Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyel
tmtivaz Sahibi: Bcrin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordınatörü Hikmet
Çetinka>a 9 Yazıışlen Müdüru lbrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz
0 Haber Merkezı Müduru Hakan
K»ra 0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Ktihbaraf Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Özlem
V ü/ak 0 Külluı Handan Şenköken 0 Spor:
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sanıi
karaören 0 Duzeltme: Abdullah V azıcı 0
Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Bdge
Edibe Buğra • Yıırt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Bajkan). Orhan Eriıtç, Okta\
Kurtboke. Hikmet Çetinka\a,
Şıikran Soner. İbrahim VıMız,
Orhan Bursalı. Mustafa Balba},
Hakan kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balba) Atatürk Bulvan
No- 125. Kat4, Bakanlıklar-^nkaraTel 4195020(7
hat). Fak> 4195027 01zmır Temsılcısı. SerdarKıak,
H.ZıyaBK. 1352 S.2 3Tel 4411220, Faks:44l9117
• AdanaTemMİcısı.ÇetinY'iğenoğlu, lnönilCd 119
S. No.l Kat 1. Tel 363 12 ll.Faks.363 12 15
Müessese Mûdürii î stün Akmen
0 Koordınatör Ahmet Korulsan
0 Muhasebe. Bfilent Yener 0 Ida-
re Hüscyin Görer 0 Bılgı-lş-
lem. Nıil tnal 0 Satı^ Fazilet
Kuza
MEDYA C: • Ycnctım Kurulu
Ba^kanı - Genel Mudür Cülbin
Erduran • Koordınator Reha
lşıtman # Genel MudurYardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 «7 53 -
5139580-5138460*1.Faks 5138463
\aytmld)an ve Basan: Venı üün Haber Ajansı. Basın \e Yajıncılık A Ş.
Türkocajı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Istanbul PK 24b - Sırkecı 34435 Klanbul
Tei I02I2I512Ü5 05(20 hall
Faks (0 212)513X5 95 vvvvvv.cumhunyet com.tr 30EKIM 1999 Imsak:4.57 Güneş: 7.25 Oğle: 12.55 lkindi: 15.44 Akşam: 18.11 Yatsı: 19.33
Bodrum'da galeri
açılışı
• Haber Merkea - Merve
Sanat Galensı. Bodrum
Atatürk Caddesi'nde dün
açıldı. Galeri ilk olarak
yirmi yıldır Bodrum"da
yaşayan Müfit Karzek'in
çinı mürekkebı ve akrilik
çalışrnalarından oluşan
yapıtlannı sanatseverlerle
buluşturuyor.
Iberotele ödül
• İstanbul Haber Serv isi -
Iberotel Sangerme Park.
"TU1 Holly 99" ödülünü
alarak dünyanın en iyi 100
otelinden biri seçildi.
Iberotel Sangerme Park'tan
yapılan yazılı açıklamada,
müşteri anketlenne göre
belirlenen TUI Holly
ödüllerini. 1994yılından
beri devarnlı aldıklan
belirtildi. Üç kez dünya
çapında 10 en iyi otel
seçılen Muğla-
Dalaman'daki Iberotel
Sangerme Park
müşterilenne iyi bir tatilin
yanı sıra eğlence ve spor
imkânı da sunuyor.
Üpgüp'te sinema
günleri
• NEVŞEHİR
(Cumhuriyet) - Nevşehir'in
Ürgüp ılçesinde TRT Çocuk
ve Gençlık Vakfı ile Ürgüp
Beledıyesi'nın işbırlığinde
bu yıl ılkı diizenlenecek
Ürgüp Belediyesı 1. Sinema
Günleri dun •Cumhuriyet'
filminin gala gecesıyle
başladı Urgüp Belediye
Başkanı BekirÖdemış.
halkın sınemaya duyduğu
özlemin artması sonrasında
böyle bır etkinliğe imza
atmayı planladıklannı
belirtti. Ödemış. sinema
günlerinde yayımlanacak
olan filmleri çocuk filmleri,
gençlik filmleri ve normal
düzeyli fılmler olarak
sıralarken etkinliğin 26
Aralık"a kadar süreceğini
bildirdi.
Kaybolan mimari
mıras• GAZtANTEP(AA)-
Adıyaman'ın Besni
ilçesindeki onlarca tarihi
yapının ilgisizlik nedeniyle
yok olduğu bildirildi. Besni
Belediye Başkanı
Mustafa Oruçoğ'u,
Besni'nin 1950yılında
bugün bulunduğu yere
taşmdığını. eski yerleşim
yennde kalan onlarca tarihi
yapının çok azının
günümüze ulaşabildiğıni
söyledı. Oruçoğlu. yazılı
kaynaklara göre eski
Besni'de 13 cami, 12
minare, 23 mescıt, 2
medrese, 21 han. 1
kütüphane. 3 büyük kilise
ve onlarca köprü
bulunduğunu kaydetti.
Törkiye'de trafik
kazalam
• ANKARA (ANKA) -
Trafik Eğitim ve Araştırma
Dairesi Başkanlığı.
Türkıye'de 1998 yılında
meydana gelen trafik ,
kazalanna ilişkin kesin
sayılan açıkladı. 1998'de,
bir önceki yıla oranla yüzde
13.58"lik bir artışla toplam
440 bm 149 trafik kazası
meydana geldi. 4 bin 935
kişinın olay yerinde öldüğü
bu kazalarda 114 bin 552
kışı de yaralandı. Kazalara
kanşan yabancılar içinde
Almanya, Amerika ve
Bulganstan uyruklular ilk
sırada bulunuyor.
Yüzde 95'i yoksulluk sınmnda yaşayan çalışan çocuklar için 'Acil Eylem Planı'
Çalışan çocuk ımıtsuz• Eğitim-Sen 2 Numaralı Şube Başkanı Alaattin Dinçer, son yıllarda artarak
yaşanan köyden kente göç olgusunun. daha çok çocuğu çalışma yaşamına
ittiğini, böylece çocuklann çok küçük yaşta yoğun bir emek sömürüsü içine
girdiğini belirtiyor. Dinçer, "Çocuklar yalnızca kentlerde değil, kırsal kesimde
de çok ucuz işgücü olarak kullanıhyor. 'Şunu çırak verelim de bir sanat
öğrensin' yaklaşımının da bu süreci geliştirdiğini düşünüyoruz" diyor.
• Günün büyük bir bölümünü (8-14 saat) çalışma yerinde geçirmesi sonucu
çocuklarda çok olumsuz sosyal ve psikolojik sorunlann ortaya çıktığına dikkat
çeken Dinçer, "Bu çocuklann büyük bölümünün oyun çağı çocuğu olması ve
her çocuğun normalde yaşaması gereken süreçleri yaşamadan iş yaşamı içine
girmesi, çocuklan içine kapanık. hırçın, tepkili, kendisi ile banşıİc olmaktan
uzak, kavgacı davranışlar içine itiyor" şeklinde konuşuyor.
FİGENATALAY
Çalışan çocuklann yüzde
95ı yoksulluk sınınnda ya-
şıyor. Bedensel. sosyal ve
psikolojik açıdan sorunlarla
boğuşan çalışan çocuklar için
"Acil Eylem Planı" hazırlan-
ması ısteniyor.
Eğıtim-Sen 2 Numaralı
Şube Başkanı Alaattin Din-
çer, son yıllarda artarak ya-
şanan köyden kente göç ol-
gusunun, daha çok çocuğu
çalışma yaşamına ittiğini,
böylece çocuklann çok kü-
çük y aşta yoğun bır emek sö-
mürüsü ıçme girdiğini belir-
tiyor Dinçer. "Çocuklaryal-
nızca kentlerde değil. kırsal
kesimde de çok ucuz işgücü
olarak kullanılıvor.' Şun u çı-
rak verelım de bir sanat öğ-
rensin' yaklaşımının da bu
süreci geliştirdiğini düşünüyoruz"
diyor. Günün büyük bır bölümünü
(8-14 saat) çalışma yerinde geçir-
mesi sonucu çocuklarda çok olum-
suz sosyal ve psikolojik sorunlann
ortaya çıktığına dikkat çeken Din-
çer bunlan şöyle sıralıyor:
• Çocuklann işyerine yetişme
ve ulaşmada yaşadığı sorunlar.
(Ulaşım. ıletişim, servıs vb.)
• Çalışma alanında çocuklann
Çocuk ıslahevi için dilekçeDİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)-Dı-
yarbakır'da kurulan çocuk mahkemesıne ata-
ma y apılması \e kentte çocuk ıslahevi kurul-
ması için 600 kıtle örgütu temsılcisinin ortak
dılekçesı Adalet Bakanlığfna göndenldı
Istanbul ve Ankara'da ikişer. tzmır ve Trab-
zon'da da bırer olmak üzere Türkıye'de şu an
6 çocuk mahkemesi bulunduğunu belırten
Diyarbakır Barosu Çocuk Haklan Komısyo-
nu Başkanı Avukat Arif Altunkalem şunları
söyledı: "Çocuk mahkemelerinin. > asa gere-
ği, her ildc ve nüftısu yüz bini aşan ilçelerde
kurulması gerekmektedir. 21.11.1979 tarihin-
de Resmi Gazete'de ya>ımlanarak > ürüıiüğe
giren 2253 sayılı Çocuk Mahkemeİeri Kuru-
luşu, Görev ve Yargılama UsuUeri Hakkında-
ki Kanun'un geçici 1. maddesi uyannca 25.
011988tarihindeyapıian değtşikük âe rüm >urt-
ta çocuk mahkemelerinin kuruluşunun 10 yıl
içinde tamamlanacağı öngörülmektedir. Bu-
gün. siire 25.02.1998"de dolmuşolmasına kar-
şın halen sadece 4 ilde 6 tane çocuk mahke-
mesi bulunmaktadır. Diyarbakır Adliyesi bün-
yesinde kurulmuş olan çocuk mahkemesine
şu ana kadar bir atama gerçekleşmemiştir.
Sasal düzenlemelerin >apılmış olması herza-
man yetmiyor, zira Çocuk Mahkemeİeri Va-
sası, eksikliklerine rağmen me\cut bir >asai
düzenlemenin gereği olarak kurulması gere-
ken çocuk mahkemeleri birkaç büyükşehir dı-
şında mevcut dcğitdir. Bu durum da, küçük-
lerin genel yetkili ve görevli mahkemelerde
yargılanması sonucunu doğurmaktadır."
Çocuk \argılamalanylailgılı önemlı bırso-
runun da Türkıye'de çocuk ıslah ve tutukev-
lerinin sayısının yetersiz olmasından kay-
naklandığını belırten Altunkalem şöyle de-
vam ettı.
u
Biz, Diyarbakır Çocuk Haklan
Komisyonu olarak Diyarbakır merkezdeço-
cuk ıslahe\inin kurulması amacıyla Giiney-
doğu'daki diğer harolarla birlikte bir imza
kampanyası başlatmıştık. Kanıpamayısınır-
lı tuttuk. Bölgede 600 kitle örgütü yöneticisi
tarafından verilen imzaları Adalet BakanİH
gı'na gönderdik."
usta ya da kalfalardan gördüğü bas-
kılar.
• Temelaltyapıeğitımınınalın-
mamış olması. çocuğun psikolojik
olarak çalışmaya hazır olmaması
• Sosyal yaşamın bır parçası
olan kültürel. sanatsal. sportıf ak-
tıvitelerden yoksunluk.
• Ruhsal ve bedensel geiışımı-
nı tamamlamamış olmasından do-
layı çocukta ortaya çıkan fizıki ve
bedensel sorunlar.
• Aıleye. çe\Teye \e arkadaşla-
nna duyduğu tepki. kırgınlık, ça-
tışma ve düşmanca ta\ ır.
• Bu çocuklann büyük bölümü-
nün oyun çağı çocuğu olması \ e her
çocuğun normalde yaşaması ge-
reken süreçleri yaşamadan ı>yaşa-
mı ıçme girmesi. çocuklan ıçıne ka-
panık. hırçın. tepkili. kendısı ile
barışık olmaktan uzak. kavgacı
davranışlar içine ıtıyor. Bu da ço-
cuğun toplumsal ve sosyal yaşama
uyum ;>ağlamasında olumsuzluk-
lar yaşamasına neden oluyor.
• Çalışma atölyelerınin ve iş-
yerlennin sağlıksız. korunaksız ol-
ması çocuklann sürekli hastalıkla-
ra karşı açık olmasma neden olu-
yor Çocuklann büyükbölümünde
çeşitlı kronık hastalıklar meydana
gelıyor
Çalışan çocuklann karşılaştıkla-
n rıskler ise şunlar:
• Yaşam koşullan (yol. dinlen-
me olanağının olmaması. birçok
kışıyle aynı odayı paylaşma, kötü
beslenme vb).
• Çalışılan binalann sağlıksız,
temızlık bakımından yetersız ol-
ması.
• Çalışma ortamının gürültülü,
havasız. tozlu. gazlı. kötü kokulu,
soğuk ve rüzgâra karşı korunmasız
ve aydınlatmanın yetersiz olması.
• Özellikle küçük ölçekli işlet-
melerde çalıştınlan çocuklann kul-
ÇED SÜRECİ
Çevre için
olumlu adımlar
ASUMAN ABAC1OĞLI
tîMİR-ÇEDsürecine,
küftür ve tabıat varlıkları-
nı koruma kurullan da ka-
tılacak. Kültür Bakanlığı
Kültür \ e Tabıat Varlıkla-
nnı Koruma Genel Müdür-
lüğü'nün koruma kurulla-
nna gönderdıği talimatta,
yatınmın yapılacağı bölge
StT olsun ya da olmasın.
koruma kurullarının ilk
aşamadan ıtibaren görüşü-
nün alınacağı bildirildi.
Bır süre önce ÇED Yö-
netmeliği'nde yapılan de-
ğişiklikle, ÇED raporu ha-
zırlayan firmalann dene-
tim altına almmasının ar-
dından ÇED sürecıne ko-
ruma kurullannın da ek-
lenmesi olumlu bır gelişme
olarak değerlendirildi. Ya-
pılan yönetmelik değişik-
liğine göre. Çevre Bakan-
lığı'nın ÇED raporu hazır-
layacak firmalardan 'ye-
terlilikbdgesi' istemesi ka-
rarlaştırılmış. Çevre Mü-
hendisleri Odası Başkanı
Ethem Tonınoğlu da bu
gelişmeyi, "Bundan son-
ra her önüne gelen ÇED
raporu hazıriayamayacak"
di>e değerlendirrmişti.
Öte yandan son olarak
Koruma Genel Müdürlü-
ğü'nce gönderilen Kültür
Bakanı İstemihan Taiav un-
zalı yazıda, 25 Haziran
1997 tanhh Resmi Gaze-
te'de vayımlanarak yürür-
lüğe giren 'Çevresel Etki
Değeriendirmesi Yönetme-
Bgı' uyannca, gerçek ve tü-
zelkişilerin gerçekleştir-
meyı planladıkları yönet-
melik kapsamına giren fa-
aliyetlerin çevre üzerinde
yapabilecekleri bütün et-
kilerin belırlenerek değer-
lendirilmesi ve tespit edi-
len olumsuz etkilerin ön-
lenmesı için. valilik tarafin-
dan *yer tetkiki
1
yapıldığı.
yer açısından sakınca bu-
lunmadığı belirlenen faali-
yetler için ÇED ön ıncele-
me değerlendirme süreci
veya ÇED inceleme ve de-
ğerlendirme süreci başla-
tıldığı anımsatıldı.
Yer tetkiki aşamasında
sözkonusuyönetmeliğin 8.
maddesinde yeralan. "Ya-
lilik. planlanan faaliyetin
yeri hakkında me>7uat açı-
sından bir engel bulunup '
bulunmadığını ilgili kamu
kurum ve kuruluşlan nez-
dinde taşra teşkilati aracı-
lığıyla araştınr" hükmü
uyannca konunun il kül-
tür müdürlükleri kanalıy-
la ılgili müze müdürlükle-
rine iletildiği anımsatılan
yazıda şöyle denildi: "An-
cak Çe\Tesel Etki Değer-
lendirmesine tabi faatiyet-
lerde bakanlığımız taşra
temsilciliğinin koruma ku-
rulu müdürlükleri olduğu
ve bundan böyle Çe\resel
Etki Değerlendinnesine ta-
bi faaihetler için OgBiyönet-
meiiğin yertetkikiön ÇED
veÇED incelemedeğerlen-
dirme süreci aşamalann-
da. konunun ilgili koruma
kuruluna iletilmesi gerek-
tiği hususu valiliklere >e
Çore Bakanlığı'na bir ge-
nelgevle bUdirilmiştir."
Nükleere çıplak
protesto
Avustraha'nın Melbourne
kentinde dün ilginç bir protesto
gösterisi gerçekleşti. Melanie
Neofitou adlı genç, kadın, ülkenin
kuzeyinde, ıılusal parkın varunda
bulunan Jabiluka uranyum
madenini işleten North Limited
şirkerini protesto etmek için
soyundu. Polis, şirket binası
errafinda giivenlik koridonı
oluşturdu. Malta'nın Quawra
kentinde önceki giin
-Denizlerimizi kurtaralım" yaalı
bir pankart açmak isteyen
uluslararası çe\reci banş örgütü
Greepeace üyeleri ise polis
ınüdahalesiyle karşılaştı.
Greenpeace üyeleri, "11.
Barcelona Toplantısı'run vapıldıgı
Dolmen HotePin önünde
toplanarak. çevrenin korunması
için daha sıkı önlemler alınması
gerektiğini belirttiler.
landıklan araç- gereçler ile
makinelerin çok eski. kalite-
siz olması. kullanım eğıtimi
verilmemesi.
• Üretim süresince kulla-
nılan artıklar ve genellikle
boya. vernik, çözücüler vb.
kullanımının yarattığı nskler.
• Tesısat ve ışletmelerin
düzenlemelerinın teknik ba-
kımdan eksık olması.
Çözüm önerikri
Alaattin Dinçer. sorunla-
nn çözümüne yönelik öne-
rilerını ise şöyle sıralıyor:
• Çalışançocuklann örgüt-
lenmelerinın önündeki ya-
sakçı yasalar kaldınlmalı.
uluslararası hukuktaki bu ko-
nularla ilgili uyum yasalan
hemen çıkanlmalı.
• Bu çocuklar için mesle-
ki ve psikolojik rehberiık da-
nışma ve sağlık merkezleri
kurulmalı.
• KOBt'lerdesteklenme-
li, çocuk işgücü azaltılmalı.
• 3308 sayıh Çıraklık ve
Mesleki Eğitim Yasası ve il-
gili diğer yasalar. daha çok
çocuğu koruyucu şemsiyesi-
ne alacak biçimde yenıden
düzenlenmelı.
• Zorunlu eğitim 11 yıla
çıkanlarak, çocuklann iş ya-
şamından alınarak eğitim or-
tamına kazandınlmalan sağ-
lanmalı.
• Eğitim sisteminın kalı-
tesı aileler ve çocuklar için
çekici hale getırilmelı, her
çocuğa parasız eğitim fırsa-
tı verilmeli.
• Çıraklık ve Mesleki Eği-
tim. zorunltı eğitim sonra-
sında çalışma yaşamına atıl-
rrtak isteyeı>-ç.ocukv« genç-
lef için alternafıf iktiı rhes-
lek eğitim sistemi olarak ye-
nıden yapılandırılmalı ve
yaygınlaştınlmalı.
• İşçı sendikalarında ve
konfederasy onlannda "Genç
İşçiler/ÇalışanÇocuklar* bi-
nmioluşturulmah.
Diyarbakır'a
çocuk
hastanesi
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu)-
Dicle Üniversitesi bün-
yesinde tam donanımlı
çocuk hastanesi kurul-
ması için hükümet ye-
şil ışık yaktı. Deprem
nedeniyle yurt genelin-
de 2000 yılı yatınm
programlannda kısıtla-
ma olmasına rağmen
çocuk hastanesintn
programa alınması
olumlu karşılandı. Hü-
kümet hastane için ilk
aşamada 600 milyar li-
ralık ödenek aytracak,
30 trilyon liralık teknik
malzeme isedış kredi ile
sağlanacak.
Diyarbakır'daki Dıc-
le Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Araştırma Has-
tanesi Çocuk Hastalık-
lart ve Saglığı Anabi-
lim Dalı Başkanı Prof.
Dr. Kenan Haspotet ta-
rafından hazırlanan 400
yataklı çocuk hastane-
si projesine hükümet
destekverdi. 75 milyon
dolara mal olması plan-
lanan çocuk hastanesi
için hazırlanan projeyi
inceleyen Devlet Plan-
lama Teşkilatı, hastane-
nin 2000 ytlı yatınm
programına alınmasına
karar verdi. Marmara
depremi nedeniyle ya-
tınmlarda kısıtlamaya
gidilmesine rağmen,
bölgenin acil ihtiyaçla-
n arasında bulunan ço-
cuk hastanesinin prog-
rama ahnması olumlu
karşılandı. Hastanenin
kurulmasıyla birlikte
toplam 2 bin 100 perso-
nel istihdam edilecek.
Hastanenin temeiinin
önümüzdekı yıl atılaca-
ğını kaydeden Haspo-
lat, ilk aşamada hükü-
metten hastanenin in-
şaatı için 600 milyar li-
ra aktanlacağını sövle-
di.
AF
EDERİ7-!
S/Z PEBİZİ
ÜFEPJN
-K- 7 ^jı^
fft ^ J
e-posta : tan (a prizma. net. tr
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
7" 7"iç bırinin katilleri bulunmayan
İJ. 'faili meçhul cinayetier'in top-
lumun sabnnı taşırdığı artık görülü-
yor. Yıllardır sadece bir kesime yö-
nelik cinayetlerin son kurbanı olan
değerli yazanmız, öğretim üyemiz,
Atatürkkültürünün meşalesi Ahmet
Taner Kışlalı. büyük bir yurttaş ka-
labalığının yüreklenyle son durağı-
na uğurlandı. Bu görkemli törende
de görüldü ki artık toplumumuz çö-
züm istiyor ve sabırsızlanıyor. Bu
durum yetkililerin de gözünden kaç-
mamış olmalı kı sonunda açıkladı-
lar. Simdi açıklanan gerçekleri sunu-
yoruz.
'Her cinayetin faili vardır...'
A dının açıklanmasını istemeyen
/\. önemli bir yetkili. 'Her clnaye-
tin faili vardır' demiştir. Böylece 'fa-
ili meçhul' deyimınin geçerli olma-
dığına dikkat çeken yetkilinin bu so-
nuca önemli araşttrmalarla vardığı an-
laşılmaktadır. Oysa vatandaşlar 'fa-
ili meçhul einayet" denildiği zaman,
bunun kendi kendine işlenen bir ci-
nayet olduğunu sanmalan olası ol-
duğu için bir yanlış anlama ortaya çı-
kabılirdi.
Yetkilinin yaptığı bu açıklama.
önemli bir gerçeğe parmak basarak
durumun hiç de sanıldığı gibi olma-
dığını ayan beyan ortaya koymus.-
tur. Böylece aydınlanan vatandaşlar
Yetkililer sonunda açıkladı...
da, 'tşte şimdi oldu. biz de bu cina-
yeder nerdençıkıyor diye düşünüyor-
duk, demek ki hepsinin faili var' de-
mişlerdir. Buaçıklamanın büyük bir
rahatlık yaratması da beklenmekîe-
dir. Bu rahatlama ile herkes kendi işi-
ne gücüne bakacak, 'bugün moralim
bozuk' diye işyerine gitmemezlik
edemeyecektir. Böylece memleketin
huzurunu bozmak isteyen. vatanda-
şın işine gitmesini engelleyerek eko-
nomik zarar vermeye çalışan hain-
ler bu amaçlanna ulaşamayacaklar-
dır. . ,
Fail ya da failler bellidir...'
Daha. denıecı alan gazetecı "Pe-
ki, kimdir bu fail ya da failler?'
diye sormadan yetkili. 'Fail vada fa-
iller belh'dir' demiştir ki bu bomba
gibi açıklama ortalığ» sessizliğeboğ-
muştur. Soran bakışlar üzerine söz-
lerine devam eden yetkili, 'Okendi-
ni bilir, kendini bilmek de her şeyin
başlangrcıdır' demıştir Bu derin söz-
ler karşısında bir süre hiç bır şey
söyleyemeyen gazeteci, 'İyi de, bu
kendini bileni siz bfliyor musunuz?"
demiştir.
Bunun üzerine açıklamayı yapan
yetkili, 'Elbettebiliyoruz, tanıdıkla-
nmızdan değil' yanıtını vermiştir.
Gazeteci, bunun bilmek olmadığını
söyleyince de yetkili kişi şu düşün-
dürücü yanıtı vermiştir: *Kim oldu-
ğunu bilmenin yolu kim olmadığını
bilmekten geçer*. Bu yanıtın da çok
açıklayıcı olduğu ortadadır.
Böylece yetkililerin gerçekten çok
önemli açıklamalar yaptığı anlaşıl-
mıştır. Artık kimsenin 'neolacakbu
faili meçhul cinayetler? Kariller ne-
rede?' demeye hakkının olmadığı
ortaya çıkmıştır. Demek ki aslında
'failler bellidir'. kimse de bilmediği
konular hakkında konuşmamalıdır.
Burada görüldüğü gibi her şey çok
açık olarak ortadadır. bilinmeyen
bulunmayan hiç bir şey yoktur.
Ama bununla da bıtmemış. son
açıklama hepsinden daha büyük bir
hayranlık uyandırmıştır.
Neden yaptığı da belli
olmuştur...
T rerkes, 'Neden ama, neden bü-
i i tünbunlar?'diyesoruyor. 'Ne-
den, Atatürk'ün yolunda olan, ülke-
sininçağdaşlaşması için çırpınan.uy-
gar dünyanın güçlü ülkesi olması için
Türkive'nin gelişmesine emek veren
aydınlar bu suikastlann hedefı olu-
yor?' Adının açıklanmasını isteme-
yen yetkili bu soruya da açıklık ge-
tirmiş. 'Böyle şeyler belli olmuyor.
biz nedenleri tam olarak bilemiyonız,
ama yapanlar herhakie bilirler. Ki-
mi zaman onlar da bitemez. çünkü
birileri onlan taşeron olarak kulla-
nıyor olabih'rter. bu durumda da ne-
denlerini onlara söylemezler. Belki
daha sonra,yakalanuica. kendüeri de
bilirse neden bunlan yaptığını söyle-
yebilirler. Bizim de kuşkulanmız v-ar,
ama bu durumda onlan söyleyeme-
yiz, çünkü onlar bunu okursa sonra-
dan bundan ötürü yaptık diyebilir-
ler, biz de töhmet altında kalırız' de-
miştir. Bu açıklamalardan da anla-
şılmıştır ki her şey ayan beyan orta-
dadır, hiç bir şey gızlı kalmamıştır,
sonuca ulas.ılmıştır. Şimdı herkese dü-
şen, sesini kısıp oturmaktır. Siz, yet-
kilivi tanıdınız mı?