25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 1999 PAZAR 10 P A Z A R Y A Z I L A R I dishab@cumhuriyet.com.tr Erkek milletin 'erkek sporu' olur1999Rugby Dünya Şampıyoiluğu'nu, Cardiff'te yapılan karşılaşmada Fransa'yı 35-12 yenen Avustraha kazandı. Bizim gazetelerin çoğu geçen cumartesi günü oynanan Fransa-Âvustralya karşılaş.masının sonucunu "spor", pardon "fiıtboT sayfalannda yazmadılar. Halbuki nasil bir *erkek"(*) sporu k-açırdıklannın bir farkına varsalar (!), hiç de böyle davranmazlar. Aslında pek haksız da sayılmazlar yani. Zira "Rugbv* aslında bir "futbol sapmasT oyun. Dünyadaki birçok spor dalının "efsanevi kök memleketkri" addedilen Antik Yunan ve Klasik Roma'dan nasıl dogmuşsa dogmuş, fakat esas olarak 19. yüzyılın başında Büyük Krallık "İngtttere'nin Rugby" kasabasındaki "HalkOkulu" öğrencisi William VVebb Elhs ın ayaktopu-futbol oynarken, ısrarh bir biçimde topu eliyle rutarak faulle oynamasınm (1823) ardindan bir süre sonra benimsenmiş, elense, ayak- parmak kanşık bir spor. Önceleri 20'şer kişilik ıki takım halinde mücadele edilirken, oyuncu sayısı 15'edüşmüş. Halendehem 15'li, hem 13'lü türleri var. Fransa'da ilk kez 1872 yılında Manş Denizi kıyısı Le Havre kentinde görülen "Rugby" müsabakalan, 1890'da okullararası, 1892'de ulusal şampiyonaya dönüşmüş. En prestijli yanşma olan ve 4 yılda bir düzenlenen Dünya Şampiyonası'nın ilki 1987'deYeni Zelanda'nın zaferiyle sonuçlanmış. Genel eğilimlerin aksine hep "Güney" yankürenin üstünlüğüyle geçen karşılaşmalarda 1991 'de Avustralya, 1995'te Güney Afrika Cumhuriyeti dünya şampiyonu olmuşlar. "Güney", "kuzey"in kurallanyla "olimpiyat sporu" sayılmayan bu oyunu "tkarileştirip" profesyonelleştirirken, "kuzey" yanküre, "yan- tkari" bir yaklaşımla, "Rugby*yı amatör tutmuş. Dünyanın en güçlü ekibi kabul edilen U AH Blacks". yani Yeni Zelandalı "Kara Kartallar" (bizim katmamız), fınalden bir hafta önce sürpriz bir sonuçla amatör "Horoz Fransızlar"a 43-31 mağlup olunca, "güney"in umudu diğer fınalist Avustralya'ya kalmıştı. Aslen Birleşik Kralhk ve Fransa'nın "güney"lerinde, "kuzey"lerinden daha popüler olan bu "ağır sıklet spor" için en azmdan 80 okka çekmek gerekirken. güçlü (!) takımlann boy ortalaması 1.90 m, ağırlık ise 100 kiloda dolaşıyor. Geleneksel ata sporumuz "Güreş"e 14'er kişi daha ekleyin, sporculann atletik kapasitelerini arttınn (uzun mesafe koşmak gibi), oyunculan "artçT, "üççeyrekler'', "yan-açıcı", "yan- kanşüncr, "öncüİer" ve "3. hat, 2. hat ve 1. hat" gibi 8 safta PARİS UĞUR HÜKÜM sıralayın. Rakipleri de aynı tarzda karşılanna dizileyin, sonra oval meşin bir topu ellerine verin ve öfkesi burnundan püsküren damızlık boğalar gibi birbirlerinin üstüne salın. Hedef, topun, rakip takımın son saha çizgisini aşması. En büyüğü 100x69 m, en küçüğü 96x66m olan sahalarda 40'ar dakikalık iki devrede oynanıyor. Oyuncu sayı yapabilmek veya gol atabilmek için elinde top oldugu halde tüm rakiplerini ve son çizgiyi aşıp topu yere değdirmişse ekibine, adına "essay" denilen 5 sayı kazandınyor. Filesiz iki yıiksek dırekli kalenin ortasından geçirilecek topla "gol atmak" diyebileceğimiz, "transformation"la 2 sayı, ayakta atılan ceza vuruşundan da 1 sayı kazanılıyor. Bu oyunculann üstüne "Robocop" kılıklan giydirip. üniformalannı da reklamlarla bezediniz mi, alın size "Amerikan futbohT(!). (Amerikan futbolu "Soccer"ın bizimkiyle tek ortak yani 11 kişiyle oynanması.) Ister adına Türkiye'deki Amerikanca deyişiyle "ragbi", ister Fransızca okunuşuyla "rügbi" deyin, bu görünüşte en erkek egemen, "maço" sporun dünya fınalini, Fransızlar 1998 Dünya Futbol Şampiyonası'nın heyecanıyla beklediler. Kadmlar bile ünlü Champ-Elyses Caddesi'ni doldurmaya hazırdılar. Genelde hanımlan pek ürküttüğü bilinen bu "spor, "Fransa'da futboldan sonra erkekler arasında en popüler olan "spor", 1996 yıh sonu itibanyle 1746 kulübe kayıtlı, 248.079 lisansh "Rugby"ci var. Bu "erkek sponTnun Fransız milli takımında takım kaptanlığı yapmış Fas kökenli bir oyuncusu var ki, zikretmeden geçemeyeceğiz. Yaşlı Avrupa kıtasının en tanınmış ve sevilen Rugby Turnuvası, Fransa, Galler, îngiltere, trlanda ve lskoçya'nın katıhmıyla her yıl yapılan "Beş Uhıs "nırnuvasTnı 1997 yılında hem de "Grand Chetem" (briçteki bütün elleri almak benzetmesiyle) yaparak, tüm rakiplerini yenerek kazanan Fransızlann kaptanıydı. Abdetatif BenazzL 1968'debirdeğirmencioğlu olarak dünyaya geldiği Oujda kasabasından, Fransız oldugu 1991 yılına; unutmadan yaşattığı, köklerini, geleneklerini terleriyle ıslattığı "mavi-beyaz-kırıııınlı" milli formanın, tüyleri ürpererek dinlediğini söylediği "La Marseülaise"e (Fransız Ulusal Marşı) olan sevgi ve saygısmı birlikte sürdürebilen bir kaptan. 1.97 boyu, 112 kiloluk cüssesiyle Abdelatif, geçirdiği vahim bir kaza sonucu bir yıh aşkın süre yeşil sahalardan uzaktı. Yeni Zelanda maçında takım kaptanı değildi, fakat milli formasına yeniden kavuşmuştu. "All Blacks"e karşı alınan son zaferde payı büyüktü. Fransa yenildi. Dünya ikincisi oldu. Kadm-erkek, yaklaşık 30.000 kişilik bir kalabalık Champ-de-Mars'da (EifFel kulesinip arkasındaki büyük parkımsı meydandır) tarihinde ilk kez Fransa'ya dünya ikinciliği kazandıran "erkek sporcuianna" tezahüratla kanşık bir saygı ve sevgi gösterisinde bulundu. "Büimsel ve Pazarlamacuık L'stadı Taknn" diye bilinen Avustralya karşısında alınan sonucu "çok renkli ve kültüriü bir Fransa'nın" yeni bir başansı niteleyen dev genç adam Abdelatif Benazzi, "erkekligin" ölçüsünü. "cömerHik, hoşgörü ve saygKta" anyordu. Başka "erkek sporcu"lara ve "erkek sporlar"a ömek olması dileğiyle. Az daha unutuyorduk, Abdelatif bekâr... (*) Bildiğimiz kadanyla Fransa'da 1908 yıhndan beri kadın ekipleri var. Ancak lisansh kadın "rugby''ci sayısı 1996 itibanyla 4200. Abu Dabi'den seslenen şair Yunan elçisi Uzun yıllardan beri Montreal'de yaşayan imge ustası şair tlyas Halil. Abu Dabi denen gizemli bir Arap kentinde bankerlik yapar. Sık sık Kanada'ya uğrayan llyas Halil, şairliği yani sıra zehir zemberek gülmece yapıtlanyla ünlenmıştir. 5 şiır. 7 öykü kitabı yayımlayan tlyas Halil. Abu Dabi denen kentte. Yunan Büyükelçisi Dimitris tliopoulos'la paylaştığı sıcak dostluğu, Toronto bağlamında bana da aktardı. Abu Dabi'den Toronto'ya uzanan telefonla söyleşiler, tlyas Halil'in yeni çıkan haiku türü şiirleriyle çiçeklenedursun, Abu Dabi'deki Yunan Büyükelçisi'nin gönlünü şiire kaptırmış yaratıcı kimliği de gün ışığına çıkıverdi. Ankaralı yazar Remzi İnanç'ın şiirsel tanımıyla. "yaşamın ve insanın tüm hallerinden haberli bir şairdir İrvas. Akdeniz'in güneşini, Kanada iDerine taşırken, gözlerinin ve \ üreğinin tüm antenleri daima açık olarak, yerküre üzerindeki şairiik ödevini, bir bedeUe ödedi: lanetlenmek ve kutsanmak". llyas Hahlın. "65 Yd Beklemek Gerek" adlı son haıku türü şiir kitabını, Abu Dabi'deki Yunan Büyükelçisi Dimitris iliopoulos"un "65 Hronia Prosmos" adıyla Yunancaya çevirdiği haberinden sonra, diplomat şairle, telefonlu dostluğumuza yepyeni ufuklar açıverdik. Siyasal Bilimler, tnsan Haklan, Hukuk dallannda göz kamastıncı bir eğitim geçmişi olan Yunan Büyükelçisi, diplomatlığı meslek seçmiştir ama, Ege'nin mavi kuytulannda ortak yaşayan ıki ulusun tüm duyarlılığını. kendı esin gücüyle dizelere dökmüştür. 3 şiir kitabı çıkarmış olan Büyükelçi, yapay engebeleri. siyasal kışkırtılan ve şovinizmi. insancıllıkla aşmış olan iki ulusun, aynı değerleri taşıdığına inanır. Biütisin bınlerce yıl önce yaşadığı lyonya kıyılannda, Yunan ya da Türk, iki ulusun yüreklerindeki koca özlemle bitimsiz banşı gerçekleştireceğinden kuşkusu yoktur. tlyas Halil'in şiirlerini Yunancaya aktarma uğraşı sırasında, o şiirlerin. aynı kıza âşık olmuş iki komşu gencin tutkulu yüreğini anımsattığına inanır. "llyas Halil'in, haiku türü şiirlerinin, paylaşüğınuz TORONTO ENGİN AŞKIN Ege'nin sevecen rengini, hemen her dizede, selam olsun sana sevdahmız Anadolu diye seskndiğini" anımsatıyor. Onun doğayı kutsayan şiirlerinin, "dağlann, denizin, çiçeklerin ve bulutlann giysilerinden annıp soyununca, yürek titreten bir güzel kıza dönüştüğünü" behrtiyor. Çakıl taşlannda zıplayan uzak bir zaman kesitinden sıcacık anılar getiren tlyas Halil'in "65 Yd Beklemek Gerek" adlı kitabı, yakında Rusçaya ve Ukrayna diline çevrilirken Fransız Kanadalı şair Stephan Menuier, aynı yapıtı Paris'te Fransızcaya, Suudi Arabistanh ozan Hüseyin Abdül Mecid de Arapçaya aktanyor. Şair Büyükelçi Dimitrios lliopoulos, Anadolu'yu ve Yunanistan'ı şöyle tanımladı bana: "Bu dost topraktar, sabahlan gül, akşamlan kekik kokar. Ege'nin iki kıyısı, koskoca bir demet nanedir. mavdanozdur, paparyadır, sümbüldür. Ebemkuşakiannın anayurdu olan Anadolu'nun türküsünü söyleyen llyas, sevdaya açık yüreğjyle yepyeni bir bildiri sunuyor yerküremize." Yakında Kanada'ya kesin olarak dönecek olan llyas Halil, çok özleyeceğini tekrarlayıp duran şair Büyükelçi, şunlan ekledi sözlerine: "b>ns, kendisini çok özietecek biziere. Ama güzelim şiirleriyle avunacağız arök. Yerküre>i cömertçe kucaklayan o sevecen dizeterini fısılda>acagız sc> gililerimize. Üstetik tüm şiirlerinin yani başında İngilizceieri de var. Üyas beUeklerimtrin en tşkh ko^esindc, sevda serpecek üzerimize: Sana/ Yağmur/ Otduğum/ Gün/ Evinizin Damından/ Odana/ Sızacagun/ Demiştim/ inanmamışbn" "I Told You, Didn't I/The Dtyl I Turn/ Into Rain/1 will seep/ Into Your room/ Through the/ Leaking Roofî You did not betieve me" Ben llyas'ı. 50 yıl önce Kaynak dergisinde Türkçeden Ingilizceye çevirdiği Orhan Veli şiirlerinden anımsıyorum. 50 yıl sonra, ilk kez Toronto'da tanıştığımızda, ona Orhan Veli'nin "Hoy Lulu" adlı şiirinin, kendisince yapılmış tngilizce çevirisini okuyunca ikimiz de şaşıp kalmıştık. Belleğimin hiç olmazsa bir küçümen kuytusu, unutkanhğa yenik düşmemişti henüz. 14 1999 Bugûn depremin — — •• •• >gunu Profesyonel gönüllulerimiz hâlâ dcpremzedelerin vanındal. İşte el ele verip yaptıklarıma... Yalova TİGEM çadır kentinde, uzman psikiyatristierimiz, öğretmenlerimiz ve diğer tüm gönüllülerimizle çocuk rehabilıtasyon hızmetlerimız sürûyor. Yalova'daki bu ve buna benzer çabalanmızın kış boyu sürmesi için, gönüllülerin dışında, kamplarda sürekli kalacak ücretii egitimc» ve yardımcılara ihtiyaç vardır. Bu projenin aylık gkJeri 400 milyon TL'dir. Katkıda bulunmak isteyenler bizi arayabilrler. YarrJımlannız için: (0212) 292 87 27 - 292 08 01 (iş günleri saat 10.00/17.00 arası) REHA ÇAMUROĞLU 14 Kasım 2999 Pazar günü Tüyap Kitap Fııarı'nda Om Yayınevi standında 14.00-19.00 arası (B Salonu, 14. Sk) kitaplarını - İMZAUY0R İYAYINEVİİ Ç 4 * | TârUft'ml* OHtak Gtmeat KADIKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1996-336 Vasiyetname Muns Fatma Meraduha Karadogan'ın Beyoğlu 8. Noterli- ğı'nden tanzımli 17. 4.1974 tarıh ve 13422 yevraıye nolu ve Kadıköy 7. Noterliği'nden tanzımli olan 24.5.1993 tarıh ve 31420 yevmiye nolu resmı \asıyetnameleri mahkememize ih- bar edilmiş ve mahkememızce munse aıt vasiyetnamelerin açı- lıp okunduğunun tespitıne daır karar verilmiş olmakla, karar musaleyhlerden Berin Eroz, Nihal Eroz, Ayadım Denız Gün- gör ve Nil Demet Güngör ıle murisin mırasçısı olduklannı id- dia edenlere tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen teblig olu- nur. 16.11.1998 Basm-55408 İLAN TC KANDIRA KADASTRO MAHKEMESt'NDEN DosyaNo: 1997/5 Duruşma günü: 18.01.2000 Duruşma saati: 10.00 Davacı Fatma Zengin tarafından davalılar Hazine vs. aleyhine mahkememize açılan tescil davasının yapılan açık yargılamalannda verilen ara kararı gereğince, Yukanda esas numarası yazılı dava dosyasında dahi- li davalılardan Kandıra Tekşen köyünden Emine Uslu, Mahmut Umut, Ayşe Umut, Tenzile Bektaş, Şükriye Akarsu. Ahmet Umut, Bıllur Kadıoğlu, Raif Fidan'm tüm araştırmalara rağmen elverişli (teblıgata) adresleri tespıt edilemediğinden adı geçenlere dahili dava dilek- çesi ve duruşma günü tebliğ edılememiş, duruşma günü ve saatinde riazır bulunmalan veya kendilerini bir vekil- le temsil ettirmeleri, duruşmaya gelmedikleri veya ken- dilerini bir vekille temsil ettirmedıkleri takdirde yargıla- manın gıyaplannda yapılıp karar verileceği tebligat ye- rine kaim olmak üzere ilan olunur. 02. 11.1999 Basm: 55065 Gökyüzünde ımıhteşem gösteri nın rengarenk dumaruarryia bezendi Dubai'de2000 yıhnda yapdacakoian Uhıs- lararası Uza> ve Havacüık Sergisi için hazırhk yapan 8 Aİphajet ucağı Fran- sızlara güzel bir gösteri sundu. SergL, Dubai Havaabuu'nın gösteri merkezin- dedüzenlenecek.(Fotoğraf: REUTERS) Kediler, insanlarve ; : dünya üzerine... tnsanlar kedileri ya severler ya da sevmezler. bu hayvan konusunda tarafsız kalmazlar. Kedi hastası tanıdıklanm da var. Hele birinın evinde, kediler yüzünden neredeyse kendine yeT yok. Çocukluğumda, Ankara'da. Cebeci'de bir kasap vardı. Annem "Çukurdaki kasaba git" derdi onu kastedince. Çünkü o ve yanmdaki bakkal yoldan birkaç basamak aşağıdaydı. Annem de zaten bana "köftelik kıyma"dan daha fazla güvenmezdi. Herşeyi kendi alır ve satıcıları terletirdi, memnun olup gıdene kadar. Her neyse, her kasabınki gibi Çukurdakinin önü de kedi dolu olurdu. Biraz içeri sokulurlarsa adam tekmeyle kovalardı hayvanlan. Ama arada bir ".\lınlan,zifttenin'-der. bazı artıkları onlara atardı da. (Sonra da, "Hiç başundan girmiyoıiar". diye söylenirdı, o başka!") Kedilerin en duyarlı yeri karnıdır. Kolay kolay o yumuşak yerini okşatmaz. Okşayabilmek için kedınin dilinden anlamak gerekir. lnsanlar bu konuda kedilere benzerler, karın meselesınden dolayı değil ama en duyarlı yerleri yüreklen oldugu için. Bir başkasına insanın hiç savunmasız olarak yüreğini açabilmesı için ya o insanın "dilinden" anlaması gerekir ya da önemli bir nskı göze alması. Üzülmeyi göze almayan, sevemez de; mutlu olmak için bir insanın kalbini "uzanıp alması" gerektiğınde uzanıp almayı bilmelidir. Böylelikle ya mutlu olur ya da kahrolur. Ama her şeyden önce bir insan gibi davranmıştır, "kukla güruhuna" dahil olmadığını en azından kendine göstermiştır. Sağ olsunlar, iki Cumhuriyet okunı bana farklı yollarla ulaşıp aynı soruyu sordu: "Öyle uzak ve soğuk ülkede yüreğinizdeki bu sıcağı nasıl koruyorsunuz?" Şu sorunun bana ulaştığını, sorulduğunu görmek için neler, neler yapmazdım ki! Sevgili Cumhuriyet, yüreğini açanlann buluştuğu yerdir. Bunu hepiniz benden iyı biliyorsunuz. O yüzdendir bunca güzel ınsanımızın bız okurlan ve mesai arkadaşlannı kedere boğarak aramızdan alınması. Sevgili Ahmet Taner Kışlalı nın kara yürekli ve kapkaranlık msanlar tarafından aramızdan fıziksel olarak alınmasından kısa bir süre önce değerli Mustafa Balbava uğramıştık. Balbay az önce bana, "Cumhuriyet, nefret edilmesi en çok sevilen gazetedir" demişti. Çok, ama çok hakhydı. Ne zaman Türkiye'de gerçekten çok değer verdığim, dünya görüşlenne, beyinsel birikımlerine büyük saygı duyduğum dostlarla sofra başmda otursam, saatler biraz ilerleyince konu Cumhuriyet'e gelir. Hemen hepsı yüklenir de durur. Aralannda konuşurlar daha çok. Ben yalnızca dinlemekle yetinirim. Üzülürüm de. Bu insanlar meydanlan hep Tumhurivet ölümlerinde STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN mi dokJuruıiar" diye düşünürüm. Oysa bu gazete, en duyarlı yerini, hiç çekinmeden ve en büyük riskleri göze alarak açan bir kurumduT. Cumhuriyet yazan olmak; zaman, deneyim, çaba ve yürek ister. Büyüklerimiz benı yanlış anlamasın: ben bir okur olarak görüyorum kendimi. Zaman zaman yazdıklarım doğru adrese ulaşıyorsa, mutlu oluyorum, kıvanç duyuyorum. Ama çok şey kazanıyorum bu arada, hiçbır maddı ölçüyle ölçülemeyecek derecede. Eğer bir ekim sabahı Beylerbeyı'nde bir insan Boğaz'a bakarken bir yazımdan ötürü bana .. yazma gereksinmrsi "^ÎJ duyabiliyorsa, eğer Tokat'ta bir öğretmen beni Cebeci'de, hem de rastlantı sonucu evde telefonla yakalayıp bir çift sıcak söz söylüyorsa, değer! Bin adet kalbim bile olsa binini de açarım. Hedefıne ulaşan tek bir sözcük bile büyük kazançtır, yürek açmaya değerdi. Ve Kuzey'in bir ucundaki bir "dış muhabir" bir defalık da olsun böyle bir "iç yan" yazarsa, sanınm çok ' - görülmez. Diyorum ki, evin kedileri, sevdirin kendinizi. Bu dünyada her zamankinden daha gerekli bu... Hele şimdi... tLAN T.C. ÜNYE ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1999/83 Davacı Nail Çelebi tarafından Sinan Özdemir ve ar- kadaşlan aleyhine açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince, Yukanda dosya numarası yazılı davanın davalılann- dan Cemal Özdemir'e çıkartılan davetiyenin bila iade edildiği, zabıtaca da adresinin tespit edilemediğinden duruşmanın ilanen tebliğine karar verilmiştır. Adı geçen tsmail oğlu, Cemal Özdemir'in tüm ara- malara rağmen bulunamadığından, davacı tarafından Ünye Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ğörülmekte olan 1999/83 esas sayılı dosyasının dunışması olan 22.11. 1999 günü saat 9.30'da yapılacak olan duruşmasında bizzat hazır bulunmalan veya kendisini bir vekille tem- sil ettirmesi, gelmediğı takdirde yargılamanın yoklu- ğunda yapılacağı ve karar verileceği ilanen teblıği olu- nur. 25.10.1999 Basın: 53668 İLAN T.C. ANKARA 7. SULH HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1999/36 Davacı Mustafa Aslan vekili tarafından Orhan Yıl- maz vs. aleyhine açılan ortaklığın giderilmesi davası- nın mahkememizde yapılan açık dunışması sırasında verilen ara karan gereğince, Dikmen Huzur Mah. Ceyhun Atuf Kansu Cad. 39. Sokak No:3/10 Ankara adresinde ikamet ettiği bildiri- len davalı Orhan Yılmaz adına çıkanlan davetiyeler kendisine tebliğ edilememiş ve adresı de zabıtaca tes- pit edilememiş olduğundan adı geçen şahsın bir daha- ki duruşma günü olan 14.12.1999 günü saat 10.15'te tüm delilleri ile birlikte mahkememizde hazır bulun- ması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde duruşmanın gıyabında devam edeceği ve ka- rar venleceği HUMK.nun 510. maddesi gereğince ih- tarlı davetiye yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 55303 İLAN T.C. '" ' ESKİŞEHİR 5. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1998-743 Karar No: 1999/636 Davacı Sayın Özel Eğitim Öğretim Hizmetleri Limited Şirketi vek. Av. Metin Ünsal tarafından dav'alılar Hicabi Delibaş vs. aleyhlerine açılan Araç kal'i davası- nın duruşmalan sonunda: Mahkememizin 14.10.1999 tarih. 1998/743 esas, 1999/636 karar sayılı ilamı ile davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan Araç kal'ine ilişkin davada toplanan delillere göre subut bulan davanın kabulüne. buna göre trafikte davacı şirket adına kayıth bulunan 26 EV 042 plakalı, 1972 mo- del, Man marka T. 080206 motor, 095 0237 şasi no.lu otobüsün Eskişehir Trafik Tescil Müdürlüğü'nde kayıtlı oldugu ve bu aracın Konya 4. Noterliği'nin 22.11.1993 tarih ve 45698 sayılı kafi satış senedi ile davalı Hicabi Delibaş'ın sa- tılmasına rağmen aracı teslim alan bu davalının tescil için başvurmadığı ve topla- nan delillere göre diğer davalı Mehmet Killik'e aracı haricen devretmesi sonucu aracın bu davalı elinde iken hurda vaziyetinde olarak parçalandığı ve dağıtıldığı belirlenmekle neticeten plakası belirtilen otobüsün fiilen ortadan kalktığı ve dağı- tıldığı belirlenmekle mevcut davaya konu otobüsün kal edildiğinin tespiti ile ara- cın fiilen mevcut olmadığının belirlenmesine, bu tespit gereğince gerekli işlemle- rin trafik tescil müdürlüğu tarafından yerine getirilmesine karar verilmiş bulundu- ğundan karann tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalı Hicabi De- libaş'a tebliğ edilmiş sayılacağı ve tebliğden sonra 15 gün içinde temyiz edilme- diği takdirde hükmün kesinleşeceği ilan olunur. Basın: 54323 .« : Romanlarınız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 İ L A N - • • ' . " T.C. '" -" \ ECEABAT SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1998/82 Eceabat Kemalpaşa Mahallesi nüfusuna kayıth Bahriye Koru'ya ait mahkeme- mize açılan vasiyetnamenin açılması davasında; Vasiyetnamenin okunmasi ile miras bırakanın TC Ziraat Bankası Çanakkale Şu- besi'ndeki vadeli veya vadesiz olup Bayram Apaydın ile müştereken açtığımız he- saplardaki hissemi adı geçen Bayram Apaydın'a terk ve vasiyet ediyorum. Vefatı- mı müteakip, bu hesaplardan hisseme isabet edecek meblağlan Bayram Apaydm'a verilmesi son arzulanmdır diye vasiyet ettiği anlaşıldığından; Tüm aramalara rağmen mirasçılardan Nurten Gündoğdu (Koru), Ayten Gündoğ- du (Koru), Gülten Manas ve Bayram Apaydın bulunamamış olup, bu kişilerin Bah- riye Koru'nun vasiyetnamesine karşı. ilan tarihinden itibaren 1 ay içersinde itiraz- da bulunup bulunmadıklannı bildirmeleri, itirazlan varsa ait oldugu mahkemeye aynı sürede iptal veya tenkis davası açıp derkenar ibraz ermedikleri takdirde vasi- yernameyi aynen kabul etmiş sayılacaklan ve 03.12.1999 günü saat 10.30'da mah- kememizde hazır olmalan hususu 7201 sayılı yasanın 28/31 maddeleri uyannca ilan olunur. 27.10.1999 Basın: 54361
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear