28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURtYET 20 ARALIK 1999 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI fiijfilrfl Istanbul Edirne _Y 15 Sinop Y 14 Samsun Kocaeli Y 18 Trabzon Çanakkale Y 16 Giresun Izmir Y 19 Ankara Manisa Aydın Y 19 Konya Denizli Y 16 Sıvas Zongukjak PB 19 Antatya _Y 17 Eskişehir Marmara ve Ege sa- ğanakyağışlı.yurdun iç ve doğu kesımleri sabah saatlerinde yer yer sisli, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı biraz azala- cak. Rüzgâr .güney ve batı yönlerden ha- fif ara sıra orta kuv- vette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB PB PB PB -1 -1 -1 5 5 5 4 1 -2 Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB K PB K PB Y Y Y PB -2 -2 7 -3 7 10 10 16 -2 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire Şam PB A A A A A A A A -1 12 -2 7 10 8 9 25 22 . Yağmurtu Elektrik Muhendisleri Odası 'Niikleer enerji YDD dayataıası' MUSTAFAÇAKIR ANKARA -Elektrik Mü- hendislen Odası (EMO), gelişmış ülkelerin nükleer teknolojiden kurtulma yol- lannı aradıği bir dönemde, hükûmetin nûkleer santral kunna karanmn büyük bir hata olacağı uyansında bu- lundu. "Gelişmişülkeler,çö- züm bulamadıklan radyo- aktif atıklan, Idmi zaraan yasal hibelerie kimi zaman da yasadışı yollarla Yeni Dûnya Düzeni'nin arkabah- çesi olarak değerlendirilen geri bıraktmlmış, ülketere pazarlamaktadır" değer- lendirmesini yapan EMO, Türkiye'de elektrik üreti- minde 125 milyar kilovatsa- atlik hidrolik potansiyelin yalnız yüzde 30'unun kul- lanıldığına dikkat çekti. EMO'nur>12Arahkl999 tarihli "Ülkemizdeki Elekt- rik Enerjisinin Dunımu ve Nûkleer Santr&Uar" rapo- runda, 195O'lı yıllardabaş- latılan nûkleer enerji uygu- lamasının aslında soğuk sa- vaş döneminin nükleer si- lahlanmasının maskesı ol- duğu vurgulandı. Gelişmiş ülkelerin nükleer teknoloji- den kurtulmanın yollannı aradıklan bildirilen raporda şöyle denildi: "Radyoaktif aoklar, tüke- tim toplumunun dayanak noktası olan nükleer enerji- nin ve emperyalizmin sürek- liüğini sağlamak için üreti- len nükker süahlanngetece- ğe bıraköğı ölümcül bir nü- rasür. Getjşmiş ülkeler. haJ- km baskjsı ve korkunç bo- yuttaki mahyetler sebebiyle kendi topraklannda çözüm bulamadıklan radyoaktif ankları, kimi zaman yasal hibelerie kimi zaman da ya- sadışı yollaria Yeni Dünya Düzeni'ninarkabahçesioİa- rak değeriendiriten' geri bı- raktınlmış' ülkelerin başına bela etmektedir." ABD ve Avnıpa ülkeleri- nin. "eilerinde kalan ve yeni sipariş saytsı azalan nükker santrah" azgelişmişülkele- re pazarladıklanna dikkat çekilen raporda, Türki- ye'nin "nükleer çöplüge" dönüştürülmek istendiği bil- dırildi. Istanbul Ikitelli'de ortaya çıkan kurşun kalıplar için- deki nükleer atıklann tehli- keyi bir kez daha gözler önüne serdiği kaydedilen ra- porda, bu olayda yetersiz kalan Türkiye Atom Enerji- si Kurumu (TAEK) hakkın- da "halkın sağhğını tehdit et- mekten ve üstlendiği sorum- luluğu yerine gctirmemek- ten" ötürü soruşturma açıl- ması istendi. Raporda, Türkiye 'deki enerji sorununun yönetim- deki u çok başhuktan" kay- naklandığı belirtilerek, ETKB, TEAŞ, TEDAŞ, TKl,DSÎ,EtEl,MTA,BO- TAŞ, DPT ve Hazine Müs- teşarhğı arasındakoordinas- yon eksikliği olduğu dile ge- tirildi. Raporda dikkat çeken di- ğer unsurlar da şöyle: • 1970'üyıllardayapılan tahminlerde sadece ABD'de 2000 yılında 1000 ve dünya genelinde 4 bin nükleer re- aktör olacağı hesaplanırken, bugün ABD'-de 104 ve dünya genelinde 436 reaktör bulunuyor. (Bunlann dışm- da 400 adet gemi ve denizal- tı reaktörü ile 200 araştırma amaçlı reaktörbulunmakta). Dünya genelinde elektrik enerjisi içindeki nükleer enerjinin payı yüzde 16, OECD ortalaması ise yüzde 24. • Türkiye'de elektrik üre- timinde 125 milyar kilovat- saatlik hidrolik potansiyelin sadece yüzde 30'u, yıllık 114 milyar kilovatsaat olan linyit potansiyelinin yüzde 20^1,2.450megavat olanje- otermal potansiyelin de sa- dece yüzde 2.97'si kullanılı- yor. Türkiye dünyada en çok güneş alan ülkelerden biri olmasına karşın güneş ener- jisinden yeterince yararla- namıyor. • Nükleer enerji, genel kabul gören "etektrik ener- jisinin olabüdiğince ucuza üretihnesf ılkesi ıle de bağ- daşmıyor. Işletme aşama- sında 1 kilovatsaatlik ener- jinin üretilmesi için gerekli maliyet değeri kilovatsaat başma hidrolik santrallarda 0.0005, linyit santrallannda 0.0250, doğalgaz santralla- nnda 0.0300, rüzgâr santral- rannda 0.0450, nükleer santrallarda ise 0.0750 ola- rak behrlendi. Kilovat başına ilk kuruluş maliyetleri de hidrolik sant- rallarda 750 bin 200 dolar, linyit santrallannda bin 600 dolar, doğalgaz santrallann- da 680 dolar, nükleer sant- rallarda 3 bin 500. rüzgâr santrallannda da bin450 do- lar. • Nükleer santrallar için gerekli olan uranyum re- zervleri 6 miryon ton. Bu de- ğer, hiç yeni santral kurul- masa bile şu anda mevcut olan santrallara ancak 50 yıl yetecek kapasitede. Buna karşılık dünyanın kömür re- zervleri 250 yıllık, doğalgaz ile petrol rezervleri de 100 yıllık. Su, rüzgâr ve güneşin ise zamana bağlı bir sııun yok. • Türkiye'deki termik santrallannkapasite kullan- ma oraru gelişmiş ülkelerin yüzde 15-20 gerisinde. Ter- mik santrallara yapılacak yatınmlarla hem kapasite kullanma oranı yukan çeki- lecek hem de verimleri arta- cak. Bu alana yapılacak yatı- nmlarla 1000 megavathk bir nükleer santralm üretimine eşit üretim sağlanabiliyor. Akkuyu'da AB çelişkisi • Baştarafi 1. Sayfada yarlarca dolann sokağa atılması gibi bir sonuca gö- türeceğini kaydeden çevre- ciler, "Türkiye nükleer santrah belkj kuracak, an- cak Avnıpa bunun çanştı- rümasını istemeyecektir. Bunun siyasUer de farkın- da. Ancak çıkar dengeleri nedeniyle bu gerçekler giz- lenmeye çalışılrvor'' diyor- lar. Türkiye'nin Akkuyu'da kurmak istediği nükleer santralın nükleer çöplük olduğunu öne süren Elekt- rik Muhendisleri Odası ve Greenpeace yetkilileri, si- yasilerin de bu gerçeğin farkında olduğunu belirti- yorlar. Ihalenin sonuçlan- dınlması durumunda yapı- mmın en az 10 yıl sürece- ğini belirten yetkililer, santralın, ihale bedelinin çok üzerinde maliyetle bi- teceğini dile getirerek "Türkiye parasmı sokağa abyor. Kursa dahi isleteme- yeceği bir teknolojhi getir- mek için siyasüer anlamsız bir şekilde inat ediyortar" yorumunu yapıyorlar. Bu arada, Avnıpa Birli- ği'nin nükleer santral ko- nusundaki tavnna en güzel örneği ise Bulgaristan oluştunıyor. Tam üyelik yoluna bizden önce giren Bulgaristan'da var olan üç nükleer santralın kapatıl- ması için AB'nin baskı yaptığı biliniyor. AB böy- le birtavır içinde iken Tür- kiye'de sonuçlandınlmak üzere olan Akkuyu Nükle- er Santrah ihalesinde Ital- yan, Alman ve Fransız fîr- malann bulunması ise dik- kat çekiyor. Bilindiği gibi, ihalede AECL Konsorsi- yumu'nda Italya'nm An- soldo, NPI Konsorsiyu- mu'nda ise Almanya'nın Siemens ve Hochtief fir- malan ile Fransa'nın Fra- matom, Gec-Alsthom ve Campenon Bernard fîrma- lan yer alıyor. Ortaldarnı anlaşmazhğıAJNKARA (Cumhurrjet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda 2000 yüı büt- çesi görüşülürken hükümet ortaklan arasındaki çeşitli anlaşmazlıklar bir kez daha ortaya çıktı. Başbakan Bü- kntEcevit'in AB üyeliğiy- le idamın bağdaşmayacağı- na ilişkin sözlerine adını anmadan yanıt veren Baş- bakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, "Terör örgütü ba- şının hak ettigi cezay ı değis- tirrnek isteyenlerin dillerini dolaşörarak söylemek iste- dikleri şeyler, caniyi kurta- racak mazeret olamaz" de- di. TBMM Genel Kuru- lu'nda dün 2000 yıh bütçe- si üzerindeki görüşmelere başlandı. Hükümet kana- dından ilk olarak kürsüye gelen ANAP Genel Başka- nı MesutYıünaz, konuşma- sını büyük ölçüde "sistem ve devlet" eleştirisi üzerine yaparken siyaset kurumu ve siyasetçiye yönelik sal- dunlara sert bir dille yanıt verdi. Yılmaz, "bölûcü te- rör ve irtka ile mücadele- de" yapılan yanlışlıklann birtaİam sapmalara neden olduğunu, bunun da "ra«B- kalleşme eğilimlerini kö- rüklediğini" ılen sürdü. Partisinin Diyarbakır'da- ki bölge toplantısmm ar- dından, Güneydoğu politi- kasına ilişkin görüşlerini açıklamayı sürdüren Yıl- maz, yeni demokratik açı- lımlar çerçevesinde O- HAL'in kaldınlmasmm ge- rekliliğini vurguladı. Türkiye'de en kolay ya- pılan şeyin siyasetçiye söv- mek olduğunu kaydeden Yılmaz şunlan söyledi: " Yanlış yapan siyasetçi yok mu? Tonla >-ar. Ancak, kişi- leri eleştirmek, münferit yanhşlan ortaya kovmak yerine siyaset kurumu ka- ralanır, bütün siyasetçiler vatan haini flan ediürse as- lında yıkılan şey demokra- si, halkuı kendi kendini yö- netme hakkjdır." 'Suçun bedeti odenir' MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardtmcısı Dev- let Bahçeli ise partililer ta- rafından sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında, Öcalan'a verilen cezanm uygulanması konusunda hiçbir mazeretin kabul edi- lemeyeceğini söyledi. Bah- çeli, "tnsanlık suçu işleyen terörörgütü başının haket- tiği cezayı değistinnek iste- >enlerin, dillerini dolaştıra- rak söylemek istedikleri şeyler, caniyi kurtaracak mazeret olamaz; insanlık suçunun bedefini bu tûr i&- delerle ödemeye Idmsenin gücü yetmez" görüşünü sa- vundu. Bir kısım unsurla- nn Öcalan'm idamı konu- sunu Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin temel koşuluy- muş gibi göstermeye çalış- malannın AB'nin demok- ratik kriterleriyle çelışen bir çifte standardın ifadesi olduğunu kaydeden Bah- çeli şöyle konuştu: "Insan- hğa karşı işlenmiş suçlan, bu değeıieri savunan hiçbir kimse ve>a kurum hafifle- temez ya da yok sayamaz. Bu konuda fleri sürülecek gerekçeterin hiçbir ahlakd temeli bulunmamaktadır. Türkiye'de insan haklan- nm yerieşmesi ve demokra- sinin gelişmesi gerçekten arzu edilryorsa baa şeyle- rin iyi ayırt edflmesi gerekir. Kişbel çıkarlann ya da par- tiçıkariannın,ülkeçıkârla- nnın üstünde görülmeme- si şarttır. Sorumluluk sahi- bi bütün siyasi çe\Telerin, demokrasiyi kendi açılann- dan tanımlav^) yorumlama abşkanhklarnun bir aracı olarak görme saplanusm- dan \'azgeçmesi gerekir. De- mokrasinin kök salmasv- nın, öncelilde bir arada ya- şama kültürünün varhğına bağndır. Sürekli külturle ve etnik farkhhklara vurgu yaparak bunları derinleş- tirmekle demokrasi yerle- şemez." "AB'nin yolu gûneydo- ğudan gecer" diyen ANAP Genel Başkanı Yılmaz'ı da eleştiren Bahçeli, "Türki- ye'nin bütün uluslararası ittrfaklara 0den yolu bas- ka yerlerden değİL .\nka- ra'dan büyük milletjmizin iradesinin temsil edildiği yüce Medis'ten geçer" Akkuyü Nükleer Santrah ihalesinin sonuçları 24 Aralık'ta açıklanacakANKARA (AA) - Türkiye Elektrik Üretim ve îletim AŞ (TEAŞ) tarafindan açılan Akkuyu Nükleer Santralı Projesi ihalesinde sona yaklaşüıyor. Edinilen bilgiye göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı"nın, Akkuyu Nükleer Santralı ihalesinin sonuçlarını 24 Aralık Cuma günü açıklaması bekleniyor. Nükleer santralı kurmak amacıyla dünyanın önde gelen reaktör üreticisi f irmalann da yer atdıği gruplarda, Türkiye'nin ünlü inşaat fırmalan Enka, MNG, Güriş, Gama, Bayındır, Garanti ve Tekfen gibi Türk inşaat firmalan da yanşıyor. Türkiye'de ilk olması sebebiyle TEAŞ ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhgı'nın titiz bir inceleme ile yürüttüğü nükleer santral anahtar teslimi yapılacak. Yüda 10 milyar kwh'nin üzerinde enerji üretecek ve yaklaşık 4-5 milyar dolarlık bir finansmanla yapımı öngörülen nükleer santral projesinin, en geç 6-7 yıl içinde hızmete alınması planlanıyor. TEAŞ, nükleer santralın kurulacagı Akkuyu'da teknik ve altyapı çalışmalan için bugüne kadar 100 mityon dolar harcamada bulundu. Farklı tekliHer Akkuyu Nükleer Santralı projesi ihalesine katılan konsorsiyumlann teklifleri. reaktör teknolojisinden fiyata ve reaktör gücüne kadar büyük farklılıklar gösteriyor. thaleye katılan NPI ve Westinghouse, zenginleştirilmiş uranyum içeren hafif suyla, AECL ise doğal uranyumun kullanıkhğı agır suyla çalışan reaktör öneriyor. Reaktörün gücü açısmdan da farklı öneriler getiren şirketler, bedel konusunda 2 milyar 393 miryon dolar ile 3 milyar 278.7 milyon dolar arasında maliyet çıkanyor. Zenginleştirilmiş uranyum ve doğal uranyumun kullanıldığt farklı iki tip nükleer santral, cıkardığı atık miktannda da değişikhk arzediyor. Ağır suyla çalışan nükleer santrallar, hafifıne göre daha fazla atık üretiyor. Anahtar teslimi yapılacak santral için NPI konsorsiyumu, 2.4 milyar dolar değerinde 1.482 megawatt(mw), ikinci alternatif olarak 4.5 miryar değerinde 2.964 mw gücünde nükleer santral önerdi. AECL ise 2.6 milyar dolar değerinde 1.339 mw gücünde, ikinci seçenek olarak da 4.8 milyar dolar değerinde 2.692 mw gücünde santral teklifinde bulundu. Westinghouse da 3.3 milyar dolar değerinde 1.218 mw gücüırfe nükleer santral teklifinde bulunurken, alternatif teklifvermedi. thaleye katılan konsorsiyumlardan NPI ve Westinghouse tek üniteli, AECL ise iki reaktörlü teklif verdi. Konsorsiyumlardan NPÎ ve AECL alternatif teklif verirken, Westinghouse ikinci teklifîni vermedi. VVestinghouse- Mitsubishi korsorsiyumu, ikinci teklifm uzun vadeli olması ve maliyetin her geçen gün düşmesi nedeniyle kesin bir hesap çıkaramadıklanru, bununla beraber ana tekliflerine göre ve diğer konsorsiyumlann aksine santral yapabileceklerinı ileri sürüyor. NPI alternatif teklifinde iki üniteli, AECL de 4 üniteli santral kurma teklifinde bulunmuştu. NPI'ın teklifinde birim yatınm bedeli 1.615 dolar/kw, AECL'in 1.920 dolar/kwve Westinghouse'un da 2.692 dolar/kw olarak belirlendi. Birim üretim maliyeti açısmdan NPI 2.56 cent/kwh, AECL 3.3 . cent/kwh, Westinghouse da 3.3S cent/kwh önerdi. DoktoHardan nükleer santralprotestosu toriar, Kadıköy tskele Meydanı'nda yapûklan açıklamada nükleer santrallann, insanlann sağlık ve sağlıkh bir çevrede yaşama hakkını tehdit ertiğini belirterek Akkuyu nûkleer santral projesini yaşama geçirfleceğini açıklayan hükümeti protesto etti. Basın açddaması yapan doktorlar. "TÜPRAŞ yangınını günlerce elinden hiçbir şey gelmeden se\Teden yetkililer. bir nükleer kaza durumunda ne "yapacaklar" diyesordu. (Fotoğraf.HATlCE TUNCER) Hipenııarkete bombah saldm • Baştarafi 1. Sayfada 15.15 srralannda bir patlama mey- dana geldi. Az sayıda müşterinin bulunduğu reyondaki patlama sırasmda kula- ğından yaralanan 36 yaşındaki Ay- ferSagbiü revirde ilk tedavisi yapıl- dıktan sonra Central Hospital'a gö- türüldü. Patlamanın nedeni ve ha- sar dunımu araştmhrken 15.25'te otoparkta ikinci bir patlama mey- dana geldi. Içki reyonunda hafif hasar yaratan patlamaya içki şişe- lerinin arasına bırakılan zaman ayarh boru tipi bombanın neden ol- duğu, otoparktaki patlamanın da aynı tipteki bombadan kaynaklan- dığı belirtildi. Arama sırasında patiadı Patlamadan yaklaşık bir saat ön- ce Carrefour'a bomba konulduğu yolunda ihbar altndığı ve olay ye- rine çağnlan polis ekiplerinin ince- lemeleri sürerkenpatlamalann ger- çekleştiği bildirildi. Saat 14.30 sı- ralannda polis telsizlerinden Car- refour'da bomba ihban olduğu anonsu üzerine Carrefour'a giden basın mensuplanna, özel güvenlik görevlileri, 15.15'te gerçekleşen patlamanın şampanya şişelerinin patlamasından kaynaklandığını öne sürdüler. Bu sırada otoparkta- ki patlama meydana geldi. Ozel gü- venlik görevlilerinin açıklamalan tepki çekerken müşteri yoğunluğu nedeniyle içeri girenlerin üstleri, paket ve poşetlerin aranmadığı ifa- de edildi. Patlamalardan sonra "Şampan- yalar patladığından dolayı revonu- ımız kapaİMhr" yazılı tahta perdey- le kapatılan bölüm bir saat sonra hizmete açıldı. Patlamada hafif ya- ralanan Ayfer Sağbili'nin eşi Zafer Sagbili gazetecilere yaptığı açıkla- mada, eşinin patlama anında içki reyonunun arka tarafindan vişne suyu aldığını belirterek "O sırada büyük bir patlama olmuş. Sağ ku- lağızedefenmiş. Patlama sonraa ilk tedavisi revirde yapdnuş. Arduıdan da Central Hospital'e götürüldü. Doktorlar önemli bir şeyi oünadıgı için eve gönderdiler. Ancak şu an- da iyi duymuyor'' dedi. Olay yerinde gazetecilerin soru- lannı yanıtlayan Kadıköy Kayma- kamı Hüseyin Eken, bombanm tü- rü konusunda mağaza görevlileri- nin değil, emniyet yetkililerinin söyledüderine kulak verilmesini is- tedi. Eken, emniyet yetkililerinin alışveriş merkezini boşaltmalan yönündeki talimatına uyulmadığı yönündeki bir soruya "O konuda bir şey diyemivorum'' yanıtını ver- di. Şeriatçı terör kuşkusu Yetkililer ihban yapan kişi ya da kişilerin kimlikleri konusunda açıklama yapmazken patlamanın yaklaşan yılbaşı öncesinde ve ra- mazan ayında içki reyonunda ger- çekleşmesi kuşkulan şeriatçı terör örgütlerine çevirdi. 'MHP idamı sömürüyor' • Baştarafi 1. Sayfada Övmen, bir gazetecinin "Eğeridam cezası kaldınhrsa, geçmişe dönük işte- meli mi, işlememeM mi" sorusuna da "Yasada vapılan değişikökkr her za- man sanığm lehine işler. Bu ceza huku- kunun genel hükmüdür" yanınnı ver- di. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) aday olması konusundaki görüşlerini de ifade eden Öymen, bu gelişmede Avrupa ülkelerinin büyük bölümünde sosyal demokratlann iktidarda olma- sının payı olduğunu kaydetti. Demok- ratikleşmenin önündeki tüm engelle- rin kaldınlmasından yana olduklanna işaret eden Öymen, CHP 'nin daha ön- ceki dönemlerde bu konularda getir- diği önerilerin dikkate alınmadığını da anımsattı. Öymen, ay sonuna dek nükleer santral yapımı ihalesinin sonuçlandı- nlması karannı alan hükümeti "dohı dizgin' 1 tavır sergilemekle suçladı. Nükleer santral ile Türkiye'deki ener- ji açığının çok küçük bir bölümünün giderileceğini vurgulayan Öymen, bu konunun tekrar düşünülmesi ve başka enerji alternatiflerinin gözden geçiril- mesi isteklerini yineledi. Son deprem- lerden sonra nükleer santral yapımı düşünülen Akkuyu'nun da deprem bölgesinde olduğunun anlaşıldığını kaydeden Öymen, nükleer santral ya- punı için bu yönden de tehlikeler bu- lunduğuna dikkat çekti. CHP,yıIbaşında deprem bölgesinde Gecenin geç saatlerine kadar süren PM toplantısında, Ertuğrul Günay tarafindan PM'ye sunulan "Yeniyıla depremzedelerin )anında girilme- sine" yönelik önerge kabul edildi. Buna göre, MYK ve PM üyelerinin gruplara aynlarak, deprem böl- gesinde belirlenecek yerlere gitmesi kararlaştınldı. Yoğun gündemle toplanan PM'de Türkiye'nin AB'ye adaylığı ve ölüm cezasının kaldınlması ile ilgili değer- lendirmeler yapılırken gençlik ve kadın kollan yönetmelikleri ile seçim sonuçlannın değerlendirildiği ra- porun görüşülmesi ertelendi. »Gök gûrüftülü G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada öteki grup bunu Türkiye'nin çıkarlarına aykın bulur. "Böylesi tarttşmalar her an amacından saptın- labilir!" Sorunu çözmek ya da konuya açıklık getirmek için değil, "haklı taraf olmak için" tartışıyoruz. Geçen hafta bunun üç somut örneğini gördük: - AB'ye adaylık bayramı ya da yası. - Çakjcı'nın Türkiye'ye getiriliş nedeni. - Kamuoyunun 'kıyak emeklilik' adını taktığı ve- killerin 'medyayla dalaş' haline getirdiği ayncaiıklı düzenleme. AB'ye aday üyeliğimizin her şeyi düzelteceğine inananlar nedense bu yoldaki en küçük eleştıriyi bile içlerine sindiremiyorlar. "AB'ye tam üye olun- ca demokrasimiz tümüyte rayına oturacak, insan haklannda hiçbir pûrûz kalmayacak, herkes dü- şüncesini istediği gibi söyleyebilecek" diyeceksi- niz. Bu yolun çok uzun olduğunu, aday üyeliğin çok da matah bir şey olmadığını söyleyenlere de yük- leneceksiniz: "Bunlar Türkiye'nin önünde engeldir. Zaten hep bunlann yûzünden geri kalıyomz. Tarihin çöplüğü- ne gitti gidecekler, ama hâlâ ayakbağı olmaya de- vam ediyortar." Sanınm yönümuzü uygariığa dönmedeki engel- lerin başında "kayıtsız şartsız AB'ciler" geliyor! Çakıcı'nın getirilmesinin ardından bir dizi olay bekleniyordu. Kimilerine göre, Çakıcı'nın gelişi ön- cesinde Nihat Akgün'ün öidürülmesi, kardeşinin vurulması bunun habercisiydi. Çakıcı da hazırlık- lıydı. Kim düello isterse, vardı. Ancak Çakıcı'ya ilişkin ilk düello, hükûmetin için- de yaşandı. Çakıcı'nın sorgulanıp sorgulanmama- sı konusunda Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e karşı. Tantan ilk atışı yaptı: •-•• "Çakıcı'yı sorgulamak istiyoruz, izin vermiyor- lar." Türk, beklemeden karşılık verdi: "Fransa'yla yaptığımız anlaşma gemği sadece dosyada olan suçlar için işlem yapabiliriz.' Tantan atışa devam etti: "Idam cezasını gerektirmeyen suçlan da var. En azından onlar için ifadesi alınabilir. Engelleniyo- mz..." Türk, kendisinden beklenmeyen birataklıklaön- ceki gün akşam saatlerinde zuladan bir basın top- lantısı çekti: "Bunlann hepsi hukuk dışı. Çakıcı'nin sorgulan- ması için resmi başvuru yok." Hükümette bu düello yaşanırken Kartal Başsav- cısı Hüseyin Poyrazoğlu, cezaevinde babalara ayrıcalık yaptlmadığını, onlann da "karavana" ye- diğini söyledi. Çakıcı hakkındaki hükümet atışlan karavana olduktan sonra, karavanada ne olduğu önemli mi? Üstelik cezaevlerindeki bu yapıyta ba- balar karavanayı ikiye bölerier; 'kara"y\a borsa ku- rarlar, 'vana "yı da eilerinde tutarlar. Cahil cesareti Bu iki konunun üzerine Mectis bir de kryak emek- lilik tüyü dikti. Milletvekilleri iki konuda çok hızlı ve oybirtiğiyte karar verirler; biri tatile girerierken öte- ki maaşlannı arttınrtarken. Milletvekillerinin ayncaiıklı maaş düzenlemesi hoş bir tiyatro eseri olur. Adı da hazır. "Medyadan yasa kaçırma!" Bugünün teknolojik olanaklan içinde medyadan yasa kaçırmaya girişmek, sözcüğün tam anlamıy- la "cahil cesareti". Vekillerimiz bunu yapacaklan- na, daha adil, savunulabilir bir yasayla kamuoyu önüne çıksalar, daha iyi olmaz mıydı? Bu kadar cesaretli milletvekillerimiz olduktan sonra bu yasa mutlaka çıkar. ömeğin, Estonya'yla yapılan havacılık anlaşması görüşülürken bir de- ğişiklik önergesi verirler: "Bu anlaşmayla bihikte kıyak emeklilikyasası da yûrûriüğegirer..." Liderler zirvesi Tahkim geriye işlemeyecek • Baştarafi 1. Sayfada Bütçe Komisyonu'nda eklenen tahkimle ilgili 3. madde çıkanldıktan son- ra. genel kurulda bugün ele alınması benimsendi. Yılmaz, gazetecilerin konuyla ilgili sorulan üze- rine, tasannın 2 madde olarak Meclis Genel Ku- rulu'na indirileceğini be- lirtirken bütçe görüşmele- ri sırasmda aynca vakıf üniversitelerine orman arazilerinin tahsisine iliş- kin yasa tasansının da gö- rüşüleceğini bildirdi. Yıl- maz, "kryak emeklilik" olarak anılan yasa öneri- siyle ilgili bir soruya ise tt O yasa bütçe sonrasına kakh" yanıtuu verdi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nunda geçen hafta yap işlet devret yasa tasansı görüşülürken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersümer'in isteği doğnıltusunda uluslarara- sı tahkimin geriye dönük işletümesine ilişkin veri- len önerge kabul edilmiş- ti. TBMM Genel Kuru- lu'ndaki görüşmeler sıra- sında DSP'nin de deste- ğiyle MHP'liler bu hük- fnün tasandan çıkanlması için önerge hazırlayınca, tasan komisyona geri çe- kilmişti. TBMM Adalet Komisyonu'nda uluslara- rası tahkim yasa tasansı görüşülürken de geriye dönük uygulamayla ilgili benzer bir önerge veril- miş, ancak reddedilmışti. Başbakan Bülent Ece- vit dün bütçe görüşmele- rine girmeden önce, ken- disinikarşılay an DSP mil- letvekülerine, "konüsyon- larda yapılan degisiknk- krden'' yakındı. Edinilen bilgiye göre söze, "Çok rahatsızun" diye başlayan Ecevit'in "Komisyonlar- da, hükümetten habersiz, tasanlar üzerinde degjsik- lik yapılrvor. Eğer hükü- met tasanlanndan bir ra- hatsızlık varsa, bu önce hükümete iletilmelidir. Bu rutumu doğnı bulmuyo- rum" dediği öğrenildi. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nun DSP ve MHP'U üyeleri ise yap iş- let devret yasa tasansıyla ilgili verilen önergenin "üstü kapah" olması ne- deniyle tahkimin geriye dönük işletilmesini öngör- düğünü anlayamadıklan- nı beUrttiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear