14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3ONİSAN1999CUMA CUMHURİYET SAYFA H j J v U i l U l T İ X / ekonomi « cumhuriyet.com.tr 13 Genel Müdür Yardım, BOTAŞ'm boru hattı yapımı için ihale açacağmı belirtti <Petr<A 2003'te akaHBr'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- BO- TAŞ Genel Müdürü Öökhan Yardım, anaıtarteslımi anlaşmasından sonra BO- TAŞ*ın kendisinin yada kuracağı bir şir- ketn boru hattı yapımı için ihaleye çıka- cağnı belirtirken. "Herşe> volundagkter- se fetrol 2003'te akar" dedi. Genel Mü- düu Yardım. Ankara Büyükşehir Beledi- yes'nin BOTAŞ'a olan 89 milyon dolar- lık x>rcunu ödemediği bilgisini verdi. Yardım. BOTAŞ'ın tekel olduğunıu an- c a i özelleştirmeyle değil, fırmalann da y a t n m yapmasıyla serbestlik sağlanma- snvistedikkrini vurguladı. Yardım, özel- leştirme değıl, rekabet koşullannın sağ- laıması gerektiğini ifade ederek bu yön- de nazırlanan taslak modele göre U BO- TAŞ'ın petrol ve doğalgaz boru hadannı CÖkçek bOrCUnu Ödemedİ BOTAŞ Genel Müdürü Yardım, Ankara Bü- yükşehir Beledıyesınm BOTAŞ'a olan 89 milyon dolarlık borcunu ödemediği bilgisini verdi. Yardım. BOTAŞ'ın tekel olduğunu, ancak özelleştirmeyle değil, firmalann da yatınm yapmasıyla serbestlik sağlanmasını istediklerini vurguladı. eünde tuttuğunu, ayn bir KİTin gaz ahm- satımı yapüğını. dağıtımlar için çok çeşit- li firmalar uluştuğunu. KİT'in alım kont- radannı devrederek ortadan kalkdğım" anlattı. Genel Müdür Yardım, gazetecilerle dü- zenlediği sohbet toplantısında, yapımını Türkiye'nin üstlendiği ve 70 milyon ton kapasitesi olan Kerkük-Yumurtalık boru hattından elde edilen 350 milyon dolar ge- lirin 100-150 müyon dolara gerilediğine dikkat çekti. "Bakû-Ceyhan'ın büyük ge- tirisi yok" diyen Yardım, Azerbaycan'ın gelirinin artmasıyla Türkiye'ye sağlaya- cağı dış ticaret geliri gibi etkilerin de dik- kate ahnması gerektiğini söyledi. Bakû-Ceyhan'ın maliyeti BOTAŞ'ın bu yıl 12 milyar metreküp gaz dışahmı yapacağını belirten Yardım, boru hattı yapımlannda, şehir hatlan dı- şında 3 milyar dolarlık kaynak gerektiği- ni kaydetti. Yardım, Bakû-Ceyhan'da 2.4 milyar dolar olan maliyetin üzerine çıkıl- ması durumuna ilişkin sorular üzerine, "Gayettabiibir şekikte ödenecek. Ama 2.4 milyar dolann üstüne çıkmayacak" dedi. BOTAŞ Genel Müdürü, Bakû-Supsa hattuun kapasitesinin arttınlması konusu- nun beklemede olduğunu, ağırlığı Bakû- Ceyhan'a verdiklerini belirtirken. "Ama bu3 ayicindesonuçtanmazsakonsorshum, Azerbaycan başka çıkış vollan arar. Ba- kû-Ceyhan olacaksayaünmlannı ona gö- re yapacak, olma>acaksa ona göre plan- layacak" diye konuştu. ARÇEÜK GENEL MÜDÜRÜ BERKMAN 'Sanayici de çözüm üretmeli' ÖZLEM YÜZAK Kriz ortamında sanayicinin engelleri aşmasının mümkün ol- duğunu söyleyen Arçelik Ge- nel Müdürü Mehmet AJi Berk- man, bunun Türk ekonomisin- de var olan belirsizliğe karşı iyi kurulacak bağışıklık sistemleri ile çözülebileceğini belirtti. Berkman. yaptığımız söyleşi- de krizleri en az hasarla atlata- bilmek için uygulanan yöntem- len anlattı. - Küçük veorta boy işletmelerin (KOBİ) ekonomik krizlerden en az şekilde etkilen- meieri için ne öneriJebilir? - Bir işletmenin büyük ya da küçük olması alınacak tedbirle- ri değiştirmez. Ticari ve sanayi işletmelerinde en önemli faktör- lerden biri çabuk ka- rar verme mekaniz- masıdır. Bu da bilgi sistem altyapısının £üçlü olmasma bağ- • Berkman, ekonomik bçlirsi.zliğe önlemlerimizi önceden aldık. Bir diğer aldığımız önlem de Arçelik olarak şirketimizi dış etkenlere karşı hep likid tutma- yabaşladık. Bubirkorumame- kanizması olarak tanımlanabi- lir. Bir de şirketlerin kriz döne- mine stokla yakalanmamalan. - Bunda Arçelik'in uyguladı- gı Toplam Kalite Yönetimi'nin payınedir? - Malzeme girişinden fatura çıkışına kadar üretim sürecinin tamamını şu anda on time ola- rak izhyoruz. Uyguladığımız bir diğer unsur da. süreklı olarak ta- sanmdan başlayan bir maliyet indirimi çalışması. -Bankacıhk sistemi sanayici- nin tepkisini çeken konulardan biri. Siz ne düşünüyorsunuz? - Bankacıhk sisteminin çok acil olarak yeni- den yapılanma • gereksinimi var,. iniş çıkışlann oldu- ğu ekonomik belir- sizlikJerin yaşandı- ğı bir ortamda sana- yici kendi alacağı önlemlerle bir tür bağışıklık sistemi geliştirmeli. - Küresel krizden Türkiye de nasibini aldı. Pek çok sektörde üretim durma aşama- sına geldi. Siz Arçelik olarak ne tür önlemler aldınız? - Önce krizin hem iç hem dış faktörlerden kaynaklandığını vurgulamak gerek. Deneyimle- nmize dayanarak kendimizi ha- zır tutma imkânı var. Biz 1994'teki krize hazırlıksız yaka- lanmıştık. O dönemde 1993 Ka- sım'ından 1994 Nisan'ına kadar süren vadeli, ön ödemeli ve sa- bit fiyatlı satışlar yapıyorduk. Döviz 14 bin liradan 40 bin li- raya çıktı. Zorlandık. Ama o dö- nemde yaşananlardan dersimi- zi aldığımız için bu krize karşı kendi bünyelerinde bir bağışıklık sistemi geliştirmelerinin gerekli olduğunu söyledi. rünün mevduat imkânı Türkiye ekonomisinin bu- günkü büyüme hı- zına yetişemiyor. Yani kaynak ye- tersizliğı var. Bu- na karşılık çok pa- halı çalışıyor ban- kacıhk sistemi. Bağlı olduğu grubun finansmanına kaynak aktaran bankalar var. Bu da ba- tık kredileri arttınyor. Bir diğer unsur da kamu bankalannın ras- yonel kredilendirmeme ve büyük zararlan taşıma riskleri. - Türkiye ekonomisinin gele- ceğini nasd görüyorsunuz? - iki temel faktör var. Biri kon- vertibilite, diğeri ise serbest pi- yasa ekonomisi. Sıkıntılara kar- şm bugün hızlı ve rasyonel dü- şünenlerkendilerini dünya şart- lanna uyarlayabiliyor. dışa açı- lıp rekabet etmeyi başarabiliyor- lar. Türk sanayicisi büyük ölçü- de doğrulan biliyor ve yapıyor. Muz düellosunda yenilen AB, intikam yolları arıyor Savaş bu kez hormonlu gıdalarda Mavi Akım projesinde finansman pa- ketinin kapanmasını beklediklerini belir- ten Yardım, projenin 2000'de bitmesini beklediklerini söyledi. Yardım, Türkme- nistan boru hattı ana şebekesinin 2003'te bitmesinin beklendiğini ifade etti. ABD'li firmalann, Erzurum-Ankara hattınm Ha- zar Havzası'ndantransitgeçecek hattm par- çası olduğunu kabul ettiklerini belirten Yardım, "2000 yılı sonuna doğru bu hat- tın biteceği öngörüiüyor. Ama 2001 yıuna ka>abilir" dedi. Yardım, Doğu Beyazıt- Erzurum hat- tının yanya yakınının bitirildiğini. tran tarafının ise kendi topraklanndakı boru hat- tının yüzde 80'ine yakınını tamamladığı- nı bildirdi. Irak'tan gaz alımının Birleş- miş Milletler kararlanna bağlı olduğunu, 1-1.5 ay önce gelen yeni öne- rilerin değerlendirildiğini be- lirten Yardım, Aliağa'daya- pılacak LNG ithal termina- liyle ügili olarak, yabancıla- nn Türkiye'de terminal ya- parak çalıştınp çahştırama- yacaklan konusunda Petrol Işleri'nden görüş sordukla- nnı kaydetti. Yardım. Ankara Büyük- şehir Belediyesi'nin BO- TAŞ'a olan 89 milyon dolar- lık borcuyla ilgili yaklaşık 2 yıl önce anlaşma yapıldığı- nı, ancak bu borcun ödenme- diğini bildirdi. Bu konuda hacız işlemi- ne başvurmak istemedikle- rini. ancak noter kanalıyla protesto çekilip süre tanın- dığını belirten Yardım, ls- tanbul ve Ankara büyükşe- hir belediyelerinin seçimler- den önceki bir ayda nakit sı- kışıklığına düştüklerini be- lirterek ödeme yapmadıkla- nnı söyledi. Ekonomi Servisi - Avrupa ve ABD, muz ticareti- nin ardından bu kez de hormonlu gıdalann ithala- tında ticaret savaşına hazırlanıyor. Muz düellosunu kaybeden AB. uzunca bir süredir Dünya Ticaret Ör- gütü (WT0) gündemindeki anlaşmazlık konulartn- dan biri olan hormonlu gıdalann ithalatına da engel getireceğini açıkladı. Avrupa BirliğTnin sağlık ge- 'rekçeîerivie 15 Haziran'dan itibaren ABD'dehhor- ^TriönlU'gida îrhalatını yasaklamalcarannın, w r ü bünyesinde ABD ile yeni bir ticaret savaşı başlata- cağına kaçınılmaz gözüyle bakıhyor. Avrupa Birliğı yasalan, zararlı etkileri gerekçesi ile yapay hormonlarla yetiştirilen gıdalann satışını yasakhyor. Oysa WTO'nun uyguladığı serbest tica- ret kurallan, zararlı etkisi 'bilimsel' olarak ispatlan- madıkça üretim biçimi nedeniyle ürünlere ambargo konulmasma izin vermiyor. Bu konudaki WTO ka- rannda şu ifade yer alıyor: "Hûkümefler, serbest ti- caretinçıkarlan doğruitusunda, herhangi bir sağhk, güvenük ve çevresel önlem aniamında bir ürünü pi- yasalanndan çıkaramayacakiardır." .AB Tanm Ko- misyonu Başkanı Franz Fischler, birlığin konunun WTO'da çözümüne hazırolduğunu ancak sağlıkh ol- duğundan emin olmadıklan ürünleri ithal etmeme ka- ran aldıklannı açıkladı. Kıs«sakısas ABD yetkıiılen ve ıhracatçııan, Avrupa nın yasak- lamada ısrar etmesi durumunda harekete geçecek- lerini ve gerekirse karşılık vereceklerini belirttiler. AB, ABD'den yılda 8 bin ton ve 20 milyon dolar de- ğerinde yûksek kalitede hormonsuz sığır eti ithal ediyor. Ote yandan ABD Gıda Güvenliği Merkezi'nden AndvKinbreU. ABD halkının yüzde 90'ının hormon- lu üriinlerin kesinlikle etiketli satılmasını istediği ve bu takdirde de tüketicilerin yüzde 70'inin bu ürünle- ri kullanmayacağının ortaya çıktığını belirtiyor. Erdemir'de Türk-Japon îşbirligi TARIK YILMAZ EREĞLİ - Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalan TAŞ (ERDE- MİR) Sürekli Galvanizleme Te- sisi'nin yapımı için Japon Nippon Steel ve Mitsui firmalanyla söz- leşme imzaladı. Erdemir Genel Müdürü Tanji Argun. sanayide ve özellikle otomotiv ile beyaz eş- ya sektöründe galvanizleme kap- lamalı sac kullanım oranlannın gi- • Türkiye'ye en modern ve yüksek kapasiteli galvanizleme tesisi kazandınlıyor. derek arttığını söyledi. Yetkili- ler, tesisin yapımının 22 ay gibi benzerlerinden çok daha kısa sü- rede tamamlanması ve 2001 yı- lında ticari işletmeye açılması- nın öngörüldüğünü söylediler. Yetkililer, toplam mukavele be- delinin 57 milyon 975 bin 630 ABD Dolan olan tesisin yüzde 15'inin ERDEMtR özkaynakla- nndan. yüzde 85'inin de Japon Eximbank'tan sağlanacak alıcı kredisiyle finanse edileceğini söylediler. Yetkililer. yılda 250 bin ton üretim kapasitesine sa- hip olan tesisin. global pazarlar- da ERDEMİR'in rekabet gücü- nü arttıracağını belirttiler. 'Ayakbastı'ya tepki İskenderun Limanı'nı boykot AKIN tSKENDERUN - Ulaş- tırma Bakanlığı ve TCDD Genel Müdürlüğü'nün iş ta- kibi amacıyla iskenderun Limanı'na giriş-çıkış ya- panlardan 1 dolar alınaca- ğını açıklamasınm ardından özellikle gemi acenteleri arasında başlayan huzursuz- luk sürerken İskenderun De- niz Ticaret Odası Yönetim Kurulu limanı boykot kara- n aldı. Boykot önceki gün başlatıldı. Acentelerin konuyla il- gili talebini değerlendiren Deniz Ticaret Odası Yöne- tim Kurulu, limanda para ahnması lcarannın yanlışlı- ğına dikkat çekerek düzel- tilmesini istedi. Ulaştırma Bakanlığı ile TCDD Genel Müdürlü- ğü'ne bir yazı göndermeyi kararlaştıran oda yönetimi, uygulama kalkıncaya kadar limanı boykot karan aldık- lannı bildirdi. Fatma Koşar Cumhuriyot Turiıocağı Cad. 39/t ^ TBL: (O 212) 512 OS OS FAKS: (O 212) 514O7S1 Otomotiv fır- malarının tanı- tım kılavuzlann- da yer alan ve tüketicinin se- çiminde çok et- kili olduğu bili- nen "araçyakıt tûketim değer- leri" gerçeği yansıtmıyor. Otomobil firmalan, tanıtım kıla- vuzlarında verilen değerlerin çok sayıda etke- ne göre değişebileceğinden hareketle "labo- ratuvar koşullarında ve belli standartlara gö- re" ölçüm yaptıklarını, kıyaslamayapılabilme- si için de bu ölçümlerden elde edilen verileri sun- duklarını söylüyor. Buna karşılık, tüketici der- nekleri, verilen yakıt tüketim değerlerinin "hiç- birzaman" yakalanamadığı gerçeğini gözönün- de bulundurarak tanıtım kılavuzlarında verilen rakamlara göre sağlıklı tercih yapılamadığı ka- nısında. Bu konudaki son gelişme, Ankaralı bir tüke- ticinin, aracının "çok" yaktığı iddiasıylaTofaş'a dava açması oldu. Tüketicinin hakem heyetin- den aldığı olumlu kararı, şu anda bütün tüke- ticiler il hakem heyetlerinde emsal gösterebi- lirler. Davanın tüketici lehine sonuçlanması du- rumunda da benzer araçlan kullanan bütün tü- keticiler aynı şekilde dava açabılecekler. Tartışmayı gündeme getiren tüketici şikâye- tini yakından takip eden Tüketici Haklan Der- neği (THD) Başkanı Turhan Çakar, tüketicinin araç alırken tanıtım kılavuzlarında anlatılan özel- liklere göre seçim yaptığını belirterek "En az yak- tığı söyleneni alıyor. Firmalar, şehir içinde ve şehir dışında yakış miktanyla iigılı rakamlar ve- riyorfar. Ancak bir sapma olacağmdan hiç söz etmiyoriar" dedi. Tüketiciyi Korurna Derneği (TÜKODER) Baş- kanı Mehmet Sesvim de firmalann, gerçeği yansıtmadığı halde, belli hızlardayakılacak mik- tara ilişkin rakam vermelerinin, tüketiciyi yanılt- tığını belirterek "Yanıltıcı reklam yapılıyor. Tü- ketici bu nedenle alacağı aracm az yakan tek- nolojiye sahip OIL/JD olmadığın dikkate alarak Otomobiliniz ne kadar yakıyor? seçimini yapsın. Verilen rakamlara itibar et- mesin" diye konuştu. Ankaralı tüketici Ferda Hekimci, Tipo 98 1.4İE SX model aracının çok benzin yaktığı id- diasıyla şubat ayında Ankara Tüketici Sorun- ları İl Hakem Heyeti'ne başvurdu. Teknolojiye dikkat! Başvuruyu inceleyen heyet, aracı Ankara'da- ki Tofaş Ana Servisi Ormak'ta test ettirdi. Tüm ayarları kontrol edilerek test ettirildiği söyle- nen aracın şehir dışında 90 kilometre sabit hız- da tanıtım kılavuzlarında belirtilen değerden yüzde 17 fazla yaktığı tespit edildi. Aracın şehir içinde yakıt tüketim değeri ise yine tanıtım kılavuzlarında belirtilenden ortala- ma yüzde 40 daha fazla. Ferda Hekimci pek çok tüketici gibi en az yakan otomobili araştı- rarak tercihini söz konusu modelden yana kul- lanmış. Ancak özellikle şehir içinde yakıt tüke- timinde yüzde 40'lara varan oranda sapma ol- ması Hekimci'yi mağduretmiş. • Ankaralı tüketici Ferda Hekimci'nin 'fazla yakan' otomobili iadesiyle ilgili açtığı davanın olumlu sonuçlanması halinde benzer araç sahipleri de mahkemeye başvurabilecek. Hekimci'nin şikâyeti ve Tofaş'ın "uygun ko- şullarda " yaptığı testlerde bile aracın "çok da- ha fazla" yaktığının tespit edilmesi üzerine kap- samlı bir araştırma yapmaya yönelen hakem heyeti, bazı otomobil firmalanndan, TSE, OD- TÜ, TMMOB Makina Mühendisleri Odası An- kara Şubesi'nden görüş istemiş. Tofaş açıklamasında, yakışın, aracın ayar- sızlığı, bakımının yapılmaması, rüzgâr, yol ko- şulları, kullanım, yakıt kalitesi gibi faktörlere bağlı olarak artabileceğini, söz konusu araçta hiçbir üretim hatası bulunmadığını vurgulamış. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Tofaş yetkilileri, aynı şekilde, yakıt tüketiminin koşul- lara göre değişebileceğini, herhangi bir sapma miktarı verilmesinin mümkün olmadığını be- lirttiler. THD Başkanı Turhan Çakar ise otomobil fir- malarının laboratuvar koşullarında test yapa- rak yakıt tüketimini belirlemelerinin, aracını Tür- kiye'de kullanan tüketici için bir şey ifade et- mediğini belirterek "Firmalar araçlannı gerçek kullanım koşullannda test edebiliıier. Şehir içi ve dışı diye verdikleri rakamı gerçeğe yaklaş- tırabilirler. Enerjinin dünyada bu kadar pahalı olduğu, sıkıntı yarattığı göz önünde bulundu- rulursa gerçek tüketim değerlerini açıklamak- tan kaçındıklan ortaya çıkıyor" görüşünü dile getirdi. Bu arada, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Ankara Şubesi de "Firmalann kullanıcı elkitaplannda belirtilen yakıt değerlerini taah- hüt ettiklerini, ancak anormal koşullarda yüz- de 10'luk bir fazla benzin yakışının kabul edi- lebileceğini" belirterek, bu konuda kendilerine gelen şikâyetlerde, aslında 1.6 cc. motor kul- lamlması gereken karoserlerde, kimi firmalann maliyeti düşürmek için 1.4 cc. motor kullandık- larını dile getirdi. Makina Mühendisleri Odası. "teknolojiyeni- lenmemesi" anlamına gelen söz konusu uygu- lamanın yüzde 30-40'lara varan oranda sap- malara neden olacağı görüşünde. Odanın bu görüşüne TÜKODER Başkanı Se- vim de katılıyor ve tüketicileri özellikle buna dikkat etmeleri yönünde uyanyor. Tofaş'a dava açıldı Ankara Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti, şikâyet konusu otomobilin "şehir dışında ya- pılan test sürüşü sonucunda elde edilen yakıt tüketim verilerinin, otomobilin tanıtım ve kul- lanma kılavuzunda yer alan verilerden sapma miktannın kabul edilebilir sınırlarda olmadığı- na, tüketicinin talebi (otomobilin geri ahnma- sı, bedel iadesi) doğrultusunda işlem yapılma- sına" karar verdi. Hekimci, kararı uygulamadığı gibi, itiraz et- mediğini de belirttiği Tofaş hakkında dava aç- tı. İl Hakem Heyeti kararları mahkemelerde de- lil olarak kabul ediliyor. Bu durumda benzeri ara- cı olanlar İl Hakem Heyetleri'nde de karan em- sal gösterebiliyorlar. THD Başkanı Çakar, söz konusu aracın mah- keme karanyla "ayıph mal" statüsüne girmesi halinde, aynı model otomobili olan tüketicile- rin de benzer başvurularda bulunabileceklerine dikkat çekti. ÇİFTÇİ DOSTU SADULLAH USUMt Tekel, TÜGSAŞ ve - İGSAŞ Ne Olacak? Holdingçilerin destekçisi siyaset ve devlet adamla- nnın bugüne kadar özelleştirme ile ilgili ortaya attıkla- n iddialann tamamen gerçek dışı olduğunu artık bil- meyen kalmadı. Türkiye'de yapılan biçimi ile özelleş- tirmenin refah getireceği yerde, soygun düzeni yarat- tığını ve halkımızı fakirleştirdiğini yaşayarak görüyoruz. Özal, Yılmaz, Çiller ve Erbakan yıllarca KlTlerin zarar ettiklerini ileri sürerek bir an önce özelleştirilme- sini istediler. Önceki günkü yazımızda da belirttiğimiz gibi, Çiller daha da ileri giderek, satılmadıklan takdirde KİT zarar- lannın 2 yıl içinde 1 katrilyon lirayı geçeceğini iddia et- ti. Aradan iki yıl geçti. Özelleştirmeci başbakanlann soy- lediklerinin aksine KlT'ler 1998 yılını tam 1 katrilyon li- ra kârla kapadılar... Ama bu gerçeğe rağmen ne hazindir ki, 18 Nisan seçimlerinde parlamentoya girebiten partilerin hepsi de özelleştirme yanlısı.. Hatta, bu kez büyük oy patlama- sı yaparak Meclis'e 129 milletvekili sokabilen MHP de açık seçik özelleştirmeyı savunuyor. MHP kurmaylanndan ve genel başkan yanjımcısı TIMV ca Toskay'ın bir gazeteye dün yaptığı açıklama olduk- çadüşündürücü: "Yaptığımızaraştırmalar, 13.5 milyon insanın açlık sınınnda olduğunu ortaya koyuyor. Dağ- dan topladığı ot ve ekmekle beslenen insanlar var. Bunun için ciddi tedbirieralmamızgerekiyor. Gelirda- ğılımındaki bozulma hızla artıyor. Türk halkı itaatkâr- dır, sosyal dayanışması vardırdiye bu nereye kadargi- decektir. Insanlan meslek sahibi edindırme, iş kura- caklara finansal destek var. Bunlann ulaşamadığı yer- de resmen gelir transferi olacak. Özelleştirme geliri- nin yüzde yirmi beşini aktaracağız." • • • Tunca Toskay'ın çizdiği Türkiye tablosu doğru. Hat- ta, açlıkla savaşan insanlanmızın sayısı belki 20 mil- yondanda fazla... Dahası var. En azından bir 20 milyon insanımız da aç değil, ama asgari geçim koşullannın çok altındaya- şıyor. 10 milyon insanımızın da geçim sıkıntısı çekme- mekle birlikte, parlak bir hayat sürdüğü söylenemez. Türk ekonomisini ve halkımızı bu acıklı hale düşü- ren zaten 12 Eylül'den sonra izlenen özelleştirmeci, sağ- cı ve IMF'ci politikalardır. iki bin yılından sonra çok hız- lı bir özelleştirme yapılacağını söyleyen Tunca Toskay, "IMFile biranlaşma imzalanabilirmi° sorusuna da, "Ni- ye imzalanmasın. IMF'nin istikrar programlannda bi- zim karşı çıktığımız bir şey yok" yanıtını veriyor. Her partinin veya insanın kendisine özgü bir görü- şü olacak. Tabii, MHP'nin de, Tunca Toskay'ın da.... Ama, hem özelleştirmeci hem de IMF'ci bir anlayış ik- tidar olursa açlık sınırındaki 13.5 milyon insanımız için kurtuluş umudu kalmayacak demektir. 10 yıl önce açlık sınınnda bulunan insan sayısı 3.5 milyondu. Şimdi ise 13.5 milyon... Özelleştirmeler ve IMF reçeteleri devam ederse açlık sınınndaki insan sa- yısı birkaç yıla kalmaz, 30 milyonu geçer... • • • MHP'nin araştırmalan ve hazırlıklan ne kadar sürer- se sürsün, sonuçta özelleştirmeler yeniden başlaya- cak. Topun hemen ağzında bekleyen KtT ve KİK'ler ara- sında Tekel ve Gübre Sanayii gibi Türk tanmı için son derece öııeınii iki kuruluş da var... Bu iki kuruluş dev- letin elinden çıkanldığı anda Türk tanmının işi bitti de- mektir. Türktütün piyasalan zatenAmerikan, Ingiliz, Fran- stz ştrketlerinin eline geçti. Yabancı fırmalann astığı astık, keştiği kestik. Artık ellerinden kurtulmak imkân- sız gibi. Üreticilerimizin yetiştirdiği tütünleri istedikleri zaman, istedikleri kadar ve istedikleri fıyattan alabili- yorlar... Turgut Özal'ın zamanında çıkanlan yasalarla yaban- cı şirketler Türkiye'de tam bir egemenlik oluşturdular. Daha sonra gene Turgut Özal'ın döneminde çıkanlan yasalarla yabancılara sigara yapma hakkı da tanındı. Böylece, Amerikalılar ve Ingilizler tütün piyasalanmız- dan sonrasigara pazanmızın dayansını elegeçirdiler... Yabancı şirketlere bu kadan yetmedi. Sigara pazar- lanmızı tamamen ele geçirmek için Tekel'e göz dikti- ler. Yerli sigara üreten fabrikalanmızı satın almak için harekete geçtiler. Pazarlıklar ve anlaşmalar yapıldı. Ancak üreticilerin ve Tekel çalışanlannın direnci, satışı bir süre için en- gelledi. Ancak yeni hükümet kurulduktan sonraTekel'in parçalanmaşı yeniden gündeme gelebilir. Aynca, TÜGSAŞ ve ÎGSAŞ gibi yerli gübre sanayi- imiz de özelleştirme kapsammda. Hatta, yönetimi Özel- leştirme Idaresi'nin denetiminde. Her an bu fabrikalar da satışa çıkanlabilir. Eğer, Tekel parçalanır ve sigara pazarlanmızın tamamı yabancı şirketlerin eline geçer- se, gübre sanayiimizi de özel sektör satın alırsa Türki- ye'de işsizlik, parasızlık daha da artacak ve aç insan- lann sayısı belki de 40 milyonu aşacaktır. Her kesimi kooperatifleştırerek güçlü örgütlere ka- vuşturmadan tanmsal KlTleri özelleştirmek Türk eko- nomisini felakete götürür... Yıllardan beri siyasetçilerimize ve bazı devlet adam- lanmıza anlatamadığımız gerçek budurt. YAYV4URI Sadullah Usumi YAĞMA Tütûn ve Sigara Pazarlarımızda Vurgun. 256 sayfa, 3. hamur Aydınlanma bilgesi İlhan Selçuk'un önsözde belirttiği gibi. olumsuz bir yazgıya boyun. eğmekten çok; yaşama gücümüzü bileyen bir direnişin umutlannı toplumda tohumlayacak bir kitap bu. Bu kitap yazannm meslek yaşamında üstlendiği belki de en güzel, en kutsal işlev. îbretle okunmah. ,. BÜTÜN KİTAPÇILARDA O m ı h u r i Y r t Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. No.39/41 kitap KüluEû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel. (212)514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear