25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYfA CUMHURİYET 31 ARALIK 1999 CUMA HABERLER Ecevirten basına teşekkür • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit dün Başbakan Yardımcısı Hûsamettin Özkan ile bırlikte Başbakanlık Merkez Bması'ndaki basın bürosuna gelerek kendisini süreldı izleyen foto muhabirleri ve muhabirlerin yeni yılını kutladı. Gazetecilerle tek tek tokalaşan Ecevit "Haberlerde beni politikacı veya gazeteci olarak üzen hiçbir şey olmadı" dedi. F tipi cezaevi ihalesi sonuçlandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kocaeli, Tekirdağ. Ankara-Sincan, İzmir Buca F tipi cezaevuün yapım ihalesiıu en düşük fiyatı veren Ceylan Inşaat, Adana F tipi cezaevinin ıhalesıru de Dağ Yapı tnşaat-Mehmet Dağlı ortak girişımi aldı. thale sonuçlan, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü tarafından incelenecek ve uygun bulunması dunımunda geçerlilik kazanacak. Telefonzamnu siresinde geri adım aüldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Telekom'un 90 sanıyeden 60 sanıyeye düşürdüğü, sayaç atış süresi yanndan itibaren yeniden 90 saniye olarak uygulanacak. Sayaç aröş süreleri kademeli olarak azaltılacak. 15 bin liradan 20 bin liraya çıkanlan kontör ücretinde ise değişiklik yapılmadı. Üç öğretmenin oldurulmesı • KAHRAMAN- MARAŞ (Cumhuriyet) - Kahramanmaraş'ın Ekinözü ilçesi Altmyaprak Köyü'nde 23 Nisan 1996 günü ilköğretim okulu öğretmenleri Nurettin Aslan, Aydın Yılmaz ve H. Ömer Serin'in öldüıülmesinde PKK'lilere yardım ve yataklık ettikleri öne sürülen aralannda bir muhiann da bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı. Sanıklardan 6'sı tutuklandı. Manken Çantay'a beraat • lstanbul Haber Servisi - Istanbul'dan Bodrum'a uyuşturucu nakJettiğı gerekçesiyle yargılanan eski Türkiye erkek gûzeli manken Karahan Çantay, yargılandığı BalarkÖy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde beraat etti. Mahkeme heyeti, cezalandınlmasuıa yetecek kesin ve ınandıncı delil bulunmadığı geıekçesiyle Çantay'ın, "uyuşturucu nakletmek" suçundan beraatını kararlaştırdı. Vasatçı polise ceza • MALATYA (Cumhuriyet) - Yasadışı Hizbullah örgütünün bir kanadı olan "Vasat Grubu" adına faaliyetlerde bulunduklan iddıasıyla Malatya DGM'de yargılanan 2'si polis memuru 20 sanıktan 11 'i, 3 yıl 9'ar ay hapisle cezalandınldı. Mayına basan gençöldü • ŞİRVAN (AA) - Siirt'in Şirvan ilçesinde, mayına basan Isa Örs adlı genç öldü. Olayla ilgili soruştunna sürdürülüyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Savaş, Öcalan'ın karar düzeltme istemini reddetti Içhukuk tükendiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargı- tay Curnhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Ab- duilah Öcalan'ın karar düzeltme istemini reddederek dosyayı Adalet Bakanlığı'na gönderdi. Savaş. ret gerekçesinde "Yerel mahkeme karannda esas hükme etküi nok- san ve hata beürknemediği" görüşüne yer verdı. Savaş'ın karar düzeltme istemini red- detmesiyle Öcalan davasında iç hukuk yol- lan tamamlanırken Başbakan Bülent Ece- vit, Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) "ihtiyatitedbir" karanyla ilgili iz- lenecek polirikayı yılbaşından sonra topla- nacak liderler zirvesinde belirleyeceklerini söyledi. Adalet Bakanı HikmetSamiTürk, dosya- nın bakanlıkta bekletılmeyeceğini kaydede- rek pazartesı günü Başbakanlığa gönderile- ceğüu belirtti. Türk, liderler zirvesinde AlHM'nin ıhtiyati tedbır karanna uyulma karan çıkarsa dosyanın Başbakanlık'ta bek- letijeceğıni kaydetti. Öcalan'ın avukatlanmn karar düzeltme istemini önceki gün alan Vural Savaş, ince- lemelerini tamamlayarak karannı dün öğle saatlennde verdi. tstemi reddeden Savaş, 8 sayfalık gerek- çesinde, AlHM'nin verdiği kararlann, ke- sinleşmiş mahkeme kararlannda değişiklik yapılmasını gerektirecek etkisi bulunmadı- ğını kaydetti. AÎHM'nin verdiği ihtiyati ted- bir kararlannın gereğini yapıp yapmama- manın tamamen Türkiye Cumhuriyeti hükü- metlennın takdirınde olduğunu belirten Sa- vaş, "Hükümetnniz Özbek muhanflerin Öz- bekistan'a iade edilmemesi yönündeki ihti- yati tedbir karanna uymayarak söz konusu kişSeri iade etmiştir"' dedı. Savaş. karannın gerekçesinde, Prof. ErdoğanTeziç, Prof. Ro- na Aybay, Doç. FazdSapun ile Doç. Metin Feyzioğhf ndan almtılara yer verdi. Savaş, "karar düzekme" ve "vargdama- nın yenüenmesi" gıbı kesinleşmiş mahke- me kararlanna karşı başvurulan olaganüstü kanun yolu olduğunu anımsatarak "Anaya- sa Mahkememiz, 16 Şubat 1999 gün ve 4/2 sayı ile 'A\Tupa Insan Haklan Mahkemesi kararlannın Ceza Muhakemeleri Usulü Ka- nunu'nun 327. maddesi kapsammda yargı- lamanın yenilenmesini gerektiren yeni bir olgu ya da kanıt niteliğinde olmadığına' ka- rar venniştir''dedi. Savaş, CMUK'un 322. maddesine göre, karardüzeltme isteminin, Yargıtay'cadikka- te alınmayan ınceleme dışı noktalar yönün- den gerçekleşebileceğine işaret ederek "Ye- rel mahkeme karannda esas hükme etkiB noksan ve hata belirlenemetJiği gjbi temyiz düekçesinde ileri sünıkn hususlann, gerek- çen kararda aynnüh bir biçimde incelendt- ğj de görûhnüştür*" görüşüne > er verdi. Son söz siyasilerde Sonuç bölümünde Savaş. "Karar düzett- me isteğinin reddine karar veriktiğinden, müteakipişlenılerintamamlanmasıicindos- ya Adalet Bakanbğı'na gönderümiştir'' de- di. Savaş, karar düzeltme isteminin reddi- ne ilişkın yazının bir örneğini de bilgi için Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcdığı'na gönderdi. Savaş'ın karar düzeltme istemini reddet- mesiyle 31 Mayıs 1999'da Imralı Adası 'nda başlayan yargılama sürecinin iç hukuk yol- lan tamamlandı. Adalet Bakanlığı Ceza Iş- leri Genel Müdürlüğü dosyayı, inceledikten sonra Başbakanlığa gönderecek. Başbakan Bülent Ecevit, konuyla ilgili olarak "Saym başsavcı karannı açıktarken 'AlHM'nin verdiği ıhtiyati tedbiı kararlan- nuı gereğini yapıp yapmamak tamamen Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin takdi- rindedir' diyor.Benyübaşından hemen son- ra koafisyon ortaklanmızm genel başkanb- nyla bir topiann yapacağım ve bu karar ışı- ğuıda hükümetin izieyeceği tutumun ne ol- mas gerektiği konusunda bir görüş ahşveri- şinde buhınacagız. Sonucu Bakanlar Kuro- lu'na sunacagE" değerlendirmesini yapü. Ecevit, bu konudaki kişisel görüşünün so- rulması üzerine, "Bu konuda kişisel görüsü- mü belirtme hakkım yok. Koalisy on hükü- meti olarak çahşıyoruz; uyumlu ve her ko- nuda uzlaşıya dayanan bir çahşma yapıyo- nız. Bu konuda da bir sorun çıkacağına ih- thnal venniyorum" yanıtını verdi. OHAL'in kaldınlması ve eleştirilere neden olan koruculuk sisteminin geleceği tartışılıyor ANAP'tan Güneydoğu içîn 3 formül • OHAL kaldınlmah. • Doğu ve Güneydoğu Koordinatör Valiliği kurulmalı. • Korucular ya emekli ya da kamu kurumlarında istihdam edilmeli. EMtNEKAPLAN ANKARA - Milli Gü- venlik Kurulu'nda Olaga- nüstü Hal'in (OHAL) kal- dınlması ele aluurken, hü- kümetin ANAP kanadı, Güneydoğu konusunda 3 formül geliştirdi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı ve Şırnak Milletvekili Sa- Kh Yddınm OHAL'ın kal- dınlarak yenne "Doğu ve Güneydoğu Koordinatör Valiliği" kurulması, koru- culann emekli edilmesi ya da kamu kurumlarında güvenlik görevlisi olarak istihdamımn sağlanması gerektiğini söyledi. Yıldı- nm, Geneflcurmay Başka- m Orgeneral Hüseyin Krv- nkoğlu'nun Güneydoğu Müsteşarlığı kurulması önerisine karşı çıkü. Türkiye'nin AB'ye a- day ülkeler arasında yer almasffiin ardından Doğu ve Güneydoğu Anado- lu'da OHAL'in kaldınlma- sı ile koruculuk sisteminin geleceği tartışılıyor. MGK'nın önceki gün ya- pılan toplantıstnda da bu konu ele alındı Başbakan BülentEcevit'in OHAL'in kaldınlmasmdan sonra yaşanabilecek olası sorun- lara karşı ne yapılabilece- ği, bölgeye yönelik bir müsteşarlık kunılması, koruculuk sistemine iliş- kin bir çahşma yaptırdığı belirtildi. Hükümetin ANAP ka- nadı ise, Güneydoğu so- runu konusunda 3 formül- lü bir proje hazırladı. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Yıldınm, bugüne kadar OHAL'in kaldınl- ması ya da GAP Müste- şarlığı kuruhnasına yöne- lik konulann birçok kez gündeme geldiğini, ancak bunlann yaşama geçirile- mediğini söyledi. Bölge- nin sosyo-ekonomik para- metreleriyle ilgili sıkıntı- lann ortada olduğunu kay- deden Yıldınm, kaynak yetersizliği ve öncelikle- rin belirlenmesindeki sağ- lıksız yapınm en önemli eksiklikler olduğunu be- lirtti. Bu iki sorunun aşıl- ması ve devletin iyi niye- tinin göstergesi olarak ka- rarhlığını ortaya koyması dunımunda çok şey yapı- labılecegını anlatan Yıldı- nm, eğitimin altyapısında büyük aşamalar kaydedıl- digini, ancak eğıtun kad- rosunda yetersizlikler ol- duğuna dikkat çekti. Bu sorunun ivedılikle çözül- mesi, demokratıkleşmey- le ilgılı olarak da artık kimsenin bir şey söyleme- mesi gerektiğini kaydeden Yüdınm, "OHAL aıHk anlammı yitirdL5442sayı- h tüer Yasası bütün yetki- leri ülere bırakn. .\rök bu psikolojik olumsuz etkisi olan tammdan kurtulmak gerekiyor. Ülkede aynı ko- şullan yaşayan insanlar ol- duğumuzu bümek istiyo- ruz. Bu bakımdan O- HAUin devamhhğı için hiçbir neden kahnadı, gü- venlik de sorun olmaktan çıktL Bir an önce köye dö- nüş sağlanmau, issizb'ğe çare bulunmahdır" dedi. Yıldınm, önerilerini şöyle sıraladı: - Koruculuk sistemi ya- şama entegre edilmeli. Öı- tiyaç duyduğu sürede ge- leceklerini riske etmekte beis görmemiş devlet şimdı koruculan geleceğe güvenli olarak taşunalı. 55 yaşm üzerindekiler emek- li edilmeli, 20-22 yaş ara- suıda olanlar askere alın- malı ve 22-55 yaş arasın- da olanlardan nitelikleri uyanlar kamu kurum ve kuruiuşlanna güvenlik elemanı olarak aunmalı. AlaattinÇakıaTûrkrye'yeUd«edikiikten$onrakiUkaçıkgörûşûrıdeaaeyalanlar^ Emniyeî Genel Müdürü, sorgulama planlannın tutmadığını söyledi 'Ça/acı öldürülseydi Türkiye bir mikroptan kurtulurdu' ANKARA (AA) - Emniyet Genel Müdürü Turan Genç Alaattin Çakj- a'yı Türkiye'ye "sessiz sedasız~ geti- rerek sorgulamak istedıklerini belir- terek "Sorgusunu bitirip savahğa tes- fim edecektik. Ptan tutmadı. Sa\'ahk bize vermedi Sorgulayabikey dik va- tan, millet için bir suç daha işlemiş ola- cakok,\'arsın tşiensin" dedı. Genç, Ça- kıcı için alınan güvenlik önlemleriyle ilgili olarak da görevlerinin onu koru- mak olduğunu anımsatırken gazeteci- lere verdiği iftar yemeğınde sorulan yanıtladı. Içişleri ile adalet bakanlık- lan arasuıda gerginliğe neden olan "sorgulama krizTne değinen Genç şunlan söyledi: "Amacımız, sessiz sedasc ahp geti- rip sorgulamakn. Bu nedenle ekibin gküş geUş tarihi konusunda bilgi ver- medik. Sorgusunu bitirip savcıhğates- ttm edecektik. Plan tutmadı, savcınk bize vennedi Vermeyince bugünkre gekft, iyi konuna yapbk. Çünkü sağ sahm getirip kiriı çamaşırian ortaya çıkaracakük." Genç, Çakıcı'nın sor- gulanması amacıyla uzmanlardan oluşturulan çahşma grubunun, bu ko- nuda neler yapüacağını kendi aralann- da kararlaştıracaklannı kaydederken "Sava btzimküere verirse bizimkiler yapacak" dedi. Gazetecilerin, Çakıcı yurda getirilirken emniyet görevlileri- nin tutumu nedeniyle fotoğraf çekile- memesini eleştirmeleri ve Istanbul'da alınan önlemlen abartılı bulduklukla- nnı dıle getırmeleri üzerine Genç. "CHdürülebilirdi. Bizimgörevimiz onu korumakü.Bdki öldürülseydi daha iyi olurdu; bir mikrop daha temizknmiş otnrdu" diye konuştu. tstanbul Haber Servisimizin aldığı bilgiye göre Çakıcı, önümüzdeki haf- ta başında lstanbul DGM Savcûığı ta- rafuıdan "tanık'" olarak sorgulanacak. Türkiye'deki siyasetçi, işadamı ve ka- mu görevlileriyle bağlanüsı konusun- da ifadesi alınacak olan Çakıcı'ma, Türkbank soruşturmasuıda "sanık" sıfatıyla Fransa'dan alınacak izin üze- rine sorgusu yapüacak. lstanbul DGM Başsavcısı Erdal Gökçen'in başkanhğında dün lstan- bul DGM'de 2 DGM cumhuriyet sav- cısı, Başbakanlık Teftiş Kurulu'ndan 2 başmüfettiş, Emniyet Genel Müdür- lüğü'nden2 uzman, Mali SuçlarAraş- tırma Kurulu'ndan 2 uzman, lstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden 5 uzman ve görevli ile Bursa Emniyet Müdürlü- ğü'ne bağlı 1 uzmandan oluşan ekip- le toplandı. Toplantıda 14 uzman ve başmüfettiş; Çakıcı bağlantılı çetenin hukuki, cezai, mali ve idari boyutlan- m aydınlatacak bilgi. belge ve delil ge- tirdi.Delillen incelemek üzere DGM savcılan Aykut Cengiz Engin ve Ah- met Gürses görevlendirildi. Toplantıda Çakıcı'nın Türkiye'de- ki bağlantılan, kamu görevlileri ve si- yasetçilerle ilişkileri üzerinde dund- du. SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net Aşk, insan gibi vahşi bir ya- ratığın en olumlu, en naif özel- liklerinden birisi sayılabilir. Aşk uğruna, insanlar ne büyük acı- lar çekip ne büyük mutluluklar yaşadıtar. Insantar arasında aş- kın her dönemde değişik bo- yuüan oldu, ancak değişmeyen bir yanı da vardı: Delicesine sevmekti aşk. Kadın-erkek ilişkisinde 20. yüzyıla damgasını vuran biçim evlilik oldu. 19. yüzyılın sonun- daki kitaplara baktığımızda ka- dının henüz dışanya çıkma kav- gası verdiğini görüyoruz. 20. yüzyıl boyunca kadın, erkek egemenliğine karşı, kendisine bir özgüriük alanı yaratmaya çalıştı. Kadın, iş dünyasında ve gündelikyaşamda etkili olduk- ça dünyanın yüzü değişti, aşkın boyutlan derinlik kazandı. Kadın özgürtüğüyle aşk ara- sında derin bir ilişki olduğunu 20. yüzyıl boyunca örnekleriy- le yaşadık. Evine kapatılmış, dünyayla ilişkisi köreltilmiş ka- dınla, artık yaşayan dünyanın, yaşayan bir parçası haline gel- miş kadın arasında çok büyük farklar ortaya çıktı. Bu da ka- Aşkın Yeni Yüzyılı... dın-erkek ilişkisine yeni boyut- lar kazandırdı. Erkeğin ekono- mıye ve iktidara egemen oldu- ğu bir yüzyıl yaşadık. Erkek egemenliği cinselliğe de damgasını vurdu. Erkek, bu ilişkide talep eden ve 'yarar/a- nan' taraf rolünü oynadı. Iste- di, eJde etti, zevk aldı, ezdi, yen- di... 20. yüzyılın sonuna gelirken erkek egemenliği ciddi bir mu- halefetle karşılaştı. Kadınlarda hayatı ve aşkı paylaşmak isti- yoriardı.Çalışmayaşamına ka- tıldıkça belli özgüriük alanı ya- rattılar. Kurulu düzeni ve kuru- lu ilişki biçimini sorguladılar, ye- rinden oyVıattılar. Artık aşkın bir başka boyu- tunda kadınlar da yer alıyorlar- dı. Aşk, paylaşılan bir ilişki ha- line dönüşüyordu. Kadınlar öz- gütieştikçe aşk daha özgür ve daha renkli bir ilişkiye adım atı- yordu. Aşk, geçmiş asıriarda acı çekmekle eşdeğerdi. Ço- ğunlukla da kadınlar bu ilişkide acı çeken taraf oluyorlardı. Ka- . dının sahneye çıkmasıyla ve ilişkiye yeni boyutlar katmasıy- la, aşk yalnızca acı veren bir duygu olmanın ötesinde, daha büyük hazlar yaratabilecek bir zenginliğe kapılannı açtı. 20. yüzyılın sonuna geldiği- mizde, eşcinseller de uzun yüz- yıllardan sonra yeniden kendi kimlikleri ve kendi cinsellik an- layışlanyta gündemdeki yerleri- ni aldılar. Toplumun dışlaması- na karşı örgütlendiler; kendile- rini koruyacak yeni bir kültür at- mosferi yaratmaya başladılar. Onlann, horlanan ve büyük acı- lara neden olan cinsel tercihle- rine karşı yeni bir hava oluştu. En azından gelişmiş ülkelerde bu konuda kendilerini açıkla- yabilecek bir ortam yarattılar. ••• 21. yüzyılda, kadınlann öz- güriük arayışı daha da etkili ola- cak. Dünya, kadının toplum içindeki, ekonomi ve iktidar içindeki yerini tartışıyor. Öme- ğin, "27. yüzyılda ABD bir ka- dın başkana sahip olacak mı" sorusuna, hemen hemen her- kes tereddütsüz "Evet" ceva- bını veriyor. Kadının etkili olma- sı ne anlama gelecek? Yüzyıl- lann ezilmişliği ve egemenlik alanı dtşına itilişi kadına nasıl özellikler kazandırdı? Kadınlann erkeklerden da- ha duyariı, estetik açıdan ge- lişkin ve daha zengin duygu- lara sahip olduklannı söyleye- biliriz. Erkeklerin bu tanımla- malara itiraz edebileceklerini biliyorum. Kadınlann, özellikle iktidar kavgası sırasında daha acımasız olduklanna ilişkin ör- nekler verebileceklerini de tahmin ediyorum. Ancak, ikti- dar kavgası, erkeksi bir kavga. Kadınlann bu alandaki işlevi; ya erkek gibi davranmak, ya- ni erkeksi yöntemleri kullan- mak ya da erkeklerin kadınla- n görmek istedikleri gibi bir ro- lü üstlenerek "kadınlıklannı kullanmak" şeklinde ortaya çı- kıyor. Halbuki, kadını kadın yapan, kadınsı özellikleri, özel duyar- lıklan, iktidar kavgası dışında kalması. Eğer kadın; erkeğin bu alandaki egemenligini kırarsa, insanlığın eşitliğe yürüyüşüne yeni katkılar sağlayacak. 21. yüzyıl bence kadınlann yüzyılı, yani eşitliğin ve özgürlüğün yüzyılı olacak. Bu nedenle, aşk yeni yüzyılda yeni boyutlar ka- zanacak. Hiçbir maddi ve eko- nomik engelin, hiçbir tutucu önyargının ezemediği aşklar, ancak kadınlann özgürteşme- siyle gerçekleşebilir. Burada da, bazılan sınrfsal bakış açısından uzak bir tez öne sürdüğümü iddia edebilir- ler. Kadınlann özgürleşmesiy- le, cinsiyet ayrımcılığının yok edilmesiyle, bütün aynmcıiıkla- nn yok edilmesi arasında bire- bir bir ilişki olduğunu yaşayarak gördük. Eşini veya sevgilisini döven erkek işçi, hangi özgür- iük mücadetesini verebilir? Eşi- ni veya sevgilisini horlayan bir emekçi, hangi özgür dünyanın yaratılmasına katkıda buluna- bilir? 21. yüzyılın, özgür aşklann dünyası olması dileği ve umuduyla... Kıslalı sorusturması Emniyet, Cengiz Ersever'in ifadesini alacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlah suikastı üzerinden 2 ayı aşkın bir süre geçmesine karşuı soruşturmada somut gelişme sağlanamadı. Emniyet yetkilileri, Kışlah suikastı ile ilgili çok sayıda ihbar geldiğini belırterek bunlardan ciddi görülen ihbarlann en ince aynntısına kadar araştınldığını bildirdiler. ll Jandarma Komutanlığı'nın, yasadışı Türk Intikam Tugayı'nın (TİT) kurucusu ve lideri olduğu belirtilen Cengiz Ersever'in ifadesinin alınması için emniyete yazı yazdığı öğrenildi. Gazetemiz yazan Prof. Dr. Kışlah"nın 21 Ekim'de evinin önünde uğradığı bombalı saldmyla ilgili soruşturmada, 2 ayı aşkın bir süre geçmesine karşuı ilerleme sağlanamadı. Suıkastın aynntılan ve yapılan çalışmalar konusunda basında haberlerin yer aldığını ammsatan emniyet yetkilileri, bu haberlerin suikastı gerçekleştiren kişi ya da kişileri ve bu tür eylemler düzenlemeyi düşünenleri "olayuı çözümünün zorbşması için hangi konuiarda daha dikkatn ohnalan gerektiği yönünde uyarabileceğinen işaret etriler. Suikastla ilgili çok sayıda ihbar geidiğini belirten yetkilüer, bunlardan ciddi görülenlerin en ince aynntısına kadar araştmldığını söylediler. Emniyet Genel Müdürü Turan Genç, faili meçhul olaylara ilişkin dosyalann hepsinin yeni baştan ele alındığmı belirterek "Faili meçhuBerin dosyalannı hiçbir zaman kapatmıyoruz. Bu dosyalar her zaman açık"'dedi Faili meçhul dosyalannın hepsinin "sil baştan ele ahndığını". olaylann araştınlması için özel ekıpler kurduklannı bildiren Genç, bazı olaylann failini bulmakta zorlandıklannı, çünkü olayı işleyen kişinin yakalanabilmesi için tekrar hata yapması gerektiğini anlatn. Genç, dün gazetecilerin suikastı TTT'in gerçekleştirdıği iddialannı anımsatması üzerine, örgütler üzennde durmadıklanm, olayuı işleniş biçiminin herhangi bir örgüte işaret etmediğini söyledi. Eylemciler üzerinde durduklannı kaydeden Genç şu görüşleri dile getirdi: "Eylemciler ortaya çıkarsa örgüt de ortaya çıkar. Yüzde yüz emin otanadan TTT desek ne olur? TİT çıksay dx. şu ana kadar çıkann. Onlar yorum. Bütün ihrîmaller değeriendiriliyor. Bütün örgütler üzerinde duruhıyor. Şu ana kadar kesin bir tarif, tanno yok." Çahşmanın iyi gittiğini belulen Genç, "Bir yere takılacak. çtkmasmı bekMyoruz" dedi. Turan Genç, Kışlah olayını araştıran bırimler arasuıda "simdiy e kadar görühnenüş bir işbiniği" olduğunu ileri sürdü. Ankara 1 No'lu DGM, Cengiz Ersever'i TlT'in kurucusu, lideri ve eski İnsan Haklan Derneği Genel Başkanı Akm Birdal'a yönelik silahlı saldınnın azmettiricisi olarak 18 yıl 10 ay 20 gün ağır hapis cezasına ; £ mahkûm etmıştı. Yetkilıler, Kışlalı suikastı ile •J •' ilgili olarak görevlendirilen'üzman ekibin, "%* günlük olarak değerlendirrfte yaptığını ve ertest' ' gün nasıl bir yol ızleneceğini belıriediğini bildirdiler. Diyarbakır Hizbullah'ta garip yapılanma MAHMUTORAL DtYARB'VKIR - Güneydoğu'da yakalanan 27 kişinin sorgusu, zaman zaman bırbirlenyle çatışan, bazen de işbirhğine giden terör örgütleri PKK ve Hizbullah ile, bunlarla mücadele etmesi gereken korucularm ilişkilerini de gözler önüne serdi. Şırnak'ta Hizbullah'a yönehk olarak sürdüriilen öperasyonlar sırasında yakalanan 27 kişi arasında, Tatar Aşireti üyesi 5 korucu ile bir dönem PKK adına faaliyette bulunmaktan gözaltına alınan 6 kişi de var. Diyarbakır DGM Başsavcılığı tarafından tutuklu olarak yargılanan Hizbullahçı sanıklar Mehmet Zeki Arstan, Emcet Yakm, SaBh Özer, Şükrü L çar, Haiit Tatar, Mehmet Tatar, Abdüimenaf \akm Afi Serçik, Nurettin Atan, Abdülaziz BaL İsmail BaL Şükrû Anç, Mehmet Nuri Genç, Ramazan Zerey, Mahmut BaL Sabahattin Küçükkaya, SaKh Ertaş, Kamuran Osal, Sedrettin Keskin ile tutuksuz sanıklar Mehmt Sait Saka. Ozcan Yıldınm. Abdüfoaki Serçik, Isa Özmen, Mehmet Şirin Akman, Nevzat Demir. Abdülkerim Küçükkaya ve Şerif Akyük için hazırlanan iddıanamede, samklann Şırnak ın Idil ilçesinde örgütün tebliğ grubu faaliyetlerini sürdürdükleri ve il şûrası oluşturmak için özel olarak görevlendirildikleri vurgulandı. DGM Savcûığı iddianamesinde, örgütün il ve ilçe yapılanmasında görev alan samklann, "siyasi eğitim verdilderi, aynca Hizbullah örgütü hakkmda çahşma yapan emniyet ve jandarma görevnkri hakkmda detayh rapor hazınayarak örgütün merkez yöoetimine flettikleri"ne dikkat çekildi. Iddianamede şöyle denildi: "SanıkJar PKK saldmianna karşı tdfl'e bağk Tepeköy köyünde sflahlı nobet tutma, bazı köyiülenn arazilerini sflah zoruyla ekip biçerek ekk edflen gefiri öldürülen HizbuDahçüann aüderine ve örgüte vermişlerdir. Idil'e bağh bazı köykrde köytülerin merdmek ve buğdaytarma el ko>muştar, baa köyhlkri ise PKK'ye destek verdflderi kkfiasıyia köylerinden zorta çıkarmışlardır. Sanıklar aynca Hizbullah nütetanlaruun gömütü olduğu Diyarbakır'm Sflvan üçesine bağh Susa köyünde eğitim amaçh topianular düzenkmişlerdir." 27 sanık arasuıda Şımak'ın büyük aşiretlennden "Tatar Aşiretf ne bağh 5 korucu da bulunuyor. "HizbuHahi faaByctler^ nedeniyle tutuklanan sanıklardan bazılannın daha önce "PKK adına faattyet yürütmek. güvenUk güçkrinin hareketleri hakkmda bilgi sızdırmak \« erzak temin etmek" iddıasıyla güvenlik güçleri tarafından gözaltına ahndıklan beUrlendi. Sayılan hakkmda bilgi verilmeyen bu kişilerin, araştırmalann ardından serbest bırakıldıklan bildirildi. Sanıklarla birlikte, 8 Kalaşnıkof otomatik silah, bu silahlara ait mermi, el bombası, telsiz ve örgütsel belge ele geçirildı. Sanıklar ıçın "Yasadışı örgütün sair efradı ohnakveya özel görevli üyesi obnak" iddıasıyla 12- 22 yıl arasında değişen toplam 336 yıl hapis cezası isteniyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear