23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 EYLÜL 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dalan'ın teğmen' mutluluğu • İstanbul Haber Servisi - Eski (stanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın yeğeni ve manev i kızı Aylin Dalan, Hava Harp Okulu'ndan mezun oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne katılan Teğmen Aylin Dalan'ın mezuniyetini sevinçle karşılayan Bedrettin Dalan, "Genç kızlanmızın Atatürk ilkeleri doğrultusunda, şerefli Türk ordusunda. erkeklerle omuz omuza mücadele etmesi, insana gurur veriyor'" dedi. DSP'de 3. başkan • İstanbul Haber Servisi - DSP tstanbul il başkanı ve bazı yönetim kurulu üyelerinde değişiklik yapıldı. Eski DSP İl Başkanı Alay Keleş'in zamanının çoğunu sağlık ve iş sorunlanna ayırmak zorunda kaldığı gerekçesiyle görev değişikliğine gidildiği belirtilerek yerine eski tl Sekreteri Hasan Fehmi Yavuzalp getirildi. Alay Keleş de DSP İl Kongresi'yle görev e gelen Mehmet Yücel'in bir yıl önce başkanlıktan alınmasıyla il başkanı olmuştu. Yargı bagımsclığı - • ÇAıNAKKALE (AA) - Çanakkale Barosu Başkanı avukat Hilmi Baydar. yeni adli yılda. yargı bağımsızlığı ile yargıç güvencesinin sağlanmasını arzu ettiklerini belirtti. Adli yılın 7 Eylül Pazartesi giinü başlayacağını anımsatan avukat Baydar, yaptıgı yazılı açıklamasında, geçen adli yılın en önemli olayının, yargının asli görevi olan yargılama görevini yapamaz hale gelmesi olduğunu belirtti. Baydar, "Yargının istediği belge ve bilgiler bazı kurumlarca yargıya verilmemekte veya gecikmeli \erilmektedir. Yargının yerini, giderek kendini yargı yerine koyan, çek-senet mafyalanndan kollan devlet içine kadar uzanan çeteler almaktadır. Yargının görevini arzuladıöı gibi yapamaz hale gelmesinin başka bir nedeni. yargının zirvesinde bulunan kişilerin de söylediği gibi. yargının bağımsız olmamasıdır" dedi. BİO tatbikatları • ANKARA (AA) - Banş tçinOrtaklık(BtO) ülkeleriyle banşı koruma konulannda karşılıklı hareket icra edebilmek \e genel bir anlayış beraberligi sağlamak maksadıyla. biri Türkiye'nin ev sahipliğinde 3 ayn tatbikat düzenlendi. Türkiye'nin ev sahipliğini yapacağı "Peaceful Bridge '98" tatbikatı, 29 Eylül-5 Ekim 1998 tarihleri arasında İstanbul- Topkule Kişlası'nda gerçekleştirilecek. Türkmenistan ve Rusya Federasyonu'nun gözlemci statüsünde katılacağı tatbikata. Türkiye'nin yanı sıra Arnavutluk. Azerbaycan. Bulgaristan. Gürcistan, Macaristan. Kazakistan, Makedonya, Moldova, Romanya, Ukrayna ve Özbekistan birlik verecek. Rusya Federasyonu'nun da katılacağı "Centrasbat '98" fiili BİO tatbikatı ise 21-28 Eylül 1998tanhleri arasında gerçekleştirilecek. Fazilet Partisi'nin Kızılcahamam kampı ağır parti içi eleştirilerine sahne oldu 'Sıısıırluk üstranüze kakh 9 SEBAHAT KARAKOYUN KIZILCAHAMA-M - FP mıl- letvekillerinin 3 gün süren Kızıl- cahamam kampında parti yöneti- mme ve izlenilen politikalara yö- nelikeleştirilerdilegetirilirkenFP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Menderes'in de aynı doğrultuda ta\ ır alması, genel merkez y öneti- mini şaşırttı. Menderes. "yapılan >anlışlar nedeımle hiç ilişkisi ol- madığı halde Susurluk olayının FP'nin üstüne kaldığınT söyledi. FP Dijarbakırmilletvekıli Haşim Haşimi. GİK Üyesi Nazlı Ilıcak ı Susurluk sanıklarını korumakla suçladı. FPmillervekillennın Kızılcaha- mam kampı dün sona erdi. 3 gün süren toplantılarda dile getirilen eleştirilerin en serti. FP Genel Başkan Yardımcısı Avdın Mende- res tarafındanyöneltildi. tkiaydan beri başkanlık divanı toplantısı ya- pılmadığına dikkat çeken Mende- • FP Genel Başkan Yardımcı Aydın Menderes, Otağtepe"deki ittifak toplantısını eleştirerek partisi adına katılanlan suçladı. FP Diyarbakır MilleUekili Haşim Haşimi. GİK üyesi Nazlı Ilıcak'ın Susurluk olayı ve daha sonraki çete tartışmalannın odağında yer alan bazı isimleri savunduğunu kaydederek bunun partiyi zor durumda bıraktığını söyledi. res, partinin yetkıli organlannın devre dışı bırakıldığını belirtti. Muhalefetteki sağpartilerin seçim ıttıfakının planlandığı Otağtepe toplantısını da eleştiren Menderes, "Bu toplantı vapılırken kime so- ruldu. kime danışıldı? Başkanlık divanının haberi bile \oktu" diye konuştu. Partinin her konuda "açık ve net ülmasını" isteven Menderes ."Korkunun ecele fa>- dası yoktur.Samimi olmalıyı/. Gö- riişlerimizi orta\a koymaktan ka- çınmamalıvı/" dedi. FP Genel Başkanı kutan m kampın açılış konuşmasında "baJ- talantoprağaşjömmekten" söz ct- üğmı anımsalan Menderes. "KOT- boyculuk nıu o> mnoruz? EUni/de sa\aş baltalan \ardı da neden bi/e daha önce haber \ermediniz? Bal- talann elinıizde ne işi \ar, biz barı- şın partisi değil miyiz?" Jive ko- nuştu. FP'nın veni bir parti oldu- ğunu. RP'den farklılıklarınm orta- ya konulması gerektığini kavde- den Menderes. •'Tıpkı Susurluk olayında olduğu gibi son günlerde tartışüan çete bağlantılan konu- sunda da suskun kaldık. Susuriuk batağına saplanmavan tek parti nl- duğumu/ halde \apilan vanlışlar nedeni\ le Susuriuk üstümü/e kal- dı. Susuriuk'a karşı >apılan 1 da- kika karanlık e> lemi hiç hak etme- diğimu halde vanlışlanmız nede- nij le bi/i hedefalan bir e\Jeme dö- nüştü"dedı. FP'li Cemil Çiçek de geçmişte- kı bazı olavlar nedeniyle >enı bir parti olmasına rağmen halkın ve belirli çe\ relenn FP ile ilgili endi- şelen ve korkuları olduğunu vur- guladı. Avrupa'dakı muhafazakâr partilerin ü\e olduğu EDU'va üv elik ıçın FP'nın de baş\ uru yap- ınasinı öneren Çiçek. "Sadece Is- lam ülkelerinin büyükelçilernle değil diğer ülkelerin elçöeriyle de ilişkive geçelim." diye konuştu. Çeteler konusunda partinin iz- Soruşturma Melih Tan'nın RP soruşturması el değiştiriyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın. Maliye BakanlıgVnın kapatılan RP'nin 1 trilyon lirasının kaybolmasına ilişkin ra- poruna dayanarak yaptı- ğı suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Baş- savcıhğı'nca başlatılan soruşrurmanın el degişti- receği ögrenildi. Soruşrurmanın bundan sonra. Ankara'ya yeni atanan eski İzmir Cum- huriyet Başsavcısı .Melih Tan tarafından yürütüle- cegi bildirildi. Yeni göre- vine pazartesi günü baş- layacak olan Tan. dün İz- mir "den Ankara Adliyesi yetkililerini arayarak. bir şoforle birlikîe başsavcı- lıga ait makam otomobi- linin kendisine göndenl- mesini istedi. Tan aynca yetkililere. Hâkime- vi'nden kendisi için bir de oda aynlması talima- tını verdi.Yeni adli yıl başladıktan sonra göreve başlayacak olan Tan. yar- gıç ve cumhuriyet savcı- lanyla tanıştıktan sonra. devam etmekte olan önemli dava ve soruştur- malar hakkında brifing alacak. Tan. daha sonra Adalet Bakanlığı'nca da- ha önce yayımlanan ge- nelge gereği, RP ile ilgi- li Başsavcı Vekili Meh- met AJi Karaath tarafın- dan yürütülen soruştur- mayı devralacak. Şevket Kazan döneminde va- yımlanan ve daha sonra Oltan Sunguıiu tarafın- dan güncelleştirilen ge- nelgede, eski başbakan ve bakanlarla ilgili soruş- turmalann bizzatcumhu- riyet başsav cılan tarafın- dan yürütülmesi öngörü- lüvordu. tzmir Başsavcılığf na atanan eski Ankara Cum- huriyet Başsavcısı İlhan Mesutoğlu döneminde. Başsavcı Yekili Bekir Selçuk parlamenterlerle ilgili soruşturmalan yü- rütmekle görev lendiril- miş. ancak RP ile ilgili suç duyurusunda bulu- nulduktan sonra bu kural bozulmuştu. RP'yeyakın olduğu iddia edilen Baş- savcı vekillerinden Meh- met Karaatlfnın RP so- ruşrurmasını alması. ba- sında değişik yorumlara neden oldu. Karaatlı. v ıl- lar önce adliyeye "kadro- lu imam 1 " verilmesi ve vaaz dinlenmesi için Ha- cıbayram Camisi'nden hat çekilmesi girişiminde bulunmuştu. Karaat- lı "nın, 28 Şubat 1990 ta- rihinde cumhuriyet sav- cısı iken Altındağ Kay- makamlığı'na başvurusu üzenne. Diyanet lşleri Başkanlığı. Adliye Sara- yı'ndaki mescide kadro- lu bir ımam atamıştı. FP'liler de\ rede RP'nin kaybolan 1 tril- yon lirası ile ilgili suç du- yurusunda bulunulduk- tan sonra FP'liler, hare- kete geçerek soruşturma savcısı Karaatlı'yı sık sık' ziyaret etmeye başladılar. FP Genel Başkan Yar- dımcısı Rıza L'lucak ile eski RP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Ka- zan. geçen hafta içinde Karaatlfyı ziyaret edip bir dilekçe \ernıişlerdi. Önceki gün akşam saat- lerinde de FP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek adliyeye gidip Karaatlı ile görüşmüştü. ÇİZMEDEN YLKARI MUSA KART Bilişim '98'de "para \erilecek müşteriyi gözünden tanıyan" bilgisa>ariar tanıtıldı. İP, Çiller'lerin Perinçek'i PKK ile ilişkili gibi göstermeye çalıştıklannı söyledi 4 ÇiIlerler sahte belge düzenledi9 • IP Genel Başkan Danışmanı Ferit îlsever, Çiller'lerin ÎP Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında sahte belge düzenleyerek PKK ile ilişkili gibi göstermek istediklerini öne sürdü. • Îlsever, DGM Savcısı Yüksel'in çekmecesinde bulunan sahte mekrupta, Garzan Eyalet Komutanrnın Perinçek'e silah ve para yardımı nedeniyle teşekkür ettiaini kavdetti. İstanbul Haber Servisi - Işçi Partisi (İP) Genel Başkan Danışmanı \e Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmenı Ferit İlsever. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ve eşi Özer Çillerın. İP Genel Başkanı Doğu Ptrinçek'i tutuklatmak ve PKK ile ilişkili gibi göstermek amacıyla sahte belge düzenlediklerini öne sürdü. Îlsever. sahte ERNK mührü taşıyan belgenin bir PKK itirafçısı tarafından DGM savcısı Nuh Mete \'üksel'e teslim edildiğini belirtti. Ferit Îlsever. dün İP İstanbul 11 Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında. Çiller'lerin Çakıcı operasvonunıın hazırlandığı günlerde, DYP Gençlik Kollan şemsiyesi altında vurucu güç olarak örgütlemeye çalıştıklan bazı ıtirafçılara İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'i PKK ile ilişkili gösterme talimatı verdiklerini söyledi. Îlsever. Çiller'in talimatı üzerine. bir itırafçının sözde Doğu Perinçek'e yazılmış. altında Garzan Eyalet Komutanlıgı imzası ve ERNK mührü bulunan el yazılı sahte mektubu DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'e teslim ettiğini vurguladı. tlsever, savcı Yüksel'in çekmecesinde bulunan sahte mekrupta. Garzan Eyalet Komutanı'mn Perinçek'e silah ve para yardımı nedeniyie teşekkür ettiğini kavdetti. Mektuptaönce 1998 tarihinin yazıldığını. daha sonra tahrifat yapılarak 8 rakamının 6'ya çevrildığini ifade eden Îlsever. "Mektubun altındaki ERNK mührü de sahte. Bu mühiir daha önce İstanbuPda bir işadamından haraç almak için hazırlanmış" dedi. Tertibin zamanlamasının ilginç olduğunu anlatan İlsever. Çiller Özel Örgütü'nün Çakıcı operasyonu nedeniyle köşeve sıkıştığını. örgütün MİT içindeki kolunun gündeme geldiğini ve CIA ile ilişkilerinin sorgulanmaya başladığını savundu. Tertibin aptalca hazırlandığını ifade eden İlsever "fşçi Partisi onlann bu tertibinden mcmnundur. Bir kez daha kaldırdıkian taşın altında kalmışlar \e suçüstii yakalanmışlardır. Artık tertip düzenleyeeek mecalleri bile kalmamıştır. Attıklan her adımı izlhoruz" diye konuştu. tlsever. Çiller'ler ve tertibe alet olanlar hakkında yasal girişim başlattıklannı kavdetti. lediği tav ır diğer bazı mılletvekil- lerınce de eleştirildi. FP Divarba- kır milletvekili Haşim Haşimi, GİK Üvesi Nazlı Ilıcak'm Susur- luk olayı ve daha sonraki çete tar- tışmalannın odağında yer alan ba- zı adlan sav ıınduğunu kaydederek bunun partiy ı zor durumda bırak- tığını söyledi. Haşimi. yalnızca türbanaendekslibirpolitikaizlen- mesınden şikâyetçi olarak "Buül- kede sadece türban M)runu yok. Güney doğu'dada önemli sorunlar \ar. Derik'te yeni doğum yapmış bir kadının ınana geçildi. Bunlan da görelim, bunlan da söyleyelim" dedi. Kutan. dün basın toplantısıyla Kızılcahamam kampının sonuç bildirgesini açıklarke. hükümetin ekonomik krizi ıstısmarederek se- çımleriıptaletmeyeçalıştığını sa- vundu. Kutan. cumhurıyetin "oli- garşikve bürokratik bir cumhuri- yet haline dönüştürüldüğünü" de öne sürdü. POLflİKA GUNLUGU HİKİV1ET ÇETİNKAYA Fırtına Atlatıldı mı?.. Gazetelerin başlıklan iyimser... 'Tılmaz.' Tehlikeyok!..'' "Bankalara 900 trilyonluk nefes!.." "Fırtına dindi..." Televizyonlar da aynı telden çalıyorlardı... Acaba biz mı kötümseriz. ekonomide olup biten- leri göremiyoruz? Rusya'daki bunalımı abartıyormu- yuz; Japonya'daki sarsıntıyı, Hong-Kong'daki hükü- metin parasını korumak için borsanın büyük bir kıs- mını satın almasını uyduruyor muyuz? 1987... 1989... 1992... 1998... On yılhk sureç içinde dunya ekonomisinin ne den- li değişime uğradığını ne çabuk unuttuk!.. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerin- den Prof. Dr. Sinan Sönmez, arkadaşımız Banu Sal- man'a "Sermaye gücünü gösterdi" deyip ekliyor: "Bu grupların tatmin edilmesi gerekli olmuştur. Güçlerini göstermişlerdir. Kısa vadede güven oluş- turmak için hükümetin spekülasyon yapanların ön- lemlerini alması lazım." Gazeteler ve televizyonlar... Hepsi aynı çizgide... Ama Cumhuriyet bunun tam tersini yazıyor: "Sermaye Vergi Yasası'nı deldı..." Gazeteler ve televizyonlar neden böyle 'pembe haberler' verıyor? Yanıtını hemen verelim: "Türkıye 'de gazete ve televizyon patronlarının bü- yük çoğunluğu aynı zamanda banka ve sermaye sa- hibi veişadamı..." Prof. Sönmez devam ediyor: "Vergi Yasası büyükgüçlük ve eksıklıklerle çıktı. Şu haliyle bile zamanından önce aşındınlması için çok büyük kampanya açtılar. Bazı gazeteler de kampan- ya açtı. Rant sahıbi olanlar hiç vergi vermek istemi- yorlar. Borsa endeksinın düşmesi son derece uygun geldi. Oynandı bununla. Borsada sonuçta spekülas- yonla, olumsuz etkıleneceği havası yaratıldı. Res- men tavıze geçtiler. Bu politikalar rant elde eden ke- simlere yaratılmış avantajlar. Borsayı canlandıralım, mali piyasalan destekleyelim. Fakat ne için? Hangi tür yapılanma için? Reel sektöre bunun katkısı var mı? Tûrkiye sonuçta, azsayıda spekülatörterin, finan- sal yatırımcıların çok iyi para kazandıkları devlet du- rumuna düştü." • • • ANASOL-D hükümeti sermayeye teslim oldu... Başbakan Mesut Yılmaz. elbet bu teslimiyete tıp- kı Bülent Ecevit gibi "Hayır" yanıtını veriyor... Böyle bir görüntü toplumu nereye çeker, emekçı kesimler nisan ayında yapılacak seçimlerde tercihi- ni hangi yöne kaydırır?.. Toplum 'irtica-çete' korkusuyla yine kabuğuna çekilir, sandığa gıtmeme gibi bir yöntem mi izler?.. Türkiye'de ivme kazanan partilere bir bakalım: "Millıyetçi Hareket Partisi, Fazilet Partisi, Güney- doğu'dadaHADEP..." Kadınlar ve gençlerin bu partilerde yoğunlaştığını görüyoruz... CHP kendi iç dinamiklerinden habersiz tutum iz- lerken DSP 'merkez sağa' doğru kayıyor; jşçi Par- tisi ve ÖDP daha dinamik bir görüntü sergiliyor... CHP kendisini eleştireMiyor mu; DSP yolun ne- tesirtde'oldügtfnu algılıyormu? ' , ,[ • iki partidecte'özeleştiriyok!... v •, '.„ ,' !.„,,,. Özellikle CHP'nin bir eli sermayede öteki eli emek- çi kesimlerde... Bu çelişki niye? Dün sabah 'dinci basına' baktım, olup bitenleri, 'Sermayenin Vergi Yasası 'nı delişini doğru dürüst bi- rinci sayfalarına taşıyamamışlardı... Sadece Yeni Şafak "Vergi reformu delindi" deyip şöyle vermiştı gelişmeleri: "Banka lobisi hükümetten dört taviz daha kopar- dı..." FP'nin 'Milli Gazete'si, radıkal tavırlarıyla dikkat çeken 'Akit'in birinci sayfalarında manşetler 'başör- tüsü' üzerineydi: "Sırp zulmü gibi...", "Yasak ilahiyata dayandı..." Bu ilginç görüntü beni hayli düşündürdü... Demek ki 'Milli Gazete' ve 'AkiV rantçılara destek veriyordu... Türkiye bir çıkmaz sokağa doğru hızla sürükleni- yordu... • • • Cumhuriyet'ın ekonomi yazarları günlerdir 'küre- selleşmenın çöküşünü' yazıyorlar; bilim insanları de- ğişik açıklamalar yapıyorlar... Küreselleşmenin hedefi kaynak kullanımındaki ve- rimliliği ve etkinliği arttırmak değil miydi? Taner Berksoy diyor ki: "Küreselleşme, zengini daha zengin yapan, fakiri hepten dibe ıten bir karakter izledi..." Yalan mı? Meksika'da, Endonezya'da. Venezüella'da. Ma- lezya'da açlık, yoksulluk giderek artıyor... Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Krize, Ver- gi Yasası'nın hiç etkisi yok" deyip ekliyor: "Ayakkabı ayağı sıkarsa sıkan yerler düzeltilir..." Önceki gece Kanal 7 de Abdullah Çatlı ile Sedat Peker'i savunan bir kişiye sordular: "Peker'in özel uçağı bile var..." Yanıt: "Ibrahim Tatlıses'/n. işadamlannın var bir şey ol- muyor da Sedat Peker'in olunca mı olay oluyor..." Işte Türkiye'nin bugün geldiği nokta budur!.. hckaya(« posta.cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 IRMIKI AYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Ç A G D A Ş Adı Aydın'dı. Soyadı Şene- sen. Öldü. Ölenin ardından yazsan ne yazar? Olsa olsa yazana te- selli. Tuttum acımı yazıya döktüm diye, adaşım seyrek Asyalı sa- kallarının üstünden, çekik As- yatı gözlerini alabildiğine kısıp, gene kısık kısık gülecek mi? Gene "Oya Hocamdan sonra seni avucunun içi gibi bilen ikinci kişi benim" deyip ve inadına haklı olup bütün numaralarımı boşa çıkaracak mı? 1974 yılında İSTA Haber Ajansı'nda, kolundan sürükle- yerek gazeteci yaptığım ada- şım, ansızın odama dalıp, du- rup dururken soracak mı? - Abiii, hani A'ların üstün- deki şapkaları kaldınn diye ya- zıişlerine emir buyurmuşsun ya... - Evet, n'olmuş? -Hiiiç... Yalnız bir haber ya- Adaşımdı, Kardeşimdi... zıyonım da... Oduncu arkada- şına, 'Bu yıl kar çok yağarsa kârımı senle bölüşeceğim' cfe- miş... Şapkaları kaldıralım di mi?.. Kopuk gülüşlü adaşım öldü. Ölenin ardından yazsan ne yazar... • • • Uzun ince bir yol yürüdük. İSTA Haber Ajansı'nda, Politi- ka gazetesinde, mapus da- mında, görüş kulübesinde, si- yasi göçmenliğin o iğreti du- raklarında, Frankfurt'ta, Duis- burg'da. Essen'de, Berlin'- de... Uzun, ince bir yol yürüdük. Selimiye Kışlası'nın kapısında beni ne kadar süreceğini bil- mediğimiz mapusluklarımdan biri için uğurlarken şaka ya- parmış gibi kolumu tuttu: - Hatırladın mı, yıllar önce beni işe başlatırken 'Sırtımı dönebileceğim biri olsun' de- miştin. Dön sırtını, gir içeri. Döndüm sırtımı, girdim içe- ri. Gencecik, deneyimsiz ada- şım, dört ay boyunca bir gün- lük gazeteyi, Politika'yı, 1980 öncesinin o içsavaş benzeri koşullarında tek başına yönet- ti. Sızlanmadı. yakınmadı; si- yasi rütbesinden başka mari- feti olmayan birsürü yetenek- sizle boğuşarak gazeteyi çı- kardı. Karımın bile itile kakıla gire- bildiği görüş günlerinde, so- yadımıztutmadığı halde, sıkı- yönetimin engellerini, ona öz- gü bir yumuşaklık ve kurnaz- lıkla aşıp görüş yerinde beliri- verdi. Hiç çiçek getirmedi. Ya para tutuşturdu elime. ya sa- bun, ya tıraş kremi. Hatta bir defasında bir şişe votka. Ga- zeteyi her sorduğumda, çekik Asyalı gözlerini kısıp çelebice güldü, "Dön sırtını, yat aşağı, tembelliğin tadını çıkar" de- di... Adaşımdı. Uzun, ince bir yol yürüdük. ••• 12 Eylül'ü izleyen günlerde kara ünlü Metris'in demir par- maklıkları ardında başının göl- gesini önüne düşürmeden yattı. Çıktıktan sonra ilk "kent kaçkınlığı" deneyimine girişti. Bodrum kıyılarındatutunmayı denedi. Tutunamadı. Ayaklan- nı sürükleyerek Batı Avrupa'ya geldi. Siyasi göçmenliğin ya- kıcı koşullarını, çekik Asyalı gözlerinin derinliklerine kadar gülerek ve kimseye yük olma- dan ve "partiasalaklığını" eli- nin tersiyle iterek. kendi ayak- ları üstünde yıkılmadan dura- rak göğüsledi. Kısacık bir yaşama üç kuşa- ğın deneylerini, acılarını, yenil- gilerini, kederlerini, sevinç ve umutlarını sığdırarak yaşadı. Acılarının, paramparça olmuş umutlannın üstüne rakı dök- tü. Ağladıysa tek başına ağla- dı. Hemen hemen aynı yıllarda siyasal göçmenliği noktalayıp ülkeye döndük. O, bir kez da- ha kent kaçkınlığını" denedi. Bodrum kıyısında "Pusula" tuttu. Bu kez beceriyordu. Be- cermışti bile. ••• Adaşımdı. Kardeşimdi. Uzun, ince bir yol yürüdük. Apansız öldü. Ölenin ardından yazsan ne yazar! Olsa olsa yazana bir te- selli. Yazı bitince acımın üstüne rakı dökeceğim. Adaşım gibi... N L A R I CAĞININ TANIĞI ÜC YAZAR 2 BASI KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI 4. BASI 550 KO TL SANCILIYILLAR KUJATILMIS SOKAKLAR 4. BASI ^CC Li r .l TL KUZU POSTUNDA KURT 2. BASI SCflCCCL ZAMBAK SANA DA BULASTI KAN 2 BASI DİN BARONUNUN KAZLARI 2. BASI 300 CK T L Â$IK KADINLAR SOKAĞI 2. BAŞI JERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL Çağ Pazarlar.a A Ş. Turkocağı Caddesı No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbu! Tel: (0212) 514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear