25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeC tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya\ın Yönetmenı Orhan Erinç • Genei Yayın Koordmatöru HikmetÇe- tinkava # Yazıışlen Müdüru Ibrahim Yddız • Sorumlu Müdur Fikret İlki/ • Haber Merkezı Muduru Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Es«r D15 Hdberler Şinasi Daııışoğlu 0 l^ıhbarat Cengiz \ ıldırım 4t fct,onomı Mehmet Saraç # Kültür Handan Şenköken 0 Spor Vbdülkadir Y ücetman 0 Makdlelcr Sami Karaören 0 Duzeltme Abduüah V aacı 0 rotoğrat Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Ya\ın Kurulu İlhan Selçuk (Başkanl. Orhan Erinç. Okta> Kurtböke Hikmet Çetinka\a. Şâkran Soner. Ergun Balcı, İbrahim \ ıldız, Orhan Bursaiı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTcmsilcısı Mustafa Balba> AıanjrkBuhanNo. 125.Kat4,BaLın]ıklar-AnkaraTel 419Ş020(7hat). Faks. 4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H. Zıya BK 1352 S 2 3Te! 4411220. Faks 4419! 17 • Adana Temsılcısı Çetin \ iğenoğlu, InonuCd. 119 S N'o:l Kat. 1, Tel 363 12 11. Faks. 363 12 15 Müessese Mudurü Üstün Akmen # Koordınatör Ahmet Korulsan # Muhasebe Bülent \ener#ldirc HİBOin Gûrer • tşlefme Öndcr Çelik • Bıigı- Işlem Nail tnal t Bı!gısa\ar Sısîem Mürövrt Çikr • Saüş Fazilet Kma MEDV'A C: • Vönetım Kuru Başkanı - Genel Müdür Gûlbı Erduran 0 Koordınatör Rel Işıtman 0 Oenel Mudur Yardımcı; SevdaÇoban Tel 514 07 53 5139580-5138460-61.Faks 51384< Yayımlayan \e Basan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basın ve Yayıncüık A Ş Tür'kocagıCad 39 41 Cagaloğlu 34334 lst PK. 246 tstanbul Tel. (0212) 512 05 05 (20 hal) Faks 10 212)513 85 95 25AĞUSTOS 1998 İmsak: 4.42 Güneş:6.16 Öğle: 13.13 tkındi: 16.56 Akşam: 19.57 Yatsı: 21.55 www.cumhurivet.com.t Dünyadaki iklim değişimi • ANKARA/NEW YORK (UBA) - Binlerce yıl önce ortaya çıkan Antarktika kıtasının yaşanan iklim değişikliklerini önceden haber verici bir özelliğe sahip olabıleceği bildirildi. The New York Times'rn haberinde, Antarktika buzullannın dibinden çıkanlan buz örnekleri üzerinde yapılan incelemelerde, küçiik çapta ısı artışı tespit edildıği belirtildi. Araştırmacılann bu tespiti, son derece hızlı değişen hava sıcakJığının bir ön habercisi olarak değerlendirdiği ifade edildi. habersiziz • ANKARA(ANKA)- Türkiye'de göz sağlığının önemsenmedifi, nüfusun yansına yakınının ise görme sorunu yaşadığı belirtildi. OPStAD Demeği Genel Sekreten ve Göz Doktoru Nejat Kayın, Türkiye'de, en fazla yakını görme sorunu bulunduğunu belirterek, yalnızca ögrenim çağında 15 milyon, 40yaşın üzerinde ise 15 milyon olmak üzere 30 milyon kişinin yakını iyi göremediğinı belirtti. Kayın, "fnsanın senede en az bir kez göz doktoruna giderek göz sağlığını kontrol ettirmesi gerekır. Ancak halkımız bu konuda bilinçsiz olduğu ve göz muayenesini ek masraf olarak gördüğü için doktora gitmiyor" dedi. Bastonculara BM • ZONGILDAK(AA)- Zonguldak'ın Devrek ilçesinde yapılan dünyaca ünlü "Devrek Bastonlan"na, Birleşmiş Milletler (BM) 25 bin dolar hibe yardımında bulundu. 67 Devrek Bastoncular Derneği Başkan Yardımcısı Mürvet Okur, bölgede, halen 14 baston ustasının mesleğini yürüttüğünü belirtti. Bastonculuğun kalkınması için Anadolu Kültür ve Sanat Evi 'ne (ARASTA), Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciği'ne sunulmak üzere "Devrek Kızılcık Ağacı Yetiştirme Projesi" hazırlattıklannı kaydeden, Okur, proje kapsamında, kızılcık agaçlanndan oluşan meyveleri de değerlendirmek amacıyla kooperatif kurduklannı kaydetti. AÖF'ten yeni uygulama • ESKİŞEHİR(AA)- Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF) Jktisat ve Işletme fakültelerinin sürekli önlisans programına bağlı bölümlerinde, daha önceki yıllarda sorulmuş sınav soruiannm buiunduğu kitapçıklann satışına baslandı. AÖF öğrencilerinin, 1997-98 öğretim yılı soru kitapçıklanna, 80 Açıköğretim ll Bürosu'ndan ulaşabilecekleri ve soru kitapçıklannın, 150 bin liraya makbuz karşılığı satılacağı bildirildi. 'Bir Dinozorun Anılan' kitabıyla büyük yankı uyandıran yazar, gazeteci Metin Toker'i yanıtladı Urgan: Hümanist değil koıııiiııistimCELALYILMAZ İZMİR - "Bir Dinozorun Anıla- n" kitabıyla bir anda Türkiye'nin gündemine giren Prof. Dr. Mîna Urgan. yazar Metin Toker' in "Sev- giii Mînacığım, sen kendini komii- nist sanan hümanistsin" değerlen- dirmesine tepkı göstererek "Ben hümanist değil komünistim" yanı- tını verdi. Urgan, Toker'in niteleme- sinin çok yanlış olduğunu vurgula- yarak "MetinM tanıdığunda o daha kısa pantolonluvdu" dedi. u Bir Dinozor'unAnılan" kıtabı- nın yazan Prof. Dr. Mîna Urgan, Me- tin Toker' ın Bodrum'da kaleme ala- rak Milliyet gazetesindeki köşesı aracılığıyla Urgan'a gönderdiği mektubunu Gökova'dan yanıtladı. Toker, 16 Ağustos'ta "Bir Dinozo- ra.Mektup" başlıklı yazısında Ur- gan'ın kıtabından alıntılar da ya- parak şu değerlendirmelerde bulu- nuyordu: "Kitabının beni en çok eğlendiren kısımlarından biri 'politik aptaüı- ğının komik hikâyesi" oldu. Kendi- ni komünist biliyorsun ya, tabıi TİP'e girmişsin. O bölümii hatıriı- yor musun : '...TİP'in bir kongre- sindearkadaşlanm MehmetAli A>- bar ile Behice Boran'ı dinledikten sonra ikisinin ne güzel konuşrukla- rııu, parti işlerinin ne kadar uvum içinde yürüdüğünü sövleyerek çık- üm o toplantıdan. Öteki partililer - şu zavaİlı budaiaya bak- dercesine acıvarak bana baktılar. Çiinkü o toplantada sevgili dostlanm tam karşıt politikalar güderek birbirle- rine girmişler meğer. Bir siire son- ra da parti bölündü zaten' diyorsun. Hani Marksistierin meşhur 'güler- >üzlü sosyalizm" tartışması." Toker, bu degerlendirmesinden sonra da "Mjhaağun,sen 'politik ap- tal' değil. sadece 'kendini komü- nist sanan bir hümanist'sın de on- dan.. Senhepöyleolmuşsun vese- nin gibi daha ne kadar iyi yürekli hümanist tanımışımdır ben. Zaten bu 'Ben nasıl $os\alist oldum?" hı- kâyenden de belli değil mi?" sonu- cuna \ arıyordu. Kitabı 25 baskı yapan Prof. Dr. Mîna Urgan. Gökova-Akyaka'da geçen hafta sonu düzenlenen "Na- il Çakırhan ve Sanaü" konulu etkin- lık öncesinde Toker'in mektubuna ılışkin sorulanmrzı yanıtlarken şun- lan söyledi: "Metin Toker'in 'kendini komü- nist sanan bir hümanistsin' nıtele- mesıni doğru bulmuyorum. Yani ben komünistim. hümanist degi- lim. Her komünistin bir hümanist yanı vardır. Ancak. ben hünamiz- mayı aşmış bir insanım. Kendime çok daha başka bir düzeni ideal edinmişim. Sadece ben iç politika- dan, güncel politikadan anlamıvo- rum. Ama ne düşündüğüm falan gayet net kafamda. Güncel siyasi şeyleri anlamıyorum. Saf bir ya- nım var benım." Taüh Rıfkı i\i babaydı? ~ Mîna Urgan. Toker'in -Sevdiği- nisö>!ediğin Falih Rıfkı hakkında- ki'kendi özoğlunu on ikiyıl\attığı psikiyatri koğuşunda ancak bir tek kez, benim zorumla görmeye gitti' tesbitin, onun herhangi bir sevgiye la\ ık olup olmadığını bana çok dü- şündürttü." bıçımındeki yaklaşımı- na "Falih Rdkı'yı sevmenıem içinçok köfü ve nankör bir insan olnıam ge- rekir" sözleriyle tepkı göstererek -Falih Rıfkı bana kârşı çok iyi bir iivev baba> dı. Babaya ihtiyaç duy- duğumda. annemle evlendiğinde 4 yaşındaydım. Boşanmalanna ka- dar, yani ben 15yaşına gelinceye ka- dar biriikteolduİcÇok çokiyi ve sev- gi dolu bir üvev baba oldu" yanıtı- nı verdt. Kitabında eşi Cahit Irgaftan "hiç bahsetmedigj" eleştırilerini saçma buldugunu \e önemsemediğinı be- lırtenİJrgan, "Neden kişisel hava- tımdan bahsede\im. Saçma bunlar. Teşhircilik mi yapacağun. Hiç akhm- dan bile geçmez. Onlar özel şeyler ve bana ait" diye konuştu. Mîna Urgan kitabında eşi Cahit Ir^t'tan söz etmemesini eleştirenleri şöyle yanıtlıvor: Neden kişisel hayatımdan bahsedevim. Saçma bunlar. TeşhircUik mi yapacağım. Hiç akJımdan bile geçmez. Onlar özel şeyler ve bana ait YAR1N AÇIUYOR İzıııir Fuarı'nın 67.yıh tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Uluslararası Izmır Fuan, yann 67. kez kapılannı ziyaretçilere açıyor. Ulusla- rarası bölümü 3, ulusal bölümü 10 Ey- lül'e kadar sürecek olan fuara, Birleşmiş Milletler'le biriikte 44 ülke ve 432'si yurtdışından olmak üzere toplam 1607 firmanın katılacağı bildirildi. tzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfarura. Izmır Furcılık Hiz- metleri Kültür v e Sanat İşlen AŞ Yöne- tim Kurulu'yla (IZFAŞ) biriikte, 67. Iz- mir Enternasyonal Fuarı (İEF) konusun- da dün bir basın toplantısı düzenledi. Cumhuriyetimizin 75. yılım kutladığımız bir zamanda Izmir Fuan'nın da 67. kez kapılannı ziyaretçilere açma başansını gösterdiğini belirten Özfarura. "Fuar kurulduğundan bu >ana geçen süreç içe- risinde Türk ekonomistne büyük katkı sagiamış.>alnız Iznıir'in değil zymzaman- da bölgenin kalkınmasına, canlüık ka- zanmasına büyük destek verTniştir" de- di. Geçen yıl fuann ekonomiye katkısı- nın 6 trilyon lira olduğunu vurgulayan Öz- fatura, bu yıl 10 trilyon lira gelir bekle- diklerini açıkladı. Ozfatura fuarla ilgili şubilgilen verdi: "Buyıl55ülkeninbay- rağının dalgalanacağı tzmir Enternas- yonal Fuan'nın onur konuğu Hindis- tan'dır. Fuar kapsamında düzenlenen İşadamlan Günleri' 27-28-29 .Ağustosta- rihlerinde, 15.00- 18.00saatleriarasuıda gerçekleştirilecektir. Fuan ziyaret eden profesyonel ziyaretçilerin görüşnıeterini daha rahat yapabilmeleri için Lozan Ka- pısı girişinde 'işadamlan ofisı" oluşturu- lacakür. Fuar süresince çeşitli \anşma- lar, halk danslan gösterileri, konserier ve çekilişler de yapdacaktır." Açılışta Çiller yok Ozfatura, basın mensuplannın soru- su üzerine, Başbakan Mesut Ydmaz'ın açılış törenine katılıp katılmayacağının belli olmadığını, ancak Tansu Çiller'in katılmayacağını söyledi. Öte yandan İZ- FAŞ tarafından 10 Eylül'e kadar açık kalacak fuarda 2 bin polisın görev yapa- cağı, gece 01,00'e, gerekirse 02.00'ye ka- dar otobüs seferleri düzenleneceği ve her ziyaretçinin 500 mılyonluk ferdi ka- za sigortası ile sigortalanacağı da bildi- rildi Fuar kapsamında yer alacak etkin- likler ise şöyle belirlendi: "Gençük Şenliği, Atarürk'ün Sevdiği Şarkılar KonserL Futbol Turnırv^asLGenç- lerin Objektifine Yansryan İEF, Basın YanşmasL, Sanal Fuar, Helikopterruru." 'Şark'ı Söylüyoruz 'a CHP desteği Cünev doğu'va eğitinı seferberiiği kap- samında düzenlenen "Şark'ı Söylü- yoruz" konserieri Zülfü I .i\aneli, Sa- bahat Akkiraz ve Şükriye Tutkun'un önceki gün verdiği konserle sürdü. Harbiye Cemil Topu/lu Açıkhava Ti- yatrosu'nda önceki gece düzenlenen konseri CHP Genel Başkanı Deniz Baykal; CHP İstanbul millervekille- ri AJgan Hacaloğlu, Bülent Tarda ve Mehmet Se\igen; Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak ve Başbakan Mesut Y ılmaz'ın Make- donya gezisinde meydana gelen tra- fik kazasında yaralanan Milliyet Ga- zetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila ile biriikte izledi. Livaneli'ye Günej- doğu'lu bir grup çocuk sahnede eşfa'k ederken, Livaneli, Akkiraz ve Tut- kun, konserin finalinde sahneyi pay- laşü. Konsere geç saatlerde katılma- sı beklenen TBMM Başkanı Hikmet Çetin geceye gelme> ince Bay kafın ya- ni boş kaldı. Baykal, Hacaloğlu. Sevi- gen ve Tanla konseri sonuna kadar iz- ledi. Konserlerden elde edilen gelir Türkiye EğJtim GönüJlüleri Vakfi'na bağışlanacak.(Fotoğraflar: AYKUT KbÇÜKKAYA) DEĞİŞİM TEHLİKE İŞARETİ Bendeki kanser riskine dikkat • Uzmanlar, bazı ben tiplerinin normalin üzerinde kansere yakalanma riski taşıdığmı ve "Malin Melanom" diye adlandınlan kanser türüne dönüşebileceğini vurguluyorlar. İstanbul Haber Servisi - Vücutta bulunan bazı ben tiplerinin yüksek oranda kanser riski taşıdığı belirtil- di. Uzmanlar, normalden büyük ya da doğuştan ge- len bazı benlerin kansere dönüşme olasılığının dığer türlere oranla daha fazla ol- duğuna dikkat çektiler. Roche uzmanlannca ve- rilen bilgiye göre, kişide doğum öncesinde belirlen- miş olan benlerin çoğu ya- şamın ilk 20 yılında oluşu- yor. Benlenn ortalama öm- rü 50 yıl ve herbirinin ken- dine has bir büyüme seyn bulunuyor. Başta yassı, kah- verengi veya siyah renkte. çil görüntüsünde olan ben- ler zamanla genişleyip üze- rinde siyah tüylerçıkabili- yor. Birçoğu ise zamanla yok oluyor. Uzmanlara göre, benler güneş etkisi \e bazı stero- id ilaçlann kullanımı sonu- cunda koyulaşabiliyor. Er- genlik ve hamilelik döne- minde ise koyulaşma, büyü- me ve sayılanndaki artış bir arada görülebiliyor. Pegjşenlere dikkat Bazı ben tiplerinin nor- malin üzerinde kansere ya- kalanma riski taşıdığı ve "Malin Melanom" diye ad- landınlan kanser türüne dö- nüşebileceğini vurgulayan uzmanlarözetle şunlan kay- dettiler: "Bu tip benlerin kansere dönüşme ihrimali, doğum sonrası oluşan benlereoran- la daha fazla ve büyük risk taşıyoıiar. Benlerin büyük çoğunluğu sağlık için tehü- keli değil. Sadece kişide bu- lunan diğer benlerden daha farklı bir seyir izleyen, bü- yüklüğünde, sekUnde veya renginde ani bir değişim gozlenen, kanayan,kaşman, acıvan veya 20'li yaşlardan sonra bdiren benler tedavi gerektirebilivor. Bu neden- le benlerdedeğişim görüklü- ğünde bir dermatoloğa mut- laka danışmak gerekiyor." Tehlike sinyaUeri • Benin bir yansının di- ğer yanıyla eş olmaması. •Benin kenarlannın dü- zensiz, yayılmış biçimde olması. • Benın renk dağılımı- nın eşit olmaması veya ten rengi, kahverengı, siyah, kırmızı, beyaz ya da mavi gölgelerin olması. • Benin çapının kalem ucunda bulunan silgiçapın- dan daha büyük olması. Türkiye'de 3 bin rett sendromlu çocuk var Anormal vücut hareketleri ile kendini belli eden rett sendromu yalnızca kız çocuklannda görülüyor ANKARA (ANKA)- Anormal vü- cut hareketleri ve konuşma bozuk- luğu ile ortaya çıkan rett sendromu- nun yalnızca kız çocuklannda göriil- düğü ve Türkiye'de 3 bin rett send- romlu çocuk buiunduğu kaydedildi. Rett Sendromlu Ailelerİe Daya- nışma Derneği Başkanı AbideOzkaL rett sendromunun yalnızca kız çocuk- lannda görüldüğünü ve doğumdan 6 ay sonra hastalığın fark edilebıldiği- ni söyledi. Rett sendromlu erkek çocuklannın yaşamadığını belirten Özkal. "Kızço- cuklannın ise bakımı yapddığında yaşama olasılığı bulunuyor. Ancak doğumdan altı ay sonra ortaya çıkan rett sendromunu anne-babanın iyi tahlil ederek bir hekime başvurma- sı uzun zaman akuğından çocuğun fı- zik \ e eğitim tedavisi de o kadar uzun zaman alıyor" dedi. Rett sendromunun otizmden bazı farklılıklar gösterdiğini kaydeden Özkal şunlan kaydetti "Hastalık el ve ayak hareketlerini kontrol edememe, konuşma bozuk- luğu, iletişim kuramama, kural tanı- mazlık,içine kapanma gibi özeilikler taşıyor. Rett sendromlu çocuklartn tedavileri de beslenmeleri de sorun. Bu çocuklann çoğu zaman yüksek ka- lorili besinler tüketmeleri gerekiyor \e ömür rnnu bakım istiyor. Bu ne- denle çocuklann ailelerinin de nıut- laka bir psikolog kontrolünde olma- sı gerekiyor." Rett sendromlu çocuklann mut- laka fizik tedavi görmesi gerektiği- ni belirten Özkal, tedavi olmayan çocuklarda zamanla bel eğriliği \ e kalça çıkığının görüldüğünü kaydet- ti. Türkiye'de rett sendromunun gö- riilme olasılığının 10-12 binde bir olduğunu kaydeden Özkal sözlerini şöyle tamamladı: "Bizde 3 bin rettsendromlu çocuk var. Hastalık ilk kez 1985 yılında gö- riildü ve yaklaşık 13 yıldır toplumda tanınmayan rett sendromunun tanı- tjlması ve ailelerin bilinçlendirilme- si için çahşiYoruz. Aileler çocuklan- nı zekâ özürlü ya da spastik özüıiü olarak görüyorlar ve bu hastalığın en azından çocuğun temel işlevlerini yerine getirmesini sağlayacak bir te- davisinin mümkün olmadığına ina- nıyorlar. Bu nedenle yoğun bir bi- linçlendirme çahşması yüriitüyoruz. Hastalığın sebcpleri ise bilinmiyor." IŞILOZGENTURK e-posta : tan (a prizma. net. tr O akşamüstü güneş usulca batıyor- du. fstanbul'unünlüalışveriş\egezin- ti merkezi Akmerkez'de de sokaklar- da da insanlar azalmış, herkes evinin yumuşak sıcaklığma çekilmiştı. Can- lı dış kapıdan Akrnerkez'in merdiven- leri görülüyordu. Orada 8-9 yaşlann- da eski giysileri üzerinden dökülen bir oğlan çocuğu. merdivenin tırabzanına çıkıp hızla aşağı kayıyordu. Öylesıne mutluydu ki her seferinde tam kayma- ya başlarken küçük bir sevinç çığhğı atıyordu. Kapı görevlisi genç adamla biriik- te onuseyredivorduk. Hıçbırşev umu- runda değildı. Ka>ıyor, bir daha kayı- yor \e se\ınç çığlıkları atı>ordu. Sonunda kapı görevlısıy le biriikte ya- nına gittik. Kapı görev 11 si ona. merdi- venlerin herkesin kullandığı bir yol ol- duğunu, ınsanları rahatsız etmemesı gerektığini. elınden geldiğince anlat- maya çalıştı. Ama o, hiçbir uyarıvı duymamakta direniyordu. Sankı bam- başka bir dünyada. sev ınç ve mutluluk çığlıklan arasında, kayıp duruvordu. Nihavet kapı görev lısı sesını > ukselt- ti ve "Bu kayma işini biraz daha sür- dürürse onu en yakın karakola götü- receğini'', söyledi. Karakol sözü onu, o anda daldığı mutluluk rüyasından Akmerkez önünde üç kişiuyandırdı. Kaymayı bir yana bırakıp. ıncecıksesiyle "Yapmaabi" dedi. "O zaman üvey babamdangenedayakye- rim. Benim burada kime ne zaranm \ar?" Kapı görevlisi bir an, bir baba şef- katıyle ona doğru eğilip sordu: "Senin evin barkın yok mu? Geç ol- du, gitsene." O bu kez gülmeye başladı. "Dalga- \ı bırak abi" dedi. "Beni evde istemi- yorlar. Bu gece de kıvnlıp bir yerde uyu>acağım. Hele şu bölgelerden el a>akbirçekilsin." Bu kez ben davanamayıp söze ka- rıştım. Hiç sevmedığım halde nasihat etmeyebaşladım: "Evdekilerseni neden istemesinler? Mutlaka istenmeven birşey \apmışın- ±r, şimdi e*egrt, özürdile. Birdaha yap- •ia\ acağını sö> le?~ Evet. arada bövle hatalar yapıyo- rum Sankı avdav aşıyormuşum gibi bir başöğretmen edasıyla akıl veriyorum. Allah kahretsin! O sankı benım sözlerımi bekliyor- muş. birden makineli tüfek gibi ko- nuşma) a başladı: "Ben hiç kimseyt hiçbirkötüiükyap- mıyorum. Vcdiğim gözeçarpmasın di- ye sofradan aç kalkıyorum. Ama ben o evde fazlayım. Ne söylesem, ne yap- sam kabahat oluyor. Benim şanssızîı- ğım babamın ölümüyle başladı. Ba- bam kaynakçıydı, akciğer kanserin- den ökJü. O öldü, arkasından annem ve biz iki çocuk beş kuruşsuz kaldık. Bir süre akrabalann verdikleri) le ge- çindik, ama onun da sonu geldi. O za- man annem o adamla evlendi. Adam evlendiğinde bir şart koşmuş. Kız kal- sın ama oğlanı >olla. Anam ne > apsın? Beni nerelerde saklasın? Bu zamanda bir boğaz bir boğaz. Hani adam za- manla alışır, diye bir süre e\ de tuttu be- nL Ama obnadı işte. adam benidüşman belledi. Yediğim yemek. içtiğim su her şevl her şeyi bana çok gördü. Giderek azıttı. Dayağa başladı. Her an her dakika dövüv or beni. Eli de çok ağır. Arada anamı da döv ü\or. Sonun- da bıçak kemiğe dayandı. ben deevden kaçtım. Bir hafta anca oluyor. Tek be- ğendiğim sakin yer burası. Kendim kü- çüğüm ya, bir jerlerde kjv rılıp \atiyo- rum. Sonra tam yemek vakti lokanta- lann önünde doiaşıyorum. Çağıran bi- rileri oluyor. İşte bövle idare edip gidi- yorum. Anlartıklan karşısında susup kal- dım. Aklıma tek bir sözcük gelmedi. Zaten bu durumda konuşmamn ne an- lamı var? Yanı başımızda duran kapı . görevlisi bir an derin bir ıç geçırıp, "Hadi benimle gel" dedi. "ben de az ötede kamımı doyuracaktım, biriikte yeriz, bana arkadaşlık edersin." Bir an durdu. Sonrabir çırpıda tırab- zana oturdu. "Bir dakika, son bir defa daha ka- yajımöylegideriz" dedi. koyverdi kendini. Kapı görev lisivle biriikte. onun çığlıkla- nna eşlık ertık. Sonra o ıkısı az ıleridekı lokan- tava doğru yola koyul- du. O akşamüstü Ak- merkez'ın yan kapıla- nnınbınndeböylebır hıkâve yaşandı. "Siz kimselerin on- lardan haberivokdedi- lerse de inanmayın. O gece gökte kocamanbir ay vardı ve o her şeyi gördü. gençlik manzaralan güneşin' belleğine yazıldı.'' ısoz50(n hotmail.com.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear