Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 ŞUBAT 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Doğalgaz ve telefonlardaki sorunların artması iki kurumu tartışılır konuma getirdi
BOTAŞ ve Telekom gözahuıdaÎLHANTAŞÇI
ANKARA- Halkın en fazla kullandığı
ürünler arasında yer alan telefon ve doğal-
gazdaki sorunlar. Telekom ile BOTAŞ 'ta-
kı altyapının çökmesini ve partizan kad-
rolaşmayı gündeme getirdi. Türk Tele-
kom'dan üst dûzey bir yetkili, son zaman-
larda haberleşmede yaşanan sorunun alt-
yapı yetersizliği ve teknolojik yatınm ya-
pılmamasından kaynaklandığını vurgula-
dı. Doğalgazı yeterli dağıtmayarak Anka-
ralılann ikı gün titremesine neden olan
BOTAŞ ise teknik bir kurum olmasına
karşm MHP ve FP'li bürokratların kilit
görevlerde bulunmasıyla dikkat çekıyor.
Seçim süreci, BOTAŞ'takı partizan
kadrolaşmanm göstergesı oldu. Genel
müdürlükten aynlan Nevzat Arseven'ın
seçimlerde aday olacağı belırtilirken bu
göreve vekâleten bakan N'adir Bıyıkboğ-
hTnunkurumdaki MHP-Faziletkadrolaş-
masına olanak tanıdığı iddia edildi. Eskı
1 ürk Telekom'dan üst düzey bir yetkili, görüşmelerde yaşanan sıkıntılann temelinde özelleştirme kapsamına
alınan kurumda teknolojik yatınmlann yapılmamasının yattığını vurguladı. Doğalgazı yeterli dağıtmayan
BOTAŞ'ta ise MHP ve FP'li bürokratların kilit görevlerde bulunması dikkat çekiyor.
genel müdür yardımcısı Kadir Kanat'ın
Adana'dan ANAP, eski personel başkanı
Ali Doğan'ın Kahramanmaraş'tan MHP
milletvekili adayı olacağı öğrenildi.
Bir başka iddiaya göre, aralık ayında
açılan sınavı kazanan 2 bin 300 kişinin
adlan 2 ay açıklanmadı ve bu sınavı ka-
zananlann çoğunluğu MHP'lilerden olu-
şuyor. Sınava girmeden bile sınavı kaza-
nanlar olduğu ileri sûrûlüyor.
Başkentteki doğalgaz kesintisinin geç-
miş yıllarda da yaşandığını belirten Ener-
ji Bakanı Ziya Aktaş ise Anakent Beledi-
ye Başkanı Melih Gökçek'i eleştirerek
"Konu. belediye başkanı olacak adamın
yakışıksız ve yersiz birtakım suçiamalan-
na neden oklu. Bakanlığıınızm olayda so-
rumluluğu yoktur" dedi. Aktaş, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Belediyenin yapması ge-
reken, birden fazla dağıtım noktasuıda do-
ğalgaz dağıomını gerçekleştinnek. Ama
büyüksehir beledivesi bunu yapmamakta
ısrar ediyor. Tek dağıtım noktasında hava
soğuduğundatekniksorunlar ortayaçıkı-
yor. Betediyeye uyan yapdmış, ancak ge-
reken yapıİmamıştırf
Türk Telekom'dan üst düzey bir yetki-
li, telefon görüşmelerinde yaşanan sıkın-
tılann temelinde özelleştirme kapsamına
alınan kurumda teknolojik yatınmların
yapılmamasının yattığını vurguladı. Sant-
rallar arası haberleşmede bellı sayıda ka-
nalın olduğunu belirten Telekom yetkili-
sı, şunlan kaydettı: "OysaTelekom'unön-
cetikü sorunu budur. Tetekomünikasyon-
da en önemli konu santrallar arası haber-
leşmedir. Bunun içinyeteıüdüzeydekanal
oluşturulması gereku"."
Yetkili. basına yansıvan "İnternet'teki
yoğunlaşma ve hava koşıülanmn kötü oi-
masT gibi gerekçelerin "uydurma" ol-
duğunu söyledi. Tıkanmada etkili olan
Turnıke ve Çarkıfelek programlan için de
dava açıldığmı anımsatan yetkili, "Yaşa-
nan sorunda bu programlann etkisi abar-
tılacak oranda obmaz" dedi.
Ulaştırma Bakanı Hasan Basri Aktan
ise kurumun işlev ve görevinde genişle-
melerolduğunu. ancakasıl görevinı aksat-
madığını savundu. Yeni yaörun program-
lan bulunduğunu belirten Aktan, "Geçid
bütçe döneminde ödeneklerin serbestisi
biraz gecikmeli gerçekleşivor. Bu nedenle
kısa duraksama oldu" diye konuştu.
BOTAŞ Genel Müdür Vekili Nadir Bı-
yıkoğlu, partizan kadrolaşmalann doğru
olmadığını savunarak "Seçme ve seçilme
hakkı verilmiş bir hakbr. Herkesin seçil-
me hakkı vardır" dedi. Bıyıkoğlu. sınav
sonuçlannı ise Başbakanlık ile Eneıjı Ba-
kanlığı'nın önlemler genelgesı çerçeve-
sinde dondurduklannı söyledi.
Bıyıkoğlu, dün düzenledıği basın top-
lantısında, Ankara'da yaşanan doğalgaz
sıkıntısının sorumlusunun anakent beledı-
yesi olduğunu savundu. Bıyıkoğlu,
EGO'nun verilen gaz kullanım oranlan-
nm çok üzerinde gaz çekişi yaptığı ve abo-
ne kayıtlannı tüm uyanlara karşın arttır-
mayı sürdürdüğü için yaşandığını kaydet-
tı. Bıyıkoğlu, bozulan basınç dengesini
normale döndürebilmek için sanayi müş-
terilerinin gazmı kestiklerini söyledi.
Türk Telekom AŞ Genel Müdürü Atfl-
la Sezgin de TV programlan nedeniyle
meydana gelen kilitlenmenin dün noter
huzurunda tespit ettirildiğini bildirdi.
5 mîlyon dolara mal oldu
ilaç analiz
merkezi
açdryorANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-Türkiye"nin ilk bi-
yoyararlanım ve biyoeşde-
ğerlik merkezi nisan ayında
faaliyete geçecek. Sağlık Ba-
kanı Mustafa Güven Kara-
han. yaşamsal öneme sahıp
ilaçlar, birbirine yakm özel-
likleri olan ilaçlar ve yavaş
salımlı ilaçlar gibi ürünlenn
biyoeşdegerlik ıncelemesı-
nin yapılmasının zorunlu ol-
duğunu belirterek bu merke-
zin Türkiye açısından büyük
önem taşıdığını vurguladı.
Türk Eczacıları Bırliğı
(TEB) Başkanı Mehmet Do-
maç da, merkezın ilaç konu-
sunda her tür danışmanlık
hizmeti vereceğvni bildirdi.
5 milyon dolara mal olan
proje, Türk Eczacılan Vakfı,
Bio-lnova. Tüm Eczacılar
Üretim Temin Dağıtım Ko-
operatiflen Birliği. Türkiye
Teknoloji Geliştirme Vakfı
ve Eczane Gereçlen AŞ'nin
ortaklığıyla uygulamaya ko-
nuldu. 'Novagenhı' adını ta-
şıyan merkez, dün TEB tara-
fından Hilton Oteii'nde dü-
zenlenen 'BiyomedikalAraş-
nrmalar ve Gelecek' konulu
sempozyumla tanıtıldı. Sem-
pozyumun açılış konuşması-
nı yapan Domaç. merkezın
ilaçla ilgili her türlü danış-
manlık hizmeti vererek biyo-
lojik araştırmalar, klinik
araştırmalar, yeni ilaç geliş-
tirme çalışmalan ve genel
analizler yapacağını anlattı.
Biyoeşdegerlik ve bıyoyarar-
lanım ruhsatı alacak firmala-
nn bu deneyleri yaptırmak
için yurtdışındaki merkezle-
re gitmek zorunda kaldıkla-
nnı anlatan Domaç, şunlan
aktardı:
" Merkez,yurtdışınagiden
çahşmalaruı yurtjçinde daha
ucuza yapılmasını sağla\a-
cak. İlaç sanayiinin ihraçola-
nakiannı koiay laşüracak. Bi-
yneşdeğerlik ve biyoyararla-
nım yönetmeliğinin gerekleri
tam olarak karşıianabilecek.
Yeni ilaç geliştirme çalışması
ve araşürmacı eğitimi ile AR-
GE çauşmalanna katkıda
bulunacak."
Domaç, dünyada 12 ayn
merkezi dolaştıklannı, hep-
sinden elde ettikleri bınkim-
le Novagenıx'i oluşturdukla-
nnı anlattı. Merkezin 5 mil-
yon dolaramal olduğunu be-
lirten Domaç. nisan ayında
uygulamaya geçeceklerini
bildirdi.
Sağlık Bakanı Karahan
da, tüm gelişmış dünya ülke-
lerinde klinik araştırmalann,
kişileri korumak amacıyla
yasal düzenlemeye alındığı-
nı, araştırmalann başlaülma-
sı ve denetiminin resmi oto-
ritelere bırakıldvğını belirte-
rek Türkıye'nın bu çalışma-
lan başlatmakta geciktiğini
söyledi. Türkıye'de bugüne
kadarbu çalışmalan yapmak
üzere yalnızca üniversitele-
rin Sağlık Bakanlığı'na baş-
\oırduğunu anlatan Karahan,
gerek klinik gerekse analitik
testlerin tümünü yapabilecek
kapsamlı bır merkezin bu-
lunmadığına dikkat çekti.
Karahan, yerlı ilaç üreticile-
nnin bu nedenle çalışmalan
yüklü ücretler karşılığında
yurtdışında yaptırmak zo-
runda kaldıklannı anımsattı.
Adalet Bakanı Selcuk Öztek
'Devlet cezaevlerine
hâkim olamıyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-Adalet Bakanı SeJ-
çukÖztek, cezaevlerine dev-
letin hâkim olamaması nede-
niyle Bakanlar Kurulu'nun
"F tipi oda sistemi"ne geçiş
için karar aldığını söyledi.
Yargıtay ve Danıştay üye-
liklerine seçilenlere mazbata
vermek için dün düzenlenen
törene katılan Öztek. gazete-
cilenn sorulannı yanıtlarken
cezaevlerine terör ve mafya
suçlulannın hâkim olduğu-
nu söyledi. Öztek, cezaevle-
rinin ülkenın en büyük soru-
nu olduğunu, bunlann da ka-
labalık koğuş sısteminden
kaynaklandığını, 3-4 kişilik
oda sistemini öngören "F Ti-
pi'' cezaevlerinin yapımına
başlandığını bildirdi.
Ceza ve Tutukevleri Ge-
nel Müdürlüğü yetkililerin-
ce hazırlanarak Bakan Sel-
çuk Öztek'e sunulan bir ra-
porda. tutuklu ve hükümlü
sayısında yüksek aıttş oldu-
ğuna dikkat çekilerek dev-
letin bu konuda acil önlem
alması istendi.
Cezaevlerinin artık taştı-
gı, daha fazla insan banndı-
ramaz noktaya geldiği kay-
dedilen raporda, son sayıma
göre 560 cezaevinde adli ve
siyasi toplam 66 bin 979 hü-
kümlü ve tutuklunun bulun-
duğu belirtildı.
Raporda, bunlardan 8 bin
313'üsol. 528'isağ, 799'u
itirafçı olmak üzere toplam
9 bin 640 terör suçlusunun
bulunduğu kaydedildi. Ceza
\e tutukevleri ile adalet me-
kanızmasının işleyişine iliş-
kin değerlendirmelere yer
verilen raporda, sorunlann
çözümlenebilmesi için ko-
ğuş sisteminden vazgeçilip
yeniden yapılanmanm şart
olduğu vurgulandı.
Kalabahk koğuş sistemi-
nın başta terör ve mafya
suçlulannın, hükümlü ve tu-
tuklular üzennde hâkimiyet
kurmasma yol açtığı anlatıl-
dı. Raporda, iaşe bedelleri-
nin yetersiz olması nedeniy-
le cezaevlerine dışandan ye-
mek getirildiği, bunun da
toplu yaşam ve örgütsel da-
yanışmamn gelişmesine et-
ken oluşturduğu bildirildi.
Terör suçlanndan tutuklu
bulunanlann, cezaevi yeter-
sizliği nedeniyle DGM'lerin
bulunduklan illere yakın il
ve ilçe cezaevlerine dağıtıl-
malannın bazı sorunlan be-
raberinde getirdiği vurgula-
nan raporda, bazı ceza infaz
kurumlannda belediyelere
ve TEK'e olan borçlar ne-
deniyle elektrik ve sulann
kesilmesı durumuyla da kar-
şı karşıya kalındığı anımsa-
tıldı.
Sinema yönetmeni Bilge Olgaç gibi annesi de yanarak yaşamını yitirdi
Huzurevinde yangın faeiasıtstanbul Haber Servisi - Mahe-
pe'deki "OzelErdyesHuzurevi"nde
çıkan yangında 2'sı erkek 9 kişi öl-
dü. Yangında 4 yaşlı kadın çevrede-
ki yurttaşlar tarafından kurtanldı.
Polis, sorgulamak üzere huzurevı sa-
hibinı, eşini ve bir hemşireyi gözal-
tına aldı. Yangında yaşamını yitiren-
lerden Münevver Olgaç, sinema yö-
netmeni Bilge Olgaç'ın annesiydi.
Bilge Olgaç da 2 Mart 1993'te Istan-
bul'da evinde çıkan bir yangın sonu-
cu yaşamını yıtırmişti.
Maltepe Bağlarbaşı Mahallesi,
Inönü Caddesi Faikbey Sokak 1 l'A
numaradaki AbduDah lçellioğhı'na
ait Özel Erciyes Huzurevi'nde ön-
ceki gece saat 01.30 sıralannda he-
nüz behrlenemeyen bir nedenle yan-
gın çıktı. Binanın ikinci katında baş-
layan yangına ilk müdahaleyi huzu-
revi personeli yaptı. Huzurevinin bi-
rinci katında bulunan Mürşide Gök-
sever, Saniye Yıkhran, Feride Yiğit
ve Nesile Nedret Özden çevredeki
yurttaşlann da yardımıyla binadan
tahliye edildi.
Yangın bölgesine ilk olarak Mal-
tepe Itfaiyesi gelirken Kadıköy, Kar-
tal ve Pendik itfaye ekipleri de yan-
gına müdahale ettı.Yangında hayatı-
nı kaybedenlerin isimleri şöyle:
"Hatice Kuş, Leman Erdem, Saniye
Sankaya, tnci Çakırözen, Muammer
Erbay, ZakireTopçu, NihatAlkanat,
Münevver Olgaç, Nflüfer Kocabı-
yık."
Yangının, yaklaşık 1.5 saatte kont-
rol altına alınmasının ardmdan 9 kı-
şinin yanmış cesetleri binadan çıka-
nlmaya başlandı. Tanınmayacak ha-
le gelen cesetlerden 2'si Kartal Eği-
tim ve Araştırma Hastanesi morgu-
na, 7'si de Haydarpaşa Numune Has-
tanesi morguna kaldınldı. Cumhur-
başkanı Sükyman Demirel, huzure-
vi yangımndâ 9 kişinin yaşamını yi-
tirmesinden büyük üzüntü duyduğu-
nu bildirdi. Yangının ardmdan Böl-
ge Cumhuriyet Savcısı Mehmet Çe-
tebi olay yerine gelerek incelemeler-
de bulundu. Maltepe İlçe Emniyet
Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği
ekiplen. huzure%"i sahibi Ahmet Içel-
lioğlu, eşi Zeliha İçellioğlu ve adı
açıklanmayan bır hemşireyi sotgula-
mak üzere gözaltına aldı.
Yangının ardmdan tanınmayaeak hale gelen 9 kişuun cesetlerini
çıkaran itfarye ekipleri, binanın çan kaünı da çökme tehlikesine
karş» yıkûlar. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA)
1000 SOKAĞA ULAŞILAMIYOR
Her gün ortalama yetmiş yangının çıktığı İstanbul'da, ilfaiye teşki-
latıyangınlarayetersizpersonel ve araçfılosuyla müdahale etmeye ça-
hştyor. Itfaiyearaçlan yaklaşık lOOÜara sokağagiremiyor. Su musûtk-
laruıınyetersizliği ise düşündürücü. Su musluklannın İstanbulsokak-
lanndayok denecek kadar a; olması, çoğunluğunu akşap evlerin oluş-
turduğu ara sokaklardaki yangmlarda insanlanmızın nasıl bir lehli-
keyle baş başa kaldığıntn açtk bir göstergesL Gökdelen tipi binalarda-
kiyangın merdivenlerinin yetersizliği, İSKÎ ve tGDAŞ 'ın gerçekleştir-
diği kazüar itfaiyenin işini zorlaşhran diğer olumsuzluklar. Itfaiyenin
35 olan yangm istasyonu saytsının ise 100'e çıkması gerekiyor.
Insana
verilen
değer
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Huzurevinde hayatlarmm son
dönemlerini geçiren 9 yaşlı insa-
nımızın önceki gece alevler ara-
sında yaşamlannı yitirmesi, Tür-
kiye'de insan hayatının ne kadar
'ucuz' olduğunu bir kez daha göz-
ler önüne serdi.
Maltepe Itfaiye Grubu'nun,
'Özel Erciyes HuzurevTne yakla-
şık 400 metre uzaklıkta olmasına
rağmen olay yerine yaklaşık ya-
nm saat sonra geldiğini öne sûren
çevre sakinleri, yangından bir bu-
çuk saat sonra, "İrfaiyenin ihmali
yoktur" açıklamasını yapan Itfa-
iye Daire Başkanı Sabri Yahn'a
tepki gösterdi. Btnada yaptığı in-
celemelerin ardmdan yurttaşlann
tepkisı nedeniyle basın mensupla-
nna bir açıklama yapmak zorun-
da kalan Yalırt, yangını 'vanhn'
olarak niteledi ve itfaiyenin 6 da-
kikada 13 araç ve 27 personelle o-
lay yerine ulaşüğım öne sürdü.
Binanın alevlere yenik düştüğü
sıralarda itfaiye ekipleri, Faikbey
Sokak'a gelışigüzel park eden
otomobillerin çekilmesiyle uğra-
şıyorlardı. Yangına bu nedenle de
bir süre 'getikmeti' müdahale e-
den itfaiye ekiplerinin araçlan, bu
kez de huzurevininbulunduğu ara
sokağa iki giriş olmasına karşın
giremediler. Bu sırada, bir emni-
yet yetkilisinden "Sokağın çe\Te-
sindeki betonlan kıralım. Araçiar
ancak öyle geçebiHr" önerisi gel-
di. Ancak İstanbul'da bin ara so-
kağa giremeyen itfaiye, saniyele-
rin bile değerli olduğu böyle bir
olayda yangını, yaklaşık elii met-
re uzaklıktan binaya hortumlannı
uzatarak söndürmeye çahşh.
ESKİ YATAĞINIZI DEĞİŞTİRMENİZ İÇİN
SON GÜNLER
Markası. yaşı, cinsi fark etniez! lek kı%tliK cskı y.ıuıgmızı / . U U U . U U Ü TL ç....,
Ycnı v • / • peŞİn fîyatina taksİtle vcriyo.-ıız Amk uykusuı'cl' yo
1
12.000.000 TLyeahyor
kıırtulun. yeni
•Hsc W3a» < • ) « « mt nmr, ; n ı t u ^ I«RWM> • umM K>JSI m n a rmuT.ı • ı m s ı » w > «B m « • 2 » 74 >s • atHV I H W 2»I 15 u • TOUKM IJHBI K I \?X tB*mxn SUMJŞH**-.
VATAŞ HOm tUÛAIMJJV- AOANA »tssr Vataf Har* 2S3 2f 2? • MKAM Ç9KUf* Y*ıaf Hca* « » « M ' OthMM Y«aş HnMe 41% t9 34 • Hnt&r Ytf«| NslM a» M 41 • Kı;wh«u( Vat»| H4nw U7 09 « 13 batf - &MMN
» M î Hom M» 5- m • «KTAlf» V»., 1c<r, HTJK- SU.IUMI f>«l Hemtn 31 3' 2449« » • OKTAmjUUH Ytlat Mr,w 2=1 «S15II M ) • EUD6 YlU»H«ı» 1» V 3» • EDlttCM Ttu; Hom» Î14 M 33 < BOUIM)
VtMt H M M HS fif M Z1S 07 U • QAZIAMT9 YlUf HofM 220 70 31 • IÖCM Yıta^ HeffM 227 90 42 ' l&TMMft. B«(«]a* 1 «U| Hvn» Vt A U-2&9 M M -teyfefcıturtY3tt) Hem* K I K U t a ^ ' C*sv«< Yttt) HonM
4 » 4! OJ • FaıA ">Hı »int «35 ;ı 53 Sl< 93 '3 k » UaMO <aua >tom. 67! 01 «3 (3 lul) • MMOta Yıaj HUK 3*4 U 43 4M 86 43 • Ş M m M »U> Hoa» «44 I I » • «*• VtU) Hont 230 77 *3 • «Mcık rıUl H<nM
3*9 54 '» • İMtlT I ı a U ı V>U1 Hoa. 341 35 S7 • KJH> r»l«4 H9O» H Î İ S K ' «Â«((|H r«1a| K l M 23S "3 M - HUDIYk YMa| W H 3R ?( •« 335 <• «1 U • (4MKRT» T n ı Hom 276 1< 71
T C Sanay »• r i a n t H4*am>}f'ıw » M«rs I I H f*> ** ZIMa t*f* M q ) Nüoktılnta» uyjur. olsn* ı*ç+r*ttM*l F l p M » KDV ı g «
By «.an»»!,» <«aa «ıŞ.Yw ıM* t*t* gw«n!ı» «4Hod«4t.r T—ıtır» Mlton «y»İU»dn. Ryl(«n«»l Ttrtı ü m ı *
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Bir 28 Şubat Portresi
ve Üniversitede Barış
Akit gazetesinin geçen pazar günkü sayısının bır
bütün sayfası, bizim üniversitenin rektör yardım-
cısı NurSerter'e ayrılmıştı. Nereden bulmuşlarsa
eciş bücüş birtakım fotoğraflarını da koymuşlar ve
"Bir 28 Şubat Portresi" başlığıyla bir söyleşi ya-
yımlamışlardı. Bir de üst başlık atmışlardı: "Nur
Serter, Âkit'e konuştu..."
Gazetenin amacının bır söyleşi olmadığı ve
Nur'u zora sokmak olduğu açıktı. Sayfanın sağ üst
köşesinde, "Nur Serter kimdir?.." başlığı altında
şu satırlara yer veriliyordu: "27 Mayıs Askerı Cun-
tası'nın ve tüm 'ilerici' cuntalannın savunusu ile
bunlara ruh veren Ittihat Terakki geleneği rotasın-
da eser/eryayfm/ayan Sarmal Yayınlan'ndan çık-
mış olan, 'Dinde Siyasal Islam Tekeli' adlı çalış-
ması ile laik Kemalist mahfillerde tanmmaya baş-
layan Nur Serter, ülke çapındaki asıl ününe, 28 Şu-
bat retoriğine paralel davranışlar sergileyerek, bir
de Kadir Çelik'ın Objektif' ine poz vererek kavuş-
tu..."
Söyleşide, çok garip sorular ve aynı derecede
garip yanıtlar vardı. Kimi cümleler düşüktü.
Telefonla Nur'u aradım. Gazeteyi görmüştü ve
müthiş sinirlenmişti."Su tuzağa nasıl düştün" di-
ye sordum, "sen ağzınla kuş tutsan, bunlara ya-
ranamazsın..."
Doğrusu verdiği yanıta çok şaşırdım, zira bu ga-
zeteye bir beyanat vermediği gibi, herhangi bir
söyleşi falan dayapmamıştı. Saygın bir gazetenin,
Ankara bürosundan aradığını söyleyen bir gaze-
teciyle telefonda konuşmuş ve Aktüel dergısınde,
kendisiyle ilgili olarak yayımlanan garip haberi tar-
tışmışlardı. Aslında Aktüel'de yayımlanan, "Tür-
bansız hocanın ayıbı" başlıklı haber gerçekten çir-
kin ve tek yanlıydı. Ama bugün o konuya değın-
mek ıstemiyorum.
Doğrusu ilk anda, böyle bir sahtekârlığa ıhtimal
vermedim. Ama olmuştu. Sanıyorum bu ışi mah-
kemede çözecekler. Umarım adalet yerini bulur ve
kitle iletişim araçlarını böyle kirletenler, bunun bir
bedelı olduğunu anlarlar.
Nur Serter'e, üzülmemesini ve böyle bir savaşı-
mın içine girdiği zaman, bazen bir "kör kurşun",
bazen de "sırttan bıçaklanmanın" olası olduğunu
söyledim ve bu işin peşini bırakmamasını önerdim.
Zaten onun da bu ışin peşini bırakmaya niyeti yok-
tu.
Fakat insan gerçekten isyan ediyor. Günlük bir
gazete, böyle bir hileye nasıl tenezzül eder, böyle
bır "pseude söyleşi'öen ne gibi yararlar umar? Bu-
nu yapan insanlar hangi yüzle basın özgürlüğün-
den söz edebilirler; hangi yüzle ahlaktan, erdem-
den, dürüstlükten dem vurabilirler? Inanın, hem
ayıpladım hem üzüldüm ve hem de utandım.
• • •
Nur Serter'le bu üzücü şeyleri konuştuğumuz-
dan biraz sonra, Öncü Gençlik'ten iki öğrenci gel-
di. Biri Edebiyat Fakültesi, öbürü İletişim Fakülte-
si öğrencisi imişler.
"Üniversitede banş ıstiyoruz" sloganı altında;
üniversiteler için hazırladıklan bir barış planını ta-
nıtmak ve bir anlamda destek sağlamak için gel-
mişlerdi.
Bu plan çerçevesinde dört ilke koymuşlardr.
1) Oğrencı kımlıği olan herkes okuluna girmeli-
dir.
2) Her görüşten öğrenci, fikrini özgürce açıkla-
yabilir.
3) Hiç kimse diğer görüşlere hakaret edemez.
4) Hiç kimse diğer görüşten insanlara şiddet uy-
gulayamaz.
Bu ilkeler doğrultusunda yaptıklan banş planı-
nın da 5 maddesi vardı:
1) Üniversitede "banşı sağlama komitesi" kurul-
malıdır.
2) Komite; üniversite yönetimi, öğretim üyeleri,
öğrenciler ve öğrenci velilerinden oluşmahdır.
3) Komite, sürekli eğitim ve toplantılarla şidde-
te engel olmalıdır.
4) Komite, gerginlik anlarında taraflar arasında
görüşmeler yaparak yatıştıncı rol oynamalıdır.
5) Komite, medyayı sürekli bılgilendirmeli, şıd-
deti kışkırtan yayımlara izin vermemelidir.
Öncü Gençlik'in bu girişimini sevgiyle karşıladım
ve "birşeyler" yapmak isteyen çocuklanmızın bu
çabalanna saygı duydum. Fakat fazla bir yararı
olacağını sanmıyorum. Zira "üniversite olaylan",
üniversite öğrencilerinin düşünce ayrılıklarının
çatışmaya dönüşmesi olarak değil, "havayt ger-
mek" isteyen kimi gruplann "saldınsı" olarak ger-
çekleşiyor.
Havayı germek ve bir anlamda okullarımızda
huzuru bozmak isteyen bu adamların asıl amaç-
larının ne olduğu konusunda çok spekülasyon
yapılabilir. Ama bugünkü konumuz o değil. Zaten
yerim de kalmadı.
Fakat her ne olursa olsun, üniversiteleri bır sa-
vaş alanı olmaktan çıkarmak için herkes, elinden
ne geliyorsa yapmak zorundadır. Zira üniversiteler-
deki çatışmalar, çok kısa sürede sokağa yansıyor
ve ondan sonra da birileri, "kurtancı" olarak ortaya
çıkıyor. Ondan sonra da, "kurtancılardan kurtul-
ma" sorunu yaşıyoruz.
Bu da faşizmin post-modem görüntüsü...
Servisşoförlerine eğitim
Bati Koleji düzenlediği eğitim semineri ile okulun öğren-
ci servisi şoförterine mesleki ve psikolojik eğitim vermeye
başladL Seminer kapsanunda okulda görevli 12 şoför, öğ-
rencileıie doğru iletişim kurmanın yanı sıra trafik ve ser-
vis araçlannda uyulnıası gereken kurallar konusunda eği-
tiliyor. Seminerin periyodik olarak sürdürûleceğini belir-
ten okul yetkilileri istemeleri dıırumunda tüm dev letokul-
ları ve özel okullann servis şoförlerine ücretsiz eğitim ve-
receklerini söylediler. Yetkililer, yoğun kent trafiğinde bu
tür bir eğrtimin kaçımlmaz hale geldiğini vurgulayarak
tüm okullarda benzer seminerlerin düzenlenmesi öneri-
sinde bulundular. fFotoğraf: KUBlLAY TÜNTÜL)