28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 1999 PERŞEMBE 8 HABERLEREV DEVAMI GUJYCELcÜNEYT ARCAYÜBEK I Baştarafı 1. Sayfada Ofacak şey değil. Ha, birtakım olaylar izlenir hükü- met üyeleri arasında. Kriz sayılamayacak içerikli olay- lar... Bakın onlar başka! ömeğin MHP lideri Devlet Bahçeli ile ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz kapıştı. Devlet anlayışı farklı iki lider birbirini suçlayan ko- nuşmalar yaptılar. Tartışma kapısını Mesut Yılmaz aç- tı. Oy yüzdesi eriyor ya; "mütedeyyin vatandaşlar- dan" sonra şimdi Kürt oylannı partisine çekmeye ça- lışıyor. Tartışma konusu malum. AB'ye girişin yolu Diyar- bakır'dan mı yoksa Ankara'dan mı geçiyor. Bahçe- li'ye göre, Ankara'dan, TBMM'den. Haksız mı? Hayır. İki genç lider arasında giderek boyutlanarak krize dönüşen tartışmayı durdurmak isteyen Başbakan Ecevit; can simidine sanldı. He- rrıen liderteri zirvede topladı. Medyayı uyutacak bir ilaç da buldu. Ekonomiyi gö- rüştüklerini söyledi, ama Yılmaz'a da Bahçeli'yi yu- muşatacak açıklama yapmasını önerdi.. Açıklama için kanallar çok! atv'de konuştu Yılmaz; "Sayın Bahçeli"'dedi, "beniyanlışanladı. ferörûçöz- dük, arbk Gûneydoğu'da bireylere kimi haklar yer- mekten söz açtım". Bahçeli'den hafrften özür diledi.. Bahçeli de krizi büyütmerneyi şu sıra hesabına uygun buluyor ki, sus- tu. Bûyüklerimizin sözlerine inanmak öncelikli koşul değil mi? Bu içerikli kapışma kriz değil diyoriarsa, değildir. Gelelim uyumlu hükümette kriz sayılmayan iki ba- kan arasındaki olaylara. Içişleri Bakanı Tarrtan bastınyor. Adatet Bakanlı- ğı'nın tutumu yüzünden, birçok olayı aydınlatması dası Çakıcı'nın ifadesini alamadıklannı söylüyor. Hat- ta sorgulanmayı engelleyen belgeler açıklanıyor. Yeni aşama: Belgeler vuruşuyor.. Adalet Bakanlı- ğı, Çakıa imzalı ifadenin alındıgını gösteren bir bel- geyle ortaya çıkıyor ve... Derken efendim... ... Istanbul Emniyeti, yazılı bir açıklamayla Çakı- cı'nın ifadesini almadıklannı duyuruyor. Katmerli rezalete Paris Savcısı da katılıyor. Adalet Bakanı Türk'ü terse düşürüyor. "Idamlık üç konu dı- şında herkonuda Çakıcı'nın sorgulamasının yapıla- bileceğini" açıklıyor. Ecevit, eee tabii o bir başbakan: Başbakanlığın ge- reği bir durum muhakemesi yapıyor. Aynı kentte, birbirineyakın binalardagörevyapma- lanna, hatta son günlerde bir-iki kez Bakanlar Kuru- lu'nda buluşmalanna karşın, bir araya gelerek soru- na çözüm aramadıklannı, zıtlaşmayı sürdürdüklerini görünce, iki bakanı makamına çağırryor. Anlaşılan, kavgayı medyaya duyurmadan, şöyle devlet adamlığına yaraşır biçimde gizlice yapmalan- nı salık veriyor. iki bakan, Ecevit'in sol omuzbaşından ekranlara bakan yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın uzattığı banş çubuğundan bırer nefes çekiyorlar. Ammavelakin; Bakan Türk, medyaya konusma- mak için merdivenleri üçer-beşer atlayarak Başba- kanlık'tan uzaklaşıyor. Usta polis Tarrtan ise arka kapıdan çıkarak med- yayı atlatryor. Bu çapraşık olayda da hükümette yaşanan bir kri- zin varlığından söz edilebilir mi? Hâşâ! Neden? Şundan: bu hükümet, kriz içinde uyumla yaşayan, dünyada eşi örneği görülmeyen tek hükümet! ÖncelikJe krizı devtetin en üst makamı Cumhurbaş- kanı Demirel yadsıyor. "Herkişinin herağzından çı- kan şeyi, koalisyon çatırdıyorgibi mütalaa etmemek" gerektiğini söylüyor. Başbakanımız da son noktayı koyuyor: "Kriz diye birşeyyok." Ortaklar birbirine vuruyor. Bakanlar birbirini suçlu- yor. Ama kriz yok! Söyteyin: Var mı? • ' ..- •'• • AB'ye uyum süreci Insan haklan için 3 kurum oluşturulacak EMİNEKAPLAN ANKARA - Hükümet, Türkiye'nin AB'ye aday ül- keler arasında gösterilmesı- nin ardından insan haklan alanındaki çalışmalara hız verdi. Bu alandaki çalışmala- n yülardır, birgenelgeyle ku- nılan İnsan Haklan Koordi- natör Üst Kurulu aracılığıy- la sürdünneye çalışan hükü- met, yeni bir yasayla birbiri- ni tamamlayıcı 3 yeni kurum oluşturmayı planlıyor. Buna göre, tnsan Haklan Koordi- natör Üst Kurulu "tnsan Haktan Üst Kurulu"na dö- nüştüriilürken Başbakanhğa bağlı 'insan haklanbaşkan- hğı" ile ağırlığı si\ il toplum örgütleri temsilcilerinden oluşacak "insan haklan da- ntşma kurulu" kurulacak. Kuruluşlann görevleri şöyle: insan Haklan Başkanüğj: tnsan haklanyla ilgili konu- Iardagörevli kunıluşlarla sü- rekli temas halinde bulun- mak, bunlararasında koordi- nasyonu sağlamak. insan haklan konusundaki mevzu- at hükümlerinin uygulanma- sını izlemek, izleme sonuçla- rmı değerlendirmek, uygula- mada ve mevzuatta görülen aksakhklann giderilmesi, Türkiye'nin ulusal mevzuatı- run insan haklan alanında ta- raf olduğu uluslararası bel- gelerle uyumlu hale getiril- mesi doğrultusunda yapıla- cak çalışmalan koordine et- mek ve önerilerde bulunmak. Kamu kurum ve kuruluşlan- nın hizmet öncesi staj ve hiz- metıçi insan haklan eğitim programlannın uygulanma- smı izlemek, değerlendirmek ve koordine etmek. 6 Irticaflemücadele görevimiz' • Baştarafı 1. Sayfada "- *•'•-? ' > W ırtica ile mücadelenın, her bireyin başta gelen görevi olduğunu vurguladı. Genelkurmay Başkanı Kıvnkoğlu, Mene- tnen'de yedek subay olarak askerlik görevini ya- parken 23 Aralık 1930 yılında yobazlar tarafin- dan katledılen devrim şehidi Mustafa Fehmi Ku- bilay'ın şehit edilmesinin yıldönümü nedeniy- le bir mesaj yayımladı. Kıvnkoğlu, Kubılay'ın 23 Aralık 1930 da Atatürk devrimlerine ve la- ikliğe karşı çıkarak şeriat düzeni ilan etmeye kalkışan şehatçılar tarafından şehit edildiğini ammsatbğı mesajında şöyle dedi: "Şahadete nlnynnn ve yakûğm ışık, ûlkesi ve millerj ile bölünmez bir bütûn olan Türkiye Cumhurryetfnin anayasa ile belirienen terod 0- kekrini, Atatürk flke ve inküaplannı, laik, de- mokratik ve bir hukuk devleti olan Türirîye Cumhuriyeti'ni korumayı ve koOamayı Türk miDeti için bir görev tuüme getirmçtir." Laikliğin aklın, bilimin ve vicdanın egemen- liğini hâkim kılmak ve bunu yaşama geçirmek olduğunu vurgulayan Kıvnkoğlu, "LaikKk aktf- ahkür, y*grig^laşm«lrtır jsje yazık ki bunu hâlâ anlamayaolarvey»anlamakistemeyenlerveak- mantlga H«y«nan w nyTınA» Ml mûkemmel değerieri toplayan güzdrfmimmve halkmuzın din dırygulannı istismar ederekçıkar sağ]ama>-a çahşanlargeçmişte olduğu gibibugün de varhkiarmı devTun ettirmektedirler"' dedi. trtica ile mücadelenın, her bıreyin başta gelen görevi olduğunun unutulmaması gerektiğini be- lirten Kıvnkoğlu şöyle dedi: "Hıç kimsenin şüphesi olmasın ki Türk mille- tinin engin sevgi ve güvenine sahip ve onun bağ- ruıdan çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir ide- lojik etküün tesirinde kalmaksızın, Atatürk mfl- Byetçfliğine bağh, laik ve demokratik düzen içe- risindevebertürtüshasidüşüncenindtşında,üs- tûn bir disiplin anla>ışıyla kendisini ülke ve mi- letsavunmasma adainış veirticaile mücadeleda- hil Türkiye CumhuriyetTne yönetik bütün teh- dhiere karşı koymak azim ve kararühğuıdadu-. Bu duygulârta, başta Kubila\ olmak üzere bü- tün şehitierimizi bir kez daha şükranla anryor. aziz ruhlan önüode saygıyla eğujyorum." Menemen Belediyesi'nin girişüniyle bugün Alsancak Gan'ndan Menemen'e "Devrim Şe- hidi Kubilay Treni" hareket edecek. Trenle tüm cumhuriyete bağh, laik, Atatatürkçü yurttaşla- n îzmir'den Menemen'e taşımayı amaçladıkla- nnı belirten Menemen Belediye Başkanı Tahir tnsan Haklan ÜstKunüu: tnsan haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik idari ve yasal düzenlemelere ılışkın çalışmalar yapmak. Başbakanlık ve bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve ku- ruluşlan için insan haklan konusunda tavsiye kararlan vermek üzere başbakarun ya da görevlendireceği devlet bakanının başkanlığında, Başbakanlık, Adalet, Içişleri, Dışişleri, MUli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı müsteşarla- nnın katılunıyla oluşturula- cak. İnsan Haklan Damşma Kurulu: İnsan haklan konu- lannda üst kurula görüş sun- mak. Uluslararası yükümlü- lükler uyannca uluslararası örgütlere Türkiye adına su- nulan belgelere, gereksinım duyulduğu ölçüde katkıda bulunmak. İnsan haklan ko- nulanyla ıştigal eden devlet veya hükümet dışı kuruluş- lar arasında görüş alışverişi- ni özendirmek. Yoğunlaşan insan haklan ıhJaJlen konula- nnda üst kurula raporlar sun- mak. Uluslararası insan hak- lan hukukunda yer alan bir belgenin Türkiye tarafindan imzalanması ve onaylanma- sı, ulusal me\r zuatın ulusla- rarası yükümlülüklerle uyumlu hale getirihnesi, in- san haklan ihlalleri ile müca- dele çerçevesinde alınabile- cek önlemler konulannda üst kurula önenler sunmak. Kurulun, insan haklan ku- rumlan, Adli Tıp Ensritüsü, sendıkalar, barolar, basından bırer temsilci ile insan hakla- n alanında faaliyet gösteren STK'lerden 8 temsilci ile 8 öğretim uyesinden oluşturul- ması planlamyor. Erdal tüffliB, Oan Sagdıç'm rmdâa oluşan'-Ea Biyük Dinfcyid tnöoû" yapö. fsmet Inönü anüdı- Prof. Dr ErdalInÖni, babası fsnKtiBÖnü'nün sanat ve bilimi, kültürün önemli birparçası olarak gördüğünü, başbakanlı- ğı döneminde sanat ve bilimin gelişmesine önem- \ı katkılar sağladığuu söyledi. Prof. Dr. Inönü, Istanbul Kültûr Üniversite- si'nın babasınm 26. öiüm yıldönümü nedeniyle düzenlediği, "tsmet tnonü'yü Anma Toplaaö- s"nda "tsmet İaönö'nün Bifim ve Sanata Btûaj Aç»T konulu bir konferans verdi. Babasınm bilim adamı olmayı ıstediğinı, ancak buna olanak bulamadığuu ifade eftiğinı dile gea- ren Prof. Jnönü, bu nedenle kendisinin Fızikçi ol- masını desteklediğıni kaydetti tnönü, tsmet Inö- nü'nün veterinerlik ve fen fakültelerinın açıbna- sma öncülük ettığmi, konservaruv-ann gelişmesi- ne katkr sagbdtğmı; kiastk müzik, opera, restm, tryatro ve sanatın her dalryla Ugilendiğıni anlattı. 0 Erdal tnönü, Köy Enstitüleri'nin babası döne- minde kurulduğunu, yine bu dönemde dünya kla- siklerin Türkçeye çevrildiğini belirterek bunlann Türkiyeye aydınlanmanın başlangıcı olduğunu söyledi. Prof. tnönü, babasınm, ölûmünden son- ra haürlanacak 2 önemli eseri olduğunu dile ge- tırdığinı, bunlardan binnin çok partili demokra- tik rejim, diğerinin de Köy Enstitüleri olduğunu kaydetti. tnönü, "HalkevieriveKöy Enstitöleride- mokraaye kurbaa şrti" diye konuştu. Türkive'de, demokrasinin hâlâ olgunlaşarnadı- ğuu, ama olgunlaşma yolunda olduğunu ifade e- den Prof. tnönü, "Atatürk Okeleri ve laüdik başta otmaküzere,çağdaşeğitime bağh kalarak demok- rasiiçindegeişeceğbnize inamyorum. Bizşimdibu yoldayız. Zaman zaman gördüğünüz üzücü otay- iara aMuumyifl. Bunbtn gereekleştirecek guç sfe- de var" diye konuştu. Şahin, Kubilay'ı katleden zihniyetin varhğmı günümüzde de sürdürdüğüne dikkat çekti. Menemen'deki resmi törenler bugün saat 10.00'da başlayacak. CHP Genel Başkam Altan Övmen,törenlere katıldıktan sonra saat 12.00'de Menemen Belediyesi tarafından yaptınlan Ku- bilay büstünün açdışını yapacak. Öymen, daha sonra CHP ilçe örgütü tarafından düzenlenen "Laik Devlet Düzeni" konulu konferansta ko- nuşacak. ADD tzmir Merkez Şubesı tarafindan düzen- lenen "Knbilay'dan KışlalTya Cumhuriyet ve Devrim Şehiüerini Anma Gecesd" dün akşam DEÜ Rektörlüğü 75. Yıl Amfısi'nde gerçek- leştınl*. Ahmet Gürel'ın dia gösterisiyle baş- layan etkinlikte, tzmir Tabip Odası Başkam Dr. Suat Kaptaner "Cumhuriyet ve Devrimtere Sa- hip Çıkahm" konulu bir konuşma yaparken ge- cede müzik ve şiir dinletileri de yer aldı. Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Kam- ran Baran, Türkiye'nin, inanç özgürlüğü kan- dınnacasıyla ortaçağ karanlığına sürüklenmek istendiğini belirtti. Baran, 69 yıl önce çağdaş- laşmarun karşısmda olanlann, bugün de değışik görüntüler içinde aynı oyunlan sürdürdüklerini vurguladı. FP'nin önergesi Türk hemen istifa etmeli' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP, mafya-siyaset-para ılışkilerinin ıncelenme- si için TBMM Başkaniığı'na bir araştırma önergesi verdi. Abattm Çalaa'yla ilgili id- dialara yer venlen önergede, "Mafya konu- su son aybrda ban suçfiuHerinin\akalan- maaveTürkh'e'yeiadesigbigelişnıelerleye- nidenalevlendi''denıldi. Çakıcı ile ilgili belgelerin Adalet Bakan- hğı'nda saklanmasıyla ılgılı sa\larnedeniy- le Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk hak- kında gensoru önergesi venne karan alan FP, bu konuyla ilgili yeni gelişmeler olabi- leceği gerekçesiyle bir süre daha bekleme karan aldı. FP Genel Başkan Yardımcısı LötfO Esengün dün düzenlediği basın top- lantısında Bakan Türk ya da hükümet hak- kında gensoru veya soruşturma önergesi vermeyi planladıkİannı, ancak konuyu ön- celikle Çakıcı olayını da kapsayacak genel bir araştırma önergesiyle TBMM gündemi- ne geürdıklerim söyledi. Esengün, Adalet Bakanı Türk'e istifa çağnsı da yaptı. FP'li Nevzat F.Htfftmq ve arkadaşlannca TBMM Başkaniığı'na verilen araştırma önergesinde Susurluk kazasından sonra mafya ve çok yönlü karanlık ilişkilerm ül- ke gündeminin ilk sırasına yerleştiğine dik- kat çekilerek zaman zaman başka olaylarla gölgelenen bu konunun son aylarda bazı suç faillerinin yakalanması ve Türkiye'ye iade- siyle yeniden alevlendığı vurgulandı. RESIM ve HEYKEL MÜZELERl DERNEĞÎ Günümüz Sanatçıları Istanbul Sergisi Resim ve Heykel Müzeleri Derneği'nin (RHMD) "Günümüz Sanatçıları 20. Istanbul Sergisi" 3-20 Nisan 2000 tarihleri arasında, Kültür Bakanlığı Devlet Güzel Sanatlar Galerisi ve Maya Plastik Sanatlar Merkezi'nde (Beyoğlu, Istiklal Caddesi) yer alacaktır. A m a ç - , . . . , ; . . . ^ . , "Serginin amacı, gelişme ve yenilenmede sanatın öncülüğü olgusunu ülke çapında güncel cutmak, böylelikje günümüz plastik sanarlannın nitelikli bir ortama erişmesine katkıda bulunmaktır." I. Kanlma Koşullan A. Sergiye verilecek yapıtlar için; tür, boyut, konu, gereç, yöntem ve uygulama açısından bir kısıtlama konulmamıştır. Ancak, projelerın sergılenebilirliği göz önünde bulundurulmalıdır. B. Yapıtlar, 1998-2000 yıllarında gerçekleştirilmiş ve başka bir yarışmalı sergide ödül almamış olmalıdır. C. Her sanatçı en çok üç yapıtla katılabilir. II. Yapıtların Teslimi Bu yıl, sergıye katılacak yapıtların ön elemesi diyapozitif ile yapılacaktır. Diyaların 24-29 Ocak tarihleri ve 10.00-17.00 saatlerı arasında RHMD merkezine bizzat veya iadeli taahhütlü postayla ulaştırılması gerekmektedir. Dıya boyutları 35'liktir (24x36 mm). Her sanatçı, bir adedi işin tamamını gostermesi şartıyla, yapıtı iyi tanımlayan, en çok üç adet diyapozitif gönderebilir. Her diyapozitif çerçevelenmelı ve yon belirtecek şekilde işaretlenerek her birinın uzerine sanatçı ve yapıt adı yazılmalıdır. Diyapozitifle bırlikte verilmesı gereken sanatçı özgeçmişine ek olarak; adres, telefon numarası, yapıtın adı, boyutları, malzenıesi/tekniği, yapım tanhi de belirtilmeüdir. Video-kaset olarak gonderilecek yapıtların (PAI7VHS) kasetleri üzerine süreleri de yazılmalıdır. Ön eleme sonuçları 2-3 Şubat tarihlerinde dernek merkezinden telefonla öğrenilebilir. tkıncı elemeye katılacak yapıtlar 4-8 Şubat tarihleri ve 10.00-17.00 saatleri arasında Maya Plastik Sanatlar Merkezi'ne teslim edilecektir. Araçla getirilecek yapıtlar için bu saatler 08.00-10.00'dur. Seçilmeyen yapıtlar 11-18 Şubat tarihleri arasında, sergilenenler ise sergi bitimini izleyen bir hafta içinde - ' (21-28 Nisan tarihleri arasında) Maya Plastik Sanatlar Merkezi'nden geri alınmahdır. Bu siirelerin bitiminde geri alınmamış yapıdar için RHMD'nin herhangi bir sorumluluğu yoktur. III. Seçiçi Kurul (alfabetik strayla) Ayşe Erkmen ' • •/• Cengiz Kabaoğlu ''*•' Hasan Bülent Kahraman " ' .: f ' ^ r VasıfKortun V''. i ' ''.'/ Necmi Sönmez ' ' IV. Ödüller Seçici Kurulun seçtiği üç sanatçıya "Resim ve HeykeJ Müzeleri Derneği Başarı Ödülü", bir sanatçıya "Garanti Bankası Ödülü", yapıtlan sergilenen tüm sanatçılara da "Katılım Belgesi" verilecektir. Sergilenecek yapıtların tümü renkli bir katalog ile belgelenecektir. Serginin tanıtım ve duyurusu Resim ve Heykel Müzeleri Derneği tarafindan görsel ve yazılı basında yapılacaktır. V. Yapıtların Sigortalanması > A. Yapıtlar, sergi süresince (3-20 Nisan) hırsızlığa, yangına, dahili su ve teröre karşı sıgortalanacaktır. B. Yapıtların sergilenmesi ve taşınması sırasında gereken özen gösterilecekse de, yapıtlann malzemeleri nedeniyle doğabilecek hasardan RHMD sorumlu degildir. VI. Sergiye katılanlar yukarıdaki koşulları kabul etmiş sayüırlar. I. Eleme için diya teslim adresi: Resim ve Heykel Müzeleri Derneği Istiklal Cad. Elhamra Pasajı 258/4 Beyoglu, îstanbul Tel/Faks: (0212) 249 39 94 . »GARANTI Katktlarmdan dotayı Garanti Bankası'na teşekkür H. Eleme için yapıt teslim adresi: Maya Plastik Sanatlar Merkezi Istiklal Cad. Halep tş Hanı 140/20 Kat 2 Beyoğlu, Istanbul RESİM ve HEYKEL MÜZELERİ DERNEĞİ [ G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada lanyla işlemeye hazırlanıyorlardı ki, bankalar ope- rasyonu patladı. Devlet beş bankaya el koydu. Aslıtürk'e selam verdikten sonra bankaJara gire- lim. Başkanlık dönemindeTürkiye'nin en medyatik be- lediye başkanlanndan biriydi. Ne yapsa haber olu- yordu, usulsüz işlemler hariç. Gülay Hanım, toplu- mun her kesimiyle iyi ilişkiler içinde olduğu için Şiş- \\ Pazarlama'nın (ŞİPA) yapıp ettikleriyle kimse ilgi- lenmedi. İki yıl öncesinin rakamlanyla 16 trilyon liralık bir usulsüzlük söz konusu. işlendiği öne sürülen suçlar da birbirine denk: Yasadışı işlemlerle arsa satışı, zimmet, ihaleye fe- sat kanştırma, kamu malına zarar verme... Konuya ilişkin dedikodular Gülay Hanım'ın baş- kanlığı döneminde başlamıştı. Ancak bütün bunlar Aslrtürk başkanlıktan aynldıktan sonra "haberdeğe- ri" taşıdı. Sozün kısası Gülay Aslrtürk sözcüğün tam anla- mıyla şeffaf götürdü! Gelelim bankalara... Yazının başlığı, Aslıtürk'ün ya- pıp ettikleriyle ilgili. Yoksa bankala/ia htçbir ilgisi yok. Ama ilişki kuran olursa bu, o kişinin fesatlığındandır. Zira, dün yapılan bankalar operasyonu son derece yararlı, gerekli, ekonomiye güç katan önemli bir adımdır! Son tümce ekonomi yönetimiyle ilgili kişilerin ko- ro değerlendirmesi. Egebank, Yaşarbank, Sümer- bank, Esbank, Yurtbank'ın Tasarruf Mevduat Sigor- ta Fonu'na devredilmesi konusunda ekonomi yöne- timini elindetutanlann yaptıklan iyimserdeğerlendir- meler gerçeği yansıtıyorsa, şu yorumu yapmak ka- çınılmaz olur: Demek ki, ayda birkaç banka batsa ekonomi ra- yına oturacak! Beş bankaya el konmuş, hükümet mutlu, ekono- miyi yönetenler mutlu, borsa mutlu, batanlar mutlu, yüzenler mutlu... Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Erol Sabancı di- yorki: "Kararsektörün disipline girmesibakımından son derece faydalıdır." Türkiye Bankalar Biıiiği Başkanı Ersin Özince di- yor ki: "Son derece olumlu... Hükümet kanaatimce ihti- yaç duyulan destekleri bankacılık sistemine vermek konusunda kararlılığını gösterdi." Yaşar Holding lcra Kurulu Başkanı Önal Korukçu diyorkl: "6u durum hiç kimsenin zaranna sonuç yaratma- yacak. Kimsenin endişesi olmasın..." Yeni bankalar kurulmalı! Yapılan operasyonun Türkçesi şu: Beş banka kimliğini yitirdi. Onlann kimliğini devlet kurumlan aldı. Bu kimliklerie onlar adına karar vere- cek. Olayın teknik yanı ekonomi uzmanlannın işi. Biz gelinen noktanın fotoğrafını çekmeye çalışalım. Fotoğraf şu: Bu bankalara kaynak açığı olduğu için el kondu. Şimdi kaynağı kim sağlayacak? . . . Devlet... ' •' Devlet parayı nereden bulacak? Hazine'den... Yani halkın sırtından. Iş halkın sırtına binince tabii ki, banka yöneticisin- den hükümetin bakanna kadar endişe edecek birke- sim bulunmayacaktır... Çark o kadar açık dönüyor ki, gel de yazının baş- lığını anımsama! Özelleştirme devriminden yararlanarak bir banka satın alıyorsunuz. Bankada toplanan mevduatlarla devlete borç veriyorsunuz. Özelleştirilecek yeni ku- rumlann paralannın satın aldığınız bankaya yatınl- masını sağlıyorsunuz. Bu paralarla o kurumu da sa- tın alıyorsunuz. Bankanın işlevi bitince, devlete "gel temizJe" di- yorsunuz. Ne kadar düzenli, çağdaş, demokratik bir sistem! Sozümüz adı geçen bankalardan dışan, bu toplu- ma yeni yeni bankalar gerekli. Birkaçının adını biz önerelim: Yutbank, Ye-ge-Bank, Kaşarbank, Semerbank, Kesbank... Niyet mektubu onaylandı Stand-by 2000'de ANKARA (Cumhurryet Bürosu)-Türkiye'nın 9 Ara- lık 1999 tarüünde gönderdı- ği niyet mektubu IMF'nin icra kunılunun onayuıdan dün geçti. Gece yansı Mer- kez Bankası web sayfasuıda yayımlanan niyet mektubu- na göre 3 yıllık program "kamu fa7İağnın y üksek fU- tulmasL yapısal reformlar, tutarlı gelir politikalarrybı destekknmiş.sıkı döviz kıînı taahhütleri" olmak üzere 3 ayak üzerine oturtuldu. IMF'nin, Bankalar Yasa- sı'nda değişikliği stand-by için gerekli olan niyet mek- tubunu görüşmek için bile önkoşul olarak dayattığı or- taya çıktı. Mektuba göre, Te- lekom'un satışına Uişkin ya- sanın 2000 yılı başında yü- rürlüğe girmesi ve tüm ener- ji sektörünün Kamu Huku- kundan çıkanlarak Türk Ti- caret Kanunu kapsamına so- kulması stand-by'm temel kriterleri olarak yer aldı. PTogramda, özelleştirme gelirlerinin arttınlarak kamu borcunun azaltılmasında kullanılması öngörüldü. 2000 yılı sonundayüzde 20- 25,2001'de 10-12, 2002'de 5-7 TEFE ve TÜFE enflas- yon rakamlannı hedefleyen programda "sıkı döviz kuru taahhüdü ve tutarh gelir po- tirikasi özeüikle enflasvonla mücadelenin ilkaşamasında enflas) on ve faiz oranlannın daha hızlı indiriunesiiçinge- reküdir" denildi. Mektupta 1999 yılında eksi 2 olması beklenen bü- yüme oranının 2000 yılında yüzde 5-5.5,2001-2002 yıl- lannda ise yüzde 5-6 aralı- ğında olmasının beklendıği bildirildi. Niyet mektubun- da 2000-2001 ve 2002 yılla- n için ulusal gelirin yüzde 1.5-2'si düzeyinde can iş- lemler açığımn beklendıği belirtiJdi. IMF, programı 2000 yılın- da 3'er ayhk periyotlar ha- linde, 2001 ve 2002 yıllann- da ise 2 kere yapacağı ince- lemelerle izleyecek. Prog- ramda getirilen vergi düzen- lemeleri ile 1999yılında büt- çe faiz dışı fazlasuıın ulusal gelire yüzde 1.2 oranına denk gelen 1 katrüyon lira- dan aşağıya düşmeyeceği performans kriteri olarak y- er aldı. Mektupta, 2000 yılı için faiz dışı fazla konusun- da özelleştirme gelirleri dı- şarda tutulmak üzere 3'er aylık kriterler behrlenecegi, yıl sonu içinde bunun taban sınınn 4.5 katnlyon lira ola- cağı beürtildi. Niyet mektubunda "2000 VTtodapiyasadaki devlet tab- vülerininfaizödemeleriiçiıı- de enflasyondald dnşüş ne- deniyle oluşan geçki aröşı kapsayangendaçığm 18kat- rityon 750 trflyon Srayı geç- memesi beHenmektedir" denildi. Mektupta, kamunun deprem nedeniyle 2000 yı- lında ulusal gelirin yüzde 1.25 oramnda ek yük üstle- neceği beürtildi. MaliyeBa- kanlığı'nın 2000 yılı bütçe ödeneklerinden yüzde 2'lik kesıntı yapılmasıru öngören genelgeyi ocak ayında ya- yımJaması da taahhüt edildi. Telekomünükasyonve ener- ji sektöründen 4.5-5.5 mil- yar dolar elde edılecek özel- leştirme geürinın Hazine'ye aktanlması öngörüldü. Mektupta, iç borçlannda değışken faizli tahvil satışla- nna dayanan çeşitlendirumiş borçlanma politıkasına ağır- lık verilecegı kaydedildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear