Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16 ARALIK 1999 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Seattle Hayal Oldu...
Güleriz ağlanacak halimize. Çünkü öyle ko-
mik biçimde oluşuyor ki ağianacak halimiz.
TBMM'de ve kamuoyunda AB adaylığı için
Kıbns ve Ege konularında ödün verilip verilme-
diği tartışılıyor.
TBMM, Bütçe ve Plan Komisyonu'nda, mil-
letvekillerinin daha önce Anayasa Mahkemesi
tarafından iptal edilmiş olan kıyak emeklilikle-
riyle ilgili tasan, gizlice görüşüldü ve jet hızıyla
kabul ediliyor.
Öylegörünüyor ki, önümüzdeki günlerde, ka-
muoyu bu konuyu enine boyuna tartışacak.
Şimdi sorabilirsiniz, "Bunda gülünecek ne
var?" diye.
Gülünecek olan şu ki, bütün bunlan gölgede
bırakacak kadar önemli bir anlaşma, ABD ile
Türkiye arasında 29 Eylül 1999'da VVashing-
ton'da imzalanıyor, 7 Aralık 1999'da TBMM'de
onaylanıyor, 10 Aralık tarihli Resmi Gazete'de
birçok hükmü saklı tutularak özet olarak ya-
yımlanıyor.
Bu gelişmelerin ne basın farkında, ne de ka-
muoyu. Oysa bu anlaşma ile MAI, (Çok Taraflı
Yatınm Anlaşması) ile getirilmek istenen, Seatt-
le'daki DTÖ toplantısında tartışılan ve üzerinde
anlaşmaya vanlamayan hükümler, Türkiye ile
ABD arasında yürürlüğe giriyor.
• • •
Türk medyasının görmezden geldiği, tarihi-
mizde 1838 Ingiliz-TürkTicaret Anlaşması'ndan
bu yana, en önemli değişiklıği meydana geti-
rip, Türkiye'yi tabak gibi açan bu anlaşmayı,
yalnızca 647. sayısında Aydınlık dergisi ile, 15
Aralık tarihli nüshasında, Işık Kansu - Banu
Salman imzasıyla Cumhuriyet haberolarak ve-
riyor.
Cumhuriyet gazetesi, dünkü sayısında olayı
şu başlıkla veriyor:
"Türkiye, uluslararası sermayenin anaya-
sasını ABD ile yaptığı bir anlaşma ile kabul
etti.
MAI artık iç hukukumuzda" "Türkiye Cum-
huhyeti ile ABD HükümetiArasında Tıcaret Ya-
tınm llişkilehnin Geliştirilmesine llişkin Anlaş-
manın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun"un görüşmeleri sırasında, olayın
boyutunu kavrayan ve eleştiri yönelten millet-
vekili sayısı ise bir elin parmaklannı bile aşmı-
yor. DYP Balıkesir Milletvekili llyas Yıldız ile FP
Istanbul Milletvekili Ali Coşkun kimi sakınca-
lann altını çiziyorlar.
Oysa, MAI Karşrtı Çalışma Grubu Temsilcisi
Gaye Yılmaz'ın da belirttiği gibi, son derece-
de esnek ve belirsiz bir dille yazılmış olan an-
laşma, Türkiye'yi tabak gibi açıyor yabancı ya-
tınmcıya.
• • •
Kısaca başlıklar halinde verelim anlaşmanın
içeriğini:
- Tüm yatınm önlemjerinden ve korumacılık-
tan vazgeçilecek.
- Yüksekteknoloji üreten ABD çıkarlarına yö-
nelik olarak fikri mülkiyet haklanna güvence ve-
rilecek. (Bilindiği gibi, bu konuda, Seattle'da
azgelişmiş ülkeler şiddetli itirazlarda bulunmuş-
lardı.)
- Türkiye NAFTA üyesi olmadığı için ABD ya-
tınmcılan tek taraflı olaraktahkime gidebilecek-
ler. Ama, bir Türk kişi ya da kuruluşu, ABD ya-
tınm yaparsa o aynı haktan yararlanamayacak.
- ABD, özellikle GAP bölgesinde kurulacak
serbest bölgelerde Türkiye'de yapacağı yatı-
nmlann kâr ve katma değerini heıtıangi bir en-
gelle karşılaşmadan yurtdışına transfer edebi-
lecek. Bu serbest bölgelerde ABD yurttaşlan-
na çalışma olanaklan tanınacak.
Daha bu anlaşmanın üstünde çok duracağız.
Ama şu hale bakın! Böylesine yaşamsal bir ko-
nuda, Cumhuriyet ile Aydınlık dışında medya-
da tek söz yok. Bu kadar yaşamsal bir alanda
kamuoyu cahil, bir avuç insan dışında milletin
vekilleri suskun.
Seattle'da elin gâvurlan kehdininkilerle biıiîk-
te bizim çıkarlan savundular. 7 Aralık 1999 gü-
nü ise bizim Meclis bunlann hepsini bir kalem-
de veriverdi ABD'ye.
Güler misiniz, ağlar mısınız?
CSDD kuruldu
îSosyal demokrat
gençlik örgütleniyor
ANKARA (Cumhuri-
- yet Bürosu) - Çağdaş, de-
mokratik, laik, Atatürkçü,
insan haklan ve eşitlikten
yana gençler "Genç Sos-
yal Demokratiar DerneğT
(GSDD) çatısı altmda bu-
luştu. Yaklaşık 3 aydır yü-
rütülenkuruluş hazırukla-
n 1 Aralık 1999 tarihinde
resmileşen derneğin, Tu-
nalı Hilmi Caddesi 85/13
adresindeki genel merke-
zinin açılışı 18 Aralık
1999 günü saat 14.00'te
gerçekleştirilecek.
GSDD Genel Başkanı
Hüseyin Erkank. 1980
sonrası uygulanan depoli-
tizasyon poLitıkalan sonu-
cu gençler arasında "ide-
olojik boşluk" oluştuğunu
belirterek, bu boşluğun
sonyıllarda radikal kesım-
lertarafindan kullanıldığı-
nı söyledi. GSDD, Türki-
ye'nin içinde bulunduğu
olumsuzluklann ve gele-
cekle ilgili kaygılannın
sosyal demokrasi ile gide-
rrilebileceğine inanan 18
üniversiteli gencın girişi-
miyle laıruldu. Yaklaşık 3
ay süreyle demeğin oluşu-
mu için gerekli hazırlıklar
yüıütüldû. tki hafta önce
resmi statüsüne kavuşan
demeğin üye sayısı bu sü-
re içinde 250"ye yükseldi.
Herhangi bir siyasi par-
tiye bağlı olmadıklannı
vurgulayan gençler, sosyal
demokrasiyi tanıtmayı; bu
doğrultuda yapılanarak,
sorumlu ve ideolojik an-
lamda sağlıklı düşünen
gençlerin yetişmesine kat-
kıda bulunmayı amaçlı-
yorlar. Demeğin genel
başkanlığını yürüten Hü-
seyin Erkanlı, Türkiye'de
son dönemde özellikle
gençlerin "çağm gerisin-
deki ideolojiİerin peşinden
koşmasını", sosyal de-
mokrasınin yeterince an-
latüamamasına ve büyük
halk kitlelerine ulaşünla-
mamasına bağladı.
Gençler olarak, Türki-
ye'deki bu gidişten kaygı
duyduklannı belirten Er-
kanlı, bu kaygılara son
vermenin yolunun sosyal
demokrat düşünceden
geçtiğini söyledi.
Hükümet, tahkim oyununu Yap-İşlet-Devret Yasası'na koyduğu bir madde ile yürürlüğe koyuyor
Tahkim geıiyeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Tahkimin geriye işletilmesine llişkin
düzenlemeyi Damştay Yasası Değişik-
lik Tasansı 'na koyduramayan hükümet,
hedeftne yap-işlet-devret (YÎD) mode-
line ilişkin yasa değişikliği önerisinin
görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyo-
nu'nda ulaştı. Öneriye eklenen geçici
bir maddeyle, tahkimin geriye dönük
işlemesine olanak sağlandı. Yasa deği-
şikliğinin yürürlüğe girmesini izleyen 1
ay içinde yapılacak başvuruya göre,
tahkimin geriye dönük işlemesine Ba-
kanlar Kunılu'nca karar verilecek. Böy-
lece, şirketler tahkim yokmuş gibi yük-
sek risk ve maliyetle hem daha fazla kâr
elde edecekler hem de tahkim olana-
ğından yararlanacaklar.
TBMM Adalet Komisyonu' nda ulus-
lararası tahkime ilişküı yasa tasansının
görüşülmesi sırasında tahkimin geriye
dönük uygulanmasıyla ilgili olarak FP,
MHP ve DSP'nin oylanyla reddedilen
önergenin bir benzeri, dün TBMM Plan
ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.
Komisyonda "Bazı Yatınm ve Hizmet-
lerin Yap-İşlet-Devret ModeB Çerçeve-
sindeYapünlması Hakkmda Kanun"un
bazı maddelerinde değışiklik yapılma-
sma ilişkin yasa tasansı görüşülürken
bir önerge verildi. Eneni üretim, iletim,
dağıtım ve ticaretinin YÎD modeli kap-
sammda yapılabilmesi ve Yüksek Plan-
lama Kunılu'nca belirlenen idare ile
sermaye şirketi ya da yabancı şirket ara-
sında yapılacak sözleşmenin özel hu-
kuk hükümlerine tabi olması öngörülen
yasa tasansına geçici madde eklenme-
sine ilişkin önerge, uluslararası tahki-
min geriye dönük ışlemesini hükme
bağladı. Önergede, "Birincifikradabe-
Urtflen proje ve işler ile 30% ve 3465 sa-
yıh yasaya tabi proje ve işlere de bu ya-
sa hükümterinin uygulanmasına, görev-
li şirketin yasanın yayutu tarihinden iti-
baren bir ay içerisinde başvunısu ve fi-
gui idarenin müracaan üzerine Bakan-
larKıınılu'ncakarar*erilebuir'' denıl-
di. Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Cıunhur Ersûmer, önergenin gerekçe-
sini açıklarken, Türkiye'nin her yıl 4-5
milyar dolarlık eneıji yatırımı yapması
gerektiğini savunarak, 135projeiçin 19
milyar dolarlık yatınma gereksinim
duyduklannı, bu kaynağın önünün açıl-
ması için yasa değişikliğinin geriye dö-
nük uyguİanması gerektiğini ileri sür-
dü. Ersümer, önergenin kabul edilmesi
durumunda devam eden işlerde önleri-
nin açılacağmı belirtti.
Tasannın geneli üzerinde söz alan
DSP'li Necdet Tekin. elektrik üretimi-
nin ileri teknoloji gerektirebileceğini,
ancak ticaretinin bunu gerektirmediği-
nı belirterek, elektrik santrallan arasuı-
da farklı fiyat uygulamasına gidilip gi-
dilmediğinı sordu. DYP'li Oğuz Tez-
men, yasa değişikliğinin geriye dönük
olarak uyguİanması durumunda çok
ciddi hukuksal sorunlar çıkacağına dik-
kat çekerek "tyilik yapalım derken kö-
tülükkryapabiliriz" dedi. FP'li Ali Coş-
kun, devletın bir yandan özelleştirme-
ye giderken bir yandan da YÎD mode-
lindeki tesisleri 20-30 yıl sonra devlet-
leştirdiğini kaydederek "Yap-işlet-de-
vam et projesi uygulanmandır" dedi.
Bağunsız Tunceli Milletvekikili Be-
ldr Gûndoğaa, nükleer santrallann han-
tal olduğu ve tehlike yarattığı, birçok ül-
kenin bundan kurtulmaya çalıştığı yö-
nündeki değerlendirmeleri anımsata-
rak, Türkiye'deki nükleer santralın han-
gi ükelere göre yapüacağını sordu. FP'li
Altan Karapaşaoğlu da doğalgaza yapı-
lan zammın sanayiciyi zor durumda bı-
raktığını belirterek, bu zammm ya geri
çekilmesi ya da ihracatta bazı indinm-
lere gidilmesi gerektiğini söyledi.
Eleştirileri yanıtlayan Ersümer, YİD
modeliyle yapılan santrallarda farkh fi-
yat uygulamalan olduğunu doğruladı.
Ersümer, sözleşmesi 1993 yılında im-
zalanan santrallardan 7-8 cent'e elekt-
rik aldıklanm kaydederek, bunun pa-
halı olduğunu söyledi. Ersümer, "Bu
durum yûzde 50'ye yakın bir uçurum
yarabyor, ama o gün kurulmuş santral-
lardan elektrik alıyoruz. Ben sizden
elektrik alma>acağım diyemem, çünkü
o santrallarda biz üretim sağla\anıaz-
sak, üretmedikleri elektriğin. almadığı-
mız elektriğin parasını ödeyeceğiz" de-
di. Ersümer, planlanan projelenn zama-
mnda bitirilmemesi durumunda. Tür-
kiye'mn aylarca günde 5-6 saati bulan
kesintilere gitmek zorunda kalacağmı
savundu. Ersümer, doğalgaz ve petrole
yapılan zamlarla ilgili olarak da AFlF'te
ödenek kalmadığını belirterek, akarya-
kıt piyasası ve akaryakıt vergisinin ye-
niden düzenlenmesı gerektiğini söyle-
di. Görüşmelerin tamamlanmasının ar-
dından tasan, verilen önergeyle birlik-
te kabul edildi.
tĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Adalet Bakanı Türk, ölüm cezasının muhakkak kaldınlması gerektiğini söyledi
'Idam ohtykmnaydttdanmasma engdy
BakanTürk:
ÇakKU
yargılanacağı 2
davada alabileceği
cezayı yatöktan
sonra 45 gün
içinde Türkiye'yi
terk etmesi
durumunda diğer
suçlardan
yargılanamayacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet
Bakanı Hikmet Sami Türk. Atoattin Çakı-
a'nın, yargılanacağı 2 davada alabileceği
cezayı çektikten sonra 45 gün içinde Türki-
ye'yi terk etmesi durumunda başka suçlar-
dan yargılanamayacağını bildirdi. Ölüm ce-
zasının birçok iadeyi ve olaylann aydunlan-
masmı engelledığini belirten Türk. bu ne-
denle ölüm cezasının kaldınlması gerektiği-
ni söyledi. Türk, Türkiye'de ölüm cezası kal-
dınlsa bile Çakıcı'nın bu cezayı öngören
suçtan yargılanması için Fransa'dan ızin
alınması gerektiğini kaydetti.
Türk, dün düzenledıği basın toplantısın-
da, suçluların ıadesıne ilişkin uluslararası
hukuki süreç konusunda bilgi verdi. Fran-
sa'danTürkiye'ye iade edilen Ç akıcı hakkın-
da, 1 Eylül 1998 tarihi itibanyla, mahkeme-
lerden 5 konuda iade isteminde bulunuldu-
ğunu anımsatan Türk, Fransız mahkemesi-
nin, ölüm cezasını öngörmeyen 2 suçtan ıa-
desıne karar verdiğini belirtti. Türk, "Doto-
yısıjla bu iki suçtan mahkeme önüne çıka-
caknr. Suçluların Iadesine tlişkm Sözleşme
4
Yolsuzluk var' denilen SSK müteahhitlere para dağıtıyor
ANAP yaııdaşlaruıa 500 milyar
ANKARA - ANAP'lı Çahşma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Oku-
yaa, SSK'de yolsuzluk olduğunu söy-
lerken; ANAP Yardımcı Kuruluşlar
Başkanı SeiçukPehhvanoğiu'nun ye-
ğenlerineaitOkmanlnşaatŞirketi'ne,
Samsun Hastanesi Tevsii Inşaatı yapı-
mında usulsüz biçimde yaklaşık 500
milyar lira aktanldığı belirlendi. SSK
müfettişlerince hazırlanan raporda,
kum, çakıl ve stabilize nakliyesi nede-
niyle 258 milyar 737 milyon 849 bin
üra fazla ödeme yapüarak kurumun
zarara uğratıldığı vuıgulandı.
Kazı nedemyie 72 milyar 284 mil-
yon lira, kum, çakıl ve stabilize dolgu
nedeniyle de 106 milyar 164 milyon
lira fazla ödeme yapıldığı saptandı.
Okuyan, SSK'de yolsuzluk olduğu
yönünde demeçlerverirken, SSKmü-
fettişlerince hazırlanan rapor, inşaat
çalışmalan sırasında ANAP'a yakın
inşaat şırketlenne "para aktarüdığı-
BI" ortaya koydu.
ANAP Yardımcı Kuruluşlar Başka-
nı Pehlivanoğlu'nunyeğenleri Osman
ve Süer Okman'a ait Okman İnşaat
Şiriceti'ne Samsun Hastanesi Tevsii
Inşaatı yaptmmda "evrakta sahteâ-
ik" yaparâk 472 milyar 801 milyon
384 bin 500 lira aktanldığı belirlendi.
SSK müfettişlerince hazuianan rapor-
da, 27 Eyhll 1991 tarihinde Okman
inşaat Şirketi'ne 24.5 milyar lıraya
ihale edilen işin yer tesünıi ile birük-
te usulsüz işlemlerin başladığı kayde-
dildi. Raporda, inşaat sahası ile bele-
diyenin gösterdiği kazı döküm yeri
arasındaki uzaklığın 5 bin 700 metre
olmasına karşın 10 bin 300 metre ola-
rak gösterildiği, böylece yükleniciye
fazladan nakliye bedeli ödendiği be-
lirlendi.
bşaata en yakın kum, çakıl ve sta-
bilizemalzeme ocağımn Çarşamba'da
bulunmasına karşın tutanakta daha
uzakta olan Bafra ve Alaçam ocakla-
nnın gösterildiği, bu malzemelerin 7
bin300 metre uzaklıktaki Demirci kö-
yü ocağından getirilmesine karşılık
nakliye bedelinın tutanakta gösterüen
ocak mesafelerine göre ödenerek ku-
rumun zarara uğratüdığına dikkat çe-
kildi.
Kum, çakıl ve stabilize nakliyesi
nedeniyle 1999 yüı birim fıyatlanna
göre 193 milyar 246 milyon lira, kazı
nakliyesi nedeniyle 65 milyar 491 mil-
yon lira ödendiği saptandı. Nakliyeler
nedeniyle toplam 258 milyar 737 mil-
yon lira fazla ödeme yapddıgı belir-
lendi. Raporda, "Fazfanaktiyeödeme-
lerine, sadece nakliye mesafekrinin
fazla gösterilmesinden dcğü. kum, ça-
kdve hafriyat miktannın hajali olma-
smdan kaynaldanan farkın da dahfl
olduğu; bir başka deyişle, hakedişler-
de gösterüen kadar kum. çakıl gekne-
diği, hafri> at nakledilmediği, 8 Kasun
1991'de düzetuenen klas tutanağuıda
zeminin yüzde 60 oraıunda batak ve
balçık olarak gösterildiği, hakedişler-
dekazdarm bu klasagöre hesap edilip
ödendiği'' belirtildi. Zeminuı balçık
olarak gösterilmesine karşın böyle ol-
madığmın, yapılan çahşmada anlaşıl-
dığı belirtildi.
Balçık zemin için 112 bin 775 met-
reküp kazı bedeli ödenmesine karşm
gerçek oranm 67 bin 329 metreküp
olduğu belirlendi. Raporda,kazı nede-
niyle 72 milyar 284 milyon lira, kum,
çakıl ve stabilize dolgu nedeniyle de
106 milyar 164 milyon lira fazla öde-
me yapüarak kuTumun zarara uğratü-
dığına işaret edildi. SSK müfettişle-
rince hazırlanan raporda, kurumper-
sonelinden 15 kişi hakkında suç duyu-
rusunda bulunulması ve disiplin yö-
nündenpersonel hakkında "devlet me-
murtuğundan çtkarma". "kademe
fleıiemesinin durdurulmasT istemin-
de bulunulması gerektiği belirtildi.
Raporda aynca, inşaat şirketinm
kurumla ilgili tüm işlemlerinin feshe-
dilmesi. kurum ihalelennden yasak-
lanması talep edildi. Aynı şirketin Es-
kişehir Hastanesi inşaatında da yol-
suzluk yapmış olabileceği düşünce-
siyle inceleme istendi.
gereği,diğer suçlardanyargdama yapuamaz.
Bu.sözieşmeninözelKukilkesigereğİdir*' de-
di. Türkiye'nin yuıtdışındaki bazı suçlulann
iadesmde, mevzuatmda ölüm cezası bulun-
ması nedeniyle engelle karşüaştığını belir-
ten Türk, "tdam cezasnun kaldınlması tar-
üşmaian yapıhrken, iade sürecinde yaşanan
bu sıkmüİar da değeriendirümeİMur" dedi.
Türk, Çakıcı'run 3 ayn suçtan daha yar-
gılanması için Fransız hükümetinden izin is-
tenmesi çalışmalannuı sürdüğünü bildirdi.
Türkbank ihalesi
Adalet Bakanlığı yetkilileri, Çakıcı'nuı
iadekonulan arasında yer alanve yargılana-
cağı "suç işlemek îçin çete otuşturmak" fıili
kapsamında "Türkbank ihalesi'' ile ilgili
olarak da mahkemede sorgulanabileceğini
kaydettüer. Yetkililer, gerekirse bu konuda
Istanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığf nın
ek iddianame hazırlayabileceğinı, ancak bu
suçlamadan yargılanması için yine Fransız
hükümetinden izin alınması gerektiğini söy-
lediler. Türk, Suçlulann ladesine llişkin Av-
rupa Sözleşmesi'ne göre, bir
sanık hakkında iade karann-
dan sonra ortaya çıkan suç-
larla ilgili yargılamanın, ia-
de eden ülkenin bu konular-
da verebileceği izne bağh ol-
duğunu söyledi.
Türkiye'nin "Suçlulann
İadesine tlişkin Avrupa Söz-
leşmesi"ni kabul ettiğini
anımsatan Türk, bu sözleş-
me hakkmda bilgi verdi.
Türk, sözleşmenin, iade edi-
len sanığın ilgili ülkede ce-
zasını çektikten sonra 45
gün içinde ülkeyi teric etme-
si durumunda başka suçlar-
dan yargılanamayacağını
düzenlediğini bildirdi.
"Çakıa hakkmda hazır-
lanan iade dosyası ekştiriB-
yor. Bu konuda ne düşünü-
yorsunuz" sorusuna Türk.
söz konusu sözleşmenin
"özeuflikflkesr gereği iade
edilen kişinin iadeye konu
suçlardan sorgulama ve yar-
gılamasına olanak verdiğini
söyledi. Türk, "Çakıa'nın
sorgulaması nedenyapdma-
dı" sorusuna şu karşüığı
verdi:
"İadeye konu olan suçlar-
dan mahkemede dinlenfle-
cektir. İade belli suçlardan
dolavi gerçekleşmiştir. Eğer
mahkemedeki sorgulama
sonucunda suç vasfi değişir-
seveyayenibir suçortaya ç>
karsa, bu suçlardan yargua-
mak için de iade eden ülke-
den muvafakat alınması ge-
Belcikadan istedik
Özbey'in iadesi
idam nedeniyle
reddedildi
KEREMILGAZ
Istanbul Cumhuriyet
Başsavcüığı Abdi İpekçt
suikastının kilit jsimle-
rinden Yaiçuı Ozbey'i
Belçika'dan resmen iste-
di. Adalet Bakanlığı ka-
nalıyla yapılan başvuru
Türkiye'deki idam ceza-
sı nedeniyle reddedildi.
Bunun üzerine Özbey' in
talimatla ifadesınin alm-
ması istendi.
tstanbul Cumhuriyet
Savcısı Ünal Canpotat
tarafindan yürütülen Ab-
di îpekçı suikastının so-
ruşturmasında yeni ge-
lişmeler yaşandı. Milli-
yet gazetesinin eski ge-
nel yaym yönetmenle-
nnden Abdi Ipekçi'ain
Ntşantaşf nda otomobi-
linin ıçensinde 1 Şubat
1979'da öldürülmesi ola-
yınnı kilit isimlerinden
Yalçın Özbey, Belçi-
ka'dan resmen istendi.
Özbey'in Almanya'da
olduğu bilgjsı ortayaaöl-
mış, ancak daha sonra
Belçika'da serbestçe do-
laştığı öğrenilmişti.
Canpolat tarafindan
tstanbul Cumhuriyet
Başsavcıhğı'nın Bakan-
lık Savcıhğı kanalıyla
Adalet Bakanhğfna
yazdığı yazıda iade iste-
mıne gerekçe olarak Öz-
bey'in Îpekçı suikastına
katıldığı ve Ağca'nın ce-
zaevınden kaçıntmasma
yardım ettiği gösterildi.
Belçıka adlı makamlan
ise Özbey 'in de suikasnn
diğer sanıklan gibi
idamla yargılanacağui!
belirtip bir kez daha
Türk Ceza Yasası'ndakı
idam cezasını gerekçe
göstererek iade istemıni
reddetti. Belçika'nın ya-
nıtı Istanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı kanalıyla
soruşturmayı yürüten
savcı Canpolat'a iletildi.
Bu gelişmeler üzerine
Canpolatikiülke arasın-
CHP MYK
daki mevcut adü yardım-
laşma anlaşması çerçe-
vesinde suikastla ilgili
Özbey'in ifadesinin tali-
matla alınması için Ada-
let Bakanhğfna gönde-
rilmek üzere Bakanhk
Savcılığı'na yazı yazdı.
tfadesindeki bilgilere
göre Yalçın Ozbey hak-
kında dava açüırsa, sanık
Istanbul 4. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde yargı-
landıktan sonra beraat e-
den Oral Çelik gibi T-
CY'nin 450/4. ve 65/3.
maddelen gereğince
"Taammüden adam öl-
dürmek eylemûıe krası-
nı kobnlaşaracak şekü-
de kantanak" suçundan
20 iflJ^jl.az ^mamak
üzere^a- hapıs
istemn le hâkım k
na çıkabılecek.
Italya'da Ancona Ce-
zaevi'nde bulunan tpek-
çı suikastının faıllerin-
den Mehmet Ali Ağca.
Roma'daki duruşmalar-
dan birınde verdıği ifa-
dede. Ipekçi'yi Özbey'in
öldürdüğünü ileri sür-
müştü. Ozbey ise bu ıd-
diayı reddetmiş, ancak
Ipekçi cinayeti öncesi
Ağca'ya para yardımı
vaptığını kabul etmışti.
Ozbey, Ağca'nın 23 Ka-
sun 1979'da Istanbul
Kartal Maltepe Askeri
Cezaevi'nden kaçınlma-
sında kullanılan 34 RF
601 plakah Renault'nun
kendisine ait olduğunu
kabul etmişti. Aynca Öz-
bey ve Ağca'nm Yapı
Kredi Bankası Gebze
Şubesi'nde 9328/6 nu-
marah ortak bir hesapla-
n olduğu da ortaya çık-
mıştı. kalyan savcı Dla-
ria MarteDa'nın iddiana-
mesmde Yalçın Öz-
bey'in Ağca'nın kaçınl-
ması için Oral Çelik'e de
3 bin mark para yardımı
yapöğı yer aldı.
Tüzük kurultayı
Eylül 2000'deANKARA(Camhflri-
yetBürosu)-2. Cumhur-
başkanı ve CHP'nin
ikinci Genel Başkanı ts-
met lnonü'nün torunu
Gülsüm BOgehan Toker
CHPyekatıbvor Genel
Başkan Altan Oymen
başkanhğında toplanan
CHP Merkez Yönetim
Kurulu iMYK), tüzük
kurultayının 2000 yılı-
nın eylül-ayında gerçek-
leştinlnjesini kararlaştır-
dı. Parti yöneücileri bu-
nun olağan kurultaym
2001 yılmın nisan-mayıs
aylannda gerçekleştiri-
leceği anlanuna geldiği-
nıvurguladılar. CHP'de,
makam otolannın da ye-
nilenmesi kararlaştınldı.
Baş\"uru süresi 13
Arahk'ta sona eren üye
yazımlannın yenilenme-
si projesi kapsamında,
partiye kaydûn yenile-
yenlerin sayısımn 72 bi-
ne ulaştığı bildirildi. Ka-
yıtlann genel mericeze u-
laştmlacağı son tarih
olarak belirlenen 20
Aralık'a kadar ise bu sa-
yının 80 binı bulacağı
belirtildi MYK, parünin
çeşitli kademelerinde
yöneticilik yaptığı hal-
de, 25 Ekirn'de askıya
çıkanlan hstelerde adla-
n bulunmayalar için ye-
ni bir düzenleme yapıl-
masını kararlaştırdı.
MYK üyesı Habtk
Özdalga ve PM üyesi
Memet Yula tarafindan
hazırlanan ve 18 Nisan
seçimlerinde alınan ye-
niiginin nedenlerinin de-
ğerlendirildıği rapor da
MYK gündeminde yer
aldı.
Önceki yönetimde de
görev yapan bazı MYK
üyelerinin, "Deniz Bay-
kaldöneminineleştiradi-
ğl" gerekçesiyle rapora
ve raporun MYK görüşü
olarak kamuoyuna açık-
lanmasınakarşı çıktıkla-
nöğrenildi.