25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı. Orhan Erinç # Genel Va\ın Koordınatorü Hikmet ÇetinkavaO Yazıışlen Mudürü tbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz • Haber Merkezı Mudürü. Hakan Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Eser litihbarat. Cengiz Yıldırım • Ekonomı: Özlem Yüzak • Kültür: Handan Şenköken • Spor. Abdiilkadir Yücelman • Makaleler: Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah Ya2icı 9 Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu # Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Ya>ın Kurulu llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktav Kurtböke, Hikmet Çetinkaya. Şıikran Soner, Ergun Balcı, Ibrahim Yıldız, Orhan Bursall, Mustafa Balbav, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbav AtatürkBulvan No 125. Kat4. Bakanhklar-4nkarâTel 4195020(7 hat), Faks 4195027 #1211111 Temsılcısı SerdarKızık, H.ZıyaBlv. 1352 S. 2 3 Tel 4411220. Faks 4419117 • AdanaTemsılcisrÇetinYiğenoğlu, tnönüCd 119 S No 1 Kat 1. Tel- 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Mudürü İjstün \kmen # Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Muha- sebe Bûknt V encr # Idare HQs«y1n Gürer#Bılgı-lşlem Nail inal»Bıigı sa> ar Sıstem Mirüvrt Çikr • Saüş FaziletKuza MEDYA C : • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin F r d u r a n • Koordınatör Reha işıtman # Genel MudurYardımcıst SevdaÇoban Te! 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Ya\tmla?ın \e Basan: Yeni Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncıhk. A Ş TurUvagıCad 34 4! Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Sırkecı lstanbul Tel lO 212ı 5 1: 05 05 (20 hatl Fak5 (0 212)513 85 95 28NtSA\'1999 tmsak: 4.21 Güneş: 6.00 Öğle: 13.09 Ikındi- 16 56 Akşam: 20.03 Yatsı: 21.36 Madonna'dan kozmetik şov • Haber Mcrkezi - Ünlü makyaj ürünleri fırması MaxFactor'un veklam tanıtımında rol alan Madonna. kelebek maskesıyle ılgi topladı. Sınavlar cebi vuruyor • ANKARA(ANKA)- Eğitim sısteminın sınavlara dayalı olması. \elilerin cebinden trilyonlarca liranın çıkmasına yol açıyor. Fen liseleri ve Anadolu unvanlı lıseler ile üniversiteye gıtmek ısteyen öğrencıler, yalnızca başvuru \e sınav ücretı olarak 15 trilyon tiranın üzerinde haîcama yaptı. Sınavlara hazırhk için 450 bıne yakın öğrenci dersanelere devam ederken öğrencılenn sınava hazırlık faturası da 200 trilyon liraya yaklaşıyor. Söz konusu mıktar. 53 devlet üniversıtesinin 1999 yılı toplam bütçesinin üçte birine karşılık gelıyor. yatınm ödeneklerinin ise üzerine çıkıyor. Soyu tükenen balık • SYDNEY(AA)- Neslinin yok olduğu düşünülen bir balık çeşidinin, 85 yıl aradan sonra Avustralya'da görüldüğü bildirildi. The Australian gazetesınin habenne göre, bilim adamlannın 1914"ten bu yana hiçbır ızıne rastlayamadıklan Roughies ya da Savvbellys adı verilen balık türü, Avustralya'nın gunevindekı açık denizlerde yeniden ortaya çıktı. Gazete. 6 balığın balıkçı ağlanna takıldığını kaydetti. Habere konu olan balıklann. güneş ışınlannın nüfuz edemedıği. denızin 300 metre derinlıklerınde yaşadığı behrtîldı. 'Teğet' geçecekler • VVASHINGTON (AA)- Mars \e Dunya gezegenlerinin mayıs başında birbirlerine yaklaşacaklan ve adeta 'teğet' geçecekleri bıldinldı. Amerikan Ulusal Havacılık \e Uzay Dairesi araştırmacılanndan John Horack, ıki gezegenin 1990'dan bu yana ilk kez bu denli yakınlaşacağını kaydetti. Horack'ın açıklamasına göre Mars. Dün>a\e Güneş. 24 Nisan'da aynı hat üzerine gelmeye başladılar. Mars ve Dünya. 1 Mayıs'ta birbirlerine sadece 86.5 milyon kilometre mesafede olacaklar. Horack, "Mars'ı çıplak gözle izleyebilmek için bulunmaz fırsat bu. Onümüzdeki birkaç hafta bo>unca Mars'ı izlemek bü>ük keyıf olacak" dedi. 2 Mayıs Pazar günü yapılacak ÖSS'de türbanlı öğrenciler konusunda karan smav sorumlusu verecek Tiirkçe ve•Eğitimciler sayısal, sözel ve eşit ağırlıklı puan türlerinde Türkçe ve matematik sorulannın etkili olacağını belirterek, adaylann bu sorulara önem vermesini istedi. Türkçe paragraflarda. adaylann önce soruyu okuması önerildi. ttonemli EBRU TOKTAR ANKARA - Başörtülü adaylann Öğ- renci Seçme Sınavı'na alınıp alınma- yacağı, geçen yıllarda olduğu gibi sı- nav sorumlusu ile salon başkanına bı- rakıldı. Eğitim Danışmanlık Şirketı. sayısal, sözel veEA puan türlerininta- mamında Türkçe ve matematik doğ- ru yanıt sayısının önemli olduğu uya- nsında bulundu. Eğitim danışmanla- n, adaylann Türkçe paragraf bölü- münde önce soru köklerinı okuması- nı da istedi. ÖSYM. kimliği belirlenmekte güç- lük çekılen türbanlı adayın sınav so- rumlusu ve salon başkanı tarafından sı- nava alınmayabileceğini bildirdi. Ka- rann sınav sorumlusu \ e salon başka- nında olduğunu açıldayan ÖSYM. geç- miş yıllardaki uygulamanın devam edeceğıni kaydetti. Eğitim Danışmanlık Şirketı yetkili- si Emine Gümiiş de, adaylann sınav sırası ve öncesinde şu yöntemleri iz- leyebileceğinı söyledi: • Tiirkçe ve matematikteki başan tüm puan türlerinde önemli. Bu soru- lan doğnı yanıtlamaya çalışın. • Sınava gireceğinız salonu mutla- ka önceden görün. • Sınavdan önce bir-iki konuya göz atabilirsiniz. • Sınavdan önceki akşam hafif bir yemek ve bir kâse şekerli yoğurt yi- yin. • Saatinia kurun, belgekrinla ahn, trafiği düşünerekevden erken çıkın, ra- hat giyinin. • Yanınıza2 yumuşak kalem, silgi. su ve şeker ahn. • Sınavda öncelikle khap türünüzü kodlayın, belirtilen yerleri imzala>ın. • Sorulara yanıt verirken. önce yan- lış seçeneklen eleyin. İlk tahmınınizi uygulayın ve fikrinızi değiştirmeyin. • Zor sorularla inatlaşmayın. Tüm sorularuı eşit oranda puan getirdigini unutmayın. • Dikkatiniz dağılınca, 10 saniye gözlerinizi kapatın, iki elinizi şakak- lannıza hafifçe bastınn. • Doğruluğundan emin olduğunuz sorulan > anıtlayın. Yanuşlann doğnı- lan götürdüğünü unutmayın. • Sınavda altı çizili sözcükler üze- rinde yoğunlaşın. çünkü doğru yanıt- larburada saklı. • Aşın dikkat de, dikkatsizlik de za- man ka> bıdır. Belli bir süre geçmesine karşm soruyu \arutlayamiyorsaniz, o soruyu geçin. • Yanınıza saat ahn ve test süresini ayarlayın. Ancak sınav süresince sık sık saate bakmayın. • Uzun ve karışık görünen sorulan atlamayın. Türkçe paragraflannda ön- ce soru kökünüokuyun. Böylece parag- rafı o bakış açısıyla okursunuz. • Sınava daha başanlı olduğunuz test bölümünden başlayın. • Cevap kâğıdında kay dırma yap- mamava dikkat edin. Çukurova Üniversitesi Doğa ve Çevre Kolu üyeleri. Çernobil felaketinin >ıldönümünde "Nükjeer enerji sant- raü kurmak canlı canh tabuta gLrmekle eşdeğerdir" >azılı pankart açtılar. (Fotoğraf: SABlT ÖZKESER) Nüldeere tabuûuprotesto• Öğrencijer, Çernobil faciasının yıldönümü nedeniyle Çukurova Üniversitesi'nde düzenlenen protesto gösterisinde cenaze marşı çalarak iki tabutun içerisine girdiler. ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya tarihinin en büyük teknoloji felaketı olarak nitelendirilen Çerno- bil faciasının yıldönümü nedeniyle Çukurova Ünıversitesf nde öğrenci- ler tabutlu protesto düzenledi. Cena- ze marşı çalarak iki tabutun içerisi- ne giren ÇÜ Doğa v e ÇevTe Kolu üye- len "Nükleerenerji santralı kurmak canh canlı tabuta girmekle eşdeğer- dir" yazılı pankart açtılar. Çernobil kazasını gösteren ve Ak- kuyu'ya nükleer santralın ıstenme- diğinedaireylemlerın yeraldığı fo- toğraflann da sergtlendiği protesto- da Çukurova Üniversitesi Doğa ve Çevre Kolu adına konuşan Barış Müfrüoğlu şunlan söyledi: "Avrupa'nuı eskisi Türkiye'nin ye- nisidir anlayışıyla hareket eden kişi- ler, 37 kişinin ölümüne >ol açan ül- kemizdeki çöplük patlamalanru ne çabuk unuttular da nükleer santra- lın güvenli olduğunu söv leme cesare- tini gösterdiler. Akkuyu'da da Ka- rakuyu'da da, Türkiye'nin herhan- gi bir yerinde de nükleer santral is- temivoruz." Doğu AkdenizÇevTecileri (DAÇE) Ortak Sekreteri Oktay Demirkan ise yaptığı yazılı açıklamada. nükleer santrallann hiçbir koşulda enerji so- rununa çözüm olmadığını vurgula- dı. Demirkan şunlan dedı: "Güzel ülkemizde nükleer santral kurma girişiminde olanlara ve yeni kurulacakhükümetin üyelerine, Çer- nobil kazasuıın yıldönümünde bir kez daha sesleniyoruz; nükleer sant- rallar hiçbir koşulda enerji sorunu- na çözüm değildir. Geride kalan 13 yıla karşın Çernobil kazasının so- nuçlannı hep birlikte yaşıwruz. Çev- reyezarar vermeyen nükleer santral yoktur. Nükleer santral ihalesinden >-azgeçilmelidir." Hızla yayılan yosunla ilgili haritalama calısması yapılması istendi Akdenîz'de 6 katil yosun' alarmı tZMİR (AA) - "Katil >o- sun" olarak adlandınlan "Caulerpa racemosa"nın Doğu Akdeniz sahıllennde hızla, Batı Akderıız sahil- lerinde ise kısmen yayıldı- ğı belirtilerek. Türİciye'de- ki son durumun belirlene- bılmesi için araştırma. ha- ritalama ve önleme çalış- malanna hız venlmesi ıs- tendi. Bahkadamlar Spor Ku- lübü Teknik Komite üyesi ve Bilımsel Dalış Sorum- lusu Dr. Mustafa Tolay, Ak- deniz'de 20 ülkede rastla- nan rropıkal denizyosunu olan türün farklı ekolojik koşullarda 60 metre derin- lige kadar yaşamını sürdü- rebildiöinı bildirdi • Bahkadamlar, hızla yayılan katil yosun ile ilgili araştırma ve önleme çahşmalanna hız verilmesini istedi. Türkiye, Yunanistan. Italya ve Tunus sahillerinde yayılan yosun ile ilgili "tehlikeli mevsime"' girildiği uyansı yapıldı. Tolay. çok farklı bir eko- lojiden gelerek Kızıldeniz üzennden Akdeniz'e ulaş- tığı sanılan katil yosunun kayalık, kumlu, çamurlu sular. deniz çayırlan üzerin- de gelıştiğıni anlatarak. ay- nca hem kırlı hem de temiz sularda yaşamını sürdüre- bildiğini belirtti Mustafa Tolay. "İlk araştırma so- nuçlanna göre katil yosun, çeşiÜL çok değişikortamla- ra uyum sağlayabilecek bir yapıya sahip" dedi. Tolav, katil vosunun üre- mesi için en uygun deniz suyu sıcaklığının 21 dere- ce olduğuna ışaret ederek. havalann ısınmasıyla teh- likeli günlerin de başladı- gına dikkatı çekerek "Tür- kiye, Yunanistan, Italya ve Tunus sahillerinde yayılan yosun ile ilgili tehUkeli me\- simdeyiz" dedı "Buvosun türü, soğuksularda bile üre- yebilmekte >e deniz suyu sıcaklığının artması ile ya- yılımı çok artmaktadır" dı- yen Tola> şöyle devam et- ti: "Bu yosun türü ile ilgili kapsamlı araşnrmalar ül- kemizde yapılmış olmakla buükte bu çafaşmalann der- lenip toplanmasıgerekivor. Öncelikle mevcut tespitle- rin bir haritalama çalışma- sının yapılması gerekivor. Aynca önleme çahşmalan kapsamında, bütün liman başkanlıklanna bu konu- da bilgi verilip Akdeniz'e kıyısı bulunan tüm ülkeler- de, katil yosun konusunda ortakçahşmayapüması ge- rekivor. Ulkemize henüz ulaşmadığını sandığınıız katil vosun ile ilgili de bu çalışmalarda bilgi \erilme- si ve bu tür hakkında elde edilecek bilgüerin de mut- laka derlenmesi gerekli." e-posta : tan (>> prizma. net. tr sanatseveriere sunan ressam Nurten Sözerinin son yapıtlanrun yer aldığı resem sergisi Çırağan Sarayı'nda sergileniyor. Sanatçı Orhan Taylan. Sözeri'nin çalışmalannı •'Kanımca, günümüzde bir sanatçının özgünlüğünden söz edebilmek için tek bir ölçüt kaldı: Kendi gerçeğine bağlı içtenlik \ e açık v üreklilik. Teknik ustahgının yanı sıra böy le bir içtenliği sergileyebilen az sayıda sanatçıdan biri de Nurten Sözeri'dir" sözleri> le niteliyor. Sözeri'nin resim sergisi Q Jazz Club-Çırağan Sarayi'nda 3 \layıs"a kadar gezilebilir. OKULLARIN BAŞARISI VE OÖBP ÖN PLANDA Adaletsizlik kaygısı YUSUF ZtYA AY Bir buçuk milyon adayın üniversite için yanşacağı ÖSS'de geri sayım sü- rerken adaylar ve veliler, sınavın ada- letsizlik getireceği kaygısını taşıyor- lar. Yeni sınav sistemine göre üniversi- teye bu yıl yalnızca ÖSS ile öğrenci alı- nacak olması ve bu sınavda Orta Öğ- retim Başan Puanı'nın etkisinin arttı- nlması, liselerdeki not verme sistemin- de adaletsizlik yaşanıp yaşanmayaca- ğı kaygısını doğuruyor. ÖSS'nın alan seçimine göre ek pu- an vermeve dayandınlması da ülkenin dörtbiryanındaki liselerde bütün alan- lann açılması talebinı doğurabilece- ğinden, Millı Eğitim Bakanlığı'nınye- tersız finansman. öğretmen ve derslik olanaklannı daha da zorlayabilecek Yeni sistemle yapılacak ÖSS'de alan seçimine göre verilecek ek puan. öğ- rencılen lise I "inci sınıfta alan secme- ye zorlayacağından, yeterli sayıda reh- berlik öğretmeni bulmada yaşanan sı- kıntılan daha da arttıracak. Okul başansı Yeni sınav sıstemı. üniversite adayı ögrencinin başansı yerine. öğrenim gördüğü lisenin başansına dayandınl- dığı için farklı iki okuldan aynı notla mezun olan ve ÖSS'de eşit sayıda net doğru çıkaran iki aday arasında, okul- lannın başanlan arasındaki fark nede- niyle adaletsizlik doğabilecek. Bu du- rum. başansı düşük liselerden mezun olan adaylann mağdur dunıma düşme- sine sebep olabilecek. Bütün bu belir- sizlikler. üniversite adaylannın üstün- dekı sınav baskısını daha da arttınyor. Eğitimciler 'Temel eğitim 12yü olmalı' İstanbul Haber Servisi - lstanbul Eğitimciler Deme- ği. 8 yıllık kesintisız eğiti- mın yeniden 5 artı 3 mode- line dönüştürülmesi önerile- rinın kaygı venci olduğunu belirterek. temel eğitimin 12 yıla çıkanlmasını istedi. Çoğunluğunu Köy Ens- titülü eğitimcilerin oluştur- duğu lstanbul Eğitimciler Derneği 'nden yapılan yazı- lı açıklamada, ülkemizde ya- şanan eğitim bunalımının içinden çıkılamaz duruma geldiği kaydedilerek Türki- ye'nin gereksiniminin, te- mel eğitimin en kısa sürede 12 yıla çıkanlması olduğu \ urgulandı. Türkiye'nin ge- reksinimi olan eğitimin. Oğ- retim Birliği Yasası'yla te- mellendirilip Köy Enstitüle- ri ile uygulamaya geçirildi- ği vurgulanan açıklamada, cumhunyet eğitiminin ay- dınlanmacı. toplumda refah yaratıcı, bireyin ve toplu- mun değişmesi yönünde et- kin bir ulusal düzenleme ol- duğu belirtildi. Türkiye'nin, bir öğretmen yetiştirme politikası da bu- lunmadığı savunulan açıkla- mada. ülkenin esenliğinin, eğitimin, Köy Enstitüleri- nin gösterdiği çağdaş ilke- lerden yararlanılmasıyla sağ- lanacağı vurgulandı. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Dışardan', 'Hisse Kapmak'!.. Ancak babam yattıktan sonra, salondaki 'a/cü'lü radyoyayanaşabiliyordum; çünkü, olur olmaz şey- leri dinleyerek, çok kıymetli 'e/e/ctr/^/'harcayışıma kızıyor; oysa ben, o 1943 yılında. Gavurdağla- n'nın dolambacı ıçinde kaybolmuş, metruk veten- ha Bahçe kasabasında, ancak radyo sayesinde Av- rupa'da sürüp gıden savaşı izleyebiliyorum: bu da, Türkçe yayın yapan 'ecnebi' istasyonları, din- leyerek oluyor: BBC, Moskova, Bertin, Kudüs vd. Gece yansı, süt mavısi mehtap, camlardan sa- lona akıyor; evde, herkes uyumuş; kasabadan, ara sıra, görmüş geçırmiş köpeklerin, meyyûs havla- ması; ya da, tünelden ansızın çıkan bir marşandiz katarının, istasyona doğru, düdük çalarak akıp git- mesi! Tüylenmi her seferınde diken diken eden, o ola- yı anlatmasam, ötekr anlatacaklarım önemini yiti- rebilir; en azından, 'beşeri' etkısini! Saat sabahın 1 'ne doğru, radyonun uzay yeşili kadranında, ib- reyi hangi Avrupa başkentı üzerine getirsem, ga- rip bir şekilde aynı marşı dınlerdim: "Deutschland Über Alles!";yânı Nazi Almanya'sının, birkaç yıl- lık savaş ıçerisinde, bütün Avrupa'ya yaydığı, marş; aynı zamanda. Prag, Bükreş, Budapeşte, Zag- reb, Sofya ve Varşova'dan ışitilmesi, aynı vahim tarihi gerçeğı vurguluyor: 'tote//fenWdünyayı sar- mıştır! Cözü kanlı 'totaliter' Avrupa 'beylerî1 ... Siz bakmayın, şu ara kimsenin, yere göğe ko- yamadığına! İki savaş arasında 'demokrasi', Avrupa'da -el- bette, Türkiye'de de- basbayağı 'küçümsenen', dahası 'hor görülen' bir rejim, bir yaşama düze- niydi. Hele 'ytldınm harbi' sayesinde, VVehrmacht ve Lutvvaffe, Polonya'yı, Fransa'yı, Yugoslavya'yı birkaç hafta içersinde. dize getirince, Almanya, göz- lerde büsbütün büyümüş! Panzerdivision'lar, Me- riç'in öteki kıyısında göründükleri gün. nasıl bir gerilim yaşandığını, bugün kim hatırlıyor? 'Seferberlik' yıllarından kalma bir nostaljiyle mi, nedir; tozlu ve tenha Anadolu şehirlerinin. duman duman çarşı kahvelerinde, kırçıl bıyıklı. gözleri yor- gun, kalın cigaralar içen bazı çok bilmiş ihtiyarla- rın, endişeli bir tavıria başlannı sallayarak: "-... In- gilizler 'kalleş', Fransızlar 'sefıh', halbuki Ala- manlar 'mütefennin' (fen'de ilerlemiş) bir millet! Ne varsa onlarda var, bize onlardan hayır ge- lir" diye ahkâm kestiklerini duyardık. Buna ınanı- yorlardı da! Hâlâ inanan çoktur. I. Dünya Savaşı'nın kıt'adayarartığı hercümerç öylesine kapsamlı ve etkileyici olmuştu ki, sağda vesolda, 'tote//fer'diktarejimlerini 'doğurmuş', gi- derek demokrasiyle yönetilen, 'yozlaşmış' ve 'se- fih' sadece birkaç ülke kalmıştı: Fransa, Ingilte- re, isveç, Isviçre! Sağ'daki 'totaliteriiğin' başlangıcı, elbette ital- ya'dır: Mussolini ve onun ünlü Fasci di Azione Rivoluzlonaria (1915) ve Fasci italiani di Com- battimento (Kara Gömlekliler/1919)! 30'lu yılla- nn akış sürecinde Adolph Hitler'in Nasyonal/Sos- yalist Işçi Partisi, işın içine 'çıplak' ve 'acımasız' bir 'ırkçılığı' da katarak, sahneye çıkıyor; Italya ve Almanya, o kadar etkileyici bir görüntü sergiliyor ki, 40'h yıllara geldiğinde, Norveç'de Quisling, Macaristan'da Horthy, Romanya'da Antones- co, Fransa'da Petain, Portekiz'de Salazar, is- panya'da Franco, Türkiye'de... (neyse onu ge- çelim) ve dığerlerı; 'Kara Gömlekli' Avrupa'nın, 'gözû kanlı beylerı' oluyorlar. isveç, zaman za- man, onlara doğru yalpalıyor; Ingiltere'nin kade- ri ise, basbayağı 'karanlık'! Sol'daki 'totaliterttk', elbette Ovsif Visaryano- viç Stalin'in eseridir: 'Sovyet' (Şûrâ) kavramı bi- le, ilk yıllarda 'Komün' çağrışımları yapan, bir sos- yalizm habercisi gibiydi; apparatçik'irj, -yâni düz parti bürokratının yönetime egemen olması; hele o sıra, 'tek ülkede sosyalizm' uygulamasına ge- çilmesi, sonraki 'totaliteriiğin' anası oldu. Her ne kadar Sovyet Devrimi, başından itibaren, 'bolşe- vikliği', -dolayısıyla Rusluğu- ağır basan, 'müste- bit' bir 'diktatörlük' havası veriyorduysa da; ger- çek 'parti istibdadı', önce Galiyef'ın, sonra Trotsky'nin, sonra Moskova Davalan sonucu, ötekı (Zinovyef, Kamenef, Karl Radek, Bukha- rin vs.) 'oppozitsiya'ların tasfiyesıyle pekişmışti. II. Dünya Savaşı ertesinde, bu 'totaliterlik' salgın hale gelecek; eski 'faşist totaliteriiğin' boşalttığı, çoğu Doğu Avrupa ülkesine bulaşacaktır. Ayıptır söylemesi. ama... t^~otaliter' olmak, siyasi düzende, tek bir siya- / si partınin, ülkenin kaderine egemen olması; tek bir ideolojinin geçerlihği, her ikisini de tek bir şefin yönetmesiydi ki, sloganı malûm ve meşhûr, o slogandır 'Tek Millet, Tek Parti, Tek Şef'!. 30'larTürkiye'sinde, -hele Mustafa Kemal Pa- şa'nın rahatsızlığı ilerledikçe- her iki tarafa gidip ge- len CHP yöneticilerınin, bu yeni ve câzip cereya- na yöneldiklerini görmek, şaşırtıcı olmayacaktı. Acaba hatırlatsam mı? Başka bir münasebetle, ta- rihçi Şerafettin Turan'dan naklederek, bu 'yöne- lişin' ne şekilde tezahür ettiğini belirtmıştım: "... Parti genel sekreteri (Recep Peker) çağ- nlı olarak gittiği italya ve Almanya'dan dönü- şünde, CHP için yeni birtüzük ve program tas- lağı hazıriamıştı. Faşizmden ve nasyonal sos- yalizm'den esinlenerek düzenlenen bu tasla- ğı, Başbakan inönü'ye imzalatıp Cumhurbaş- kanı'na sunmuştu. Bunda sayılan sınıriı üyeler- den oluşan bir üst kurul öngörülüyor, bütün yetkiler onda toplanryor ve TBMM bir şekilden ibaret kalryordu. Atatürk, bir tür parti diktatör- yasını getiren taslağı okuyunca, 'Bu zorbalar kimlerdir? Onlan kim seçecek?' diye tepki gös- termişti. Arkasından Inönü ile Peker'i çağırtmış, Inönü'nün taslağı okumadan imzaiadığı anla- şılmış ve öneriden vazgeçilmişti..." (Türk Dev- rım Tarihi, 3. Kitap. 2. Bölüm, s. 21, Bilgi Yayınevi, 1996) Siz bakmayın, 'tarihçi'nin 'öneriden vazgeçil- mişti' demesıne; Türkiye'de 'totaliter faşizm'\n yaşanıp yaşanmadığını anlayabilmek için, en iyi ça- re, kavramın ansiklopedideki 'tarifi'n\ okumaktır: "... 'Faşizm' terimi, sosyalizmin ve demokra- tik eşitlikçiliğin, aynı anda ve kesin reddiyle di- ğerlerinden ayrılan bir siyasal sistem için kul- lanılır. Bu sistemde, siyasal, iktisadi ve top- lumsal yaşamın tüm kesimleri, merkezi ve hi- yerarşik biçimde örgütlenmiş, devlet otoritesi altında katı kurallara bağlanmıştır..." "... devlet iletişim araçlan tekeline sahiptir ve milliyetçi duygulan coşturmak için, düzen» bi- çimde yığınsal törenler (geçit törenleri, vb.) dü- zenler. Kişi özgürlüğü de topluluk adına sıkıca denetlenir; bu amaçla, özellikle emekçiler mes- leki kategorilere aynlırlar, sendikalar ortadan kaldınlır, ataerkil bir aile modeli yüceltilir, mes- leki ve özel yaşamın her düzeyinde, polis de- netimi uygulanır..." (Büyük Larousse, 8. Cilt, s. 3989) Ayıptır söylemesi, Paris Komünü'nden esinlen- miş, Gâzi'nin Cumhuriyeti; 'içerden'\ıe 'dışardan' kaptığı, işte bu 'hisseler'\e, 'mazlum Türk mille- tine', aynen bu hayatı yaşatmış: adına da 'Atatürk- çülük' demiştir. Itiraza kalkanın, alnını karışlarım. http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear