02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya 9 Yazıışleri Müdiirü İbrahim Yddız • Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz O Haber Merkezı Mudürü Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser İstıhbarat CengizYıldınm# Lkonomı Özlem Yüzak • Kültür Handan Şenköken # Spor. Abdülkadir Yücelman • Makaleler. Sami karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bilgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yaym Kunılu llhan Selçuk ıBaşkan) Orhan Erinç, Oktav Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Bılcı. İbrahim Yıldız, Orhan Bursah. Mustafa Balba>, Hakan Kara. AnkaraTemsiIcisi Muslafa Balbay Atatürk Bulvan No- 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020(7 hat), Faks 4195027 •LzmırTemsılcısı:SerdarKjzık, H.ZiyaBlv. 1352 S.23Tel:4411220, Faks 4419117 • AdanaTemsılcisı: Çetin Yiğenoğlu, InönüCd 119 S.No:l Kat.l.Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15 Muessese Mudurii Cstün Akmen C Koonhnator AJunet Korubaıl 9 Muha- sebe Bfiknt Vener«ldare Hûsfyin Görer • lşletme Önder Çdik • Bılgı- Işlem NıU İnal 9 Bılgısayar Sısıem Minvet ÇücrCSatış FızflrtKım MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran A Koordmatör Retaa lşıtiHan • Genel MüdurYardımcısı SevdaÇoban Tel- 514 07 53 - 5139580-513X460-61,Faks 5138463 Va>ımla>aB te Basra: Yenı Gun Haber Aıansı, Basm \e Yayıncıhk A Ş Türkocajı Cad 39 41 Cagaloghı 34334 lsl'PK 246 lstanbul Td- (0212) 512 05 05 (20 hat] Faks 10 212)513 85 95 24OCAK1999 tmsak: 5.44 Güneş. 7.15 Öğle: 12.23 İkindi: 14.54 Akşam: 17.17 Yatsı: 18.42 www.cumhuriyet.com.tr Salman Rüşdü U2 ortaklıgı • LONDRA(AA)-Hint asıllı Ingilız yazar Salman Rüşdü ile ünlü rock grubu U2'nin, ortak bir şarkı çalışması yaptıklan bildirildi. Uİ'nin plak şirketi tslands'dan yapılan açıklamada, U2'nın solisti Bono'nun, Rüşdü'nûn henûz yayımlanmayan 'The Ground Beneath Her Feet" adh son romanının ilk satırlanyla ilgili bir partısyon yazdığı belirtildi. Yazar Salman Rüşdü basına yaptığı açıklamada, "Ben ve Bono birkaç seneden beri çok iyi arkadaşız. Ben ona son romanımı gönderdim, o da bana karşılık olarak bu güzel melodiyi gönderdi. Bu beni sonsuz mutlu etti" dedi. Depremler can alıyor • CHICAGO (AA) - ABD Jeolojik Araştırmalar Dairesi'nden yapılan açıklamaya göre 1998'de dünyada depremden ölenlerin sayısında, bir önceki yıla göre 3 mislı artış olduğu belirlendi. Geçen yıl, dünyada deprem felaketlerinden 8928 kişinin öldüğünü açıklayan Jeolojik Araştırmalar Dairesi yetkilisi Waverly Person, 1997'de bu rakamın 2907 olduğunu açıkladı. Jeolojik Araştırmalar Dairesi sismograflanyla, geçen yıl 18 ıla 20 bin depremin tespit edıldiğı ve her güne 50 sarsıntı düştüğü bildirildi. Tırfanbeyli'nhi çilesi • ADANA (AA) - Türkiye'nin en sıcak illennden Adana'da 'yalancı bahar' yaşanırken, yoğun kar yağışının etkili oldugu Tufanbeyli ilçesi adeta doğu illenni andınyor. Adana merkeze yaklaşık 200 kilometre uzaklıkta, Kayseri ve Kahramanmaraş il sınınnda bulunan Tufanbeyli'nin yoğun kar yağışı ve buzlanmalar nedeniyle ana yolu zaman zaman ulaşıma kapanıyor, ilçenin köylerle bağlantısı ise sık sık kesiliyor. Doktor ceımetl iller • ANKARA (ANKA)- Doktor sıkıntısı çekilen Türkiye'de hekımlerin yansının 3 büyük ilde toplandığı belirlendi. Sağlık işgücünün ve altyapısının yurt düzeyinde dengesiz dağılımı özellikle uzman hekim açığını gündeme getiriyor. 3 büyük ilde hekim fazlası yaşanırken, 77 ilde doktor sıkıntısı nedeniyle hastalar yeterli tedavı göremiyor. Hasta yataklannın yüzde 36'sı, doktorlann ise yüzde 42'si lstanbul. Ankara ve Izmir'de bulunuyor. Türkıye'de yatak kapasitesinin yüzde 58'i kullanılırken. ilçe hastanelerinde bu oran yüzde 25'e düşüyor. Bu nedenle de il merkezlerine ve büyük illere olan hasta akını artarak devam ediyor. Özel eğitim uçurumu • ANKARA (ANKA)- Eğitim harcamalannda, özel öğretim kurumlan ile devlet okullannda öğrenim gören öğrenciler arasında büyük bir uçurum bulunuyor. Özel okullar, dershaneler ve üniversitelerin bir yılhk cirolan 500 trilyon lira düzeyine ulaşırken, özel okulda öğrenim gören bir öğrencinin maliyeti, devlet okullannda öğrenim gören bir öğrencinin maliyetinin 4 katına yaklaşıyor. Özel öğretim kurumlannın yıllık ücretleri 600 milyon lira ile 2.5 milyar lira arasında değişirken, özel üniversitelerin öğrenim ücretleri de 4 bin ile 10 bin dolar arasında bulunuyor. Özel okullann bir yıllık cirolan, servis ve yemekle birlıkte öğrenci başına bir milyar lira olarak dikkate alındığında. 240 trilyon liraya yaklaşıyor Aşın çıplak görüntüler, ileri sevişme sahneleri ve sapık ilişkiler izleyiciler tarafmdan hoş karşılanmıyor Halk televizyonda sekse karşı Cocuklar okulda da daha basarılı oluyor Yaratıcılık için drama yöntemi ANTALYA (AA) - Cocuklar, yaşamı ve çevresini oyun oynayarak öğrenir ve bu yolla sosyalleşir. Drama da yön- tem olarak, bireyin yaratıcılığını bedensel. işitsel. zihin- sel oyunlarla ve doğaçlamalarla geliştirmeyi hedefliyor. Antalya Kültür Merkezı (AKM) Sanat Koordinatörü ve Drama Lideri Tülin Tümrürk Yümaz, bu amaçla çocuk- lann yaratıcı dünyasını, drama yöntemıyle geliştirmeyi he- deflediklerini söyledi. Antalya'da ilk kez kullanılacak drama yöntemi ile ço- cuklann okullannda daha da başanlı olacağına değinen Yılmaz, şunlan söyledi: "Drama >öntemi ile çocuklann yarabcı dünyasmı geliştirmeyi hedeflivonız. Yaraöcı dra- ma sayesinde cocuklar okullannda daha da başanlı ola- caklar. Türkrye'de Çağdaş Drama DerneğTnin uyguladı- ğı bu yöntem. 1982 yılında ilk defa ûlkemizde kulİaıuldı. Kabtamcı ve ikkr üişkisi içinde sürdüriilen bu yöntemi,'Ya- şam bir dramadır' cümlesinden yolacıkarakuyguluyoruz. Şu an Türkiye'de sadece 40 lider var. Ama bu yöntemin yaran anlaşıİdıkça bu sayı da artacaktuf Yaratıcı drama yöntemini kullanarak. eğıtimde, klasik- leşmiş eğitim anlayışından daha iyi sonuç alındığına işa- ret eden Yılmaz, daha önce lstanbul'daki bir okulda Mil- li Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde böyle birprojenin başlatıldığını anımsattı. Yılmaz. projenin şu ana kadar başanyla yürütüldüğü- nü belirterek "Proje kapsamında, düzenli bir afle hayan olan ve okula giden cocuklar normal eğitim alırken, kim- sesi olmayan sokak çocuklanna da drama yöntemi ile eği- tim verilrvor. İlk sonuçlar çok iyi. Sokak çocuklan tüm olumsuzluklara rağmen ve sadece hafta sonu eğitim alma- lanna rağmen, haftada 5 gün okula gkfcn diğer çocuklar- la aynı başarryı gösterdiler" dedı. Bodrum Kalesi'ndeki Yılanlı Kule'de çeşitli mûzelerden toplanan eserleıie dönemin sağhk çaltşmalan sergflenryor. 'Sevgiye sırtmı dönme' MERİHAK BODRUM - "Sevgh/e sırünı dönme. Kadın veya er- kek. er veya geç, genç veya yaşh ölümü tadacaksın..." Yıllardır Bodrum Kalesi müdürlüğü yapan Oğuz Al- pözen'in bu sözü, Yılanlı Kule'de, bir başka deyişle ka- îenin sağlık ocağımn girişinde gelenleri karşılıyor. Bodrum Kalesi'nin 5 kulesinden birisinin adı Yılan- lı Kule. Sağlık Tannsı Asklepions'un MS 4. yüzyılda yasamış Romalı bir rahibi karşılıyor kuleye gelenleri. Hekimlik bilgisini dinsel öğretilerden kazanan bu ra- hipler, çevre ülkelerden gelen hastalan terletme ve müs- hil yoluyla içini temizleme, rüya yorumlama, telkin gi- bi yöntemlerle iyileştinyorlardı. Yılanlı Kule, "doğum-yaşam- ölüm" üçlemesinin sergilendiği bir mekân. Alt kat girişinde bulunan yılan kabartması nedeniyle bu adı alan kule. şövalyeler tara- findan sağlık ocağı olarak kullanılıyordu. Çok tannlı ve tek tannlı dinlerin vazgeçilmez konusu olan yılan, sağ- lığın da simgesi oluyor. Kulenin içinde çeşitli mûzelerden toplanan eserlerle dönemin sağlık çalışmalan konusunda bilgi edinılıyor. Doğumun ve üremenin simgesi olan heykelciklerdeki falluslar. kulenin yapımında büyük sorunlar çıkartıyor. Kimi muzır buluyor, kuleyi. Kulenin yapımı sırasında Bodrum Kaymakamı ani bir "baskmla" muzırlığın bo- yutunu ölçüyor. Bazı eserler, oluşan "basküar" yüzün- den sergiye çıkanlmıyör. Bodrum Kalesi'ne. çevre ül- kelerden ve hatta Afnka'dan sağlıgına kavuşmak için insanlann geldiği. buradaki eserlerden anlaşılıyor. Kulenin üzerine çıkıldığında Istanköy Adası tüm çıp- laklığıyla ortaya çıkıyor. îstanköy Adası'nda yaşamış olan Hipokrates'in pozitif tıp yöntemi ile geliştirdıği Ask- lepioeion tapınağı görülebiliyor. Ziyaretçilerin tapına- ğı daha kolay görmesi için kulenin tepesine konulmak istenen dürbün ise bir türlü bulunamıyor. Tüm canlılann kısa ya da uzun yaşadığı doğum-ya- şam- ölüm üçlemesi adım adım bu kulede izleniyor. Bod- rum Kalesi Müdürü Oğuz Alpözen'in sözü ise kulak- larda çınhyor: "Her şey insanoğlunun muduluğuiçindir. Dün de böy- leydi, yann da böyle olacakör_" Yılanlı Kule'de sergilenen eserlerde. "doğum-yaşam- ölüm" üçlemesi ana temaşı oluştunıyor. Dalyan'daki kaplıcalar sorun Çamur banyolannda mülkiyet tartışması e-posta : tan (a prizma. net. tr ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA- Yaz aylannda pek çok ünlüyü ağırlayan ve kükürtlü çamur banyolan ile tanman Sultaniye Kaplı- calan'nın mülkiyetinin kime ait oldugu tartışma yarattı. Mülkiyete sahip çıkan Or- man Genel Müdürlüğü, kap- lıcalan yıllığı 1.5 milyar li- radan 20 yıllığma Sultaniye Muhtarhğf na kiraladı. Kı- ralamaya karşı çıkan Köy- ceğız Belediye Meclis üye- sı Salih Erbaj-, kaphcalann mülkiyetinin Özel Ceyre Ko- ruma Kurumu'na (ÖÇKK) ait olduğunu bildırdi. Köyceğız Gölü ve Dal- yan kanalındaki bölgenin turizm lokomotifi konumun- da oian Sultaniye Kaplıca- lan'nın Sultaniye köyüne haksızyerekiralandıgını sa- vunan CHP'li belediye mec- lis üyesi ve CHP tlçe Baş- kanı Salih Erbay şunlan söy- ledi: "Bu alan tartjşmafa M- çimde orman tahdit sırurla- nnda yer alıyor. Belediyenin isteği ile 1995'te tahditten çı- kanlmadı. Belediye Köyce- ğiz'in çıkarlannu srvasal ÇK karlara kurban etti Tahdit dışı kahnası haünde beledi- yenin olacak mülk. 7 vıldır belediye işletmesinde olma- sına rağmen Orman İdare- si tarafından Sultanhe köyü- ne verildi. 383 sa> ılı kanun hükmündeld kararnamenin 10. maddesi (e) bendine gö- re bu alanın OÇKK tasarru- fiında olması gerekiyor." Köycegiz Orman "lşletme Müdürlüğü yetkilileri de yaptıklan açıklamada işlem- lenni savunurken. söz ko- nusu alanın Orman Tahdit Sınırlan içinde kaldığını ve intifa hakkının 20 yıllığına Sultaniye köyüne devredil- diğini kaydettiler. Ailesiyle birlikte televizyon izleyenlerin yüzde 76.57'si, programlarda seks dozajının öne çıktığı sahnelerden 'rahatsızlık' duyuyor. ANKARA (AA) - Ailesiyle birlik- te televizyon izleyenlerin yüzde 76.57'si, televizyon programlannda- ki seks dozajının çok öne çıktığı sah- nelerden 'rahatsızlık' duyuyor. TRT Yayın Planlama Koordinas- yon ve Değerlendirme Dairesi Başkan Yardımcısı Mehmet Mete,"Televizyon Yaymbumm Türk Tophımu İ zerinde- ki EddferTbaşlıklı çahşmasında, "seks dozu yüksek programlann Türk top- lumu üzerindeld etkilerini" ınceleyen bir araştırmaya yer verdi. Ankara, îstanbul, Izmir, Adana, Er- zurum. Diyarbakır, Antalya, Malatya, Konya, Edirne ve Trabzon illeri ile bu illere bağlı ilçe ve köylerde yapı- lan araştırmada, ailesiyle birlikte te- levizyon izleyenlerin yüzde 76.57'si- nin, programlardakı seks dozajının çok öne çıktığı sahnelerden 'rahat- stzhk' duyduğu belirlendi. Aynı araştırmaya göre, aşın çıplak görüntüler, ileri sevişme sahneleri ve sapık ilişkiler, izleyicüenn çoğunlu- ğu tarafindan hoş karşılanmıyor. Ahlaki değeriere etki Gelir sevıyesı yüksek aile fertleri- nin yüzde 53.05'i, aşın seks yayınla- nnın ahlaki değeriere "çağdaşyakla- şımgetirdiğini''.yıizde43.4rıde - ab- laki değeriere berhangi bir etkisi ouna- dığını" düşünüyor. Gelir seviyesi orta ve düşük aile fertlerinin yüzde 70.62'si "Aşm seks yayınlan, örf ve adetkrimize ters düş- tüğü için k&rnuşık duygular varab- yor", yüzde 40'ı "Cinsd sapıkîığa yol açıyor" ve yüzde 61.01'i de "Aile y«- pısua zarar veriyor" görüşünde. Aşın seks yayınlanndan rahatsız- lık duyanlar, genelde başka kanallan açıyor. Başka kanallan tercih edenle- rin oraru ise yüzde 65.55. Araştırmada, seks dozajının yüksek ölçüde kullanılması ve çok sık ekran- lara getirilmesinin, toplumun genel ahlak anlayışını etkılediği, sürekli ola- rak cinsel arzulan tahrik ettiği, ar ve haya duygulannı zedelediği, genç kız ve kadınlann saygıdeğer şahsiyetleri bir tarafa bırakılarak öncelikle seks ve zevlc aracı olarak görülmelerini sağ- ladığı görüşlerine yer verildi. Söz konusu araştırmada aynca, sık sık ekrana getirilen cinsel sapıklıkla- nn gençleri özendirdiği ve toplumun bu tür olaylara karşı tepkisini azalttığı saptandı. Melendiz Irmağı 9 mn küçük IŞILÖZGENTÜRK Ona orada rastladım, Ihlara Vadi- si'nde. Vadi 14 kilometre uzunlu- ğundaydı ve tatn ortasından Kızılır- mak'a kavuşmak için acele eden Me- lendiz Irmağı akıp gidiyordu. Vadi duvarlannı oluşturan kayalıklarda yüzlerce oyuk vardı ve bu nedenle va- di. yüzyıllarboyunca keşişlerin iba- det için, yöre halkının da istilacılar- dan korunmak için sığındığı bir yer olmuştu. Keşişler buralarda kendi kiliselerini kurup du- aya oturmuşlar, sıra- dan insanlar bir ömür geçirmışlerdi. Vadide yürüdükçe kiliseler peşpeşe ortaya çıkı- yordu. Bu kiliseler içinde ben en çok, Yı- lanlı Kilise'yi sevdim. lçerdeki motiflere mi. yoksa o motiflerden esinlenerek kendi uy- durdugum hikâyelere mi vuruldum, bilmi- yorum. Dilimin ucuna ge- len ilk hikâye şöyle: Yılanlı Kilise'nin Batı duvannda koca- man bir resim var. Re- simde dört çıplak ka- dın yılanlann saldm- sına uğramış. Daha doğrusu kadınlar san- ki bir suç işiemişler de, yılan dolu bir çu- kuraatılmışlar. Kadın- lar biraz kurban gibi. Birinci kadının ne suç ışlediği, resmin o bölümü tahrip edıl- diğinden pek anlaşılmıyor. tkinci ka- dın en kutsal analık görevine karşı gel- miş, çocuğunu emzirmemiş, bu ne- denle, yılanlar onu göğsünden ısın- yoriar. Üçüncü kadın anlaşılan büyük bir yalan söylemiş, yılanlar onu di- linden ısınyorlar. Dördüncü kadın büyük sözü dinlemediği için yılan- lar onu kulağından ısınyorlar. Vah- şi bir resim bu. Kadın kısmına ibret olsundiyeyapılmışbirresim bu! Ki- lise tahminen 9. yüzyılda yapılmış, o günden bu güne kadınlann makûs kaderinde hiçbir değişiklik yok gi- bi. Ya da resmin etkisiyle ben öyle düşünüyorum. Biz küçük bir grup olarak vadiye Ihlara Köyü'nden girdik, Melendiz Irmağı'nı takip ederek tam orta yer- de yukan çıktık. Bu orta yerdeki kö- yün adı çok güzeldi: Belisırma. Hızlı söylendiğinde adı yabancı bir parfum adını çagnştıran bu köy, ırmak kıyısına çok yakışıyor. Her şeyiyle etkileyici. Yorulan ayaklan- mı dinlendirirken, köye dalıp gitmiş, düşünüyorum. Daha doğrusu kendi kendime soruyorum: "Neden içinden ırmak geçen kent- ler, köyler diğerlerine oranla daha çekkkİir? Neden buralarda \aşayan insanlar daha hoşgörütü, daha nese- Bdir?" Bu sorulann yanıtını henüz bulamadım ama, belkı Belisırma'da rastladığım Arife,onun yüzündeki gü- lümseyiş bir şeylerin yanıtıdır. Yazımın en başında söz etmiştim. Ihlara Vadisi'nde, Melendiz Irma- ğı 'nın yanıbaşında rastladığım o kü- çük kızın adı Arife. Henüz dokuz yaşında. Hani bir söz vardır, "Tann bir boş zamanında yaratnuş" deriz, bu tıpatıp Arife'ye uyuyor. Ama Ari- fe ne olağanüstü siyah gür saçlannın ne de pınltılar saçan kara gözlerinin farkında. Onun derdi gücü Melendiz Irmagı'nın yanıbaşında durupeşeğiy- le birlikte turist kovalamak. Çünkü Arife okumak istiyor. Köy- de az bir tarlası ve yirmi beş koyu- nu olan ailesinin onu okutacak gü- cü yok. Arife dokuz çocuğun en kü- çüğü. Dört ablası, dört ağabeyi var. Ablalar evlenecek, ağabeyler iş tu- tacak.. sıra Arife'ye gelecek. Durum umutsuz. Durumun umutsuzluğunun Ari- fe de farkında. Bu ne- denle düşünüp taşı- nıp bir çare bulmuş. Evin emektar koca- kulağım yaruna ka- tıp ırmak kıyısına in- miş. Vadiyi yürüye- rek geçmeye çalışan turistleri beklemeye başlamış. Doğrusu vadinin orta yerinde yorulan çok turist var. Ondan sonra gelsin Arife'nin eşeği. Üstelik su pa- rasına. Yaklaşık dört kilometrelikyol,400 bin lira. Biz ona rast- ladığımızda Arife be- şinci müşterisini va- dinin çıkışına bırak- mış yenisini bekliyor- du. Bizim küçük gru- bumuzda kimse yor- gun görünmüyordu, üç yaşındaki en küçük gezgin llgaz dışında. llgaz hiç itirazsız eşeğe bin- di, tıpış tıpış vadiyi geçti. Yolun sonunda Arife bütün ısrar- lanmıza rağmen para almadı. Çün- kü llgaz küçücük, el kadarbir çocuk- tu. Sonra Arife eşeğiyle birlikte yanı- mızdan aynldı. Biz Ilgaz'ı sevgili Belisırma'da bırakıp döndük. O umanm okul harçlığını çıkara- cak parayı kazanmıştır. Çünkü bunu çok hak ediyordu. [email protected] ; Roç
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear