25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 1999 PERŞEMBE O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr Ilçe Yöneticileri Sürgün Olursa... Prof. Dr. Tahsİn TOKMANOGLU • lkmemunvetımıbırorrnanmuhen- I dısı olarak Kars'ın bır ılçeiinde \ap- tim Orman Fakultesı'nıbursluola- rak okumuş \e 8 \ıllık bır zorunlu hızmetyüklenmıştım Fakulteyıbı- tınnce de kars'a atandım Gıttığım ılçede ılk ış olarak ka>makamı, hâkımlen \e savcıyı zıyaret ettım llçenın obur >o- netıcılen) le de tanıştıktan sonra gorev ıme başladım Özellıkle savcı çok sempatık ve konuşkan bır kımseydı, uçuncu goruşme- mızde bana >ov!e bır soru sordu - Çekınmeden bana so> le. ne suç ışledın de biıra> a surgun editdin? Bu boru karşısında çok şa^ırdım \e "hıç- birsuççlemediğimLoğrenciiiğiın bitınce bti- raya atandığımı*" soyledım Fakat sa\cı ınanmadı \e " Buras) surgun \erkiir, suç iş- lemeyeni bura>a göndermezler" dı\erek sorusunda ısrar ettı Ben de "Pe\â siz ne suç işlediniz?*" dı>e sordum, kavmakamın \e obur yonetıcılenn suçlannın da nelerol- duğunu oğrenmek ıstedıgımı bıldırdım Savcı uzun bır konuşmavaptı Kendısı- nın, hâkımlerın \e kavmakamın ayrıca öbür > onetıcılenn suçlannı bırer bırer sav- dı döktu Nufüi ve PTT mudurune vann- caya kadar ılçedekı ust kademe memurla- nnın hepsı surgündu Suçları da, polıtıka- cılara. özellıkle dahaonce bulunduklarıü- çelerdeki partı başkanlanna karşı çıkmak \e onlaruı yasa dışı olan Lsteklerini \ apma- maktLSavcıbunlananlattıktan sonra "Sen de kesın olarak surgünsun. sebebinı de bi- lirsin. boşuna gızleme. Elbet bır gun öğre- niriz"dedı Ben verecek yanıt bulamadım ve kara kara duşunmeye başladım Acaba suçum neydı' Oğrencılık günlenmde ba- zı ogrencı olaylanna kanşmıştım, fakat bu ola\lar nedenıyle herhangı bır şekılde ko- vuşturmava uğramamıştım Ilk günler surgun olduğuma ınanmamış- tım, fakat kaymakamın, hâkımlerın ve obur ılçe yonetıcılerının anlattıklannı da dınle- dıkten sonra. yavaş yavaş surgun olduğu- ma ınanmaya başladım, fakat nedenmı bır turlu bulamadım Neden surulduğumu so- ranlara soyleyecek bır soz bulamamanın uzuntusunu uzun zaman yaşadım Uyku- larım kaçtı ve soru ruyalarıma gırmeye başladı tlçe yonetıcılerının hemen hepsı hüku- mete bakanlara ve ulke yonetıcılennın hepsıne kuskun ve çok kızgındılar İlçeter- de bulunan partı başkanlanndan çokşikâ- yetçrv dıler. "Dairemızegelse ancak hademe olabîlecek bu ınsanların laflanvla surgun ediklık. Bundan sonra Rus>a'\a sürenıtye- ceklerine gore burada rahatız" dıyorlardı Kızgınlıklannı da onlenndekı ışlerınden çıkartmavaçalışıyorlardı Yonetıcılennbır kısmı çocuklannın okul durumu nedenıy- le eşlerını getırememışlerdı ve bekar yaşı- vorlardı Bu nedenle oğle ve akşam ye- meklennde bır arada bulunuyorlar. daha son- ra da Halkevı nde buluşuyor ve ıskambıl ovnavarak vakıt geçınyorlardı Halkevını kapatmış v e ozel bır kahv ehaneve çev ırmış- lerdı \etkılılenn yaptığı bu yasadışı ışe karşı çıkabılecek bır kımse ılçede bulun- madığı gıbı ıl merkezı olan Kars'tadayok- tu Ilçe vonetıcılerının bır kısmı, örneğın hâkımlerden bın kıralık bır ev bularak aı- lesını getırmek ıstıyor, fakat kıralık ev bu- lamıyordu Kıralık ev vapacak kadar pa- rası olan bir kinıse, asla ev vapmıyor. ilçe- den aynlarak Batı \nadolu'ya göçediyor- du. lîçe beledıve başkanı, Emlak Kredı Bankası'na başvurmu^ ve ılçedekı konut Mkıntısını anlatarak ılçeve konut kredısı venlmesını ıstemış Bankanm beledıveve verdığı yanıt şu "Turkıye'ninsavunması- nın Er/urunVdan geçmektedir. Bu neden- le Erzunım'un doğusundakı yorelere kre- diveremiyoruz.'" Bankanın buyanıtıda, ıl- çede konut sıkıntısı çekenlen lyıce çıle- den çıkartmış Ben boyle bır yanıtın venl- mış olabıleceğıne ınanamadım ve gıdıp be- ledıve başkanına sordum Başkan yazıyı gosterdı gozlenme de ınanamadım ve tek- rar tekrar okudum. ne yazık kı dogruvdu Oğrendığım bu gerçekler karşısında ben de >avaş >ava> karamsarlıga kapılmaya ve surgun olduğuma ınanmaya başladım Bulunduğum kasabayı ve özellıkle ınsan- larını bır haylı tanıdıktan sonra sıra orman- lan gormeve ve özellıkle orman koylule- ny le tanışmaya geldı Ormana gıdebılmek ıçın > azm at, kışın da kızak kullanmak ge- rekıyordu Bır sabah bır orman bakım me- muruyla bırlıkte atlanmıza bındık ve orma- na doğru yollandık Orman kasabanın he- men vakınından başlıyordu ve çok guzel- dı, altında da zumrut yeş.ılı bırçayır vardı, asla çalı yoktu Orman bakım memuruyla sohbet ederek gıderken "Gideceğjmiz koyde gece nerede kalacağız?T 'dıvesordum Memurda,"Koy ağasının evinde kalacağız, burada ağaiara be> denir. Biz de İzzet Beyin evinde kalaca- ğız'' dedı Ben de "Izzet Beyın evınde bit bulunur mu"'" dedım Memur "Doğrusu- nu ısterseniz, bitin buyukleri de beylerin evlerinde bulunur" dedı Bu sozu hıçbır zaman unutamadım. hep anımsamaktayım Çunku soz tumuv le doğ- ruydu İzzet Beyın evınde ve daha sonra kal- dığım obur beylerın evlennde çok sayıda ve çok ırı bıtlerle vattım Kovlulerın bıt- ten hıçbır ^ıkâyetlerı voktu, benım şıkâye- tımın olmasını da havretle karşılıyorlardı \a ormanlara hıç gıtmemeklıgım yada bıt- lere alışmaklığım gerekıyordu Gorevım nedenıv le ormanlara gıtmeklığım gereklıy - dı fakat bıtlerealışamıyordum Buzorko- şullar altında bır yıl çalıştım Orman koy- lulerının. özellıkle beylenn bırçoğuyla ah- bap oldum Bırgun koyun bınnde düğûn v ar, ılle gel dedıler, gıttım Mevsım kıştı ve dugun bır ahırda vapılıvordu \\\m olabıldığınce te- mızlemışler, kenarlanna bır ıkı masayla bırkaç ıskemle ve çok sayıda da hasır koy- muşlardı Orta kısmı da oyun yen olarak aynlmıştı Onemlı konuklar masa ve ıs- kemlelerde. oburlen hasırlarda oturuyor- lardı Koyluler kadınlı ve erkeklı olarak ortada mıllı oyunlannı oynuvor çevrede- kıler de alkıshyoT \e şarkılar soyluyorlar- dı Duğunde Kurt. Çerkez, Gurcü ve Tatar gıbı çe^ıtlı gruplardan ınsanlar vardı Hep- sı kendı oyunlannı oynadılar. çalgılannı çaidılar ve sarkılannı söyledıler Duğundekı konuklann en çok ıtıbargo- renı, ıkı kışıydı Bunlann bın ben, oburle- n de jandarma karakol komutanı olan ıkı sirmalı bır çavuştu Ikımızı bır masaya oturtmuşlardı Çav uş son derece gururlu bır pozısyonda oturuyordu. dav ranışlan ve ko- nuşmalan da tamamıvla gururluydu Ben çavuşla konuşmaktansa, oynayanları sey- retmeyı ve şarkıları dınlemeyı daha uygun buluyordum Bır ara ça\ uş kulağıma doğ- ru eğıldı ve dedı kı - Mühendis bey,şurada gorduğun insan- lar var va, bunlann %80'inin sırtında be- nim sopanıın izi vardır_ Dıkkatle çav uşun v uzune baktım ça\ uş gururundan göklerde uçuyordu Benım ba^ım dondu gozlerım karardı ve ahır da- mının tepeme ındığını sandım Bayılıp ye- re duşeceğım dıye korktum ve kendımı zor tuttum Oyunlardan veşarkılardanaldığım tat, butunuyle sılındı Bu çavus, 15 > ıldan ben buradaymış, kendısını 8 köyun kralı olarak ılan etmış Istedıgı kışıyı ıstedığı kadardovebılırmış Dayak vıyenlenn ılçe- ye yapacaklan şıkâyetlenn hıçbır varan olmazmış Bu durum bırçok kez denen- mış Koyluler çavuşamuttak itaanenbaş- ka bir >ol bulamamışlar ve bu nedenle de tam olarak ıtaat ediyorlannış_ Sonuç Savaşlarda cephe komutanlan daıma cephenın en zayıf noktasının neresı oldu- ğunu arastırırlar, orayı kuvvetlendırmeye çalışırlar Duşman cephemızın zayıf nok- tasını bulacak olursa. oradan hucuma ge- çecek ve ordumuzun arkasını çev ırecektır Bu korkuyla komutanlar daıma hem ken- dı cephelerının hem de duşman cephesının en zayıf noktalannı ararlar Sıcak savaşla- ra aıt olan bu temel kuralın bır benzen de soğuk ^avaşlarda uygulanmaktadır Suıır bovlanndaki il ve ilçelerimiz, banş zama- nında vaphğıniız gizii savaşlann en zayıf noktalandır. Bu zayıf noktaları kuv\etlen- dırebılmek ıçın. en kalıtelı yonetıcılerın buralara göndenlmelerı gerekırken, bura- lann surgun ven olarak kabul edılmesı ve kusturulmuş yonetıcılenn buralara gonde- nlmesı ve yaptıkları ıle de ılgılenılmeme- sı kanımızca ulkemız ıçın buyuk bıraymaz- lıktır Llkemızı vonetenleraik^ık "HerTurk vatandaşı yasa onunde eşittir, hiç kimseye ayn islenı vapimamaktadır'" dıve ^ozler sov - lemektedırler Bunları dınlerken Kars ta- kı orman kovunde dınledıgıın jandarma çavuşu gozunuın otıune gelmekte ve bu çavuşun bolgesınde vaşavan ınsanlanmtz da yasa onunde bızlerle bir mı? dıve duşunmek- teyim. BulentEcevit in bırkonu^masındasoy- ledığı şu sozlen de anımsamaktavım Bır ılçe halkı kaymakamlarından şıkayetçı ol- muşlarvenıtelıklıbırka>makammgonde- nlmesını ıstemışler Ecev ıt de çok sevdığı ve çalışmalannı çok beğendıgı bır kayma- kamın bu ılçeve atanmasını sağlamış Kı- sa bır sure sonra kavmakam gelmış. Ece- vıt ı bularak "Benitn nekusurum vardı ki beni oraya surgun ettin.'" dıve sormuş Ecevıt de verecek vanıt bulamamış Buraya kadar vazdıklarımı okuvan ya- kınlanm, anlattığım olav ların Kars"ın han- gı ılçesınde geçtığını sormakta ve ılçe adı- nın da yazılmasını ıstemektedırler Orada kaldığım sure ıçınde Kars ın hemen bu- tun ılçelerını gezdım ve Ağn nın bırkaç ılçesıne de gıuım Hepsinde av nıdurumun bulunduğunu. vanı ılçe vuneticılennın kız- gui ve kuskun otduklannı v akından gordüm. Bu nedenle yazdıklanmın. gorduğum bu- tun ılçelerı kapsayanortakozellıkleroldu- ğu kanısındayım Bu nedenle de ılçe adı- nı vazmanın bır anlamı kalmamaktadır En buy uğunden en kuçuğune kadar bü- tun kanıu gorev lılennın bu> ük bir se> gi>- leişlerine bağlanmalan gerekır. Bu amacın gerçekleşebılmesı ıçın de butun kırgınlık- lann ve küskunluklerın uzennde durulma- sı ve yok edılme vollarının aranması. bu- lunduktan sonra da gereklı uvgulamalann yapılması zorunludur Memurlarının hak- lı olan kuskunluklerını vok edemeven bır hukumetın başarıh olmasına olanak vok- tur Sadecemaaşjarazamyapdarakbukus- künlukler giderUemez. Sınır bovlanndaki ılçck'nmızi birer surgun yeri olarak kul- lanmak. kanımızca ulkeve ihanettır. Bunu yapan hukumetlerin de başanlı olmasına olanak voktur. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Adaşım Oktay... Uç genç odama gırdı 'OktayBey'ı' arıyoriarmış' Devrımcı bır oğrencı orgutu adına gelmışler Çok ofkelıydıler Ne ıstedıklennı sordum Gazetede bır haber çıkmış, hesap sormaya gelmışler' Yanlış yere geldıklennı soyledım Benım adım Ok- tay, ama gazetenın sorumlusu "Oktay" Bey değı- lım . Oktay Kurtböke'nın odası korıdorun ucun- daydı Oraya gondefdım Uçbeşdakıkageçtıgeç- medı, bır gururtü, bır bağnşma 1 Fıriadim, baktım Oktay Kurtboke uç gencı tutmuş kollanndan, dı- şan fırlatmış 1 Bu kez gençler saldırryageçerken ara- ya gırdım Ofkelı çocuklan guçlukle oradan uzak- laştırdım Boyleydı Oktay 1 Hele şekerı bıraz yukselsın, tut tutabılırsen' Bır kez de, Adalet Partılı bır kalabalı- ğın saldınsında karşı sokağa fırtamıştı bırkaç kı- şıyle kavgaya tutuşmuş, hepsını altetmıştı Pehlıvandı, Galatasaray Lısesı GureşTakımı'nın kaptanlığını yapmış, Gureş Federasyonu'ndaTan- tan'la bırlıkte çalışmıştı Ama kol gucuyle anmak yetmez onu 1 Tam bır yureklılık orneğı yığıt, uy- gar, cumhunyetın temel ılkelenne bağh gerçek bır Ataturkçu Oncekı gun AN Sirmen'ın yazdığı gıbı sıkıyone- tım mahkemesınde ornek alınacak bır davranış gostermıştı. Kımı kışılergıbı, "llhan Bey'ın yazısı- nın sorumluluğu ona aıttır" dese hemen serbest bırakılacakken, "Ben o yazıyı okudum, boyle bır yazı yırmı kez elıme gelse yırmı kez yayımlarım" demesı, ıbret alınması gereken bır aydın durust- luğu değıl mıdır^ Benım askerlık arkadaşımdı Ezıne'nın tepele- nnde, yemyeşıl kırlannda sırtımızı ağaca dayaya- rak sjgara tutturduğumuz o temmuz, ağustos gun- lerını unutmam olası değıl Daha once Ankara'da çıkan 'öncu' gazetesınde Cezayırlı dırenışçıler ko- nusunda yazdıklarını okumuştum Fransız ordu- suyla çarpışan Cezayırlı savaşçılann yanında gun- ler geçırmıştı Sanırım o donemdekı olayları bası- na yansıtan bır tek Oktay olmuştu Sonra, 'Cumhurıyet'ie geçırdığımız on yıl Ya- zar takımı ıle gazetenın sorumlulan her zaman lyı geçınemezler Bız, coşkuyla yazdığımız yazının eksıksız yayımlanmasını ıstenz Gozumuz başka şey gormez. Oysa sorumluluk yuklenmış yazı ış- len mudüru, hele o karmakanşık donemlerde çok dıkkatlı olmak zorundadır Şu var kı on yıl boyun- ca Oktay Kurtboke ıle bu konularda da hıçbır an- laşmazlığa duşmedım "Baba, bu kez bıraz olçu- yu kaçırmışsın, gıdıp hapıshane kapılannda senı de aramayalım" 12 Mart'ın en tehlıkelı gunlerınde gazetenın ba- şına bır şey gelmemesı ıçın çok uğraştı Ama ll- han Selçuk'un bıryazısı uzerıne açılan davada o gunku uygulamalara karşı çıkınca o da soluğu ce- zaevınde akdı Yetmedı, bır sure gazetenın ust yo- netımıne egemen olanlar tarafından gazete kad- rosundan çıkanldı Hep bırlıkte, başta Nadir Bey, 1 yıl gazete dışında kaldık Okurtanmızın buyuk tep- kısı sonunda Oktay'la gazeteye donduk hep bır- lıkte Dunyada az gorulen bır olaydı bu, Cum- hunyet' okurtarı gazetelenne sahıp çıkmışlar, 12 Eylul fırtınasına kendını kaptıran bazı yonetıcılere onemlı bır ders veımışlerdı Yıllar geçtı, Oktay Kurtboke bırkaç yıl başka alanlarda gorev yaptı, sendıkacılık, oğretmenhk Sonunda yenıden 'Cumhurıyet'te buluştuk Ne var kı ağır hastaydı Sonunda acı haber1 Yaşantımızdan pek çok ınsan gelıp geçer Hele belh bır yaş çızgısını aşmışsanız her olum habe- rıyle yalnızlığınızı daha dennden duyarsınız Ada- şım Oktay'ı hep o coşkulu, bol kahkahalı, çalış- kan dost kışılığıyle anımsayacağım Köy Enstitülü Bilinç Fakir Baykurt TaÜp APAYDIN S evgıh Fakır Baykurt uuğurlarkençeşıt- lı duvgular ıçındeyım Bır yandan onu yıtırmenın acısı huznu gezmıyor ıçım- de, bır vandan ışını çok lyı yapmış bır arkadaşa sa>gı ve teşekkür d'uygulanm yukselıyor Gerçekten Fakır Bavkurt omru boyunca yararlı ve uretken bır kışılık sergıle- dı Hem bır yazar olarak, hem bılınçlı bır egıtım emekçısı olarak ustlendığı gorevlen tum zorlukla- ra karşınjoğusledı v.e başar<jı "Otlann dikentenn tçîndeh çıklp geldik'" dıyordu bır konujjiıtiMnda Gefçeiflen bız Koy Enstıtüluler, çoğumuz, yokluğun yoksulluğun karanlığm en dı- be vıırmuş yennden geldik Devnmcı Cumhunye- tın aydınlanma egıtımı olan Koy Enstıtulen açılma- saydı hıçbırımızın okumaolanağı >oktu Tıpkı ana- lanmız babalanmız gıbı. obur yaştaşlanmız gıbı, karanlığın kor kuyusunda ömür geçırecektık Koy Enstıtusu egıtımı ıle gozumuzu açtık Dunyanın ne- reden gelıp nereye gıttığım. okkanın altında kımle- nn kaldığım apaçık gorduk Kendımızı kurtarmak vetmıyordu elbet Denn uvkulara dalmış sonuna kadarezılıp somurulmuş halkımızın haklannı savun- mak gerekıyordu Boynumuzun borcuydu bu Hal- km oğretmenı olmak çok boyutlu bır ıştı Onumüze gelen çocuklara sadece okuma yazma oğretmekle hal- kın yasamı değışmıvordu Onlann vetum koylunun gozünu açmak. onlan bılınçlı yurttaşlardüzeyme ge- tırmek gerçek oğretmenlenn gorev ıydı Koy Enstı- tulen eğıtımınden bu donanımı almıştık Bu ülku- lerle yetışmıştık Gel gor kı 1946'lardan ».onra bır »eyIer değışmeye basjadı Devletın eğıtım polıtıka- M tersyuz oldu Oğretmen halkın sorunlan ıle ılgı- lenmeyecek, sınıfında abc öğretecek denıldı Hele 1950"den sonra bız Koy Enstıtulu oğretmenlere ağır baskılar, baskıdan da ote zulum yapılmaya başlan- dı Tum halktan yana aydınlara olduğu gıbı, bız öğ- retmenlere de dev let adeta duşman oldu Aydınlan- macı eğıtımın yennı uyutucu eğıtım aldı Gızlı açık Kuran kurslan, ımam hatıp okullan açıldı Özellık- le yoksul halkın, koylunun çocuklanna bu eğıtım uy- gun bulundu Bız bu olanlara başımızı eğıp otura- mazdık Işte bu donemde Fakır Baykurt öne fırla- v an y ığıt arkadaşlanmızdan bınsı oldu Kalemını sıv- nlttı \azilan ıle arka arkaya yayımladığı kıtaplan ıle goz dolduran bır savaşım verdı "YılanlannOcü' romanı Yunus Nadi odulunu alınca unu arttı Yazin dunyamızın baş koşelenne tırmandı Buyuk başany- dı bu Mahmut Makal'ın 'Bızım Köy'unden sonra Turk kovlusunun yasamı, ıçınde bulunduğu ağır ko- şullar, aydınlanmızı ılıklenne kadartıtrettı Anado- lu halkının durumu bılınenden demek çok başkay- dı Her şeyı venıden duşunmek gerekıyordu Fakır Baykurt'un 'vazıncılığı hıç kuşkusuz başa- nlıdır Sonradan vayımladıgı romanlan ve oyku kı- taplan ıle ustalığını daha da pekıştırdı Akıcı ve sı- cak bır anlatımakavuştu Anadolu ınsanını ıçınden çıkıp geldığı koyluyu ıvı tanıyordu Onun sorunla- nnı ozlemlennı. sevınçlennı tam bır yetkınlıkle yazdı Çokokundu çokbeğenıldı Kaplumbağalar. Onuncu Koy.Tırpan. bence edebıyatımızın baş \a- pıtran arasında anılacaktır Fakır Öaykurt'un bır de oğretmen orgutçuluğu vanı vardır 1961 Anayasa- sı"nın yururluğe gınnesınden sonra kamu çalışan- lanna sendıka kurma hakkı tanınınca bır kume ar- kadaş Ankara'da toplanıp Turkıve Oğretmen Sen- dıkası'nı (TOS) kurduk Genel başkanlığa Fakır Bavkurt'u getırdık llkonce kabul etmek ıstemedı, "Benim asıl işim yazarlık. ben sendika nedir bit- mem" dedı Israr ettık "Senin konumun. veteneğin bu göreve en uvgun. yapamazsan sonra aynlırsın" dedık tstemeden gırdı Ama başarıylayuruttu Tez zamanda Turkıve nın her koşesinı dolaştı. oğret- men topluluklanna çok etkılı konuşmalar yaptı Ata- turkçu doğrulrudan saptınlan, yozlaşan eğıtım çık- mazını anlattı Bazı toplantılarda ben de bulundum, vakmdan bıhyorum, gerçekten her bın ayn eğıtım seınınenıdı Oğretmenlere bılınçvemoraltaşıdı Tez zamanda vuz bın oğretmen TOS çatısı altında top- landı Buvuk bır guç oluştu 27 Mayıs ruzgân esıp geçmış ıktıdara venıden gencı tutucu partıler gel- mıştı Dev rımcı oğretmenlerle, TOS'le amansız bır savaşım suruvordu Fakır Baykurt un o yıllan ger- çekten bır destandır Llkenın her yennde gun geç- mezdt kı bırkaç oğretmen açığa alınmasın, sürülme- sın, dov ulmesın. ığrenç olaylar sergılenmesın, Mıl- lı Eğıtım Bakanlıgı oğretmenlenn tepesınde tuz dov - mesın Herbınmız o ışkencelerden geçtık TÖS'ün Genel Başkanı olarak Fakır Baykurt ve değerlı avu- katlan buyuk bır hukuk savaşımı venyorlardı Oğ- retmen haklannı. mesleğm onurunu korumak ıçın geceyı günduze katmışlardı TOS vurduğu yerden ses getmvordu Buyuk bır partı kadar etkılıydı Fa- kır Baykurt oradan oraya koşuyordu Yuz bın oğret- menın Ankara yuruyuşu, seksen bın oğretmenın ka- tıldığı boykot, Fakır Baykurt'un onculuğunde ger- çekleştı L'nutulmaz bır eğıtım savaşımı ıdı Türkı- ye öğretmenlennın buy uk çogunluğu Fakır'ı bır sev- gı çemben ıçınde benımsedıler, oğretmenlenn sem- bolu halıne geldı Bır yandan okuru çoğaldı, unu pe- kıştı Kaysen'dekı AlemdarSınemasrndayaşanan unu- tulmaz saldın olayında bır kahraman gıbı çarpıştı Gece camı duvarlannın dıbınde dınamıt patlatıp, sa- baha kadar "Komunist öğretmenler camilerimizi bombaladr sovlemını vayarak sekız-on bın kışılık bır guruhu ustumuze saldırttılar Içınde beş yuz oğ- retmenın bulunduğu sınemavı yakmaya kalktılar Camlan kırdılar benzınle tutuşturulmuş paçavrala- n ıçenlere attılar Tıpkı Sıvas ta olduğu gıbı bızlerı dın dın yakmak ıstedıler Toplantıya katılan bavan oğretmenlenn. çocuklann nasıl korkarak ağlaştık- lannı unutamam Fakır arkadaş telefonla her vere ha- ber verdı ^nlaşılır şev değıl kımse vardıma gelmı- yordu Afılan taşlafdan. yanan paça\ralardan ken- dtmızı kurtarmav a çalıştyorduk Fakır oradan orava koışuyor, oğretmenlen sakınleştırmeve gavret edıyor- du Içenve dalan bırkaç gencı -Dokunmayın. bizo aldanlmışçocuklann daöğrermenlenM/" dıverek ko- ruvordu Kan ter ıçınde kalnıı^tı ceketınınarkası ıtış kakıştan yırtılmıştı Uzun suren ve ne olacagı bılın- meyen bır olaydı tlk kez olumu orada duşunduğu- mu unutamam Neden sonra bır manga asker geldı, dağılın dıye seslendıler, havava ateş ettıler Çoğu genç, kııniM sakallı, ne olduğu belh ınsanlar once şaşırdılar, sonra ağır ağır dağılıp gıttıler Sıvas"ta da bovleolabılırdı neden yapılmadı bır turlu anlama- mışımdır Kavsen'de vapacağımız TÖS toplantısı- nı Ankara'ya gelıp tamamladık Sankı ıkı avn ken- tımızde başka yasalargeçerlıydı Olav mahkemelık oldu lşın ıç yuzuapdçıkortavaçıktı Iğrenç bır ter- tıptı Gencılığm, a>dınlanmacı oğretmenlere attığı çelmelerdenbınydı Fakır. 12 Martdarbesınden son- ra ıçenlere duştu TÖS un hesabını vermek zorun- da kaldı Kımı zaman olçusuz davranan arkadaşla- rının da ev lemlen demeçlerı ona soruldu Zor gun- ler yaşadı 'TOS Savunması' adlı yapıtında ozlu bır hukuk belgesı ortaya koy du Aklandı ama çektık- len yanına kaldı Hapıstençıktığında uzgun bırya- nı yıkılmış bır Fakır'Ie karşılaştık Dev letın acıma- sızlığı, kendısıne ve oğretmenlere, tum aydınlara yapılan haksızlık doğrusu onu v ıpratmıştı 12 Eylul darbesınde yurtdışındavdı Uzun sure ulkeve dönemedı Oren'dekı komşumuz olan ev ının kapılan pencerelen yıllarca kapalı kaldı Bu benı en çok uzen acılanmdan bırıdır "On yddır evinin ka- pısı örtük-Nerdesin sen Fakir Bavkurt?* dıyen şıır- ler yazdım Mektupla yanıtladı Almanya'da da boş durmadı Yazmav ı sürdürdu Oralardaçalışanışçılenmızın, yurttaşlanmızın dra- mını oykuleştırdı. romanlaştırdı Çalışkan, uretken bır yazardı Kalemını nereye uzattıysa ses getırdı Benım ellı yıllık arkadîişım can dostum Fakır Baykurt, güle gule Doludoluyaşadın boşagıtme- vecek emeklenn Eskilerinizi değiştirmek için son günler! Yataş'ta. Yataş, markası, yaşı, cinsi ne olursa olsun, eskilerinizi cazip fiyatlarla evinizden alıyor; yeni Yataş'ınızı evinize teslim ediyor. Üstelik peşin fiyatına taksitle. Ayrıca; 11 aya varan vadelerle alışveriş Yataş'ta! y TEMA ÇELENK HATTI Sevdıklennızı fidanla yaşatın Tel: (0 212) 284 80 00 Faks- (0212) 284 80 09 Peşin ödemelerde de özel indirim. Y*T*Ş 0AMŞMAIıet<EZLB4VEB«âU OLAN IİB1 ADANA (M221 322 68 68 IHMAV KCBStt OSMMfVE) A1MPAZAH »WW> 278 10 79 AJ=YON (0-272) 215 « 52 AĞH (M73 215 2B 65 MUSYA «KK» 212 22 33 AMUflA (0312J 361 88 00 (5 M ) lAKSVAY ÇAMORI ÇORUM. GA7JANTCP ISPAHTA. KAHFIAUANUWW$. KM0«LE KRŞEHH KUS NEVŞEMl KĞOE, ŞAMJURFA. YOZGAT1 ANTAKVA (IKS6I 216 15 91 ANTALYA 10-24?)2*30203(BJPOJRI BMJKESÜ(0-29612459314 2423131 DENCU (0-2581261 3915 OVAFBAK1R(0-412)251 8S85(2haf, B*TM«H MABDtt S*T ŞBNAK) BAZ)âlO-4»)21S34?2 2378891IHNOÛLBttUS MU^ TUCaiVAN) ER2I<>N!l)^*i22<26<30«»hW ERZIRJU Ö3F MfiS) ESMŞEHİR(0-222)221 0999ffllKK KUTAtfM) ORESUN(fr45*)21J74 19(3«PBX)(OBDU) BTATeULI0-216)3095410PBKltBARVH BOLU BURSA. ÇWWXAl£. H J K t KAflABUK, KBOJflEU KOCABJ. TBOCAâ. YALOVA. 20NGULDMQ • 121*) I&232) 252 34 34 252 33 33 !PBX) (AVDH MllM^ WXİA UŞW) KAHFUMATUARAŞ 10-344) 2314219 KAR*MAN(033S)213 50 71(2M) KASIAUONU (0J85) 21419 31 KAYSSH «K352) 245 04 00 (20 hd) (KCRS) KCMYA(KS32) »1 04 M 251 35 95 (2 h«) MALATYA (0-422)3227866 325 46 61-68 (AOYAMANl HCE (M64) 223 66 50 O M ) (ARTVH) SAMSUN (0J62) 266 67 29 SNOP (036») 261 15 44 SIVAS (0-346) 225 06 05 225 74 75 •TOKAT*XW) 214 21 67 •TOABZCK(0-«Z) 321 17 36 (BAtBURT OMJŞHAM3 PENCERE Uygarfekve Mustafa Kemal "Buyuk Nutuk"a "1919 senesı mayısının 19'uncu gunu Samsun'a çıktım; Vazıyet ve manzara-ı umumıye" dıye başlar Durum oylesn ne kotudur kı bır umut kınntısı yoktur; ışgal edılmış ulkenın ınsanı bıtık, şaşkın tukenmıştır Halide Edip 10 Ağustos 1919'da Mustafa Kemal'e şoyle yazar "Birbirini yok eden, merrfaat, hırstzlık ya da ma- cera ve şohret namına yaşayanlann hırsını do- yuran bır hükumet kuramı yerıne, mılletın refah ve gelişmesinı sağlayan, halkı, koylerı, sağlığı ve zihnıyetıyle çağdaş bır halka donuşturebılecek bir hukümet kuramına ıhtıyacımız var. Bunda la- zım gelen para, uzmanlık ve güce sahıp degiliz. Siyasi borçlar, siyasi köleliği arttnyor. Cehalet ve çok konuşmaktan başka olumlu bir sonuç ve- ren yeni bir hayat yaratamıyoruz. (...) ...Fıtipin gıbı vahşı bır memleketi bugün ken- di kendını yonetmeye yetkın çağdaş bir maki- neye donuşturen Amenka bu konuda çok ışımi- ze geliyor. Onbeş yirmı sene zahmet çektıkten sonra yeni bir Turkiye ve herbır kişısı eğıtimı, zıh- niyetyle gerçek bağımsızlığı kafasında ve cebin- de taşıyan bir TürkiyeVı ancak Yeni Dunya'nın ye- teneğı vucuda getırebılır" • Bugun de aynı bıçımde duşunenler az değıl Ne dıyorlar. - Bız kendı kendımızı yonetemıyoruz, gelsınler bızı adam etsınler . 1919'da ışgal altındakı bır ulkede yaşayan Halide Edıp belkı bağışlanabılır de 2000'ın eşığınde bunca guçlu bırTurkıye'de usaklıga srftınmek ıçın ınsanın ınsanlık onurundan ıstrfa etmesı gerekmez mfi Ustelık keşke bu yolda bır umut olsa1 Amenka, kendısıne teslim olan ulkelere mutluluk getırse Gezegenımızın "vazıyet ve manzara-ı umumıye- s/"meydanda SuperGuç'un dayattığı "Yeni Dunya Duzenı"ge- zegenımrzın çoğunluğunu daha yoksul ve daha mut- suz toplumlara donuşturuyor Uşağın efendısıne sığınarak mutlu olacağını du- şunmesı ınsana yakışmayan bır duştur • 'Ulus Devlet'm yok olduğu yolundakı komprador propagandası bızım medyamızdan eksık olmuyor; Arapçı şenatçılığın gudumundekı ummetçı ırtıca da, Atatürk'un kurduğu ulus devlete oteden ben duş- mandır Pekı, gerçek ne"? ABD tam bır ulus devlet 1 Oylesıne "cıhangırane" bır ulus devlet kı tum dun- yayı avucuna almaya çalışıyor Almanya, Japonya, Fransa, Çın, Italya, Yunanıs- tannedurunyia'' Yunanıstan'ınTurkryeılederdıne'? G-8'lenn ıkıde bır buluşup konuşmalan neden'' Pakıstan ıle Hındıstan'ın alıp veremedıklen nedır'? Bu durumda Turkiye ortaya çıkıp "Ulus devlet artık bıttı" dıye Turkiye Cumhunyetı ıçın paydos borusu mu çalacak?. • Bır ulus devletın başka devletlerle eşrt koşullarda, 'uyğariığın-ortak koşuHarmı bağımsız ıradesıyle pay- laşması başka; "ü/usctevte^ö/tt^"dıyenle^nteslımı-ı yet korosunda çığırdıklan uşaklık turkusu başka. Farkı fark edemeyen, çağdaş olamaz Mandacı olur İLHAN SELÇUK KİTAPLARI ENELHAKK'IN HAKKI 2. BASI 2.500 000 TL İSKELE SANCAK 2. BASI 900 000 TL DUVARIN ÜSTÜNDEKİ TİLKİ 3. BASI 1 100 000 JAPON GÜLÜ 7. BASI 1.100 000 ZİVERBEY KÖŞKÜ 13. BASI 800 000 TL »ÜŞÜNÜYORUM )YLEYSE VURUN 1. BASI I 000 TL İÖRÜLMÜŞTÜR BASI 1000 TL VĞLAMAK GÜLMEK 10. BASI 900 000 TL YÜZBAŞI SELAHATTİN'İN ROMANI (İKİ CİLT) 6 BASI 3.000.000 TL Cumhuriyet Kitcp Kulubü Cağ Pazarloma A.S. Turkocoğı Cad. No:39 ''41 (34334) Cagaloglu-istonbul Tel 514 01 96 Faks 514 01 95 ANKARA ASLİYE 2. HLKL'K MAHKEMESİ'NDEN 1999 459 Da\aa Ankara Bu>uk>ehır Beledı>e Baı,kanlıgı vekılı ta- ratından da\alı Fahrettın Mtckat aleyhıne mahkememızc açı- lan kamula^tırma da\asındd Da\alının adresı tespıt edılemedıgınden da\a dılekçesı du- ruşma gun ve saatının kendısıne ılanen teblıgıne karar venl- mı^ olmakla Davalı Fahrettın Mıd>at ın mdhkememızde duruıjmanın bı- rakıldığı I 12 1999 gunu ->aat 10 00 da hazır bulunması \eya kendısını bır \ekıl ıle temsıl ettırmesı aksı lakdırde >ar- gılamaya yokluğunda devam edılıp karar verılecegı hu^uslan da\etı\e teblıg >enne kaım olmak uzere ılanen teblıe olunur 26 10 1999 Basın ^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear