25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21ARALIK 1999 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 GU1VCEL CÜNEYT ARCAYUREK H Baştarafı 1. Sayfada çek konuda birbirierine ters düştüler. Bu çelişkileri yaratan sadece oy reka- beti değildı. Yönetim biçimleri, devlete bakış açı- lan zıttı birbirine. Medya, ortaklann çatışan görüşleri arasında güncel olanı seçti. Öcalan'ın i- dam cezasını ön plana çıkardı. Geçen hafta biryazımızda Öcalan ko- nusunda beliren değişik görüşlerden söz ederken, örneğin Ecevit'in idam ceza- sının kalkmasından yana olduğuna de- ğindik. Ne ki, MHP yetkililerinin verdikleri de- meçlerin bir öyle bir böyle içerikte olma- sının, üstelik seçim vaatlerini anımsaya- rak idare-i maslahat üslubu taşımasının partiye Kararsız Kasım görüntüsü verdı- ğine işaret ettik. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev- ket Bülent Yahnici aradı. MHP'nin aitı aydırÖcalan'ın ıdam edıl- mesinde kararlı birtutum izlediğini söy- ledi. Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin bir sözünü de aktardı: Bahçeli, benim MHP'nin söylemlerini yeterince izlemediğime dokunuyordu. Yahnici'ye, idam konusunda MHP'nin açıklamalarından tek yönlü bir sonuç çı- karamadığımı yinelerken, partinin kesin karannı açıklamasını beklediğimi söyle- dim. MHP lideri Bahçeli, bütçe konuşma- sında duraksamaya meydan vermeye- cek bir açıklama yaptı: "Insanltk suçu işleyen terör örgütü- nün başının hak ettiği cezayı değiştir- mek isteyenlehn dillerinı dolaştırarak söylemek istedikleri şeyler caniyı kurta- racak mazeretler olamaz." Bu cümle, MHP'nin karariılığını anla- tıyor. Ama beraberinde başka sorular da getiriyor. Yahnici'ye yönelttiğim sorula- n... Tükenmez sorular Örneğin; (1)- Öcalan davası hukuksal sürecini tamamladıktan sonra dosya hü- kümete gelecek. Hükümet Başkanı i- dam cezasını onaylaması için TBMM'ye göndermezse MİHP nasıl bir davranış gösterecek? (a)- Hükümet Başkanı dosyayı AlHM'deki duruşmalar sona erinceye kadar "tutmaya" karar verirse, bu kara- n içine sindiremeyeceği sanılan MHP ne yapacak? Bu tutumlar karşısında radikal bir ka- rarla hükümetten aynlacak mı? (2)- Başbakan Ecevit, idam cezasının kaldırılmasını öngören birtaslağı Bakan- lar Kurulu'na getirirse, MHP'nin izleye- ceğı sryaset ne olacak? Tasanyı imzalayacak mı? MHP imza- lamazsa DSP; hükümet tasansı yerine milletvekillerine hazırfatacağı yasa öne- risiyle idarrn kaldırma girişiminde bulu- nursa partinin tutumu ne olacak? Yahnici değinilen konularda 'zamanı geldiğınde" MHP'nin gerekli karan ala- cağını söylüyor. Bütün bu olaylar ve olasılıklar göz önünde tutulduğu zaman, kuşku yok, MHP'yi ve doğal olarak hükümeti (Baş- bakan'ı) zor günler bekliyor. Bütçe görüşmelerinde dikkati asıl çe- ken, ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz'da birden filizlenen görüşler. "Vatandaşın ıstediği kutsal değil, say- gın devlettir" diye başlıyor Yıjmaz. Arka- sından 2. cumhuriyetçilerin Özal siperi- ne sığınarak sısteme karşı yürüttükleri kampanyaya koşut söylemler sıralıyor. Soru şu: Bugüne kadar devlet yaptsıy- la banşık olan Mesut Yılmaz'daki bu ani değişimin gerekçesi acaba nedir? Şu kısa yanıt belki gerçeği yansıtıyor Devlet kurumlarında refoım yapılma- sına aylardır her konuşmasında yer ve- ren Demirele "cumhurbaşkanlığıyan- şında Mesut Yılmaz'ın yetişme çabası". ANAP lideri, Demirel'e yetişmeye ça- lışırken fikiralanında kopyacılığın kendi- sine neler kazandıracağını herhalde hesapladı. Yayitireceği değerierin ayırdında mı?.. Belgeler saklandı Çakıcı kurtuldu • Baştarafı 1. Sayfada sını istedi. Savcı Necdet Kuşçu da esas hakkındakı görüşün- de Uluç'un yaralanması olayını azmettirdiklen id- dıasıyla Uğur ve Alaattin Çakıcı hakkında 25 Mart 1994 tanhınde dava açıldı- ğını anımsattı. Çakıcı'nın 13 Aralık 1999'da Türki- ye'ye getirildiğıni, 14 Ara- lık 1999 tarihinde de Ba- kırköy 1. Sulh Ceza Mah- kemesi'nin hakkındaki gı- yabı tutukluluk karannı vı- cahiye çevirdiğini söyleyen savcı, 4 Mart 1999 tarihin- den günümüze dek zama- naşırruru kesen uygulama- da bulunulmadığını belirt- ti. Savcı Kuşçu da bu ne- denlerle davanın ortadan kaldınlmasını istedi. Hâ- kim Tevfik Güngören de Çakıcı'nın Fransa'da oldu- ğunun anlaşılması üzerine 8 Ekim 1998 tarihinde sa- nığın ifadesinin alınması için Adalet Bakanlığı ara- cılığıyla Fransız adlı ma- kamlarma talimat yazıldı- ğını belirtti. Hâkim Gün- gören mahkemeye 28 Ey- 101 1999 tarihinde Adalet Bakanlığı Uluslararası Hu- kuk ve Dış llişkiler Genel Müdürlüğü'nce yanıt yazı- sı gönderildiğini belirtti. Hâİdm Güngören, yanıt yazısında talimat evrakının "ÇakKi hakkındaki iade is- temine olumsuz etki yap- mamasr için bakanlıkta saklandığının bildinldiğını tutanaklara geçirdi. Hâkım Güngören konuyu tutanak- lara şöyle geçirdi: "Diğer bir ifade ile tab- maümızın Fransızadli ma- kamlanna intikal ettirile- rek sanığın savumnasmın aunmasmm sağlanması ge- rektiği halde sanığın Tür- kiye'ye iadesinin temini kdn evraklann bakanhkta sak- landığı ve sonradan iade edildiği anlaşüdL" Daha sonra karannı açıklayan Güngören, olay- la ılgıli dava açıldıktan son- ra 5 yıl geçtiğini ve zama- naşımı süresini kesen yasal bir neden bulunmadığını kaydederek TCY'nin 102/4 ve 104/2 maddeleri uyannca davanın ortadan kaldınlmasına karar verdi. Istanbul 6. Asliye Çeza Mahkemesi Çakıcı hakkın- daki tutukluluk karannı da kaldırdı Ancak Çakıcı Is- tanbul DGM'deki "çete" davası nedeniyle serbest kalamayacak. Çakıcı'nın avukatı Mu- hittuı Yüzüak, karardan sonra yaptığı açıklamada müvekkilinin sadece Istan- bul 6 No'lu DGM'de, «suç işlemek için çete oluştur- mak" suçundan tutuklu kaldığını behrterek "Uma- nm o da kısa zamanda or- tadan kalkacak ve Alaattin Çakıa serbest kalacak" de- di. Çakıcı'yı dün kardeşi Fahrettin Çakıa cezaevin- de ziyaret etti. Kardeşiyle yaklaşık 3 saat görüşen Fahrettin Çakıcı, cezaevi çıkışında gazetecılere kar- deşının çok iyi olduğunu ve bir sorununun bulunma- dığını söyledi. Mesut Yılmaz'dan Türk'e suçlama ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - ANAP. genel başkan Mesnt Yılmaz'ın olağanüstü halin (OHAL) kaldınlma- sına dönük önerisinı hükümet günde- mine getirme karan aldı. Bütçe görüş- meleri suasuıda MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçe- K'nin Yümaz'ı hedef alan sözlen de değerlendirildi Yılmaz, "Sayın Bah- cdi'nin düe getinüği hususlar zaten VtHP'nin öteden beri sa\Tinduğu gö- rüşleri yansıtıyor. Hükümet uynmnna gö^e düşürmez" dedı Yılmaz, kıyak emeklüiğın de kamuo> r undakı olumsuz havayı ortadan kaldırmak için bir süre "askıya ahndığını' bildirdi. Başkanlık Divanıtoplantısında, Yü- maz' ın bütçe konuşmasına örgütlerden "olumlu" tepkiler geldigi değerlendir- mesi yapılırken, ANAP'm, Güneydo- ğu'dan tarnn politikasına kadaryeni bir söylem geliştirmesine dönük çalışma- lann sürdürühnesi görüşü dıle getiril- di. Toplantıda, Yılmaz'ın "AB'ninyo- hı Güneydoğu'dan geçer" sözüne ise MHP lıden \e Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin gösterdıği tepki de değerlendirildi. Toplantıda, Bahçe- li'nin, kendi tabanına dönük böyle bir tepkıyi göstermesının doğal olduğu, ancak parti olarak demokratıkleşme ve tnsan haklan konusundakı söylemden vazgeçilemeyeceği ifade edildi. Yılmaz toplantınm ardından gazete- cilerin Bahçeli'nin konuşmasıntn anımsatması üzenne, bir koalisyon hü- kümeti olduğunu, koalisyonun içinde yer alan partilerin temel konularda farklı görüşlennın bulunmasmın doğal olduğunu ifade etti. Yılmaz, Türki- ye'nin güneydoğusunda sadece terör sorunu obnadığmı uzun süreden beri gündeme getu-diğinı beurterek, "Tûr- kh'e Güneydoğu sorununu bötön yön- leri>1e çözemezse 21. yüzyüda büyfik devlet otana hedefiııe uiasamaz. AB >t>- lunun Diyarbakır'dan geçtiğini sö>1e- memle kastedflen budur. Bunu da ka- muoyu bu şekilde aJgüaımşnr" dedı. Yılmaz, gazetecilerin Alaattin Ça- loa'nın ifadesinin alınması konusunda Içişlen Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında yaşanan sorunlara ilişkın bir soru üzerine de Adalet Bakanı Hikmet Sami Türkü eleştırdi. Içişlen Bakan- lığı'nın iade konusundan bagımsız ola- rak daha önce açılnuş dosyalarla ilgıli olarak kendi görev alanı içerisinde so- rusturmayapmak istemesini doğal kar- şıladığını belirten Yılmaz, "AdaletBa- kanltğTnın bu iade islemlerini en iyi şe- küde yiirüttüğü konosunda benim de ciddi kuşknlanm var" dedı. Cakıcı icin zamanasımı tartısması Denizkurdu: Benden sonraki bakan takip etmeliydi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) • Alattin Çaloa'nın iade dosyasını hazırlayan döne- min Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu, o dö- nemde Çakıcı'yı sorgulamanın iade ıstemi- nı zedeleyıp zedelemeyeceğini tartıştıklan- nı ve iade isteminın netleşmesının ardından sorgulamayı kararlaştırdıklarnıı söyledi. 19w ythnıniticgtolennde gesevden aynldı- ğuıı kaydeden Denızkurdu. dosyayı kendi- sinden görevı devTalan SdçukOztek'in takip etmesi gerektiğıni vurguladı. Çakıcı dosya- suun zamanasımı süresı 4 Mart 1999'da dol- muştu. Çakıcı hakkında venlen "Tamanaşımı'' ka- ran hukuk tartısması başlatü. Istanbul 6. As- liye Ceza Mahkemesi'nin Çakıcı hakkında verdiği "zamanaşniu* 4 karannın. "Interpol araohğrvia aranan Çakıa yakalandığı anda zamanm işkmeyeceği ilkesi" uyannca C- MUK'a aykırı olduğu savunuldu. Bazı hu- kukçular, Interpol'e ilışkin uluslararası söz- leşmelerin TBMM'de onaylanıp yürürlüğe girdiğinı ve iç hukuk hükmünde olduğunu vurgulayarak. bu nedenle Çakıcı yakalandı- ğı anda zamanın işlememesi gerektiğıni sa- vundular. Son karann ortaya çıkardığı bir tarnşma da tstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin Ça- kıcı'ya ilişkın sorulannnı neden dosyaya ko- nuhnadığı bıçımınde gelişti. O dönemde Adalet Bakanı olan Denizkurdu, tutuklama ışlemi gerçekleştikten sonra ilgili mahkeme- lere yazı yazarak sorulması gerekenleri ıste- dığını kaydetti. O dönemde bazı konularm ia- de istemıni zedeleyıp zedelemeyeceğini tar- tıştıklannı kaydeden Denizkurdu şunlan söy- 1»*: "Paris'ten de iade konusunda iyi sinyaler geldL İdam olan konu çıkmayabihr, ama di- ğer dosyabrdan çıkacağı drye bügi gekiL Tür- kiye'ye gelince sorgulanz \eya sorgu süred uzarsa; teuniz ederse mahkeme karannı ve- rene kadar bu yt)b gitmeyelim ama manke- mekararmdan sonrabunu kulaııaten,dedik. Ben orda şunu yapacaknm, mahkeme kara- nvla iade edüirse. Tfirkrye'ye gelince sorgu- laj'acaktım >^a da iade süreci uznyorsa onya gidip sorgulaN'acaktık. Ama ben Arakk 1998 sonunda aynldım. Benden sonraki bakanh- ğu takip etmesi lazundL" Denizkurdu'dan sonra Adalet BakanhğYnı Selçuk Öztek devraldı. Öztek, 18 Nisan 1999'da yapılan seçımlerin ardından görevi Hikmet Sami Türk'e devredene kadar ba- kanlık görevini yürüttü. Bu arada Adalet Ba- kanı Türk başkanlığmdaki bakanlık bürok- ratlan, dün akşam geç saatlere kadar toplan- tı yaptılar. Alfemo fıediye çekleri A.lfemolarınızı çoklaştıracak, yaşamınızı güzelleştirecekl Kalite, uygun fiyat ve ödeme seçenekleri gibi en iyi kampanyada Alfemo'da\ Ştmdı, uatak odası takımlan, yemek odaa takımlan, oturma gruplan kanepeler bebek ve genç odalan, yataklar, çok özel ftedıye çekleriyle sizi bekliyor Seçtiğıniz Alfemo ya, hedıye çekinizle düedığmiz Alfemo hedıye] üstelik. peşin fiyatma taksitle ya da 14 aya varan vadelerlel Böyle kampanya gördünüz mü? Din dersinde cennete yolculuk A L F E M O "bir öm ür boyu" Id • Baştarafi 1. Sayfada gözlerini açmalannı istedi. Hipnoza katı- lan bir öğrenci olaydan sonra şunlan söy- ledi: "Gözterimden yaşlar geliyordu. Her yerim ıslakü. Arkadaşlanmm çoğu gözte- rini açamadı. Hepsi hüngür hüngür ağh- yordu. Çok korktum. Arkadaşlann çoğu uyandıktan sonra dersten kaçüT Olaydan sonra okula gelerek okul müdü- rüyle görüşen bazı öğrenci velileri ise din öğretmeni Yüksel EFıl hakkında ilçe milli eğıtim müdürlüğüne şikâyet dilekçesi verdi. Okul Müdür Vekili Mustafa Ozkan, söz ko- nusu öğrenci ve velılerle görüşmek için reh- ber öğretmen görevlendırdıklerim, hazn-la- nacak raporu şu an izinde bulunan Müdür Mücahit Fayet Orbaj 'a sunacağnu, bu rapo- run da İlçe Milli Eğitün Müdürlüğü'ne veri- leceğıni kaydetti. Görüşlerine başvurduğumuz öğrenci veli- leri, 20. yüzyıhn sonunda böyle bır eğitün an- layışuu protesto ettiklerini belirttiler. G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada den yaralamak için... Gözü doymayan siyasetçi kendisini sürekli hü- kümet ortağı görür, deyip konumuza girelim. ANAP'ın hükümetteki konumu oynarbaşlıklı... Son dönemde gündeme getirilen ekonomiye iliş- kin düzenlemelerin en deneyimli partisi ANAP. Bu partide, bankalardünyasından işâlemine, ihracat- çılardan ihalecilere kadar geniş bir yelpazeye hıtap eden vekillerimiz var. Saft siyasette değil, ekono- mide de bütün eğilimleri içinde banndınyor. Bunun somut örneğini Tahkim Yasası'nda gör- dük. Yaz sonunda tahkimle ilgıli anayasa değişik- liği Meclis'ten geçerken şu noktanın altını çizmiş- tik: Asıl olan bu değişiklik sonrasında yapılacak ya- sal düzenlemelerdir. Iki haftadır sözünü ettiğimiz düzenlemeler kimi düzenlemelerle biriikte Meclis'e geldi. Ardından kü- çük bir ek yapıldı: "Tahkim geriye de işlesin." önerinin akıl hocası ANAP'lılar, önde gideni Ada- let Bakanı Hikmet Sami Türk oldu. DSP ve MHP'Iİ milletvekilleri bu geriye işlemenin çok da adaletli bir tutum olmadığı üzerinde birleşınce, ortalık kanştı. önceki akşam bütçe görüşmeleri arasında koalis- yon ortağı üç lider toplandı. Tahkimin geriye işle- memesi konusunda görüş birliğine vanldı. Bu gö- rüş dün önce Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, son- ra da Genel Kurul'da benimsendi. Mesut Yılmaz'ın durumu ise daha farklı. Partisi hükümet ortağı, kendisi değil. Sisteme ağır eleşti- riler yönettiyor. Hızını alamıyor, devlete yükleniyor. Mesut Bey zaman zaman, atına kötü muamele ya- pan kovboya benziyor. Iki ay önce partisinin grup toplantısında devletin baştan aşağı yenilenmesi gerektiğini söylemiş, devletin vatandaşı dışladığını, vatandaşın devlet- ten korktuğunu, irtica mücadelesinin dini bütün yurttaşlan rahatsız ettiğini saptamıştı. Yılmaz, benzer değeriendirmelerini önceki gün de sürdürdü. Ekonomi alanında devletin küçültül- mesi gerektiğini savunan Yılmaz, siyası alanda da küçültülmesinden yana. Bunlar Tansu Çiller'in de düşünceleri. Yılmaz, ekonomi politikalarında ken- disine en yakın partiyle siyasi alanda en kanlı-bı- çaklı... Ama siyaset bu, hiç belli olmaz; en kanlı-bı- çaklı olduğunuz partiyle en kârlı-çıkarlı da olabilir- siniz! AB yolu nereden geçer? Yılmaz bütçe görüşmelerinde söylediklerinin peşrevini Diyarbakır'da yapmıştı. ANAP lideri bu- rada derin bir değeıiendirmede bulundu: "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer!" Türkiye yol geçen hanı ya, bakalım önümüzdeki günlerde AB'nin yolu başka nerelerden geçecek. Doğal olarak Rize'den de geçecektir. Yılmaz, önü- müzdeki günlerde bir Rize çıkartması yapıp, dem- li bir demeç verecektir: "Durup dururken Rize, AB'yi sundu bize!" Doğudan tamam, bir de batıdan AB yolu geçir- mek gerekir. Bu kez Izmir'e gider, devam eder "AByolu Izmir'den geçer. Yunanistan'la sorun- lanmızı çözdüğümüz gün Ege adalan banş köprü- süolur..." Gündemi Yılmaz'a ayırmışken Mesut Bey'in si- yasi geçmışıne de gönderme yapalım. özal, son günlerinde sadece toplumun önemli bır kesimiyle değil, kurucusu olduğu partinin Genel Başkanı Me- sut Yılmaz'la da küstü. özal, kendısine rağmen ANAP Genel Başkanı olan Yılmaz'la periyodik ola- rak ayda bir yaptığı toplantılan kısa bir süre sonra iptal etmiş, iptal gerekçelerini hakarete vardırmış- tı. 17 Nisan 1993'te yaşamını yitiren özal, yeni par- ti kurmaya kadar giden bir sürecin başlaması için düğmeye basmıştı. ömrü el vermedi. Bu anımsatmamızın nedeni şu: Yılmaz'ın kafasındaki tilkilerin sayısı Demirel'in- kinden az değil. Yılmaz'ın son çıkışlan biraz da Çankaya'ya yö- nelik hesaplar gibı görünüyor. Demirel'in Çankaya'ya çıkış sürecinde izlediği politika ile bugünkü durumu dikkate alındığında şu saptamayı yapmak yanlış olmaz: Çankaya'ya kendi fikirierinizle çıkarsınız, ama Çankaya'daki fikirierie cumhurbaşkanlığı yapar- sınız! RP avukatmdan kurye itirafi • Baştarafi 1. Sayfada len davanın dünkü duruş- masında söz alan Erba- kan'ın avukatı Yaşar Gür- kan, bazı samklann sorgu- lamalanna ilişkın usuli ek- siklıkleTbulunduğunu, gö- rcvsizlik karannın bazı sa- nıklara göndenlmedığını ve eski RP Uşak muhasibi sanıkRecepOTen'm ifade- sinin alınmadığını beÜrle- diklerini kaydetti. Gürkan, bu eksikliklenn gıderilme- sinm ardından soruşturma- nm genişletiunesı ıstemnı- de bulunacaklaruu bildirdi. Çamlıbelde "Avnkatbey, talep ettiğmiz unsunann mfivekkilmizErbakanUene ögisi var, bunu bana açıktar nusınız? Sizin talepkriniz mahkemenin usuli eksiknk- leridir. TaJepteriniz mahke- menin işterini Ugflendiren konular,bunubizdüsünece- gb. Bu eksfldOder, sizin esas hakkındaki savunmanızı hazıriamanıza engel değO. Fakat ne zaman ki çizgi aşı- nr,benöyle bir hukukçuolu- rnm ki tahmin edemezsiniz'' diyerek azarladı. Çamhbel, Gürkan'uı ek- siklıkler olduğu yönündeki sözlerini yinelemesi üzeri- ne "İyi ya işte.. eksik varsa temyize gidersiniz'' dedı. Yılmaz Çamhbel, sanık avukatı Mehmet Ener'in "RP Gend Merkezi'nden ahnan paralann harcandı- ğuıa dair baa şirketlerden aunan faturalar var" deme- si üzerine, "Haynh şirketfe- ri mi arz edeceksiniz'" dıye sordu. Söz alan sanık avukatı Ramazan Antürk de genel merkezden gönderilen para- nın müvekkıllen eski RP'nın Istanbul Yönetim Kurulu üyesi SehnanEsme- rer ve il muhasibi Akif Gür- doğan tarafmdan alındığını kaydederek, bu konuda ıki tanığı olduğunu söyledi. Antürk tanıklann da din- lenmesini istedi. Başkan Çamlıbel'in "Para genel merkezden bankaya yaünl- dı ve tstanbulda bankadan çekfldL Belgeniz varsa belge- leyin" demesı üzenne An- türk, paranın kurye üe gön- derildiğuıi savundu. Çamlıbel de "21. >üz>ila giriyoruz.Truyonlar banka- ya yatnuyor da cepte mi ta- şmıyor, kurye Se mi gönde- rfliyor'' dedi. Dava avukatlann istemle- rini bıldmnelen ıçın ertelen- dı. Ankara Cumhunyet Baş- savcılığı'nca hazırlanan ıd- dıanamede Erbakan, eski genel başkan yardımcılan Şevket Kazan ve Ahmet Tekdal, FP Ankara Millet- veküı Zeki Çefik ve FP Iğ- dır Milletvekih Ali Gö- ner'in de aralarında bulun- duğu 79 kişmin TCK'nın "kamu kurumunu doiandn-- mak" fiılinı düzenleyen 504/7. maddesi ile 2820 sa- yılı Siyası Partıler Yasa- sı'nm "parti defter ve kayıt- tarmoı turuimanıasL,tahrifl, defterlerin yok edilmesi veya gizlenmesi'" hükmünü ıçe- ren 113. maddesi gereğuıce 3'er yıldan 8'er yıla kadar ağır hapis cezalanna çarptı- nlmalan isteniyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear