25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22ARALIK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA J. LJ.K kultur@cumhuriyeLcom.tr 15 ALLECRO •% iî EVtN tLYASOĞLU 20. * * • • Her yüın son haftasında lcültür sanat say- falanmızı bir yıl içinde olup biten etkin- lıklere açanz. Her yazanmız kendi dalın- daki sanat olaylannı, ölenleri, parlayan- lan, sergileri, konserleri, yapıtlan ve fiı- arianyla biryılı özetier. Bu kez durum çok değişik. Geride bırakuğımız yalnız bir yıl değil, koskocaman bir 20. yüzyıl. Kar- şüamakta olduğumuz ise yepyeni bir çağ! Sonuçta buyılki deriememiz serüvenini, gelecek yazımla da Türkiye'deki serüve- nini irdelemeye çalışacağım. Mûziğin yeni çağı, birbiriyle içiçe ge- lişen birçok sanat akımının, dolayısıyla çok esinliğin etkisinde başlamışür. îzle- nimciük, Anlatımcılık, tlkelcilik, Egzo- tizm, Gelecekçilik gibi akımlar türa sa- nat dallannda olduğu gibi müzik sanatın- da da anlatım buluriar. Izlenimci ressam- laruı su damlacıklan ya da bir sis perde- si ardından sunduklan görüntüler. De- bussy. Ravel ve Faure gibi bestecılerin yapıtlarında. müziği ince bir tül perdeden geçiren tekniğ_e yansır. Debussy"nın "Bir Kır Perisinin Oğtafen Sonrasma Prehıd* başlıklı senfonik yapıtı MaDarme'nin dı- zeleri ve Manet'nin buna bağh resminin izlenimleridir. Belki de yenı çağın müziğindeki en çarpıcı değişimi Viyanalı üç besteci, Scbönberg, Berg ve Webera gerçekleş- tirmiştir: Artık mûzik yapıtlan yüzyıllar boyu tırmanan armoni-melodi ilişkisini. ses merkezlerinde odaklanmayı bir yana bırakmış, 8 notalık geleneksel skala ye- rine 12-sesin üstûnde özgürce gezinme- ye başlamışür. Müziğin melodik akıştan kurtulması, işlevsel armoniyi aşması yep- yeni bir kapı açmıştır. Daha sonra, yine Scbönberg'in öncülüğündeki aşamada, 12-sesin açılımı olan "diziser yöntem- de süre, gerilim, yoğunluk, sesin yük- sekliği ve tınısı (rengı) dızilenecektir. Freud'un bilinç altuıı deşmesiyle mü- zikteki Dışavurumculuk da birlıkte doğ- muş, en uygun anlatımını Schönberg'in 12-ton yönteminde bulmuştur. Besteci tek kişilik operası i4 Bekkyiş.''te karaba- sanı anlatırken kullandığı kopuk müzik tümceleriyle, edebiyattakı bilinç akımı- na eş değer birteknik sergiler. Berg "Woz- zeck" operasıyla "Dtşavurum''un doru- ğuna ulaşır. Webern ise 1960'lardan son- rakikuşaklaraışıktutacak'İnezgi9''kav- ramını geliştirmiştir. Bir yerde ressamla- nn "pointiffisime" tekniğinin müzikteki benzendir. Kısacık yapıtlanndaki kurgu. I86n sesı kullanımındaki genîs aralıklar. dramatik bir güç katar Webern'ın müzi- ğine. Bflgifletişimininönemi Yirmıncı yüzyılın getırdıği en önemli özelliklerinden birisi bilginın iletişimi, bilginin daha güvenli koşullarda saklan- ması olmuştur. Besteciler de tüm dünya coğrafyasını ve tarihin derinliklerini da- ha yakından tanıma olanağı bulmuşlar- dır. Stravmski "Bahar Ayini*nde yüzyıl- lar öncesine uzanıp ilkel boylann ritmik adımlannı aktarmış; Debussy, Uzakdo- ğu ve Cava'nın pentatonizmini uygula- mıştır. Bütün bu yürekli yenilikler doğal ki geleneksele alışmış dinleyiciyi tedir- gin etmiştir. Örneğin 1912'dekı Bahar Ayini'nde dansçılann uçucu tütüler ye- rine çuvallara sanlmalan, alışdmış yumu- şak devinim yerine köşeli bir devingen- lik sergüemeleri ve müziğin kakışımı (di- sonans) başkaldınya neden olur. Bu arada karmaşıklaşan yeni müzik dilinden kaçmak için Prokofiyef gibi 18. yüzyıl klasızmıne ya da Bartok gibi yö- seravenidirilmiştir. Raslamsal yöntemden kay- naklanan happening, çevre tiyatrosunda çeşitli sanat dallan ve müziğin: ışık, ses ve deviniminin aynı anda yorumladığı tek bir düşüncedir. Kimi besteci deneysellıklerle müziğin kımlığını değiştirirken kimi besteci de onun toplumsal işlevinı yirminci yüzyı- lataşımışor. Krenek,WEİHProkofi\cf,Şos- takoviç daha sonra Henze, Nono, Berio, Penöerecki gibi besteciler, müziği toplu- mun sorunlannı ya da coşkusunu dile ge- rjnnek için bir araç olarak kullanmışlar- dir. 20. yüzyüın moder operasmı Post-ro- mantizm, Ulusçuluk ve ltalyan Gerçek- çüiği gibi akımiarhazırlamışnr. 1900'ler- le birlikte daha ruhsal sorunlan dışavu- ran, toplumsal değerleri içeren, kısa sü- reli, güncel konulan isjeyen ve sıradan de- kor- kostümlü operalarbestelenecekrir. Di- ziselliğin yaygırılaşması, elektronik med- yanın gehşmesi ve çalgılarda yeni nnıla- nn araştınlması, bestecilerin opera yaz- mak yenne saf çalgısal müzikte yoğun- laşmasına neden olmuştur. Opera diğer görsel sanat dallanyla birleşen, fılmin, ışt- ğın özelliklerini de sahnesine katan kım- liği ile 1980 sonrası yeniden gündeme gel- miştir. Henze, Nono, Berio, Davies, T^>- pett,Kagd ve Phffip Qass' ın operalan ye- ni çağın özelliklerini taşır Ozgûr anlaüma yöneük resel halk ezgilenne sığınanlar da vardır. Bu kez halk ezgilennin güçlü ritmık do- kusu yeni müzik dihne gökkuşağı gibi renkler katacaktır. Stravınski'nin yenı- klasik örneği "Oedipus Rex" oratoryo- su ya da Rus folklorunu işlediği "Dü- ğünler" kantatı çağıntemel taşlannı oluş- turan yapıtlardır Bu arada belli bir akımın temsilcisi ol- maksızın kendı başına yeni çağa yeni renk getiren, 19. yüzyıl sonu-20. yüzyıl başı arasında yaşamış besteciler de var- dır. Örneğln kendı köşesınde yazdığı kar- maşık dokulu senfonileriyle çağınnice ye- ni yöntemini Avrupalı bestecilerden çok daha önce bulan Amenkalı Charis Ives gibi. Ya da mistik akor'u geliştinp büyük bir kozmik esrarın peşinde olan Rus bes- teci Skryabin gibi. Çağ başının bu karmaşık seslerine kar- şın Paris'teki DADA akımuun müzikte- ki uzantısı neşeli, yalın, gerçeküstü gül- mece taşıyan müzıktır. Eric Satie ve Fran- sız Altılarf nın ürünleridir. SanVnin "Re- bche" adlı balesi Rene Clair'in hazırla- dığı sinematografık bir girişle gerçeküs- tü ortam yaratmışur. Teknolojinin açtığı yeni kapılara övgü yağdıran bir akım da Gelecekçilik'tir (Fü- türizm) 1909'da başlayan ve sanki tüm ça- ğınbaşına gelecek teknolojik buluşlan ön- ceden gören bu akım, mekanik seslere, fabrika ğultulanna yer veıecek, bunlan duyurmak için orkestra içinde yeni çal- gılar yaratacaktır. Honegger'in bir loko- motifı canlandıran "Pröîk231" adlı sen- fonik yapıtında mekanik soluğun müzik- sel anlatıma kanşması duyulur. Böylece M,elodiden ve işlevsel armoniden kaçmakla geçen bir yüzyıldı 20. yüzyıl. Son yıllarda yeniden melodiye dönüş, yeni- romantizmi yaratmak gibi başlıklar altında çahşmalar ' yapıldi. Bizi 21. yüzyıla taşıyan yeni giysileriyle, yeni diliyle yepyeni bir müzik olacak. müzik tahhinde ilk kez gürültü ile uyum- lu sesler arasmda duvar yıkılmış olur. Mekanik seslerin sonucu elektronik or- tamın da kapılannı açmıştır. Müziğin yeni dil arayışındaki en önem- li kahramanlardan biri Fransız asıllı bir Amerikalı, Edgard Varesi'dir. Müzik ge- leneksel anlamdaki tema gelişmesinden annmış ve akıcılık ortadan kalkmıştır. Böylece çalgı renkleri, gürlükler ve rit- mik yapı öne çıkar. "IonJsation" (1931) adlı yapıtında vurma çalgılara ve meta- lık tınıya dikkat çeker. Caz, 20. yüzyılda Avrupa ve Amerikan sanat müziğini büyük ölçüde etkilemiş- tır. Fitzgenüd Muhteşem Gatsby adlı kı- tabında caz çağının insanlannı anlanr. T. S. Effiot, Kayıp Ülke (1922) adlı şiirinde caz müziğinin doğaçlama akışmı şiirsel tekniğine uyarlar. Mimarhk sanannda art deco'nun yenilikleri caz modernizmini simgeleT. Klasik dağarcıkta da Debussy, Ravel. Stravmsky gibi pek çok besteciyi etkilemıştır Gernsvvin'ın "Rhapsody in Btaes" (1925)'u caz ile kiasik müziğin ev- liliğındekj ilk örnektir. 1941 'de Fransız besteci Ofivier Messi- aen'in "Zamanm Sonu İçin Dörüû"sü ile müzik yeni bir boyut kazanacaktır. Hınstıyan inançlan ile uzaysal düşlemi birleştiren besteci 1950'den sonra kuş seslerini notaya kaydederek ürettıği ya- pıtlarda yenı renklerkeşfetmişrir. 1948'de Pierre Schaeffer, tren seslerini teyp şeri- dine kaydedip elektronik ortamda yeni- den üreterek, "Trenyohı Etûdû"nü bes- teler. Böylece doğadaki somut sesleri elektronik ortamda üreten Somut Müzik akımı elektronik müziği (Soyut Müziği) önceler. Ilerde Soyut Müzikadı alacakakı- mm kaynak sesleri de elektronik labora- tuvarlarda üretilecektir. Varese'in her türlü sesi, gürültüyü bi- le müziğe katması gibi John Cage de "sessöfik" kavramıyla müzik tarihine bir yenilik sunar. '4J3' adlı yapıtta yorum- cu bu süre içinde çalgısının başında ses- sizce bekler ve selam verir. Bu arada yo- rumcunun müzıksel seslerin dışında ka- lan minimal sesleri dttnlemesi öngörülmek- tedir. Buradan kaynaklanan müzik dışın- daki sesleri müzik olarak algılayıp ince- leyen görüş 1970 sonlannda "Ftants" akımını doğuracaktır. Ömeğin kum tane- cıklerinın kıpırtısı gibi. Cage'in 1952'de North Carolina'dakı ilk kez denedıği olay, yıllar sonra happening olarak değerlen- Broadway müzikalleri ise 20. yüzyıl- da müziğin geniş halk kitlesine bakan yüzü olmuştur. My Fair Lady, VVfest Side Story, DamdakiKenuna gibi yapıtlarda tiyatro, dans ve unutulmayan ezgilerbir- araya geknişnr. ÖzgÜTİüklere, gelenekten kopmaya, bağımsızhğa açılan 20. yüzyıl, müzikte de özgür anlatıma yönelrruş, raslamsal- lık, grafık notalama gibi, bestecinin yo- rumcuyu özgür bırakbğı çalma şeküleri doğmuştur. Çağın son diliminde besteciler belli akımlann belli yöntemlerini kullanmak- tan çok tekil olarak kendı müzıksel dil- lerini sergılemişlerdir. Ömeğin Xenakis olasılık kurallanna dayalı stokastik mü- zik fıkrini gelıştirmış; Görecid yeni tını arayışlanna girmiş; Şnitke çeşitli kay- naklan soyutlayıp kolaj yaparak güçlü bir anlanmyolubulmuşve geniş imge gü- cüyle çağ sonunun en önemli bestecile- rinden biri olmuştur. Minimalizm, çağ sonundaki yirmi yı- lı egemenliği altına alan bir yöntem olup yineleme yoluyla aynntıdaki minimal ılerlemeye dikkati çeker. Steve Rekh, PhDip Glass,John Adams gibi Amerika- lı besteciler bugün bu yönterrun tekdü- zeliğinde hıpnotıze olmanın, Uzakdo- ğu'nun gızemıni aktarmanın peşindeler- dir. Bu besteciler minimal müziğin yine- leme özellığini bir basamak olarak kul- lanıp yine işlevsel armoniyi ve gelenek- sel tonalite yapısını canlandırmaya koyul- muşlardır. Minimal müzik caz ve pop türlerine de bir köprii oluşturur. Evet, melodıden ve işlevsel armoni- den kaçmakla geçen bir yüzyıldı 20. yüz- yıl. Son yülannda yeniden melodiye dö- nüş, yeni-romantizmi yaratmak gibi baş- lıklar altında çalışmalar yapıldi. Doğal ki melodiye yeniden dönsek de onu buak- Uğımız yerde bulmamız olanaksız. Ne de olsa 100 tane yü geçmiş aradan. Bizi 21. yüzyıla taşıyan yeni giysileriyle ye- ni diliyle yepyeni bir müzik olacak. e-mailrevinKŞ bounxtru.tr Şef Rengim Gökmen yönetimindeki ÎZDSO ilk kez Gustav Holst'un süitini seslendirdi 'Gezegeıûer'idinlemenin muÛuluğu ÖNDER KÜTAHYAU İZMİR - 4 Aralık Cumartesi günü, Bursa'da Tayyare Kültür Merkezi'nde tarihsel bir dinleti var- dı. Bursa Bölge Senfoni OTkestrası'm Devlet Sa- natçısı Prof. Hikmet Şimşek'in yönettiği dinleti- ye, Prof. Mesut Iktu (bariton) ile Tuma> Kur- doğhı(bas) katıldı. Sanatçılar, Erkin ile Saygun'un çokseslendirip solo ve orkestra için düzenlediği halk türkülerimizi söyledıler, orkestra da Beetho- ven'ın 5. Senfonisi'ni çaldı. Bir telefon konuşmasuıda Hikmet Hoca, "Dû- ğün konserini dinledin mi'" diye sormuştu. Ger- çekten de bu dinleti ile orkestra TC Kültür Bakan- bğı'na resmen baglandı. Kurumu Büyükşehir Be- lediyesi ile Uludağ Üniversitesi Bursalılara ar- mağan etmiş, Hikmet Hoca ise 1998'de üstlendi- ği sanat sorumluluğu srrasmda genç topluluğun "BölgeSenfoniOrkestrası" statüsüyle devlete geç- mesi için yoğun çalışmalar yapmıştı. Söz konu- su statii, Izmir ve Çukurova senfoni orkestralany- la Ankara Devlet Çoksesli Korosu kurulurken, Şimşek'in titizlikle üzerinde dıu"duğu en önemli ilkeydi, fakat gerçekleşememişti; Bursa'da veri- len dinletiyle yaşama geçirilmiş oldu. Burada bir konuya da değinmek gerek: Şimşek, Izmir'de sen- foni orkestrası kurmak için iki yıl uğraşmıştı. Böyle olunca tZDSO'nun 25. yılında açüış din- letisini yönetememenin ya da bir onur plaketi al- mamanm kırgınlığını duyuyordu. Buna karşılık hiz- metleri nedeniyle kendisine, Bursa Büyükşehir Be- lediyesi'nin fahri hemşehrilik, Uludağ Üniversi- tesi'nin de "onursal doktor" unvam vermesi, sa- natçıyı son derece mutlu kıldı. Hocamızı candan kutlar. Bölge Senfoni Orkestrasf nın da müzikte- ki gûzellikleri Bursa yöresine taşımak amacıyla çok çalışmasını ve ülkemize yararh hizmetler ver- mesini dileriz. Kemana Aksandre TrostianskL • IZDSO'nun solisti Rus kemancı , Alexandre Trostianski'nin kusursuz çaldığı söylenebilir. İZDOB Oıicestrası ile çalan piyanist Rüya Taner'in klavyesi temiz, tonu yuvarlak ve yorumu tutarlıydı. Piyanist Rüya Taner. Geçen hafta Izmir'de IZDOB Orkestrasrnm dinletisini izledik". Orkestranm ilrinci başkeman- cısı Lalecan Muzafferof ile konuk sanatçı Rusen Muzafferof, W.A-Mozart'm keman ve \iyola için Senfom Konçertantı'nı çaldılar. Lalecan, ilk iki bölümde güzel şeyler yaptı; son bölümde teknik yönden biraz aksadı. Ruşen Muzafferof ise sık sık koşarak birlikteliği bozdu. A. F. Doppler'ın "Ma- car Pastoral Fantezj"sini seslendiren orkestranm birinci flütçüsü Hürkan Ayvazoğlu başanlıydı; ancak Doppler epey sıkıcıydı. Dinletiye Kuzey Kıb- ns Türk Cumhuriyeti'nden katılan değerli piya- nist RüyaTaner de R. Schumann'ın la minör kon- çertosunu çaldı. Son yülarda büyük ilerleme gös- teren Taner'in klavyesi temız, tonu yuvarlak ve yo- rumu tutarlıydı. Orkestrayı Alesandru Samoila'nın yönettiği dinletide bence en büyük eksiklik, bağımsız mü- zik yapılmamasıydı; hiç oknazsa bir uvertür ça- lmabilirdi. Schumann eşliği de yeterince özenli ve incelikli değildi. Devlet Sanatçısı Rengim Gökmen'in yönettiği "tsrnet tnönü'yü anma" dinletisinde İZDSO, son yıllann en güzel programını sundu. Salonda Prof. Dr. Erdal Inönü'nün de bulunması ve programın bitiminde Gökmen'e çiçek vermesi müziksever- leri coşturdu. Önce Rus kemancı Alcsandre Trostianski'yı dinledik. Novosıbirsk Müzik Okulu'nda aynı ken- tin konservatuvarmda ve Moskova Konservatuva- n'nda yetişmiş olan genç sanatçı, S. Prokofverin Op. 19 No. 1 remajörkonçeıtosunu çaldı. Keman- la süslenmiş bir senfoni sayılan ilginç yapıtın ge- rekli yerlerinde Gökmen, tül gibi hafif Piano gür- lükleri elde etmişti; ama bazı kesimlerde solo par- tisi biraz daha öne çıkanlabilirdi. Trostianski'nin kusursuz çaldığı söylenebilir. Hiç kuşkusuz, kon- çertodaki akıl almaz güçlüklerin üstesinden gel- dığini dinleyiciye duyumsatmaması için biraz da- ha olgunlaşması gerekecektir. Teşekkür olarak çaldığı Gürcü besteci Maçhavariany'run "Dolü- ri" başlıklı parçası da renkli ve ilginçti. Dinletinin ikinci yansrnda orkestramız bir ilki daha gerçekleştirdi ve Gustav Holst'un "Geze- genter" başlıklı süitini seslendirdi. 1914-19 ara- smda yazdığı bu yapıtında Holst, Dünya ve Plü- ton dışındaki yedi gezegenin astrolojik özellikle- rini betimlemektedir. Mars savaşı, Venüs banşı, Jüpiter neşeyi, Satüm yaşülığı ve Uranüs büyü- yü getirir. Üçüncü bölüm olan Merküri, "Kanat- h Haberd"dir. son bölüm Neptün ise gizem do- ludur. Alto flürün gevşek vibratoyla çalması, dördün- cü bölümde (Jüpiter) sevimli halk temasının or- kestrayı dolaşması sırasında çıkan bazı aksaklık- lar bir yana bırakılırsa, yorum başanlıydı. Altrn- cı bölümde (Uranüs) büyü temasının yoğun or- kestra dokusu içinde belirtilmesi ustacaydı. Biri- cik kusur, konservatuvar öğrencilerinden derlenen kadınlar korosunun iyi anlaşılamamasıydı. Başa- rının ödülü sanatseverlerin dakikalar süren alkış- lanyla almdı. Yapıtı dinlerken orkestranuzm geçen yıl Sibe- Hus'un 2. Senfonisi'nde ve Stravinsld'nın "Bahar Ayini"nde sergilediği ustahğı anrmsadrm. Beklen- timiz, Holst'tan sonra yazılmış önde gelen çağ- daş yapıtlan da bu değerli ve çalışkan orkestra- dan dinlemektir. Piyanist Özgür Aydın tzmir'de • tZMtR(AA)- Izmır Devlet Senfom Orkestrası (İZDO), 24 ve 25 Aralık'taki konserlerinde genç piyanist Özgür Aydın'ı konuk edecek. 1972yıluıda Colorado'da doğan sanatçı, piyano eğitimine Ankara Devlet Konservatuvan'nda başladı. 1991-1993 yıllan arasında burslu olarak Londra Kraliyet Müzik Koleji'nde eğitimini sürdüren Aydm bugüne kadar çok sayıda uluslararası yanşmada başanlı sonuçlar aldı. Özgür Aydm son olarak 1997 senesinde Münih Uluslararası ARD Müzik yanşmasını kazandı. Fransa'da 20. yüzyılın en iyi pessamlaN seçihf • Kültür Servisi - Fransa'da yapılan bir kamuoyu yoklamasmda 20.yüzyıhn en iyi ressamlan seçildi. Le Parisien gazetesinde sonuçlan yayunlanan oylamaya 1016 kışı katıldı. Bu seçimin sonucunda, Pablo Picasso yüzde 40'lık bir oranla birinci seçildi. Vincent Van Gogh yüzde 35, Claude Monet yüzde 28 ve Salvador Dali yüzde 16'lık bir oranla Picasso'nun ardmdan geliyor. Hate Tenger sergisi ve Tunk, Jazz, Blues' dnlefisi • Kültür Servisi - Hale Tenger'in "Kalp Ağnsı" başlıklı sergisi Ankara Galeri Sera'da yann saat 18.00'de açılıyor. Sanatçuun sergı açılışmdan sonra, Eşber Karayalçm'm CD koleksiyonundan Funk, Jazz ve Blues dinletisi düzenlenecek. (Galeri Sera: Horosan Sokak No: 14 Gaziosmanpaşa, Tel:0312 446 27 34) Yolktor Oscariarı saliplerine verüdi • ANKARA (AA) - Folklor Araştırmalan K.urumu'nun bu yılki Türk Folkloruna Hizmet Ödülleri sahiplerini buldu. Türk halk kültürüne. yapüklan katkılardan dolayı, Ahmet Yesevi Üniversitesi'ni temsilen yönetim kurulu üyesi Feyzullah Budak'a, tıp folklonı çalışmalanndan dolayı AÜ Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ferruh Dinçer'e, halk ozanlığı geleneğini en iyi biçimde icra ettiği gerekçesiyle ozan Selahattin Dündar'a, Alanya folkloruna yaptığı katkılardan dolayı Prof. Dr. Umay Türkeş Günay'a, Kars Belediye başkanı olarak yöre folkloruna katkılanndan dolayı Ahmet Duran Ünverdi'ye ödülleri verildi. Mcky Martin yıbn şarkıcısı CHICAGO(AA)- Ispanyol asılü şarkıcı Ricky Martin (28), Hollywood'ım ünlû haftalık dergisi Entertainment Weekly tarafVndan 1999 yüımn şarkıcısı seçildi. 12 ay boyunca ABD'nin 24 kentinde verdiği konserlerle firtınalar \ ^ ^ H _ \^jH estiren Ricky Martin, \ . -^^H - ? kendi adını taşıyan ^ m ' ilklngilizce albümüyle 6 milyon satışa ulaştıktan sonra, Minneapolis'de verdiği bir konserde Latin kökenli olmaktan mutluluk duyduğunu söylemişti. Ünlü şarkıcı, 2000 yılının ortalannda, dünya turunu tamamladıktan sonra yeni bir albüm daha yapacağmı açıkladı. Can Yaymları ŞÜP dizisini genişletiyor • Kültür Servisi - Can Yayınlan, 2000 yılıyla birlikte, daha önce belli sayıda şairin yalnızca toplu yapıtlarma yer verdiği "Şiir Dizileri"ni genişleterek şürin yeni ustalanna yer verecek. Hilmi Yavuz tarafindan yapılacak olan yeni Can Şiir Dizisi'nde 2000 yılının ocak aymda, şair VB Baynl'ın, "Şer(cisimler)" ve 1992 Behçet Necatigil ödülü kazanan "Melek Geçti" adlı iki kitabı yayunlanacak. Pamukbank'taıi Türkiye'de Fotogparkitatoı • Kültür Servisi - Pamukbank, fotoğraf sanatımızın Osmanlı tmparatorluğu'ndan günümüze yüz elli yıllık serüvenini anlatan "Türkiye'de Fotoğraf" adlı kitabı satışa sundu. Tarih Vakfı'nın işbirliğiyle hazırlanan kitapta Türk fotoğrafçılığuun tarihi ve en seçkin ömekleri bir arada bulunuyor. Anlamlı an fotoğrafçılığmdan yaratıcı fotoğrafçılığa kadar birçok türde çalışmalar yapan Türk fotoğrafinrn 180 temsilcisi biyografileri ve yapıtlanndan ikişer ömekle kitapta yer alıyor. Fotoğraf sanatçısı Engin Özendes tararmdan hazrrlanan "Türkiye'de Fotoğraf" Osmanlı împaratorluğu dönemini vurgulayan sepya tonlu fotoğraflardan ve Cumhuriyet dönemini vurgulayan siyah-beyaz ya da renkli fotoğraflardan oluşuyor. BUGÜN • tSTANBUL KÜLTÜR ÜNÎVTJlSİTESİ'nde saat 14.00'te 26. yıhnda Ismet Inönü'yü anma toplantısı çerçevesinde Prof. Dr. Erdal tnönü. 'Ismet tnönü'nün Bilime ve Sanata Bakışı'nı anlatıyor; 20.30'da ise Isviçre'nin ünlü grubu Kern Akordion BesKsi'nin vereceği 'Yeni Yıl Konseri' yer ahyor. (639 30 24) • MEBASANATEVt'nde 19.00'da Bülent Aydınh'nın 'Saz Dinletisi' dinlenebilir. (54713 35) • AKSANAT'ta 12.30'da yönetmen Aldra Kurosawa'nm 'Kagemusha'; saat 19.00'da ise Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü Kiasik Müzik Korosu nun vereceği konser izlenebihr. (252 35 00) • BORUSAN'da 18.30'da Mehmet Altnğ'un '20. yy'da Doğaya Bakıs: Sulak Alanlardan Dialar Esfiğinde Söyleşi'si yer alıyor. (292 06 55) • CEMAL REŞlT REY KONSER SALONUnda saat 19.30'da 'tU Devlet KonservatuvanTürk MasOdsi İcra Heyetf bir konser veriyor. (232 98 30) • BlLGİ ÜNİVERSİTESlnde saat 19 OO'da, yönetmenliğini Jacques Becker'in yaptığı Parisli genç bir çıftın yaşamından kesıtler sunulan 'Antoine ve Antoinette' adh fılm gösteriliyor. (216 23 15)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear