Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı. Orhan Erinç
# Genel Va\ın Koordınatorü Hikmet
ÇetinkavaO Yazıışlen Mudürü tbrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz
• Haber Merkezı Mudürü. Hakan
Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Eser
litihbarat. Cengiz Yıldırım • Ekonomı: Özlem
Yüzak • Kültür: Handan Şenköken • Spor.
Abdiilkadir Yücelman • Makaleler: Sami
Karaören 0 Duzeltme Abdullah Ya2icı 9
Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu # Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Ya>ın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktav
Kurtböke, Hikmet Çetinkaya.
Şıikran Soner, Ergun Balcı,
Ibrahim Yıldız, Orhan Bursall,
Mustafa Balbav, Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbav AtatürkBulvan
No 125. Kat4. Bakanhklar-4nkarâTel 4195020(7
hat), Faks 4195027 #1211111 Temsılcısı SerdarKızık,
H.ZıyaBlv. 1352 S. 2 3 Tel 4411220. Faks 4419117
• AdanaTemsılcisrÇetinYiğenoğlu, tnönüCd 119
S No 1 Kat 1. Tel- 363 12 11, Faks 363 12 15
Müessese Mudürü İjstün \kmen #
Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Muha-
sebe Bûknt V encr # Idare HQs«y1n
Gürer#Bılgı-lşlem Nail inal»Bıigı
sa> ar Sıstem Mirüvrt Çikr • Saüş
FaziletKuza
MEDYA C : • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
F r d u r a n • Koordınatör Reha
işıtman # Genel MudurYardımcıst
SevdaÇoban Te! 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Ya\tmla?ın \e Basan: Yeni Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncıhk. A Ş
TurUvagıCad 34 4! Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Sırkecı lstanbul Tel lO 212ı 5 1: 05 05 (20 hatl Fak5
(0 212)513 85 95 28NtSA\'1999 tmsak: 4.21 Güneş: 6.00 Öğle: 13.09 Ikındi- 16 56 Akşam: 20.03 Yatsı: 21.36
Madonna'dan
kozmetik şov
• Haber Mcrkezi - Ünlü
makyaj ürünleri fırması
MaxFactor'un veklam
tanıtımında rol alan
Madonna. kelebek
maskesıyle ılgi topladı.
Sınavlar cebi
vuruyor
• ANKARA(ANKA)-
Eğitim sısteminın sınavlara
dayalı olması. \elilerin
cebinden trilyonlarca
liranın çıkmasına yol
açıyor. Fen liseleri ve
Anadolu unvanlı lıseler ile
üniversiteye gıtmek ısteyen
öğrencıler, yalnızca
başvuru \e sınav ücretı
olarak 15 trilyon tiranın
üzerinde haîcama yaptı.
Sınavlara hazırhk için 450
bıne yakın öğrenci
dersanelere devam ederken
öğrencılenn sınava hazırlık
faturası da 200 trilyon
liraya yaklaşıyor. Söz
konusu mıktar. 53 devlet
üniversıtesinin 1999 yılı
toplam bütçesinin üçte
birine karşılık gelıyor.
yatınm ödeneklerinin ise
üzerine çıkıyor.
Soyu tükenen
balık
• SYDNEY(AA)-
Neslinin yok olduğu
düşünülen bir balık
çeşidinin, 85 yıl aradan
sonra Avustralya'da
görüldüğü bildirildi. The
Australian gazetesınin
habenne göre, bilim
adamlannın 1914"ten bu
yana hiçbır ızıne
rastlayamadıklan Roughies
ya da Savvbellys adı verilen
balık türü, Avustralya'nın
gunevindekı açık
denizlerde yeniden ortaya
çıktı. Gazete. 6 balığın
balıkçı ağlanna takıldığını
kaydetti. Habere konu olan
balıklann. güneş ışınlannın
nüfuz edemedıği. denızin
300 metre derinlıklerınde
yaşadığı behrtîldı.
'Teğet'
geçecekler
• VVASHINGTON (AA)-
Mars \e Dunya
gezegenlerinin mayıs
başında birbirlerine
yaklaşacaklan ve adeta
'teğet' geçecekleri
bıldinldı. Amerikan Ulusal
Havacılık \e Uzay Dairesi
araştırmacılanndan John
Horack, ıki gezegenin
1990'dan bu yana ilk kez bu
denli yakınlaşacağını
kaydetti. Horack'ın
açıklamasına göre Mars.
Dün>a\e Güneş. 24
Nisan'da aynı hat üzerine
gelmeye başladılar. Mars ve
Dünya. 1 Mayıs'ta
birbirlerine sadece 86.5
milyon kilometre mesafede
olacaklar. Horack, "Mars'ı
çıplak gözle izleyebilmek
için bulunmaz fırsat bu.
Onümüzdeki birkaç hafta
bo>unca Mars'ı izlemek
bü>ük keyıf olacak" dedi.
2 Mayıs Pazar günü yapılacak ÖSS'de türbanlı öğrenciler konusunda karan smav sorumlusu verecek
Tiirkçe ve•Eğitimciler sayısal, sözel ve eşit ağırlıklı puan türlerinde
Türkçe ve matematik sorulannın etkili olacağını belirterek,
adaylann bu sorulara önem vermesini istedi. Türkçe
paragraflarda. adaylann önce soruyu okuması önerildi.
ttonemli
EBRU TOKTAR
ANKARA - Başörtülü adaylann Öğ-
renci Seçme Sınavı'na alınıp alınma-
yacağı, geçen yıllarda olduğu gibi sı-
nav sorumlusu ile salon başkanına bı-
rakıldı. Eğitim Danışmanlık Şirketı.
sayısal, sözel veEA puan türlerininta-
mamında Türkçe ve matematik doğ-
ru yanıt sayısının önemli olduğu uya-
nsında bulundu. Eğitim danışmanla-
n, adaylann Türkçe paragraf bölü-
münde önce soru köklerinı okuması-
nı da istedi.
ÖSYM. kimliği belirlenmekte güç-
lük çekılen türbanlı adayın sınav so-
rumlusu ve salon başkanı tarafından sı-
nava alınmayabileceğini bildirdi. Ka-
rann sınav sorumlusu \ e salon başka-
nında olduğunu açıldayan ÖSYM. geç-
miş yıllardaki uygulamanın devam
edeceğıni kaydetti.
Eğitim Danışmanlık Şirketı yetkili-
si Emine Gümiiş de, adaylann sınav
sırası ve öncesinde şu yöntemleri iz-
leyebileceğinı söyledi:
• Tiirkçe ve matematikteki başan
tüm puan türlerinde önemli. Bu soru-
lan doğnı yanıtlamaya çalışın.
• Sınava gireceğinız salonu mutla-
ka önceden görün.
• Sınavdan önce bir-iki konuya göz
atabilirsiniz.
• Sınavdan önceki akşam hafif bir
yemek ve bir kâse şekerli yoğurt yi-
yin.
• Saatinia kurun, belgekrinla ahn,
trafiği düşünerekevden erken çıkın, ra-
hat giyinin.
• Yanınıza2 yumuşak kalem, silgi.
su ve şeker ahn.
• Sınavda öncelikle khap türünüzü
kodlayın, belirtilen yerleri imzala>ın.
• Sorulara yanıt verirken. önce yan-
lış seçeneklen eleyin. İlk tahmınınizi
uygulayın ve fikrinızi değiştirmeyin.
• Zor sorularla inatlaşmayın. Tüm
sorularuı eşit oranda puan getirdigini
unutmayın.
• Dikkatiniz dağılınca, 10 saniye
gözlerinizi kapatın, iki elinizi şakak-
lannıza hafifçe bastınn.
• Doğruluğundan emin olduğunuz
sorulan > anıtlayın. Yanuşlann doğnı-
lan götürdüğünü unutmayın.
• Sınavda altı çizili sözcükler üze-
rinde yoğunlaşın. çünkü doğru yanıt-
larburada saklı.
• Aşın dikkat de, dikkatsizlik de za-
man ka> bıdır. Belli bir süre geçmesine
karşm soruyu \arutlayamiyorsaniz, o
soruyu geçin.
• Yanınıza saat ahn ve test süresini
ayarlayın. Ancak sınav süresince sık
sık saate bakmayın.
• Uzun ve karışık görünen sorulan
atlamayın. Türkçe paragraflannda ön-
ce soru kökünüokuyun. Böylece parag-
rafı o bakış açısıyla okursunuz.
• Sınava daha başanlı olduğunuz
test bölümünden başlayın.
• Cevap kâğıdında kay dırma yap-
mamava dikkat edin.
Çukurova Üniversitesi Doğa ve Çevre Kolu üyeleri. Çernobil felaketinin >ıldönümünde "Nükjeer enerji sant-
raü kurmak canlı canh tabuta gLrmekle eşdeğerdir" >azılı pankart açtılar. (Fotoğraf: SABlT ÖZKESER)
Nüldeere tabuûuprotesto• Öğrencijer, Çernobil faciasının yıldönümü nedeniyle
Çukurova Üniversitesi'nde düzenlenen protesto gösterisinde
cenaze marşı çalarak iki tabutun içerisine girdiler.
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dünya tarihinin en büyük teknoloji
felaketı olarak nitelendirilen Çerno-
bil faciasının yıldönümü nedeniyle
Çukurova Ünıversitesf nde öğrenci-
ler tabutlu protesto düzenledi. Cena-
ze marşı çalarak iki tabutun içerisi-
ne giren ÇÜ Doğa v e ÇevTe Kolu üye-
len "Nükleerenerji santralı kurmak
canh canlı tabuta girmekle eşdeğer-
dir" yazılı pankart açtılar.
Çernobil kazasını gösteren ve Ak-
kuyu'ya nükleer santralın ıstenme-
diğinedaireylemlerın yeraldığı fo-
toğraflann da sergtlendiği protesto-
da Çukurova Üniversitesi Doğa ve
Çevre Kolu adına konuşan Barış
Müfrüoğlu şunlan söyledi:
"Avrupa'nuı eskisi Türkiye'nin ye-
nisidir anlayışıyla hareket eden kişi-
ler, 37 kişinin ölümüne >ol açan ül-
kemizdeki çöplük patlamalanru ne
çabuk unuttular da nükleer santra-
lın güvenli olduğunu söv leme cesare-
tini gösterdiler. Akkuyu'da da Ka-
rakuyu'da da, Türkiye'nin herhan-
gi bir yerinde de nükleer santral is-
temivoruz."
Doğu AkdenizÇevTecileri (DAÇE)
Ortak Sekreteri Oktay Demirkan ise
yaptığı yazılı açıklamada. nükleer
santrallann hiçbir koşulda enerji so-
rununa çözüm olmadığını vurgula-
dı. Demirkan şunlan dedı:
"Güzel ülkemizde nükleer santral
kurma girişiminde olanlara ve yeni
kurulacakhükümetin üyelerine, Çer-
nobil kazasuıın yıldönümünde bir
kez daha sesleniyoruz; nükleer sant-
rallar hiçbir koşulda enerji sorunu-
na çözüm değildir. Geride kalan 13
yıla karşın Çernobil kazasının so-
nuçlannı hep birlikte yaşıwruz. Çev-
reyezarar vermeyen nükleer santral
yoktur. Nükleer santral ihalesinden
>-azgeçilmelidir."
Hızla yayılan yosunla ilgili haritalama calısması yapılması istendi
Akdenîz'de
6
katil yosun' alarmı
tZMİR (AA) - "Katil >o-
sun" olarak adlandınlan
"Caulerpa racemosa"nın
Doğu Akdeniz sahıllennde
hızla, Batı Akderıız sahil-
lerinde ise kısmen yayıldı-
ğı belirtilerek. Türİciye'de-
ki son durumun belirlene-
bılmesi için araştırma. ha-
ritalama ve önleme çalış-
malanna hız venlmesi ıs-
tendi.
Bahkadamlar Spor Ku-
lübü Teknik Komite üyesi
ve Bilımsel Dalış Sorum-
lusu Dr. Mustafa Tolay, Ak-
deniz'de 20 ülkede rastla-
nan rropıkal denizyosunu
olan türün farklı ekolojik
koşullarda 60 metre derin-
lige kadar yaşamını sürdü-
rebildiöinı bildirdi
• Bahkadamlar, hızla yayılan katil yosun ile
ilgili araştırma ve önleme çahşmalanna hız
verilmesini istedi. Türkiye, Yunanistan. Italya
ve Tunus sahillerinde yayılan yosun ile ilgili
"tehlikeli mevsime"' girildiği uyansı yapıldı.
Tolay. çok farklı bir eko-
lojiden gelerek Kızıldeniz
üzennden Akdeniz'e ulaş-
tığı sanılan katil yosunun
kayalık, kumlu, çamurlu
sular. deniz çayırlan üzerin-
de gelıştiğıni anlatarak. ay-
nca hem kırlı hem de temiz
sularda yaşamını sürdüre-
bildiğini belirtti Mustafa
Tolay. "İlk araştırma so-
nuçlanna göre katil yosun,
çeşiÜL çok değişikortamla-
ra uyum sağlayabilecek bir
yapıya sahip" dedi.
Tolav, katil vosunun üre-
mesi için en uygun deniz
suyu sıcaklığının 21 dere-
ce olduğuna ışaret ederek.
havalann ısınmasıyla teh-
likeli günlerin de başladı-
gına dikkatı çekerek "Tür-
kiye, Yunanistan, Italya ve
Tunus sahillerinde yayılan
yosun ile ilgili tehUkeli me\-
simdeyiz" dedı "Buvosun
türü, soğuksularda bile üre-
yebilmekte >e deniz suyu
sıcaklığının artması ile ya-
yılımı çok artmaktadır" dı-
yen Tola> şöyle devam et-
ti:
"Bu yosun türü ile ilgili
kapsamlı araşnrmalar ül-
kemizde yapılmış olmakla
buükte bu çafaşmalann der-
lenip toplanmasıgerekivor.
Öncelikle mevcut tespitle-
rin bir haritalama çalışma-
sının yapılması gerekivor.
Aynca önleme çahşmalan
kapsamında, bütün liman
başkanlıklanna bu konu-
da bilgi verilip Akdeniz'e
kıyısı bulunan tüm ülkeler-
de, katil yosun konusunda
ortakçahşmayapüması ge-
rekivor. Ulkemize henüz
ulaşmadığını sandığınıız
katil vosun ile ilgili de bu
çalışmalarda bilgi \erilme-
si ve bu tür hakkında elde
edilecek bilgüerin de mut-
laka derlenmesi gerekli."
e-posta : tan (>> prizma. net. tr
sanatseveriere sunan ressam Nurten Sözerinin son yapıtlanrun
yer aldığı resem sergisi Çırağan Sarayı'nda sergileniyor. Sanatçı
Orhan Taylan. Sözeri'nin çalışmalannı •'Kanımca, günümüzde
bir sanatçının özgünlüğünden söz edebilmek için tek bir ölçüt kaldı:
Kendi gerçeğine bağlı içtenlik \ e açık v üreklilik. Teknik ustahgının
yanı sıra böy le bir içtenliği sergileyebilen az sayıda sanatçıdan biri
de Nurten Sözeri'dir" sözleri> le niteliyor. Sözeri'nin resim sergisi
Q Jazz Club-Çırağan Sarayi'nda 3 \layıs"a kadar gezilebilir.
OKULLARIN BAŞARISI VE OÖBP ÖN PLANDA
Adaletsizlik kaygısı
YUSUF ZtYA AY
Bir buçuk milyon adayın üniversite
için yanşacağı ÖSS'de geri sayım sü-
rerken adaylar ve veliler, sınavın ada-
letsizlik getireceği kaygısını taşıyor-
lar.
Yeni sınav sistemine göre üniversi-
teye bu yıl yalnızca ÖSS ile öğrenci alı-
nacak olması ve bu sınavda Orta Öğ-
retim Başan Puanı'nın etkisinin arttı-
nlması, liselerdeki not verme sistemin-
de adaletsizlik yaşanıp yaşanmayaca-
ğı kaygısını doğuruyor.
ÖSS'nın alan seçimine göre ek pu-
an vermeve dayandınlması da ülkenin
dörtbiryanındaki liselerde bütün alan-
lann açılması talebinı doğurabilece-
ğinden, Millı Eğitim Bakanlığı'nınye-
tersız finansman. öğretmen ve derslik
olanaklannı daha da zorlayabilecek
Yeni sistemle yapılacak ÖSS'de alan
seçimine göre verilecek ek puan. öğ-
rencılen lise I "inci sınıfta alan secme-
ye zorlayacağından, yeterli sayıda reh-
berlik öğretmeni bulmada yaşanan sı-
kıntılan daha da arttıracak.
Okul başansı
Yeni sınav sıstemı. üniversite adayı
ögrencinin başansı yerine. öğrenim
gördüğü lisenin başansına dayandınl-
dığı için farklı iki okuldan aynı notla
mezun olan ve ÖSS'de eşit sayıda net
doğru çıkaran iki aday arasında, okul-
lannın başanlan arasındaki fark nede-
niyle adaletsizlik doğabilecek. Bu du-
rum. başansı düşük liselerden mezun
olan adaylann mağdur dunıma düşme-
sine sebep olabilecek. Bütün bu belir-
sizlikler. üniversite adaylannın üstün-
dekı sınav baskısını daha da arttınyor.
Eğitimciler
'Temel
eğitim
12yü
olmalı'
İstanbul Haber Servisi -
lstanbul Eğitimciler Deme-
ği. 8 yıllık kesintisız eğiti-
mın yeniden 5 artı 3 mode-
line dönüştürülmesi önerile-
rinın kaygı venci olduğunu
belirterek. temel eğitimin 12
yıla çıkanlmasını istedi.
Çoğunluğunu Köy Ens-
titülü eğitimcilerin oluştur-
duğu lstanbul Eğitimciler
Derneği 'nden yapılan yazı-
lı açıklamada, ülkemizde ya-
şanan eğitim bunalımının
içinden çıkılamaz duruma
geldiği kaydedilerek Türki-
ye'nin gereksiniminin, te-
mel eğitimin en kısa sürede
12 yıla çıkanlması olduğu
\ urgulandı. Türkiye'nin ge-
reksinimi olan eğitimin. Oğ-
retim Birliği Yasası'yla te-
mellendirilip Köy Enstitüle-
ri ile uygulamaya geçirildi-
ği vurgulanan açıklamada,
cumhunyet eğitiminin ay-
dınlanmacı. toplumda refah
yaratıcı, bireyin ve toplu-
mun değişmesi yönünde et-
kin bir ulusal düzenleme ol-
duğu belirtildi.
Türkiye'nin, bir öğretmen
yetiştirme politikası da bu-
lunmadığı savunulan açıkla-
mada. ülkenin esenliğinin,
eğitimin, Köy Enstitüleri-
nin gösterdiği çağdaş ilke-
lerden yararlanılmasıyla sağ-
lanacağı vurgulandı.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Dışardan', 'Hisse Kapmak'!..
Ancak babam yattıktan sonra, salondaki 'a/cü'lü
radyoyayanaşabiliyordum; çünkü, olur olmaz şey-
leri dinleyerek, çok kıymetli 'e/e/ctr/^/'harcayışıma
kızıyor; oysa ben, o 1943 yılında. Gavurdağla-
n'nın dolambacı ıçinde kaybolmuş, metruk veten-
ha Bahçe kasabasında, ancak radyo sayesinde Av-
rupa'da sürüp gıden savaşı izleyebiliyorum: bu
da, Türkçe yayın yapan 'ecnebi' istasyonları, din-
leyerek oluyor: BBC, Moskova, Bertin, Kudüs
vd. Gece yansı, süt mavısi mehtap, camlardan sa-
lona akıyor; evde, herkes uyumuş; kasabadan, ara
sıra, görmüş geçırmiş köpeklerin, meyyûs havla-
ması; ya da, tünelden ansızın çıkan bir marşandiz
katarının, istasyona doğru, düdük çalarak akıp git-
mesi!
Tüylenmi her seferınde diken diken eden, o ola-
yı anlatmasam, ötekr anlatacaklarım önemini yiti-
rebilir; en azından, 'beşeri' etkısini! Saat sabahın
1 'ne doğru, radyonun uzay yeşili kadranında, ib-
reyi hangi Avrupa başkentı üzerine getirsem, ga-
rip bir şekilde aynı marşı dınlerdim: "Deutschland
Über Alles!";yânı Nazi Almanya'sının, birkaç yıl-
lık savaş ıçerisinde, bütün Avrupa'ya yaydığı, marş;
aynı zamanda. Prag, Bükreş, Budapeşte, Zag-
reb, Sofya ve Varşova'dan ışitilmesi, aynı vahim
tarihi gerçeğı vurguluyor: 'tote//fenWdünyayı sar-
mıştır!
Cözü kanlı 'totaliter' Avrupa
'beylerî1
...
Siz bakmayın, şu ara kimsenin, yere göğe ko-
yamadığına!
İki savaş arasında 'demokrasi', Avrupa'da -el-
bette, Türkiye'de de- basbayağı 'küçümsenen',
dahası 'hor görülen' bir rejim, bir yaşama düze-
niydi. Hele 'ytldınm harbi' sayesinde, VVehrmacht
ve Lutvvaffe, Polonya'yı, Fransa'yı, Yugoslavya'yı
birkaç hafta içersinde. dize getirince, Almanya, göz-
lerde büsbütün büyümüş! Panzerdivision'lar, Me-
riç'in öteki kıyısında göründükleri gün. nasıl bir
gerilim yaşandığını, bugün kim hatırlıyor?
'Seferberlik' yıllarından kalma bir nostaljiyle mi,
nedir; tozlu ve tenha Anadolu şehirlerinin. duman
duman çarşı kahvelerinde, kırçıl bıyıklı. gözleri yor-
gun, kalın cigaralar içen bazı çok bilmiş ihtiyarla-
rın, endişeli bir tavıria başlannı sallayarak: "-... In-
gilizler 'kalleş', Fransızlar 'sefıh', halbuki Ala-
manlar 'mütefennin' (fen'de ilerlemiş) bir millet!
Ne varsa onlarda var, bize onlardan hayır ge-
lir" diye ahkâm kestiklerini duyardık. Buna ınanı-
yorlardı da! Hâlâ inanan çoktur.
I. Dünya Savaşı'nın kıt'adayarartığı hercümerç
öylesine kapsamlı ve etkileyici olmuştu ki, sağda
vesolda, 'tote//fer'diktarejimlerini 'doğurmuş', gi-
derek demokrasiyle yönetilen, 'yozlaşmış' ve 'se-
fih' sadece birkaç ülke kalmıştı: Fransa, Ingilte-
re, isveç, Isviçre!
Sağ'daki 'totaliteriiğin' başlangıcı, elbette ital-
ya'dır: Mussolini ve onun ünlü Fasci di Azione
Rivoluzlonaria (1915) ve Fasci italiani di Com-
battimento (Kara Gömlekliler/1919)! 30'lu yılla-
nn akış sürecinde Adolph Hitler'in Nasyonal/Sos-
yalist Işçi Partisi, işın içine 'çıplak' ve 'acımasız'
bir 'ırkçılığı' da katarak, sahneye çıkıyor; Italya ve
Almanya, o kadar etkileyici bir görüntü sergiliyor
ki, 40'h yıllara geldiğinde, Norveç'de Quisling,
Macaristan'da Horthy, Romanya'da Antones-
co, Fransa'da Petain, Portekiz'de Salazar, is-
panya'da Franco, Türkiye'de... (neyse onu ge-
çelim) ve dığerlerı; 'Kara Gömlekli' Avrupa'nın,
'gözû kanlı beylerı' oluyorlar. isveç, zaman za-
man, onlara doğru yalpalıyor; Ingiltere'nin kade-
ri ise, basbayağı 'karanlık'!
Sol'daki 'totaliterttk', elbette Ovsif Visaryano-
viç Stalin'in eseridir: 'Sovyet' (Şûrâ) kavramı bi-
le, ilk yıllarda 'Komün' çağrışımları yapan, bir sos-
yalizm habercisi gibiydi; apparatçik'irj, -yâni düz
parti bürokratının yönetime egemen olması; hele
o sıra, 'tek ülkede sosyalizm' uygulamasına ge-
çilmesi, sonraki 'totaliteriiğin' anası oldu. Her ne
kadar Sovyet Devrimi, başından itibaren, 'bolşe-
vikliği', -dolayısıyla Rusluğu- ağır basan, 'müste-
bit' bir 'diktatörlük' havası veriyorduysa da; ger-
çek 'parti istibdadı', önce Galiyef'ın, sonra
Trotsky'nin, sonra Moskova Davalan sonucu,
ötekı (Zinovyef, Kamenef, Karl Radek, Bukha-
rin vs.) 'oppozitsiya'ların tasfiyesıyle pekişmışti.
II. Dünya Savaşı ertesinde, bu 'totaliterlik' salgın
hale gelecek; eski 'faşist totaliteriiğin' boşalttığı,
çoğu Doğu Avrupa ülkesine bulaşacaktır.
Ayıptır söylemesi. ama...
t^~otaliter' olmak, siyasi düzende, tek bir siya-
/ si partınin, ülkenin kaderine egemen olması;
tek bir ideolojinin geçerlihği, her ikisini de tek bir
şefin yönetmesiydi ki, sloganı malûm ve meşhûr,
o slogandır 'Tek Millet, Tek Parti, Tek Şef'!.
30'larTürkiye'sinde, -hele Mustafa Kemal Pa-
şa'nın rahatsızlığı ilerledikçe- her iki tarafa gidip ge-
len CHP yöneticilerınin, bu yeni ve câzip cereya-
na yöneldiklerini görmek, şaşırtıcı olmayacaktı.
Acaba hatırlatsam mı? Başka bir münasebetle, ta-
rihçi Şerafettin Turan'dan naklederek, bu 'yöne-
lişin' ne şekilde tezahür ettiğini belirtmıştım:
"... Parti genel sekreteri (Recep Peker) çağ-
nlı olarak gittiği italya ve Almanya'dan dönü-
şünde, CHP için yeni birtüzük ve program tas-
lağı hazıriamıştı. Faşizmden ve nasyonal sos-
yalizm'den esinlenerek düzenlenen bu tasla-
ğı, Başbakan inönü'ye imzalatıp Cumhurbaş-
kanı'na sunmuştu. Bunda sayılan sınıriı üyeler-
den oluşan bir üst kurul öngörülüyor, bütün
yetkiler onda toplanryor ve TBMM bir şekilden
ibaret kalryordu. Atatürk, bir tür parti diktatör-
yasını getiren taslağı okuyunca, 'Bu zorbalar
kimlerdir? Onlan kim seçecek?' diye tepki gös-
termişti. Arkasından Inönü ile Peker'i çağırtmış,
Inönü'nün taslağı okumadan imzaiadığı anla-
şılmış ve öneriden vazgeçilmişti..." (Türk Dev-
rım Tarihi, 3. Kitap. 2. Bölüm, s. 21, Bilgi Yayınevi,
1996)
Siz bakmayın, 'tarihçi'nin 'öneriden vazgeçil-
mişti' demesıne; Türkiye'de 'totaliter faşizm'\n
yaşanıp yaşanmadığını anlayabilmek için, en iyi ça-
re, kavramın ansiklopedideki 'tarifi'n\ okumaktır:
"... 'Faşizm' terimi, sosyalizmin ve demokra-
tik eşitlikçiliğin, aynı anda ve kesin reddiyle di-
ğerlerinden ayrılan bir siyasal sistem için kul-
lanılır. Bu sistemde, siyasal, iktisadi ve top-
lumsal yaşamın tüm kesimleri, merkezi ve hi-
yerarşik biçimde örgütlenmiş, devlet otoritesi
altında katı kurallara bağlanmıştır..."
"... devlet iletişim araçlan tekeline sahiptir ve
milliyetçi duygulan coşturmak için, düzen» bi-
çimde yığınsal törenler (geçit törenleri, vb.) dü-
zenler. Kişi özgürlüğü de topluluk adına sıkıca
denetlenir; bu amaçla, özellikle emekçiler mes-
leki kategorilere aynlırlar, sendikalar ortadan
kaldınlır, ataerkil bir aile modeli yüceltilir, mes-
leki ve özel yaşamın her düzeyinde, polis de-
netimi uygulanır..." (Büyük Larousse, 8. Cilt, s. 3989)
Ayıptır söylemesi, Paris Komünü'nden esinlen-
miş, Gâzi'nin Cumhuriyeti; 'içerden'\ıe 'dışardan'
kaptığı, işte bu 'hisseler'\e, 'mazlum Türk mille-
tine', aynen bu hayatı yaşatmış: adına da 'Atatürk-
çülük' demiştir.
Itiraza kalkanın, alnını karışlarım.
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm