Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30MART1999SALI CUMHURİYET SAYFA
17
Soru-Sopgu
Dicle Üniversitesi
Eğitim Fakültesi
Dekanı Prof. Dr.
Recep
Ziyadanoğullan, kendi
elleriyle dağıttığı ve
sonradan toplattığı
"nuriu" masa
takvimlerinin
parasının nereden
çıktığına henüz açıklık
getirmedi. Ancak,
takvim haberlerinin
çıkması üzerine
büyük bir
"soruşturma"
başlatmış...
Soruşturma öyle
bildiğimiz yasal
soruşturmalardan da
değitmiş... Biraz sorgu
gibi bir şey!
Kulağımıza geldiğine
göre, Dekan Bey'in
"yakinleri" sağda-
solda ağız
anyorlarmış... Dekan
Bey de Eğitim
Fakültesi içindeki PTT
şubesindeki memuru
çağırmış odasına,
"Kim gönderiyor
gazetelere bu
mektuplan" diye
kükremiş! Postacı ne
bilsin, günde yüzlerce
mektup gelip geçiyor
etinden. Mektuplara
sansür uygulayacak
değil ya... Kaldı ki,
teknoloji epey ileriedi;
iletişim için faks var,
telefon var, Internet
var. Ama Dekan Bey
bize yanıtını mektupla
gönderse de olur...
Sorumuz belli: Nuıiu
takvimlerin parası
nederen çıktı?
Bektronik posta: som@posta.currrtiuriyet.com.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9?
- Bill Gates, üç taş oyunuyla
düşünce hızını aşmış...
"Nevarbunda?
Biz de 'üç kağrt'la aşıyoruz!"
E
rzururn, tarikatların büyük ilgi gösterdiği
kentlerin başında geliyor. Tarikatçı serma-
yenin, kentin en lüks otellerini bile satın
alıp öğrencı yurdu yaptığı biliniyor. Devlet
ise eli kolu bağlı oturuyor! Gençler, şeriatçıların ku-
cağına itiliyor.
Belki de bütün bunlar bilinçli yapılıyor...
Aynen, kentin en merkezi yerinde dört yıldızlı bir
otel olarak yapımına başlanan, ancak kapaJı otopar-
kı olmadığı için işletme izni alınamayan 600 yatak-
lı binada oynanan oyun gibi!
Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi'nin yanı başın-
daki bu 10 katlı bina tarikatçıların iştahını fena hal-
de kabaıtıyor.
600 yataklı otel olarak tamamlanan binanın, yur-
da dönüştürüldüğünde en az bin öğrenciyi banndı-
racağı görülüyor. Tarikatçı sermaye iki yıldır binayı
satın almak için büyük çaba harcıyor. Bina sahiple-
ri de tarikatçılara satmamakta direniyor! Çünkü bi-
860 milyar
na sahipleri açamadıkları otel nedeniyle borç-harç
içinde kalsalarda kendilerinden önce ülkenin gele-
ceğini düşünüyorlar. Tarikatlara asla yüz vermiyor-
lar... Öğrenci yurdu olarak kullanılabilecek binaya Er-
zurum Sosyal Yardım ve Dayanışma Vakfı da talip
olduğu için bina sahipleri iki yıldır devletten yanıt bek-
liyorlar.
Erzurum Valiliği de vakıf adına Ankara'ya sürekli
başvuruyor; "Binayı alıp öğrenci yurdu yapalım" di-
yor. Hemde1999yılınagelindiğinde, devletin 1997
yılı rakamlanna göre saptadığı fiyat üzerinden.
Ödenecek para 860 milyar lira!
Binanın 1999 yılı rakamlarına göre fiyatı en az 2
trilyon lira iken ve tarikatçı sermaye bu parayı öde-
meye hazırken, bina sahipleri devletin vereceği 860
milyar lıraya razı oluyor.
Erzurum Valisi Ahmet Kayhan, Başbakanlığa bağ-
lı "Fak-Fuk-Fon"un Ankara'da iş yapan genel sek-
reterliğine yazdığı 16 Mart 1999 tarihli son yazıda,
Erzurum'da özellikle kız öğrenciler için duyulan yurt
gereksinimini sıralayıp, binanın satın alınması için "ge-
reğinin tensip buyurulmasını arz" ediyor.
Ama olumlu yanıt alamıyor.
Birileri, iki yıldır Ankara'dan onay çıkmasını engel-
liyor... isteniyor ki, bina sahipleri pes etsin ve tari-
katçılara teslim olsun.
Bu işin şimdiki sorumlusu Devlet Bakanı Hasan
Gemici... Gemici'den aksini kanıtlamasını ve bina-
nın öğrenci yurdu yapılmak üzere Erzurum'daki
"Fak-Fuk-Fon" adına satın alınması için onay ver-
mesini beklemek yanlış mı olur acaba?
Hele bu yıl kurban derilerini tek başına toplayan
"Fak-Fuk-Fon" için 860 milyar lira devede kulak
iken!
SESStZ SEDASIZ (!) NVRİKVRTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Şarkılardan fal tuttum ikimizin yerine..
Acayip telif ücreti faturası geldi!
Topkapı Sarayrndaki mücevherlerKültür Bakanlığı'nın imzaladığı pro-
tokole göre bir mücevher şirketi, Top-
kapı Sarayı'nda Osmanlı hazinesinin
sergilendiği Hazine Dairesi'ne girip
salonları onaracak ve objelerin bakı-
mını yapacakmış...
Obje dedikleri mücevher!
Mücevher dedikleri, değerii taş ve
madenlerden yapılan süs eşyaları...
Mücevher, Osmanlı'nın ganimetle-
ri olunca ortaya paha biçilemeyen el-
mas, pırlanta ve altın takılar çıkıyor!
Elmaslara, pırlantalara, altın takıla-
ra ne olmuş ki bakımı yapılıyor? "Pas-
lanmış" olabilirler mi! Boğaz'ın rutu-
betli havası yaramadı herhalde!
Kültür Bakanlığı tehlikeli işler yapı-
yor... Hem de çok tehlikeli.
Anımsarsanız. bir "Topkapı" filmi
vardı. Yabancılann çektiği film "Kaşık-
çı Elması"nın çalınması üzerine kur-
gulanmıştı. Mücevher hırsızları Top-
kapı Sarayı'na girip, elmasın yerine tak-
lidini koymaya çalışıyorlardı.
Şimdi tam zamanı; "sponsor"a
meraklı Kültür Bakanlığı, ulus-^
lararası piyasalara açılsın "Top- **
kapı" filmi yeniden çekilsin...
Hazır, tozu alınmışken "Kaşıkçı
Elması" daha çok göz kamaştı-
nr!
Bu arada, mücevher şirketi "ba-
kım-onanm" için 650 bin dolarharca-
yacakmış ama bu para fazla da tuta-
bilirmiş... Bu kadar paranın karşılığın-
da da "Kaşıkçı Elması'nı mücevher şir-
ketinin reklamlarında kullanmasına
izin verirler herhalde!
Tarihini satan bir bakanlık dünyada
az bulunur, az!
AYDINLANMA ATEŞİ
İletişinı: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
'Oylanmm çağdaş, laik demokratik
hukuk devletini savunanlara vereceğiz'
Nazilli ADD, Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı
nedeniyle "Yurt ve Dünya
Barışında Çocuk" konulu şiir
ve resim yanşması düzenliyor.
Kadıköy ADD
Sayvn Demirtaş. Cayhun.
Kadıköy ADD'nin konuğu
olarak 3 Nisan saat 15.00"te
Kadıköy Caferağa Kültür
Merkezi'nde "Medya ve
Toplum İlişkileri" konulu bir
söyleşı düzenleyecektir. Tüm
Kadıköylüler ve üyelerimiz
davetlidir.
Nazilli ADD
"23 Nisan llusal Egemenlik
ve Çocuk Bavramr
nedeniyle ilköğretim okullan
arasında "Yurt ve Dünya
Barışında Çocuk" konulu şiir
ve resim yanşması
düzenliyoruz. Şartlar;
• Resimlerde teknik serbest
olacak (Pastel, sulu boya, kuru
boya. keçeli kalem, guaj veya
yağlı boya). resam kartonu)
• Boyutİar: 25 X 35 cm (1/4
Aynca lise \e dengi okullar
için "Yurt ve Dünya
Barışında Gençliğin Rolü"
konulu kompozisyon
yanşması düzenliyoruz.
Yazılar iki dosya kâğıdını
aşmayacak \e sadece ön
yüzlen kullanılacak.
Her iki yansmaya da katılan
eserlerin daîıa önce herhangi
bir yanşmava katılmamış
olması ve özgün eserler
olması gereimektedir.
Eserlerin en geç 10 Nisan'a
kadar ADD yönetimine teslim
edilmesi şarttır.
ÇYDD Doğu Akdeniz
Ortak Sekreterliği
Ulusumuz; Cumhuriyet'in
kuruluşunu ızleyen yıllarda,
art arda ger;ekleştirilen
devnmler sonucu, akılcı ve
bilimsel düjüncenin ışığında,
"çağdaş devlet" ve "çağdaş
ulus"olmayolunda
sürdüriilen ıvdınlanma ve
uygarlaşma atılımlanyla,
çağdaş uluslar topluluğunun
eşit haklarc sahip, saygın ve
onurlu bir iyesi olarak hak
ettiği yeri almıştı.
Atatürk'e gâre tam
bağımsızlıl: askeri, siyasal,
ekonomik. lukuksal, kültürel
gibi her alaıda tam
bağtmsızlıL ve tam özgürlük
demektir.
Bumı; "Bir ulusta şeref,
onur, namıs ve insanlığın
varlığı. o tlusun özgürlük ve
bagımsızlı>ına sahip
olmasına lağlıdır" sözleriyle
dilegetirmştır.
Bıagûn, "çığdaş dev let" ve
"çağdaş utas" olma yolunda
kültûr. bıliîi.toplumsal yapı
ve ekonorrıde sahip
ol-duğumu; bütün zenginlik ve
güzellikleri Atatürk devrim ve
ilkelenne borçlu olduğumuz
bilinciyle;
Çağdaş ulus olmanın
vazgeçilmez temel ilkesi olan
laikltğin yaşamsarörieılMıW" *">
unutturmak ve yok saymak
isteyen tüm güçlere karşı,
laikliği sonsuza dek koruma
ve geliştirme kararlılığı içinde
olduğumuzu,
ulus devleti yok etmeyi, ulusal
kaynaklan sömürmeyi. tüm
halkın ve gelecek kuşaklann
güvencesi ve tüm ulusun ortak
birikimi olan kamu
işletmelerini yağmalamayı
amaçlayan özelleştirmelerı
onaylamadığımızı.
büyük kavga vererek
kurtulduğumuz
kapitülasyonlann, yeni
isimlerle yeniden
dayatılmasına, bağımsız
yargıyı dışlayan ve
ulusumuza dayatılmak istenen
Çok Taraflı Yatınm
Anlaşmalannı (MAI) ve Çok
Taraflı Hakem Anlaşmalannı
(TAI) kabul edilmez
bulduğumuzu,
bütün ilkeleri göz ardı eden,
parti ve politikacılara,
sözlerini tutmayanlara,
yeminini bozanlara,
söylemiyle eylemi bir
olmayanlara. oy
vermeyeceğimizi,
oylanmızı çağdaş. laik.
demokratik ve sosyal hukuk
devletini savunan. cinslerarası
eşitliği. çevreye ve insana
saygıyı benimsemiş. insan
haklanna saygılı olanlara
vereceğimizi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Doğu Akdeniz
Şubeleri olarak kamuoyuna
saygıyla duyuruyoruz.
İskenderun ÇYDD
Derneğimizce düzenlenen
ilköğretim okullan arası resim
yanşmasınal5 okuldan 73
öğrenci katılmıştır. Daha sonra
bir sergiyle kentimize
sunulacak olan resimlerden
derneğimiz adına kartpostal
bastınlması da
düşünülmektedir.
tlköğretim okullan arasında
düzenlenen serbest konulu şiir
yanşmasına katılımlar
sürmekte olup, şiir
yanşmasının sonuçlan 23
Nisan'da açıklanacaktır.
Doğa yfirüyüşleri
Dokuz günlük tatili
Istanbul'da kalarak
değerlendirmek isteyen
okurlar, sürekli
gerçekleştireceğimiz îstanbul
çevresindeki günübirlik doğa
yürüyüşlerimize
katılabilirler. Tatil süresince
gideceğimiz parkurlan
ögrenmek ve kayıt için her
gün 0.216.380 66 77-
0.532.326 46 76
(Hakan Kıyat).
ÇİZGİLİK KİMtL MASARACI
HARBt SEMtH POROY
nnnnn
n n qni)
p n rj n n
nnnnn
nnnnn
nnnnn
BULUT BEBEK MRAY ÇİFTÇİ
scrrardtm da,"Sana anlatmarn imkansız
!
MIRMIRLAR UĞUR DURAK
0
Oi
TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 30 Mart
AYA GİDECEK UZAY GSMİSL
195Z 'DE BU6İJN, AY/4 6ÖNDBRİLMBSI DO-
ŞÜMÜL£M AMEİZİKAM UZAY GeMİSİYLE İL-
CıU &'& WI2/ CUMMURİr£T &A2EV£Sİ 'NPE
YEIS /HMfŞr/. SON giGfeAÇ VtlMHS, AX4 YOLCU-
LUKTAM ÇOH SÖZ EDİLpiĞI y4NLAr7iAl&4AC, SU «p
NUOA YAPtLAN A&4ŞT7GAA4tj4KlA,/igACr UZ/İYA
İ
ÜCAÇr/IMgiCECEĞİNİN AMLAÇlLDIĞl BE-
Lie.TİLiyO££>U. AMEH'KAU MÜHEN&İSLE& /£ &l-
LiM ADAMlAGt, GEtolMİN fZO MBTSE SOYUAJ-
DA, YAKtAÇtK 10Û70N AĞtGL/ĞtNOA OIACA-
SINI , UZÜM em MEKMİYİ ANfMS/tr/tCAĞwt Açtz-
LAMAKrAYMfŞ. UZAY GEMlSİ, PÜNY/4 İLE AY
AGASfHt PÖGr GÜMOE AŞABİLECEKM/S!
ANKARA 17. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1998'342
Davacı Mustafa Vehpi (vekili) tarafından davalı(lar) aleyhıne açılan ortakhğın giderilmesi davasının yapılan açık yargılamasında ve-
rilen ara karan uyannca; Fatih Cad. Cem Sokak 4/10 Keçiören'Ankara adresinde bulunan davalı Mustafa Vehpi'nin yasal yollardan teb-
ligat yapılamadığından ve adresinin tespit edılemediğinden, davalıya dava dilekçesinin ilanen teblığıne karar verilmiş olmakla; adı ge-
çen davahnın duruşma gûnü olan 4.5.1999 günü saat 10.00'da mahkememizdeki duruşmada hazır bulunması veya kendismi bir vekil ile
temsil ettirmesı. aksi takdırde HUMK'nun 509-510. maddesi uyannca duruşmalara yokluğunda devam edilerek karann da yokluğunda
verileceğı dava dilekçesi yerine geçerli olmak üzere davalı Mustafa Vehpı'ye ilanen teblığ olunur. Basın: 13871
GÖRÜŞ
SÖNMEZ TARGAN
Aydınlanmada Eğfflmin
Önemi
Yaklaşık üç yıl önceydi. Aziz Nesin'in sağlığın-
da başlattığı bir girişimi, "Köktendinciliğe Karşı
Uluslararası Aydınlanma Konferansı" hazırhk ça-
lışmalarını sürdürüyorduk. Hazırhk toplantıların-
dan çıkınca özellikle Demirtaş Ceyhun'la bir
yerlere gider, sohbet ederdik. Yine böylesi soh-
betlerden birinde, Demirtaş Ceyhun'la o günle-
rin yakıcı sorunlannın başında gelen irtica ve ge-
ricilik konusuna söz dönüp dolaşıp geldi.
Tehlike ciddiydi ve bir konferans düzenleme-
sinin sınıriarını aşan derin ve kapsamlı bir çalış-
ma gerekiyordu. Çünkü o yıllarda kimi aydın ve
kendini solda sayan kesimlerden de gereken tep-
ki gelmiyordu. Daha da ilginci, Cumhuriyet ka-
zanımlarını hafife alan yeni bir kesim türemişti.
Bunlar da, açık değilse bile örtülü bir biçimde şe-
riatçı akımlarla, gerici odaklarla adeta bağlaşma
içindeydiler. Demokrasi ve insan hakları savaşı-
mının bir sınıf tavrı olaması gerçeğini ve bilimsel-
liğini birtarafa bırakıp birliktetelevizyon izlence-
lerinde boy gösteriyor, basın yayın organlannda-
ki köşelerinden birbirlerine kur yapıyorlardı.
Özetle, Osmanlıcılıkla Cumhuriyet, Aydınlan-
ma'yla tutuculuk yeniden bir tarihi hesaplaşma-
nın içine girmişti. Doğaldır ki, savaşım bilimsel-
likten uzaklaştıkça lümpenleşiyor, Cumhuriyet'in
ve Aydınlanma'nın önderterine ve bunlardan özel-
likle Mustafa Kemal'e saldırılar, belden aşağı
yakıştırmalarla daha da düzeysizleşiyordu. Bu
tutumun yanlış olduğunu vurgulayanlara ise, özel-
likle siyasal ve sosyal savaşımdan kendini emek-
li etmiş kişilerden şöylesi bir yaklaşım sergileni-
yordu: "Sende mi Kemalist oldun?" (1).
Bunları niçin yazdım: Elimde bir kitap var, De-
mirtaş Ceyhun'un. "Kod Adı: Ulu Hakan" başlı-
ğını taşıyan bu kitap kısa bir süre önce Sis Çanı
Yayınlan'ndan çıktı. Kitabın kimi yerlerini birkaç
kez okudum. işte bu kitap, yanılmıyorsam lütfen
beni düzeltsin, Demirtaş Ceyhun'la yukanda de-
ğindiğim sohbetler sürecinde kafasında olgun-
laşarak bugün önemli bir ürün olarak önümüze
geldi.
Osmanlı toplum düzenindeki eğitimin niteliği-
ni kavradıkça, insan, -ki Kod Adı: Ulu Hakan ki-
tabı Osmanlı'daki bu dizgeyi bütün boyutları ile
gözler önüne seriyor- Cumhuriyet devrimleri için-
de salt eğitim alanında yapılanların bile ne den-
li büyük olduğunu daha iyi görüyor. Demirtaş
Ceyhun kitabımn alt başlığında ayrı bir ileti veri-
yor sanki: "Türk Aydınının Dramı: Medrese'den
Imam Hatip'e." Bu iletiyi de, kitabın giriş bölü-
münde, "önce... Niçin Ulu Hakan?.." bölümün-
de açıyor: "Haşim Paşa'n/n resm/n/ görmedim.
Ama hiç kuşkum yok, bütün Osmanlı paşalan ve
uleması gibi onun da mutlaka bir kucak dolusu
sakalı vardır. Çünkü, Osman Nuri Ergin'/n 'Türk
Maarif Tarihi' adlı kapsamlı çalışmasında verdiği
bilgilere göre bıyrksız ve sakalsız birinin Osman-
lıyönetiminde herhangi bir devlet dairesinde gö-
rev alabilmesi olanaksızdı." (2) (a.g.e. s-7, p-3) Bu-
günkü Osmanlı özlemcilerinin genç-ihtiyar niçin
sakallı olduklarının gerekçesi de herhalde bu ta-
rihsel gerçekten kaynaklanıyor.
Aydınlanma, eğitimin bir türevidir. Ve bu tarih-
sel iki gelişme iç içe geçmiştir ve sadece çağ-
daş ve laik bir ortamda yeşerir. Şeriat kurum ve
kurallannın egemen olduğu bir toplumsal dizge-
de, Osmanh'da bunun olamayacağı çok güzel be-
lirtilmiş "KodAdı: Ulu Hakan"da.
(1) Bu konu ayrı bir yazıda işlenecek.
(2) Bu paşa, "Ah... Şu mektepler olmasa Ma-
arif'i ne güzel idare ederdim" diyen paşadır.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDAN SAĞA:
1/ Tüccar. II
Mantık... Anla-
tış yolu. 3/ Me-
tal saplama... tn-
ce pıde halinde
ekmek. 4/ Bir
kimse aracılı- 4
ğıylabırinegön-
derilenşey...Bir
bağlaç. 5/ Kısa 6
ve özlü söz. 6/ j
Peygamberlen
Hud'udinleme- 8
dikleri için Tan- _
n tarafından
yok edilen kavim... Ka-
dın başlığına iliştirilen.
gûmüşten yapılma alın
takısı. 7/ Afyon'un bir 2
ılçesi... "Pencereden— 3
geliyor/Gurbet bana zor 4
gelıyor"(Türkü).8/Şar-
kı, türkü... Hindistan'ın
para binmi. 9/ Içel'in Si-
lifke ilçesinde antik bir
kent... Kışinin iradesin-
den bağımsız olarak ken-
diliğınden gerçekleşen,
bastırılması olanaksız anı eylem.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Üzerine sıyah pullarla kı-
laptan tutturularak işlenmiş kumaş ya da giysı. 2/ Rüz-
gânn esişi... "Süreyya —": Smema yönetmenımiz. 3/
Yüz güzelliğı. 4/ Parola... lnsanın yaradılış özelliği. 5/ May-
danozgillerden, su kenarlannda yetişen bir bitkı. 6/ Mad-
denın, kımyasal bir tepkımeye girebilen en küçük parça-
sı... Atasözlerine dayanan didaktik Çin şiiri. 7/ "Geçti san-
dım mah-ı — ayine-i bıllûrdan" (Yahya Kemal)... Kulla-
nılmaya hazır para. 8/ Bir zaman birimı. 9/ Tıp dilinde
kalp atımının hızlanmasına verilen ad.
ANKARA 25. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN ÎL4NEN TEBLİGAT
Dosya No: 1996/787
Davahlar 1- Bayram Ah Durmuşoğlu
2- Recep Alı Durmuşoğlu
3- Eyüp Doğanav
Davacı Osman Özdemir vekili tarafından davahlar Bayram
Ali Dunnuşoğlu ve Eyûp Doğanay, Recep AH Durmuşoğlu
aleyhlerine açılan tapu iptali davasının yapılan açık yargılaması
sonunda;
Adınıza çıkartılan davetıyeler PTT aracıhğıyla tebliğ edıleme-
mış. adresınız zabıta arasQrmasmdan da bulunamamış olduğun-
dan ilanen tebhgat yapıünasına karar venlmıştir
Davacı vekili mahkememize verdiği 16.03.999 tarihli dılekçe
ile; mahkememizin verdiği kararda alacağın davalılardan birlik-
te alınıp ahnmayacağı hususunda bir açıklık olmadığını. bu du-
rumun kanşıklığa yol açtıgını. bu nedenle hüküm fıkrasının
"alacağın davahlardan müştereken ve müteselsılen tahsılıne"
şekhnde tavzihıne karar venlmesını ıstemış olmakla;
Yukandaki yazılı tavzih dilekçesinin gazetede ilan tarihinden
itibaren HUMK.."nun 456. maddesi gereğince 7 gün içinde cevap
vermenız ilan olunur 16 03.1999 Basın- 13451