Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4EV
'LUL1998CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
IMilli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, kıhk kıyafet yönetmeliğinin ödünsüz uygulanacağmı yineledi
4
Kıırallar olmazsa anarşi olıır'AVKARA (Cumhurh et Bürosu)- Mil-
li Edtım Bakanı Hikmet I1uğba>. kıhk
kıyaet yönetmeliğinin ödünsüz uygula-
nacaŞını yinelerken, türbanlannı çıkar-
madıklan için başka okullara atanan 172
ögretmenın "sürgün edildikleri" iddiala-
rına sinirlenerek. "Türkiye Cumhuriye-
ti *nin hersantimetrekaresi azizve mukad-
destir. Kurallar uygulanmazsa anarşi
olur* dedi.
Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen,
Eti Holding tarafından Elazığ'da yaptın-
lacak ilköğretim okulu için bağışlanan 75
milyarliralıkçeki, Eti HoldingGenel Mü-
dürluğü'nde düzenlenen törenle Milli
Egitim Bakanı Hikmet Uluğbay'a verdi.
21 bine yakın dersliğin aralık ayı sonuna
kadar hizmete gıreceğini söyleyen Yüce-
len. bu yıl 50 bine yakın öğretmenin de
göre\e başlayacağını bildirdi. Uluğbay,
gönüllü bağışlarla eğitıme yönelik yatı-
T 7
1 ürbanlannı çıkarmadıklan için başka okullara atanan 172 öğretmenin "sürgün edildikleri"
iddialanna sinirlenen Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, "Türkiye Cumhuriyeti'nin her
santimetrekaresi aziz ve mukaddestir. Kurallar uygulanmazsa anarşi olur" dedi.
nmların arttığına dikkat çekerek, "Ço-
cuklanmıza çok daha güzel bir dünya sağ-
lanıanın arayışındayız" dedı.
Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen.
1935 yılında kurulan Etibank'ın Ata-
türk'ün verdiği görevleri fazlasıyla yeri-
ne getirdiğini anlattı. Yücelen, Etibank'ın
özelleştirilmesinden sonra 46 trilyon lira
kâreldeettiklerini söyledi. Yücelen, "Şir-
ketkrimizin kâr elde etmesi halinde daha
çok okul yapûracağız" dedi.
Uluğbay, okul yapımı için Eti Holding
tarafından bağışlanan 75 milyarlık çekin
kabulü sonrasında gazetecilerin sorulan-
nı yanıtladı. Şeriatçı basından bır gazete-
cinin "Eskiden insanlar melekler dişi mi
erkek mi diye uğraşnoriardı. Şimdi de kı-
hk kıyafetle mi uğraşıüyor? 172 türbanlı
öğretmen, kıhk kıyaferi nedeniyle sürül-
dü" sorusu üzerıne Uluğbay. şunları söy-
ledi: "Türkiye Cumhuriyeti. bir hukuk
devletidir \e millet iradesiyle oluşturul-
muş yasaiara herkesin u\ ma zorunluluğu
vardır. Kamu hizmetine kimseyi kolun-
dan tutarak almıyoruz. Kamu kunıluşla-
nna başvurduktan sonra, o kurallara u\-
mazsanız, anarşi olur."
Yasalarda kıhk kıyafet yasağı olmadı-
ğını söyieyen aynı gazetecinin ısrarlı so-
rularına tepki gösteren Uluğbay. sözlen-
nin çarpıtılmamasını ıstedi. Uluğbay.
"Türkive Cumhuriveti'nin her santimet-
rekaresi azizdir. mukaddestir. Türkiye
Cumhuriyeti'nde sürgün yeri olduğunu
iddia edenler. dün sö> ledim. bugün de al-
nnı bir kez daha çiziyorum, bÖlücülerin
önde gelenidir" dedi.
De\ let Bakanı Yücelen kendine bağh
olan TÜBİTAK aracılıgıyla Türkiye'de
\ar olan birikimi teknoloji \e yeni ürün-
lere taşıdıklannı söyieyen Yücelen, kural-
lann u\gulanmak zorunda olduğunu da
sözlenneekledı. Uluğbay. bir başka gaze-
tecinin "Türbanlı öğretmenler nasıl bir
ara\agelebiliyor" sorusuna "Okurallan
geçmişte uygulamayanlara sorun. Türki-
ye Cumhuriyeti hukuk devleti ise kurallar
>ürürtükte olduğu sürece uygulanacak-
tır" diye yanıt \erdi.
Sağlık Bakanı HalilİbrahimOzsoy, ba-
zı hastanelerde kıyafete dikkat edilmedı-
gini belirterek hastane yöneticilerini, Kı-
hk Kıyafet Yönetmeliği'nin uygulanma-
sı konusunda uyardı. Bakan aynca, bazı
hastanelerdekı. "kadın hastalar kadına,
erkek hastalar erkeğe gidiyor" şeklinde-
kı iddialann da yalan olduğunu savundu.
Bakan Özsoy. hastane İşletme Yönet-
meliği'nebağlıolarak -KılıkKıyafet Yö-
netmeliği" bulunduğunu ve buna göre
herkesin kendi mesleğini ıcra ettiği sıra-
da giyeceği forma ya da takacağı aksesu-
ann belirlendiğinı söyledi. Bunlann dışın-
da herhangi bir formanın giyılemeyece-
ğını \urgulayan Özsoy, "Konuyla ilgili
olarak hastane yönetimlerini bir genelgey-
le uyardık. Ancak henüz bazı hastanelerin
buna pek ciddi olarakeğilmediklerini gör-
dük" dedı.
Kadınların yüzde70i bilinçsiz
Türk kadını
anneliğe
hazır değilİstanbul Haber Servisi - Her yıl yaklaşık 120 milyon ka-
dın. anneolmanın heyecanını yaşıyor. Doç. Dr. Melahat Dön-
mezKesim. hamıleliğın başlangıcından ıtıbaren çeşitli sorun-
lar yaşayan kadınlann yüzde 70'inin konu hakkında yeterlı
bilgi ve tecrübeye sahipolmadıklannı söyledi. Kesım. *9.do-
ğumunu \apan bir kadın hâlâ ne yapması gerektiğini bilmi-
yor. Kadın, hamileliğinin basından itibaren mutlaka uzmana
danışarak her evrede yapması gerekenleri öğrenmeir dedi.
Nivea Bab\'nın destegıyle Epsilon Yavıncılık tarafından
basılan "Bebeğinizin tlk Yılında Sizi Neler Bekler?" adlı kı-
tap piyasa çıktı. Kıtabın hazırlanma düşüncesi. Heidi E. Mur-
koffadh Amerikalı bir kadının hamıle kalmasının ardından
sorunlar yaşaması, konuyla ilgili yeterli bilgı bulamaması
sonucu ortaya atılmış. Kadın-doğum uzmanlannın danış-
manlığında ilk olarak "Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bek-
ler?" adlı kitap hazırlanmış. Ardından da serinın ikinci kıta-
bı olan ''Bebeğinizin tlk Yılında Sizi Neler Bekler?" piyasa-
ya sürülmüş. ABDde 13 milyon adet satılan kitap, Türkiye'de
de 1998 yılı basından itibaren satılmaya başlandı. Kitaplar-
da, hamilelik sırasında
karşılaşılan sorunlar,
bebek doğduktan sonra
yapılması gerekenler
konusunda bilgiler veri-
liyor.
Şişli Etfal Hastanesi
3. Kadın-Doğum Klini-
ği Şefi Doç. Dr. Mela-
hat Dönmez Kesim.
Türkiye"de hamile kalan
ya da çocuk düşüren ka-
dınların yüzde 70"inin
yeterli bilgi ve tecrübe-
ye sahip olmadıklannı
söyledi. Kesim, "Bu-
nun en önemli nedeni
eğitim ve sosyo-ekono-
mikdurum" dedi. Da-
ha önce doğum yapan
bir kadının bır nebze ol-
sun daha bilinçli oldu-
ğunu dabelirten Kesim,
"Ancak 9. doğumunu
yapıp da hâlâ bilinçsiz
olan kadınlar var" diye
konuştu. Kadınlann ha-
mile kaldıktan sonra değil. hamileliği düşündükleri zaman bir
uzmana gitmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Kesim, vücu-
dun bu olaya ne kadar hazır olup olmadığının önemine dik-
kat çekti. Kesim. kadınlann yaptığı yanlışlan ve yapılması
gerekenleri şöyle sıraladı:
"- Hamileliğin 6. ayına kadar ayda bir. daha sonra 15 gün-
de bir uzmana gitmeli.
- Doğru beslenme. hareket ilaç kullanımı gibi şeyler mut-
laka uzmana danışüarak yapılmah,
- Kadın. eli. yüzü şişince başağnsı olunca mutlaka hekime
görünmeli.
- Kanama. su gelmesi gibi durumlan kadınlar önemseme-
yebiliyor. Bunlann ciddi sorunlara neden olabilecegj unurul-
mamalı.
- Türkiye'de hâlâ e> de doğumlar bilinçsiz insanlar tarafın-
dan yapönlıyor. Bunun kötü sonuçlara yol açabileceğJ unu-
tulmamalı.
- Kaynana. komşu gibi kişilerden duyularak yanlış davra-
nışlarda bulunmaktan kaçınmah, uznıan denetimi şart
- Doğunıdan sonraki ilk 4 ayda bebege mudaka anne sütü
verilmeli.
- Tüm bunlara dikkat eden, hamileükte kontrollere ve di-
yetine dikkat eden kadınlar hem kendikri sağlıklı olacakür
hem de bebekleri."
Kuruluşlara yazı gönderdi
Vali Erol Çakır'dan
özürlüye iş çağrısı
Nivea Baby 'nin destegıyle Epsi-
lon Yayıncılık tarafından bası-
lan "Bebeğinizin İlk V üında Si-
zi Neler Bekler?" adlı kitap pi-
yasaya çıktı.
İstanbul Haber Servisi -
fstanbul \'alisi ErolÇakır,
tüm kamu ve özel kuruluş-
lara bir yazı göndererek ya-
sada belirlenen oranda
özürlü yurttaşlara iş ver-
meleri konusunda çağnda
bulundu.
Yalilikten yapılan yazılı
açıklamada. özürlü yurt-
taşlann \e ailelerinin mad-
dı yardımdan öte iş taleple-
ri olduğu belirtilerek 1475
sayılı yasanın 25. maddesi
uyannca. 50 ve daha fazla
işçi çalıştıran işyerlerinin
yüzde 2 oranında özürlü iş-
çıçalıştırmasının yasal zo-
ruıluluk olduğu \wgulan-
dı. Konunun işyeri bazında
valilik tarafından titizlıkle
takip edileceği, ilgisiz ka-
lan işyeri sahipleri hakkın-
da kamu kontrolünün sağ-
lanacağı belirtilen açıkla-
mada şöyle denildi:
"İş ve tşçi Bulma Kuru-
mumuz. valiliğimize kamu
ve özel sektöre ait beş özür-
lü işçi kontenjanı olan işyer-
lerini liste halinde bildirmiş
olup mevcut boş konten-
janlann iş talebinde bulu-
nan özürlü vatandaşlan-
mız için iş>eri sahiplerine
yan yazılacak ve göre\'len-
dirilecek personelimizle
birlikte ilgili işyerlerine
gönderilerek işe yerleştiril-
meleri saglannuş olacak."
aros betonlaşma tehdidindeMarmara Denizi'ndeki IdrliHğe karşin onun hemen yanı ba-
şında bulunan Saros Körfezi, temiz denizi ile İstanbullulann
gözde tatil beldeleri arasında yer alıvor. Deniz suyunun te-
mbliğinin yanı sıra geniş kumsallanyla Saros. villa inşaatla-
nyüzündcn betonlaşma tehtikesh le karşı karşıya. İstanbul-
lulann gönül rahathğıyla denize girebilecekleri en yakında-
ki yer olan Saros Körfezi, tuıizm yatınmcılannın ilgisini bek-
liyor. Turizmcilerin ilgi göstermemesi halinde en güzel yer-
ler villalarla dolacak. Marmara kıyı şeridinde yazlığı oîan-
lar dahi yaz tatillerinin bir kısmını Saros'da gecirmeyi yeğli-
yor. Keşan'a bağh Erikli, Saros'un en gözde yerlerinden bi-
ri. Keşan'a 35 kilometre uzaklıkta bulunan Erikli'nin deni-
zinin temizligi. kumsaluiın güzelliği Akdeniz sahillerini arat-
mıyor. Deniz suyunun Akdeniz'e göre daha az tuzlu olmaa
da bir avantaj. Istanbui'un vakınındaki bu güzel tatil böige-
si ne yazık ki yeterli turiznı yatınmına sahip değil. Bölgede
pansiyonlann yanı sıra bir-iki tane küçük çaplı otel buhınu-
yor.Otellerinöniindeki kumsal.otel müşterileridışındakita-
tücilere de açık olmasına karşın otel görev lileri tarafindan te-
mizleniyor ve düzenleniyor. (MEHMET DEMtRKAYA)
'de BUGÜN
İVAS
SIVAS KONGRESIOZEL PROGRAMI
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Eceviften Demirel'e...
Ecevit'in son başbakanlığı dönemiydi.
Önemli bir Bakanlar Kurulu toplantısındaydık. He-
nüz ortada PKK falan yoktu, ama Güneydoğu'da
sorunlar vardı. Önlemler tartışılıyordu.
Uzuntoplantının son konuşmasını Başbakan yap-
tı.
Önce genel bir değertendirme.. Ve arkasından,
çoğumuzu şaşkınlık içinde bırakan bir açıklama:
"- Sayın Carter'/a baş başa görüşmemizde rica
ettim. CIA'nın ajanlannı Güneydoğu'dan çekmesi-
ni istedim. Konuyu inceleyeceğini söyledi.. Birsü-
re sonra da 'Şu tarihten itibaren Türkiye'nin Güney-
doğusu'nda CIA ajanı bulunmamaktadır' mesajı gel-
di..."
Carter zamanın ABD Başkanı'ydı.
Ecevit'in de ona bu isteği götürmesinin herhalde
önemli nedenleri vardı.
• • •
Geniş bir alana yayılmış olan PKK terörü. Bir za-
manlar Güneydoğu'da devleti güç durumda bırakan
kepenk kapatma eylemleri.. Yakalanan teröristler-
de ele geçirilen, Batı kaynaklı gelişmiş silahlar. He-
likoptertere karşı ne ölçüde etkili olduğu bilinen,
"sağlanması adeta imkânsız" Stingerfüzeleri...
Batı ülkelerinde sık sık rastlanan PKK sempatiza-
nı gösteriler.
ABD dahil, genellikle hükümette görev almamış
önemli kişilerden PKK'ye verilen destek..
Türkiye'de ve komşu ülkelerde üstlenmiş 5-10
bin dolayında militanı kapsayan "profesyonel" bir
örgüt.. Eğitim kampları.. Haraçağı.. Büyükbiruyuş-
turucu zinciri..
Güvenlik uzmanları soruyorlar:
"- Bütün bunlan, kişiliğini artık bütün aynntılany-
la bildiğimiz Abdullah Ocalan mı başardı? O mu
yönetiyor?"
Çekiç Güç helikopterlerinin, zor durumda kalmış
PKK militanlanna yardım taşıdığı bilgileri, acaba düş
ürünü müydü? MlT'te yöneticilik de yapmış olan
Orgeneral Recep Ergun, acaba niçin bir tarihte M.
Ali Kışlalı'ya şöyle demişti:
"- Olup bitenlerl yakından izlememe rağmen ge-
ne de bazen hayretler içinde kalıyonım.. Güneydo-
ğu'nun öyle olmayacak yeherinde yabancı diplo-
matlara rastlıyoruz ki!.."
Batılı dostlanmızın Güneydoğu merakı, acaba do-
ğa ya datarihsel kalıntı aşkından mı kaynaklanıyor?
Acaba niçin... Bir ABD kuruluşunun "gizli rapp-
nı"r\öa Türkiye'nin parçalanması öngörülüyor? Ön-
ce Kürtlerin kopacağı, ardından bunu başkalarının
izleyeceği tahminleri acaba niçin yapılıyor?
• • •
Cumhurbaşkanı Demirel, geçenlerde Milliyet ga-
zetesini ziyaretinde ilginç şeyler söylemiş. Hiçbir
yanlış anlamaya meydan bırakmayacak kadar da
açık konuşmuş:
"- Başta Almanya olmak üzere, Avrupa'nın he-
men her ülkesinde, PKK örgütünü koruma eğilimi
var. PKK terörünü, Kürtlerin kurtuluş mücadelesi
olarak görmek eğilimi içindeler. Sevr ile yapama-
dıklannı, PKK ile yapmayı deniyorlar."
Bu, Sayın Demirel'in, Sevr lafını ağzına ilk alışı de-
ğ'i-
Hatta Batı ile Sevr çağrışımlannı ilk kez yan yana
koyuşu da değil.
Çok uzun yıllar başbakanlık yapmış.. Kaç yıldır da
cumhurbaşkanlığı makamında oturuyor.. Yani son
yanm yüzyılımızın en deneyimli devlet adamımız..
Bunu acaba niçin yapıyor?
Tahminlerden mi yola çıkıyor, yoksa devletin en
gizli ve aynntılı bilgilerinden mi?
• • •
Dünün Ecevit'inden, bugünün Demirel'ine uzanan
bir çizgi var önümüzde.. Bir süreci hep birlikte ya-
şıyoruz.
Ecevit solcu.. Demirel sağcı..
Ama ikisinin de ortak iki önemli yanı bulunuyor:
Devletin gizli bilgilerini bilmek.. ve bu ülkenin ve in-
sanlarının parçalanmasına karşı olmak!
Bırakın numaracı cumhuriyetçiler "Sevrsenaryo-
lan" diye konuyu sulandırmaya çalışsınlar!.. Bırakın
kitleler üzerindeki "uyancı" etkiyi azaltmak için ça-
bagöstersinler!..
Ne Batılı dostlanmız (!) 1920'lerdeki kadar güçlü..
Ne içteki uzantıları 1920'lerdeki kadar etkili.. Ne de
Türkiye 1920'lerin Türkiyesi..
O zaman başaramayanlar şimdi mi başaracak-
lar?.. Eğer biz gerçeklere gözlerimizi kapatmazsak!
i'
250 milyon liralık
sermayeye 3.5
trilyonluk teşvik
Mnnucrnrıi MüdürüKemallMUTLU SERELI
ANK.4RA-SosyalSigor-
talar Kurumu'na (SSK) ait
Elbistan Hastanesi "ni kirala-
yarak de\ letten 3.5 trilyon li-
ralık teşvik belgesi alan vak-
fm mal varlığının 250 milyon
lira olduğu ortaya çıktı. Teş-
vik kredisı belgesini "ümver-
site hastanesi kurma" gerek-
çesiyle alan vakfın, Yüksek
Öğrenim Kurumu'na (YÖK)
herhangi bir başvurusu bu-
lunmadığı halde SSK ile im-
zalanan protokolün maddele-
rinin buna göre düzenlenme-
si dikkat çekti.
SSK Elbistan Hastane-
si'nin, özelleştirmede ilk
adım olarak Pakoğlu Inşaat
Şirketi ile ortak girişim oluş-
turup kiralayan Afşin-Andı-
nn-Elbistan-Ekinözü- Gök-
sun-Nurhak Sağlık ve Eğitim
Vakfı'na (ASEV) devredil-
mesi Ankara'da çeşitli göste-
rilerle protesto edilmişti.
8 Mart 1997 tarih ve
22927 sayılı Resmi Gaze-
te'de yayımlanan kuruluş ila-
nında. "ünrversite hastanesi
kurmak üzere" kurumu kira-
layan vakfın tüm mal \arlığı
nakit 250 milyon lira olarak
belirtildi. SSK ile aralannda
imzalanan protokolde altı çi-
zilmesine ve teşvik kredisi
alabilmek için gerekçe ola-
rak gösterilmesine karşın
vakfın YÖK'te üniversite
hastanesi kurma amacıyla
herhangi bir başvurusu ol-
madığı öğrenildı. SSK Genel
Müdürü Kenıal Kıuçdaroğlu
konunun bu yönünün kendi-
lerini ilgilendirmediğini sa-
vaınurken hastanenin şu aşa-
mada üniversite hastanesi ol-
masınm olanakJı olmadığını
söyledi. Kılıçdaroğlu şu gö-
rüşleri dile getirdı: "Vakıfbu-
radan i> i bir kâr elde ederse
bu kârla gjdip a> n bir hasta-
ne kurabilir, bir üniversite
hastanesi kurabilir. L mversi-
te hastanesi kurmak için
Meclis'ten yasa çıkması la-
zım. Bu bir amaç olabilir. A-
maç gerçekleşir >a da gerçek-
leşmez. Bu bizim dışımızda."
Üniversite hastanesi ku-
rulması için önce YÖK'e
resmi bir baş\ uruda buluna-
rak "üniversite kurmak" için
izin almak gerekiyor. Kuru-
lan üniversitenin tıp fakülte-
si olması durumunda araştır-
ma hastanesi oluşturulabili-
yor. Bunun için YÖK'ün
onayı gerekiyor. YÖK yetki-
lileri böyle bir baş\urunun
hukuk yönünden. ıdari ve
mali işler yönünden. düzen-
leme yönünden aynntılı bi-
çimde incelendiğinı belirte-
rek vakfın kendilerine baş-
vurması durumunda bile
onay verilmesi olasılığının
düşük olduğuna dikkat çek-
tiler.
Aralannda imzalanan
protokole göre, SSK"nin 3
a> içinde vakfateslim etme-
si gereken hastanenin teslim
işlemlerinin de şu günlerde
yapılmaya başlandığı öğre-
nildi.