25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11NİSAN1999PAZAJ 14 KULTUR . Rahibe Marie Keyrouz, Osmanlı müziğinin Bizans müziğini etkilediğini belirtiyor i müzik birlikte düsünüImelT CEYDAAKAŞ Yapı Kredi Sanat Festivali kapsamında Banş Topluluğu ıle birlikte Bizans Şarlolan konseri veren Rahibe Marie Seyrouz ıle Bizans ve müzik üzerine görüştük. - Soeur Marie Keyrouz, kendinizi her şeyden ön- ce bir müzikolog olarak nitelendiriyor musunuz? Bfli>oru/ ki müzikoloji eğitimi gördüoüz ve bir dok- tora tea hazıriadınız... MARİE KEYROUZ - Evet, tabıı muzikolog ol- duğum doğru, ama aynı zamanda şarkıcıyım. Mü- zik üstüne eğitim şarkı söylemem için bir destek, bir amaç, en önemlisi bu. Beni bu eğitimi almaya iten sebep de bu. Akademik çalışmalara bâşlandı- ğında, tahmin edersiniz, öncelikle biryeteneğe sa- hip olmanız gerekir. Ben bu yeteneğin farkına, oku- la basladığımda, 5-6 yaşındayken vardım. Bana ço- cuk korosunda söylememi teklif etmişlerdi, çünkü sesimi beğenmişlerdi. Akademik hayatım 12 ya- şındayken başladı. Bairout Konservatuvan'nın sı- navına girerken öğretmenler benim profesyonel bir eğitim almamın gerekliliğine karar verdiler. Boy- lece şan dersleri almaya başladım: Doğu ve Bati şa- nı; Doğu ve Batı tekniği, klasik Batı müziği ve ope- ra. 15-16 yaşıma geldiğimde opera söylemek için yaratılmadığıma karar verdim. Bunun üstüne öğret- menım "Peki o zaman oratoryalar üstüne çausaca- ğız" dedi. Klasik oratoryayla devam ettim, yanı sı- ra Dof u şanı. Bizans şani, Suriye şanı söylemeyi de sürdürdüm. Bizans müziğinin beşiği KonstantinopoBs -Bizans şanının Vunan şanından ctkiknmesi hak- kuıda ne düşünüyorsunuz? Bizans şanının Yunanıstan'dan etkilendiğine ina- nıyorum, ama Konstantinopolis'tir. Bizans müziği- nin ve kültürünün beşigi. Yunanistan ise tüm bu de- ğerlerin korunduğu, sürdürüldüğü bir yer. - Şarkı söylemek (kra) ve bilmeki (bilgi): Bu iki etkinügini/ birbirini nasıl tamamlı>or? Kuramsal ça- lışmalannız. şan alanında size geniş bir ufuk açtı mı? Elbette. Müzikoloji çalışmalanma başlamadan önce şarkı söylüyordum. Fakat bana "öğretildiği'' gibi şarkı söylüyordum. Kendi yaptığım çalışma- larda ise neden kilisede şanın rolünü irdelemedim, özellikle Istanbul'da rahiplerin neden şarkı söyle- diğini, şanın bir ilaç gibi görülmesini... Sadece öğ- rendiğim gibi söylememeli, müziğime aynca bir tarih eklemeliydim. Ruhani bir plan bu, iç sorum- lulukla ilgili. Bunlann farkına varmadan yine de şar- kı söyleyebilirdim, fakat daha başka nasıl söylene- bileceğinı görunce değişiyorsunuz. Şan tarihini öğ- rendiğinizde, kaynağını tanıdığınızda, niçin yapıl- dığını. niçin konuşulmadığını da şarkı söylendiği- ni öğrendiğinizde, çok daha farklı söylediğinizi dü- şünüyorum. Bizans şanının beni büyülediğini dü- şünüyordum, ancak teknik olarak olayın nasıl ger- çekleştığini kavTamış oldum ve bu, diğer insanlara bu müziği nasıl açıklayacağımı, nasıl şarkı söylen- dîğini anlatmâma yardımcı oldu. - Orta Asya müziğini nasıl konumiandırabiliriz? Öncelikle coğrafMtiiltürel sınıriar nedir? Batı mü- v-^smanlı müziği Bizans müziğini etkilemiştir. Bu iki müzik birlikte ele ahnmalıdır. Kültürün en fazla sanatsal yansımasımn vücut bulduğu veçok konuşulan bir şehir îstanbul. Davet edildiğim için çok etkilendim. Zira bu, geçmişte öğrendiğim her şeyin gerçek hayatta karşıhğını bulması anlamına geliyor. zigi olarak adJandınlan geJenekle bağlanblar neler- dir? Bu önemli bir soru. Çünkü Doğu müziği, sade- ce Bizans müzifi demek defildir. Hıristiyan Doğu müziğini ele alalım. Burada dini müziğin iki temel akımı vardır: Maruni müziği ve Bizans müziği. Ma- runi müziği Batı'dan etkilenmiştir. aktanlmış bır- çok şarkıya, piyano, orkestra gibi enstrümanlan bünyesinde banndmr. Bununla birlikte, manastır- da bir geleneksel şandan bahsedilebilir her zaman. Batı müziğini adapte etmemiş bir müzikten. Bizans şanının içerdikleri, 13. yüzyıldan ıtibaren korunmuş- tur. Bizans müziği, bu müzikten çok etkılenmemiş- tir. Niçin? Çünkü Bizans şanında akapela korunmuş- tur örneğin, enstrümanlar dahil olmamıştır. Mutla- ka etkileşimden söz etmek gerekiyorsa polifoni ko- nusunda olduğu söylenebilir ancak bu hiçbir za- man geleneği değiştirecek seviyede olmamıştır. Gü- nümüze dek manastırlarda geleneksel Bizans ve geleneksel Maruni müziği söylenegelmıştir. - Din dışı eserler de var mı bu geieneğüı içinde? Elbette din dışı şarkılarda var. Tam tersine, kon- servatuvarda verilen Doğu şanı eğitimi bunu da içer- mektedir. Bu çok önemli bir nokta. Günümüzde bir orkestra eşliğinde pek de Doğu'ya ait olmayan eser- ler söyleyenler var. Avrupa'da klasik söyleyen, ay- nı zamanda da caz, rock, hard rock söyleyenler de var. Fakat ne mutlu ki hâlâ Doğu klasik müziği gün- demde. Manastırlarda, okullarda ve konservaruvar- da, kaynaklann incelenebileceği yerler var. - Orta Asya müziği bağlamında bakarsak, tırtar- hvebölünmeyen, Araplar, Kelmirler Ermenüer, Kıp- tfler ve Tiirk/crin müzikal açidan bakıldığında fark- lı ve ortak noktaiar nelerdir? Bütün bu Orta Asya müziğinde tabii ki ortak bir noktadan bahsedilebilir. Bizans müziğinin, Türk müziğinden etkilendiğini düşünenler var. Ya da Ma- runi müziği Arap müziğinden etkilenmiştir, yanı birçok etkıleşim söz konusudur Fakat kanımca bu bir a etküeşimr değildir. Çünkü bu müzikler zaten birhktedir. Orta Asya bu kültürlerin hepsini içerir. Arapların Orta Asya'ya geldiklerinde örneğin kili- se müziği yasaklanmıştır, bazı şeyleryasaklanmış- tır, fakat bu tamamen ortadan kaldırdiklan anlamı- na gelmıyor. Bumümkün değil. Uygulamadaortak bir nokta var, fakat sunumda farklılıklar bulunmak- ta. Tabii ki özel durumlar var. fakat bunu ayınm, ay- nlık olarak adlandırmıyorum ben. Çünkü ortada bulunan esere aykın bir dunımu beraberinde getir- miyor. Kürtlerin kullandığı bir mod var. Lübnan'da da kullanılan ama çok seyrek rastlanan bir mod ör- neğin. Bir "yapma'' şekli var. farklı bir müzikal ka- tegori denebilir. Orta Asya'da Kelmit müziği, Lüb- naftmöziğl. SüriyerhüziifnJe karşrTaşiyonız. her bi- nnde çok karakteristik özellikler var. Ama aynı za- manda hiçbir noktanın ortak olmadığı özelliklere de sahipler. Örneğin ben, birinci Bizans moduyla bi- rinci Doğu modu arasında bir paralellik olduğunu göstenyorum. Bayati'nin Türkiye'de nasıl yorum- landığını, değişimleri göstenyorum. Çok ilginç ve aynı zamanda eğlenceli bir çahşma bu. - Dini Bizans müziği söylüyorsunuz, bunun eğiti- mini aJdınız. Bizans müziğini ayn bir müzik katego- risi olarak değeriendirebiür miyiz? Tabii ki, besteleme açısmdan zaten farkhlıklariçe- riyor. Bizans müziği, Bizans şarkılan söylerken sesim, en fazla değerine ulaşıyor. Çünkü burası şa- nın, sesin en çok çalışfığı yer, çok zengin, çok ge- niş bir müzik. Maruni müziği dardır, sınırhdır, çok gelişmemiştir, popüler, halkla mal olmus bir şan- dır. Oysa ki Bizans şanına bakıldığında çok olağa- nüstü olduğu görülür. Bu yüzden diyebilirim ki Bi- zans müziği ayn bir kategoridir, fakat orada diğer bütün kategoriler de bulunmaktadır. 'Silnıe' hareketine maruz kalması... - Bizans müziği sizce Osmanlı müzigiııi etküemis midir? Denebilir ki Osmanlı müziği Bizans müziğini et- kilemiştir. Daha doğrusu bu iki müzik birlikte ele ahnmalıdır. Bizans müziği Osmanlı müziğinden daha önce oluşmuştur, elimizde elyazmalan ve ka- nıtlar vardır. Bunun yanı sıra yorum tabii ki söz ko- nusu edilmelidir, günümüzde yaşayan bir yorumcu elbette 14. yüzyılda yaşayan bir yorumcunun gırt- lağına sahip değildir. Burada etkilenme değil bir bir- liktelik vardır. Tüm akımlann, bir zenginlik oluş- turan tüm akımlanrı ortak yapımı olarak değerlen- dirilebilir bu. - Araplann farkh istila girişimlerinden. Haçhla- nn 1204'teki istilasından Osmanlılann fethine dek Konstantinopolis;Ikinci Mehmet'in zamanından Baülılan n bu yüzyıhn başındaki işgaline dek Kons- tanniyye; ve son olarak 1923'ten günümüze tstan- buL bin yüzlü bu derin şehir her zaman kozmopoüt bir külriirel atmosfere sahipolmuştur. tstanbul hak- kında ne düşünüyorsunuz? Sadece Istanbul değil tabii, dünyada tarihi, po- litik, sosyal sebepler yüzünden zarar gören, değer- leri zarar gören birçok şehir var. Istanbul hakkında beni rahatsızeden, biraz tarihini bildiğim, çok önem- li bir kültürel ve sanatsal yapıya sahip olan bu şe- hırde beni rahatsız eden, her işgalde bir "sflme" ha- reketine maruz kalması. Örneğin Ayasofya'yı ele aldığınızda heryenigelenin var olan bu çok önemli kültüre zarar vermeye ya da kültürü saklamaya ça- hştığını görüyorsunuz. Kültürün en fazla sanatsal yansımasımn vücut bulduğu ve çok konuşulan bir şehir Istanbul. Bu yüzden davet edildiğim için çok etkilendim. Sekreterim iki hafta önce konser çağ- nsını haber verdiğinde "Mümkün değil" dedim; çünkü konserler için en azından iki ay önce habe- rimizin olması gerekir, "Herşeviavaıltyin, bu kon- seri kabul etmemiz gerekir'' diye ekledim. Zira bu, geçmişte öğrendiğim her şeyin gerçek hayatta ka- rşılığını bulması anlamına geliyor. Bu yüzden Türk- lerin çok çok şanslı olduğunu düsünüyonım.Tabii ki kültürel ve sanatsal açıdan. Tamamen çok önem- li değerlere sahipsiniz. Bunlann değerini bilip, ne pahasma olursa olsun korumalısınız. 13-18 Nisan'dagerçekleşecek2. Amsterdam Tiyatro Buluşması 'na Türksanatçı ve toplulukları katılacak 'Ikiiilkearasındatiyatroköprüsü' NURDAN CİHANŞÜMUL Türk-Hollanda Tiyatro Vakfi tarafından düzenlenen 2. Amsterdam Tiyatro Buluşması. 13-18 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Geçen sezon Türkiye'den Genco Erkal. Müşfik Kenter ve Ferhan Şensm'un birer oyunla katıldıklan, Hollanda'da yaşayan Türk oyunculann da Hollandaca oyunlar sahneledikleri buluşmanın bu yılki programında yalnızca Türkiye'den katılan topluluk ve sanatçılar yer alıyor. Amsterdam'da Nieuvve de la Mar Theatre ve Theatre Bellevue'da gerçekleştirilecek olan 2. Amsterdam Tiyatro Buluşması'na Genco Erkal 'İnsanJanm' ve 'Birtakun Azizükler', Tuncel Kurtiz Şeyh Bedrettin Destanı', Valçm Menteş 'Yüz Ünlii Yüz'adlı o>Tanlanyla katılacak. Pelinsu Pir'in 'Nası Yani'. Mfifit Can Saçıntının "Aranan Adam'adh tek kişilik gösterilerinin yanı sıra Sumru Yavnıcuk \ e llma Grooters. Franco Rame ve Dario Fo'nun yazdığı 'Kadın Oyunlan'nı iki ayn dilde yorumlayacaklar. Buluşma kapsamında a> nca 'Tuncel Kurtiz Belgeseli'. Işd Özgentürk'ün yönettiği 'Seni Seviyorum Roza' ve Ali Özgentürk'ün yönettiği 'Çıplak' adlı filmler de izlenebilecek. Türk Hollanda Tiyatro Vakfi yöneticisi ve buluşmanın organizatorü Tonguç Oksal'la görüştük. - Tiyatro festivalinin oluşum asamasından söz eder misiniz? Hollanda Tiyatro Vakfi'nı 1998'de kurduk ve ilk tiyatro festivalini yaptık. Amsterdam Deneme Sahnesi olarak altı yıl boyunca yoğun bir şekilde tiyatro yaptık. Televizyonda, sinemada Hollandaca oynayıp, kazandığımız parayla Türkçe tiyatro yapıyorduk. O dönemde Ferhan Şensoy'un 'Kahraman Bakkal Süper Markete Karşı' adlı oyununu sahneledik. 1995-96 sezonunda Ferhan Şensoy, Amsterdam'a geldi. Bu arada bir fesfival düzenleme fikri oluşru, ancak Amsterdam Belediyesi Sanat Kurulu bu fıkri çok etnik buldu. Daha sonra festival fikri kabul edildi. - Festivalin içeriği daha sonraki >iHarda da aynı çizgide mi olacak? İlk festival, ortaoyunu geleneğini • Genco Erkal "însanlanm" ve "Birtakım Azizlikler"i, Tuncel Kurtiz "Şeyh Bedrettin Destanı"nı, Sumru Yavrucuk ve llma Grooters "Kadın OyunlarTnı sunacaklar. taşıyan oyunlardan olusuyordu. Hollanda'da yaşayan Türk tiyatro sanatçılan da tek kişilik oyunlar sahneledi. Meddah, ortaoyunu geleneği çok ilginç bulundu. Festival, birbirinin devamı olacak. Amacımız, Türk tiyatro yelpazesi içinde bulunan farklı tarzlan biraraya getirmek. fşin sanatsal yönünün yanı sıra sosyal yönünü de düşünmek zorundayız. Türk tiyatrosunu hiç tanımayan bir kesim var. Avrupalı, çağdaş Türkiyeliye karşı önyargılı. Ama Genco Erkal'ı, Ferhan Şensoy'u izleyince şaşınp kalıyor. Festival artık daha çok ciddiye alınıyor. Örneğin, Hollanda'da Parool adlı ulusal bir gazete bu yılki festivalle ilgili hem İ.E. ULAGAY İLAÇ SANAYİİ TÜRK A.Ş. Satış ve tanıtım teşkilatının tıbbi eğitiminden, literatür sağlanmasından ve pazarlama aktivitelerinin desteklenmesinden sorumlu olacak, • Tıp fakültesi mezunu, • Klinık çalışmaları organize edebilecek, • İyi derecede İngilizce bilen, • 35 yaşını doldurmamış, • İlaç sektöründe benzer bir görevde • MS VVindovvs ve Office en az 3 yıl deneyimli, programlarına hakim TIBBİ MÜDÜR anyor. >r Adayların, yeni çekilmiş resimli Türkçe özgeçmişlerini, 21/04/1999 tarihine kadar. Davutpaşa cad. No: 12 (34473) Topkapı/İstanbul adresine APS veya özel kargo ile göndermeleri gerekmektedir. Hollandaca hem de Türkçe yazı yayımlayacak. Bu bizim için çok önemli. 2002 yıhnda Nâzım oyunlan - Festivalin oluşum asamasında sponsor bulmada sorunlaıia karşdaştuıız mı? Bu yıb Istanbul Havayollan ve Amsterdam Belediyesi'nin yanı sıra Hollanda Kültür Bakanlığı'ndan da destek aldık. Türkiye kökenli firmalar hâlâ folklorik yönü gösteren etkinlikleri destekliyorlar. Çağdaş Türkiyeliyi, Cumhuriyet Türkiyesi'nin sanat ortamını yansıtan etkinliklere yer vermiyorlar. Hollanda'da destek bulmak çok zor, ama bizim tek derdimian tiyatro olduğunu biliyorlar ve yaptığımız işe değer veriyorlar. Ama hâlâ Devlet Tiyatrolan'ndan bir oyun götüremiyonız, bürokratik işlemler yüzünden. Türkiye'de çok ilginç şeyler başımıza geldi. Insanlann sanatçı kişiliğine güvenerek sözlü anlaşmalar yaptık, broşürler bastık. Ancak son anda Türkiye'de önemli bir yere sahip olan bir topluluk festivale katılmayacağını bildirdi. - Türk-Hollanda Tiyatro Vakfi'nı biraz tambr mısınız? Vakfımız, emin adımlarla ilerleyen ciddi bir kurum oldu. Kendi oyurdanmızı da sahneliyoruz. Onümüzdeki beş yıllık planımız neredeyse hazır. Hem Türkiye'de hem de Hollanda'da bir tiyatro geçmişim var. Hollanda gibi küçük bir ülkede Türkçe tiyatro yapmak zor. Ama şimdi Hollanda'daki Türk seyircisine ulaşacak bir ağımız var. - Yeni projeiermiz var mı? 2000 için bir hazırlığımız var. Tuncel Kurtiz'le görüştük. 2002 yılı büyük olasılıkla UNESCO tarafından 'Dönya Nâzım Y'ıiı' ilan edilecek. Bunun hazırlığını yapıyoruz. Bu oyunlan İngilizce düşünüyoruz. Hollandaca iki oyun hazırlıyoruz. Kabare ile meddah geleneğini harmanlayıp bir oyun çıkarmak istiyorum. Srebranica' adlı Hollandaca oyunu Türkçeye çevirdik ve Türkiye'de sahneiemeyi düşünüyoruz. Diğer bir çabamız da Hollanda tiyatrosunun Türkiye'de tanmması. İki ülke arasında bir tiyatro köprüsü oluşturmak istiyoruz. L A R ? JVoodstock'un 30. yılı kutlanıyor • celine Dlon gelecek aylarda yapmayı düşündüğü bir dizi konseri, kanser hastalığı nedeniyle ameliyat olan eşi ve menajeri Rene Angelil'in yanmda olabilmek için iptal etti. • James Bond Bakû'de. James Bond'un Bakû- Ceyhan hattııu konu alan yeni bölümünün çekimleri Bakû'de başladı. Filmde Hazar petrollerini dünya pazarlanna taşıyacak olan Bakû- Ceyhan bonı hattını tehlikeden kurtaracak James Bond'u Pierce Brosnan canlandınyor. Brosnan başrolü ünlü Fransız aktrist Sophie Marceau ile paylaşıyor. Bakû sahneleri Azerbaycan'ın Hazar Denizi'ndeki petrol yatakiannda çekilen film Ekim ayında Ingiltere ve Amerika'da gösterime girecek. • Kurt Cobaln ,n ölümünün beşinci yıhnda uzun süredir beklenen yeni basım Nirvana serisi yeniden gündeme geldi. 1999 sonu ya da 2000 yıhnda çıkması beklenen çalışmada yer alacak parçalann seçimi topluluk üyeleri arasında soruna yol açıyor. Çalışmalannı Nirvana'nın basçısı Krist Novoselic'in yürüttüğü seride daha önce hiç seslendirilmemiş ama bestesi yapılmış parçalara da yer verilecek. Seride yaklaşık altı CD'nin yer alması bekleniyor. 2000 yılının Eylül ayında da Charles Cross'un kaleme aldığı Kurt Cobain biyografisinin yayımlanması bekleniyor. • OaSlS yeni albümünü Fransa'da, adını sakJı futtuğu bir kentte büyük bir gizlilik içinde hazırlıyor. Bir süre önce gruptan aynlan vokalist Liam Gallagher da yeniden gnıba döndü ve albümün hazırlık çalışmalannda yerini aldı. AJbüm, gelecek yıl yayımlanacak. • Johnny Cash geçirdiği sınir sıstemi rahatsızlıgının ardından geçen günlerde ilk kez sahneye çıktı. 67 yaşındaki şarkıcı ve besteci Cash'e 'Folsom Prison Blues', 'I VValk the Line' gibi klasikleşmiş parçalannı seslendirdiği konserinde eşi June Carter Cash, Kris Kristofferson, Chris Isaac, Willie Nelson, Marty Stuart, Mary Chapin Carpenter gibi ünlüler eşlik ettiler. • Oueen topluluğunun hayattaki üyeleri, Freddie Mercury'nin ölümünden sekiz yıl sonra yeni bir albüm yapmayı planlıyor. Grubun davulcusu Roger Taylor ve gitarcısı Brian May albümde birlikte çahşmak için anlaştılar. Basçı John Deacon da ıkiliye katılacak. • Ewan McCregor'm başrolünü oynadığı 'Star Wars: Episode 1- The Phantom Manace' adlı Fılm onümüzdeki ay tüm dünyada gösterime girecek. Filmde Obi-Wan Kenobi karakterini canlandıran McGregor, özel efektlere ve ileri teknoloji ürünü silahlara bol bol yer vr eren fllmin çekim aşamasının inanılmaz bir ciddiyet ve sıkıntı içerisinde geçtiğini söylüyor. Ancak bu sıkıntı Mc- Gregor'un kolay kolay yakasını bırakacağa benzemiyor, çünkü sanatçı aslında bir üçleme olan yapıtın diğer iki filminde de rol almak üzere yapımcı firmayla 2005 yıhnda sona eren bir sözleşme imzalamış. • Luclano Pavarotti de Kosovalılara yardım elini uzatan sanatçılar kervanına katildı. Ünlü tenor, Temmuz'da Hırvatistan'da verecegı konserin tüm gelirini Kosovalı çocukJara bağışlayacağını açıkladı. • Paul Newman Kosova'da yardıma muhtaç insanlara ve baska ülkelere sığman Kosovalılara yardım etmek amacıyla ABD Katolik Hayır Hizmetleri Kurumu'na 250 bin dolarlık bağışta bulundu. • vvoodstock '99 1960'lann VVoodstock geleneğiru'n 30. yıJını kutlamak amacıyla düzenlenecek etkinhğe yakJaşık 25 bin kişinin katılması bekleniyor. 23-25 Temmuz tarihlerinde New York'taki Griffıss Parkı 'nda düzenJenecek olan konserlere günümüzün protest topluluklan katılacak. Konserierde yer alacak tanınan topluluklar arasında Aerosmith, Sheryl Crow, Ice Cubs, Alanis Morissette, Rage Against The Machine, Willie Nelson Kom, Limp, Bizkit, DMX yer alıyor. • Alexander soUenltsin bir açıkJama yaparak NATO'nun Yugoslavya'ya düzenlediği hava saldınlannı protesto etti. Rusya'nın en önemli yazarlan arasında yer alan Nobel ödüllü yazar NATO'yu 'şirin bir Avrupa ülkesini' yok etmekle suçlarken kurumun orman kanunlanyla hareket ettiğini, Avrupalı hükümetlerin de buna alkış tuttuklannı belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear