Catalog

6 ŞUBAT 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Yaşamla sanatı bütünleştiren, geçerli kalıplan sarsan Fluxus yapıtlan Borusan Sanat Galerisi'nde Yaşam ve öliiııı biçimi: Fhıxus• Bir beîlek tazeleme ve FIUAUS akımını gündemde tutma amacıyla küratörlüğünü Beral Madra'nın üstlendiği sergi, 1998'de yaşamını yitiren Fluxııs sanatçısı Wolf Vostell'in galerisi Inge Baecker'e ait koleksiyondan derlendi. ESRA ALİÇANTŞOĞLU Yaşam ve sanat arasındakı sınırlan ortadan kaldıran. gündelik yaşam içe- risinden seçilmiş nesne ve eylemleri ko- nu edinerek sanatta yerleşik kalıplan zorlayan ve tarttşmalar yaratan Fluxus akımı (kelime anlamı sürekh akış), adı- nı ilk kez Litvanya asıllı George Maci- unas'ın, 1961 yılında gerçekleştırdiği konferans ve performanslarla duyurdu. Türkiyeli sanatseverler ise ilk kez 1995 yılında 4. Uluslararası Istanbul Bıenali kapsamında Rene Block' un küratörlüğü- nü üstlendiği 'Çok Diiğiimlü L'zun Bir Öykü: Almanya'daki Fluxus 1962-1994' başlıkh serei sayesinde tanıştı Fluxus ile. 1950'li yillann sonu ile 1960'lann başlannda dünva sanat tarihine yeni bir soluk getiren Fluxus sanatçılannın sa- nat arenasına ilk çıkışı, 1962'de Wies- baden'deki 'Fhısus lnternarionale Fest- piele Neuester Musik' (Fluxus-Ulusla- rarası En Yeni Müzik Festivalı) adını ta- şıyan 14 günlük performans ve konser- lerdizisiyleoldu. 1960'lann Amerika ve Avrupası'nm dinamik siyasi ve kültürel ortamında dünyayı ve gerçekliğı şorumlamanın yeni bir yolu olarak ortaya çıkan Fluxus. yeni yapıtlarla Borusan Kültür Merke- zi'nde çıkiyor bu kez izleyicinin karşı- sına. 30 Mart tarihine dek sürecek olan sergide, Fluxus'un önde gelen ısımlenn- den Nam June Paik, Emmet Williams. Joe Jones, Milan Knizak, Laas Aben- dorth. Robert VVatts, Dick Higgins, Bi- Beral Madra ve Inge Baecker. VVoif VosteU - 'Hetikopterboğa', 1991. ci Hendriks, A] Hansen, \VoJf VosteU, Robert Filüou ve Philip Corner'ın çalış- malan sergileniyor. Küratörlüğünü Be- ral Madra'nın üstlendiği sergi, 1998'de yaşamını yitiren Fluxus sanatçısı Wolf Vostell'in galerisi IngeBaecker'e ait ko- leksiyondan derlendi. İlk sergiden farklüıklan Fluxus koleksiyonunu Türkiye"ye ge- tiren Inge Beacker. Rene Block'un kü- ratörlüğünü üstlendiği ilk Fluxus sergi- si ile farklılıklan olduğunu belirtiyor: "Her ne kadar ikimiz de Fluxus ile ça- lışsak da Rene Block ile aramızda bazı farklar var. Rene Block, Joseph Beuys E t k i n l i k l e r Borusan Sanat Galerisi Fluxus'u anlatan birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak. Söyleşiler: 11 Şubat'ta Mahmut Mutman'ın katılacağı 'FTIKIIS Felsefesi', 18 Şubat'ta Ahmet Güner'in katılacağı 'Flımıs'un Yaramaz Çocuğu John Cage\ 25 Şubat'ta John Cook'un katılacağı "Hareket Haiinde: Flusus Performansı'. Sergi kapsamında, 13 Şubat-13 Mart tanhlerinde 'Flıuıusvari bir performans' olan 'Muzu ahn ve sanat objesi haline getirin, kolaysa' başlığında Öykü Potuoğlu ve John Cook tarafından bir performans da gerçekleştirilecek. Aynca 10-17-24 Şubat tanhlerinde Fluxus ile ilgili belgesel videolar izleyicilere sunulacak. ile, ben VVolf VosteU ile çaljşnm. Beuys her zaman tek başına olmav ı tercih eden bir sanatçıvdı. Bu şu anlama geli\ordu: Bir galerici onunla çalıştığı zaman sade- ce ona yoğunlaşmak zorundaydL VosteU ise ekip çalışmasına yatkın bir sanatçıv- dL VosteU, birlikte çalıştıktan sonra ba- na diğer Flu\us sanatçılannı tanıttı ve onlarla sergi yapmamı sağladı." Rene Block'un Atatürk Kültür Mer- kezi'nde açtığı serginın daha çok akımın tarihine ilişkin olduğunu söyleyen Be- acker. Borusan'da sergilenen yapıtlann daha yeni tarihlı ve kendi çalıştığı Flu- xus sanatçılannın yapıtlarını ıçerdiğinı vurguluyor. "Borusan'dasergUenenya- pıtlar benim gaJerim için yapümış yapıt- lar... Rene Block bu sergivle, Fluxus dı- şında diğer sergilcrin altyapısını ve Av- rupa sanahnda bir sürekliligi olduğunu göstermek istivordu." Geniş bir tarüşma ortamı Serginin küratörü Beral Madra, ser- gide yer alan yapıtlann özellıkle galeri mekânın biçimine uygun olarak seçil- diğini söylüyor. Madra'nın üzerinde durduğu bir diğer nokta ise bu serginin AKM'de açılan sergiden farklı olarak, tartışmaiara açık olacağı. "Rene Block, Flu\us sergisini bienaldeki işlerin altını doldurmak için düzenlemişti. Bu yüzden Eurimages'tan Türk sinemasına destekANKARA (AA)- Avrupa Sinema Fonu (EU- RÎMAGESytarafindan geçen yıl ana prodÜk- törüTürkiye olan fılmlere verilen yardımlan içe- ren rapor açıklandı. Rapora göre 1998 yılında EURİMAGES tarafından ana prodüktörü Tür- kiye olan ortak yapımlara 7 mılyon 800 bın Fransız Frangı (yaklaşık 452.5 milyar lıra) yar- dım yapıldı. Kültür Bakanlığından yapılan açıklamaya go- re Müsteşar Tekin Aybaş'a. Avrupa Sinema Fo- nu'nun Türkiye Daimi Temsilcısı FarukGünal tay tarafından, EURlMAGES'ın Türk sınemo - sına destek amacıyla yapnğı y ardımlara ilişkin rapor sunuldu. Rapora göre gecen yıl. fondan en çok yardım alan fılm. FerzanOzpetek'in çektiği ve önümüz- deki günlerde izleyiciyle buluşmaya hazırla- nanTürk-ttalyan-Fransız ortak vapımı 'Harem Suare'oldu. Ösmanlı saraylanndaki harem ge- leneğinı aktaran filme, EURIMAGES'tan 7 milyon 800 bin frank verildi. Sinan Çetin'in Türk-Bulgar-Fransız ortak ya- pımı "Sis ve Gece" ve Tunç Başaranın Türk-Macar- Fransız ortak yapımı "Kaçıkhk Diploması" fılmleri- ne de fondan 1 milyon 200'erbin frank yardım yapıl- dı. Her ikisi de Türk-Yunan- Bulgar ortak yapımı olan. Biket tlhan'ın "Kayıkçı", Seçkin Yaşar'ın "Sevgilim İstanbuP Fılmleri ise 1 milyon 100'erbın Frank aldı Geçen yılın sonunda Avrupa filmlerinin dağırımı içın 'Kaçıklık Diploması" fondan 1 milyon 200 bin frank yardım aldı. Türk film şirketlerine de film başına 50 bin frank ve- rildi. Kuruluş tarafından tspanyol Pedro Almodovar'ın "CarneTremula". Belçikalı AlainBerliner'in "Mavie en Rose". İspanyol Saura Cartosun **Taxi'" ve Fran- sız PatriceLecontenin "LneChanceSurDeux"fılm- leri ıçın Avşar Film'e; Boşnak Ademir Kenovk'in 'Le Cercle Parfait" fılmı ıçin Monad FUm'e: Avusturyalı Michael Haneke'nm "Funny Garoes" fılmi için Lmut Sanat Ürünleri'ne: tspanvol Manuel Lombardero"nunu InPraiseofOlder\\bmen", lrlandalı Jim McBride'ın "The Infbrmant", Isveçli KjeU Sundvallın "The Last Contact" ve Hollandah Mike Van Diem'ın "Karakter", İspanyol VTcenteArada'nın "The Naked Eye" \ e Fransız ClaudeChabrol'un Rien ne va Plus" adlı filmleri için BelgeFUm'e: AlmanThoman Jahn'ın "Knockin on Heaven's Door" filmi ıçin FonoFilm'e. Fransız GerardPires'in "Ta- \P fılmi ıçin Özen Film'e \e Italyan Frances- co Rosi'nin "La Tregua"' fılmi ıçin TMC Film Müzik Üretim ve Pazarlama Şirketi'ne yardım >apıldı. Sinema salonlanna yardım Geçen yıl. Istanbul'daki Beyoğlu. Alkazar. ^afak, Avşar ve Bahariye Sinemalan. salon ba- şına 150 bin frank vardım aldı. Ayrıca. EURlMAGES'ın Kasım ayındaki toplantısında Ankara'daki Kavaklıdere Sine- ması'nm yardım ıçin adayhğı görüşüldü ve bu yıl iti- banyla sinemanın Avrupa Sinema Fonu tarafından ge- n dönüşümu olmayan 150 bin Fransız Frangı yardım almasına karar verildi. Bu yardımdan yararlanabilmek için Kavaklıdere Si- neması'nın da diğer yardım alan sinemalar gibi yılda en az 27 haftasını Avrupa filmlerine (Türk fılmleri dahıl) ayırması eerekivor. birkaç etkinliğin dışında fazla bir tartış- ma ortamı olmadı. Bu sergi ile daha ge- niş bir tarüşma ortamı >aratmayı amaç- lıyoruz. Özelükle genç nesil Türk sanat- çılar için bu çok yararlı olacak." Dick Higgins'in, 'F1uxus ne bir tarih anıdır ne de bir sanat akımıdır. Fluxus bir yaşam veölüm biçimidir' sözleri akı- mın felsefesini özetliyor. Yaşamla sana- tı bütünleştiren, sanat yapıtının yaşa- mın aynntılanndan doğabileceğini sa- vunan Fluxus, tkinci Dünya Savaşı'ndan sonra resim ve heykel gibi geleneksel- leşmiş sanat anlatımlanna bir tepki ola- rak ortaya çıktı ve kendisinden sonra gelen Minimalizm ve kavramsal sana- tm esin kaynağı oldu. Fluxus'un, Pop Art, Happening, Performans sanatlannın hepsini olmasa bile çoğunu etkilediği- ni söyleyen Beacker. 6O'lı tarihlerden sonra gelen bürün hareketlerin Flu- xus'tan. dolayh da olsa etkilendiğini be- lirtiyor. Bonito Oliva'nın. "Fluxus artık re- sim, heykeL şiir, müzik adına konuşmu- yor; bu akım tüm sanat tütieri >e üslup- lannı içeren olaylarla ilgileniyor. Teme- linde ideolojik bir 'kleptomani' tavn var; yani tümel ve sürekli malzeme ola- rak diinyanın her özelliğini kullanma hakkına sahip olduğunu varsayıyor" sözleri ise akımın gelişimini göstermek açısından önemli ipuçlan veriyor. Eleştirmenler tarafından Dada'nın bir devamı olarak nıtelendinlen Fluxus'ubu bağlamda değerlendirmeyen Beacker, sanatçılann bireysel ifadelerini arama- ya giriştiklerini, devam niteliği taşıma- dıgını söylüyor. "Sanatçılann elinde, on- lara sunulan, diretilen kurallardan baş- ka bir şe> yoktu. ÖzeUikle 2. Dünya Sa- vaşı'ndan sonra pek çok şe\ degişmeve başladı. Resim gelenekselden farklı ola- rak çizilmeve. gerçeğe yaklaşmaya baş- ladı. Estetik değcrler yitirilmeye başla- dL Estetik bir yandan yüksek sanat ola- rak görülürken bir yandan da sorgula- myordu. Cç bovııtlu düşünmeye başla- dılar ve sanatı, çevrelerinde olan biteni anlamak için bir araç oiarak kullandı- lar. Sanat tarihine farklı ve yeni bir ba- kış açtsı getirdiler. Sanat sadece eğleni- len ve keyif alınan bir şey degil, yaşamı öğrenme, anlamave kav- rama süreciydi ontara göre. Res- me belgesel bir tat karölar." Fluxus sanatçılan ilk yıllar- dan itibaren çeşitli müzeler ve galeriler tarafından desteklen- di. Ama onlar sanat merkezine ıhtiyaçduymuyorlardı. Sokak- larda herkesin katılımına açık happeningler yapıyorlar, yapıt- lannı restoranlara, kafelere yer- leştiriyorlardı. Sanatı galeri ve müze bağlamından çıkanp du- rum sanatı yapıyorlardı kısaca. Fluxus sanatçılanyla 12 yıl- dır çalışan Inge Beacker, ya- pıtlann ilk üretildiklerinde hiç para getirmediklerini. ancak şu anda ticari bir nitelik taşıdıkla- nnı söylüyor.tt SadeceFhrxusQe smırhbir galeri olamazdım, çün- kii galerinin kirasını ödemek zorundaydım. Bu nedenk fark- lı sergiler de düzenledim. Ve kapsamı daha genişleterek Flu- xus akımından ctkilenen sanat- çılann da yapıtlanna yer ver- dim." Inge Beacker. Rus ve Bre- zilyalı sanatçılardan sonra şim- di Türk sanatçılan taşımak is- tiyor Almanya'ya. Ancak dü- zenleyeceği sergilerde Türki- ye adını kullanmak yerine İstan- bul'u yeğliyor. Nedeni ise tanı- dık: Türkiye deyince kimsenin ilgi göstermemesi. Keşanlı Ali Destanı yeniden sahneleniyor Kültür Senisi-Hal- dunTaner'ın yazdığı, Keşanlı Ali Destanı yıllar sonra tekrar iz- leyicilerin karşısına çıkıyor. Volkan Severcan' ın yönettiği Keşanlı Ali Destanı'nda Sümer Tilmaç. Nilgün Bel- gün. Ka> han Yıkbzoğ- lu. Suna Yıldızoğlu. Selahattin Taşdöğen. Ümit Yesin. Bedia ÖnerÖztep. Bora Seç- kin. Ziya Kiirküt. Zafer Önen ve Volkan Severcan rol alıyorlar. Prodüktörlüğü Sami Dündar ve prodüksiyonu 5. Boyut Shovv Organizasyon'a ait olan müzik- lı oyun 26 Şubat'ta Bostancı Gösteri Merkezi'nde sahnelen- meye başlanacak. Göstennın bi- letlen 8 Şubat'tan itibaren Bos- tancı Gösteri Merkezı gişeleri ve tüm Vakkorama'larda satışa sunulacak. 60 kişilik oyuncu kadrosu ve 200 kişilik bir ekibın gerçekleş- tirdiği Keşanlı Ali Destam'nın müzikleri Yalçın Tura'ya ait. Or- kestra şefliğini ise Selnıan Ada üstleniyor. Oyunun dekor tasa- nmı EthemÖzbora'yaait. Türk insanının değer yargılannı, düş- lerini. beklentilerinı gözler önü- ne seren oyunun kahramanı Ali. kendi haiinde ve hatta pısırık olarak tanımlanabılecek bir de- likanlıdır. Ancak bir başkasının ışledıği cinayetin sorumlusu ola- rak hapse gırer ve halkın bekle- diği kahraman kurtancı oluve- rir birden. tlk kez 1964 yılında Giilriz Sururi-Engin Cezzar Tıyatrosu tarafından sahnelenen Keşanlı Ali Destanı, uzun süre kapalı gi- şe oynayarak bir rekora imza at- tı. 1966 yılında Londra Corbett Tiyatrosu'nda. 1981 yılında Hamburg Ernst Deutsch Tiyat- rosu'nda. Çekoslovakya ve Ma- caristan'da da sahnelenen Ke- şanlı Ali Destanı, sahnelendıği ülkclerde de büyük ılgi gördü. ŞehırTıyatrolan'nda Erhan Ya- zıcıoğlu ve Zeliha Berksoyun başrolünü oynadıklan oyunu Fik- ret Hakan ve Farma Girik beyaz- perdeye taşıdı. Uçan Süpürge 2. Kadın Filmleri Festivali haziranda başlayacak Bu yılki yönetmen Türkân Şoray Kûhür Senisi - Uçan Süpür- ge 2. Kadın Filmleri Festivali 1-7 Hazıran tarihlen arasında Ankara'da gerçekleştirilecek. Uçan Süpürge Kadın Filmle- ri Festivali, beyazperdenin bü- yüsünün kadınlann seslerini du- yurmalanna v e başka başka ka- dmların hayatlanna tanık olma- lanna yardımcı olmayı amaçlı- yor. Kültür Bakanlığı'nın hima- vesindegerçekleştirilen festiva- lin danışma kurulu. Oğuz Ona- ran. Nilgün Abisel, Kurtuluş Ka- > ali. Fetav Sov kan, Zuhal Çetin, Eser Köker, Ânnie Pertan, Tho- mas Balkenhol. GUlden Treske, İnci DemirkoL Sevna Akpmar ve Nurten Kaya'dan oluşuyor. Uçan Süpürge. tüm kadınla- n senary o v azmaya dav et ediyor. Festival, ulusal kısa ve belgesel film yanşması düzenleyerek sı- nemamıza katkıda bulunmayı, kadınlann bualandakı varoluş- lanna destek vermeyi hedefliyor. Festival. kadına dair. kadının toplumsa! cinsiyetrolünü çeşit- li boyutlanyla ele alan. sorgula- yan, duşündüren, farklı kadın- lık durumlannı görünür kılan, dönüşrürücü yapıtlar bekliyor. Festıvale sadece kadın aday- lar katılabilecek. Kısa fılm ve belgesel senaryolannın mekân. zaman ve sahne olarak yazıl- ması, diyalog listelennın varsa • Festival, Türkan Şoray ile birlikte kadının değişimini yansıtan filmlerle tarihsel bir bakışa ulaşmaya çalışacak. Dönüş, Yılanı Öldürseler ve Bodrum Hâkimi adlı filmleri gösterilecek. bilgisayar veya daktiloyla ya- zılmış olarak beş kopya haiin- de en geç 26 Şubat Cuma günü Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali Bestekâr Sokak 80/6 06680 Kavaklıdere-Ankara ad- resine gönderilmesi gerekiyor. Kısa film ve belgesel fılm se- naryosu daIIan nda birinciye bın dolar. ikincive yedi yüz dolar, üçüncüye üç yüz dolar ödül v e- rilecek. TRT Genç Sinemacılar Programı dereceye giren sena- ristlere. senaryolannı fılme dö- nüştürme fırsatı da sunuyor. Festival in bu yılki Türk kadın yönetmeni Türkân Şoray ola- cak. Fesrıvalin gösterim bölüm- lerinde Şoray'ın yönetmenliği- ni üstlendiği fılmlerin yanı sıra oyuncu Şoray'ın, kadının top- lumsal dönüşümüne tanıklık eden filmleri de sinemaseverler ile buluşacak. Festival, Şoray'ın ilk kez ka- meraarkasınageçtıği Dönüş "ün yanı sıra Yılanı Öldürseler ve Bodrum Hâkimi fümlerini de izleme firsatı verecek. Türkân Şoray'la birlikte kadının değişi- mini, dönüşümünü dillendiren filmlerle tarihsel birbakışa ulaş- maya çalışacak olan festival, Türk sinemasına bakarken Tür- kiye'de kadınlıfın kurgulanışın- daki tarihsel dönüşümleri, Türk sinemasının kadınlara bakışını. Türkiye'de kadın olmanın anla- mı üzerine de düşünme fırsatı ve- riyor. Bu bölümde ulusal sinemamı- zın farklı dönemlerinden örnek- ler yer alacak. Filmler şöyle: Kuya Bedrana, Hanende Melek, Ah Güzel İstanbul, Anneler ve Kızlan, Farma Bacı. Yatık Emi- ne, Afıfe Jale, 14 Numara, Kı- nk Bir Aşk Hikâyesi. Son Kuş- lar, Bir Türke Gönül Verdım ve Masumiyet. Dünya sinemasına balaş Farklı ülkelerden kadın yö- netmenlerin kadın konulu fılm- leri Dünya Sinemasına Bakış bölümünde yer alacak. Kadın yönetmenlerin kadın konulu belgesel ve kısa filmle- riyse izleyicileri. farklı kadınlık deneyimlerine, direnme biçim- lerine, sevgilere ve yaşama da- ir alıntılann yolculuğuna çıka- racak. Londra Heştirmenler Grubu Ödüllepi sahiplerini buldu • LONDRA (AA) - Oscar ödüllü ABD'li aktör Kevin Spacey, tiyatro alanmda bu yıl onuncusu verilen Londra Eleştirmenler Grubu En tyi Erkek Oyuncu Ödülü'ne değer bulundu. Yazar Eugene O'Neill'ı canlandırdığı 'The Iceman Cometh' adlı oyunundaki rolüyle en iyi aktör seçılen Spacey, geçen kasım ayında da aynı rolle 'Evenıng Standart' tiyatro ödülünü almıştı. Spacey'nin bu sezon ABD'nin gösten merkezi Broadvvay'de de sahneler.ecek olan oyundaki rolüyle 'Tony' tiyatro ödülünün en iyi aktör dalındaki güçlü adaylanndan bin olduğu belirtiliyor. Eleştirmenler Grubu Snead Cusack'a 'Our Lady of Slıgo" adlı oyundaki rolüyle en iyi kadın aktrist, Hovvard Davies'e 'The Iceman Cometh' ve 'Flight' oyunlanyla en iyi yönetmen, Michael Frayn'a 'Copenhagen' ile en iyi oyun yazan ve 'Oklahoma' adh müzikale en iyi müzikal ödüllerinı verdi. Londra'nın önde gelen gazetelen ve tiyatro eleştırmenlerinden oluşan Eleştirmenler Grubu, umut veren oyun yazan dalında 'Yard Gal' adlı oyunuyla Rebecca Prichard'ı, umut veren sanatçi dalında ise Mick Gordon'u ödüllendirdi. Akdeniz Artın Portakal ŞiiP Ödülü' Gülten Akın'ın • Kültür Servisi - Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü'ne Gülten Akın 'Sessiz Arka Bahçeler' adlı kitabıyla değer bulundu. Ahmet Inam, Eray Canberk, Hüseyın Demırhan, Dr. Hasan Şişli, Veysel Çolak ve Haydar Erfülen'den oluşan seçıcı kurul, Akın'ın yapıtını. "duygu vedüşünce dengesi ve lirik söyleşi ile ustalığın yeni bir ürünü" olarak değerlendirdi. Akın'a ödülü 13 Mart'ta düzenlenecek bir törenle verilecek. Törende aynca. Yeni Şiir Ödülü Yönetmeliği ve önümüzdeki yıl görev yapacak jüri üyeleri açıklanacak. Işte İnsan' başlıkh fotoğraf sergisi İsveç'i kamştırdı • STOCKHOLM (AA)- İsveç'ın parlamento ' binası Riskad Hz. Isa'yı bir AIDS kurbanı ve ' ' homoseksüel olarak tasvir eden fotoğraf sergisine ev sahipliği yapacak. Isveçli kadın fotoğraf sanatçısı Leisabeth Ohlson'un geçen yaz Stockholm'de ilk kez açıldığı zaman büyük tartışmalar yaratan 'Ecci Homo - Işte tnsan' başlıkh sergisınin açılış tarihı henüz kesınleşmedı. Sergi. Leonardo da Vincı ve Michelangelo gibi ünlü sanatçılann yapıtlanndan esinlenen fotoğraflardan oluşuyor. Da Vinci'nin 'Son Akşam Yemeği' tablosundan esinlenen bir fotoğrafta Isa'nın havarileri homoseksüel olarak gösterilirken, Michelangelo'nun ünlü 'Pieta' heykelinden «ünlenerek oluşturulan fotoğrafta ı»"daiHprlanndan kanlar akan bir AIDS hastası ile ona bakah bir hemşirenın görüntüsüne yer verilıyor. Pieta heykelınde, Hz. Mer>em çarmıhtan indinlen kanlar içindeki tsa'yı kucağında taşırken betimleniyordu. Sergi, eski başbakan Carl Bildt'in de aralannda bulunduğu muhafazakâr milletvekillennin yanı sıra Hıristiyan Demokratlann da tepkısıni çekti Fotoğraflann geçen sene Upsala Katedrali'nde sergilendiği sırada Papa II. Jean Paul bu ülkeye yapacağı ziyareti ertelemişti. Sosyal Demokrat Partili Sanayi Bakanı Yardımcısı Mona Sahlin konuyla ilgili açıklamasında parlamentonun 'demokrasi evi' olduğunu vurguladı. Hoirtan Haçlılan Çağı' • Kültür Servisi - Tarih Vakfı YurtYayınlanPM. Holt'un "HaçlılarÇağı - 11. Yüzyıldan 1517'ye Yakındoğu' adlı kitabını Özden Ankan'ın çevinsiyle okurlarla buluşturuyor. Kitap temelde, Bizans tmparatoru 1. Aliksios Komnenos'un Selçuklu tehdidine tek başına karşı koyamayacağını anla> ınca 1095'te'Katolik Kilisesi'nden yardım istemesiyle tarih sahnesine çıkan Haçlılan irdeliyor. Ancak Holt yalnızca Haçlı seferlerinin degil. Emev^ilerin, Abbasilerin, Selçuklulann ve Memluk Sultanlıği'nın tarihine eğiliyor. Bu devletlerin siyasi, askeri, dini kurumlannın iç içe geçmiş yapısını, birbirleriyle ve Hırıstiyanlarla olan tican ve diplomatik ilişkilerini karşılaştırmalı olarak irdeliyor. Yazara göre bu kitabın amacı. öğrencilere ve okurlara 11. yüzyıldaki Birinci Haçlı Seferi'nin arifesinden 1516-17'de Suriye ve Mısır'da gerçekleşen Osmanlı fetihlerine kadar Doğu Akdeniz topraklannın siyasi tarihini sunmak. BLGÜN • tDSO, 11.00 de Vladimir Altschulerin yönetiminde, Vladimir Krainev'in (piyano) katılımıyla bir konser verecek. (251 56 00) • İDOB. saat 11.00'de Çaykovski'nin 'Fındıkkıran'balesini sunacak. (251 10 23) • AKSANAT'ta 14.00te Pavarotti ve Ingvar VVhteU'ın Vıyana Fılarmoni Orkestrası'nın eşliğinde seslendirecekleri Verdi'nın 'Rigoletto' operası lazer- diskten izlenebilir. Saat 19.00'da ise 'Alacaklılar' adlı oyun sahnelenecek. (245 12 28) • BORUSAN KÜLTÜR MERKEZt nde 10 30- 11.30 arasında Pınar Başbuğ'un yönettiği '5-7 Yaş Grubu İçin Çocuklarla Müzik'. 12.00-13.00 arasında '8-9 Yaş Grubu fçin Çocuklarla Müzik'' başlıkh atölyeler yer alıyor. (292 06 55) • CRR'de Belçika Kraliyet Büyük Armoni Orkesrrası'nın şef NorbertNozy'nin yönetiminde, Muhittin Dürrüoğlu Demiriz'in solistliğinde vereceği konser 19.30'da izlenebilir. (232 98 30) • NÂZIM KÜLTÜREVİ'ndel4.00 te Koma Amed'ın sunacağı dınleti, saat 17.00'de ise Tomas Gutlerraz Ateanın yönettiği 'Bir Bürokratın Ölümü" adlı fılm yer alıyor. (414 51 50) • BELGESEL SLNEMACILAR BtRLİĞt'nde Enis Rıza'nın yönettiği 'Cumhuriyetin Hayalleri' adlı dizınin 3. bölümü. 13.00'ten İ9.00'a kadar her saat başı göstenlecek. (292 39 84)