Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 MART 1999 PAZAR
8 HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul B 17 Sinop PB 16 Adana
Edime Y 16 Samsun B 20
B 23
Kocaeh PB 21 Trabzon B 14
Çanakkale Y 18 Giresun B 17
Izmır B 20 Ankara B 18
Manisa B 21 Eskişehir B 18
B 18Aydın B 22 Konya
Denizli B 21 Sıvas B 15
Zonguldak PB 20 Antalya PB 22 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkârı
Van
B
B
B
B
B
B
B
20
19
22
17
20
10
9
B 10
Yurdun batı kesımle-
n parçalı çok bulutlu,
Marmara'nın batısı
ıle Kuzey Ege kıyılan
yağmur ve yer yer
sağanak yağışlı. dı-
ğer yerier az bulutlu
ve açık geçecek. Iç
ve doğu bölgelerı-
mizde sabah saatle-
rınde sıs gorulecek.
Hava sıcaklığı değış-
meyecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
K
K
K
B
Y
Y
Y
PB
ü
0
1
6
10
10
12
7
Berlin PB 8 Moskova
Budapeşte Y 8 Aşkabat
Madnd B 15 Astana
Viyana
Belgrad
Y 9 Taşkent
Y 18 Bakû
Sofya
Roma
Y 15 Bişkek
Y 14 Tıflis
Atina Y 16 Kahire
Münıh PB 5 Zurih PB 8 Şam
0Açık / - " ^ Parçalt bulutlu Sıslı , Bulutlu k
Çok bulutlu « • A Vağmurtu Kariı , Gok günjttutû
GUNCELcÜNEYT ARC4YÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Örneğin, demokratikleşme veya sivilleşme! De-
mokrasimizin kafasına taktığı, kamuoyunu, siya-
setçileri uzun zaman uğraştran bu tür konulann ba-
şında geliyor.
Özellikle 1991 ve 1991 öncesi yıllarda "demok-
ratikleşme" sözcüğünden, sivilleşme ile ilgili tartış-
malardan geçilmiyordu.
O kadar ki; 1991 'de DYP ile SHP ortak bir hükü-
met oluştururken, öncelikle "demokratikleşme ve
sivilleştirme" sözü verdiler.
Şimdi sorsanız; Demirel de Erdal Inönü de ik-
tidarlan zamanında Türkiye'nin demokratikleşme
yolunda hayli yol aldığını inatla savunacaktır.
Oysa, asıl hedeflerin yanından bile geçemedik-
leri, bugün yaşadığımız olayiar ve sonuçlanyla or-
tada.
Şayet, yıllar önce gereken adımlar atlsaydı; özel-
likle son olaylarda Cumhuriyet'i bilgilendiren Dışiş-
leri Müsteşan Korkmaz Haktanır ve yardımcılan-
na "demokratik kimi konularda iç ve dış gelişme-
lerin etkilerini" elbette sormayacaktık.
Apo'nun Türfc yargıçlannın önüne çıkanlması ke-
sinleştiğinden beri, içeride ve daha çok dışanda i-
ki konu rahatsız edici biçimde tartışılıyor.
Birinci olay; Apo'yu yargılayacak olan DGM'de,
altında imzamız bulunan Avrupa Insan Haklan Söz-
leşmesi'ne aykırı olarak askeri bir yargıcın bulun-
ması.
Yargının tarafsızlığı ile ters düşüyor gerekçesiy-
le yadsınıyor. Ikincisi idam cezası.
Oysa yakın geçmişte bu iki konu ne zaman gün-
deme girse, olumlu her başlangıcın üstüne limon
sıkıldı. Iktidar sahiplerinden siyasal kulislere "as-
kerler istemiyor" korkusu salındı.
Tabii, olumlu hareketlenme o saat şıp diye duru-
verdi.
Bugüne bakalım: Yumurta kapıya gelmiş. Üste-
lik çok önemli bir davada DGM'lerin askeri yargıç-
lardan arındınlması söz konusu.
Korkmaz Haktanır "askeherin, 'bu duyarlı konu-
da hiçbir dayatması
1
olmadığını" söylüyor.
Özet: Askerler, DGM'lerin askeri yargıçtan ann-
dırılmasına karşı degil! Bu, bir.
Sivilde mi, askerde mi?
Gelelim ikinci olaya ve ikinci sonuca: Dışişleri'nin
iki numaralı yetkilisi Haktanır doğruluyor ki, idam
cezalannın kaldınlmasına da askerler karşı çıkmı-
yor. Askeri Ceza Yasası'ndaki idam cezasını -
gerektiğinde kullanmak için- yeterii buluyoıiar.
Şimdi, asker korkusu işlemiyor.
Âma bu iki önemli konuda siviller üzerine düşe-
ni yapmıyor. Bu işleri kotarmak için; bir gün, ama
bir günlügüne "seçimle meşgul olduklan için"vm\-
letvekillerini başkente getiremiyor, TBMM'yi topla-
yamıyorlar.
Tabii oldukça gülünç olan bu gerekçeyi kimse
yutmuyor.
Asıl nedeni ANAP lideri Yılmaz açıkiıyor
"DGM'ler ve idamın kakjınlmasını şimdi yapar-
sak Türk adaleti dünya gözünde yıpranır" diyor.
Acaba DGM'yi askeri yargıçtan soyutlayarak
Apo'yu cezalandırırsak Türk adaleti yıpranır mı,
yoksa tersi yönde işleyen yargı itibar mı kazandı-
nr?
Üstelik bu açıklama seçimden sonra DGM'lerin
yeni biçim alacağını içeren kimi beklentileri de su-
ya düşürüyor.
Kuşkusuz önemli olan; dünya ölçeginde haksız
saldınlara sebep olacak davranış ve görüntülerden
özenle kaçınmak.
Örneğin, "Imralıne zaman sivilleşecek" diye sor-
duğumuzda Müsteşar Haktanır ve yardımcısı Fa-
ruk Loğoğlu'dan ilginç bir yanıt geliyor: "Ada,
Adalet Bakanlığı'na devredildi".
Anlatımlanna göre, hemen her hapishanede ol-
duğu gibi "içeride normal hapishane görevlileri"
bulunuyor. Dış korumayı yine her hapishanede ol-
duğu gibi jandarma yapıyor. Ada çevresinde jan-
darma botları ve deniz kuvvetlerinden kimi araç-
lar.
Imralı ile ilgili bütün başvurular artık Adalet Ba-
kanlığı'ndan geçiyor.
Bütün bunlar ister istemez akla bir soru getiriyor:
Demokratikleşme acaba hangi kanatta gelişiy-
or?
Sivillerde mi, askerterde mi?
Buyrun, yanıt verin!
ÖDP'ti
adaydan
Vosvos'lu
kampanya
Türkiye çapında
düzenlediği Vosvos
şenlikleri ile
tanınan ve
ÖDP'den Ordu
bekdiye başkan
adayı olan Enis
Ayar, "200 binlik
bir köyii şehir
\apacagim" dedL
ErJJer'den diin
"İstanbul'u
Ordu'ya taşunak
iizere Vosvos'una
binen Enis Ayar.
seçimleri de
fstanbui'dan Ordu'ya kadar şenliğe dönüştüreceğini
söyledi. Arabasının üzerine kendi resminin yanına "Evet,
en sola" yazan 55 yaşındaki Ayar. Ordu'yu bir kültür ve
turizm merkezi yapmayı hedefliyor. Ayar "Bir muhalif
olarak eşeğiıne (Vosvos) ters binerek yola çıkıyorum"1
diyor. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) "
Sayısal'da 6'yı bir kişi bildi
ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun bu haftaki
çekilışinde kazanan numaralar 18-25-29- 34-38-42 olarak
belirlendi. Sayısal Loto'nun 121. hafta çekilişinde 6 bilen
1 kişi, 416 milyar 765 milyon 520 bin lira ikramiye
kazandı. 5 bilen 662 kişi 587 milyon 650'şer bin lira, 4
bilen 33 bin 259 kişi 5 milyon 890'arbin lira, 3 bilen 574
bin 117 kişi ise 675'şer bin lira ikramiye kazandı.
Cenazede terör karşıb gösteri• Baştarafi 1. Sayfada
Yahya Gür, Garnizon Komutanı
Tuğgeneral Haluk Alper. Vali Veki-
li Edip Eren ve MHP'li Beledıye
Başkanı Ahmet Bukan katıldı.
Törende ilk konuşmayı yapan Va-
li Vekili Edip Eren, olayda yaşamı-
nı yitirenlere başsağlıği diledi, ola-
yı gerçekleştirenlenn Türk adaleri-
ne hesap vereceklerini söyledı. Da-
ha sonra konuşan lçişleri Bakanlığı
Müsteşan Yahya Gür, saldmyı ger-
çekleştirenlenn devletın elinden ka-
çamayacagını belirterek "Bu eDer
kınlacakür. Maşalar eilerden alına-
caknr* dedı. Türk devletının büyük-
lüğünü bütün dünyanın göreceğini
belırten Gür. "Tüm Çankınlılar ve
ülkemiz bundan emin oisun: saldın-
yi gerçekleştirenler en kısa sürede
yakalanacaktır.CMayda hayatını kay-
beden öğrencüerimLan yakınlanna,
Çankın'dagörev yapnuş bir valiola-
rak başsağhğı diliyorum" dedı.
Törende, Endüstri Meslek Lisesi
Müdürü İsmail Uçar ile Kız Meslek
Lisesi Müdür Yardımcısı Mehmet
Vakar da ayn ayn yaptıklan konuş-
malarda. teröristlerin katlettiği öğ-
rencilerini anlattılar. Kız Meslek Li-
sesi ögretmeni. Fatma Dönmez'in
insan haklan dersine yetişmeye ça-
lışırken en büyük ınsan hakkı olan
Çankın'da iki öğrenci için düzenlenen cenaze töreninde yoğun güven-
lik önlemleri abndı. Törene kaülanlar sloganlaıia terörü protesto ettL
yaşama hakkının teröristler tarafın-
dan elinden alındığını söyledi.
Törende yoğun güvenİik önlem-
leri dikkat çekerken, patlayan bir
kamyon lastigi heyecana neden ol-
du. Güvenİik güçlerinin, patlama-
nın nedenini açıklamalan üzerine
heyecan yatıştı.
Törene katılan yaklaşık 5 bin ki-
şi tekbir seslerinin yanı sıra "Apo'ya
karşı silah isteriz", "Devlete uzanan
eller kınlsın", "Yatandaş burada,
Apo pJ nerede" sloganlannı attı.
MerkezCamisi'ndeki öğle nama-
zının ardından kılınan cenaze nama-
zından sonra Fatma Dönmez'in ce-
nazesi Eldivan ilcesinde, Emrah Er-
soy'un cenazesi merkez Ahlat Kö-
yü'nde toprağa verildi. Bombalı sal-
dın sırasında yaşamını yitiren va-
linin koruması polis NurettinCinsoy
da Ankara'da gerçekleştirilen otop-
sinin ardından Samsun'un Kavak il-
çesi Divanbaş Köyü'ne götürülerek
toprağa verildi.
Terörün hedefi îki valiydi
• Baştarafi 1. Sayfada
Bu kapsamda son dönemdeki çalıntı otomobiller
incelendı ve ıllerdekı yabancı plakalı araçlara dik-
kat edılmesı uyansında bulunuldu. Ankara'da bi-
rinci plakanın çalındığı gece Sakarya Caddesi'nde
bir arabanın plakasını çalmak isterken yakalanan
ve mahkeme tarafından serbest bırakılan bin öğ-
retmen iki kişi de yeniden gözaltına almmıştı. Po-
lisın. bu kışiler üzerinde de duyarlı olduğu bildi-
rildi.
ABD'B uzmanfardan inceleme
Çankın Cumhuriyet Mahallesi'nde olayın geç-
tiğı yer, dün Ankara'dan gelen ABD'li terör uz-
manlannca incelendı. Amerikalı uzmanlar. patla-
ma sonucu elde edilen kanıtlan da Çankın Emni-
yet Müdürlügü'nde incelediler. Olayın karanlık
bağlantılannın çözülmek üzere olduğu bildırildı.
tçişleri Bakanı Cahh Bayar.Türkiye genelinde çok
kapsamlı bir çalışma yapıldığını belirterek "Şu
anda adres tespiti, faiUerin tespiti babında iyi çalif-
malar >ar" dedi. Patlayıcının C ^ degil. 4^5 kilo-
luk dınamıt olduğunubıldiren Bayar, faillerin kim-
liklerınin bellı olup olmadığına ılişkin soru üzeri-
ne, "İlk önce örgfit baanda araşorma yapıbyor ve
aşağı doğnı iniuyor*" açıklamasını yaptı. Cahit Ba-
yar. seçım \e diger konular nedeniyle önlem alın-
ması konusunda valilerin uyanldığını bildirerek
"Uyanıkolmakgerekiyor'' dedi. Çankın Vali Yar-
dımcısı İsmet Akyol ise çeşitli kanıtlar elde edil-
diğini açıkladı. Akyol, "Deiiller daha sonra elde
edOecek bilgilerle birlestirilecek. Bu kapsamda so-
ruştunna sürdürülüyor" dedi. Çankın Cumhuri-
yet Savcılıgı yetkilileri de soruşturmanm Çankın
dışına taştığını söylediler. Örgüt üyelerinin, Çan-
kın Cezaevi'nde bulunan TİKKO üyesi militanlar-
la bağlantılı olarak olayı gerçekleştirmiş olabile-
cekleri dile getirildi. Çankın Cumhuriyet Başsav-
cısı Ertem Türker. dün akşam saatlennde Çevik'i
ziyaret etti. Türker. gazetecilerin sorulan üzerine
saldırganlann eşkâllerinin belirlendiğini söyledi.
Tokat'ta operasyon
Emniyet, TKP-ML TlKKO örgütünün "Konfe-
rans" kanadıyla ilgili operasyon ve araştırmalann
Tokat ayağı üzerinde de önemle duruyor. Son ey-
lemin Tokat kırsal kesiminde bulunan örgüt üye-
leriyle bağlantılı olduğu yönünde ciddı duyumiar
almdı. Vali Çevik'in Tokat'ta görev yaptığı dö-
nemde; 24 Kasım 1997 tarıhihdt. aralarmda aynt
Örgütun genet sekreteri Mehmet Demirâ^'ın da
bulunduğu 2'si kadın 6 örgüt üyesi öldürülmüştü.
Aynı operasyonda, aralannda örgütün Tokat so-
rumlusu "Ellez Dede" kod adlı Halil Şahin, ceza-
evi fırarisi bomba uzmanı "Aris" kod adlı AliGül-
mez ile 9 örgüt üyesi kaçarak kurtulmuştu.
Çankın'da 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan Vali
Çevik'e yönelik saldınya tepkiler de sürüyor. De-
mokratik Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcı-
sı İsmet Sezgin Aydın'da yaptığı açıklamada,
"Çankın obyı, deviete yönelik olarak gerçekteşti-
riüniştir"dedi. Olayı "katfiam" olarak nitelendi-
ren Sezgin, "Amaçlan son çırpınışlannı ortaya
koy mak ve ses getinnektir. Faillerini güvenİik güç-
lerinin yakalayacaklanna inanıyonım. Bunlar bir
çıkmaz sokakar. Terörle bir yere ulaşma imkânı
y»khır" diye konuştu.
Türk ldareciler Derneği Yönetim Kurulu Baş-
kanı Emekli Vali Kemal Yalcın. Hak-lş Genel Baş-
kanı Salim Ushı ve Insan Haklan Derneği Istan-
bul Şubesi de bombalı saldınyı kınadı.
Kemal Yalçın. bu tür saldınlann devleti temsil
eden vali ve kaymakamiann hizmet şevkini kıra-
mayacağmı vurgularken Uslu. "Çaresiz kalan te-
rör örgütJeri, panik içinde topiumsal bansı dina-
mhiemektedirler"' dedi. tnsan Haklan Derneği Is-
tanbul Şubesi ise yaptığı yazılı açıklamada şu gö-
• rüşlere yer verdi: "Toptam olarak şkktefin sonaer-
mesine ihtiyacımız var. Her >anımı/ı kaplayan şid-
det bizleri artık etrafımı/j göremez hale getirmiş
durumda. Bizler insan haklan savumıculan olarak
kime karşı \e kimden olursa otsun yaşama hakJo-
na yönelik her türlü saldınnın karşısuida olduğu-
mozu bir kez daha tekrarlıvoruz."
TÎKKO'nun
bombactsı aranıyor
Çankın Vaisi Ayhan Çevik'e dûzenfcnen
bombalı sakünnm ardından güvenİik birimleri
TtKKO'nun bombacısı. cezaevi fırarisi Ali
Güfanez'i arnor. Vati Çevik'in Tokat'ta göre*
yaptığı 24 Kasmı 1997 tarihinde duzenknen bir
operasyonda. örgütün genel sekreteri Mehmet
Demirag'ın da bulunduğu 2'si kadın 6 örgüt
üyesinin öldürüldüp, Tokat sorumhjsu "Eflez-
Dede" kod adb Halil Şahin. bomba uzmanı
"Aris" kod adlı Ali Gülmez ile 9 militanın da
kaçtığı beliriendL Topçam kırsal kesiminde,
1998 Ekirn aymda örgüte ait sığınakta ise 2
kilometre uzakfaktan 14 a> n noktadaki
pariamayı kıunanda edebikn bir dhazm eie
geçirfldiği öğrenildL Güvenİik buimferi,
1992'de Kayseri Cezaevi'nden firar eden
Gühnez'm, uçak ve heükopter telsizlerine
mûdahale edebflecek kapasitede geBştirdiği
ikinci cihaan örgütün eiinde oMuğunu
beiiriedL ıFotoğraf: AA)
Belgrad ateşle oynuyor
• Baştarafi 1. Sayfada
noktasında temellendiriyor. En sı-
cak uluslararası uzlaşmazlık konu-
lanndan birine dönüşmüş olan Ko-
so^ sorunu, gerçekten de bir NA-
TO Sorunu haline geldi.
NATO. anlaşmaya vanldıgında
banşı saglamak üzere, Miloseviç'in
anlaşmaya yanaşmaması durumun-
da isecaydıncı birgüç olarak müda-
hale etme karannda. Ama bu Ram-
bouillet görüşmeleri sırasında ve he-
men sonrasında sanıldığı kadar ko-
lay olmayacak. Miloseviç'in itiraz-
lan hâlâ sürüyor. Belgrad, NATO ye-
rine BM Banş Gücü ya da AGtT gi-
bi kurumlann Kosova'ya yerleşme-
sine ses çıkarmayacağını; ancak
NATO'nun bölgeye yerleşmesinin,
Yugoslavya'nın egemenliğinin açık-
ça yok sayılması anlamına geleceği-
ni, Yugoslavya'nın da buna asla ya-
naşmayacağını inatla vurguluyor.
Miloseviç'in yanı sıra Belgrad yöne-
timini destekleyen Rusya Federas-
yonu ve Çin de olası bir NATO mü-
dahalesıne karşı çıkıyorlar. -\ncak
bu iki ülke NATO üyesi deği 1.0
yüzden itirazları aşüabilir kanısı
özellikle NATO çevrelerinde ege-
men. Ancak NATO'nun Balkan-
lar'ın merkezıne çok büyük bir as-
keri birlikle yerleştirmesinden kimi
NATO ortaklan da rahatsız. Özel-
likle Fransa, NATO'da ABD'nin ge-
leneksel ağu-lığından dolayı çözüme
ihtıyatlı yaklaşmayı yeğliyor. Fran-
sız Dışişlen'nde NATO'nun Balkan-
lar'a yerleşmesinin Kosova sorunu-
nu aşan. Balkanların yeniden yapı-
lanması ve Balkan haritasının yeni-
den çizilmesinde de NATO'nun be-
lirleyici bır güç olacağı endişesı ege-
men.
Rambouillet Şatosu görüşmele-
nnde Kosova'ya maksimum özerk-
lik tanınması artık bir verı nitelıği
kazandı. Miloseviç, çok ağır ulusla-
rarası baskılar ve Bosna cankınmla-
rı yüzünden uğradığı derin itibar
kaybı yüzünden özerklik koşuluna
karşı fazladirenemedi.
Özerklik elde bir
Buna karşılık Kosova Arnavutla-
n kısa süren bir bocalamadan sonra
Bağımsız Kosova koşulunu ileride
anlacak bir adım olarak ertelediler
ve maksimum özerkliğe "Evet" de-
diler. Kosova Kurtuluş Ordusu
(UÇK) saflannda bu konuda patlak
\eren uzlaşmaz tutum. UÇK'nin şa-
hinlerinden sayılan UÇK'nin Siya-
sal Sorumlusu Adem Demaçi'nin
tasfiyesiyle sonuçlandı. Demaçi gö-
rev lerinden istifa etti \e UÇK de bu
aşamada maksimum özerklikle ye-
tinmeye "Evet" dedi.
Nitekim önceki gün Arnavut tem-
sılcılerle görüşmek üzere bölgeye
gelen, Belgrad yönetiminin vize ıs-
temıni yanıtsız bırakması üzerine
Makedonya'nın başkenti Csküp'te
Kosova Arnavutları ıle buluşan
Amerikalı Cumhuriyetçı lider Ro-
bert Dole. dün yaptığı açıklamada
Arnavut tarafmın anlaşmaya yann
imza koyacağını açıkladı.
Böylece uluslararası siyasal
arenada Kosova Arnavutlan banşçıl
çözüme yatkın bir topluluk olarak
sempati toplarken Belgrad yönetımı
uzlaşmazlıgın ve Kosova"da kan ak-
maya devam etmesinin sorumlusu
durumuna düştü.
Şu anda banş görüşmelerinin
ikinci turunun başlamasına sadece
10 gün kaldı ve Belgrad uzlaşmaz
tutumunu sürdürmesmın yanı sıra
bölgedeki askeri \arlığmı arttırarak
ve Arnavut köylere operasyonlar dü-
zenleyerek gerginliği tırmandıımak-
ta. Nıtekım bölgedeki Sırp birlıkle-
rinin sayısının. Ekim 1998 Ateşkes
Anlaşması'nda öngörülenin 15 katı-
na ulaşması ve Belgrad'ın Koso-
va'nın özellikle Makedonva sınınna
yakın kesimlerinde asken yığınağa
devam etmesi NATO'nun banş gö-
rüşmelerinin ikinci turunu bekleme-
den "mûdahale" etmesi olasılığmı
güçlendinyor.
Uluslararası arabulucular Chris-
topher Hill (ABD) ve Wolfgang Pet-
ritsch (A\Tupa Birliği) bölgede yo-
ğunlaşan çatışmalarla ilgili olarak
Sırp ve Amavutlan uyardılar. NATO
kaynaklan ise Belgrad'ın tutumunu
ateşle oynamak şeklinde niteliyor.
Son beş gün içinde Kosova'da
gözlemci ve denetçı olarak göre\-
ya-
pan AGlT (AvTupa Güvenİik ve Iş-
birliğı Teşkilatı) ile Belgrad yöneti-
mi arasında da ilişkiler alışılmadık
bir sertleşme gösteriyor. Önceki gün
Makedonya - Sırbistan sınınnda
araçlannın pasaport polisleri ve
gümrükçüler dışında Sırp askerler
tarafından denetlenmesini reddeden
iki AGlT denetçisinin gözaltına alın-
ması gerginliği daha da tırmandırdı.
NATO'nun iki denetçiyi kurtarmak
için dahi bir askeri operasyon dü-
zenleyebileceği Brüksel'de yüksek
sesle konuşulmaya başlandı.
Sırp jetteri Kosova'da
Pnştine'de ise son üç gündür po-
lis ve asker denetimleri aşın ölçüde
yoğunlaştınldı. Kentteki gazeteciler
bölgede sürekli uçan ve sık sık bazı
Arnavut köylerine dalış yapan Sırp
savaş uçaklanyla ilgili bilgi veriyor-
lar. Aynca Kosova Kurtuluş Ordusu
(UÇK) ıle Sırp askeri birlikleri ara-
sındaki çatışmalann ağırlığı da Ma-
kedonya sınınna yakın köy ve kasa-
balarla Mitroviçe kenti çevresinde
yoğunlaştı. Bölgedeki askeri operas-
yonlarda Sırp bırlıklerinin zırhlı araç
ve topçu birliklerini de kullandığı
gelen haberler arasında.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Zira, siyasi tarihimize damgasını vuran rüzgâriar,
seçim sonrasında da etkilerini sürdürürler...
1950'lerde, "Yetersöz milletin"...
1960'larda, "Barajlarkralı geliyor"...
1970'lerde, "Toprakişleyenin su kullananın... Ak
günlere"...
1980'lerde, "Dört eğilimi birieştirelim""...
1990'larda, "Kurtar bizi baba"'...
2000'lere giriyoruz... Banko umut yok.
Siyasette alıştığımız sözlerdendi:
"Sözümüz namustur."
18 Nisan öncesi siyasi parti liderteri, söz verme-
nin yetersiz olduğunu düşünmüş olmahlar ki artık
yazılı veriyorlar. Attına da imza atıyortar. ANAP, se-
kiz olmuş... Genel Başkan Mesut Yılmaz sekiz
maddelik, "Türkiye Sözleşmesi"ri\ imzaladı, ka-
muoyuna duyurdu. Neleryok ki:
- Enflasyon iki yılda yüzde 5'e iniyor.
- Herkese egitim, herkese sağlık, herkese iş ge-
liyor.
- Her aileye konut geliyor.
- Her türlü özgürlükJer genişletiliyor.
Umut dağrtmak güzel şey, ama bu kadanna pes.
Yılmaz buna da bir formül bulmuş:
2R + 3G...
Yenilenen hücrelerini arada bir dinlendirerek
enerji depolayan Yılmaz'a bakınca, insan bu for-
mülün "ikirahatla, üçgerin"anlamınagelebilece-
ğini düşünüyor.
DYP'nin vaatlerinin de ANAP'ınkilerden kalır ya-
nı yok:
- Tek celsede adalet...
- Herkese sigorta...
- Tam demokrasi, tam özgüriük...
Çiller her şeyin tamını ister, hiç hamını istemez.
Tek celsede adalet de insanda olmadık şeyteri çağ-
nştınyor!
Solun solundakiler...
Benzer sözleşme modasına CHP de uydu.
CHP'ninki, "Sözleşme 2000"...
Belki daha çok şey beklediğimiz için olacak, in-
san CHP'nin sözleşmesinin daha "sol" içerik taşı-
ması gerektiğini düşünüyor. Üstünde CHP yazma-
sa, sorulsa:
- Bu vaatleri hangi parti verir?
Banko CHP demek zor. ANAP ve DYP'ninkileri
yukanda sıraladık. CHP'ninkiler de şöyle:
- Temiz siyaset, erdemli devlet.
- Üretken ekonomi, adaletli paylaşım.
- Tam demokrasi, eksiksiz laiklik.
itime destek, ulusal birtiKana dilde televiz-
Son maddede biraz farklıhk dikkati çekiyor. An-
cak CHP'nin temel dayanağı, "Biz öteki partilehn
tûmünden farklıyız" idi. Bunun seçim stratejisine
de yansıması gerekiyor.
Başbakan Bülent Ecevit ise umutta sınır tanı-
mıyor. Sadece Türkiye'nin değil, bütün dünyanın
DSP'nin birinciliğini beklediği düşüncesinde.
Merkezin sağındaki solundaki partiler arasında
umut çizgisi biraz ileri giden parti DSP. Siyasetin
doğasında olması gereken dürüstlük, Ecevit'in
"önemli artısı" olarak kabul edilryor.
Ecevit "dürüst", Yılmaz "durist" el ele 2000'le-
re...
Merkez sol partilerin, gerçekten sol siyaset izle-
memelerinin önemli bir nedeni, kendi sollanndaki
partilerin güçlü olmamalan.. idi. 1983 sonrası se-
çimlerde bu çok net olarak görülüyordu. Ancak bu
seçimlerde işin rengi biraz degişiyor. Gerek
ÖDP'nin, gerekse "Sol Güçbiriiği "n\n oylannın ba-
rajı geçmesi zor, ama adaylan barajı çoktan geç-
ti.
Bu iki hareket elbette merkez sol partilerden oy
alacak, ancak oy alacağı bir kesım daha var
FP tabanı...
CHP ve DSP'nin solundaki partilerin güçHenmesi
solu bölmez, çoğaltır...
Yarolanan tüpçüfelç oldu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bombalı saldınya
uğrayan Çankın Valisi Ay-
han Çevik'in sağlık duru-
munda olumlu gelişmeler
saptandı. Yaşamsal tehlıkeyi
atlatamayan valinin sakat
kalma olasılığının çok az ol-
duğu bildirildi. Bombanın
yakınındaki tüpçü dükkânı-
mn sahibı Alpay Evirgen'ın
ise bacaklannda felç oluştu.
Çevik'i dün tedavi gördü-
ğü Hacettepe Hastanesi'nde
ziyaret eden lçişleri Bakanı
CahitBayar. sağlık durumu-
nun önceki güne göre çok iyi
olduğunu belirterek "Dok-
torlar, bir komplikasyon ihti-
mafinin olmadığını söyledi-
ler" dedi. Önceki gün 1Ö üni-
te 0 RH (-) kan verilen Çevik
için dün de polis telsızinden
kan anonsu yapıldı. Vali Çe-
vik'in annesi Şükriye Çevik
de öğle saatlerinde Hacette-
pe Hastanesi'ne gelerek dok-
torlardan bilgi aldı.
Hacettepe Üniversitesi
Tıp Fakültesi Başhekimi
Prof. Dr. Metin Çakmakçı,
valinin sağlık durumunun
iyiye gitmekle birlikte ciddi-
yetini korudugunu bildirdi.
Valinin bilincinin açık oldu-
ğunu, çevresindekileri tanı-
dığını kaydeden Çakmakçı,
"Kendisiyie iletisim de kura-
bfliyoruz. Biz konuşuyvruz, o
elleriy le y^nıt veriyor. Sohık
borusundaki aJetler nedeniy-
le konuşması mümkün de-
ğü" dedi.
Valinin akciğerinde hasar
bulunduğunu, kan şekerinin
ise yüksek düzeyde olduğu-
nu bildiren Çakmakçı, ge-
rekli önlemleri aldıklannı
sözlerine ekledi. Saldında
yaralanarak, Numune Hasta-
nesi'nde tedavi altına alınan
3 yaralıdan tüp bayii sahibi
Alpay Evirgen'in ise bacak-
lannda felç oluştu. Sırtından
metal parçası çıkanlan ve
boyun bölümü ile omurili-
ğinde parçalanmalar olan
Evirgen'in tedavisi yoğun
bakımda sürdürülüyor. Vali-
nin şoförii Muammer Alun-
soy ile tuhafıyecı Mehmet
Tekbaş'm sağlık durumlan-
nm ise genel olarak iyiye git-
tiği bildirildi.
Çevrecilerin güç birliği
• tstanbul Haber Servisi - Çcvreci sivil toplum
örgütleri, sorunlarla daha etkili mücadele ve sonuç elde
etmek için güç birliği oluşturma çalışmalannı
başlatmaya karar verdiler. Geçmişte Boğazlar'daki
tehlikeli geçişlere ve 3. köprüye karşı sivil toplum
örgütlerinin yaptıklan ortak eylemlerle olumlu sonuçlar
alındığı belirtilerek Türkiye'nin önemli sorunlannda
güç birliği gerektıği; ortak ses çıkanlırsa hükümetin
dikkatinin çekilebileceği vurgulandı. Öte yandan,
TEMA Vakfı tarafından başlatılan "Türkiye Çöl
Ounasm" kampanyasına, 171 bin Türk abonesi bulunan
Alman telefon firması, 171 bin fidanla destek verdi.