Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyel
Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetroeni Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkay» • Yazıışleri Müdürü: tbrahim
Yıldız • Sonunlu Müdür Fikret Ükiz
0 Haber Merkezı Müdürü Hakan
Kara # Görsel Yönetmen Fikret Eser
Istıhbarat CengizYûıbnııı©Ekonomi: Öıkm
Yüzak • Kültür Handan Şenköken 6 Spor.
Abdölkadir Yücelman • Makaleler Sami
Karaören 0 Düzeltme Abdallah Yazıcı 9
Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Meiunet Faraç
Vayın Kımılu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, OkU>
kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şükran Soner. tbrahim Yıldız,
Orhan Bursah. Mustafa Balba>,
HakanKara.
AnkaraTemsücısı. Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat), Faks: 4195027 • tzmirTemsilcisı: Serdar Kmk.
H.ZiyaBlv. 1352 S.2/3Tel:4411220, Faks:4419117
0 Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119
S.No:lKat:l,Tel:363 12 11, Faks. 363 12 15
Müessese Mûdûrü. Cstfin Akmen
# Koordınatör Ahmet Korulsan
• Mubasebe: Bülent Yener• lda-
re HûseyİD Güror» Bılgı-tş-
lenr Nail inal • Satış: Fazilet
Kuza
MEDYA C: • Yönetım Kunılu
Başkanı - Genel Müdür Cfilbin
Erduran • Koordınatör Rcha
işıtman # Genel MüdürYaniımcısr.
SevdaÇoban Tel. 514 (F 53 -
5U95 80-5138460-61,FaVs.5138463
\ayımlsyan %e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş
Türitocap Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul. PK. 24« - Sırkecı 34435 Istanbul
Tel (0,212)51205 05 (20hat)
Faks. (0.212)513 85 95 www.cumlıuriyet.com.tr 8 ARALIK 1999 Imsak. 5.36 Güneş. 7.09 Öğle: 12.03 tkindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11
Bizrtettı Hurley
göz kamaştırd.
• NEVV YORK (Reuters)
- New York Metropolitan
Museum of Art'ta
düzenlenen Kostüm
Galasrna davetli olarak
katılan Elizabeth Hurley
hayranlannın yoğun
ilgısi ile karşılaştı.
Şeker hastalan
için yeniiik
• GATTHERSBURG
(AA) - Şeker hastalannın
artık kol saati şeklındeki
bır cihazla kanlanndaki
şeker oranını acısız bir
şekilde öğrenebilecekleri
bildirildi. Amerikan Gıda
ve Ilaç Yönetimi (FDA)
danışma kunılu kol saati
şeklinde olan ve kandaki
şeker oranının
ölçülmesine olanak
sağlayan Glucowatch adh
cihazı FDA'ya tavsiye
etme karan aldı. Her 20
dakıkada bir deriye küçük
elektrik akımlan
göndererek kandaki kan
şekeri seviyesini ölçen
Glucowatch adh cihaz,
hastanın kan seviyesi
tehlikeli duruma geldiği
zaman hasta uykuda bıle
olsa alarm çalarak
uyanyor.
OÖSYS'ye
başvurular
• ANKARA (ANKA) -
Milli Eğitim
Bakanlığf nca fen liseleri
ile Anadolu unvanlı
liselere yerleştirmeler için
düzenlenen Ortaöğretim
Kunımlan Öğrenci
Seçme ve Yerleştirme
Sınavı (OÖSYS) için
başvurular bugün
başhyor. Fen lisesi tercihi
yapacak adaylann, 6 ve
7'ncisınıfTürkçe,
matematik ve fen bilgisi
derslerinin yıl sonu not
ortalamasının en az 4
olması gerekecek.
Ilköğretimin 8'inci
sınıfındaki öğrenciler bu
sınava girebilecek.
Adaylar kılavuz ücreti
olarak 500 bin, sınav
ücreti olarak da 4 milyon
lira ödeyecek.
MPL ile bağlantı
kuruiamıyor
• PASADENA(AA)-
Mars'a giden Amerikan
uzay aracı Mars Polar
Lander (MPL) ile iletişim
kurmak için önceki gece
yapılan 7. girişim de
sonuçsuz kaldı.
Çalışmayı yürüten
NASA'nın Pasadena
kentindeki Jet Propulsion
Laboratory'den (JPL)
yapılan açıklamada,
neredeyse son şans olarak
düşünülen denemenin de
başansız olduğu
belirtüdi. JPL
mühendisleri, bir deneme
daha yapılacağtnı, ancak
çok fazla şans olmadığını
kaydettiler.
'Çarşamba
Sohbetterr
• tstanbul Haber Servisi
-Halklallişkiler
Danışmanlar Demeği'nin
(HDD) başlattığı
"Çarşamba
Sohbetleri"nin ikincisi
bugün Armada Otel'de
gerçekleşiyor. Aylık
dergilerin yayın
yöneticılerinin konuk
olacağı toplantıyı HDD
Başkanı Avniye Tansuğ
yönetecek. Sohbetin
Birgül Gündaş, Leyla
Melek, Nuray Yavuzer,
Hakan Özenen, Deniz
Alphan, Ayfer Karataş ve
Volkan Akı konuşmacı
olarak katılacak.
AstnııHar lıastabğuu bünüyor
Hacettepe Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıklan Anabilim Dalı Oğretim Uyesi Prof. Dr. Fuat Kalyoncu, astım hastalığının
Türkiye'de özellikle sahil şeritlerinde görüldüğünü ve 1 milyon 500 bin hasta olduğunu tahmin ettiklerini söyledi
tstanbul Haber Servisi - Gelişmiş
ülkelerde giderek artan astım hasta-
lığını hastalann yeterince bilmedıği
ortaya çıktı. Bir araştırmaya göre,
hastalar, hekimin dedığıru yapmala-
naa karşın iyileşemediklerıni belir-
tirlerken hekimler yüzde 80 oranın-
da kontrolü sağladıklannı düşünü-
yorlar. Prof. Dr. Fuat Karyoncu, ara-
da bir kopukluk olduğunu belirterek
hekimin ve hastanın bu konuda eği-
tilmesi gerektiğini vurguladı.
Toraks Demeği tarafindan Türki-
ye genelinde başlatılan "Bir nefes bir
insan" başhklı astım araştırmasının
ılk sonuçlan açıklandı.
Hacettepe Tıp Fakültesi Göğüs Has-
talıklan Anabilim Dah öğretim üye-
si Prof. Dr. Fuat Kalyoncu, astıma
yeterince önem verilmediğinin altıru
çizdi. Kalyoncu, "EMn ayağın yedeği
var.Ancak nefesnrüzin yedeğiyok" de-
di. Hastalığın tedavisinin yaşam bo-
yu sürebileceğini belirten Kalyoncu,
hastalann yansının bu gruba girdiği-
ni kaydetti.
Astıma gelişmiş ülkelerde daha sık
rastlandığıru söyleyen Kalyoncu, has-
talığın Türkiye'de özellikle sahil şe-
ritlerinde görüldüğünü ve 1 milyon
500 bin hasta olduğunu tahmin ettik-
lerini söyledi.
Merc Sharp Dohme tarafindan des-
teklenen çalışma hakkmda bilgi ve-
ren Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs
Hastalıklan Anabilim Dalı öğretim
üyesi Dr. Bilun Gemicioğhı, 11 ilde
3 bin 300 hekim ve hastaya ulaştık-
lannı söyledi. Hastahğrn görülme sık-
hğını "6-14 yaşlarda yûzde 33,15-20
yaşlarda yûzde 30 ve 21 yaş üstünde
yüzde3T' olarak belirledıklerini söy-
leyen Gemicioğlu şöyle devam etti:
"Özellikle 21 yaş üstü hastalar as-
ümın günlük yaşanülannı etkflediği-
ni düşünüyor. Hastalardan yüzde 20-
40arasında bir kjesim tedavidensonuç
almadığını düşünüyor. Yüzde 70'in
üzeri ise hekimin dediklerini yapüğı-
nı ve ilacuu düzenli aldığuu söylûyor.
Hekûnlerin yûzde 80'i de hastatağm
kontrolûnü sağladığuu düşünüyor.
Rakamlann bu kadar eelişkili olma-
sı, hekim ve hasta arasında bir ko-
pukluk olduğunu gösteriyor. Hastalar
kendileriniiyi hissettiklerinde üaa bı-
rakma eğüiminde. Astım ilaçlaruun
kullanımı zor. Tedavinin istenDen dü-
zeye ulaştınlması için hastalannbu ko-
nuda bifinçlendirümesi şart"
Sansüre
takdan
eski
fijtioğmflar
Çeviri Servisi -Tarih ük kez 20. yüzyılda
fotograf makınesi aracılığı ile belgelendı.
Ancak pek çok görüntü, zamanında
toplumun bakış açısını olumsuz yönde
etkileyeceği gerekçesiyle gazete editörlen
tarafindan hasıraltı edildi. Bır zamanlar
yasaklı olan fotoğraflann bazılan, son
günlerde 20. yüzyıla ışık tutması amacıyla
"Indeı of Censorship - Sansûr rıhristi"
isimli yayın organı tarafindan bır kitapta
toplandı. Körfez Savaşı sırasında
Ingıltere'nın önde gelen gazetelennden
The Observer'da kamyonunun içinde
yanıp kül olmuş bir Irakhnın resmi
yayımlandı. Eleştiri yağmuruna tutulan
gazetenin yayın yönetmeni kendini şöyle
savundu: "Körfez Savaşı dünya
kamuoyuna temiz bir savas olarak
gösterilmek isteniyor. Lazer teknoktjisiyle
kunsenin canı yannıadan ka/anılm>^ bir
sanal savaş rzlenimi yaranbyor. Oysa
gerçek bunun tam tersi." Basında
sansûrün sınırlan konusu bugün hâlâ sert
tartışmalara yol açıyor. Örneğin trajik bir
trafik kazasında yaşamını yıriren ünlü
fılm yıldızı Jane Mansfıekiın kopan
kafasının fotoğrafı veya John Kennedy
suikastımn önde gelen ısımlennden Lee
Harvey Oswald'ın otopsi sonucu
parçalanmış cesedınin fotoğrafı, basın
etiği açısından sakıncah bulunmuştu.
Bugün pek çok gazetenin yayın müdürü
fotoğraflann yayımlanıp
yayımlanmamasına karar venrken.
sergilenen şiddetin veya müstehcenliğin
sosyal veya tarihi bir önem taşıyıp
taşımadığına bakıyor. Fotoğrafin böyle bır
işlev >Tiklenmesi durumunda şoke edıcı
aynnnnın yaran tarnşmaya açılıyor. Eğer
bu aynntı olayın anlamına açıklık
getiriyorsa veya bir çelişkiyi
sonuçlandıracak son noktayı koyuyorsa
resmin yayımlanması gerekli görülebilir.
Hider bır sonraki konuşmasına
hazırlanıyor. Kanzmatik bir lider olarak
tanınan Hitler'in konuşmalannı
doğaçlama yaptığı sanılırdı. Oysa Hitler
prova yapmadan kesinlikle halkın önüne
çıkmazdı. Hitler, resmi fotoğrafçısı
Heinrich Hofmun'a negatifleri imha
etmesıni söylemesine karşın, Hoffman
tehlıkeyı göze alıp negatifleri sakladı.
Diğer fotoğrafta ise Dorchester Oteli'nde
Joan Cnwford ve bir hayranı görülüyor.
Ne bu fotograf ne de bu fotoğrafla ilgili
yazı yayımlandı.
Fako firmasımn ürettigi südegra aynı etken maddeyi iceriyor
Türk Viagrası piyasaya çıkıyor
tstanbul Haber Servisi - Erkeklerde
65 yaş üzerinde sıkhkla rastlanan erek-
til disfonksiyon tedavisi için bir Türk
fırması ilaç geliştirdi. Çıktıgj günden
bu yana erkeklerin yoğun rağbet etti-
ği yabancı bir fırmanın ürünü olan
"Vîagra"yarakip olan "Sidegra", onü-
müzdeki hafta piyasaya çıkıyor.
Fako tlaçlan tarafindan üretimi ger-
çekleştirilen ilaç, Sildenafil etken mad-
desini iceriyor. Fako llaçlan Genel
Müdür Yarduncısı Tunç Turgut, ilacın
Pfızer fırması tarafindan üretilen Vi-
agra ile aynı etkiye sahip olduğunu
belirtti. Sağlık Bakanlığı tarafindan
alınan yeni bir kararla bu tür ilaçlann
artık bütun uzman hekimler tarafin-
dan yazılabildiğıni de kaydeden Tur-
gut ilacın kullanımuun sakıncalı ol-
duğu durumlan ise şöyle sıraladı:
"Kadmlarve 18>aşata erkekler,ka-
radğer veböbrekyetmeziği obnbr, nü-
rat içeren ilaçlan kuUananlar, gözde
atrofiâolanlarr
Turgut, ilacın Viagra ile aynı etken
maddeye sahip olmasının 1 Öcak 1999
tarihinden itibaren yürürlüğe giren
llaçta Patent Yasasf nı ihlal etmediği-
ni de kaydetti.
TürkAndroloji Derneği Genel Sek-
reteri Doç. Dr. AteşKadıoğiu, ülkemiz-
de 5 milyon civannda erektil disfonk-
siyonlu erkek olduğunu söyledi. Erek-
til disfonksiyon sıkhgınm40 yaş altm-
da yüzde 2 olmasına karşın 65 yaşın-
da >üzde 25-30'a. 75 yaş üzerinde ise
yüzde 50'yeyükseldiğıne dikkat çeken
Kadıoğlu. "Ulkemizdeisetoplamonuı
yüzde 65 olarak tespft edildi" dedı.
Doç. Kadıoğlu, sildenafilın eticisi-
ni ise şöyle sıraladı: "Organiksorun-
da yûzde 68. psikojenik kökenh sorun-
da yüzde 84,omuriiikyaralanmalann-
da yüzde 80, depresyonda yüzde 76,
tansrvon>ükseküğjnde yüzde 68, diya-
bette yüzde 57, prostat kanseri nede-
niyle prostatçıkanlan hastalarda yüz-
de 47 oranmda başanh."
Ramazan
etldıılikleri
e-posta : tan @ prizma. net tr
tstanbul Haber Servisi -
Ramazan ayı nedeniyle be-
lediyeler çeşitli etkinlikler
düzenliyor. Çok sayıdabe-
lediye iftaı çadnian açar-
ken, Zeytinburnu Belediye-
si bu yîl çadır kurmayarak
yardımlan deprem bölge-
sine gönderme karan aldı.
Balat'taki tarihi Feshane
Festival Sarayı'nda rama-
zan süresince iftar yemek-
lerinin ardından eğlence
pTogramlan düzenlenecek.
Feshane Genel Müdürü Si-
nan Bilsel, iftar saatlerinde
fasıl heyeti ve semazen gös-
terisinin yer alacağıru be-
lirtti. Iftardan sonra, her ak-
şam 20.00-24.00 saatleri
arasında direklerarası eğ-
lence düzenleneceğini söy-
leyen Bilsel, direklerarasın-
da Hacivat-Karagöz, kuk-
la, fasl-ı şahane, sazende ve
hanendeler, ortaoyunu, ka-
\-uklu, pişekâr, meddah, sı-
hırbaz, ateş yutan, akrobat,
çiftetelli grubu, illüzyonist,
kantove halk tiyatrosu gös-
terilerininyer aîacağmı kay-
detti. Verandah evler, fayton-
lar, tramvaylar, muhallebi-
ci, salepçi ve mantıcısıyla
19. yüzyıl Istanbulu'nun
canlandınlacağı 3 bin kişi-
lik salonda, kışi başı yemek
ücreti 9 milyon lira.
İftar çadırian
îstanbul'daki ilçe beledi-
yeleri bu yıl da iftar çadır-
ian kurarken Zeytinburmı
Belediyesi, yardunlan dep-
rem bölgesine göndermek
amacıyla bu yıl iftar çadın
kurmayacağını açıkladı.
Zeytinburnu Beledıye Baş-
kanı Murat Aydın, Beledi-
ye Aşevi'nin faaliyete de-
vam edeceğini ve ilçedeki
ihtiyaç sahibi ailelere erzak
yardımı yapılacağım kay-
detti.
HASTANELERDE ANKET
En sık rastlanan
ev kazasıyanık
Ekonomi Servisi - Ev ka-
zalanna trafık kazalanndan
daha fazla kurban veriliyor.
Yalnızca tstanbul'da 11 has-
tanenin acil servislerine ev
kazalan nedeniyle başvuran-
lann sayısmın, ydhk acil va-
kalann üçtebirini oluşturdu-
ğu vurgulanırken, toplam baş-
vuru sayısuım yaklaşık 15
bine ulaşnğı ifade ediliyor.
Özellikle ev kadınlan ile
7 yaş altı çocuklann ve yaş-
lılann maruz kaldığı ev ka-
zalannın önlenmesiyle ilgi-
li bilinçlendirme yolunda cıd-
di bir anm aülmadığını göz
önüne alarak başlattığı "Ay-
gazEvKazalarna Karşı Lya-
nyor" kampanyasını 2 yıldır
sürdüren Aygaz, en sık rast-
lananev kazalan; yanmalar,
haşlanmalar, elektrik çarp-
malan, düşmeler ile kınlma-
lar, kesıcı ve delici yaralan-
malar, şofben kazalan, bo-
ğulmalar. böcek sokmalan
ve ısırmalan, zehirienmele-
ri ele alıyor.
tki yıldır, çeşitli illerde bil-
gilendirme toplantüan dü-
zenleyen Aygaz"uı kampan-
yası, Halk Eğitim Merkezle-
ri'nin işbirliğiyle sürüyor.
Kampanyaya ıhşkin anket
sonuçlannda, kauhmcılann
yüzde 99'unun seminerleri
yararhbulduğu ortaya çıkar-
ken, bugüne kadar çok sayı-
da ilde seminer esnasında da-
ğıülan bilgikitapçıklanndan
faydalanma oranının da yüz-
de 89 olduğu anlaşdıyor.
Kampanyanın önümüzde-
ki yıllarda da sürdürûleceğı-
ni açıklayan Aygaz Genel
Müdürü YavuzVeysioğhı, dü-
zenlenen toplantıda, ıkı yu
süresince ve ağırlıkla saha-
da olmaküzere 400 binev ka-
dınına doğrudan ve dolaylı
eğitim verdiklerini belirtti.
Aygaz Genel Müdür Yar-
duncısı SinanOzman da ya-
zılı basın yansunalanyla 20
milyon kişiye ulaştıklannı
dile getirerek kampanya çer-
çevesinde gelecek yıl yapıl-
ması planlanan etkınliklere
ortalama 3 trih/on Ura civa-
nnda kaynak ayırdıklannı
duyurdu.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Yoksa, Rüya' mıdıp?
(Hayirdırinşallah! 'Bebekyüzlü'Başkan Clinton, Ana-
dolu'yıı 'fethederken', garip bir rüya gördüm; fena
halde asâbımı bozdu; unutmak istediğim bazı şeyleri
hatırlattı, kan ter içinde uyanmışım; içine yuvariandı-
ğım çağnşımlar zincirine; işin erbabının, 'olayı' nasıl
değetiendirdiğine, lütfen bakar mısınız?)
Blz ne Clinton'lar gördük!..
^ ağnşım/1. Devlet-i Âliyye'nin ietret' devri: Sul-
^ j ' tan, Abdülhamid-i sâni'nin devr-i saltanatı: Hün-
kar
J
ın, Alaman Imparatoru Kayzer Wilhelm'le, içtiği
su ayn gitmiyor, çünkü Berlin, Fransız/lngil'ız aleyfıta-
n temel stratejisi'nden dolayı, 'Islâm'dan yana görü-
nüyor; Emperyalizm'in 'tutsağı' Müslümanlan 'kurta-
racağını' iddiaediyor; o kadar ki, Kayzer VVIIhelm, Os-
manlı 'mülkünü', komşu kapısına çevirmiş: birisi
1889'da, diğeri 1898'de olmak üzere, ayağına üşen-
meyip, buralara gelmiş.
Işte o, Kudüs'te tnşa edilen Alman Luther'ci kilise-
sinin resmî küşâdı dolayısıyla, yaptığı seyahat! Aynca,
Katolik Almanlara, Meryem Ana Evi inşâı için, arsa
satın alıyor; dahası, şeyhlenn libâsını kuşanıp Selâhid-
din-i EyyûbF nin mezanna çelenk bıraktığı gibi; Şam-
ı Şerifte irad eylediği nutukta, Hârun-ür-Reşid ile
Chariamagne arasındaki dostluğu hatıriatarak, '300
milyon Müslümanın Halifesi, Sultan Abdülhamid'in.
can ciğer dostu olduğunu' açıklıyor. Dersaadet'le
Berlin, son derece Hjdışlı olmuşlardır, her ziyaret, bir
kermes atmosferi içinde geçiyor.
Bütün bunlann, bir anlamı olmak lâzım, ama ne?
Bir'seyahat'ln anlamı...
Tanık/1. Şevket Sûreyya Bey, eski bolşevik, Kad-
ro'cu Solcu 'Kemalist', ciddi birçok çalışmanın sa-
hibi.
"...bütün bunlar, AbdCHhamid'in arkasını Alman-
lar'a vererek, IngiKere ve Rusya'ya karşı cepheler
alması gibi, aktif hareket şeklinde yorumlanmış-
tr, ama, Alman Imparatoru'nun yanında, Abdülha-
mid'in fotoğraflanna bakıhnca, yalnız bu resimler
bile, bu ziyaretlerin havası hakkında, bir fikir ve-
rirter»."
"..^Vlrnan Imparatoru Ikinci Wilhelm, uzunca
boylu, dimdik, çelik miğfer hissini veren sivri uç-
lu şapkası ve çeşitli nişanlan ile, bir Sezar azame-
tiyle dimdiktir. Yanında Padişah, sırtndan akan
birtakım strmalar, madalyalar arbnda ezilmiş gibi-
dir. Bir taraftan Kayzer'in koluna girmiştir.
O ufak tefek görünüşü, bükûlmüş beli ve şaş-
kın yüzünün rfadesi ile, Alman Imparatoru'na ade-
ta stğınmıştır. Ama Kayzer'in seyahati boş geçme-
miştir. (Buraya dikkat!) Anadolu/Bagdad Demiryo-
lu imtiyazı başta olmak üzere, ordunun Alman si-
lahlan ile silahlandınlması işi ve bir sıra borçlan-
dırmalar, bu seyahatin sonuçlanndan bazılandır..."
(Enver Paşa, Cilt 1, s. 200. Remzi Kitabevi, 1970).
'Seyahat'ln perde arkası
(Başkan Clinton'un 'ziyareti' son derece usturup-
lu olarak, AGh"Zirvesi'nin öncesine rastlatılmıştı; ön-
cesinde, Moskova'da imzalanması beklenilen 'Mavi
Akım Projesi' -ne hikmetse- ertelendi; buna mukabil,
Türkmenistan, Azerbaycan, Gûrcistan, Türkiye ve
Birleşik Amerika başkanlannın katılımıyla, Bakû/Cey-
han Petrol Boru Hatb projesinin anlaşması, Anka-
ra'da imzalandı. Iddiaya göre bu anlaşmayla Türkiye
Asya ve Kafkasya petrollerinin handiyse 'vanası' olu-
yor; bu da, gelecek için lyimser ihtimaller doğuruyor.)
Bilirkişi/1. Niyazi Berkes, Profesör Doktor, 'Millî
Şef döneminde 'tasfiye edilen' 'Solcu' profesörler-
den, 'mütefekkir".
"...Türkiye'nin, *nüfuz bölgelerine' bölünmesi-
nin dışında kalan ABD'nin, bir teşebbüsü' belirtil-
meüdir. ABO, ashnda tam bir sömürge tipi olan Ches-
ter Projesi ile, biraz geç olarak kervana kablmış-
ttr. Görünüşe göre amacı, Doğu Anadolu'nun Do-
ğu ve Kuzey Doğu vilâyeöerini demiryolu ile be-
zemekti. Irak petrol hisselerinin İngiliz, Fransız ve
Alman sermayeleri arasında paytaşma zamanla-
nnda ortaya çıkan bu proje, geleceğin 'bağımsız'
Ermenistanı'nı haarlayacağına inanan Ermeni mü-
teşebbisleri, Dr. Pastırmacıyan, Narodongiyan,
Nâzır Hallaçyan etendiler gibi zatiar vasıtasıyla, Tür-
kiye'de reklâm ediliyordu; fakat Birinci Cihan Har-
bi, projenin gerçekleştirilmesine mâni oldu..."
"...Lausanne müzakereleri esnasında, yani ge-
ne, Ingitiz ve Fransızlar arasında, Alman hissele-
rini paytaşma dolayısıyla müzakereler cereyan et-
tiği sıralarda, Chester Projesi tekrar diriltildi. Ta-
raftarlanna göre, bu, çok avantajlı bir işti. Memle-
ket, demiryollan, koprüler, ormanlaria, limanlarla
süslenecek; kartpostallarda gördüğümüz Ameri-
ka'ya benzeyecekt". Hele projenin ardındaki gru-
bun Amerikalı oluşu, işe idealist bir 'hayırseverlik'
çeşnisi katryor. Türkiye'de Amerikalı diye tanınan
'misyonerier' gibi hayırsever sanılan sermayedar-
lann, sırf Türkiye kalkınstn, 'medenf olsun diye mil-
yonlar dökeceği sanılıyordu; fakat sermayesever-
liğin, hayırseverlikten önce geldiği, bir daha mey-
dana çıkt. Büyûk Millet Meclisi'ne sunulan Proje
kabul edildiği halde, Chester'in sermaye grubu
harekete geçmedi, proje başka gruplara satkjı, el-
den ele geçt, sonunda unutulup gitti..."
'Küçücük bir $art konmuçtu..'
"...sebep neydi acaba? Projenin aslında çok
avantajlı görünen tarafı, 99 yıllık imtiyaz isteğin-
de, demiryollan için hükümet tarafindan kilomet-
re garantisi istemeyişi idi. Bağdat Hatb imtiyazı-
nın zıddına, hiçbir mükellefiyetyüklenmeden, de-
miryollan ve bunlaria ilgili istasyon, liman, köprü
vs. tesisler bedavadan yapılacak, 99yıl sonra bun-
lar Türk malı olacakt. Ancak bu projenin, üzerin-
de dunJmayan küçücük bir şart vardı... (Buraya dik-
kat!) hatlann geçeceği yerlerin iki yanında, kırk ki-
lometrelik yerlerdeki bilinen bilinmeyen bütün
mağden kaynaklannm işletilmesi tekeli imtiyaz
sahiplerinin olacakt. Ve bunun da hiç bilinmeyen
yanı, aranan mağdenin petrolün ta kendisi oldu-
ğu idi. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, Ermeni mese-
lesi suya düştuğü gibi, OsmanJı tmparatorluğu'nun
zengin petrol kaynaklan da dısarda kalmışt, mu-
azzam petrol yatnmlan şimdi dışarda cereyan
ediyordu. Bu yüzden, 'Kemalist' Türkiye'nin kal-
kınması, artık kimseyi ilgilendirmiyordu...'' ('İki Yüz
YıklırNeden Bocaiıyomz?' S. 90/92, Yön yayınlan, 1963.)
(tyi de, beni uykumda Abdülhamid-i sâni'nin, devr-
i sattanatına gönderen, acaba hangi dürtüdüri Baş-
kan Clinton ile, bazı siyasetçilerimizin, 'algülûm, ver
gülüm' samimiyeti mi; Bakû/Ceyhan Boru Hatt'nın
alay-ı vâlâ ile irrizalanması mı? Yoksaartık 'devletada-
mı' tipimizin, 'Kemalist' Cumhuriyet'in 'erken' döne-
mindekinden çok; 'Koca' Reşit Paşa 'ekolü 'nden, Ke-
çecizâde Fuat, Âli, 'İngiliz' Sait Pasalar gibi 'dev-
let adamlan'r», andınr olması mı?)
http-7/www.prizma.net.tr/AILHAN
http7/www.bilgiyayınevi.com.tr7ailnan
Faks/0-212/26019 88