Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
îSAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 1999 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER2
Ölümsüz Ulysse
TEVFİK ÜNAYDEV Emekli
B
u başlık Fransız yazarı Je-
an Leune tarafından Yu-
nanlılarhakkında 1923 yı-
hnda yazılan kitabın adı-
dır. Fransızca adı: L'Eter-
nel Ulysse.
Jean Leune. 20. yüzyıhn başlannda
"L'niustration" adlı dergide yayımlanan
roportajlan veyazılanylatanınanbirya-
zardır. Yunanlılarla yakın ilışkiler ıçen-
sınde olmuş. onlan çok iyi tanımıştır. J.
Leune, Balkan Savaşlan esnasında, Yu-
nanıstan'damuhabirhkyapmış. 1911 yı-
lında Atina. lstanbul.tzmırveGiresun'u
zıyaret etmış. buralarda araş.tırma ve in-
celemelerde bulunmuş, Balkan Savaşla-
n'nda Yunan ordusunu ızlemiş, I. Dün-
ya Savaşı'nda Itilaf De\letlen"nın "Do-
ğu Ordusu"nda subay olarak görev yap-
mıştır.
Leune (Lön), bu görev leri nedeniyle Yu-
nanlılarla ıç içe yaşamış. onlann özel ve
resmi yaşamlanndan Türkler aleyhinde-
kı propagandalanna kadar her şeyi çok
yakından ızlemiş ve Yunan karakterini bü-
tün açıklığıyla ortaya koyan bu kitabını
yazmıştır.
J. Leune. kitabına neden "'Ölümsüz
Ulysse" adını vermiştir? Bilineceğı gibi
Ulysse. cesaretı yanı sıra kurnazlığı, ent-
rikacılığı ıle ünlü bıreski Yunan mitolo-
jı kahramanıdır. Bu mıtolojı kahramanı
entrikacı, kurnaz ve hilekâr yönleriyle
de Fransızcada hilekâr kişileri tanımla-
mak için kullanılırdı. Leune, kitabına
"Ötümsüz Ulysse" adını vermekle eskil
(antıkt çağlardan süregelen "Yunan hi-
lekâriığının her zaman geçerii olduğunu,
şimdiki Yunanistan'ın bagımsızlığıtu el-
deeönesTnde başrolu oynamış olan Fran-
sa"ya karşı Yunanlılann gösterdiğı nan-
körlüğu \xırgulamak ıstemıştır. Kitap ilk
olarak 1923 yılındatanhçı AliReşatBe)
tarafından "Daima Hilekâr" adı altında
Türkçeye çev irilmıştir. Aynca Yunan va-
tandaşlığından çıkanlmış bulunan. Batı
Trakyalı soydaşlanmızdan SaiahattinGa-
lip tarafından 1995 yılında "Megali tde-
anın Yalancı Cenneti" adıyla günümüz
Türkçesıne uyarlanmıştır.
Yunan karaktenni tanımak, Türkiye ve
Eüyükûlçi
Türklere karşı öteden ben var olan Yu-
nan kompleksini (paranoyasını) göste-
ren ıbret dolu bu "traji-konnk'' kitabın
okunmasının biz Türkler için yararlı ola-
cağını. aynı zamanda bızi epeyce eğlen-
direceğıni düşûnüyorum.
Yunanlı karaktenni bütün açıklığıyia
ortaya seren bu kitabı burada özetlemek
olanaksız. Ancak yazann vurgulamaya ça-
lıştığı Yunan karakterinden bazı çizgıle-
ri aktarmak, sanınm yazann gözlem ve
düşünceleri hakkında yetennce bilgı ve-
recektır. Kitabın kahramanı Pans"te ya-
şayan. sonralan her yerde ve her çevre-
de görünen Periklis Psefto'dur ve yazann
sözde dostudur. Kıtapta anlatılanlar ço-
ğunlukla bu kişinın etrafında döner. Pe-
riklis, mıtolojik Ulysse'in zamana uygun
kişiliğidir. Periklis kendısıni başlangıçta
yazara Rumen diye tanıtmıştır. Daha son-
ra Yunanlı olduğunu öğrenince kendisi-
ne sorar: "Ben seni Rumen diye tanıyor-
dum. şimdi ise Yunanh olduğunu söylü-
yorsun, ııiçin?" Penklis yanıt \ enr. *Evet
fisede Rumen kfim, o zaman öyle gereki-
yordu. Şimdi özüme döndüm."
O sıralar Fransa'da, özellikle Pans'te
eskil Yunan hayranlığı birmoda idı. Kur-
naz Yunanlılarbu hayranlıktan azami öl-
çüde yararlanmayı bilirler. Yunanlı Ma-
dam Lavsamaki nın salonu, Yunan dost-
lannın sıkça toplandığı yerdir. Madam
Lavsamaki, Penklis'ı yazar Leune'e şöy-
le anlatır "O ünlü,asfl bir FeneriiaOeden-
dir. Ailesi yok olmuştu. Ama o atalanna
yaraşır bir evlat olmak için bir köşe bası-
nı ele geçirmek gerektiğini düşündü. Is-
tanbul'da Katolik papazlann okulunda
okudu. KatolikJiği benimsemek ve daha
sonra Katolik papazj olmak için Katolik
papazlanna bağhiık sözü vermek zorun-
da kaldı. Paris'e gelince Rum Ortodoks
Idlisesine gjtti. Sonra Katolik papazlan-
na gereksinimi kalnıadığı için Ortodoks
mezhebine döndü. Onun bu davranışı bü-
yükbirkumazlığı veuyanıklığı(!) göster-
mez mi? Kaldı ki bir kimsenin adı Perik-
lis Ulysee olur da kendisi tam bir Yunan-
lı, uj anık, son derece kandıncı ve aynı za-
manda inandıncı olmaz mı?" Yazar Le-
une sorar: "Ben onun ikinci adının L'Ks-
se olduğunu bilmivordum.*' Madam ya-
nıt verir "Fransa'da Ul> sse adı pek mak-
bul olmadığı için kendisi burada o adı
kullanma/."
J. Leune, kitabımn bir yerinde şu gö-
riişü belirtır: "Fransız okullannda Yu-
nan-Latin kültûrünün aşıladığı art dü-
şüncesiz Elenseverlık. Yunan propagan-
dası sayesinde yavaş yavas. yeni Yunanh-
lann bağımsızlık savaşı sırasında ulaşöğı
bo\utlara. neredeyse siyasal-yazuısal bir
Yunan >ardakçılığuıa kayıyordu. Bu yak-
laşım biçimine göre yeni Yunanistan'a
dostluk, Türk'e düşnıanlık denıekti. Bu
yakiaşun biçimine göre Yunan dostu olan-
laryeni Yunanistan'ı hiç tanımazlar. Bun-
laryeni Yunanistan'm Paris'te oturan bir-
kaç temsikisinden başka kimseyi görme-
mişlerdir. Dotaytsıyla onlann Yunan dost-
hığu için harcadığı çabalar bilgisizlikleri
oranında artardı."
J. Leune, Pans'te kendısınde uyanan ye-
ni Yunanistan merak ve heyecanıyla gıt-
tiğı Atına'da Yunanlıyı tanımaya başlar.
Bir saptaması şöyle: "Atina sıra düzeni
içerisinde, basamak basamak yüksettr-
ken üstaşamalara çıkükça insanlann da-
ha az sevimli ve daha az açık vürekli a\-
duklaruu görüvordum."
Yazann bir başka saptaması "Albay
Yennadis veliaht Konstantin (Alman yan-
lısı) \enidcn giiclü duruma gelinceje ka-
dar Fransız askeri özgörevine (misyonu-
na) bağbydı. Konstantin eski gücünü ka-
zanınca Yennadin general oldu ve bu kez
gerçek bir Konstantin yanhsı otmayı çok
doğal buldu. Bir Yunanh. bizkrin düşün-
ce değiştirmek dediğimiz şeyi, bizûn algı-
ladığımız şekiide anlavamaz. Bizce ayıp-
lanacak olan bövle bir davranış, bir Yu-
nanh için sadece yeni durum ve koşulla-
ra uymakûr!"
J. Leune, tstanbul'ugönmek ve barbar
Tûrklerin acımasız baskısı altında bulu-
nan Rumlarla temas etmek üzere tstan-
bul'a bir sürü tavsiye mektubuyla gıder
Ancak orada, kendisine söylenenin ter-
sıne, Türk zulüm ve baskısı yerine kili-
selenyle. papazlanyla, okullanyla, has-
tanelenyle, doktorlanyla Rumlann ne tür
baskı yaptıklannı hayretle görür.
Yazar, kendisine söylendıği gıbi, Ka-
radenız kıyılannda yaşayan baskı altın-
da dedikleri Rumlann yaşamlannı gör-
mek için Giresun'a gitmeye karar verir.
Kitabın kahramanı Periklis'in kardeşi N>-
kola Sokratis orada bir banka müdürûdür.
Yazann hemen gözüne çarpan şey, ora-
dakı Rumlann zengınhk içensinde yaşa-
dıklandır. Oysa Rumlar, neredeyse açlık-
tan öleceklenni söylüyorlardı. Gıresun'da
tanıdığı bir Rum. kendisine Napolyonun
özbeöz Yunanlı olduğunu söyleyecek ka-
dar da densizliğı ılen götürür. Bu arada
Trabzon Valısı Giresun'a gelir. Oradaki
Rumlar, daha önceden hanrladıklan prog-
ramın tersıne, yazan valiyle görüştürme-
mek ıçın bir başka program hazırlarlar ve
onu Giresun'dan uzaklaştınrlar. Daha
sonra öğrenır ki Rumlar vali için hazır-
ladıklan davette valiye ne kadar mutlu ol-
duklanm, Osmanlf nın sayesınde müref-
feh olduklannı ve Osmanh'nın ne kadar
güçlü olduğunu överek söylerler ve bu ha-
va içensinde sevinç gözyaşlan dökerler...
Yazar, bir ara Rum Sokratıs'ten kurtu-
lup Fransız okuluna gider. Papaz, yazan
sevinçle karşılar, Türklen son derece över
v e "Her yerde olduğu gibi bizim düşma-
nınuz, sanıldığı gibi Müslümanlar değiL
Huistiyan Rumlardır" der. Yazar, Gire-
sun 'dan Istanbul'a dönerken gemide çok
sayıda Rumla tanışır. Hemen hepsi bir
odaktan yönetılıyormuş gibi hep Türkle-
nn baskılanndan yakınır.
lstanbul'a gelince, Fransız okullannın
hemen hepsinde öğretmenlik yaptığı için
doguyu çok iyi tanıyan bir papazla tanı-
şır. Papaz, J. Leune'e şöyle der: "En az
Türklerle ilgih' konularda vanıldım. Ama
Hıristiyanlara gelince... tki örnek vere-
yinr. Zeki bir Rum çocuğu buradaki ttal-
yan papazlann okuluna gitti. İtalva'da
papaz eğitimi gördü. Bir ara ortadan kav-
boldu. sonra ortava çıktı. Şimdi ise İstan-
bul Ortodoks Vletropoliti'dir. tkincisi, bu-
rada fakir bir Rum çocuğunu ahp okut-
tuk. Katolik oldu. Paris'e gönderdik. Son-
ra öğrendik ki Paris'te kendisine Yunan-
lı hamiler bubnuş, bu Idmse kendisinin ih-
tilalin öncülerinden Fenerii soylu bir ai-
leden geldiğini yayı>ormuş orada. Oysa ba-
bası pis bir kulübede öliimü bekUyor, an-
nesi ise deli... Çocuklan kendileriyle hiç
ilgüenmezler." Yazar sorar: "Bu kimsenin
adı Ulysse Pseftopulos mı?" Papaz hay-
retler içensinde, "Evet ama nereden ta-
nıyDrsunuz" diye yanıtlar.
Her zaman, her yerde, her koşulda,
kurnaz, hilekâr Ulysse!..
Yazar I. Dünya Savaşı esnasında Sela-
mk'tekı Fransız tümeninde görev lıdir. Bir
sabah bir Yunanlı yanına gelır, karargâ-
hın yanmda kantin açmak istediğini söy-
ler ve "Patronum sizjn en iyi dostlaruuz-
dandır, eğer kantin açıbnasına izin verir-
seniz kârdan sizede pay verflecektir" der.
Gelen Yunanlı aynca îngılizlerle de böy-
le çahştıklannı belirtır. Leune'un tepesı
atar ve şu yanıtı verir: "Eğer siz ve orta-
ğınız Periklis, 5 dakikaya kadar buradan
çıkıp gitmezseniz sizi tutuklatüracagım.''
Pışkin Periklis bir süre sonra Leune'un
yanına gelir ve şunu söyler: "Sen bu ka-
fayla biçbir zaman başanh olamayacak-
sın. Biliyorsun ben az zamanda enikonu
varhkh bir adam oldum."
Leune kitabını adadığı Fransız deniz-
cilennuı Yunanlılar tarafından hunharca
öldürülüşünü şöyle anlatır:
"1 Aralık 1916'da Konstantin'in asker-
leri yani Fransa'yı çok sevdiklerini söy-
leyen Yünanlıiar,Âtina"ıun ortasında Za-
pi\T>n parkında birkaç haftadan beri ora-
da konaklayan Fransız askerlerini hain-
ce ve barbarca boğazlayarak öidürdüler.
Akropolis tepesine, Tannça Athena'nın
kutsal kayahğının eteklerine gizledikleri
makineli rüfeklerk kenti gezmeye çıkan
öteki Fransız denizcflerinin canlanna da
alçakça laydılar."
Katlıamın ertesinde 3 Aralık 1916 ta-
rihli "Mea Iroera" gazetesınde ise şu sa-
tırlarokunuyordu: "Büyükbirövünçlebe-
lirtirizki 1 ve 2 Arahktarihkri Yunan ta-
rihinin en büyük, en kutsaL, en parlak ve
en şanslı günleri olmuştur."
Kıtabından vukanya alabıldığim bazı
bölümlerin dışında da baştan sona Yunan
kurnazlığını, hılekârlığını, nankörlüğünü,
nyakârlığuu sergileyen J. Leune, kitabı-
nı şu sözlerle bitırir: "Ölümsüz LTysse'e
dikkat!"
Binlerce yıl geçse de karakteri değiş-
meyen bızim çok iyi tanıdığımız Yunan-
lıyı bir de bır Fransızın kıtabından öğren-
mek çok ilgınç olsa gerek. Geçmışin Ulys-
se'ı bugün Papandreu'larla, Simitis'ler-
le. Pangalos'larla hâlâ yaşıyor.
KULTUR • SANAT (0212) 293 89 78 (3 HAT|
Fransız Kultur Merkezi Salonu-Taksim
Ilal\an Kullur Merkezi Salonu-Tepebaş
SES-1885 ORTAOYUNCULAR
tSTİKLAL CAD. N0:1« THJ (0 212) 25118 65-66 FAX: (t 212) 244 «3 27
»»».»rtaoYuncul3f.com
Ferhan Şensoy
FERHANGİ
ŞEYUR
Ferhan Şensoy
FELEK BİR GÜN
SALAKKEN
14NisanÇan}afnba: 21.
FERHAN ŞENSOY'un
YAŞAIMAK PAHALI
PefşembeveCuma:?1.00
Ferhan Şensoy'un
ÇOK TUHAF
SORUŞTURMA
Cumartesi: 18.30 ve 21.00
TCKOHOr Bakort^'nn katktonYta
HŞILIK
GÜLDÜRU
Derya Baykal
ŞU AN MUTFAKTAYIM
>bmn-Yân«t*n. F«l»n ŞENSOY Mûzft Fknt KISIOK
Salı: 21.00. Pazar 15.30 ve 18.30
T C KûnÜT Sdıcrtıjı «• KX0 nun koltalanyla
K]KElNTOYUlNCULARI 246 35 89İ
247 36 34 I
Anton çehov
MARJ1SON 2 OYUN
l Josni Rıkh*lgıoaz
Cırkf OHnr tmS
Dana SljıroJI» Stvlm Çıvdat ı
Tıldi2 Kınttr, MOffik Kıottr. Şüknıt GungOr
M.hmtl Brtıyt, Kulnyı Kınltr Tılbı Sırın, KSksal En)ür,
Aytun Kmı, Mılıra »ıntıt, Dunıl S u u
10 NisanSaat 21.15
11 Nisan Saat 15.00
EFES Pdsen'in kultur Tt suıata kalkıluı artarak smrccek.
Bilet Satış Yerleri: Ortaoyııncular Gişesı: 251 18 65-66
VAKKORAMA-Taksım. Suadıye. Akmerkez
ETİLER Ulusoy Travel Center Tel: 283 40 83
SERDAR SAMANCIOGLU
Resim Sergisi
2-16 Nisan'99
TAKSIM SANAT GALERISt
- A SALONU -
Cumhunyet Cad. No 23 Taksnn
Tel: 245 20 68
ÎSTANBUL BÜYÜKŞEHÎR BELEDÎYESÎ
KÜLTÜR ÎŞLER1 DAÎRE BAŞKANLIGI
Kültür EtkinlikleriI A R I K i A F h K TVNAV A
K ü I. T Ü R M F. R K E /. I
TüneL Bojraglu • Tel: (0 212) 293 12 70 Mete Cd No- 45. Tıksim »Tel (0 212) 249 09 45
Sergi Scrgi
20 Mın -14 Nteıa 1999
•Osmarj, Cjf^ı I M « r>r. 700 Vıtnıla "Üç KJO B. OndC Cnvvderlc tstaabul
•Oangı* Civm D9*mnn 70C vrfmıja ijç K*
Orhın Kurt'ua Kıngoz Tipleri Scrgisl
Söyleşi - Miizik
7 Ntun Çarfimba. »ı»t: 19^10
SEMAH
•Semah Gostefia"
DCzenleyen TaşKın Savaş ve Topiuluğu
8 tfttıaPeıreml», Suf ıg 00
SOSYALB1LIMLER
"Iletışım Dılı ve Geleceğımız"
Prol Dr. Duralı Yıltnaz
Söyleşen: Ohan Oğuz
Düzenleyen VeysetYapar
10 Nfcıa Cuaınni. Sut: 14.00
MUZDAK TOPLANT1LARI
Tûrtaya'de MOzik Araştırmacılığının ve
Deriemecihğnm Bugunkü Durumu"
Işık Tabar Gencer. M Alı Özdemif, Gursel
Yurtseven Melıh Duygulu
Yöneten Vural Ylidınm
'• Düzenleyen GöktanAy ' 3
10 Nfcıa Cuaurtui, lut: 19.00
TÜRK HALK MÜZIĞI EZGILERİ
"Rüstem Avcı'dan Rumeli Türkülert*
Düzenleyen. Serdar Tunalı
Söyleşi - Gösteri
6 Natn»»lı. Iâ»l 19 00
SINEV1ZYO\
•BhV(1984)
YSn- Alan Parkef
Oyn: Matthev» MocSne Nıctw)as Cage
J I t a l Çuyımb». lul 14 00
CL'N-CELKONULAR
-K Jtûphanecnığe Gmş-
Hazırtayan: Ayşe Kasap
Suran' Setçuk Ayaın
Düzenleyen FerdaMazak
10 Hoas Cunurt^i, »ul 16 00
ÇOCUKOMJVL
•Bıcır \n 23 Nısan Rüyası"
Düzenleyen' Hatıce Begüm Yazıcı
lONüıııCıurttnSu: 1»OO
SIVEV1ZYON
•Spartatos"(1960)
Yon Stanley Kubnck
Oyn-. Kırk Dougias, Laurence Otıver
Sinema
2-11 Hisıa. Slıt; 1530 - 19.00
"Çakal" (1997)
Yön Mlchael Caton Jones
Oyn BruceVVİIlıs, Rıchard Gere
"Üç Kıta Bir Devlet"
"Padışah Portreleri"
"Osmanlı Esnaflarf
Osrranlı Cıhan Devletmın 700. Yıiıda
"Üç Kıta Bir Devlet"
SERGİLERİ
IİSTANBUL BÛYÜKŞEHİR BELEDİYESİ J
ı
JBUL BUYÜKSEHİR BELE
A.Hamcll
7-8-9-1O-11 NİSAN
fATlHl ;ATNÜRI SAHNESn KTÎSÎÎlîjr
Bahtryjr VAHABZADE
Yoneten Haşmet ZEYBEK
7-8-9-10-11 NISAN
Şınası EKlNdOGLU
HOŞU-NUN UTANCI (Ç.O.)
YSoeten Zunal ERCEN
10-11 NISAN
OrhanASENA
HÛRREM SULTAN
Yöneten Encm ULUDAĞ
7-8-9-10-11 NİSAN
FOTOĞRAFÇI
'ORTAOYUNU)
Yöneten YKenün IŞIK-Haşmet ZEYBEK
7-S-9->0-l I NISAM
Mam*A.GAYlV
A I A D D İ N İN SİHİRLİ LAMBASI (Ç.O.)
10-11 NİSAN
Z AKDEN1ZLI ÇELENK • F OZŞENER
OYUNCAKTAKİ S1R (Ç.O.)
v
crerer Şevket AVŞAR
10-11 »IS«
Necati CUMAL1
DERYA GÜLÛ
Yöneten: Nedret DENİZHAN
7- 8- 9-10-11 NİSAN
Mûnevver KJRMîZI
ARKADAŞARAtANKA»GA(ÇO.)
Yöneten. Mûnevver KIRMIZI
10-II '
SÖNMLZ ^tasoy
KENDİ GÖK KUBBEMİZ
Yöneten tngn ULUDAĞ
6-S-f NİSAN
y ş S U
BİR AVUÇİNSAN MİNSAN (ÇO)
Yöneren ^yşeSOİN
10-11 MİSAH
CtP TlMntOSC OYUN CÜN vt SAATUKİ SALI. 15 00-2030 / KR$EMK<UMA. 15 00
OYUN GÜNLERİ ÇARŞAMBA: 15.00-20 30 / PERŞEMBE 20.30
CUMA 20.30/CTEaa00(i;O(-15.00-20.3O/f*ZAR 11.00C.OH5 00-19 00
BÎIETUR ŞİHIR TIY«IROL««I CİŞEltRİNDE SMIS» SUNULMIŞTUII.
PERŞEMBE GUMEH1OÛSTEBİM YOOUİ1
ERESİNHOTEE
'Osmanlı Kıyafetlerı"
Tarihten Tablotar" • "Kuş Köşkleri'
Ytr. CMt KONSEH SALONU FUAYELER1
HARBIYE
"Osmanlı Istanbulu"
YEft TAKSIU UeYOAM- SELSEBIUN ÖHÜ
TZT Sinemıtı hıriç bütûn etlinliklcr Ocrcnizdir. Bilgi içiar KOltOr Etkinliklcri KoordİBUTon Mcrtcıi
(0 212) 227 33 90 (3 b.) llanlarınız için: 0212. 293 89 78
t.
ARGUVAN
ASLtYEHUKUK
MAHKEMESİ'-
NDEN
EsasNo: 1996/63
Davacı Köy Hiz-
metleri Genel Mü-
dürlüğfi tarafından
davahlarTamam Gü-
ven ve arkadaşlan
aleyhıne mahkeme-
mize açılan tescil da-
vasının yapılan açık
yargılaması sonunda;
Mahkememizce
davanın kabulüne,
dava konusu Argu-
van ilçesı, İsa köyü
1647 parsel nolu ta-
şınmazın davacı Köy
Hizmetleri Genel
Müdürlüğü adına ta-
pu kütüğüne kayıt ve
tesciline karar veril-
miş. verilen karar da-
vah Hüseyin Gü-
ven'm adresleri tüm
aramalara rağmen
tesbit edilemediğin-
den yukanda özetle-
nen karann iş bu ila-
mn yayuı tarihinden
15 gûn sonra tebliğ
edilmiş sayılacağı
hususlan 7201 sayılı
kanun hükümlerine
göre ilanen tebliğ
olunur. 29.1.1999
(Basın: 4690)
AKÇAKOCA
ASLİYEHUKUK
MAHKEMESİ
1998/119
Davacı Fatma
Amuca tarafından
davah Emin Amuca
aleyhine açılan şid-
detli geçimsızlik ne-
deni ile açılan boşan-
ma davasmın verilen
ara karan uyannca;
Davah Emin Amu-
ca adına tebligat çı-
kartılmasuıa rağmen
tebligat adresi tesbit
edilemediğinden,
hakkında boşanma
davası açıldığının,
dava hakkında varsa
diyeceklerinin duruş-
manın atılı bulundu-
ğu 15.4.1999 günün-
den evvel mahkeme-
mize bildirmesi ge-
rektiği ilanen tebliğ
olunur. 6.11.1998
(Basın: 2768)
B u g ü n l e r e k ı i ç ü k ö d ü n l e r l e g e l d i k . . .
D A Ş E Ğ t T İ M V A K F 1Ç A Ğ
Tel: 0212-2'6 28 99 Fuks: 0212-286 13 54 Vakıfbmk EülerŞb. ÇevBoğif Hesap \o: 20I2V6
yr A O O (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hizmet Sistemi
ı\MrO Bilgi Hattı: 212-257 06 46
KDV FİŞİISTEMEK
YUFfTTAŞUK
GÖREVİDİR.
OTOKONTROLÜ
SAĞLAMAK İÇİN
FİŞİNİZİ MUTLAKA
AUNIZ.
KİTAPÇILAR DERNEĞI
CUMHURİYETTEN
OKURLARA
ORHAN ERtNÇ
Yasalar Yapılır
Delip Geçmeye..
Aralannda bızım de bulunduğumuz kimi yurttaş-
lar yasaların uygulanmak için yapıldığına ınanmak
gibi yanılgıyı yaşam boyu taşımak saflığında dire-
nirler.
Oysa ülkemızde yasalar delinmek için yapılır, de-
linir ve hıçbir yetkili de "Yahu ne oluyor" demez ya
da diyemez.
Son ve en güncel ömek seçim propagandalan ne-
deniyle yaşanıyor.
"Demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru" olan
siyasal partiler, biryandan Seçimlerin Temel Hüküm-
leri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Yasa'nın yasak-
lannı gözlerımizin içine baka baka deliyor, bir yan-
dan da kurallara uygun bir yönetim biçimi izleyecek-
lerine söz veriyorlar.
Anılan yasanın 60'ıncı maddesi, "Duvar ilanı ve
afişle propaganda yapmak yasağı" başlığını taşı-
yor. Madde şöyle başlıyor:
"Propaganda için afiş ve duvar ilanlan iie her
boyda parti flamaları, propaganda bayraklan ve
benzeheh şehir, kasaba ve beldelerde ilçe seçim
kunıllannca gösterilecek yehere asılır."
Tek ayncalık, partı yönetim yerlerinin çevresi ile
adaylann araçlanna, konvoylara, toplantı yerterine
tanınmış.
Ancak o ayncalık da oy verme gününden öncekı
20'nci günün akşamından başlayarak kullanılabili-
yor.
İlçe seçim kurullannın beliriediği yerlenn dışında
ve kura ile belirienen sıraya aykırı olarak afiş ve ben-
zerleri asıhrsa, ne olacak? Bunların ilçe seçim ku-
rulu karan ile kaldırılması ve kaldırmak için yapılan
masraflann art olduğu partiler ve bağımsız adaylar-
dan alınması ilkesi de izleyen maddede yer alıyor.
Yasak propagandanın aynca cezası da var. 151 'in-
ci madde "Yasaklara aykın hareket edenler hakkın-
da, altı aydan bir yıla kadar hapis ve bır milyon li-
radan beş milyon liraya kadar ağır para cezasına
hükmolunur" diyor.
Yasa koyucu görünürde bu işi o kadar sıkı tutmuş
ki, sanıklann ön ödeme ile kurtulmasını önleyerek
mutlaka yargılanacaklarını da vurgulamış.
Ama sokağa çıktığınızda gördüklerinız hiçbir bi-
çimde yasa ile bağdaşmıyor ve yasaklar, rüzgâr yırt-
masın diye bez afişlere delinen delıklerin arasından
hıçbir zorlama ile karşılaşmadan geçip gıdıyor.
Siyasal partilerimız böyle de medyamız başka
tüıiü mü? Kültür promosyonlan dışındakı promos-
yonlar 28 Ocak 1997 günü yürüriüğe giren yasa ile
yasaklandı. Ama yasaya uymayan kitle ıletişim or-
ganları tarafından hergün yeniden deliniyor. Bunun
yanında devletin de yasaya aldırdığı yok. Olsaydı 25
Aralık 1995 günü yürüriüğe giren Katma Değer Ver-
gisi Genel Tebliği'nı yasaya uygun biçime getirir,
"Yasak promosyonlann KDV'sinı mahsup et, ede-
mezsen kurumlar vergisi matrahından düş" öfr
mezdi. -< . • • ., •?• ı r v i "
Bir başka örneği de dokuz günlük bayram tatilin-
de paralı yollar ve köprüler konusunda yaşadık.
Beledıyeler, politik güç merkezlerı durumuna dö-
nüştüğünden bu yana bayramlarda bedavatoplu ta-
şıma araçlan çalıştınlır oldu. Bedava ekmek de ca-
bası. Hadi, belediyeyi yöneten partinin kendineöz-
gü demokrasi anlayışı olduğunu, türban yasağını in-
san hak ve özgürtüklerine aykın bulurken "Benim
yönetimimdeki yerterde içki içilmez" demeyi ken-
di inancına göre yorumlamayı haklı saydığını bile-
rek söylenmesi gerekeni söylemeyelim. Ama Kara-
yollan Genel Müdürlüğü'ne ne demeli.
Özel yasaya göre otoyollann ücretlerının belirlen-
mesi "zanırihallerdeücretsizolması"genel müdür-
lüğün teklifi üzerıne Bayındırlık Bakanlığı'nın yetki-
sine verilmiş.
Bayram tatili nasıl bir "zaruri hal"d\r anlamak zor.
Gişelerde birikimi önlemek için denirse normal gün-
lerde de bazı bölümlerde kilometrelerce kuyruklar
oluşuyor. Hastalarla çocuklar saatlerce araçlannda
mahsur kalıyor. Cankurtaranlar da yaşama savaşı
verenler de demek ki "zaruri hal"6e sayılmıyorlar.
Karayolları yönetimi, nedendır bilinmez, 216 sa-
atlik bır sürede on para almadan hizmet verıyor da
çalışanlanndan 7 saatlık eylem süresı için 22 milyar
lira tazminat istiyor. Çalışan başına ıstenen para
431 milyon lira. Tam bıze özgü bir tutum, "Hanım
kırarsa kaza, halayık kırarsa kabahat" deyışınde ol-
duğu gibi.
•
Kırsal kesim çocuklarına çağdaş bir geleceğe
adım atmalan için fırsat yaratan Yatılıllköğretim Böl-
ge Okullan'nın kapısı Ebru Toktar'ın yazı dizisıyle
aralandı.
•
Avrupa ve Balkanlar'daki son gelişmeter konusun-
da Rusya, Makedonya ve Amavutluk büyükelçile-
riyle Serkan Demirtaş görüştü.
•
Jet-Pa'nın Almanya'da kuruluş sözleşmesini ha-
zıriayan avukat Sedat Sezgin'in hacizle tahsil etti-
ği paralan alacaklı bankaya vermediğini Celal Yıl-
maz duyurdu.
•
Türbanda direnen üç öğretmenin meslekten atıt-
masıyla ilgıli dosyanın beş aydır MEB Üst Disiplin
Kurulu'nda bekletildiğinı, "Türban dosyasını ba-
kanlık savsaklıyor" başlığıyla Necati Aygın haber-
leştirdi.
•
Sırplardan kaçan Kosovalıların yaşadıkları dramı
ve Kosova Cumhuıiyeti Türkiye Temsilcisı Enver Ta-
li'nin son gelişmelere ilişkin görüşlerini Ipek Yez-
dani habeıieştirdi.
•
Güneydoğu Anadolu'daki okullarda verilen eğiti-
min içinde bulunduğu olumsuz koşulları, Adıya-
man'ın Kâhta ılçesindeki köy ilköğretim okuliannı ge-
zen Yusuf Ziya Ay duyurdu.
•
Turizm sektörünün terörden etkilenmesinde med-
yanın meslek kurallanna uymamasının rol oynadı-
ğını Nilüfer Şensöz yazdı.
•
Henüz yasal çerçevesi beliıienmeyen sigortacı-
lık sektörünün 1998 yılını karamsar kapattığını Ha-
zal Ateş Çakır haberleştirdi.
•
Çokuluslu Yatırım Anlaşması'nın (MAI) 21 'inci yüz-
yıldaki rolünü, çokuluslu şirketlerin çizdiği yeni ha-
ritada ulusal sınııiara yer olmayacağını Mutlu De-
mirkan araştırarak gündeme getirdi.
•
önümüzdeki pazartesiye kadargönlünüzce bir haf-
ta geçirmeniz dileği ve saygılarımızla.
oerinc(a cumhuriyet.com.tr