22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLUL 1998 SA HABERLER Mayın tazminatı • ANKARA (ANKA) - îçişleri Bakanlığı. Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Temelli köyünden Dargeçit'e yolcu taşıyan minibüsün yola döşenen mayına çarpması sonucu ölen 11 vatandaşın ailelenne yaklaşık l 'er milyar lira yardım yapılacağını duyurdu. Içişlen Bakanlığı tarafindan FP Mardin Milletvekili Hüseyin Yıldız'a gönderilen yazılı soru önergesı yanıtında. önce, katliamda ölen Mahmut Korkmaz adlı vatandaşın çok zor durumda kalan eşi Hatice Korkmaz ile diğer ailelere eşit olarak dağıtılmak ûzere l milyar lira gönderildiği bildirildi. Yanıtta, "Yine her aileye gıda yardımı yapılmış, olayda parçalanan minibüsün tazmini ile ölenlerin yakınlanna ve yaralananlara dağıtılmak üzere Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan 11.5 milyar lira istenmiştir" denildi Barzani geliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak Kürdıstan Demokratik Parrisi (IKDP) lideri Mesud Barzani bugün Ankara'ya gelerek Kuzey Irak'taki gelişmelerle ilgıli temaslarda bulunacak. Barzani'nin iki gün sürecek görüşmelerden sonra ABD'ye geçeceği bildirildi. Ankara, peşmergelerin Türkmenlere saldırması üzerine IKDP'nin temsilcisini çağırarak Türkmenlerin zarannın tazminini istemıştı. Halk konseri • ÇA.NAKKALE (AA) - 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla Çanakkale'deki bandolar bir ilki gerçekleştırerek Morabbın Parkı'nda konser verdıler. Jandarma Bandosu ile Boğaz Komutanlığı Denız Orkestrasrnın konserini yaklaşık 2 bin Çanakkaleli izledi. • 1 utyv^t-' Lüksemburg'da • ANKARA (AA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Namı Çağan, Başbakan ve Çalışma Bakanı Jean Claude Juncker'in resmi konuğu olarak Lüksemburg'a gitti. Bakanlık Basın Müsavirliği'nden yapılan açıklamaya göre Çağan. Başbakan Juncker ile ikı ülke Çalışma bakanlıklan arasmda tekruk işbirliğinın gelıştirilmesi amacıyla görüşmeler yapacak ve çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunacak. Nami Çağan, Türkıye ile Lüksemburg arasmda bir sosyal güvenlik sözleşmesi bağıtlanması önensmde de bulunacak. Çağan yann Türkiye'ye dönecek. Kadınsız kutlamaya tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde yapılan 30 Ağustos Zafer' inin 76. yıl kutlamalanna katılan asken ve idari yöneticilerin hiçbirinin eşlerini getirmemeleri tepkılere neden oldu. Ilçedeki bir grup Atatürkçü kadın adına Emel Keskin tarafindan yapılan açıklamada. "Kadınlan sosyal hayattan dışlayarak; bayram törenlerine sadece erkeklerin katılmasının kabul edilemez bir uygulama olduğu" vurgulandı. Açıklamada, pozısyonu gereği törene katılan 2 kadın dışında kent meydanında kurulan protokol locasında kadın olmamasının 3-4 yıl öncesiyle zıtlık oluşturduğu belirtilerek bu durum protesto edildi. Açıklamada aynca, ayıu akşam Garnizon Komutanlığı'nın dûzenlediği fener alayına ilkdefageniş kadın katılımı sağlandığı bildirildi. Düzeltme Prof Dr. Abidin Kumbasar'iB dün 2. sayfada yayımlanan "Parakr ve Oylar" başlıklı yazısındaki Türkiye Işçi Partisı sözcüğü, Işçi Partisi olacaktır. Düzeltiriz. Dünyamızda 800 milyon insan açken, yılda iki milyar dolar askeri harcama yapanlara inat, banş çabalan yükseliyor Korkunun gölgesinde banş ıımudu.•.• Savaşlann taktik değiştirdiği, artık ülkeler arası değil, ülke içi küçük çatışmalann yoğunlaştığı; askerlerden çok sivillerin öldüğü, büyük kentlerin en görkemli sokaklannda çocukJann korkuyla gözümüzün içine baktığı bir dünyada banş çabalan yeterli olabilir mi? Savaşı düzenli ordulann ve devletlerin kontrolünden çıkaran, etnik ve dinsel çatışmalan körükleyen savaş sektörünün yönlendiricileri, banş çabalannı engellemek için ellerinden geleni yapıyor. ÜMİTOTAN IZMİR-Altına ımza attığı tüm bil- dırgelerin, sözleşmelenn, protokolle- rin hemen iik sırasına "bans."!. "kar- deşliğT koyan insanoğlu, yüz milyon mayının ortasında, yeryüzünü defa- larca yok edebilecek nükleer, kimya- sal, biyolojik ve kitle imha silahlan- nın gölgesinde, her an başına düşebı- lecek mermılerin korkusunda bir "Ba- nş Günü"nü daha kutluyor. Banş rüzgân her geçen gün besle- nıyor; silahlann ateşini söndücek olan banş soluğunu fırtınaya dönüştürme çabalanndan pes edılmiyor... Ikinci Dünya Savaşı sırasında "Sa- vaşaSon" başlıklı günlüğüyle tanınan Anne Frank adına kurulan vakfın dört yıl önce başlattığı "BanşKampanya- sı" tüm dünyada yayılıyor. Dünyanın en eski banş kuruluşu olan Peace Bu- reau'nın banş bildirgeleri elden ele geziyor. Bodrumlulann dört yıl önce çocuk parkınadiktıkleri "BanşAğaa"büyü- yor... Bırleşmiş Milletlerraporlan son on yılda patlak veren çatışmalann büyük bir çoğunluğunun ulusal sınırlar ıçin- de yaşandığını gösteriyor. 82 ülkede 800 milyon ınsan açlık çekerken, 42 ülke ölmenin eşiğinde acıyla kıvranırken, gelışmiş ülkelerin yılda 2 milyar dolan askeri harcama- lanna ayırması, banşı savunmanın ne denli zor olduğunu gösteriyor. Açlık. susuzluk, salgın hastalıklar ve çevre felaketleriyle yüz yüze olan ülkeler, savaş ve çatışmalardan en çok etkilenen ülkelerin de başında geliyor. Afganistan, Bangladeş, Butan. Bu- rundı. Fildişi Sahili, Orta Afrika Cum- hunyeti, Çad. Yemen, Cibuti, Etiyop- ya, Gana, Gambia. Gine, Haiti. Mali, Moritanya. Mozambik. Burma. Ne- pal, Nijerya, Ruvvanda, Somali, Su- dan, Uganda, Tanzanya, Liberya bu ülkelerden bazılan. Çatışma ve savaşlar en çok kadın- lan ve çocuklan etkiliyor. Savaş etki- si altındaki bölgelerde 28 milyon ço- cuğun yoğun ateş altında bulunduğu, on yılda 3 milyon çocuğun çeşitli ça- tışmalarda öldüğü ve 5 milyon çocu- ğun da yaralanıp sakat kaldığı yine BM raporlannda yer alıyor. Imzalar neye yarar ki? Bırleşmjş MilletlerAntlaşması. Ta- rih, 26 Haziran 1945. Yer, San Fran- cisco. Madde l: "Liusiararası banş ve güvenliği korumak ve bu amaçla banşı boznıaya vöndik tehdideri onie- mek, banş bozucu evlemleri basür- mak~." 1 EylüJ 1998: Kongo Devlet Başka- nı LaurentKabila'ya bağlı biriikierle isyancı Tutsiler arasındaki iç savaş ya- yılırken, Ruanda, Kabila'yı soykınm yapmakla suçluyor. Tutsilerin yakılmış, parçalanmış ce- setleri dünya televizyonlannda göste- riliyor. Kosova'da Sırplann Müslümanlara karşı uyguladıği vahşet fotoğraflan gazetelerin sayfalanndan eksik olmu- yor. Televizyonlarda ağlayan kadın, ağlayan çocuk görüntüleri. Sokakta ölmüş siviller. Tüm dünya bakıyor. Yalnızca bakıyor İnsan Haklan Evrensel Bildırgesi. Tarih, 10 Aralık 1948. YerParis. "_.tn- sanlığm korku \e \okluktan annma özgüriuğündenyararlanacağı bir dün- yanın herkesin en yüksekbekkntisi ol- duğu" vurgulanıp, ilk maddeye "öz- gûr ve eşit doğan insanlar birbirierine kardeşlik duygusuyla davranır". üçüncü maddeye de "Herkesin yaşa- ma, kişi özgüriüğü ve güvenlik hakkı vardır" tümcelen konuluvor. Tarih 1 Eylül 1998. Dünya Banş Günü... İnsanoğlu mayın tarlasına dönüş- fürdüğü dünyasını nasıl temizleyece- ğini kara kara düşünüyor. 100 milyon mayının temizlenmesı maddı olarak olanaksız görülüyor. Yıllar önce biri- lerinin düşman olduğu birilerini yok etmek için yerleştirdiği mayınlar, bu- gün kendi çocuklannın topuklannda patlıyor. Dünya insanlan eğitim. kül- tür, sağlık için harcamalannı kısarken, silah tüccarlannın önünde kuyTukla uzuyor. "Yanguı bölgeteri" hızla ço ğalırken, kimi yerlerpatlamak için bi kıvılcım bekliyor. İnsan Haklan Avrupa Sözleşmesı Sığınmacılarla llgili Sözleşme, Çocul Haklan Bildırgesi, Avrupa sosyal Şar tı, Irk Aynmcılığının Kaldınlmasım Ilışkin Sözleşme.. hemen aklımıza ge- lenler. Hepsinde ağırlıkta olan konu. banş... Çok mu zor banş? tnsanoğlunun öldürmekten vazge- çıp, doyurmaya, yaşatmaya karar ver- mesi için daha kaçyüzyıl bekknecek? Daha kaç Banş Günü'nde savaşlar yazılacak? Bugün Dünya Banş Günü. Savaşa, şiddete karşı sessiz kalma sorumsuz- luğundan vazgeçme, korkulardan annma günü. Bugün her şeyi erteleyin. Yalnızca banş için neleryapabileceğinizi düşü- nün. Bugün yörenizde oluşturulacak "Banş İçin İnsan Zindri"nin bir hal- kası dâ siz olabilirsiniz... 1 Eylül Dünya Barış Cünü ç e ş i t l i e t k i n l i k l e r ve b a n ş d i l e k l e r i y l e k u t l a n ı y o r Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için el eleHaber Merkezj - Dün>a Banş Günü nedenıv le çe- şitli etkinliklerin düzenle- neceği Istanbul'da CHP ll Örgütü bugün saat 10.00'da Tünel'den Tak- sim'e "Banş yüriiyüşü" düzenleyecek. Vürüyüş sı- rasında kırmızı karanfiller dağıtacak olan partıliler Taksım'e gelindığınde Doğa Savaşçılan Derne- ği'nın de katkıianvla 300 güvercın uçuracak. Yürü- yüş. bir grup çocuğun oyuncak tabancalannı çö- pe atmasıyla son bulacak. CHP tstanbul II Örgü- tü'nün Banş Günü etkin- lıklen Esenyurt'takı Rıfat Ugaz Açıkhava Tıyatro- su'nda saat 19.30'da baş- layacak olan "Banş Şöle- ni"vle sürecek. Şölende Edip Akbayram ve Ercan Aydın banş şarlulannı ses- lendirecekler. Konser üc- retsız olarak izlenebıle- cek. lşçı Parrisi Genel Sekte- ri MehmetBedriGültekin. Banş Günü nedenı\ le yapfığı yazılı açıkJamada. dünya banşmın ancak ve ancak emperyaJızme kar- şı mücadelenın yükseltıl- mesiyle sağlanabileceğıni vurguladı. Gültekin. "Bu- gün, 'Banş', 'Özgürlük" sözcüklerien çokABD'nin ve diğer Batılılann ağzın- da. Banşı ve özgüriüğü dümanın her tarafuida katieden ise yine ABD v« Banlı müttefıkleri'* diye behrttı. Lzmir'deki etkinlikler Izmır Demokrası Platformu bugün saat 18.00'de "Savaşa Son" çağnsıyla ınsan zinciri oluşturacak. Aralarında KESK, DİSK, TM- MOB, Çağdaş Gazetecıler Derneği, ÖDP ve Halkevieri temsılcilennin bulunduğu platform üyeleri, banşseverlen Cumhunyet Alanı'nda toplanmaya çağırdı. Dö- nem Sözcüsü Öznur Ağır- başü, banş umudunu ger- çeğe dönüşrürmek için ha- rekete geçme zamanının geldiğıni söyledı. Dıdım'de gerçekleştiri- lecek Uluslararası Banş Şenliğı'ne Türk ve Yunan Milli Savunma bakanlan da çağnldı. Şenlığin her i- kı bakanın banş çağnsıyla başlaması bekleruyor. Ba- nş yüriiyüşü v e banş ate- şinin yakılmasının ardın- dan şenlık: söyleşıler. tı- yatro, müzik dinletisı ile Türk-Yunan halk danslan gösterilen>le sürecek. Di- dim Beledıye Başkanı ıVfehmet Sm salan, bu yılki etkinlikleri üç gün sürdüreceklerini açıkladı. Çanakkale'de İHD. EMEP, ÖDP. KESK ve HADEP'in oluşturduğu yürütme komıtesi saat 12.30'da Cumhuriyet Alanı'nda toplantı düzen- liyor. Saat 20.00'de de Morabin Parkı'nda Ba- nş Şöleni gerçekleştirilecek. Bahkesir'de KESK Balıkesir Şubeler Plat- formu banş zinciri oluşturacak. Saat 18.00'de Eğitım-Sen"deki konuşmalar, türkülerle başla- yacak etkinlik saat 19.00'da el ele tutuşanlann fiıara yürümesiyle sürecek. CHP Izmir ll Örgütü. açıklamasında, 1 Ey- lül'ün demokrası güçlerinin el ele ve gönül gö- nüle verme günü olduğu vurgulanarak, "Banş dilekJerimizle biriikte din. dü, ırk, cinsrvet ve mezhep ay nmcılıgina son diyoruz" denildi. lşçı Partisi lzmir fl Başkanı AJi Karşılayan yaptığı açıklamada, banşın Batı'nın SevT dayat- masına karşı çıkılarak, Lozan zaferine sahip çı- karak, bağımsız bir Türkiye için mücadele edi- lerek gerçekleşebileceğini söyledi. 1 Eylüi Dünya Ban^ Günü dolayısıyla HA- DEP, fP ve DBP Adana ıl başkanlıklan ile tHD Iskenderun Şube Başkanlığı'ndan yapılan açık- lamalarda, Türkiye'nin banşa gereksinimi ol- duğu belirtilerek banş ve ateşkes seslerine ku- Iak verilmesi istendi. HADEPII Başkanı Eyüp Karageçi dûzenle- diği basın toplantısında, devletin halkın dev le- 1 Eylül Dünya Banş Günü nedenhle bugün çeşitli etkinlikler düzenlenirken yapılan açıklamalarda "din, dil, ırk, cinsivet ve mezhep »nmcılığına son verilmesi'' ve "sa\aşsa sömürüsüz bir dünya" istendi ti olmaktan çıkıp biravuç çete ve mafyanın dev- leti haline geldiğıni öne sürdü. IP Adana tl Ör- gütü'nden yapılan açıklamada. "Bütün dünva- nın örKtîlikli sorunu. Amerikan banşından kur- tulmaktır" denildi. İskenderun'da Cumhuriyet Meydanı'ndaki BoyacılarParkı 'nda açık hava toplantısı düzen- ley'en İHD Şube Başkanı SadullahÇaglarda ın- sanlığm geleceğinin savaşta değil banşta oldu- ğunu söyledi. Eski HEP genel başkanı Suruç Kapalı Cezaevi'ne teslim oluyor Feridun Yazar, cezaevine gırıyor YiırtHabeneriServBİ-Kapatılan Halkın E- mek Partisi'nin (HEP) genel başkanıyken yaptığı bir konuşmadan dolayı 1 yıl hapis ce- zasına çarptınlan Feridun Yazar. 9 aylık ce- zasını çekinek üzere yann Suruç Kapalı Ce- zaevi'ne giriyor. Düşüncelerinden vazgeçme- diğini belirten Yazar,u Kürt sorunu çözülme- dikçe Türkrve'de hiç kimsenin huzur bulmasi sözkonusudeğiMir''dedı Yazar, HEP Genel Başkanlığı görevini sür- dürürken 1992'de parfisinin kurultayında. "Cunıhumetin kuruiuşundaki gibi herkesin kendi kimliği ve özgürlükkrini vaşavabilece- §, Türk'ün Türk, Kürtün Kiirt, Çerkezin Çerkez gibi; daha doğrusu bütiin etnik yapt- lann kendi kimlik ve küHüıieriyle yaşayabiİe- cekleri bir Türkiye oluşturmaJıv'iz"' demişti. Ankara 1 No'lu DGM, Yazarhakkında bö- lücülükyaptığı iddiasıylaTCY'nin 125. mad- desine dayanarak idam istemiyle dava açmış- tı. Yazar, TerörieMücadele Yasası'nin 8. mad- desine dayanılarak 1 yıl hapis cezasma çarp- ttnlıruştı. 19 Ocak 1998"de kesinJeşen cezası için 1 Mayıs'ta 4 ay süreli izin alan Yazar, bu sürenin 1 Eylül'de dolması üzerine cezasını çekmek üzere yann Şanlıurfâ'mn Suruç ilçe- sindeki Kapalı Cezaevi'ne girecek. HEP'in genel başkanlıgını bir yıl süreyle yapan Feridun Yazar, ceza aimasına yol açan konuşmasmdaki düşüncelerinin bugün de ge- çerli oiduğunu belirterek şunlan söyledi: "Bu düşüncek'rimden herhangi bir şekikle vazgeçroem söz konusu değil. Türkiye'de en büyük sorun şu anda Kürt sonınudur. Bu so- run çözülmedikçeTürkiye'dehiç kimsenin hu- zur bulmasisözkonusudeğildir. Bu nedenle bu konudaki düşüncderimizi sö>teme>e devam edeceğiz. Cezaevi bizi düşüncekrimizden vaz- geçiremez." Feridun Yazar, 12 Eylül 1980 darbesi önce- sinde CHP'den Şanlıurfa Belediye Başkanı olarak görev yapıyordu. ŞlFmNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Susurluk skandalının arka arkaya pat- lak vermesiyle, herkes bundan sonra iş- lerin nasıl yürüyeceği üzerine kafa yoru- yor. Gerçekten Türkiye nasıl düzlüğe çı- kacak? Tam bunları düşünürken, "Cu- martesi Anneleri"ri\r\ Galatasaray buluş- masının polis engeliyle karşılaşt/ğını öğre- niyoruz. Tamamen barışçı ve insani bir hak arama olan annelerin kayıp çocuklannı geri ısteme eylemi, şiddetle karşılık görü- yor. Yakınlannı kaybedenler kime başvu- racaklar? Tabii ki öncelikle devlete. Bu ülkede kayıp olan herkesin birinci dereceden sorumlusunun devlet olduğu- nu, önde gelen birçok siyasetçi dile getir- di. Mesut Yılmaz da hükümete gelir gel- mez, bu sorumluluğun omuzlarında oldu- ğunadikkatçekti. İnsanlar çocuklannı bu- lamazlarsa ve devlet bu konuda onlara yardımcı olmak yerine engeller çıkarırsa ne yapacaklar? Dünyanın her yerinde ol- duğu gibi kamuoyuna başvuracaklar. Top- lumun desteğini isteyecekler. Aylardırsürdürülen bu banşçı eylem bir- den neden po/isin engellemesiyle karşı- Nasıl Düzelecek? laştı? Anneler, neden sokaklarda sürün- dürülmeye başladılar? Buna kim karar verdi? Istanbul'un yeni valisi mi, hükümet mi? Her kim karar verdiyse, kafalardaki güvensizliği körüklemekten başka bir iş yapmadığını bilsin. Çünkü, hak arayan yurttaşına sert davranan bir devlet, çete- lerle savaş veremez. Devletin içine çete- ler neden yerleşti acaba, bu bir tesadüf müydü? Çeteler konusu, gazetelerin sayfalarını kaplarken, işin yeniden arapsaçına dön- mesi endişesi yaşanıyor. Mesut Yılmaz'ın açıklamalannı iyi niyetle izlemeye çalışıyor ve umutlu sonuçlar çıkarmak istiyoruz. Fakat devlet, genel çizgisini bir türlü de- ğiştiremiyor. Bir "banş otobüsü" ile Diyar- bakıra'a gitmek ısteyen İHD'lilerı istan- bul'da yaka paça gözaltına almakla han- gi mesaj verılmek isteniyor? Bu yolla, ül- kede nasıl bir iç banş sağlanabilir? İnsan- lar biner otobüse gider. Bu eylem barışçı niteliğini korudukça kimsenin buna karış- maması temel ilke olmalı. Bunun arkasın- da hesaplar var diyerek yapılan engelle- me, sonuçta devletteki değişme umudu- nu alıp götürüyor. Devlet, yargısıyla, polisiyle, tüm güven- lik güçleri ve icra organlarıyla bir bütün. Siz, uyuşturucuya, cinayete, her türlü ka- nunsuzluğa karışmış çeteleri içeriye bile atamaz, yargılananları ilk celsede serbest bırakırsanız ortaya ciddi güvensizlik çıkar. Geçen gün, acılı iki baba ile bir anne ziya- retime geldiler. Torna ustası 66 yaşındaki Cabbar Köz, çevre mühendisi kızı Mü- nevver Köz'ün dramını anlattı. Münev- ver, daha önce DHKP-C ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle 3.5 sene yattıktan sonra tah- liye oluyor. Daha sonra yeniden örgüt üye- si olduğu gerekçesiyle tutuklanıyor. Bildi- ğimiz işkenceli sorgulara rağmen hakkın- da hiçbir önemli bilgi ortaya çıkmıyor. Bil- diğimiz madde 168/1 gündeme geliyor. Yargı, alışılageldik şekilde sürerse daha önce çokça gördüğümüz bir cezaya çarp- tırılacak. Muhtemelen örgüt üyeliğinden 20 yıl civarında bir cezaya çarptırılacak. Emekli işçi 53 yaşındaki Muharrrem Yıldız'ın 29 yaşındaki İTÜ öğrendsi kızı Serpil Yıldız yine 168. maddeden 22 yı- la mahkûm olmuş. Ceza Yargıtay'ca ona- narak kesinleşmiş. Baba Muharrem, kı- zının hakkında şahit, görgü tanığı ve bel- ge olmadığını söylüyor. Hakkındaki iddia Toyota Palaza'ya molotofkokteyli atılma- sına gözcülük etmek. Baba Muharrem, kızı Serpil'in son 3-4 celseye kadar mah- kemede gayet sakin bir şekilde kendisini savunmaya çalışırken, son celselerde öf- keli birtutum içine girdiğini aktarıyor. Çün- kü diyor, mahkemeye getirilirlerken yedi- ği dayaktan tepkisel bir tutum içine girdi- ğini belirtiyor. Fatma Alcan. 56 yaşında ev kadını. Kı- zı Nilüfer Alcan'ın biyolojı öğrencisi iken 3 sene önce tutuklandığını söylüyor. 12 sene ceza almış, dosyası Yargıtay'da. Ce- zaevınde evlenmiş, eşi de 12,5 yıla mah- kûm edilmiş. Bu yargılamalan ve hükümleri görünce TCK'nin 141-142. maddelerini anımsa- dım. O zaman da örgüt üyeliğinden bizim dönemimiz gençliğine benzer cezalar ve- riliyordu. Şimdiki cezalandırmalar TCK'nin 168-169. maddelerine dayandınlıyor. Uy- gulamada hiçbir fark yok. Devlet aynı dev- let, mantık aynı mantık. Şimdi yeniden bu yapılanlara bakıp, bu devlet çetelerin üzerine yüreyebilir mi so- rusuna cevap arayalım. Hâlâ çeteleri bir yıl bıle içeride tutamayan veya tutmayan, ama iş solculara gelince en ağır ceza maddelerini işleten sistem aynen devam ediyor. Bu açıdan değişen bir şey yok. Değişim, yalnızca bazı siyaset değişik- likleriyle olacak gibi değil. Köklü bir man- tık değişikliğine ihtiyaç olduğu bir gerçek. Her türden solcusunu hâlâ düşman gören bir mantığın, yeniden çetelere yer aça- cağını, yaşadığımız deneylerden biliyoruz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear