Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26ŞUBAT1999CUMA
HABERLER
Metin Göktepe 8 Ocak 1996'da öldürüldü; 18 Ekim 1996'da başlayan yargı 3 yıldır sürüyor
Göktepe davasında 21• chıruşma• Göktepe"nin öldürülmesini
"yaşam hakkının ihlali" olarak
değerlendiren Izmir Barosu
davaya katılma başvurusu
yapacak. Mahkeme tarafından
hakkında gıyabi tutukJama
karan verilen Murat Polat'ın
bugünkü oturuma getirilmesi
bekleniyor.
MERÎHAK
tZMİR-Gazeteci Metin Göktepe'nın
gözaltına alınıp, polısler tarafından dö-
vülerek öldüriilmesıyle ilgilı 3 yıl önce
başlayan davaya, bugün Afyon Ağır Ce-
za Mahkemesi'nde devam edilecek. Yar-
gıtay 'ın, yerel mahkemenın karannt boz-
masının ardından yeniden başlayan yar-
gılamanın bugünkü oturumunda Izmır
Barosu, davaya katılma başvurusu ya-
pacak.
Yargıtay 1. Dairesi'nin, Afyon Agır
Ceza Mahkemesi'nin karannı "usulen"
bozmasının ardından bugün gerçekleş-
tınlecek oturum saat 10.00'da başlaya-
cak. Yargıtay'ın karan sonrasında yerel
Manisalı
gençler
dosya
bekliyor
ÎZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Kamuoyunda Manisalı gençler davası
olarak bilinen 15 sanıklı davaya dün
Izmir DGM'de devam edildi. Tutuksuz
yargılanan sanıklann katıbnadığı
duruşmaya sanıklann avukatlanndan
Sema Pekdaş kaüldı. Mahkeme başkanı
Galip EHnçer Cengiz, sanıklara
gözaltında işkence yapan polislerle ilgili
Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nce
verilen beraat karanyla, Manisa'da
DHKP-C örgütûnün görüşlerini içeren
bildirileri astıklan savıyla Manisa Sulh
Ceza Mahkemesi'nce verilen beraat
karanyla ilgilı dava dosyasının
Yargıtay'dan gelmediğini açıkladı.
Başkan Cengiz, samklarla ilgili olarak
mahkemelerden istedikleri dosyalann
gelmesi için duruşmanm ileri bir tarihe
ertelenmesini kararlaştırdı.
mahkeme tarafından hakkında gıyabi tu-
tuklama karan verilen Murat Poiat'ın
bugünkü oturuma getinlmesı bekleni-
yor.
Metin Göktepe'nın 8 Ocak 1996'da
öldürülmesınin ardından, 18 Ekım
1996'da çalışmaya başlayan yargı, 19
Mart 1998'de sanıklarŞuayipMutluer,Saf-
fet Hızarcı. Fedai Korkmaz, Metin Ku-
şat ı le Se> di BattaJ Köse yı. Taili beffi ol-
mayacak şekilde adam öldürmek. kastı
aşan surette adam öldürmek ve memu-
run görevi başında suç işlemesi'' eylem-
lerini içeren TCY'nin 4521, 463 ve
251/1 'incı maddelen uyannca 7 yıl 6'şar
ay hapis cezasma mahkûm etmişti.
Bu karara iki taraf da Yargıtay'a baş-
vurarak ıtıraz etti. 17 Temmuz 1998'de
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, karan usul yö-
nünden bozdu ve davaya eylül ayında
yeniden başlandı Göktepe davasında bu-
güne dek toplam 20 duruşma gerçekleş-
tirildı.
Tarüşmalı duruşma
11 Aralık'taki oturumda mahkeme
heyeti Köse, Mutluer, Hızarcı, Kork-
maz ve Kuşat'ı tahliye etti. Büyük izdi-
hamın yaşandığı oturuma heyet başka-
nı Mustafa Binşık katılmazken, duruş-
ma salonuna giren sanık polıslenn ya-
kınlannda silah bulunduğu savı ortalı-
ğı kanştırmıştı.
Polis memuru olduğu bildırilen birkı-
şının sılahını bir kadınla dışanya çıkar-
masına güvenlik güçleri seyirci kalırken.
Göktepe aılesi ve izleyıciler polisın tu-
tumuna tepki göstermışti.
Bu arada Göktepe'nın gözaltına alın-
ması ıle ölümünün ardından olayı üstle-
nnden gizleyen ve yanlış bılgilendirme-
lerde bulunan eskı tstanbul Emnıyet Mü-
dür Yardimcısı Mehmet Kemal Bayrak
hakkında Göktepe olayında "görevini
kötüyekuilandığı'' gerekçesiyle lüzumu
muhakeme karan venldi.
Izmir Barosu devrede
Duruşmanın bugünkü oturumunda Iz-
mir Barosu, davaya katılım ıçin başvuru
yapacak. Izmir Barosu tarafından hazır-
lanılan başvuru dılekçesınde Göktepe'nın
öldürülmesinin yaşam hakkının bir ihla-
ii olduğu vurgulandı. Baronun başvuru
dilekçesinde, şu görüşlere yer verildi:
"ÖnceHkli görevleri bireylerin en te-
mel haklannı konımak olan güvenlik
güçleri tarafından bir gazetecinin dövü-
lerek öldürülmesinde barolar sessiz kal-
mamalıdır. Bu ve buna benzer olaylann
vaşanması, toplumun tüm birevlerini ve
gruplannı olduğu gibi; bir hukuk kuru-
ınu olan barolan da zarara uğratmakta-
dır. Budüşüncelerle. tzmir Barosu Yöne-
tim Kurulu; insan haklannın korunma-
s, hukukun üstüıüuğü ve hukuk güvenb-
ğinin sağlanmasına katkıda bulunmak
ve mahkeme>e vardımcı olnıak amacıy-
la davava kablma karan almışür."
S o k a k c o c u k l a r ı d o s t l a r ı
Medyaya 'Yargısız infaz
yapmayın' uyarısı
tstanbul Haber Senisi - Sokak çocuklan-
mn sorunlannın çözümü ve yeniden toplu-
ma kazandınlmalan yönünde kamu kurum-
lan, yerel yönetimler, sivil toplum örgütle-
ri ve gönüllülenn çabasıyla son yıllarda
önemli başanlar elde edilmesine karşın med-
yanın bu konuda çok yanlış bir tutum için-
de bulunduğu ve sık sık yanlış değerlendir-
meleryapıldığı vurgulan-
dı.
Çocuklan Istismardan
Koruma ve Rehabilıtas-
yon Derneğı Başkanı Prof.
Dr. Oğuz Polat, Istanbul
Barosu Çocuk Haklan Ko-
misyonu Başkanı Betül
Onursal, Sokak Çocukla-
n Gönüllüleri Derneği
Başkanı Yusuf Kulca.
Çağdaş Yaşamı Destekle-
me Derneği Genel Baş-
kanı Prof. Dr. Türfcan Saylan, II Sosyal Hiz-
metler Müdürü Kahraman Eroğhı ve Kadı-
köy Beledıyesi Sağlık lşlen Müdürü Dr. Fa-
tih Toğay tarafından yapılan ortak yazılı
açıklamada medyadan. sokak çocuklan ko-
nusunda toplumu doğru şekilde bılınçlendir-
mesinın beklendiğı ıfade edildi.
• Sokak çocuklannm
sorunlannın çözümü için
medyadan, toplumu doğru
şekilde bilinçlendirmesinin
beklendiği ifade edildi.
STK'lerin açıklamasında,
"Medyanm bu sorunun
çözümünde el ele vermiş
resmi ve sivil kurumlara
destek olmasını istiyoruz"
denildi.
Açıklamada. sokakta işlenen her türlü ci-
nayet, hırsızlık ve tecavüzle ilgilı cezanın,
hiçbir değerlendırme yapılmadan "linerti
sokak çocukiarTnı suçlayarak verildiği ve
adeta yargısız infaz yapıldığı vurgulandı.
Bırçoğunun ruhsal açıdan hasta olduğu dok-
tor raporuyla belgelenmiş bulunan bu çocuk-
lann bazılannın sık sık başvurduklan yalan-
lann gerçek olarak değer-
lendirilmesinden yakını-
larak kurumda çalışanla-
nn da yargısız infazlarla
medyaya haber yapılmak
istendiği savunuldu. Açık-
lamada şöyle denildi:
-Bizler medyanın hiç
olmazsa bu konuda ger-
çekJeri saptınnamasını,
birkaç dakikahk sansasyo-
nel bir program uğruna,
kuruluşlardaözwri>1eça-
hşanlan yıpratmamasınu aksine bu sorunun
çözümünde el ele vermiş, resmi ve sivil ku-
rumlara destek olmasını istiyoruz. Aksi ha-
reketeden medyayı kmıyonız. Halkımızdog-
rulan öğrenmek hakkına sahiptir. İlkeli, dü-
rüst vapıcı. bilgilendirici bir medya hepimi-
zin beklentisidir."
VehbiKoç anıldıKoç Topluluğu'nun kurucusu ve onursal başkanı Vehbi Koç, ölümünün 3. yılın-
da ZinrirKkuyu'daki mezan başında anıldL Anma töreninde Vehbi Koç'un ço-
cuklan Rahmi Koç, SentahatArseL Suna Kıraç ve Sevgj Gönül 0e torunian Mus-
tafa, Vlu Ömer Koç ve İpek Kıraç'ın yanı sıra Koç Topluluğu'nun üst düzey yö-
neticileri eski bakanlardan Cahit Aral da hazır bulundu. Ankara Seymenler
Kulübü'nden 5 sey menin savgı duruşunda bulunduğu törende Koç Holding ça-
uşanJan adına yapılan konuşmada Vehbi Koç'un her zaman sevgi, saygı ve rah-
mette anıldığı vurgulandı. Vehbi Koç için öğleden sonra da Koç Holding'in Nak-
kaştepe'deki merkezinde bîr ahma töreni gerçekleştirildi. (Fotoğraf. AA)
S1F1RNOKTAS11ORAL ÇALIŞLAR
Seçim Sonrası Nasıl Bir Türkiye?
Partilerin adaylarının belli olmasıyla, ilgi gide-
rek seçimlere yöneJmeye başladı. Bundan son-
ra hangi partinin ne kadar milletvekıli çıkaraca-
ğı, seçim sonrası parlamentodaki tablonun na-
sıl şekilleneceği toplumsal ilgınin yönünü oluş-
turacak.
Seçim atmosferiyle, Öcalan'ın yakalanması
heyecanı birbirine kanştı. Seçımin sonuçlarıyla,
Kürt sorununun geleceği arasında bir bağdan söz
edilebilir mi? Bu anlamda Türkiye'de bazı şey-
ler degişebilir mi? Cumhuriyet Başsavcısı'nın,
HADEP hakkında, seçimlere sokulmaması baş-
vurusu yaptığının açıklanması, partilerin aday
listelerinin kesinleşmesiyle aynı zamana denk
geldi. HADEP'in hakkında kesinleşmiş bir hü-
küm olmadan, seçimlere katılmasının engellen-
mesi ne anlama gelir?
Hukukçu değilim, ancak hakkında henüz ke-
sin hüküm verilmemiş bir partinin seçimlere ka-
tılmaması karan alınırsa, sonradan bu dava ka-
patılmayla sonuçlanmazsa, nasıl bir durumla yüz
yüze geliriz? HADEP'in geçen seçimlerde yüz-
de 4'ün üzerinde oy aldığını biliyoruz. En azın-
dan, bu yüzde 4'lük oyun sahipleri ne yapacak-
lar? Onların seçme hakkı ne olacak?
Işin birde siyasi yanı olduğunu unutmamak ge-
nîkiyor. HACEP'in siyasi dikkatsizJiklerini, Kürt so-
rununun, gerginliği arttırmadan çözümü için ge-
reken özeni göstermeyen davranışlannı eleştire-
biliriz.
Ancak unutmamak gerekir ki bu sorunun çö-
zümünün önemli taraflanndan birisi de Kürtyurt-
taşlanmız. Onların ikna edilmesi, kazanılması,
birikmiş tepkilerinin yumuşatılması için ılıman bir
siyasi iklime ihtiyaç var. Bu iklimi yaratma göre-
vi de en başta devlete düşüyor.
Yasaların gereğini yerine getirirken bu süreci
kardeşhği ve güveni arttırıcı bir tarzda kullanmak
da çok önemli. Türkiye son 15 yılda büyük acı-
larçekti. Maddi kayıplanmızın ötesinde, insan psi-
kolojisini altüst eden bir dönemden geçtik. Şim-
di yaraları sarabilmenin olanaklannı elimizde tu-
tuyoruz.
Bu konuda en büyük faturayı da Güneydo-
ğu'daki insanlarımız ödediler.
Köylerınden, yurtlarından oldular, büyük şehir-
lerin varoşlarında yoksulluk ve hayal kınklığıyla
iç içe yaşamlannı sürdürmeye çalışıyorlar.
Işte bu acı durumu, umuda çevirebiliriz. PKK
taraftarlannın çılgınlığa varan gösterileri, toplum-
da şovinizmi azdınyor. Bunun bir yol olmadığını
görmek için yeniden yüzlerce insanımızı yitirme-
miz mi gerekiyor? Şu ana kadar, yine de umu-
dumuzu toptan yok edecek bir olumsuzluk ya-
şamadık. Ancak, burada önemli olan, bu ülkeyi
yönetenlenn, gerilimi tırmandıracak, karşılıklı ça-
tışmayı azdıracak bir gelişmeye olanak tanıma-
malan. Çünkü böyle dönemler dikkatli değer-
lendirilmezse birçok umutlu başlangıç sonuç-
suz kalabilir. Birçok olanak yitirilebilir.
Siyasette, gücün belirli ve tayin edici olduğu
bir gerçek. Sonunda, güçlü olan, stratejik hesap-
lan doğru yapan kavgayı kazanıyor. Deviet, bu
anlamda uluslararası ilişkıleri de degerlendirerek
PKK'ye ağır bir darbe indirdi. Örgütün liderini de
ele geçirdi. Bu bir üstünlüğün işareti.
Önemli olan, bu aşamadan sonrası. Şimdi bu
üstünlük, yeni bir toplumsal uzlaşma için, yara-
lann sarılması için kullanılabilir. Bunun için bütün
olanaklar mevcut. Ancak ne yazık ki ülkemizin
siyasi geleneklerinde, sorunlan demokrasi için-
de çözmek, toplumsal psikolojiyi hesap etmek
yerine, her şeyi kuvvetle halletmek ağır basıyor.
Yaşadığımız bunca deneyimden sonra belki de
bu ülkeyi yönetenler veyayönetmeye aday olan-
lar, önümüze yeni kapılar açabilirier. Bir ülkenin
içindeki sorunları, dünyanın çeşitli güçleri ve
komşular istismar ederler, etmeye çalışırlar. He-
le Ortadoğu gibi son derece kritk bir bölgede bun-
lann binbir çeşidine tanık olduk.
Bu oyunların ortasında ülkenin içindeki istik-
ran korumak, toplumsal farklılıklan tnr çeşitilik için-
de güce dönüştürmek önem kazanıyor. Evet si-
yasette güç çok önemli, ama her şey yalnızca güç-
ten ıbaretdeğil. Demokrasiyle, çoksesliliklegüç-
lendırilmiş bir iç yapı, çevresine karşı daha da-
yanıklı olur. Unutmayalım ki, dünyanın en istik-
rarlı ülkeleri, demokrasiyi kurumsal olarak sağ-
laştırmış olanlan. Bizim bunu yapmamız ımkân-
sız mı?
1994-1995 yılı okuma yaztna bilmeyen kadın sayısı. kentlerde % 28, kırsal kesimde % 37...
Yeniden, çağdaş bir eğitim seferberliği için, desteğinizi bekliyoruz...
ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI
Tel: 0212-276 28 99 Faks: 0212-286 13 54
Vakıfbank EtilerŞb. Çev Bağış Hesap No: 2012776
METİN GÖKTEPE GAZETECİLİK ÖDÜLLERİ
1 - Bu yıl ikincisi yapılacak olan yarışma ıkı dalda düzenlenmiştir.
Haber (Gazete-TV)
Fotoğraf ve Görüntü (Gazete-TV)
2 - Yanşmaya 10 Nisan 1998 tarihinden sonra yayınlanmış olan eserier katılacaktır.
3 • Yanşmaya katılacak olan eserlerden yazılı basında yayınlanmış olanlann, 1 asıl
9 fotokopi olarak göndenlmesı gerekmektedır. TVde yayınlanmış olan eserlerden ise
1 ömek gönderilmesi yeterlidir.
4 - Fotoğraf dalında yanşmaya katılacak eserlerin, arka yüzlerinin sol alt köşesine. bir etiketle
eserin adı, çekildiğı yer ve tarih yazılacaktır Eserlerin en az 18x24 cm ebatlarında (renkli
ya da siyah beyaz) olması gerekmektedır.
5 • Adaylar, eserferinı kısa özgeçmışlen ve iki fotoğrafları ile bırlıkte, "Metin Göktepe
Gazetecilik Ödüllen" Meşrutıyet Caddesı, Ravanda Iş Merkezi 85M2 Beyoğlu Iş
Merkezı'ne göndermeleri gerekmektedir. Yanşmaya katılacak adaylar, eserterinı en geç
25 Mart 1999 tarihine kadar belirtilen adrese ulaştıracaklardır
6 - Kazananlara ödüllen, Metin Göktepe'nın doğum günü olan 10 Nisan 1999 tarihinde
düzenlenecek törenle venlecektir.
ÖDÜL JÜRİSİ
Zeynep Atıkkan, Celal Başlangıç, Yalçın Bayer, ipek Çalışlar, Ragıp Duran. Fikret llkiz,
Doç.Dr. Sevda Alankuş Kural, Fatıh Polat
METİN GÖKTEPE ÖDÜL KOMİTESİ
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLt
KaranR Hoca'ran Mesajı
24 Şubat günlü Milliyet'ın -Avrupa baskısının-
dördüncü sayfasında, iri başlıklarla bir hatırlatma:
"UFO'lara hazır olalım!" Alttaki aynntılardan anlı-
yorsunuz kı, istanbul'da "Türkiye 1. Uluslararası
UFO Kongresi" adıyla bir toplantı düzenlenmiş ve
insanlanmıza, "UFO" adı verilen ancak tanımlana-
mayan gök cisimlen ve uzaylı yaratıklar tanıtılmış.
Konuşmacılar arasında "prof" unvanlı kişiler de bu-
lunuyormuş, falan filan...
Pozitif bilimlere, hele hele astronomiye derin
saygısı olan bir kişiyimdir. Kongredeki ufolojistle-
rin belirttikleri gibi, ben de "Evrende yalnız deği-
liz" diyenlerdenim. Ancak, değerii felsefecimiz Hü-
seyin Batuhan'ın Bllim ve Şarlatanlık adlı -o pek
önemli- eserini okuduğum günden beri, birçok
konuda olduğu gibi, bilim vadisınde, özellıkle je-
oloji, biyoloji, arkeoloji, tarih ve tıp alanlarındaki ki-
mi davranışlara; bu arada "Yeni Astronomi" adıy-
la ortada salınan bir yığın insana kuşkuyla bakar
ve bazı iddialan birer şariatanlık örneği diye kar-
şılar oldum. Bu UFO'lar konusunun da, bu tür ha-
berlere pek düşkün halkın merakını kurcalayan
"psikolojik" yönü bir yana, eldeki fizik, astrofizik,
astronomi, hatta biyoloji bilgileriyle uyuşur bir ya-
nı yoktur. Sayın Batuhan'ın sözünü ettiğım kıtabın-
da, "Savulun, uzaylılargeliyor" başlığı altındakı say-
falan (s. 104-114) okursanız bana hak vereceksi-
niz.
Kısacası, benim "karnım tok" bu tür bahislere!
Beni asıl ilgilendiren ve bu arada duygulandıran,
yine aynı gazetenın 21-23 Şubat günlü nüshala-
nndayeralan, ünlü bilgin Karanfil Hoca'nın konuş-
ması ve verdiği mesaj oldu.
Merak ediyorsunuz değil mı? Anlatayım...
•
Ünlü karikatür ustamız Turhan Selçuk'u elbet-
te biliyorsunuz; Milliyet'i de okuyorsanız, onun an-
lamlı karikatürlerini günü gününe izliyorsunuz de-
mektir. Yine aynı gazetede, "Abdülcanbaz" adıy-
la, değişık konularda sürdürdüğü bir çizgi-roma-
nı yayımlanır büyük karikatürcünün.
Kimdir bu Abdülcanbaz?
Abdülcanbaz, çağdaş Türkiye'nın en tanınmış
kişilerındendir: Halktan yanadır; emeğe ve alınte-
rine başköşeyı venr; bılime ınanır ve öyle olduğu
için de, boş inançlara karşıdır; halkı soyanlann, sö-
mürenlerin, hırsız ve çapulcuların düşmanıdır. Bil-
gisi yetmiyorsa, ünlü bilgin Karanfil Hoca'ya da-
nışır. Eşek inadına döküp söz dinlemeyenlere at-
tığı "Osmanlı tokadı" da pek ünlüdür.
Yani Jakoben'dir Abdülcanbaz ve bir "Aydınlan-
ma" savaşçısı!
Okuriann kuşkusuz haberı olmuştur: İki yıl ön-
ce de, bu UFO'lar dünyamıza geldiler. Gelenler, uza-
yın derinliklerinden yola çıkmış Buzkar gezegenin-
dendiler. Bizdekinden çok ilerde bir teknik ve uy-
gariığa sahip bu yaratıklar, kavgasız döğüşsüz gel-
diler, bir süre kalıp geçenlerde gittiler. Ve dünya-
mız, yine aynı boğuşma ve sorunlann bataklığı içi-
ne gömüldü.
Bunu fırsat bilen Karanfil Hoca'nın, Londra'da
BBC'den tüm Dünya'lılara seslenırken söyledik-
leri pek önemlidir. Büyük bilgin diyordu ki:
"Son ikiyılda yeryüzünde eşine rastlanmadık bü-
yük olaylaryaşadık. Buzkar gezegenliler uygar ın-
sanlardı. Barıştan yana ıdiler. Uzaydan geldiler,
sonra yine uzaya döndüler. Zorunlu olduklan için
Dünya'mıza geldiler, savaşsız sığındılar. Kimseye
zarar vermemek için özen gösterdiler. Oysa ıste-
seydiler, tüm Dünya halklannı bir anda yok ede-
cek güce ve tekniğe sahiptiler. Kendi gezegenle-
rinde tek dili konuşuyorlardı, tek devlet düzeniy-
le yönetiliyohardı, ırk aynmı, ırkçılık problemleri-
ne yabancı idiler. Geri inançlan, sömürüyü, sınrf
faridannı, çıkarcılığı, kapkaççılığı, mal mülk hırsı-
nı bizlerden duydular, şaştılar. Dünya'mızdan ay-
nlmakzonjnluğunda kaldıklannda savaşmak akıl-
lannın ucundan bile geçmedi.
"Ve işte Dünya'mızın geçmişteki, günümûzde-
ki acıklı durumu... Insanlar yeni bir Amerika kara
parçalan olayı nedeniyle birbirterini yemeye ha-
zır...
"Buzkar'lılardan örnek almalı, Dünya'mızdaki
yaşam koşullannı değiştirmeliyiz. Bizler bu denli
ılkel vahıkiar olmamalıyız. Insanlann daha rahat,
daha iyi yaşamalan için uygar bir düzeni seçmek
yine bizlerin elindedir. Birbirimizi sevelim, yeryü-
zünde çok büyük bir aile gibi yaşayalım. llkelden,
batıldan ve hırslardan annalım...
"Bunlan söyleyerek tüm Dünya'lılan uyarmayı
bir görev sayıyorum. Ama umutlu değilim yine
de. Yeni çağın Amerika göçü başladı. Orada, Dün-
ya 'mızın bu yüzündeki gıbı yeniden devletler olu-
şacak. Bu yeni devletler önce kendi aralannda çı-
kar savaşlanna gihşecekler; sonra Dünya'nın bu
yüzüne dönecekler, buradaki çıkar savaşlanna ka-
nşacaklar. Güçlüler güçsüzleri ezerek sömüre-
cekler. Güçlüler haktan yana, güçsüzler ihanetten
yanaymış gibi gösterilecekler...
"önümüzde iki tablo... Işte Buzkar ve işte Dün-
ya! Uygarlık ve ilkellik... Hangisini seçmemiz ge-
rekir? Bunu düşünmeye başladığımız an, güzel
umutların başladığı an olacaktır."
Işte Karanfil Hoca'nın mesajı! Seçimimizi yapalım!
50 Hizbullahçı gözaltında
Son 'nın kaybohnasında
HizbuUah kuşkusu
DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dıyarbakır Emniyet
Müdürü Gaffar Okkan.
Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi Genel
Sekreteri tbrahim
San'nın yaklaşık bir ay
önce ortadan
kaybolmasının yasadışı
Hizbullah terör
örgütüyle bağlantılı
olduğunu söyledi.
Okkan, olayla ilgili 50
Hizbullahçının
gözaltına alındığını
söyledi. Ibrahim
San'nın bulunabilmesı
amacıyla güvenlik
güçlerince başlatılan
çahşmalann devam
ettiğinı belirten
Diyarbakır Emniyet
Müdürü Okkan, şu
bilgileri verdi:
"Araşürmamıza göre
tbrahim San'nın
ortadan kaybohnası
Hizbullah'la bağlanöb.
Olayla ilgili şu ana
kadar 50 Hizbullahçı
gözamna alındı. Bu
şahıslann sorgulamalan
devam edrvor. Olayı
sorgulamadan elde
ettiğimiz bilgilerden yola
çıkarak aydınlatmaya
çaJışıyoruz." Yaklaşık
bir ay önce Dicle
Üniversitesi
Kampusu'ndan
aynlarak kent
merkezindekı işyerine
uğrayan Ibrahim
San'dan uzun süredir
haber alınamıyor.