Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yönetmenı Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatorü HikmetÇe-
rinkava • Yazıışlen Müdürü İbrahinj
Yıldız 9 Sorumiu Müdür Fikret tlkiz
A Haber Merkezı Mudünı Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
lstıhbarat Cengiz \ ıldınm # Ekonomı. Mehmet
Saraç • Kultur llandan Şenköken 0 Spor
Abdûikadir \ öcebnan • Mıkâleler Sami Karaören
• Duzehme Abdullah Y aacı • Fotoğraf Erdoğan
Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt
Haherlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç. Okla>
Kurtböke. Hikmet Çetinkava.
Şûkran Soner, Ergun Balcı,
tbrahim V ıldız. Orhan Bursalr.
Mustafa Balbav. Hakan Kara.
AnkaraTerasücısı Mustafa Balbay AtatürkBuKanNo:
125.Kat4.Bakardık]ar-AnkaraTel 419502017 hat). Faks.
4195027 • lzmır Temsılcısı: Serdar Kızık. H Zı>a
BK 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 4419117*Adana
Temsücısı.ÇetinYiğenoghı. tnonüCd 119 S No.l Kat:l.
Tel 363 12 11, Faks 363 12 15
Muessese Mudurü Üstfin Akmen 0
Koordınatör Ahmet Korulsan 9
Muhasebe Büfcnl Yener#ldare Hü*\in
Gûrer • tşletme Önder ÇeHk • Bıİp-
tşlem Nail İnal 9 Bıigısa\ar Sıstem
Mürûvet Ç B e r * S a a ş FaziletKııza
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkam - (ienel Mudur Gülbin
Erduran # Koordınalor Reha
Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı
Se\daÇoban Tel 514 0" 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
\ a^ımla>an %e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A Ş
Tirkocajı Cad "9 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 2!2) 512 05 05 (20 hat» Faks 10 212) 513 85 95
27EYLÜL1998 tmsak: 5.22 Güneş: 6.49 Ögle: 13.02 İkindi: 16.22 Akşam: 19.02 Yatsı: 20.23 www.cumhuriyet.com.tr
Atatürk Evi
onarılıyop
• KAYSERİ(AA)-
Kayseri'deki Atatürk Evi'nde
orıanm çalışmalanna
başlandı. Kaysen Kültür
Müdürü Şükrü Efe,
Cumhunyet mahallesinde
bulunan 3 katlı Atatürk
E\i'mn 11 milyar Hra
harcamayla çatısımn
aktanlacağını, temel
duvarlannm dış kisımlaraun
su almaması için tecrit
edıleceğinı ve taban döşeme
tahtaiannın yenileneceğini
sövledı. Atatürk, 18 Aralık
1919 tanhınde Kayseri'ye
gelmiş ve Raşıt Ağa
Konağı'nda üç gün misafir
edılmıştı. Konağın üst
katında. Atatürk'ün kaldığı
odada, o günlere ait belge ve
fotoğraflar sergileniyor.
Özüplülerin tedavi
masrafı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - tçişlen Bakanlığı,
valilıklerden. sosyal güvenlik
kuruluşlarına tabi olan ancak
tedavı gıderlen kurumlan
tarafindan karşılanmayan
özürlülerin masraflannın
sosyal yardımlaşma ve
dayanışma vakıtİannca
ödenmesmi ıstedı. lçişleri
Bakanrnın \aliliklere
göndiği genelgede. özürlülere
3294 sayılı Sosyal
Yardımlaşma \e Dayanışmayı
Teşvik Kanunu gereğınce
vakıflann jardımcı olması
gerektıği anımsatıldı.
Bir dakikalık
hoptum korkuttu
• Dİ\ ARBAKIR (UBA) -
Diyarbakır'ın Yeniijehir ile
Bağlar beldesi arasında kalan
Istasyon Meydanı'nda dün
aniden orta\ a çıkan hortum,
çevreyi bır anda toz dumana
kattı. Yaklaşik bır dakıka
süren hortumun şıddetıyle
bir çimento deposunun çatısı
uçtu. Çatısı uçan depodaki
plastik malzemeler daha
sonra 300 metre uzaklıktaki
İstasyon Caddesı'ne düştü.
Londra'da defile
hattası
• Haber Merkezi -
Londra'da dün başlayan ve
düny anın en ünlü
modacılannın katıldığı defile
haftası. podyumlann
tanınmış mankenlerinı bir
araya getınyor. Etkinliklerde,
modacılar 1999 llkbahar-Yaz
kreasyonlarını tanıtacak.
Fotoğraftaki modelin
sunduğu Amanda Wakeley
kreasyonuna aıt gümüş renkli
bıkmi büyük ilgi gördü.
(Fotoğraf: REUTERS)
Damatların
korkulu rüyası
• ERZURUM (AA) - Doğu
Anadolu Bölgesi'nde,
düğünden önce, damat ile
arkadaşlannın katıldığı ve
"kısır gecesi' adı verilen
bekârhğa veda partilerinde.
bırbırinden ilginç cezalar
uygulanıyor. Cezalardan
bazılan şöyle: "Bulaşık veya
çamaşır deterjanıyla damadı
yıkamak, damadın yüzünü
çamurla boyamak. ekmek
bıçağıyla damadı traş etmek.
çok sayıda sigarayı ağzına
vererek hepsini ıçmesini
istemek. kemerle damat ve
sağdıcı dö\-mek. damat ile
sağdıca \ erilen tüm
yiyecekleri yedırmek."
TAEK İnternet'te
• ANKARA (ANKA) -
Türkiye Atom Enerjısı
Kurumu (TAEK). İnternet'te
\veb sitesi açtı.
' www.anaem.gov.tr'
adresinde açılan resmi web
sitesınde TAEK hakkında
Genel Bilgiler, TAEK'e
Bağlı Kuruluşlar, Ankara
Nükleer Araştırma ve Eğitim
Merkezi ile Çekmece
Nükleer Araştırma
Merkezi'yle ilgili sayfalar yer
alıyor.
TBMM Kültür Sanat Yaym Kurulu dilin yabancı etkilerden kurtulması için yasa hazırlığı çalışmalanna başladı
Türkçeyi konımaya Fransız mcnleliAYŞE SAYIN
ANKARA - TBMM Kültür Sanat Ya-
yın Kunılu, Türkçenin yabancı dillerin et-
kisinden kurtanlması ve "dogru kuüanı-
mının özendirümesi
r
'ni sağlayacak yasa
için çalışma başlattı. TBMM Başkanve-
kili ve Kültür Sanat Yayın Kurulu Başka-
ni Hasan Korkmazcan Dolmabahçe Sa-
rayı'nda düzenlenen Di 1 Bayramı'nda su-
nulan bildiriler doğrultusunda "Türkçeyi
koruma ve doğru kullanımını sağlamayı"
amaçlayan bir yasa taslağı hazırlayacak-
lannı bildirdi.
Türk Harf Devrimi'nin 70. yıldönümü
etkinlilderi çerçevesinde Dolmabahçe Sa-
rayı'nda düzenlenen Dil Bayrarru etkinlik-
lerinı, Türk Dil Kurumu ile birlıkte düzen-
leyen TBMM, bu toplantıda sunulan bil-
dirileri, yeni yasa taslağı için referans ala-
cak. Türkçenin "yozlaşma" ve yabancı dil
• TBMM Kültür Sanat Yayın Kurulu Başkani Hasan Korkmazcan,
Türkçenin yabancı dillerin etkisinden kurtanlması ve "doğru
kullanımını" özendirecek bir yasa taslağı için çalışma
başlattıklannı söyledi. Korkmazcan, Meclis'in "müzik, edebiyat ve
plastik sanatlar" alanında ödüller koyacağını açıkladı.
egemenliğine karşı korunmasını içeren
yasal düzenlemede Fransız modeli örnek
alınacak. TBMM Kültür Sanat Yayın Ku-
rulu Başkani Korkmazcan, Fransızcanm
korunmasına dönük yasayı getirtip ınce-
lediklerini belirterek "Buyasadaörneğin,
Fransızca isim kuUanan işyerterine vergi
indirimi getiriliyor. Ya da ithal ürünlerin
Fransızca açıklamasımn da yer alması zo-
runlu hale getirilmiş durumda" dedi. Av-
rupa SınırOtesi Yayın Anlaşması'nın. ül-
kelerin yerel dillerini korumaya dönük bir
dizi önlem içerdığini de aktaran Kork-
mazcan, sözleşmenin dili korumaya dönük
hükümlerinin yasa önerisine konulabile-
ceğini söyledi. Yasanın uzlaşma içinde
çıkması için Kültür Sanat Yayın Kurulu ola-
rak yasa önerisi hazırlayacaklannı vurgu-
layan Korkmazcan, yasa taslağının alt ya-
pısını oluşturmak için 2 yıldır çalışmala-
n sürdürdüklerini bildirdi.
Radyo ve TV'lere önlem
Korkmazcan' ın \ erdiği bilgiye göre ya-
sa taslağı. dildekı yozlaşmayı hızlandıran
radyo ve telev izyonlarda Türkçenin doğ-
ru kullanılmasını sağlayacak önlemleri de
içerecek. Fransa'daki yasanın Türkiye için
"ağır" olacağını vurgulayan Korkmazcan
daha "yumuşak" bir düzenleme düşündük-
lerini bildirdi.
Meclis'in kültür sanat alanında daha et-
kin olması gerektiğini vurgulayan Kork-
mazcan, yeni projelerini de Cumhuri-
yet'e anlattı. Korkmazcan, önümüzdeki
döneme ilişkin Meclis'in "kültür ve sa-
nat ödülleri" koyacağmı, bunun için de
ilgili kesimlerle görüşmelere başladıkla-
nnı bildirdi. Başta Istanbul Festivali ol-
mak üzere pek çok kültür ve sanat etkin-
liğine TBMM'nin destek verdiğine dik-
kat çeken Korkmazcan, Meclis adına ede-
biyat ödülleri koymayı planladıklannı da
bildirdi. Korkmazcan "Sadeceedebiyatde-
ğü, plastik sanatlar ve müzik alanında da
TB>1M ödülkri koymayıplanlıyoruz. Bu-
nun için basın-yayın kuruluşlan, sanatçı
dcrnekleri. edebiyatçılarla temas halin-
doiz" dedi.
Cumhuriyet kuşaklan buluştu
Tarih V'akfi'nın 75. Yıl Projeleri kutlamaetkinlikleri kapsanımda ger-
çekleştirilen "L ç Kuşak Cumhuriyet' sergisinin önemli bir böliimü
olan 'Cumhuriyet'in Aile Albümleri' sergisi, SuJtanahmet'teki Tari-
hi Darphane Binalan'nda açıldı. Darphane'nin Sıra Odalar mekâ-
nında >apılan açılış töreninde, Cumhuriyet'in Aile Albümleri'ni ha-
zuiayan Oya Baydar ve Feride Çiçekoğlu, serginin niteliği ve oluşum
süreci hakkında bilgi verdiler. Tarih \akfı Yönetim Kurulu üyesi ve
75. Yıi Projeleri Genel Koordinatörü Yiğh Gülöksüz de uluslararası
ödül alabileceknitelikte bir serginin söz konusu olduğunu belirtti. Açı-
hşta, sergiye katılan 17 aileye (üstte), yine Tarih Vakli'nın Bilanço '98
Yaym EHzisi kapsanunda yayımlanan "Cumhuriyet'in Aile Albiim-
leri" kitabı armağan edildi. Sergi süresince Darphane'de hafta içi her
gün kıyılacak nikahlardan ilki açıhş günü gerçekleştirildi. Darpha-
ne'de nikahı kıyılan genç çiftin mutluluğu (\anda) 'Üç Kuşak Cum-
huriyet' sergisine ayn bir renk kattı. (KUBILAY TÜNTÜL)
Turizm Günü'nde umuL devlet
Tanıtıma aynlan 4.5 milyon dolan yetersiz bulan turizmciler kaynağm artınlmasını istediler
CELAL YLLMAZ
İZMİR - "27 Eylül Düma Turizm Gü-
nü" nedeniyle görüşlennı açıklayan sek-
tör temsilcileri, geleceğe yönelik umutla-
nn gerçekleşebilmesi için turizmin devlet
politikası haline getirilmesinin koşul oldu-
ğunu belırttiler. Ülkemızde 1998yılının ilk
3.5 ayında yaşanan durgunluğun, Avru-
pa'da 14 Temmuz'da başlayan "büyük ta-
nTle birlikte hareketlendiğini ve 1997 yı-
lının doluluk oranlanna ulaşıldığını kay-
deden turizmciler, devietın tanıtıma ayır-
dığı kaynaklan arttırmasını istediler.Yuna-
nistan'm 90 milyon dolarlık harcama yap-
tığı tanıtım alanma Türkiye'nin 4.5 milyon
dolarlık komik kaynakla gırdiğıne dikkat
çeken turizmciler devletin 1999 yılı için
en azından 150 milyon dolarlık kaynak
ayırmasını istediler.
Turizmciler
u
2000yıhinançturizmi'"nin
ülke turizm sektörü için yeni bir milat ola-
rak görülmesini ve gerekli düzenlemele-
rin de buna göre yapılmasını istediler. Sek-
törtemsilcilerinin "Dünya Turizm Günü"
ndekı degerlendirmeleri şöyle:
YıünazMola (Tl RSAB Kuşadası Tem-
sikisi): Bakanhğın ayırdığı fon ve finans-
man yetersizliği sezona sıkıntılı girmemi-
ze neden oldu. İlk üç ay sonrasında ve tem-
muzun ikinci yansından sonra doluluk
oranlan geçen yılın düzeylerine ulaştı. Bu
yıl yaşanan kısa süreli olumsuzluktan yo-
laçıkarak 1999'unkötügeçeceğı söylene-
mez. Ancak. turizm devlet politikasının
içine alınmalı, kalıcı ve gelışmeye açık
yasal düzenlemeler getirilmelidir.
Asım Geniş (Marmaris OtelcOer Birliği
Başkani): Bir süre önce Cumhurbaşkanı
Sayın Demirel tarafından kabul edildik.
Turizme yönelik "ne harcanırsaharcansm
azdır" değerlendirmesini yaptı. Çok doğ-
ru. Ancak. uygulamaya baktığımızda Tu-
rizm Bakanlığı'mn 1998 tanıüm bütçesi-
nin4.5 milyon dolar olduğunu görüyoruz.
Komik rakam. Sektörde dış ülkelerle ara-
mızdaki rekabet aleyhimize gelişiyor. Bu
da tanıtımın eksikliğinden kaynaklanıyor.
Altyapı sorunlannın gıderilmesi. ınsan ve
personel kahtemizin amınlması. tanıtım
fonlannın yeterli düzeylere çıkanlması ge-
rekmektedir. Büyük tersliklerle karşılaşma-
dığımız sürece 1999'un daha iyi olacağı
inancındayım.
Turgay Alp (Akdeniz TuristikOtelkr ve
tşletmecikr Birliği Sözcüsü):
Beklentılerimızi karşılayamayan bir se-
zon geçirdik. 1997'ye göre öngördüğü-
müz yüzde 20 artışı yakalayamadık. Ge-
çen yıl 2 milyar dolar olan tahmıni tunzm
gelin, bu yıl 1 milyar 250 milyon dolarda
kaldı. Casinolann kapatılması İsrail paza-
nnı kaçırdı, Rusya'daki kriz de Rus turist-
lerin 2 ay önce Antalya'yı terk etmesine
yol açtı. Casinolann açılmaması hahnde bu
yıl kış turizmı de olumsuz etkilenecek.
1999 için rezervasyonlarda mayıs ayına
kadar herhangi bir şey görünmüyor. Ozel
sektör 1998'de 100 milyon dolarlık tanı-
tım harcaması yaptı. Bu yıl 120 milyon do-
lar aynldı. Dış ülkelerin turizm fuarlann-
da kullanılacak.
MuratŞeremeöi<Bodrum Otelcikr Bir-
liği Başkani): Bodrum'da havaalanının dev-
reye girmesiyle ülkenin diğer kesimlerine
oranla turizm sektörü iyi bir sezon yaşa-
dı. Örneğin, geçen yılın mayıs ayında yüz-
de 25 olan doluluk oranı, 1998'de aynı dö-
nemde yüzde 60. haziran ayında da yüz-
de 40 arttı. Yani Bodrum turizmdeki 1998
hedefine ulaştı. Tunzmden yılda 10 mil-
yar dolann üzerinde gelir bekliyorsak ve
nitelikli, zengin turisti konuk etmeyı arzu-
luyorsak altyapıyı hazırlamak durumunda-
yız. 1997 yılındaki döviz girdimiz 700
milyon dolar düzeyindeydi; 1998'de 1 mil-
yar dolann üzerine çıktık. Tutarlı politika-
lar oluşnırulmalı, bunun içinde sektör tem-
silcilerinin görüşleri mutlaka alınmalıdır.
Dış temsilciliklerimize yapılan eş-dost-
akraba atamalanndan kaynaklanan tanı-
tım yetersizliği giderilmelidir.
IŞILÖZGENTÜRK
Milletçe topyekûn bir
mafya filminin setinde
gibiyiz. Biz sıradan va-
tandaşlann rolleri pek küçük. Figüran olarak ortada do-
laşıyoruz. Yönetmenin aklına çok seyrek de olsa. "Ya-
hu bu figüran milleti kendini pek enayi gibi hissedecek.
arada bir ild poz versinler", dıye bir fikir düşüyor ve ka-
meraman kamerayv biz figüranlar ordusuna şöyle bir çe-
viriyor.
Figüranlar aç, susuz ama kameranın kendilerine çev -
rilmiş olmasından hoşnut, hemen söze giriyorlar.
"Efendim, mafya bu tarz intikam asla almaz! Ortada
biroy'un\
l
ar!"
"Mafya bunlara tenezzül etmez! Mafyada işler başka
türhı çözümlenir! Mafya arkadan Mirmaz! Mafya öyle
bantlara filan itibar etmez! Mafya kimseyi satın almaz!"
"Kardeşim ben, çocukluğumdan beri hep bir mafya
babasıyla tanışmak istemişimdir. Şöyle kusursuz adalet
dağıtan. haksızlıklara pabuç bırakmayan biri hep hayal-
lerimi süslemiştir."
Aç, susuz sette sürünen figüran milletinin ağzından
çıkan sözler bizim yönetmeni sev ince boğuyor. Içinden
"sağol Coppola", diyor.
u
l\iki,şu'Baba" fılmini çektin.
Dünya hepten 'Baba' hayranL Sağolasm."
Nasıl oluyorsa oluyor. (artık dünyada olmayacak hiç-
bir şey yok) bizim yönetmenin sözleri şimdilerde Ame-
rika'daki bağ evinde şarap üreten Amerikalı yönetmen
Francis Ford Coppola'ya ulaşıyor. Coppola duydukla-
n, işittikleri karşısında bin pişman, vicdan azabından kıv-
ranarak hemen en yakındaki kiliseye koşuyor ve rahibe
günah çıkarmaya başlıyor.
"Peder", diyor. "Baba adlı bir film yaptım. Rahip ba-
şuıı sallayıp, 'biliyorum', diyor. "Tam dört kez seyTet-
tim. Atın başının kesilip, kesik başın yatağa konduğu
sahneyi pek sev*rim." "Allah kahretsin", diyor Coppo-
la. "Bu filmi yaptığımda mafyayı adalet dağıtan bir ör-
güt, diye düşünüyordum. Ayrıcafilnıinparasını da maf-
ya vermişti. Ama ben samimiydim. Baba'yı oynayan
Marlon da samimhdi. Samimi olmasavdıkbu film insan-
'Baba'gibibaba araniyori
ları öyle etkilemezdL Mafyayı bütün dünyabir adalet ör-
gütü belledi. Ayrıca çok romantik bir filmdi. Kadmlar
adeta kutsaldı. Aile işlerine asla kanştınlmazlardı."
Rahip sözün nereye varacağını merak edip. bir an ön-
ce asıl konuya gelmesi için Coppola'yı sıkıştınyor. "Evet,
nereye \-armak istiyorsun?" Coppola, başını ellerinin
arasınaalıp. gözyaşlan içinde "ben büyük bir günah iş-
ledim, peder" diyor. "İnsanlan aldattım. Mafya deyin-
ce insanlanfilmimidüşünüyor. Filmimdeki insani ilişki-
leri düşünüyor ve mafyayı ideaüze ediyortar. Günahım
büyük peder. Daha sonra bir başka film yaptım. Baba
IV. Kimse bu filmi anrmsamryor. Oy sa orada bu kor-
kunç günahımı temizlemek için mafyarun gerçek yüzü-
nü anlattım. Vatikan'ı, dini sistemi ele geçirişlerini, siya-
sileri tek tek, bazan topyekûn satın almalannı. kuralsız-
hklanm anlattım. Ama kimse bu filmi arumsamıyor. Sa-
dece Marion'un, ha> Allah, yani Baba'nın. domates fi-
deleri arasındaki ölümü-
nü anımsıyorlar ve mafya
romantik bir prens gibi
dünyada at koşturuyor."
Rahip, Coppola'nın ka-
fasını sıvazlayıp, "üzühneevladım" diyor. "lnsanlargü-
cü sever, bırak oyalansınlar. Bu arada akhmı kurcalayan
bir soru var, Baba IY füminin parasını kim vermişti?'"
Coppola. "bazıdostiar'" diyor. Ve sıkıntı içinde üzüm-
lerinin başına dönüyor. Öte yandan milletçe setinde do-
laşıp durduğumuz, bizim mafya filminin çekimleri olan-
ca hızıyla sürüyor. Bu arada sıkılan figüranlardan bazı-
lan, setin verdiği üç kuruşluk yemeği reddedip seti terk
etmeye karar veriyorlar. Dışan çıktıklannda mahallenin
delisiyle karşılaşıyorlar.
Deli kafasına bir şapka geçirmiş, ellerini. kollannı sal-
laya sallaya dolaşıyor. Arada durup sıkı bir nutuk atı-
yor:
"Ey ahalL büyük mafya babamız Alaattin Çakıcı ka-
nsını kendi öz çocuklannın gözü önünde öldürtmüştü.
Duyduk duymadık demeyin ve her armudu yemeyin! Ve
de dangalaklık etmeyin. Çakıcı'nın abi dediği siyasi sa-
yısı bu ülkede binleri bulur. Çünkü bu abüer \e ablalar
çil çil dolarlar söz konusu olduğunda Çakıcı'nın önün-
de susta durmuşlar ve siz figüranlar ordusu televizyon
ekranlannıza yapışıp olup biteni izlerken onlar. 'Sayın
Çakıcı' demeyi pek bir marifet bilmişlerdir. Hey safoğ-
lu saflar ordusu,titreve kendinedön. Cep telefonuvia Ça-
kKi'yı arayıp ağzı kulaklannda konuşan büyük gazete-
cilerideunutma!"
Not: Önümüzdeki günlerin gündemi, Alaattin Çakı-
cı ve emrindeki devlet büyükleri, bakanlar, emniyet mü-
dürleri ve gazeteciler olacağa benzer. Bantlann, video
görüntülerinin arkası kesilmeyecek, şımdiden belli ol-
du. Kendimizi kötü bir kışa hazırlamalıyız. Çünkü or-
talık kann bile kapatamayacağı kadar pislik dolu. Şu fi-
güranlar ordusunun da "Baba" sendromundan tez elden
kurtulması gerek.
ısozSOta hotmail.com.
Tt'RK HARFLERİNİN 70. YILI
Çetin: Dildeki
gerici kültür
etkisi kınlmalı
Istanbul Haber Servisi-
Türk harflerinin kabulünün
70. yıldönümünde dildeki
yozlaşma ve gerilemeye dik-
kat çekildi. TBMM Başka-
ni HikmetÇetin "Kültürem-
peryalizmi ile kültür gerici-
liğinin dilimiz üzerindeki et-
kisini bozabilmek, başhcagö-
revlerimizden biri olmabdır"
dedi. Atatürk Kültür, Dil ve
Tarih Yüksek Kurumu Baş-
kani Prof. Dr. Reşat Genç
Türkiye'deki bölücülük ve
terör tehlikesinin kaynağm-
da milli his ve dilden uzak-
laşmanın olduğunu söyledi.
Türk harflerinin kabulü-
nün 70. yıldönümü TBMM
Kültür Sanat ve Yayın Kuru-
lu ile Türk Dil Kurumu'nun
işbirliğiyle Dolmabahçe Sa-
rayı'nda düzenlenen toplan-
tıyla kutlandı. Türk dilinin ta-
rihinin M.Ö. 3000'e dek
uzandığını belirten Meclis
Başkani Çetin "Atatürk'ün
dediği gibi ülkesinin yüksek
istiklalini korumasını bilen
Türk ulusu dilini de yaban-
cı diller boyunduruğundan
kurtarmalıdır'" dedi.
Prof Reşat Genç de şöy-
le konuştu: "Atatürk'ün ge-
tiştirdiği ortakkültürdeğer-
leri,milli kühüramaca uygun
verümedi. Milli his, diL kül-
tür yeterince verümezse bina-
nın harçlan sağlam olmaz.
Türk binasının sağlamlığı
için harcuun dozunu >eterli
verelim. Geridliğe, bolücü-
lüğe çözüm anyorsak, de-
mokratik, laik sosyal hukuk
de>letinin temellerine Ata-
türk tarafından konulmuş
olan harcın idraldne varma-
h ve korumahvız"
Devlet Bakanı AhatAndi-
can Türk cumhuriyetleri ara-
sında alfabe birliği için uğ-
raştıklannı söyledi. 2000 yıl-
1ında birçok Türki cumhuri-
yette bu birlikteliğe geçile-
ceğini kaydeden Andican, 8
yıllık eğıtimın de 11 yılaçı-
kartılması gerektiğini söy-
ledi. Törende. Türk dilini
doğru kullandıklan için su-
nucular Orhan Boran, Ta-
nkGürcan ve sanatçı Sezen
Cumhur Önal'a, destekleri
nedeniyle de Hikmet Çetin,
Ahat Andican. Hasan Kork-
mazcan, Reşat Genç, Kon-
ya Milletvekilı Afi Günay-
dın ve tbrahim Buier'e de te-
şekkür plaketi verildi.
Çetin toplantı sonunda ga-
zetecılerin. "Eyüp Aşık'ın
Devlet Bakanlığı ve millet-
vekilliğinden istifasının yü-
rüriüğe girip girmediğine''
yönelik bir soruyu. "Gerek-
li olan oydu, o da gerekeni
yaptı. İsnfa dilekçesi dün iş-
leme girdi" dıye yanıtladı.
Andican da CHP Genel
Başkani DenizBaykal'ın ko-
nuya ilişkin açıklamalannı
"Çok erken bir reaksiyon"
olarak nitelendirerek
Aşık'ın, bir şaibe ortaya çı-
kar çıkmaz, yargının önünü
açmak amacıyla hem mil-
letvekilliği, hem de hükü-
met üyeliğinden istifa ettiği-
ni anımsatarak "Bu davra-
nışu olumlu bir davTanış ola-
rak algdıyorum" dedi.
Doğu ve C. Doğu ÖSYS magduru
Oğrenciler yabancı
dilde başansız
EBRU TOKTAR
ANKARA - Son yıllann
ÖSS \e ÖYS verileri, Doğu
ve Güneydogu Anadolukent-
lerinin Türkiye'nin eğitim or-
talamasınm çok altında kal-
dığmı ortaya koydu.
ODTÜ Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Ruhi Köse, Türki-
ye'de üniversite sınavlannı
kazanma yüzdeleri açısından
en başanlı okullann fen ve
Anadolu liseleri. en başanlı
kentlerin de Batı Anadolu
kentleri olduğuna işaret etti.
Üniversiteye gıren adaylann
sadece yüzde 2'sinin Anado-
lu ve fen lisesi öğrencilerin-
den oluştuğunu vıırgulayan
Köse. "Ancak bu gnıp, üni-
versite suıavlannı kazanan-
lann \üzde 30'una karşıhk
gefiyor" dedi. Bölgelerin sos-
yo-ekonomık gelişmışliğinin
eğitime doğrudan yansıdığı-
nı da anlatan Köse. Doğu ve
Güneydogu Anadolu'nun
üniversite sınavlanndaki ba-
şansızlığına dikkat çekti. Kö-
se. Türkiye'de eğitim siste-
minde okul türü ve bölgele-
re göre tam birtekelleşmenin
olduğunu kaydetti.
Köse ve ODTÜ'de araştır-
ma görevlisi Ayşe Bala'nın
yaptığı araştırmada da öğ-
rencilerin sınavlardaki başa-
nlan ile bulunduklan bölge-
lerin sosyo-ekonomik düzey-
leri arasındaki bağlantı araş-
tınldı. Ege, Marmara, Akde-
niz ve Iç Anadolu Bölgesi'nın
ÖSS puanlannın Türkiye or-
talamasının üzerinde olduğu
ortaya konan araştırmada Do-
ğu, G.Doğu ve Karadeniz
Bölgesı'nin sınavdaki başa-
nsızlığına işaret edildi.
Araşürmada, doğu illerinin
sınavda en başansız olduğu
bölümün de yabancı dil oldu-
ğu saptanarak bunun diğer
bölümlerdeki puan farkına
göre çok büyük bir kopuşu
sergilediği kaydedildi.
Araşttrmada. "Sosyo-eko-
nomikgdişmişlik düzeyi art-
okça suıav başan ortalama-
sı artmakta.sosya-ekonomik
gelişmişlik düzeyi düştükçe
suıav başan ortalaması azaV
maktadır. Türkiye'de yükse-
köğretime geçişte sosyo-eko-
nomik gelişmişHk düzey leri-
nebağh olarakoidukçaönem-
li farklüıklar gözlenmekte:
bu farkkhklann azamhnası
için, ekonomik, sosyal ve eği-
time yönelik politikalann göz-
den geçirilmesi gerekmek-
tedir'' saptamalan yer aldı.
100e yakın ağac kesildi
Fırtma Vadisi için
protesto telgrafı
Istanbul Haber Servisi -
"Fırtına Vadisi'nden Elinizi
Çekm" sloganı ile bir araya
gelen Fırtma Vadisini Koru-
ma Girişimi üyeleri. Rize
Çamlıhemşin'deki Fırtına De-
resi üzenne kurulacak santra-
lın yapımının durdurulması
için açılan davada mahkeme-
nin Çe\Te Bakanlığı'na gön-
derdigi tebliğin yanıtlanma-
ması istemiyle Bakan İmren
Aykut'aprotesto telgrafi çek-
ti. tstanbulKadıköyPostane-
si önünde toplanan üyeler adı-
na basın açıklaması yapan gı-
nşim sözcüsü tsmaSA*'^ şan-
tiye çalışmalannın başladığı-
nı \e şımdiden 100'e yakın
ağacın kesildiğini söyledi.
Santralınkurulması duru-
munda Türkiye'nin elektrik
ıhtiyacının sadece yalnızca
binde 4'lük bir bölümûnün
karşılanacağına dikkat çeken
Avcı, tesisin bitirilmesi du-
rumunda 56 bin ağacın kesi-
leceğini ve 2 bin 500'e yakır
bitki çeşidinın yok olacağın
kaydetti.
A% cı. doğayı, yeşili ve ta
rihi yok edeceği gerekçesiy
le. Trabzon Bölge tdare Mah
kemesi'ne santralın yapımı
nm durdurulması için davi
açıldığmı ammsattı.