25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
•8 KASIM 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Numaracılar 'Sosyalist" olduklannı so^lerler, Türkiye'de ve tüm cünyada emeğin ^azanımlarının bir bir erimesi terşısında suskun kalırlar. Fendilerine cuk oturan "entel Ibcş" nitelemesine kızarlar, bir 'scsyalist" olarak liberalizmi savjnurlar. /tatürk dönemini, Cumhuriyetin kuruluş yıllarını "levrim"den saymazlar, crtaçağcılar ile kol kola SDZjmona "demokratik rrücadele" veririer. Cüryanın, bir avuç ulusötesi şrketin neredeyse "diktatoryası"na doğru gittiğini gormezlikten gelirler, ulusal kjrtuluşun, Türk a/dmlanmasının ustası olan Cumhuriyetçi kadroları Hitler ile, Mussolini ile aynı kefeye koyarlar. Soyaçekimdir belki de. BJyükleri, kendi düşünsel tutumlannı fikir oynaşlığına benzer bir terimle özdeşleştirip kim para verirse onun borusunu öttüreceklerini söylememişler miydi zaten? ISIK KANSU Almaşık Seattle toplantısı Dünya Ticaret örgütü (WTO) Bakanlar Konferansı, bu ayın sonunda ABD'nin Seattle kentinde toplanacak. Konferansta, çokuluslu şirketlerin dünya egemenliğinin sağlanması için bir "anlaşmalar turu" gerçekleşecek. Bu toplantıda alınması öngörülen kararlara karşı olanlann da elleri armut toplamayacak elbette. Dünyanın dört bucağından gelen ve Çok Taraflı Yatınm Anlaşması (MAI) Karşıtlan Koalisyonu'ndaki demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, WTO toplantısından 15 gün önce Seattle'da olacaklar. Amaçları, öncelikle WTO toplantısının yapılmasını engellemek. Toplantıya giden süreçte atölye çalışmaları yapacaklar. WTO Bakanlar Konferansı, ulus devlete, egemenliğe, tarıma ya da hizmet sektörüne ilışkin "sermayenin sınırsızlaşması" ile ilgili konuları mı ele alacak, MAI Karşıtlan Koalisyonu'nun atölye çalışmaları da, bunların almaşıklarını tartışacak. Çokuluslu şirketlerin evrenselleşmesi karşısında yoksullaşan, hakları elinden alınan halkların sorunlarına çözüm arayışlarına yönelecek. MAI Karşıtı Platform'un Türkiye temsilcisi Gaye Yılmaz, konuya ilişkin şu bilgileri verdi bize: "Çoğunluğu Hindistan'dan gelen çıftçiler, yoksul köylüler, işsizler 30 Ekim 'de Newyork'tan başlayarak karavan ile tüm Amerika'yt dolaşmaya başladılar bile. Eyalet . eyalet sermayenin küreselleşmesinin ne anlama geldiğini, WTO toplantısında alınacak kararlar sonrası insanlann yaşamlannın ne hale geleceğini anlatacaklar. 30 Kasım'da da Seattle'da, diğergnıplarla buluşacaklar. 30 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında Seattle'da kitlesel mitingler düzenlenecek. WTO toplantısının yapılacağı binanın insan zinciriyle kuşatılması planlanıyor. Sokak tiyatrolan aracılığıyla Seattle kentindekilere olayın gerçekleri aktanlacak. Tüm dünyaya da, tek bir dünya hükümetinin gündemde olduğu, yurttaşlık yerine şirket vatandaşlığının öne çıkanlmak istendiği, tüm yerkürede yaklaşık bugün 200 şirket söz sahibi ise önümüzdeki birkaç yıl içinde bunlann sayılannın azalacağı duyurulmaya çalışılacak." Dünya ulusları "küreselleşme"n\n ne olduğunu çok iyi algıladılar. Darısı gelişmeleri anlamamakta ısrarlı ülke yönetıcilerinın başına. Batı Karadeniz'in doğası kadar verimli aydın insanlan Çetin Asma, Şevket Salcı, Çetin Sefçuk Arslan, Altan Işık ve Sevgi Salcı, bundan üç yıi önce bir akşamüstü bir araya gelmişier, Bartın için ne yapabileceklerini konuşuyorlardı. Çetin Selçuk Arslan, "Kitap fuarı açalım" deyiverdi. Bu öneri herkesin hoşuna gitti. Konuyu dönemin Bartın Belediye Anadolu'nun TÜYAP'ı Başkanı Oğuz Pir'e ilettiler. Kabul etti. O yıldan başlayarak Bartın Kitap Fuarı, onlarca yazan, çizeri, bilim insanını konuk etti, binlerce kitabı Bartınlılarla kucaklaştırdı. Kitap fuarı geleneğinin sürmesi için canla başta çalışan Sevgi Salcı, mektubunda üzüntülerini dile getiriyor: "Çeşitfi maddi sıkıntılara göğüs gererek gerçekleştirmeye çalıştığımtz ve büyük özveri gösterilen bu etkinliğin basında yer almaması bizim suçumuz mu bilemiyorum. Çok az sayıda kişinin omuz verdiği kitap fuan etkinliğimizin aranan, her yıl beklenen bir etkinlik olmasını istiyoruz. Fuanrnızı 'Anadolu'nun TÜYAP'ı 1 yapmak istiyoruz." Neden olmasın? Sevgi Salcı'nın biraz burukluk içerse de bu sıcak, coşkulu isteğine sanatseverlerden, kültür insanlanmızdan mutiaka olumlu yanıt gelmeli... Kimin çıkarı? Başbakan Bülent Ecevit'in Rusya gezisinin odak noktası "Mavi Akım Projesi" oldu. Mavi Akım'ın Türkiye'yi Rusya'ya bağımlı hale getireceğini ileri sürenler var. Diğer yandan, Mavi Akım bağlanmazsa ülkemizin Amerika'nın istediği tek seçenek ile karşı karşıya kalacağını savlayanlar da az değil. Eski BOTAŞ Genel Müdürü Hayrettin Uzun'a sorduk: "Mavi Akım tartışmasına ne diyorsunuz?" Uzun, yanıtladı: "Her şeyi bir yana bırakın, Türkiye'nin belirlenmiş, planlanmış bir enerji politikası yok. Türkiye enerjisini hangi kaynaklardan sağlayacak, doğalgazın yeri ne, nükleer enerjinin yeh ne, rüzgâr enerjisinin yerı ne? Bunlar saptanmış değil. Bölgesinde çok önemli bir devlet olan Türkiye'nin dış politikayla birlikte yürüteceği bir enerji politikası yok açıkçası." "Peki" dedik, "Kim yönlendiriyor sizce enerji politikalarını?" Uzun, duraksamadan karşılık verdi: "Şirket ve kfşi çıkarlan..." ÇALIŞANLARIN / SORULARI SORUNLARI YILMAZ ŞJPAL Emekli Sandıgı'nda yetim aylığıııııı kesilmesi Soru: Bir kaza sonucu, ileri derecede bedensel sakat kaldım. Çalışamayacak durumda ve başkasının da bakımına muhtaç biri olarak, Emekli Sandığı emeklisi babamın ve- fatından sonra, bana evli olmadığım için yetim aylığı bağlandı. Kaza geçirmeden önce, SSK'lı olarak çalış- maktaydım. Kazadan sonra ayrılmak zorunda kaldım. Şimdi sigortamı dışarıdan isteğe bağlı olarak yatırmak- xı \a.tiif tayun. 2000 yıiında SSK'den kadın sigortalı olarak, emek- li olmaya hak kazanıvorum. Duvduğuma göre Sosyal Güvenlik Reformu ile sigortadan kendi aylığını alanla- rın yetim aylıkları kesilecekmiş. Bana sigortadan aylık bağianırsa, babamdan ve Emekli Sandığf nca bağlanan yetim a\lığım kesilecek mi veya hangi durumda yetim ay- lıkları kesilir? " "(E.Ö.)" YANIT: Kamuoyunda uzun süre tartışılan "Sosyal Güvenlik Ya- sa Tasarısı", bazı değişildikJerle. 25 Ağustos 1999 günü kabul edil- miş \e 8 Eylül 1999 günlü Resmi Gazete"de 4447 sayılı yasa olarak yayımlanmıştır. Tasanda yer alan, ancak daha sonra tasandan çıkanlan maddeler- den biri de T.C. Emekli Sandığı'ndan yetim aylığı alanlarla ilgili mad- desidir. Tasanda yer alıp sonra tasandan çıkanlan bu maddede: "Kendisinden aylık bağlanacak olanlann ölümii tarihinde ev- li bulunmayan kız çocuklarına. Emekli Sandığı'na, Sosyal Sigor- talar Kurumu'na. Bağ-Kur'a \e 506 sayılı Kanunun Geçici 20'nci maddesi kapsamında bulunan sandıklara tabi çalışmama veya bunlardan her ne ad altında olursa olsun aylık almama şartıy- la. yetim aylığı bağlanır." Yetim aylığınizın kesileceği konusundaki duyumlannız, tasanda yer alan bu maddeye dayandınlmıştır. Ancak bu madde tasandan çı- kanldığı için yûrürlüğe girmemiştir. T.C. Emekli Sandığı'nda bugün eski uygulama geçerlidir. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 75. maddesinde yer alan ve bugünkü uygulamaya göre: "Kendisinden aylık bağlanacak olanlann ölümii tarihinde ev- li bulunmayan kız çocuklarına aylık bağlanır." E\ li olmayan kız çocuklannın aylıklannın kesilmesini gerektiren bir koşul, Yasa"nın 92. maddesinde yer almıştır. "Türk vatandaşlığından çıkanlan, Türk vatandaşlığım bıra- kan, yabancı memleket uyruğuna girenlerin (Türk vatandaşlı- ğım muhafaza edenler hariç)" emekli. dul ve yetim aylıklan ke- silmektedir. Yetim aylığının kesilmesini gerektiren bir başka koşul da 5434 sa- yılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 99. maddesinde yer almıştır. "Emekli, adi malullük, vazife malullüğii, dul veya yetim aylı- ğı, son hizmet zammı alanlardan. hiçbir şarta bağlı olmaksızın emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edilenlerin aylıklannın tamamı, bu vazifelere tayinlerini takip eden a\başından itiba- ren kesilir." Kısaca, yetim aylığınızın kesilmesi, Türk vatandaşlığından çıkma- nıza (ya da çıkanlmanıza) ya da T.C. Emekli Sandığı kapsamında bir göreve atanmanıza ya da evlenmenize bağlıdır. HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ HARBİ SEM!H BULUT BEBEK NVRAYÇIFTÇ! İCıimpfüarf'nA S-Jerken 1 tı'i-ıtf Jg+Ç TARİHTE BUGUN MÜMTAZARIKAN 8 Kasım ILAN T.C. KADIKÖY 2. SULHHUKUK MAHKEMESİ (AHKÂMI ŞAHSİYE) 1999-38 Vesayet Mahkememizce verilen 5.10.1999 tarih, 1999/38 esas, 1999/609 karar sayılı ilamı ile Istanbul, Kadıköy, Acıbadem, cilt: 001/06, Sahife: 99, Kütük: 462'de nüfusa kayıtlı Ertuğrul Arslan vesayet altına alınmış, kendisine eşi Ayşe Arslan vasi tayin edilmiştir. llan olunur. Basın: 53962 UİMMLER'İN ORTAYA CIKIŞL 1923'TB SU SEC£,ALMA/jyA'DA, HAZİL0*'İN ÖND€ GELEN LİOeRLERİNOBN SİRl OLAN UEINRtCH HİMMLEŞ. İLJC K£Z TARİH SAHNeSİNE ÇlKri. ADOLF HİTLEK, NASYONAL SOSYALİST fHMTİ'Yİ GBÇİRİSİMİN ÜÇÛNCÜ YtUNOA, BAVYEBA'DA BASKIM DÜZeNLEMİSTİ. AMACI, EYALET YÖfJETİÖ. ' LER.İMİ, ropoyjp/ajter BİRAHAHEDE EL£ ĞEÇİ&P VÖNETİMİ SAĞLAMAKTf- BUNUN İÇİN YEUİ mjRULAN YARI ASKBüF'SA" 8i/lLİKLEKİND£N YASARLANIYOeDU. HIMMLER DE 8UNLAR AJ&SMDAYDt VE O 6£C£tCJ BASK/MDA YEK ALa. "BlHAHANE gASIÜNt" TU- TUKEVİNDE SONUÇLANACAICTI AMA,HIMML£R, LİPERİNİN PİKKATİNİ ÇEKBCEKTf. BU HASTA RL1ULU APAM, "6eSTAPO"<jeİUJ POÜS) •NUN LİPERLİĞ/NE APAYPI.. İLAN T.C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ (AHKÂMI ŞAHSİYE) 1998'642 Vesayet Mahkememizce verilen 5.10.1999 tarih, 1998/642 esas, 1999/606 karar sayılı ilamı ile Istanbul, Kadıköy, Erenköy, Cilt: 007 22, Sahi- fe: 88, Kütük: 1888'de nüfusa kayıtlı Kemalettin Inanç vesayet altına alınmış, kendisine Istanbul Barosu avukatlanndan Av. Hacer Çekiç vasi tayin edilmiştir. llan olunur. 19.10.1999 Basın: 53960 İLAN T.C. KAYSERİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLAN METNİ EsasNo: 1999 266 Davacı Perihan Yücel ve Derya Yücel vekilleri ta- rafindan, davalılar; Etem Erdoğan, Mehmet Akif Er- doğan ve Kadir Aslan aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası ara karan uyannca: Davalılardan Mehmet Akif Erdoğan'ın yapılan adli ve idari tahkikatlarda tebliğe yarar açık adresı- nin tespit edılememesinden dolayı adına ilanen teb- liğ yapılmasına karar verilmiştir. Buna göre davalı Mehmet Akif Erdoğan'ın duruşma günü olan 22.11.1999 günü saat 9.10'da mahkeme duruşma sa- lonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde davanın yokluğunda devam edip buna göre karar verileceği hususu tebliğ yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. 21.10.1999 Basın: 53212 SİİRT KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997 6 Davacı Emin Yolbaş tarafından davalılar Ömer Tekin vs. aleyhine mahkememize açmış olduğu Sıırt Bostancık köyü 325 parsel sayılı ta- şınmazın tespitine ıtiraz davasıntn yapılan açık yargılaması sonunda; 05.10.1999 tarih 1997 6 esas 1999/8 sayılı karan ile HUMK.nun 409''5 maddesi gereğince davanın Açılmamış Sayılmasma karar veril- miştir. Dahili davalılardan adresı meçhul Sadık oğlu 1941 dogumlu Bedri Kurt'a yukanda özeti yazılı karann tebliğ yerine geçmek üzere ilan olu- nur. Basın: 50495 ÇUBUK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1999-277 Mahkememizde davacı Pembe Avcı tarafından da\alı H. tbrahim Av- cı aleyhine açılan boşanma davası nedenıyle; Kırşehir merkez Ulupmar köyü nüf. kayıtlı Garip ve Tenzıle'den ol- ma 1967 d.Iu davalı Halil Ibrahim Avcı'nın tüm aramalara rağmen bu- lunamadığından duruşma gününün 29.12.1999 günü saat 9.30'da Çu- buk Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde yapılacağı ilanen tebliğ olunur. 2.11.1999 Basın: 53947 GÖRÜŞ DüRSUN ATILGAN Almanya ADD Genel Başkanı 21 Ekim Ekim ayı sözkonusu olunca akla gelen ilk önemli gün, Türk Aydınlanma Devrimi'nın baş- langıcı olarak da bildiğimiz, Cumhuriyetimizin kuruluş tarihi olan 29 Ekim'dir. Bu tarihten ıtiba- ren, Türk ulusunun bireyleri kula kulluk etme ye- rine kendi aklını kullanmaya, demokrasiye gi- den özgürlük yolunun açılmasıyla da insan ol- manın ve değer bulmanın farkına varmaya baş- lamıştır. 31 Ocak 1990'da Prof. Dr. Muammer Aksoy. 6 Ekim 1990'da Prof. Dr. Bahriye Üçok, 24 Ocak 1993'te Doç. Dr. Uğur Mumcu ve 21 Ekim 1999'da Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı... Laik, demokratik, özgürlükçü hukuk devletine sahip çıkan aydınlarımız birer birer katledilmişlerdir. Bu dört aydınlanmacımızın ortak özellikleri var- dı: Dördü de Atatürkçü bilim adamıydı, dördü de ADD üyesiydi ve dördü de Cumhuriyet gazete- si yazarıydı. Az çok TV izleyen, gazete okuyan, radyo din- leyen herkes bilir ki, biz AADD olarak, devleti- mizin tekliğine, Ulusal Ant ile sınırları çizilmiş olan ülkemizin tümlüğüne ve ulusumuzun birli- ğine sahip çıkan ve savunan bir kuruluşuz, Ata- türk devrim ve ılkelerini toplumuza anlatan, an- lattıran bir kuruluş. Ne zaman Türkiye, Atatürk Türkler Avrupa medya kuruluşlarının ya da siya- setçılerınin naksız saldırısına uğrasa, o zaman demokratik düzeyde bu değerlerımizi savunma- yı bir görev bildik ve de bilecegiz. Çünkü, biz Ak- soy, Uçok, Mumcu ve Kışlalı gibi Atatürkçü ay- dınları örnek aldık kendimize. Onlar, ne ülkemi- zi, nedevletimizı nede ulusumuzu yabancı med- yaya karşı küçük düşürmeye kalkmışlar, ne de bazı yabancı siyasetçilerin haksız eleştirilerini karşılıksız bırakmışlardır. Kendileri, haksızlık ve hatta bir zamanlar işken- ce görmelerine karşın ülkelerinde kalmayı ve sa- vaşımlarını orada vermeyi tercih etmişlerdir. Hü- kümetlerin yaptığı yanlışları eleştirmede ise as- la duraksamamışlardır. Bu olağanüstü değerli aydınlanmızın hiçbiri- nin de katilleri henüz bulunamadı. Niçin? Soru- yoruz yöneticilere: Devletine sahip çıkanların ka- tilleri neden bulunamıyor? Bir gazete tutuyor, Gümüşhane Barosu Baş- kanı Ali Günday' hedef gösteriyor ve Adana'dan gelen bir molla-zorba, başkanı katlediyor. Aynı gazete Ahmet Taner Kışlalı'yı açıkça "28 Şubat- çı zorba Kemalist gemi azıya aldı" diyerek hedef gösteriyor ve o da katlediliyor. Bu ne biçim basın özgürlüğüdür? Cumhuriyet karşrtı, laiklik karşıtı, demokrasi karşıtı, bilimsel öğretim karşıtı zorbacı mollalara hedef göster- me özgürlüğü nasıl verilebilir? Bunlar bilinirken de katiller nasıl yakalanamaz? Bu soruları sor- mak da, yanıt istemek de bizim hakkımızdır. Kuran kurslarındaki çocuklara ettirilen şu ye- mini bir kez daha anımsatalım: "Ben MuhammedMüslüman ümmetindenim. Türkiye, dinsiz, laik bir memleket haline gelmiş- tir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma; Türkiye'yi bir din ve şeriat devle- ti haline getirmek için mücadele edeceğime; Ke- mal Paşa zamanında çıkanlan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime; kısa zamanda ümmet esasına dayanan şeriat devletinin kurulması için devlet idaresinde söz sahibi olacak mevkilere gelmek için çalışacağıma dinim, Allahım ve bü- tün mukaddesatım üzerine yemin ederim." Cumhuriyetimizin 75. yıl kutlamalarında Anıt- kabır'e uçaktan bomba atmak üzere Türkiye'ye gidenler Âfgan kafalı molii tipli yobazlardır. Tür- kiye'de sekiz yıllık zorunlu öğretim yasasına kar- şı Almanya'da yürüyüş yapanlar da mollatipli yo- bazlardır, ki bunların çocukları Almanya'da en az 18 yaşına kadar öğrenim görmek zorundadırlar. Türkiye'yi ilkçağ toplumunun karanlığına it- mek istiyoriar. Iran'da, Afganistan'da, Cezayir'de olduğu gibi... Kadınlanmızın, yani analarımızın, kızkardeşlerimizin, eşlerimizin, kız çocuklarımı- zın insan yerine konulmadığı ülkelere benzetmek istiyoriar. Ey yöneticiler! Kimler yetiştirdi ve yetiştiriyor bu "Talibanlan?" Ne zamandan beri? Hangi si- yasetçiler? Bilmiyor musunuz?.. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2SOLDAN SAĞA: 1/ Tüysü yap- ' raklı ve keskın 2 kokulu bir süs bıtkısı. 2/ Lı- 3 monluk... Oyunda kazanı- lan her partı. 3/ Praseodim ele- mentının sımge- sı... Gebeliğı ön- lemek içm döl- yatağı ıçine ko- nan sarmal bi- çıminde araç. 4/ Süs ta- şı olarak kullanılan mor renkte bir tür kuvars. 5/ Şenliklerde caddelere kurulan süslü kemer... Gelecek. 6/ Haberci... Eski Mısır'da tannların kralı sayılan tanrı. II _ Coşkun, esinle dolu... Nazilerın politikasında Germen ırkından kim- selere yakıştmlan ad. 8/ 9 Ender, seyrek... Takım- lar grubu, küme... Yeni Zelanda'nın plaka işaretı. 9/ Bir müzik parçasının hangi hızla çalınması gerektiğinı gös- teren aygıt. YUKÂRIDAN AŞAĞIYA: 1/ Türlü ışlerde kullanılan, esnek çelikten yapıhnış sap- lı araç. 2/ Şifalı sulardan yararlanma işleri. 3/ Şarkı, tür- kü... Borsada kesin vadeli değerlerin kuru ile primlı de- ğerlerin kuru arasındaki fark. 4/ Türk müziğinde bir ma- kam... Iskoç erkeklerinın giydıği kısa eteklik. 5/ Metal saplama... Pasak. 6/ Metin Toker tarafından yayımlan- mış haftalık haber dergisı... Çin ve Japonya'da oynanan bir strateji oyunu. II Kiremit yenne kullanılan ya da ki- remitlenn altına yerleştirilen ince tahta. 8/ Ostü kapalı olarak anlatma... Gemilerde yük kaldırmada kullanılan tek dillı makara. 9/ Dağcılık.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear