25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
«AYFA CUMHURİYET 10OCAK1999PA2AR HABERLER Kimsesizlerin uçuş keyfi ' • Istanbul Haber Scrvisi - Smgapur Havayollan(SIA). tstanbul'da kimsesiz çocuklar içın özel uçuş düzenledı. Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Eyüp, Göztepe, Kasımpaşa, Küçükyalı. Şeyhli, Üsküdar ve Yakacık çocuk yuvalannda bannan 140 çocuk SIA filosuna yeni katılan Boeing 777-300 uçağı ile özel bir uçuşa çıkanldı. tlk kez uçağa binişlerinde oldukça sevinçli görünen çocuklar. aşağıdakı manzara \ e bulutlan seyretmek yerine koltuklarda bulunan bilgisavarlar ıle oynamayı tercih ettiler. Singapur Havayollan Türkıye Genel Müdürii Donald Lee, uçuşu Türkıye Cumhunyeti"nin 75. yıl kutlamalan çerçevesinde düzenlediklenni belirtti. Gülen'in sağlık durumu • Haber Merkezi - Gazi Mahallesi Cemevi Eski Başkanı Hüseyın Gülen beyın kanaması geçırdi. Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi'ne kaldınlan Gülen ameliyat edildi. Iki gündür yoğun bakım servisinde yatan Gülen'ın sağlık durumu ciddiyetinı koruyor. Sağlık Bakanlıgı mahkûm oldu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 2. Idare Mahkemesi. Sağlık Bakanhğı'nı eski Sağlık Eğitimi Genel Müdürü Mehmet Özden'e 50 milyon lira manevi tazminat ödemeye mahkûm etti. Ortak Hukuk Bürosu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Özden'in 2 yıl önce Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü göre\ inden alınarak Ankara Sağlık Müdürlüğü emrine tıbbi teknolog olarak göre\ lendirildiğı belirtıldi. Açıklamaya göre, yürütmenin durdurulması ve işlemin iptali ıçin açılan dava üzenne Danıştay 5. Dairesı. Özden'ın genel müdürlükle eşdeğer bir göreve atanması yönünde karar verdi. Sağlık Bakanlıgı. bu karara uymadı. Bunun üzerine açılan davada Ankara 2. Idare Mahkemesi'nin işleminde hukuka uyarlık görülmeyen bakanlıgı 50 milyon lira manevi tazminat ödemeye mahkûm ettiği belırtildi. Bursa'da opepasyonlar • BLRSA (AA) - Bursa'da düzenlenen operasyonlarda. yasadışı yollardan çek-senet tahsilatı yaptıklan belirlenen 3 kişi ile piyasaya sahte fatura süren ikı kişi gözaltına alındı. Kuyumcu Gürcan Bayraktar'ın bir süre önce ayaklanndan kurşunlanması olaymdan sonra düzenlenen operasyonda yakalananlann Bayraktar'ı kurşunlamalan için T. IC. adlı işadamı ile anlaştıklan belirlendi. Nânm'a çmar • ANKARA (C umhuriyet Bürosu)-68'lilerBırliğı Vakfı Ankara Şubesi, Muğla"da Nâzım Hikmet'in adının verildiği parkta bulunan sembolik mezan çınar ağaçlanyla çevreleyecek. 68'liler Birliği Vakfı Ankara Şubesi'nce yapılan yazılı açıklamada. şube üyelerinın bugiin Nâzım Hikmet Parkı'ndaki sembolik mezannın başında buluşacaklan bildırildi. Mezann çevTesıne "hem tek ve hür. hem de bir orman gibi kardeşçesine" büyüyüp gelişerek banşa ve kardeşliğe kök salacak yeni çınar ağaçlannın dikileceği belirtilen açıklamada, etkinlikler çerçevesinde sanatçı Haluk Çetin'ın gıtan eşliğinde Nâzım Hikmet'in dizelerinin seslendiriieceği kaydedildi. MGK'ye sunulan bir raporda, şeriatçı odakların iktidar için 'silaha başvurabilecekleri' belirtildi 'Irticaiç kanşdvhk• Şeriatçılann siyasal Islamı iktidara taşımak için izledikleri yöntemlerin irdelendiği raporda, devlet kurumlannı yıpratarak güveni zedelemek isteyen irticanın devletteki kadrolaşmaya büyük önem verdiğine dikkat çekildi. ALPER BALLI ANKARA-Türkiye'de irticai fa- aliyetlen izlemek üzere oluşturulan gruplarda yapılan ıç değerlendirme- lerde, şenatçılann yöntemleri irdele- nirken; ad verilmeden kapatılan RP'nin izlediği yöntemler tanımla- narak "irticanın şeriata sijasal yoJ- larta ulaşamaması dunımunda iç ka- nşıkhklar cıkaracağı ve silahlı yola yönelebileceğT uyansında bulunul- du: Yargı başta olmak üzere devlet kurumlannı yıpratarak güveni zede- lemek isteyen irticanın devletteki kadrolaşmaya v erdiği yaşamsal öne- me de dikkat çekildi. Aralannda Milli Güvenlik Kuru- lu(MGK) Genel Sekreterliği"ninde bulunduğu, devletın üst kademelen- ne sunulmak üzere hazırlanan bir ra- porda, irticanın siyasal Islamı devle- tın yönetım biçimine dönüştürmek için izlediği yöntemler irdelendı. 'Amaç güveni zedelemek' Raporun bütünü ıncelendiğinde. ad \erilmeksizin kapatılan RP"nın yöntemleri tanımlanırken; ırtica odaklannın propagandalannda dev- letin güvenilirliğinı zedelemek ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK.) yıpratılmasının hedeflendiği sapta- ması dikkat çekti. Raporda. ana hat- lanyla şu saptamalara ver verildi: • Teokratik kimliği ve söylemi ön plana çıkarmadan. si> asi alanda teş- kilatlanmayı korumak. yandaş ya da çıkar birliği sağlayabileceği diğer partilerle de işbırliği yaparak seçim- de TBMM'de çoğunluğu sağlayabi- lecek bir oy oranına ulaşmak. • Olke genelinde, siyasi, sosyal v e ekonomik alanlarda bunalımlar ya- ratarak demokratik sistemden umu- du kesmek. toplumun siyasal tslamı tek çözüm olarak görmesıni sağlaya- cak propaganda için altyapı oluştur- mak. • Propaganda gücünü artıracak görsel ve yazılı basın olanaklarını geliştirmek. • Yurtdışı gelirleri ve elde ettikle- ri yerel yönetimlerin olanaklarını kullanarak "irticai sermaye'"yi geliş- tirmek. böylece bir yandan yandaş- lan için istihdam olanaklan yaratır- ken: diğer yandan da ülke ekonomi- sini "irticai'' doğrultuda etkileyebi- lecek bir güce ulaşmak. bu güç ile halk ıradesini satm alarak sözde de- mokratik yollarla nihaı amacı olan teokratik devrimi gerçekleştirmek. • Devlet kademelerinde elde et- tikleri kadrolan koruyabilmek için iktidar partilen üzerinde toplum bas- kısı yaratacak kamuoyu oluşturmak. • Bugüne kadar nıhai amaç olan teokratik devrime ulaşmada en bü- yiik engel ve elde ettikleri siyasal ik- ridan kaybetmelerinde başlıca faktör olarak gördükleri Türk Silahlı Kuv- vetlen'ni (TSK) her türlü aracı kul- lanarak v ıpratmak, böylece TSK"nın hem gücünü hem de toplum üzerin- deki tanhı etkisinı yıpratmak. Yerel yönetimter • Yapacaklan faalıyetlerde yerel yönetimlenn her türlü olanaklannı kullanmak. yerel yönetimlerde kad- rolaşma faaliyetlerinı hızlandırmak. • Yargı sıstemi çöktüğünde dev le- tin de çökeceği ve böylece teokratik devrıme kolayca geçileceğının bılın- ci ile yargı aleyhıne propaganda fa- aliyetlerini sürdürerek yargı meka- nizmasını tehlikeli bir şekılde yıp- ratmak. • Siyasi, sosyal ve ekonomik alan- lardaki bütün bu faaliyetler ile gerek- tığmde bunalım ve çatışmalan da gö- ze alarak laikliği dinsizlikle eşleşti- np toplumu ve devleti "Müslüman- dinsiz7 " şeklinde bölmek. "siyasal (s- lam"! tek alternatif haline getirmek, bunu kansız başaramaz ise ülkeyi iç savaşa sürükleyerek silahlı kesımin güç ve üstünlüğünü sağlamak. • İrticai unsurlann bu faaliyetle- nne. rejimlerinı dıni temele dayandı- ran ve sıvası etkinliklerinı ülkemiz üzennde artırmak isteyen bazı dev- letler. özellikle Türkiye Cumhuriye- tı'nın demokratik, laik ve sosyal hu- kuk devleti yapısını. kendı rejimleri ıçın birtehdıt olarak gördüklerinden her türlü desteğı vermektedirler. Ecevife çağrı: Kayıpları bulun Gözaltında kaybedilen yakınlannt aramak için 191 haf- tadır Galatasarav Lisesi'nin öniinde toplanan Cumarte- si Anneleri bir kez daha polisin engeliyle karşılaştı. Gü- venlik giiçleri Galarasarav 'a karanni bırakan kavıp ya- kınlan ile birtikte l luslararası Gözaltında Ravıplar Ko- misvonu'nun (IC.AD) çeşitli ülkelerden e\ leme destek ver- mek için gelen üyelerini de tartakladı. Gazetecilerin kim- liklerini tek tek kontrof ertiren Emniyet Müdür Yardım- ctsı Ercüment V ılmaz, "SLzin yüzünüzden eylem yaptyor- lar" diyerek basın mensuplarıyla da tartişü. Cumartesj Anneleri adına yapılan açıklamada, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e seslenilerek. "Savın Ecevit, Galatasaray haritadan silinse. zihinlerden kazınsa da, gözaltında ka- yıplann üstü örtiilemevecektir. 2000 vılına 356 giin kala TBMM'de 'Gözaltında Kayıplar İçin Araştırma Komis- yonu' kurma firsatım değeriendirin. Başbakan olacaksı- nız; önce polisleri üzerimizden çelun. Biz Cumartesi An- neleri'ne kıüak verin. Türtdye'yi hiç olmazsa kayip sonı- nunu çözmiiş bir ülke yapın" denildi. Devlet Bakan Gemici, ailelerin çocuklarmı sömürmemesi için valilikleri uyardı Çocuğunu sokakta çahşürana ceza AYŞE \1LDIRTV1 Devlet Bakanı Hasan Gemici. çocukla- nnı istismar eden ailelerin cezalandınl- ması içın tüm valiliklere genelge gönder- di. Gemici. ekonomik koşullar nedeniyle çocuklarını sokakta çalıştıran ailelerin ön- celikle sosyal yardımlaşma ve dayanış- ma vakıflannın sosyal yardımlanndan ya- rarlandırılacağını bildırdi. Gemici. "Buna karşın çocuğun ihmal ve istismannda ısrar eden. ekonomik ko- şullar dışında da çocuğunu sokağa terk e- den aileter hakkında suç duyurusunda bu- lunulacakör*" dedı. Sosyal Hızmetler ve Çocuk Esirgeme Kuru- mu'ndan sorumlu Dev let Bakanı Hasan Gemici imzasıyla 4 Ocak'ta vali- liklere gönderilen genel- geyle. sokakta sayılan her geçen giin artan ço- cuklann korunması ıçin mücadele başlatildı. So- kak çocuklarının ülke- mizde son yıllarda yük- selen bir gösterge izleye- rek "sosyal sorun" oluş- turduğu belirtilen genel- gede, sokakta çalışan ço- cuğun bir süre sonra so- kakta yaşayan, dilenen ya da madde bağımlısı olan çocuğa dönüşrüğüne dik- kat çekildi. Genelgede. "Sayılan gün geçn'kçe artan ve po- öğretim hakkından yoksun bırakılama- vacağı". "kimsenin yaşına. cinsiyetine ve giicüne uymayan işlerde çalıştınlamaya- cağmın" anayasayla belirlendıği vurgu- lanan genelgede. Türk Ceza Kanunu'nda çocukların suüstimaline karşı ağır hü- kümler bulunduğu vurgulandı. Genelge- de. şöyle devam edildi- "Türk Ceza Kanununun.'Aıle efradı- na karşı fena muamele' başlığını taşıyan 477. maddesi'Herkim. ıdaresı altında bu- lunan veya büyütmek. okutmak, bakmak. muhafaza etmek veyahut bir meslek ve sanatı öğretmek ıçin kendısıne tevdi olu- nan şahsın üzerinde haiz olduğu. terbıye Tarihi külliye Türkiye Diyabet Eğitim vakfı'na verildi Davutpaşa Medresesiyaşama dönüyor tansiyel suçiu grubu oluşruran bu çocuk- lara ilişkin olarak gereken önlemler alın- madığı takdirdesorunun büvüyeceği, top- lumu tehdit eder boyudanı gelecegi açık- Or" denildi. Ana\ asa htikümleri Aileleri tarafından gelır getiren araç olarak görülüp sokağın her türlü tehlıke ve istısmara açık olan ortamına bırakılan çocukları korumanın ve gereken önlem- leri almanın yükümlülük olarak kabul edilmesı gerektiği belirtilen genelgede, bu konudaki ulusal ve uluslararası düzen- lemeleranımsatıldı. "Kimsenin eğitim ve tstanbul Haber Merkezi - Roma, Bizans ve Osman- lı kûltürünün mimari izlerini taşıyan ve Istanbul'un fethinden hemen sonra inşa edilen Osmarth mımari- sinin ilk külliyesi Davutpaşa Medresesi terk edilmiş- likten kurtulup yeniden yaşama dönüyor. Fatih Belediye Başkanı SadettinTantan ın girişim- leri ile vakıflara ait bu terk edilmiş ve tinercilerin yu- vası haline dönüşmüş Da\Titpaşa Medresesi'nin yı- kıntı yeri, vakıflardan alınıp Türkiye Diyabet Tedavi ve Eğititn Vakfi'na verildi. Vakjf başkanı Prof. Dr. Temd Yılmaz ve Sadettin Tantan'm birlikte çalışmalan sonucu bu yerin Diya- bet Tedavi ve Eğitim Vakfı 'nin merkezi haline dönüş- türülmesi, ancak tarihi değerlerin yaşatılması amacıy- la da mimari çalışmalann da mimar Cengiz Bektaş tarafından sürdürülmesı planlandı. Dün tstanbul Cey- lan Otel'de yapılan bir tanıtımla da dia göstcrisi ile Davutpaşa Medresesi'nin son dorumu konuklara ile- tıldi. Daha sonra Diyabet Tedavi ve Eğitim Vakfı Baş- kanı Prof. Dr. Temel Yılmaz tarafından Fatih Beledi- ye Başkanı Sadettin Tantan'a teşekkür plaketi veril- di. Restorasyon çalışmalan ile tam 500 yıllık tarihi Davutpaşa Medresesi yeniden yaşama dönecek. hakkını veya itaat ettirmek selahiyetini suıistimal ile o şahsın sıhhatının bir teh- lıkeye maruz olmasina sebep olursa on se- kiz aya kadar hapsolunur' bükmii gere- ğinceçocuklan sokakta çalışnrmak ve on- lan fiziksel ve toplumsal bürün tehlikele- re maruz bırakmak sureti\ le \ela\et hak- kını köriive kullandıklan sabit olan aile- ler hakkında suç duyurusunda bulunma zomnluluğu v'ardır." Aynı kanunun 478. maddesınde ycr alan '.Ailesi ile birliktevaşayan 12yaşından aşağı bir çocuğa ve\ a aile efradından biri- ne fena muamelede bulunan şahıs oruz a>a kadar hapsolunur' hükmüyle de ço- cukların dilendirilmesi. " " ""~ uyuşturucuvefuhuşayön- lendirilmelerinın de suç sayılıp. bunlar hakkında da ağır cezalar getırildiği v urgulandı. Sokakta yaşa- yan veya çalıştırılan ço- cukların yüzde 70"ten faz- lasının aılelerinin ekono- mik yoksunlukları nede- niy le bu durumda oldukla- nnın saptandığı ifade edi- len genelgede şöyle denil- di. "Bu durumda olan ai- leler; Sosyal Hizmeder ve Çocuk Esirgeme Kunı- munun. sosyal yardımlaş- ma \e dayanışma vakıfla- nnın yardım programla- nndan öncelikle yararlan- dınlnıalıdır." Eğitim sistemi tartışıldı NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR "Siyaset Meydanı "nda ön- ceki gece "magazin patlama- sı" tartışıldı. Merakla acaba bu magazin nasıl patladı diyerek TV'nin başına oturdum. "Ma- gazin dünyasrrun önemli yıl- dızlarının bulunmadığı prog- ramda tartışılanları izlerken gözüm Hülya'yı, Seda'yı. Si- bel'i ve Beyaz'ı aradı. Çünkü onlar son yıllarımıza renk ka- tan yıldızlanmız olarak parla- dılar. Aslında magazin dünyamı- zın belki de göze çarpmayan yıldızlan TV'deki haber bülten- lerinin yönetmenleri ve sunu- cularıydı. Çünkü gerçek ma- gazin patlamasını onlar ger- çekleştirmişlerdi. Maymun- lardan, kör kızlardan. heryanı yanıklar içindeki çocuklardan, evden kaçan körpe gençleri- mizin heyecanla izlenen ya- şam öykülerinden hep onlar söz ediyorlardı. Dünyada aca- ba bir benzeri var mı diye dü- şündüğümüz iki saatlik haber bültenlerini onlar yaratmışlar- dı. Hülya, Seda, Sibel, Beyaz ve Mehmet Ali Magazinlerimizin bir yanın- da Sibel, Beyaz, Hülya, Seda oturuyordu, öte yanında ise TV sunuculanmız. TV kanalla- nnda. buna "Tetevo/e"leri de eklersek başka bir şey kalma- mıştı. Haber programlar, cid- di haber araştırmalar ucup git- miştı. Haber programcılanmız yükselen bu yıldızlann hâkim olduğu alanlan terk etmek zo- runda kalmışlardı. Ayakta kalan bazı haber programlar da "reality show" sayılacak ölçüde magazinleş- mişti. Buna son dönemde he- men her kanaldayer alan "ya- rışma" programlannı ekleme- yi de unutmamak gerekir. Mehmet Ali Erbil, Güner Ümit ve ismini şimdi sayama- dığım çok sayıda yeni yıldız, akşamîan "prime time"öa arabalar. evler dağıtarak orta- lığı şenlendiriyorlardı. Siyaset dünyasına bakıp kı- zıyoruz. Medya dünyasına ba- kıp evlerimizin orta yerinde oturan "halkın içinden çık- mış", şarkıcı mı talk-show'cu mu olduğunu tam saptaya- madığımız "güzellerden", "yakışıklılardan" kendimizi alamıyoruz. Onların, nerede nasıl poz verdikleri. nasıl so- yunduklan, onlan kimin soy- duğu, sohbetlerimizin baş ko- nusu haline geliyor. "Siyaset Meydanı"nın ta- mamını izlemeye dayanama- dım. Aslında orada tartışılma- sı gereken. TV haber bülten- leriydı. Gerçek magazin onlar- dı. Bütün bunlar ratıng uğru- na mı yapılıyordu. yoksa TV'leri yönetenler böyle gö- rünmekten hoşlanıyorlar mıy- dı? Karar vermek çok zor. Siyaset dünyamızla. yıldız dünyamız arasında çok büyük benzerlikler olduğunu düşü- nüyorum. Esnafın arasındaki sohbete kulak veriyorum; "Seni Reha Muhtar'a veririm haa!" diye birbirleriyle matrak geçiyorlardı. Bunu bir siyaset- çi içın de söyleyebilirlerdi ve- ya Sibel için, Hülya ve Güner Ümit için de söyleyebilirlerdi. Her şey birbiriyle büyük bir uyum içınde. Toplumsal figür- lerimize bakalım. Sibel Can'ın görümcesi Alaattin Çakı- cı'yla evlenme hazırlıklan ya- pıyor. Anne Canan Yaka'nm Çakıcı'nın yardımcısı olduğu iddialan gazete haberterine yansıyor. Eski bir milletvekili Çakıcı'nın kasası olduğu için tutuklanıyor. TV sunuculuğu yapan mankenlerimiz, işa- damlarıyla kokain partisine katıldıkları iddiasıyla gözaltına alınryorlar. Eski bir bakan çeteye ya- taklık etmekten yargılanıyor. TV ekranlarında gecelerimizi, gündüzlerimizi şenlendiren Şibel'ler, Hülya'lar, Beyaz'lar. Ümit'ler, Tatlıses'ler aslında bu ülkede geldiğimız noktayı bıze haber venyorlar. Tam bir cümbüş. "Hisseli Harikalar Kumpanyası." Siyaset dünyamıza bakıyo- rum. 35 yıllık siyasetçi Süley- man Demirel Cumhurbaşka- nı, 40 yıllık Ecevrt ise Başba- kan. Onlardan vazgeçemiyo- ruz. O zaman neden Hülya Avşar'dan vazgeçelim? Bunu toplumun başka alanlarına da yayabiliriz ve vaçgeçemedik- lerimizın ne kadar kendimiz- den bir parça olduğunu görü- rüz. • • • Türkiye, gerçek bir toplum- sal şaşkınlık yaşıyor. Toplum- sal şızofreni yaşıyor. Böyle bir topluma uygun terapistlere ih- tiyacımız olduğu bir gerçek. Hülya'lar. Beyaz'lar, Muh- tar'lar, Seda'lar belki de bu bunalımın ılaçlan. Onlar buna- lan ruhlarımıza merhem olu- yoriar. Demirel Cumhurbaşkanı, Ecevrt Başbakan. Tansu Çil- ler ise bunalım çözücüsü. Da- ha ne istiyorsunuz? Türk-İslam sentezci kadrolaşma yaratılıyor' • Türk-lş Konferans Salonu'nda düzenlenen 1980 sonrası eğitim tartışmasında. sözlü sınavlann kaldınlması istendi. Egit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, eğıtime kaynak sağlanması için eğitim vergisi konulması gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet lül'den sonra artan Türk-ts- Bürosu) - llköğretim müfet- tışi Mustafa Atasoy. sözlü sı- nav lann m utlaka kaldm Ima- sı gerektiğini belirterek "\a- züı sınavlarda yiiksek not alan pek çok sosyal demok- rat SÖEHIsiRavlarda elenijflr. Sözlfi sınav. eghimde kadro- laşma varahj'or'* dedi Eğıt-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı. eğıtime su- reklı kaynak sağlamak ıçm eğitim vergısi konulması ge- rektığını söyledi. Eski Eği- tim- lş Sendıkası Genel Baş- kanı Dr. Niyari Altunya da anayasada vakıf ünıversıte- lerinin tanımlanınadığını be- lirterek "Anayasadeünhor" dedi. Öğretmen Dünyası'nın 20. >ılı nedeniyle Türk-iş Konferans Salonu'nda "1980 Sonrası Eğitimimiz"' konulu bir sempozyum dü- zenlendi. tlköğretim müfet- tışi Mustafa Atasoy. sözlü sı- nav lann kadrolaşmanın araçlarından biri olduğunu anlattı. Yazılı smavlarda yüksek notlar alan demokratların sözlü sınavlarda elendiğıne ışaret eden Atasov. "Siciira- porlan da başka bir kadro- laşma aracı. Demokrat öğ- rermenlerin >önetim görev- lerine gebnesiniönlemek için disiplin cezalan vcrilivor ve bu öğretmenlerin skilleri bo- nıluvor. Bu da Türk- İslam sentezci kadrolaşmanın önü- nii açıvor" dedi. 12 Ey- lam sentezci kadrolara dik- kat çeken Atasoy. 1987'de Öğretmen Dünyası dergisin- ce yapılan araştırmada, yö- neticilerin yüzde 65'inin sağ kökenli; ilköğretim müdür- lerinm v'üzde 23'tf rle orta- okul müdürlerirıin yüzde 20'sinin de din dersi öğret- menı olduğunun belirlendi- gını kaydetti. Eski Eğitim-lş Sendikası Genel Başkanı Dr. Niyazi Altunya. anayasada vakıf üniversitelerinin tanımlan- madığını belirterek "Böyle- cezaten delik deşik olan ana- \asa\imdelindi"dcdL Egit- Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı. 2000 yılına kadar geçerlı olacak eğıtime katkı payı fonunun bakanlığa sağ- ladığı fınansmana dikkat çe- kerek "Eskiden yeterli ka>- nağı olmavan Milli Eğitim Bakanlıgı. artık bu parayı kuüanmakta güçlük çeki- >"or" diye konuştu. Gazalcı, "Eğitim vergisi gerekli. Böy- lece eğitimin finans sorunu olmaz" dedı. Emeklı ilköğretim müfet- tışı Mehmet Akçasoy. özel okullarda denetim olmadı- ğını belirterek "Özelokulda denetim sıfır. Devlet okulla- nndaki denetim de bazılan- nın işine gelmevince hasır al- tı ediliyor" dedı. Akçasoy, vaptığı denetımlerde birçok »tajver öğretmenm türbanlı ya da takkeh olduğunu belir- ledığmi kaydetti. istifalar hızlandı Başbakanlık'ta aday kuyruğu ANKARA (Cumhuriyet Börosu)-Seçimlerdemillet- vekıllığine aday olacak bü- rokratlarm görevden aynlma sürelerinm yann sona ere- cek olması nedeniyle Baş- bakanlık'tan 4 kışı istıfa ederken. 6 kişi de emekli ol- du. ANAP'tan adaylığa ha- zırlanan Başbakanlık Müs- teşar Yardımcısı YaşarYazı- cıoğlu. emekliye aynldı. 18 Nisan'da yapılacak ge- nel ve yerel seçımler için bü- rokratlann adaylık yarışı hızlandı. ANAP'ın Ankara adayla- nndan Başbakanlık Miistc- şarı Yaşar Yazıcıoğhı. önce- ki gün emekliye aynldı. Ya- zıcıoğlu'nun \enne Başba- kanlık Müsteşar Yardımcısı Ömer Kayır vekâlet eder- ken. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Ali ÇakTnın da Afyon'da ANAP'tan aday olacağı belirtıldi. Eski Başbakanlık Müste- şar Yardımcısı v e Başbakan- hk Müşavıri Recep Özcan, eski Sağlık Bakanlıgı Müs- teşan ve Başbakanlık Müşa- \ iri Avtun Çıra) 1 . memur Si- nan llusinanve sözleşmeli personel tsmet Kazancı da istıfa ettı. Özcan'ın DYP'den aday olacağı bildırildi. Yazıcıoğlu'nun yanı sıra Başbakanlık müşavirleri Nevzat Pakdil. Hızır Ekşi, Erdoğan Güçlü, Kemal Ka- miloğlu. Basın ve Halkla İlışkıler Müşavin Nustama Namal da adaylık içın emek- liye aynldılar. Bu arada Nev- şehir Vali Yardımcısı Şeref- nur Oktay Giresun'da DSP'den. Gençlık \e Spor Nevşehir İl Müdürü Nadir Yapsakaloğlu ise aynı ilden MHP'den milletvekili aday adav ı olmak amacıyla göre- v inden aynldı. SSK Diyarbakır Hastane- si'nde cerrah olarak görev yapan Dr. Mehmet Ekmen, bu ılde FP'den aday olmak ıçın ıstifaedeceğini açıkladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear