Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 1999 PERŞEMBE
8 HABERLEREV DEVAMI
GUJYCELcÜNEYT ARCAYÜBEK
I Baştarafı 1. Sayfada
Ofacak şey değil. Ha, birtakım olaylar izlenir hükü-
met üyeleri arasında. Kriz sayılamayacak içerikli olay-
lar... Bakın onlar başka!
ömeğin MHP lideri Devlet Bahçeli ile ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz kapıştı.
Devlet anlayışı farklı iki lider birbirini suçlayan ko-
nuşmalar yaptılar. Tartışma kapısını Mesut Yılmaz aç-
tı. Oy yüzdesi eriyor ya; "mütedeyyin vatandaşlar-
dan" sonra şimdi Kürt oylannı partisine çekmeye ça-
lışıyor.
Tartışma konusu malum. AB'ye girişin yolu Diyar-
bakır'dan mı yoksa Ankara'dan mı geçiyor. Bahçe-
li'ye göre, Ankara'dan, TBMM'den.
Haksız mı? Hayır. İki genç lider arasında giderek
boyutlanarak krize dönüşen tartışmayı durdurmak
isteyen Başbakan Ecevit; can simidine sanldı. He-
rrıen liderteri zirvede topladı.
Medyayı uyutacak bir ilaç da buldu. Ekonomiyi gö-
rüştüklerini söyledi, ama Yılmaz'a da Bahçeli'yi yu-
muşatacak açıklama yapmasını önerdi..
Açıklama için kanallar çok! atv'de konuştu Yılmaz;
"Sayın Bahçeli"'dedi, "beniyanlışanladı. ferörûçöz-
dük, arbk Gûneydoğu'da bireylere kimi haklar yer-
mekten söz açtım".
Bahçeli'den hafrften özür diledi.. Bahçeli de krizi
büyütmerneyi şu sıra hesabına uygun buluyor ki, sus-
tu.
Bûyüklerimizin sözlerine inanmak öncelikli koşul
değil mi?
Bu içerikli kapışma kriz değil diyoriarsa, değildir.
Gelelim uyumlu hükümette kriz sayılmayan iki ba-
kan arasındaki olaylara.
Içişleri Bakanı Tarrtan bastınyor. Adatet Bakanlı-
ğı'nın tutumu yüzünden, birçok olayı aydınlatması
dası Çakıcı'nın ifadesini alamadıklannı söylüyor. Hat-
ta sorgulanmayı engelleyen belgeler açıklanıyor.
Yeni aşama: Belgeler vuruşuyor.. Adalet Bakanlı-
ğı, Çakıa imzalı ifadenin alındıgını gösteren bir bel-
geyle ortaya çıkıyor ve...
Derken efendim...
... Istanbul Emniyeti, yazılı bir açıklamayla Çakı-
cı'nın ifadesini almadıklannı duyuruyor.
Katmerli rezalete Paris Savcısı da katılıyor. Adalet
Bakanı Türk'ü terse düşürüyor. "Idamlık üç konu dı-
şında herkonuda Çakıcı'nın sorgulamasının yapıla-
bileceğini" açıklıyor.
Ecevit, eee tabii o bir başbakan: Başbakanlığın ge-
reği bir durum muhakemesi yapıyor.
Aynı kentte, birbirineyakın binalardagörevyapma-
lanna, hatta son günlerde bir-iki kez Bakanlar Kuru-
lu'nda buluşmalanna karşın, bir araya gelerek soru-
na çözüm aramadıklannı, zıtlaşmayı sürdürdüklerini
görünce, iki bakanı makamına çağırryor.
Anlaşılan, kavgayı medyaya duyurmadan, şöyle
devlet adamlığına yaraşır biçimde gizlice yapmalan-
nı salık veriyor. iki bakan, Ecevit'in sol omuzbaşından
ekranlara bakan yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın
uzattığı banş çubuğundan bırer nefes çekiyorlar.
Ammavelakin; Bakan Türk, medyaya konusma-
mak için merdivenleri üçer-beşer atlayarak Başba-
kanlık'tan uzaklaşıyor.
Usta polis Tarrtan ise arka kapıdan çıkarak med-
yayı atlatryor.
Bu çapraşık olayda da hükümette yaşanan bir kri-
zin varlığından söz edilebilir mi? Hâşâ! Neden?
Şundan: bu hükümet, kriz içinde uyumla yaşayan,
dünyada eşi örneği görülmeyen tek hükümet!
ÖncelikJe krizı devtetin en üst makamı Cumhurbaş-
kanı Demirel yadsıyor. "Herkişinin herağzından çı-
kan şeyi, koalisyon çatırdıyorgibi mütalaa etmemek"
gerektiğini söylüyor.
Başbakanımız da son noktayı koyuyor: "Kriz diye
birşeyyok."
Ortaklar birbirine vuruyor. Bakanlar birbirini suçlu-
yor. Ama kriz yok!
Söyteyin: Var mı? • ' ..- •'• •
AB'ye uyum süreci
Insan haklan
için 3 kurum
oluşturulacak
EMİNEKAPLAN
ANKARA - Hükümet,
Türkiye'nin AB'ye aday ül-
keler arasında gösterilmesı-
nin ardından insan haklan
alanındaki çalışmalara hız
verdi. Bu alandaki çalışmala-
n yülardır, birgenelgeyle ku-
nılan İnsan Haklan Koordi-
natör Üst Kurulu aracılığıy-
la sürdünneye çalışan hükü-
met, yeni bir yasayla birbiri-
ni tamamlayıcı 3 yeni kurum
oluşturmayı planlıyor. Buna
göre, tnsan Haklan Koordi-
natör Üst Kurulu "tnsan
Haktan Üst Kurulu"na dö-
nüştüriilürken Başbakanhğa
bağlı 'insan haklanbaşkan-
hğı" ile ağırlığı si\ il toplum
örgütleri temsilcilerinden
oluşacak "insan haklan da-
ntşma kurulu" kurulacak.
Kuruluşlann görevleri
şöyle:
insan Haklan Başkanüğj:
tnsan haklanyla ilgili konu-
Iardagörevli kunıluşlarla sü-
rekli temas halinde bulun-
mak, bunlararasında koordi-
nasyonu sağlamak. insan
haklan konusundaki mevzu-
at hükümlerinin uygulanma-
sını izlemek, izleme sonuçla-
rmı değerlendirmek, uygula-
mada ve mevzuatta görülen
aksakhklann giderilmesi,
Türkiye'nin ulusal mevzuatı-
run insan haklan alanında ta-
raf olduğu uluslararası bel-
gelerle uyumlu hale getiril-
mesi doğrultusunda yapıla-
cak çalışmalan koordine et-
mek ve önerilerde bulunmak.
Kamu kurum ve kuruluşlan-
nın hizmet öncesi staj ve hiz-
metıçi insan haklan eğitim
programlannın uygulanma-
smı izlemek, değerlendirmek
ve koordine etmek.
6
Irticaflemücadele görevimiz'
• Baştarafı 1. Sayfada "- *•'•-?
' > W
ırtica ile mücadelenın, her bireyin başta gelen
görevi olduğunu vurguladı.
Genelkurmay Başkanı Kıvnkoğlu, Mene-
tnen'de yedek subay olarak askerlik görevini ya-
parken 23 Aralık 1930 yılında yobazlar tarafin-
dan katledılen devrim şehidi Mustafa Fehmi Ku-
bilay'ın şehit edilmesinin yıldönümü nedeniy-
le bir mesaj yayımladı. Kıvnkoğlu, Kubılay'ın
23 Aralık 1930 da Atatürk devrimlerine ve la-
ikliğe karşı çıkarak şeriat düzeni ilan etmeye
kalkışan şehatçılar tarafından şehit edildiğini
ammsatbğı mesajında şöyle dedi:
"Şahadete nlnynnn ve yakûğm ışık, ûlkesi ve
millerj ile bölünmez bir bütûn olan Türkiye
Cumhurryetfnin anayasa ile belirienen terod 0-
kekrini, Atatürk flke ve inküaplannı, laik, de-
mokratik ve bir hukuk devleti olan Türirîye
Cumhuriyeti'ni korumayı ve koOamayı Türk
miDeti için bir görev tuüme getirmçtir."
Laikliğin aklın, bilimin ve vicdanın egemen-
liğini hâkim kılmak ve bunu yaşama geçirmek
olduğunu vurgulayan Kıvnkoğlu, "LaikKk aktf-
ahkür, y*grig^laşm«lrtır jsje yazık ki bunu hâlâ
anlamayaolarvey»anlamakistemeyenlerveak-
mantlga H«y«nan w nyTınA» Ml
mûkemmel değerieri toplayan güzdrfmimmve
halkmuzın din dırygulannı istismar ederekçıkar
sağ]ama>-a çahşanlargeçmişte olduğu gibibugün
de varhkiarmı devTun ettirmektedirler"' dedi.
trtica ile mücadelenın, her bıreyin başta gelen
görevi olduğunun unutulmaması gerektiğini be-
lirten Kıvnkoğlu şöyle dedi:
"Hıç kimsenin şüphesi olmasın ki Türk mille-
tinin engin sevgi ve güvenine sahip ve onun bağ-
ruıdan çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir ide-
lojik etküün tesirinde kalmaksızın, Atatürk mfl-
Byetçfliğine bağh, laik ve demokratik düzen içe-
risindevebertürtüshasidüşüncenindtşında,üs-
tûn bir disiplin anla>ışıyla kendisini ülke ve mi-
letsavunmasma adainış veirticaile mücadeleda-
hil Türkiye CumhuriyetTne yönetik bütün teh-
dhiere karşı koymak azim ve kararühğuıdadu-.
Bu duygulârta, başta Kubila\ olmak üzere bü-
tün şehitierimizi bir kez daha şükranla anryor.
aziz ruhlan önüode saygıyla eğujyorum."
Menemen Belediyesi'nin girişüniyle bugün
Alsancak Gan'ndan Menemen'e "Devrim Şe-
hidi Kubilay Treni" hareket edecek. Trenle tüm
cumhuriyete bağh, laik, Atatatürkçü yurttaşla-
n îzmir'den Menemen'e taşımayı amaçladıkla-
nnı belirten Menemen Belediye Başkanı Tahir
tnsan Haklan ÜstKunüu:
tnsan haklarının korunması
ve geliştirilmesine yönelik
idari ve yasal düzenlemelere
ılışkın çalışmalar yapmak.
Başbakanlık ve bakanlıklar
ile diğer kamu kurum ve ku-
ruluşlan için insan haklan
konusunda tavsiye kararlan
vermek üzere başbakarun ya
da görevlendireceği devlet
bakanının başkanlığında,
Başbakanlık, Adalet, Içişleri,
Dışişleri, MUli Eğitim ve
Sağlık Bakanlığı müsteşarla-
nnın katılunıyla oluşturula-
cak.
İnsan Haklan Damşma
Kurulu: İnsan haklan konu-
lannda üst kurula görüş sun-
mak. Uluslararası yükümlü-
lükler uyannca uluslararası
örgütlere Türkiye adına su-
nulan belgelere, gereksinım
duyulduğu ölçüde katkıda
bulunmak. İnsan haklan ko-
nulanyla ıştigal eden devlet
veya hükümet dışı kuruluş-
lar arasında görüş alışverişi-
ni özendirmek. Yoğunlaşan
insan haklan ıhJaJlen konula-
nnda üst kurula raporlar sun-
mak. Uluslararası insan hak-
lan hukukunda yer alan bir
belgenin Türkiye tarafindan
imzalanması ve onaylanma-
sı, ulusal me\r
zuatın ulusla-
rarası yükümlülüklerle
uyumlu hale getirihnesi, in-
san haklan ihlalleri ile müca-
dele çerçevesinde alınabile-
cek önlemler konulannda üst
kurula önenler sunmak.
Kurulun, insan haklan ku-
rumlan, Adli Tıp Ensritüsü,
sendıkalar, barolar, basından
bırer temsilci ile insan hakla-
n alanında faaliyet gösteren
STK'lerden 8 temsilci ile 8
öğretim uyesinden oluşturul-
ması planlamyor.
Erdal
tüffliB,
Oan
Sagdıç'm
rmdâa
oluşan'-Ea
Biyük
Dinfcyid
tnöoû"
yapö.
fsmet Inönü anüdı- Prof. Dr ErdalInÖni,
babası fsnKtiBÖnü'nün sanat ve bilimi, kültürün
önemli birparçası olarak gördüğünü, başbakanlı-
ğı döneminde sanat ve bilimin gelişmesine önem-
\ı katkılar sağladığuu söyledi.
Prof. Dr. Inönü, Istanbul Kültûr Üniversite-
si'nın babasınm 26. öiüm yıldönümü nedeniyle
düzenlediği, "tsmet tnonü'yü Anma Toplaaö-
s"nda "tsmet İaönö'nün Bifim ve Sanata Btûaj
Aç»T konulu bir konferans verdi.
Babasınm bilim adamı olmayı ıstediğinı, ancak
buna olanak bulamadığuu ifade eftiğinı dile gea-
ren Prof. Jnönü, bu nedenle kendisinin Fızikçi ol-
masını desteklediğıni kaydetti tnönü, tsmet Inö-
nü'nün veterinerlik ve fen fakültelerinın açıbna-
sma öncülük ettığmi, konservaruv-ann gelişmesi-
ne katkr sagbdtğmı; kiastk müzik, opera, restm,
tryatro ve sanatın her dalryla Ugilendiğıni anlattı.
0
Erdal tnönü, Köy Enstitüleri'nin babası döne-
minde kurulduğunu, yine bu dönemde dünya kla-
siklerin Türkçeye çevrildiğini belirterek bunlann
Türkiyeye aydınlanmanın başlangıcı olduğunu
söyledi. Prof. tnönü, babasınm, ölûmünden son-
ra haürlanacak 2 önemli eseri olduğunu dile ge-
tırdığinı, bunlardan binnin çok partili demokra-
tik rejim, diğerinin de Köy Enstitüleri olduğunu
kaydetti. tnönü, "HalkevieriveKöy Enstitöleride-
mokraaye kurbaa şrti" diye konuştu.
Türkive'de, demokrasinin hâlâ olgunlaşarnadı-
ğuu, ama olgunlaşma yolunda olduğunu ifade e-
den Prof. tnönü, "Atatürk Okeleri ve laüdik başta
otmaküzere,çağdaşeğitime bağh kalarak demok-
rasiiçindegeişeceğbnize inamyorum. Bizşimdibu
yoldayız. Zaman zaman gördüğünüz üzücü otay-
iara aMuumyifl. Bunbtn gereekleştirecek guç sfe-
de var" diye konuştu.
Şahin, Kubilay'ı katleden zihniyetin varhğmı
günümüzde de sürdürdüğüne dikkat çekti.
Menemen'deki resmi törenler bugün saat
10.00'da başlayacak. CHP Genel Başkam Altan
Övmen,törenlere katıldıktan sonra saat 12.00'de
Menemen Belediyesi tarafından yaptınlan Ku-
bilay büstünün açdışını yapacak. Öymen, daha
sonra CHP ilçe örgütü tarafından düzenlenen
"Laik Devlet Düzeni" konulu konferansta ko-
nuşacak.
ADD tzmir Merkez Şubesı tarafindan düzen-
lenen "Knbilay'dan KışlalTya Cumhuriyet ve
Devrim Şehiüerini Anma Gecesd" dün akşam
DEÜ Rektörlüğü 75. Yıl Amfısi'nde gerçek-
leştınl*. Ahmet Gürel'ın dia gösterisiyle baş-
layan etkinlikte, tzmir Tabip Odası Başkam Dr.
Suat Kaptaner "Cumhuriyet ve Devrimtere Sa-
hip Çıkahm" konulu bir konuşma yaparken ge-
cede müzik ve şiir dinletileri de yer aldı.
Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Kam-
ran Baran, Türkiye'nin, inanç özgürlüğü kan-
dınnacasıyla ortaçağ karanlığına sürüklenmek
istendiğini belirtti. Baran, 69 yıl önce çağdaş-
laşmarun karşısmda olanlann, bugün de değışik
görüntüler içinde aynı oyunlan sürdürdüklerini
vurguladı.
FP'nin önergesi
Türk hemen
istifa etmeli'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP,
mafya-siyaset-para ılışkilerinin ıncelenme-
si için TBMM Başkaniığı'na bir araştırma
önergesi verdi. Abattm Çalaa'yla ilgili id-
dialara yer venlen önergede, "Mafya konu-
su son aybrda ban suçfiuHerinin\akalan-
maaveTürkh'e'yeiadesigbigelişnıelerleye-
nidenalevlendi''denıldi.
Çakıcı ile ilgili belgelerin Adalet Bakan-
hğı'nda saklanmasıyla ılgılı sa\larnedeniy-
le Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk hak-
kında gensoru önergesi venne karan alan
FP, bu konuyla ilgili yeni gelişmeler olabi-
leceği gerekçesiyle bir süre daha bekleme
karan aldı. FP Genel Başkan Yardımcısı
LötfO Esengün dün düzenlediği basın top-
lantısında Bakan Türk ya da hükümet hak-
kında gensoru veya soruşturma önergesi
vermeyi planladıkİannı, ancak konuyu ön-
celikle Çakıcı olayını da kapsayacak genel
bir araştırma önergesiyle TBMM gündemi-
ne geürdıklerim söyledi. Esengün, Adalet
Bakanı Türk'e istifa çağnsı da yaptı.
FP'li Nevzat F.Htfftmq ve arkadaşlannca
TBMM Başkaniığı'na verilen araştırma
önergesinde Susurluk kazasından sonra
mafya ve çok yönlü karanlık ilişkilerm ül-
ke gündeminin ilk sırasına yerleştiğine dik-
kat çekilerek zaman zaman başka olaylarla
gölgelenen bu konunun son aylarda bazı suç
faillerinin yakalanması ve Türkiye'ye iade-
siyle yeniden alevlendığı vurgulandı.
RESIM ve HEYKEL MÜZELERl DERNEĞÎ
Günümüz Sanatçıları
Istanbul Sergisi
Resim ve Heykel Müzeleri Derneği'nin (RHMD) "Günümüz Sanatçıları 20. Istanbul Sergisi"
3-20 Nisan 2000 tarihleri arasında, Kültür Bakanlığı Devlet Güzel Sanatlar Galerisi ve
Maya Plastik Sanatlar Merkezi'nde (Beyoğlu, Istiklal Caddesi) yer alacaktır.
A m a ç - , . . . , ; . . . ^ . ,
"Serginin amacı, gelişme ve yenilenmede sanatın öncülüğü
olgusunu ülke çapında güncel cutmak, böylelikje günümüz
plastik sanarlannın nitelikli bir ortama erişmesine katkıda
bulunmaktır."
I. Kanlma Koşullan
A. Sergiye verilecek yapıtlar için; tür, boyut, konu, gereç,
yöntem ve uygulama açısından bir kısıtlama konulmamıştır.
Ancak, projelerın sergılenebilirliği göz önünde
bulundurulmalıdır.
B. Yapıtlar, 1998-2000 yıllarında gerçekleştirilmiş ve başka
bir yarışmalı sergide ödül almamış olmalıdır.
C. Her sanatçı en çok üç yapıtla katılabilir.
II. Yapıtların Teslimi
Bu yıl, sergıye katılacak yapıtların ön elemesi diyapozitif ile
yapılacaktır. Diyaların 24-29 Ocak tarihleri ve 10.00-17.00
saatlerı arasında RHMD merkezine bizzat veya iadeli
taahhütlü postayla ulaştırılması gerekmektedir.
Dıya boyutları 35'liktir (24x36 mm). Her sanatçı, bir adedi
işin tamamını gostermesi şartıyla, yapıtı iyi tanımlayan,
en çok üç adet diyapozitif gönderebilir. Her diyapozitif
çerçevelenmelı ve yon belirtecek şekilde işaretlenerek her
birinın uzerine sanatçı ve yapıt adı yazılmalıdır. Diyapozitifle
bırlikte verilmesı gereken sanatçı özgeçmişine ek olarak;
adres, telefon numarası, yapıtın adı, boyutları,
malzenıesi/tekniği, yapım tanhi de belirtilmeüdir. Video-kaset
olarak gonderilecek yapıtların (PAI7VHS) kasetleri üzerine
süreleri de yazılmalıdır. Ön eleme sonuçları 2-3 Şubat
tarihlerinde dernek merkezinden telefonla öğrenilebilir.
tkıncı elemeye katılacak yapıtlar 4-8 Şubat tarihleri ve
10.00-17.00 saatleri arasında Maya Plastik Sanatlar
Merkezi'ne teslim edilecektir. Araçla getirilecek yapıtlar
için bu saatler 08.00-10.00'dur.
Seçilmeyen yapıtlar 11-18 Şubat tarihleri arasında,
sergilenenler ise sergi bitimini izleyen bir hafta içinde - '
(21-28 Nisan tarihleri arasında) Maya Plastik Sanatlar
Merkezi'nden geri alınmahdır.
Bu siirelerin bitiminde geri alınmamış yapıdar için RHMD'nin
herhangi bir sorumluluğu yoktur.
III. Seçiçi Kurul (alfabetik strayla)
Ayşe Erkmen ' • •/•
Cengiz Kabaoğlu ''*•'
Hasan Bülent Kahraman " ' .: f ' ^ r
VasıfKortun V''. i ' ''.'/
Necmi Sönmez ' '
IV. Ödüller
Seçici Kurulun seçtiği üç sanatçıya "Resim ve HeykeJ
Müzeleri Derneği Başarı Ödülü", bir sanatçıya
"Garanti Bankası Ödülü", yapıtlan sergilenen tüm
sanatçılara da "Katılım Belgesi" verilecektir.
Sergilenecek yapıtların tümü renkli bir katalog ile
belgelenecektir.
Serginin tanıtım ve duyurusu Resim ve Heykel Müzeleri
Derneği tarafindan görsel ve yazılı basında yapılacaktır.
V. Yapıtların Sigortalanması >
A. Yapıtlar, sergi süresince (3-20 Nisan) hırsızlığa, yangına,
dahili su ve teröre karşı sıgortalanacaktır.
B. Yapıtların sergilenmesi ve taşınması sırasında gereken
özen gösterilecekse de, yapıtlann malzemeleri nedeniyle
doğabilecek hasardan RHMD sorumlu degildir.
VI. Sergiye katılanlar yukarıdaki koşulları kabul
etmiş sayüırlar.
I. Eleme için diya teslim adresi:
Resim ve Heykel Müzeleri Derneği
Istiklal Cad. Elhamra Pasajı 258/4
Beyoglu, îstanbul
Tel/Faks: (0212) 249 39 94 .
»GARANTI
Katktlarmdan dotayı
Garanti Bankası'na teşekkür
H. Eleme için yapıt teslim adresi:
Maya Plastik Sanatlar Merkezi
Istiklal Cad. Halep tş Hanı 140/20 Kat 2
Beyoğlu, Istanbul
RESİM ve HEYKEL MÜZELERİ DERNEĞİ
[ G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
lanyla işlemeye hazırlanıyorlardı ki, bankalar ope-
rasyonu patladı. Devlet beş bankaya el koydu.
Aslıtürk'e selam verdikten sonra bankaJara gire-
lim.
Başkanlık dönemindeTürkiye'nin en medyatik be-
lediye başkanlanndan biriydi. Ne yapsa haber olu-
yordu, usulsüz işlemler hariç. Gülay Hanım, toplu-
mun her kesimiyle iyi ilişkiler içinde olduğu için Şiş-
\\ Pazarlama'nın (ŞİPA) yapıp ettikleriyle kimse ilgi-
lenmedi.
İki yıl öncesinin rakamlanyla 16 trilyon liralık bir
usulsüzlük söz konusu. işlendiği öne sürülen suçlar
da birbirine denk:
Yasadışı işlemlerle arsa satışı, zimmet, ihaleye fe-
sat kanştırma, kamu malına zarar verme...
Konuya ilişkin dedikodular Gülay Hanım'ın baş-
kanlığı döneminde başlamıştı. Ancak bütün bunlar
Aslrtürk başkanlıktan aynldıktan sonra "haberdeğe-
ri" taşıdı.
Sozün kısası Gülay Aslrtürk sözcüğün tam anla-
mıyla şeffaf götürdü!
Gelelim bankalara... Yazının başlığı, Aslıtürk'ün ya-
pıp ettikleriyle ilgili. Yoksa bankala/ia htçbir ilgisi yok.
Ama ilişki kuran olursa bu, o kişinin fesatlığındandır.
Zira, dün yapılan bankalar operasyonu son derece
yararlı, gerekli, ekonomiye güç katan önemli bir
adımdır!
Son tümce ekonomi yönetimiyle ilgili kişilerin ko-
ro değerlendirmesi. Egebank, Yaşarbank, Sümer-
bank, Esbank, Yurtbank'ın Tasarruf Mevduat Sigor-
ta Fonu'na devredilmesi konusunda ekonomi yöne-
timini elindetutanlann yaptıklan iyimserdeğerlendir-
meler gerçeği yansıtıyorsa, şu yorumu yapmak ka-
çınılmaz olur:
Demek ki, ayda birkaç banka batsa ekonomi ra-
yına oturacak!
Beş bankaya el konmuş, hükümet mutlu, ekono-
miyi yönetenler mutlu, borsa mutlu, batanlar mutlu,
yüzenler mutlu...
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Erol Sabancı di-
yorki:
"Kararsektörün disipline girmesibakımından son
derece faydalıdır."
Türkiye Bankalar Biıiiği Başkanı Ersin Özince di-
yor ki:
"Son derece olumlu... Hükümet kanaatimce ihti-
yaç duyulan destekleri bankacılık sistemine vermek
konusunda kararlılığını gösterdi."
Yaşar Holding lcra Kurulu Başkanı Önal Korukçu
diyorkl:
"6u durum hiç kimsenin zaranna sonuç yaratma-
yacak. Kimsenin endişesi olmasın..."
Yeni bankalar kurulmalı!
Yapılan operasyonun Türkçesi şu:
Beş banka kimliğini yitirdi. Onlann kimliğini devlet
kurumlan aldı. Bu kimliklerie onlar adına karar vere-
cek.
Olayın teknik yanı ekonomi uzmanlannın işi. Biz
gelinen noktanın fotoğrafını çekmeye çalışalım.
Fotoğraf şu:
Bu bankalara kaynak açığı olduğu için el kondu.
Şimdi kaynağı kim sağlayacak? . . .
Devlet... ' •'
Devlet parayı nereden bulacak?
Hazine'den... Yani halkın sırtından.
Iş halkın sırtına binince tabii ki, banka yöneticisin-
den hükümetin bakanna kadar endişe edecek birke-
sim bulunmayacaktır...
Çark o kadar açık dönüyor ki, gel de yazının baş-
lığını anımsama!
Özelleştirme devriminden yararlanarak bir banka
satın alıyorsunuz. Bankada toplanan mevduatlarla
devlete borç veriyorsunuz. Özelleştirilecek yeni ku-
rumlann paralannın satın aldığınız bankaya yatınl-
masını sağlıyorsunuz. Bu paralarla o kurumu da sa-
tın alıyorsunuz.
Bankanın işlevi bitince, devlete "gel temizJe" di-
yorsunuz. Ne kadar düzenli, çağdaş, demokratik bir
sistem!
Sozümüz adı geçen bankalardan dışan, bu toplu-
ma yeni yeni bankalar gerekli. Birkaçının adını biz
önerelim:
Yutbank, Ye-ge-Bank, Kaşarbank, Semerbank,
Kesbank...
Niyet mektubu onaylandı
Stand-by 2000'de
ANKARA (Cumhurryet
Bürosu)-Türkiye'nın 9 Ara-
lık 1999 tarüünde gönderdı-
ği niyet mektubu IMF'nin
icra kunılunun onayuıdan
dün geçti. Gece yansı Mer-
kez Bankası web sayfasuıda
yayımlanan niyet mektubu-
na göre 3 yıllık program
"kamu fa7İağnın y üksek fU-
tulmasL yapısal reformlar,
tutarlı gelir politikalarrybı
destekknmiş.sıkı döviz kıînı
taahhütleri" olmak üzere 3
ayak üzerine oturtuldu.
IMF'nin, Bankalar Yasa-
sı'nda değişikliği stand-by
için gerekli olan niyet mek-
tubunu görüşmek için bile
önkoşul olarak dayattığı or-
taya çıktı. Mektuba göre, Te-
lekom'un satışına Uişkin ya-
sanın 2000 yılı başında yü-
rürlüğe girmesi ve tüm ener-
ji sektörünün Kamu Huku-
kundan çıkanlarak Türk Ti-
caret Kanunu kapsamına so-
kulması stand-by'm temel
kriterleri olarak yer aldı.
PTogramda, özelleştirme
gelirlerinin arttınlarak kamu
borcunun azaltılmasında
kullanılması öngörüldü.
2000 yılı sonundayüzde 20-
25,2001'de 10-12, 2002'de
5-7 TEFE ve TÜFE enflas-
yon rakamlannı hedefleyen
programda "sıkı döviz kuru
taahhüdü ve tutarh gelir po-
tirikasi özeüikle enflasvonla
mücadelenin ilkaşamasında
enflas) on ve faiz oranlannın
daha hızlı indiriunesiiçinge-
reküdir" denildi.
Mektupta 1999 yılında
eksi 2 olması beklenen bü-
yüme oranının 2000 yılında
yüzde 5-5.5,2001-2002 yıl-
lannda ise yüzde 5-6 aralı-
ğında olmasının beklendıği
bildirildi. Niyet mektubun-
da 2000-2001 ve 2002 yılla-
n için ulusal gelirin yüzde
1.5-2'si düzeyinde can iş-
lemler açığımn beklendıği
belirtiJdi.
IMF, programı 2000 yılın-
da 3'er ayhk periyotlar ha-
linde, 2001 ve 2002 yıllann-
da ise 2 kere yapacağı ince-
lemelerle izleyecek. Prog-
ramda getirilen vergi düzen-
lemeleri ile 1999yılında büt-
çe faiz dışı fazlasuıın ulusal
gelire yüzde 1.2 oranına
denk gelen 1 katrüyon lira-
dan aşağıya düşmeyeceği
performans kriteri olarak y-
er aldı. Mektupta, 2000 yılı
için faiz dışı fazla konusun-
da özelleştirme gelirleri dı-
şarda tutulmak üzere 3'er
aylık kriterler behrlenecegi,
yıl sonu içinde bunun taban
sınınn 4.5 katnlyon lira ola-
cağı beürtildi.
Niyet mektubunda "2000
VTtodapiyasadaki devlet tab-
vülerininfaizödemeleriiçiıı-
de enflasyondald dnşüş ne-
deniyle oluşan geçki aröşı
kapsayangendaçığm 18kat-
rityon 750 trflyon Srayı geç-
memesi beHenmektedir"
denildi. Mektupta, kamunun
deprem nedeniyle 2000 yı-
lında ulusal gelirin yüzde
1.25 oramnda ek yük üstle-
neceği beürtildi. MaliyeBa-
kanlığı'nın 2000 yılı bütçe
ödeneklerinden yüzde 2'lik
kesıntı yapılmasıru öngören
genelgeyi ocak ayında ya-
yımJaması da taahhüt edildi.
Telekomünükasyonve ener-
ji sektöründen 4.5-5.5 mil-
yar dolar elde edılecek özel-
leştirme geürinın Hazine'ye
aktanlması öngörüldü.
Mektupta, iç borçlannda
değışken faizli tahvil satışla-
nna dayanan çeşitlendirumiş
borçlanma politıkasına ağır-
lık verilecegı kaydedildi.