Catalog

•İSAN1999 CUMA •**-* CUMHURİYET JNCEL ıştarafı LSayfadt yıl yaşâ&n" cuasnı dolayh n beddua olarak kı-llanan li- *re rastlaök. *kürler olsun; Cumhjrbaşka- r., VVashington'da yedi düvelı getirdiği NATO topantılann- fırsat bulup genel sağlık kont- nden ve sağ gczünoeki yük- tansiyonu gideren kjçük bir 3rasyondan geçerek ;urp gibi idü. laşbakammz Ecevit, Sırne'de ünmeye mola verdiğ. saatler- eşiyle -nasatenısi oynayarak kolu kadar sağ kolınun da llam olcuğunu kanıtladı. NAP hderi Yılmaz -seçimler- sonuncu çıkmasına bakma- sağlık konusunda 75'lıklere •*tı. ınya'da küçük bir kentte ^ir sağlık merkezinde bün- ibeteel ufak tefek pürüz- itti. Geıö Başkanı ÇiHer ise y sert/eni içerikli çızgı ro- ırındıtc ağaçlara tünemiş 'Siz KJŞ" dıyeanılanyaratık ğişiklikler göstenyor. Örneğın, Mehmet Ağar'ıalalım. Elazığ'dan bağımsız seçildi. Kutlanacak bir başan. Ama, "haddinibilmek" d\ye birkural var. Elazığ'ı kazanmak, toplam oyla- rı en az yüzde 25'lere varan iki par- tinin üstüne oturmakla eşdeğer mi? Ağar'a orta sağı bırleştirmek gö- revini gökyüzünden bir gece yan- sı duyduğu bir ses mi emretti aca- ba? Orta sağı birleştirmek görevini kimden aldıysa, bir siyaset mesi- hi gıbi demeçler veriyor. Inanılmaz ciddı bir yüzle! Hafıza-ı beşer HABERLERİN DEVAMI DGM'de Ocalan gerflimi SAYFA - söylfsen öylesıne gamsız! •uğunaiS'esine sarılmtş kı, 41 e maşıtert gücü kuvveti ye- '*, bütcsaskılara direnıyor. »rülüycrıı, 7'den 70'eliderle- JsağlıHtOnlar sayesinde ül- ıiz 18 Nsn'dan sonra sağlık- r demxasıyle yönetılmeye rlanıycr! îmoknsîağlıklıymış, pekâlâ. ısanlamzm sağlık sorunlan? ı öğelf3ğ!ıklı demokrasıyle jnanır^ında solda sıfır. tekimjcerler sağhklı olunca nlann sçığınj dert etmek ge- lez! ıter kijenokrasimizin değiş- büyüte-Amerika'da, Dani- a'da 3avi görebilsinler. Şlıklı Kyelerde kuşkusuz, 1Wm d«^aylaşıyor. îyaset grndaki kımi ünlülerin jrleri bteemuna dönüşmüş. HİiyorZnana ve zemine uy- a pekrsiırolduklannı kanıt- «rya. R-oplumumuzayeter Jtar bH mi Tün^Jüzeninde son slo- ımız: D'iJ kaka, bugün çok •ır topİLT'îii önderler yetiştir- «e bu S3T kısır olunca, ça- zeskile dızyapmaktausta- lyor. >yaset ccağının "yeni sür- ieri "nc jgeçmiş bilinci de- Iktidararayan Mussolini'nin ka- ra gömleklılenyle Roma'ya yürü- yüşü gibı, pazargünü DYP Genel Merkezi'ne yürüyecek olan toplu- luğun önünde yer almayı yeğliyor. "Çiller dışında kimseyle soru- num yok" diyor, Ağar. Bunu söy- lerken Çiller himayesinde Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, Içişlen Ba- kanlığı'na geldıkten sonra, örneğin "Çiller7e bırlikte teröre karşı mev- cudun dışında özel timler kuıma" girişimlerinin içyüzünden niçin söz etmıyor ya da edemiyor? MHP liderı Bahçeli, "ıktidara geldiklerinde kadrolaşma gibi es- kialışkanlıklan" yinelemeyecekle- rini söyledi. Kuşkusuz bu kısa açıklama -en azından- Kıbrıs'ta düşüncelere dalan Ecevıt'in kafasındakı önem- li bir kuşkuyu sildi. Ammaaa, "hafıza-ı beşer, şaşar" derter; Bahçeh'de de öyle bir an- za mı oldu kı Milliyet'tekı son de- mecınde "DSP'nin elindeki Milli Eğitim ve Malıye bakanlıklannda- ki 'ülkücü memurlann' taşfiye edilmesinden" yakınıyor. Bırer gün arayla kamuoyuna yansıyan bu ikı demeç şunu akla getiriyor MHP'nın devlette kadro- laşma tutkusu hâlâ sürüyor! Bu örnekler bugün içınden çıkıl- maz ızlenimı veren pek çok soru- nun hükümet kurulduktan sonra yavaş yavaş ortaya çıkacağına işaret ediyor. Gazete haberienne göre zaten Ecevit, ANAP'ı; ANAP, DYP'yi; MHP, DSP'yi; FR sisteme kabul edilmeyi; Demirel, 2000 yılında gdrevın uzatılmasını beklıyor... Bizlerise tekkeyi bekleyen han- gı dervişin, çorbayı nasıl içeceği- ni... Baştarafi 1. Sayfada Nasıl oluyor, kim benden haber- siz gazetecÜere iddiananieyi veri- vor. anlamı\orum. Daha önce de a>nı sıkıntılan yaşadık. En son Necmettın Erbakan hakkmda açı- lan da\ ada da a>ıu şey oldu. Böy- Ie0tmezkl Ben iddianameden sa- dece bir adet Adalet Bakanlığı'na gönderdim. Daha oraya bile gön- dermeden tele\iz\onlarda okun- maya başlandL Ama bu bir ahlak- stzükür. Kim ki benden habersiz ve>a benim bilgün dışında gazete- lere kldianame verh orsa en büyiik ahlaksı/iıgı \apı>or. fddianamenin hangi arkadaş tarafından \erildj- ğini araştınyorum, kim olduğunu tespiı ettiğimde hakkında savcıiı- ğa suç duv urusunda bulunacağım. Arkadaşlanmın bir daha böyle bir tutum sergüeyecekierini sanmıyo- rum. Böyle hareket eden meslek- taşlarunı kanun adamı obnaya da- vet ediyorum." Volkan. gerçek bir hukuk ada- mının yasalara uyması gerektığı- nı. yasalan çiğnemesi halınde hu- kuk adamlığından söz edılemeye- ceğini söyledi. Volkan, bu konu- da eski Adalet Bakanı Hasan De- nizkurdu tarafından bir de genel- genin yayımlandığını anımsatazak "Kanun, yönetmelik ve genelgele- re uym^an jargıç ve savcı, göre- vinde bir dakika bile durmamalı, derhal istifa etmelidir" dıye ko- nuştu. Toplam 500 adet basılan iddi- anameden birer adet Genelkur- may Başkanlığı, MfT, Emniyet Genel Müdürlügu, Dışışleri ve Içişlen bakanJıklanna özel kurye ile gönderildi. Dışışleri Bakanlı- ğı'nın, ıddıanameyi üç ayrı dile tercüme ederek büyükelçıliklere göndereceğı bildirildı Ankara'daki son duruşma Öcalan'm lmralı Adası'ndakı tanhi yargılaması içın sürdürülen hazırlıklann bitmek üzere oldugu ögrenıldı. Öcalan'ın mayıs ayının sonuna doğru yargıç önüne çık- ması beklenirken, Ankara'da gı- yabındaki son duruşma bugün ya- pılacak. Yargılamayı yapan Ankara 2 Ocalan duruşması AKPMüyelerinin durumu belirsizA^fKARA (Cumhuriyet Bürwsu)-PKKlideri AbduUah Öcalan'ın bugün yapılacak duruşmasını izlemek üzere Türkıye'ye gelen Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyelerinin Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne (DGM) girip giremeyecekleri bugün belli olacak. Dışışleri Bakanhğı, AKPM'den kendiierine başvuru gelmedığını, bugün DGM'ye gidecek üyelerin duruşma salonuna alınıp alınmayacaklanna DGM'nin karar vereceğini bildirdı. Öcalan'ın bugün başlayacak duruşmasını izlemek isteyen AKPM üyesi Macar parlamenter Andreas Barsony ve Hukuk tşleri Komisyonu Başkanı Finli parlamenter Gunnar Jansson, dün Tûrkiye'ye hareket ettiler. Başvuru yapüması durumunda kendiierine, "AKPlvI adına bu duruşmayı izfcyemeyecekfcri" yanıtının verileceğini belırten Dışişleri, bu durumda AKPM üyelerinin duruşmayı ıziemelerine karar verecek makamın DGM olduğunu bildirdı, AKPM, duruşmaJan dönüşümlü biçimde izlemek üzere 20 kişilik bir parlamenter listesi hazırladı. Uluslararası Af Örgütü de (UAÖ) Tûrkiye'ye mahkeme gözlemcisi gönderdi. UAÖ'nün Öcalan'ın davasını gözlemci olarak izleyeceği bildirildi. No'Iu DGM Başkanı TurgutOk- yay. lmrairdaki duruşma sırasın- da basın mensuplanna zorluk çı- karmamaya çaiışacağını behrte- rek u Gazeteci ve kameramanlara görünrti aimalan için S dakikaiık süre verecegiın, bu da veterii olur sanıyorum" dedi. Okyay. gerek müdahil gerek sanık tarafının eşit koşullarda savunma yapacağını, kimseye ayncalıklı davTanılmaya- cağını söyledi. Ankara 2 No'lu DGM'de bugün yapılacak duruşmada, davaya ka- tılacak olan sanık ve müdahil avu- katlan tespit edıldikten sonra, ön- ceki gün mahkemeye sunulan ek iddianame gereği her iki davanm birleştınlmesıne karar verilecek, daha sonra tmralı'dakı duruşma- nın günü belirlenerek duruşma er- telenecek Dışışlen Bakanhğı Sözcüsü Sermet Atacanlı. dün düzenlediği basın toplantısında. Öcalan'ın yargılanmasına ilışkin sorular üzenne, Türkıye'de duruşmalann açık, yargılamanın şeffaf olduğu- nu anımsatarak "Duruşmaian fî- ziki imkânlar ve yargıcın kararia- n doğrultusunda herkes izleyebi- iecektir. Ama gözlemci ya da baş- ka adlar altında kendiierine baa özel sıfaflar \a da misyonlar yük- lcyenlerin başvurulan kabul edil- mez" dedı Bulgan: Bilgileri basından oğrendik PKK liden Ocalan ile Imralı'da görüşen a\ııkat Niyazi Bulgan id- dianamenin henüz kendiierine teblığ edilmedıgıni, bilgileri ba- sından öğrendiklennı söyledi. Her gün yeni bir hukuk dışı ve keyfi uygulamayla karşılaştıkla- nndan yakjnan Bulgan, savunma haklunın engellendiğini öne sür- dü. Avukat Mükremine Tepe ve Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öca- lan ile birlikte sabah lmralı 9 bo- tuyla adaya giden Bulgan, lmralı dönüşü yaptığı açıklamada şunla- n söyledi: "İddianame bize henüz tebliğ edilmediği için basından ögrendi- ğimiz kadanyla bügi verdik. O da tahmin etmiştL Bu davanın iddi- anamesi Türk Ceza Kanunu 125'ten açılır. Beklenen buydu." Savunma taslagını hazırladıklan- nı kaydeden Bulgan, savunmayı "banşın ve kardeşliğin nayata ge- çirilmesi" temelınde yapacaklan- nı da kaydetti. GÜNDEM Baştarafi I. Sayfada telikli" olmasını dilemiştik. 1991 ve 1995 Meclisleri pek çok bakımdan kınlması zor re- korlara imza attı. 1991-95 ara- sında parti değiştiren vekıl sayı- sı 140 dolayındaydı. Ardından gelen dönemin bu kadar kötü olamayacağını düşünmüştük. Yanıldık. 1995-99 Meclisi'nde dönenlerin sayısı 550'yi geçiyor- du. Bir vekil birden çok döndü- ğü için sayı da ister istemez 550'yi geçti. Geçen dönemin dönüş biçım- lerindp farklılıkiar vardı. RP'nin kapatılmasından doğan parti de- ğiştirmeler, REFAHYOL'un yıkıl- masından doğan parti değiştir- meler, iç hesaplaşmalardan do- ğan parti değıştirmeler, kişisel çı- kara dayalı parti değiştirmeler... Türkiye'de koalisyon kültürü yerleşiyor diyoruz, ama ondan önce parti değıştirme kültürü yerleşmiş görünüyor. Geçen dö- neme damgasını vuran kişilerin başında "dönerkubi" namlı Ku- bilay Uygun geliyordu. 91 ve 95 Meclislerine 5 parti girdi, 10 parti çıktı. Barajı yüzde 10'a çıkanp zoraki istikrar ara- ma girişimi partileri Meclis'e bü- tün sokuyor, parçalı çıkarıyor. Geçen 20. dönemin asıl altı çi- zilmesi gereken konusu ise TB- MM'ritn, "dünyantn ilk kendını soyan meclisi" unvanını elde et- mesiydi. Geçen dönem yavaş ilerieyen hukuk, bakalım bu dö- nem yolunda mı gidecek, başka bir davara, affedersiniz duvara mı çarpacak? 9O'lı yılların Meclisi'nin nok- sanlı yanlarını vurgulamamızın nedeni, bunların yeni Meclis'te olmaması arzusu. Yüzde 10'luk barajın sonucu olarak 5 parti Meclis'e girdi. önümüzdeki günlerde bu parti- lerde kopmalar, bölünmeler ofur mu? Yanrtı uzatmayalım: Olur... Başbakan Bülent Ecevit, hü- kümet biçimleri konusunda de- rin değerlendirmeler yapmak üzere gittiği Girne'den döndü. Kafasındaki başlıca soru, "MHP'yle hükümet kurmalı mı, kurmamatı mı" idi. Girne'de, "girme" eğilimine ilişkin bir ipu- cu yoKtu. Eğer Ecevit, MHP'yle hükürlfet kurarşa DSP'yi blok tutmakta zorlanabilir. Bu kez işi, öncekiler kadar kolaydeğil. DSP ilk kez üç haneli rakamla Mec- lis'te. MHP'li günlerin yol açaca- ğı gerilim, kimi DSP'lilerin parti- den kopmasını gündeme getire- bilir. O gün, CHP'nin Meclis'te temsili söz konusu olabilır. Tabii bunun için öncelikle, sağ- lıklı bir CHP yapısının oluşması gerekiyor. Yeni kısa devre Merve! MHP bugün için "blok" görü- nüyor. Değil 129 milletvekili, par- tinin tüm örgütleri genel merkez- den gelen emri anında uygulu- yor. Medyanın her gün değiştirdiği MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Nobel Barış Ödü- lü"nden sonra yakında edebiyat ödülüne de aday gösterilmeye aday! Ancak iktidar ortaklığı, işi de- ğiştirebilir. Ecevit'le uyumlu ça- lışmak isteyen MHP yönetiminin tutumunu onaylamayanlar, sofu- ğu başka partilerde alabılir. Sa- yıları az da olsa BBP'yi yeniden Meclis'e taşıyabilirler. Mehmet Ağar, etrafına 5-10 kişilik bir grup örebilir. Bu grup, her an MHP'yle de teması olan, dengeleri etkileyebilecek bir "çi- lingir" olarak sıyasi ye/pazedekı yerini alabilir. FP'de ise partılesme sürecinin yaşandığına tanık oluyoruz. Er- bakan'ın gölgesi, Tayyip Erdo- ğan'ın ağırlığı, gençlerin heye- canı, ak saçlılann inadı denge- sinde giden FP'de de dışanya yansıyan kavgalar yaşanabilir. Istanbul Belediyesı'nde ümmet- çilikle zimmetçıliği birbirine ka- nştıran FP'lılerin "içeriden ihbar" sonucu yakayı ele vermeleri, partinin içine değişik biçimlerde yansıdı. FP dengelerinde bir başka kı- sa devre, Merve. Pazar günü açılacak Meclis'e "türban soru- nunu" taşımayı hedefleyen Er- bakan, amacına ulaşacak gibi görünüyor. Yemin töreninde ula- şamasa bile sonrası var. Medyamıza da gün doğdu, yeni bir Mervemiz oldu! Geçen dönemin olumsuzluk- lan ışığtnda yeni döneme ilişkin olasılıklan aktardık. Türkiye'nin sorunlanna çözüm arayışı gün- deme geldiğinde, herşeye, ama her şeye karşın hep şu başlığı atmak ıstiyomz: "Gözler Meclis'te..."