerli ol- mayan maden yadataşlardan yapümış takı. 2/ Haberci... 3 BirAvrupaül- kesinin baş- kenti. 3/ Bay- 5 kuşgillerden birkuş. 4/Ki- mi göçebe Türkboylann- g da birkaç aile- yeaitçadırdan 9 oluşan toplu- luk... Suriye'de bir kent. 5/ Eskiden asker- lerin aldığı üç aylık 2 maaşın dördüncü bölü- 3 mü... Bir soru sözü. 67 Yanıcı, renksiz, az ko- kulu karbon ve hidro- jenbileşimi...Birbağ- laç. 7/ Boru sesi... "Çok uzaklardan — 8 kuşIangeçiyor/Tüyle- g ri diken diken" (B. R. Eyuboğlu). 8/ Birnota... Sınır nişanı. 9/ Efsanevi Asur kraliçesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Limanlarda barut, cephane ve mühimmat taşıma- da kullanılan, genellikle iki direkli hizmet gemisi. 2/ Vilayet... Süreç. 3/ Sağlık havuzu... tlaç, deva. 4/ Ha- waii Adalan'na özgü, gitarabenzer dört telli çalgı. 5/ Tann tarafından Davut Peygamber'e gönderildiğine inanılan kutsal kitap. 6/ Siirt'in bir ilçesi... Çanakka- le Boğazı'nda, pek çok deniz kazasmın meydana gel- diği burun. 7/ " — Polanski": Polonyah sinema yö- netmeni... Sazın en kalın teli. 8/ Kadın hapishanesi. 9/ " — Gardner": ABD'li sinema oyuncusu... Eski bir Yunan kent-devleti. ÇYDD PEStKJAS ŞUBESt EĞÎTİM GÖNULLÜLERİARASINA SİZ DE KATILIN!.. tktişim için Tel: 0.212 28S 42 16 - 0.212 275 S0 23
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear