29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 ŞUBAT 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Doğalgaz ve telefonlardaki sorunların artması iki kurumu tartışılır konuma getirdi BOTAŞ ve Telekom gözahuıdaÎLHANTAŞÇI ANKARA- Halkın en fazla kullandığı ürünler arasında yer alan telefon ve doğal- gazdaki sorunlar. Telekom ile BOTAŞ 'ta- kı altyapının çökmesini ve partizan kad- rolaşmayı gündeme getirdi. Türk Tele- kom'dan üst dûzey bir yetkili, son zaman- larda haberleşmede yaşanan sorunun alt- yapı yetersizliği ve teknolojik yatınm ya- pılmamasından kaynaklandığını vurgula- dı. Doğalgazı yeterli dağıtmayarak Anka- ralılann ikı gün titremesine neden olan BOTAŞ ise teknik bir kurum olmasına karşm MHP ve FP'li bürokratların kilit görevlerde bulunmasıyla dikkat çekıyor. Seçim süreci, BOTAŞ'takı partizan kadrolaşmanm göstergesı oldu. Genel müdürlükten aynlan Nevzat Arseven'ın seçimlerde aday olacağı belırtilirken bu göreve vekâleten bakan N'adir Bıyıkboğ- hTnunkurumdaki MHP-Faziletkadrolaş- masına olanak tanıdığı iddia edildi. Eskı 1 ürk Telekom'dan üst düzey bir yetkili, görüşmelerde yaşanan sıkıntılann temelinde özelleştirme kapsamına alınan kurumda teknolojik yatınmlann yapılmamasının yattığını vurguladı. Doğalgazı yeterli dağıtmayan BOTAŞ'ta ise MHP ve FP'li bürokratların kilit görevlerde bulunması dikkat çekiyor. genel müdür yardımcısı Kadir Kanat'ın Adana'dan ANAP, eski personel başkanı Ali Doğan'ın Kahramanmaraş'tan MHP milletvekili adayı olacağı öğrenildi. Bir başka iddiaya göre, aralık ayında açılan sınavı kazanan 2 bin 300 kişinin adlan 2 ay açıklanmadı ve bu sınavı ka- zananlann çoğunluğu MHP'lilerden olu- şuyor. Sınava girmeden bile sınavı kaza- nanlar olduğu ileri sûrûlüyor. Başkentteki doğalgaz kesintisinin geç- miş yıllarda da yaşandığını belirten Ener- ji Bakanı Ziya Aktaş ise Anakent Beledi- ye Başkanı Melih Gökçek'i eleştirerek "Konu. belediye başkanı olacak adamın yakışıksız ve yersiz birtakım suçiamalan- na neden oklu. Bakanlığıınızm olayda so- rumluluğu yoktur" dedi. Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belediyenin yapması ge- reken, birden fazla dağıtım noktasuıda do- ğalgaz dağıomını gerçekleştinnek. Ama büyüksehir beledivesi bunu yapmamakta ısrar ediyor. Tek dağıtım noktasında hava soğuduğundatekniksorunlar ortayaçıkı- yor. Betediyeye uyan yapdmış, ancak ge- reken yapıİmamıştırf Türk Telekom'dan üst düzey bir yetki- li, telefon görüşmelerinde yaşanan sıkın- tılann temelinde özelleştirme kapsamına alınan kurumda teknolojik yatınmların yapılmamasının yattığını vurguladı. Sant- rallar arası haberleşmede bellı sayıda ka- nalın olduğunu belirten Telekom yetkili- sı, şunlan kaydettı: "OysaTelekom'unön- cetikü sorunu budur. Tetekomünikasyon- da en önemli konu santrallar arası haber- leşmedir. Bunun içinyeteıüdüzeydekanal oluşturulması gereku"." Yetkili. basına yansıvan "İnternet'teki yoğunlaşma ve hava koşıülanmn kötü oi- masT gibi gerekçelerin "uydurma" ol- duğunu söyledi. Tıkanmada etkili olan Turnıke ve Çarkıfelek programlan için de dava açıldığmı anımsatan yetkili, "Yaşa- nan sorunda bu programlann etkisi abar- tılacak oranda obmaz" dedi. Ulaştırma Bakanı Hasan Basri Aktan ise kurumun işlev ve görevinde genişle- melerolduğunu. ancakasıl görevinı aksat- madığını savundu. Yeni yaörun program- lan bulunduğunu belirten Aktan, "Geçid bütçe döneminde ödeneklerin serbestisi biraz gecikmeli gerçekleşivor. Bu nedenle kısa duraksama oldu" diye konuştu. BOTAŞ Genel Müdür Vekili Nadir Bı- yıkoğlu, partizan kadrolaşmalann doğru olmadığını savunarak "Seçme ve seçilme hakkı verilmiş bir hakbr. Herkesin seçil- me hakkı vardır" dedi. Bıyıkoğlu. sınav sonuçlannı ise Başbakanlık ile Eneıjı Ba- kanlığı'nın önlemler genelgesı çerçeve- sinde dondurduklannı söyledi. Bıyıkoğlu, dün düzenledıği basın top- lantısında, Ankara'da yaşanan doğalgaz sıkıntısının sorumlusunun anakent beledı- yesi olduğunu savundu. Bıyıkoğlu, EGO'nun verilen gaz kullanım oranlan- nm çok üzerinde gaz çekişi yaptığı ve abo- ne kayıtlannı tüm uyanlara karşın arttır- mayı sürdürdüğü için yaşandığını kaydet- tı. Bıyıkoğlu, bozulan basınç dengesini normale döndürebilmek için sanayi müş- terilerinin gazmı kestiklerini söyledi. Türk Telekom AŞ Genel Müdürü Atfl- la Sezgin de TV programlan nedeniyle meydana gelen kilitlenmenin dün noter huzurunda tespit ettirildiğini bildirdi. 5 mîlyon dolara mal oldu ilaç analiz merkezi açdryorANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Türkiye"nin ilk bi- yoyararlanım ve biyoeşde- ğerlik merkezi nisan ayında faaliyete geçecek. Sağlık Ba- kanı Mustafa Güven Kara- han. yaşamsal öneme sahıp ilaçlar, birbirine yakm özel- likleri olan ilaçlar ve yavaş salımlı ilaçlar gibi ürünlenn biyoeşdegerlik ıncelemesı- nin yapılmasının zorunlu ol- duğunu belirterek bu merke- zin Türkiye açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Türk Eczacıları Bırliğı (TEB) Başkanı Mehmet Do- maç da, merkezın ilaç konu- sunda her tür danışmanlık hizmeti vereceğvni bildirdi. 5 milyon dolara mal olan proje, Türk Eczacılan Vakfı, Bio-lnova. Tüm Eczacılar Üretim Temin Dağıtım Ko- operatiflen Birliği. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ve Eczane Gereçlen AŞ'nin ortaklığıyla uygulamaya ko- nuldu. 'Novagenhı' adını ta- şıyan merkez, dün TEB tara- fından Hilton Oteii'nde dü- zenlenen 'BiyomedikalAraş- nrmalar ve Gelecek' konulu sempozyumla tanıtıldı. Sem- pozyumun açılış konuşması- nı yapan Domaç. merkezın ilaçla ilgili her türlü danış- manlık hizmeti vererek biyo- lojik araştırmalar, klinik araştırmalar, yeni ilaç geliş- tirme çalışmalan ve genel analizler yapacağını anlattı. Biyoeşdegerlik ve bıyoyarar- lanım ruhsatı alacak firmala- nn bu deneyleri yaptırmak için yurtdışındaki merkezle- re gitmek zorunda kaldıkla- nnı anlatan Domaç, şunlan aktardı: " Merkez,yurtdışınagiden çahşmalaruı yurtjçinde daha ucuza yapılmasını sağla\a- cak. İlaç sanayiinin ihraçola- nakiannı koiay laşüracak. Bi- yneşdeğerlik ve biyoyararla- nım yönetmeliğinin gerekleri tam olarak karşıianabilecek. Yeni ilaç geliştirme çalışması ve araşürmacı eğitimi ile AR- GE çauşmalanna katkıda bulunacak." Domaç, dünyada 12 ayn merkezi dolaştıklannı, hep- sinden elde ettikleri bınkim- le Novagenıx'i oluşturdukla- nnı anlattı. Merkezin 5 mil- yon dolaramal olduğunu be- lirten Domaç. nisan ayında uygulamaya geçeceklerini bildirdi. Sağlık Bakanı Karahan da, tüm gelişmış dünya ülke- lerinde klinik araştırmalann, kişileri korumak amacıyla yasal düzenlemeye alındığı- nı, araştırmalann başlaülma- sı ve denetiminin resmi oto- ritelere bırakıldvğını belirte- rek Türkıye'nın bu çalışma- lan başlatmakta geciktiğini söyledi. Türkıye'de bugüne kadarbu çalışmalan yapmak üzere yalnızca üniversitele- rin Sağlık Bakanlığı'na baş- \oırduğunu anlatan Karahan, gerek klinik gerekse analitik testlerin tümünü yapabilecek kapsamlı bır merkezin bu- lunmadığına dikkat çekti. Karahan, yerlı ilaç üreticile- nnin bu nedenle çalışmalan yüklü ücretler karşılığında yurtdışında yaptırmak zo- runda kaldıklannı anımsattı. Adalet Bakanı Selcuk Öztek 'Devlet cezaevlerine hâkim olamıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Adalet Bakanı SeJ- çukÖztek, cezaevlerine dev- letin hâkim olamaması nede- niyle Bakanlar Kurulu'nun "F tipi oda sistemi"ne geçiş için karar aldığını söyledi. Yargıtay ve Danıştay üye- liklerine seçilenlere mazbata vermek için dün düzenlenen törene katılan Öztek. gazete- cilenn sorulannı yanıtlarken cezaevlerine terör ve mafya suçlulannın hâkim olduğu- nu söyledi. Öztek, cezaevle- rinin ülkenın en büyük soru- nu olduğunu, bunlann da ka- labalık koğuş sısteminden kaynaklandığını, 3-4 kişilik oda sistemini öngören "F Ti- pi'' cezaevlerinin yapımına başlandığını bildirdi. Ceza ve Tutukevleri Ge- nel Müdürlüğü yetkililerin- ce hazırlanarak Bakan Sel- çuk Öztek'e sunulan bir ra- porda. tutuklu ve hükümlü sayısında yüksek aıttş oldu- ğuna dikkat çekilerek dev- letin bu konuda acil önlem alması istendi. Cezaevlerinin artık taştı- gı, daha fazla insan banndı- ramaz noktaya geldiği kay- dedilen raporda, son sayıma göre 560 cezaevinde adli ve siyasi toplam 66 bin 979 hü- kümlü ve tutuklunun bulun- duğu belirtildı. Raporda, bunlardan 8 bin 313'üsol. 528'isağ, 799'u itirafçı olmak üzere toplam 9 bin 640 terör suçlusunun bulunduğu kaydedildi. Ceza \e tutukevleri ile adalet me- kanızmasının işleyişine iliş- kin değerlendirmelere yer verilen raporda, sorunlann çözümlenebilmesi için ko- ğuş sisteminden vazgeçilip yeniden yapılanmanm şart olduğu vurgulandı. Kalabahk koğuş sistemi- nın başta terör ve mafya suçlulannın, hükümlü ve tu- tuklular üzennde hâkimiyet kurmasma yol açtığı anlatıl- dı. Raporda, iaşe bedelleri- nin yetersiz olması nedeniy- le cezaevlerine dışandan ye- mek getirildiği, bunun da toplu yaşam ve örgütsel da- yanışmamn gelişmesine et- ken oluşturduğu bildirildi. Terör suçlanndan tutuklu bulunanlann, cezaevi yeter- sizliği nedeniyle DGM'lerin bulunduklan illere yakın il ve ilçe cezaevlerine dağıtıl- malannın bazı sorunlan be- raberinde getirdiği vurgula- nan raporda, bazı ceza infaz kurumlannda belediyelere ve TEK'e olan borçlar ne- deniyle elektrik ve sulann kesilmesı durumuyla da kar- şı karşıya kalındığı anımsa- tıldı. Sinema yönetmeni Bilge Olgaç gibi annesi de yanarak yaşamını yitirdi Huzurevinde yangın faeiasıtstanbul Haber Servisi - Mahe- pe'deki "OzelErdyesHuzurevi"nde çıkan yangında 2'sı erkek 9 kişi öl- dü. Yangında 4 yaşlı kadın çevrede- ki yurttaşlar tarafından kurtanldı. Polis, sorgulamak üzere huzurevı sa- hibinı, eşini ve bir hemşireyi gözal- tına aldı. Yangında yaşamını yitiren- lerden Münevver Olgaç, sinema yö- netmeni Bilge Olgaç'ın annesiydi. Bilge Olgaç da 2 Mart 1993'te Istan- bul'da evinde çıkan bir yangın sonu- cu yaşamını yıtırmişti. Maltepe Bağlarbaşı Mahallesi, Inönü Caddesi Faikbey Sokak 1 l'A numaradaki AbduDah lçellioğhı'na ait Özel Erciyes Huzurevi'nde ön- ceki gece saat 01.30 sıralannda he- nüz behrlenemeyen bir nedenle yan- gın çıktı. Binanın ikinci katında baş- layan yangına ilk müdahaleyi huzu- revi personeli yaptı. Huzurevinin bi- rinci katında bulunan Mürşide Gök- sever, Saniye Yıkhran, Feride Yiğit ve Nesile Nedret Özden çevredeki yurttaşlann da yardımıyla binadan tahliye edildi. Yangın bölgesine ilk olarak Mal- tepe Itfaiyesi gelirken Kadıköy, Kar- tal ve Pendik itfaye ekipleri de yan- gına müdahale ettı.Yangında hayatı- nı kaybedenlerin isimleri şöyle: "Hatice Kuş, Leman Erdem, Saniye Sankaya, tnci Çakırözen, Muammer Erbay, ZakireTopçu, NihatAlkanat, Münevver Olgaç, Nflüfer Kocabı- yık." Yangının, yaklaşık 1.5 saatte kont- rol altına alınmasının ardmdan 9 kı- şinin yanmış cesetleri binadan çıka- nlmaya başlandı. Tanınmayacak ha- le gelen cesetlerden 2'si Kartal Eği- tim ve Araştırma Hastanesi morgu- na, 7'si de Haydarpaşa Numune Has- tanesi morguna kaldınldı. Cumhur- başkanı Sükyman Demirel, huzure- vi yangımndâ 9 kişinin yaşamını yi- tirmesinden büyük üzüntü duyduğu- nu bildirdi. Yangının ardmdan Böl- ge Cumhuriyet Savcısı Mehmet Çe- tebi olay yerine gelerek incelemeler- de bulundu. Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekiplen. huzure%"i sahibi Ahmet Içel- lioğlu, eşi Zeliha İçellioğlu ve adı açıklanmayan bır hemşireyi sotgula- mak üzere gözaltına aldı. Yangının ardmdan tanınmayaeak hale gelen 9 kişuun cesetlerini çıkaran itfarye ekipleri, binanın çan kaünı da çökme tehlikesine karş» yıkûlar. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA) 1000 SOKAĞA ULAŞILAMIYOR Her gün ortalama yetmiş yangının çıktığı İstanbul'da, ilfaiye teşki- latıyangınlarayetersizpersonel ve araçfılosuyla müdahale etmeye ça- hştyor. Itfaiyearaçlan yaklaşık lOOÜara sokağagiremiyor. Su musûtk- laruıınyetersizliği ise düşündürücü. Su musluklannın İstanbulsokak- lanndayok denecek kadar a; olması, çoğunluğunu akşap evlerin oluş- turduğu ara sokaklardaki yangmlarda insanlanmızın nasıl bir lehli- keyle baş başa kaldığıntn açtk bir göstergesL Gökdelen tipi binalarda- kiyangın merdivenlerinin yetersizliği, İSKÎ ve tGDAŞ 'ın gerçekleştir- diği kazüar itfaiyenin işini zorlaşhran diğer olumsuzluklar. Itfaiyenin 35 olan yangm istasyonu saytsının ise 100'e çıkması gerekiyor. Insana verilen değer AYKUT KÜÇÜKKAYA Huzurevinde hayatlarmm son dönemlerini geçiren 9 yaşlı insa- nımızın önceki gece alevler ara- sında yaşamlannı yitirmesi, Tür- kiye'de insan hayatının ne kadar 'ucuz' olduğunu bir kez daha göz- ler önüne serdi. Maltepe Itfaiye Grubu'nun, 'Özel Erciyes HuzurevTne yakla- şık 400 metre uzaklıkta olmasına rağmen olay yerine yaklaşık ya- nm saat sonra geldiğini öne sûren çevre sakinleri, yangından bir bu- çuk saat sonra, "İrfaiyenin ihmali yoktur" açıklamasını yapan Itfa- iye Daire Başkanı Sabri Yahn'a tepki gösterdi. Btnada yaptığı in- celemelerin ardmdan yurttaşlann tepkisı nedeniyle basın mensupla- nna bir açıklama yapmak zorun- da kalan Yalırt, yangını 'vanhn' olarak niteledi ve itfaiyenin 6 da- kikada 13 araç ve 27 personelle o- lay yerine ulaşüğım öne sürdü. Binanın alevlere yenik düştüğü sıralarda itfaiye ekipleri, Faikbey Sokak'a gelışigüzel park eden otomobillerin çekilmesiyle uğra- şıyorlardı. Yangına bu nedenle de bir süre 'getikmeti' müdahale e- den itfaiye ekiplerinin araçlan, bu kez de huzurevininbulunduğu ara sokağa iki giriş olmasına karşın giremediler. Bu sırada, bir emni- yet yetkilisinden "Sokağın çe\Te- sindeki betonlan kıralım. Araçiar ancak öyle geçebiHr" önerisi gel- di. Ancak İstanbul'da bin ara so- kağa giremeyen itfaiye, saniyele- rin bile değerli olduğu böyle bir olayda yangını, yaklaşık elii met- re uzaklıktan binaya hortumlannı uzatarak söndürmeye çahşh. ESKİ YATAĞINIZI DEĞİŞTİRMENİZ İÇİN SON GÜNLER Markası. yaşı, cinsi fark etniez! lek kı%tliK cskı y.ıuıgmızı / . U U U . U U Ü TL ç...., Ycnı v • / • peŞİn fîyatina taksİtle vcriyo.-ıız Amk uykusuı'cl' yo 1 12.000.000 TLyeahyor kıırtulun. yeni •Hsc W3a» < • ) « « mt nmr, ; n ı t u ^ I«RWM> • umM K>JSI m n a rmuT.ı • ı m s ı » w > «B m « • 2 » 74 >s • atHV I H W 2»I 15 u • TOUKM IJHBI K I \?X tB*mxn SUMJŞH**-. VATAŞ HOm tUÛAIMJJV- AOANA »tssr Vataf Har* 2S3 2f 2? • MKAM Ç9KUf* Y*ıaf Hca* « » « M ' OthMM Y«aş HnMe 41% t9 34 • Hnt&r Ytf«| NslM a» M 41 • Kı;wh«u( Vat»| H4nw U7 09 « 13 batf - &MMN » M î Hom M» 5- m • «KTAlf» V»., 1c<r, HTJK- SU.IUMI f>«l Hemtn 31 3' 2449« » • OKTAmjUUH Ytlat Mr,w 2=1 «S15II M ) • EUD6 YlU»H«ı» 1» V 3» • EDlttCM Ttu; Hom» Î14 M 33 < BOUIM) VtMt H M M HS fif M Z1S 07 U • QAZIAMT9 YlUf HofM 220 70 31 • IÖCM Yıta^ HeffM 227 90 42 ' l&TMMft. B«(«]a* 1 «U| Hvn» Vt A U-2&9 M M -teyfefcıturtY3tt) Hem* K I K U t a ^ ' C*sv«< Yttt) HonM 4 » 4! OJ • FaıA ">Hı »int «35 ;ı 53 Sl< 93 '3 k » UaMO <aua >tom. 67! 01 «3 (3 lul) • MMOta Yıaj HUK 3*4 U 43 4M 86 43 • Ş M m M »U> Hoa» «44 I I » • «*• VtU) Hont 230 77 *3 • «Mcık rıUl H<nM 3*9 54 '» • İMtlT I ı a U ı V>U1 Hoa. 341 35 S7 • KJH> r»l«4 H9O» H Î İ S K ' «Â«((|H r«1a| K l M 23S "3 M - HUDIYk YMa| W H 3R ?( •« 335 <• «1 U • (4MKRT» T n ı Hom 276 1< 71 T C Sanay »• r i a n t H4*am>}f'ıw » M«rs I I H f*> ** ZIMa t*f* M q ) Nüoktılnta» uyjur. olsn* ı*ç+r*ttM*l F l p M » KDV ı g « By «.an»»!,» <«aa «ıŞ.Yw ıM* t*t* gw«n!ı» «4Hod«4t.r T—ıtır» Mlton «y»İU»dn. Ryl(«n«»l Ttrtı ü m ı * ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bir 28 Şubat Portresi ve Üniversitede Barış Akit gazetesinin geçen pazar günkü sayısının bır bütün sayfası, bizim üniversitenin rektör yardım- cısı NurSerter'e ayrılmıştı. Nereden bulmuşlarsa eciş bücüş birtakım fotoğraflarını da koymuşlar ve "Bir 28 Şubat Portresi" başlığıyla bir söyleşi ya- yımlamışlardı. Bir de üst başlık atmışlardı: "Nur Serter, Âkit'e konuştu..." Gazetenin amacının bır söyleşi olmadığı ve Nur'u zora sokmak olduğu açıktı. Sayfanın sağ üst köşesinde, "Nur Serter kimdir?.." başlığı altında şu satırlara yer veriliyordu: "27 Mayıs Askerı Cun- tası'nın ve tüm 'ilerici' cuntalannın savunusu ile bunlara ruh veren Ittihat Terakki geleneği rotasın- da eser/eryayfm/ayan Sarmal Yayınlan'ndan çık- mış olan, 'Dinde Siyasal Islam Tekeli' adlı çalış- ması ile laik Kemalist mahfillerde tanmmaya baş- layan Nur Serter, ülke çapındaki asıl ününe, 28 Şu- bat retoriğine paralel davranışlar sergileyerek, bir de Kadir Çelik'ın Objektif' ine poz vererek kavuş- tu..." Söyleşide, çok garip sorular ve aynı derecede garip yanıtlar vardı. Kimi cümleler düşüktü. Telefonla Nur'u aradım. Gazeteyi görmüştü ve müthiş sinirlenmişti."Su tuzağa nasıl düştün" di- ye sordum, "sen ağzınla kuş tutsan, bunlara ya- ranamazsın..." Doğrusu verdiği yanıta çok şaşırdım, zira bu ga- zeteye bir beyanat vermediği gibi, herhangi bir söyleşi falan dayapmamıştı. Saygın bir gazetenin, Ankara bürosundan aradığını söyleyen bir gaze- teciyle telefonda konuşmuş ve Aktüel dergısınde, kendisiyle ilgili olarak yayımlanan garip haberi tar- tışmışlardı. Aslında Aktüel'de yayımlanan, "Tür- bansız hocanın ayıbı" başlıklı haber gerçekten çir- kin ve tek yanlıydı. Ama bugün o konuya değın- mek ıstemiyorum. Doğrusu ilk anda, böyle bir sahtekârlığa ıhtimal vermedim. Ama olmuştu. Sanıyorum bu ışi mah- kemede çözecekler. Umarım adalet yerini bulur ve kitle iletişim araçlarını böyle kirletenler, bunun bir bedelı olduğunu anlarlar. Nur Serter'e, üzülmemesini ve böyle bir savaşı- mın içine girdiği zaman, bazen bir "kör kurşun", bazen de "sırttan bıçaklanmanın" olası olduğunu söyledim ve bu işin peşini bırakmamasını önerdim. Zaten onun da bu ışin peşini bırakmaya niyeti yok- tu. Fakat insan gerçekten isyan ediyor. Günlük bir gazete, böyle bir hileye nasıl tenezzül eder, böyle bır "pseude söyleşi'öen ne gibi yararlar umar? Bu- nu yapan insanlar hangi yüzle basın özgürlüğün- den söz edebilirler; hangi yüzle ahlaktan, erdem- den, dürüstlükten dem vurabilirler? Inanın, hem ayıpladım hem üzüldüm ve hem de utandım. • • • Nur Serter'le bu üzücü şeyleri konuştuğumuz- dan biraz sonra, Öncü Gençlik'ten iki öğrenci gel- di. Biri Edebiyat Fakültesi, öbürü İletişim Fakülte- si öğrencisi imişler. "Üniversitede banş ıstiyoruz" sloganı altında; üniversiteler için hazırladıklan bir barış planını ta- nıtmak ve bir anlamda destek sağlamak için gel- mişlerdi. Bu plan çerçevesinde dört ilke koymuşlardr. 1) Oğrencı kımlıği olan herkes okuluna girmeli- dir. 2) Her görüşten öğrenci, fikrini özgürce açıkla- yabilir. 3) Hiç kimse diğer görüşlere hakaret edemez. 4) Hiç kimse diğer görüşten insanlara şiddet uy- gulayamaz. Bu ilkeler doğrultusunda yaptıklan banş planı- nın da 5 maddesi vardı: 1) Üniversitede "banşı sağlama komitesi" kurul- malıdır. 2) Komite; üniversite yönetimi, öğretim üyeleri, öğrenciler ve öğrenci velilerinden oluşmahdır. 3) Komite, sürekli eğitim ve toplantılarla şidde- te engel olmalıdır. 4) Komite, gerginlik anlarında taraflar arasında görüşmeler yaparak yatıştıncı rol oynamalıdır. 5) Komite, medyayı sürekli bılgilendirmeli, şıd- deti kışkırtan yayımlara izin vermemelidir. Öncü Gençlik'in bu girişimini sevgiyle karşıladım ve "birşeyler" yapmak isteyen çocuklanmızın bu çabalanna saygı duydum. Fakat fazla bir yararı olacağını sanmıyorum. Zira "üniversite olaylan", üniversite öğrencilerinin düşünce ayrılıklarının çatışmaya dönüşmesi olarak değil, "havayt ger- mek" isteyen kimi gruplann "saldınsı" olarak ger- çekleşiyor. Havayı germek ve bir anlamda okullarımızda huzuru bozmak isteyen bu adamların asıl amaç- larının ne olduğu konusunda çok spekülasyon yapılabilir. Ama bugünkü konumuz o değil. Zaten yerim de kalmadı. Fakat her ne olursa olsun, üniversiteleri bır sa- vaş alanı olmaktan çıkarmak için herkes, elinden ne geliyorsa yapmak zorundadır. Zira üniversiteler- deki çatışmalar, çok kısa sürede sokağa yansıyor ve ondan sonra da birileri, "kurtancı" olarak ortaya çıkıyor. Ondan sonra da, "kurtancılardan kurtul- ma" sorunu yaşıyoruz. Bu da faşizmin post-modem görüntüsü... Servisşoförlerine eğitim Bati Koleji düzenlediği eğitim semineri ile okulun öğren- ci servisi şoförterine mesleki ve psikolojik eğitim vermeye başladL Seminer kapsanunda okulda görevli 12 şoför, öğ- rencileıie doğru iletişim kurmanın yanı sıra trafik ve ser- vis araçlannda uyulnıası gereken kurallar konusunda eği- tiliyor. Seminerin periyodik olarak sürdürûleceğini belir- ten okul yetkilileri istemeleri dıırumunda tüm dev letokul- ları ve özel okullann servis şoförlerine ücretsiz eğitim ve- receklerini söylediler. Yetkililer, yoğun kent trafiğinde bu tür bir eğrtimin kaçımlmaz hale geldiğini vurgulayarak tüm okullarda benzer seminerlerin düzenlenmesi öneri- sinde bulundular. fFotoğraf: KUBlLAY TÜNTÜL)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear