23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 HAZİRAN 1998 ÇARŞAMBA HABERLER Siyaset bilimciler, iki turlu seçim sisteminin siyasi istikrarsızlığın bir başka türüne neden olduğunu düşünüyor 'Istikrar seçim sisteminde değiP ALİER Sıyası ıstıkran, seçim »ıstemlennde aramanın yanlışlığı kanıtlanmış bır yontem olduğu vurgulan- dı Galatasaray Unıversı- tesı Oğretım Lyesı Prof Dr Suhe>l Batum. ıkı tur- iu seçim sıstemmın Fran- sa'dakı son seçımlerde sı- vası istikrarsızlığın bır başka turune neden oldu- ğuna dıkkat çektı EskıÇHPmıllervekılıErtuğrulGünay da sıyası istikrarsızlığın nedenı olarak gostenlen koalısyonlann aslında Turkıye ıçın bır şans olduğunu sav undu Siyaset bıluncıler sıyası ıstıkrarsızlığın nedenı- nın sıyasettekı çarpık >apı ve anlayış ol- duğunu belırttıler Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ta- rafından bır kez daha sı\ası ıstıkrarsızlı- ğa 'ilaç' olarak sunulan ıkı turlu dar bol- ge sıstemını sıvaset bilimciler "vanlış re- çete" olarak değerlendınyorlar Prof Dr Suhevl Batum Turkıve'de sıvası ıstıkrar Turkrve, bugüne dek gerçekleştınlen her seçı- mefarklt bır seçim sıstemı ıle gıttı Genellıkle ıktıdar partısının o gunku çıkaı larına gore şehllendırdıgı sıstemlerden denenmeyen kalma- dı Enaddsonuç "mülibakiye"'sıstemmınuygulandığı I965seçımlerındealındı AdaletPar- tısı 'nınparlamento çoğunluğunu elde ettıgı seçımlerde yüzde 2 ıle yuzde 3 arasında oy alan kuçuk partder de Medıs 'e temsılcı gonderdı Çıfte barajın uvgulandığı 1983 genel seçımle- nn de ıse ANAP aldığı yuzde 30 oya karşılık Meclıs 'te vuzde 65 oramnda temsıl hakkı ka- zandı Ovların vüzde 65 'ını alan muhalefetın Meclıs 'teh oranı ıse yuzde 34 'te kaidı Tek ba- rajh d'Hondt sıstemıvle yapılan 1995 seçımlennde ıse oy kullanan seçmenlertn yüzde 15 'ı paıiamentova temsılcıgonderemedı, ov kullanmavan vüzde 15 hkkesımüeyurtdışmdahseç- menlerden ohtşan toplam vuzde 30 u aşkın kıtle parlamentoda temsıl edüemedı. 1954 SEÇİMLERİ (Çoğunluk sistemi) H 1 9 9 5 SEÇİMLERl(dHondt yüzde 10 barajlı] Partıler. ov vuzdesı, Temsıl oranı. Mv savısı DP CHP 56 61 34 78 92 9 5 52 503 31 1965 SEÇİMLERl(Milli Bakiye sistemi) Partıler. ov vuzdesı. Temsıl oranı. Mv savısı AP CHP TİP CKMP YTP 52 87 28 75 2 97 2 24 3 72 49 72 29 77 3 31 2 08 4 22 240 134 15 11 19 Partıter. ov vuzdesı. RP 2138 ANAP19 65 DYP 1918 DSP 14 64 CHP 10 71 MHP 818 HADEP417 Temstl oranı. Mv 29 24 24.7 14 9 - - savısı 158 132 135 76 49 - - sağlayacak savıyla yapılmak ıstenenlen anlamakta zorluk çektığını belırttı Fran- sa ve îngıltere ornek venlerek ıkı turlu sıstemın sav unulduğunu anlatan Prof Ba- tum her ıkı ulkede de sıyasetın ıkı mer- kez partıde odaklandığına dıkkat çektı Bu tur ulkelerde ıkı turlu seçımın çok fazla sorun yaratmadığmı ıfade eden Ba- tum bu avantaja karşın Fransa'dakı son seçımlerde Le Pen m ırkçı partısı ıle >a- pılan gızlı seçim ıttıfaklannın yol açtığı knze dıkkat çektı Prof Batum doğruço- zum onenlen uretebılmek ıçın Turkı- ye'dekı sıyası yapının tum koşullanyla bırlıkte değerlendınlmesı gerektığının al- tını çızdı Koaüsvonlar şans Eskı CHP mılletvekılı Ertuğrul Gunay da sıyası ıstıkran seçim sıstemlennde ve erken seçımde aramanın yanlışlığını vur- guladı Sıyası ıstıkrarsızlık nedenı olarak gostenlen koalısyonlann aslında Turkıye ıçın bır şans olduğunu belırten Gunay re- form nıtelığmdekı temel > asalann tek par- tı hukumetlerıne oranla koalısyon huku- metlennce çok daha rahat çıkanlabıldığı- nı soyledı Koalısyonların, hukumetı oluşturan partılenntoplamgucunu aşan oranda halk desteğı sağlayabıldığını de ıfade eden Gu- nay, ancak bu "altuı firsafın değerlendı- nlmedığmı ıfade ettı 1991 'de kurulan DYP-SHP koalısyon hukumetını ornek gosteren Gunay şu go- ruşlen dıle getırdı "Kamuoyuna enflasvonu dıişürme ve demokratikleşme sozü verdiler ve halk bu programa vüzde80'lere varan orandades- Halkın Hukuk Bürosu'ndan açıklama • tstanbul Haber Servisi - Halkın Hukuk Burosu'ndan vapılan vazıiı açıklamada. •'ışkence ızlennı gızledıklen" gerekçesıyle 6 a> meslekten men cezasına çarptınlan Dr Taner Apaydın'ın Istanbul Adlı Tabıbı olarak Dr NurBırgen'ın ıse Adlı Tıp Kurumu 3 Ihtısas Daıresı Başkanı olarak gorev lenne devam ettıgı one suruldu Çakıcı'mn iki adamı tutuklandı • Istanbul Haber Servisi - Kanun kaçağı ulkucu AJaattın Çakıcı'nın talımatıyla Pamukbank Genel Mudurluğu bınasına lav sılahı ıle saldın duzenlemek ıçın hazırlık yaptıklan sırada 2 adet dolu lav sılahı ve bır adet tabancayla bırlıkte gozaltına alınan 3 kışıden ıkısı. çıkanldıklan Istanbul 4 No'lu DGM tarafından tutuklanırken bın tutuksuz yargılanmak uzere serbest bırakıldı A.C.Y. de topraga verildi • tstanbul Haber Servisi - Atakoy'debır aparrmanın 14 katından atlayarak ıntıhar eden 2 gençten 14yaşındakı A C Y, Karacaahmet Fethı Ahmet Paşa Camıı nde kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı nda toprağa venldı Alman Lısesı 1 sınıf oğrencısı A C Y nın cenaze torenıne annesı, babası, kardeşı, yakiBİan ıle okul arkadaşlan katıldı Beledîyeye esnal tepkisi • Istanbul Haber Servisi - Kadıkov Neşet Omer Sokagf nda, el sanatlan ve gumuş eş> alann satıldığı standlann beledıye tarafından ozel otopark yapılacağı gerekçesıyle kaldınlmak ıstenmesı, esnafın tepkısıne neden oldu Kadıkoy Beledıye Başkanlığı bınasmın önunde protesto gostensı yapan esnaf, standlannın kaldınlmaması ıçın topladıklan 4500 ımzayı beledıye yetkılılenne verdı Gümüşpala'mn mezarını riyanet • Istanbul Haber Servisi - DYP'nın kuruluşunun 15 yıldonumu nedenıyle Istanbul ıl orgutu yonetıcılen, Adalet Partısı nın (AP) kurucusu ve ılk genel başkanı Ragıp Gümüşpala'nın mezannı zıyaret ettı Zıncırlıkuyu'dakı mezarda yapılan torene Gümuşpala nın oğullan emeklı Tuğgeneral Gungor Gümuşpala ve Cengız Gümuşpala katıldılar DYP Istanbul ıl orgutu yonetıcılen daha sonra Adnan Menderes Hasan Polatkan ve Fatın Ruştu Zorlu nun anıtmezarlannı zıyaret ederek çelenk koydular işkenceyle cinayet sanıkları Adana'da yargılandı 11 polis yargıç karşısında ADANA (Cumhurivet Burosu) - Adana'da, hırsızlık suçundan gozaltına alınan Mehmet Yavuz u işkenceyle oldurduklen ıddasıy- la 8'ı tutuksuz, 11 polısin yargı- lanmasına devam edıldı Tutuklu polıslerden bın daha tahlıye edıl- dı Adana3 AğırCezaMahkeme- sı nde dun devam edılen duruş- mada tutuklu sanıklar Komıser Murat Guldaş polıs memurlan Vevsı Boztepe ve Vahap Şahin ıle tutuksuz yargılanan Komıser Yar- dımcısı Lğur Ozdoğanoğlu, Ca- ner Arman, Fethi Çevık, HaliJ Kı- hç. Ahmet Mut. Bulent Karaca, MehmetGundoğan ve MesutSu- lu hazır bulundu Duruşmada ışkencede olduğu ıddıa edılen Mehmet Yavuz un annesı Stdtan Yavuz, tanık elarak dınlendı Yavuz sanıklardan şi»- kâyetçı olduğunu belırterek **Ka- tiUerin cezalandınlmasını istivo- rum" dedı Mudahıl av ukat Osman Bayde- mir de cumhunyet savcısınca sorgulama odasjnda yapılan ın- celemedekı bulgulardan zanlıla- ra sıstematık baskı yapıldığının anlaşıldığını belırterek "Burayı özel hale getiren \dana F.mnivet Mudurluğu hakkında da suç du- tekverdi.Ancak hukumetprogramını u>- gulama venne vergi affi ve emeklilik vaşı- nın duşurülmesi gıbi kolavcı, negatif eko- nomık sonuçlar doğuran uygulamalan tercih ettiler. Demokratikleşme alanında aynı ters tavn sergılediler. Donemın başbakanı Suleyman Demi- rel. doğu gezisi sırasında Kurt realitesini taıudıklannı açıkladı. \rdından, bugün resmi olarak kudadığımız Nevruz günün- de katüam vapıldı. Sonrasında, faiK meç- hulcına>etier,ışkencelerartn.Uğur Mum- cu cınaveünı aydınlatacaklanna dair hai- ka namus sozu verdıler, ama cinayetı aydınlatacakbiripu- cu dahi ortaya koyamadılar." Hukumetlenn gucunün sokakta gordüğu saygıyla orantılı olduğunu vurgula- yan Gunay, hemen her hu- kumet donemınde patlak ve- ren yolsuzluklann hukumet- len hızla tuketerek sıyası ıs- tıkrarsızlığa neden olduğu- nu kaydettı Gunay, bu savı- na ornek olarak DYP-SHP koalısyonu donemındekı lLKSANvelSKlskandalla- n ıle REFAHYOL'un DYP Genel Başkanı Tansu Çiller hakkındakı yolsuzluk dos- yalannın rafa kaldınlması üzenne kurulmasını goster- dı Siyasette Z' takınıı Mahkeme heyeti, tutuklu polis memurlanndan Veysi Boztepe'nın tahlivesine ve miidahil avult talepierinin reddine karar verirken duruşma\ı başka bir tarihe bıraktı. (SABİT OZKESER) vurusunda bulunulmasını talep ediyorum" dedı Baydemır, mahkeme heyetın- den aynca, sorgulamanın kame- ra kaydının olup olmadıgının em- nıyet müdurluğunden sorulması- nı TBMM Insan Haklan Komıs- yonu. Turkıye Insan Haklan Vak- fi ve İnsan Haklan Derneğı nın hazırladığı işkenceyle ılgılı ra- porlann ıstenmesını talep ettı Mudahıl avukat Mustafa Cin- kıbç ıse tahlıye edılen polıslenn tanıklan etkıleyebılecekJen ge- rekçesıyle yenıden tutuklanma- lan gerektığını soyledı Sanık avukatı Uçar Erdal da- vanın amacmdan saptınlmak ıs- tendığmı ve doktorlann otopsı ra- porunu gelışıgûzel hazırladıklan- nı öne surerek "Bunun cezasmı da kamu görevliteri çekiyor. Mû- vekldllerimin tahlhesinj talep edi- vonım" dedı Gazı ve Galatasaray unı- versıtelen ogretım üyesı Dr M. Ali Kılıçbav ıse 1982 Anayasası'nın sıyası yelpa- zeyı çok dar tuttuğunu, ıde- olojı partılen bulunmadığı- nı ve yasaklamalar nedenıy- le sıyasetın " Z " takımı tara- fından yapıldığıru. söyledı. Bılım adarnlannın, mernur- lann. sendıkacılann siyaset yapamadığını anımsatan KJ- lıçbay, "Mevcut partiler tek bir partinin farkh fraksivon- lan gibı aralannda bır fikri fark yok ve hepsi populist Lider sultası parti icindeki farkh göruşlen torpüluyor. Sıvaseti ıse kasaba eşrafi, muteahhider ve emekliler yapıyor" dedı T r a b z o n ' d a A v r u p a K o n s e y i t o p l a n t ı s ı 6 YereIleşme demokratik çözümdür' 4Hi\IET ŞEFİK TR.\BZON - Trabzon Valılığı ve Avrupa Konseyî tarafından duzenlenen ve Karadenız çevresındekı sekız ulkeden temsılcılenn katıldığı Yerel Demokrası Programı - \erel Ozerkhk Şartı Konferansı nda merkezı yapılanmadan kaynaklanan sorunlann çozumunu sadece guvenlık açısından gormenın sıkıntılar yaratabıleceğı vurgulandı ve bolgeselleşmenın azınlık sorunlanna onemlı olçude çozum getıreceğı one suruldu Trabzon "dakı konferansın ıkıncı gununde konuşan Av rupa Yerel Demokrası Programı CLRAE Çalışma Grubu Başkanı Prof Alain Delcamp. yerelleşme ve bolgeselleşmede en çok kaygı duyulan şeyın ulkenın bütunsel yapısının,bozulması, ozerklığın gıderek bağımsızlığa donuşmesı olduğunu soyledı Azmlıklann sorunlan Her ulkenın ayn koşullan olmakla bırlıkte bolgeselleşmenın bölunme anlamına gelmeyeceğını öne süren Delcamp. burada azmlıklann sorunlan ıle kuçuk terönst gruplann ıstemlen arasında bır aynm yapmak gerektığını kaydettı Demokratıkleşmenın azmlıklann sorunlanna da çozum getıreceğını savunan Delcamp, şeffaflığm ve demokratik denetım mekanızmalannın yaygın olduğu bır toplumda ışlenn daha da lyı gideceğmı savundu İtalya omegını veren Delcamp şöyle dedı "Bask da bize iyi bir örnek. Bask'ta belhii bir noktaya ulaşıldL Terorizm \ıne var. \ma insaniann çok buvuk çoğunluğu buna karşL Önumuzde iki \ol var. bır sorunu çozmek içüı sadece guvenlik kaygısıvla hareket ebnek. Ya da o sorunlan vetki ve sorumluluklar vererek çözmeğe çauşmak. Biz inanryoruz ki yettd ve sorumluluk vererek, demokratik çozumlen one surerek sorunlar daha rahat çozuluvor." Delcamp yerelleşme ve bolgeselleşmede ulusal çıkarlann ve durumun mutlaka hesaba katılması gerektığını soyledı Avrupa Konseyi Yerel Demokrası Programı Çalışma Grubu Başkanı Ekkhart Muller de ortaya çıkan sorunun anlaşılması ıçın nasıl bır azınlığın bulunduğunun saptanması, bunun dınsel mı, etnık mı, dılsel bır azınlık mı olduğunun ortaya konulması gerektığını söyledı Ozgün koşullar Muller, bolgeselleşmenın her yerde aynı sonucu yaratacağını beklemenın yanlış olacağını, her yenn kendı özgûn koşullan nın çozümde ana rolu oynayacağını vurguladı Konferansa katılan ulke temsılcı len de Avrupa Konseyi nın bu konuda standart bır proje ortaya koyamayacağını, ana ılkelenn behrlenmesmın ardından her ulkenın kendı koşullanna göre bu ana fikır etrafinda bır çozum uretmesının daha doğru olacağını savundular TIBNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Alman Lıselı, 14 ve 17 yaş- lannda ıkı gencın 15 kattan kendılennı atarak ıntıharetme- lerı toplumsal bunalımın bır başka boyutunu haber verı- yor Gençlerın dramatık olu- mu, dıpten gelen dalganın yu- zeye çıkması olarak da kabul edılebılır Son yıllarda gençler arasın- da ıntıharların hızla arttığına ılışkın rakamlar gundemden duşmuyor Gençlenn kımısı boyunları- na bır ıp geçınp, kımısı de yuk- sek bır yerden atlayarak ya- şamına son verıyor Alp Cenan Yuğaç'ın ve As- lı Yardımcı'nın fotoğraflarda kalmış genç yuzlen, acaba ne- ler soylemek ıstıyordu? Onla- rı olume surukleyen deprem, hangı altust oluşlan haber ve- nyordu Bız onlanne kadar an- layabılıyoruz? "Bır kısım medya "nın şımdı- kı derdı, bu çocuklann "Şey- tana Tapanlar Tankatı" uyesı olup olmadıklarını oğrenmek Gunlerce bu tarıkat uzerıne, bu çocukların acı verıcı olum- lerı rının surduruleceğını artık adı- mız gıbı bılıyoruz Meslek adı- na yıne bır utanç tunelıne gı- receğımızden emın olabılırsı- nız Aslında, ışın magazın tara- fını bırakıp, gençlerımızın her geçen yıl neden daha çok sa- yıda ıntıhar ertıklerını sorgula- malıyız Can Dündar, Aktu- el'de geçen haftakı yazısında somut rakamlar verıyordu 1994 yılında Istanbul'da ıntı- har edenlerın sayısının 267, 1995'te 261, 1996'da 279 ıken, bu sayının 1997'de 484'e ulaştığını aktanyordu Gençler, her geçen yıl daha çok sayıda olmak uzere bu dunyayı hızla terk etmek ıstı- yorlardı Kanal 7'nın oncekı gunku haberlennde, ısmını anımsa- yamadığım psıkıyatrıst do- çent, çocuklann ıntıharı uzerı- ne konuşuyordu Ona gore Laık eğıtım, gençlerı dınden ımandan çıkarmış ve bunalı- ma sokmuştu AJman Lısesı gıbı Batı turu eğıtımın en seç- kın okullarından bırısının og- rencılen ıntıhar ettıklenne go- re, sorun bu tur eğıtımden kaynaklanıyordu Psıkıyatrıst doçent hangı bılgı ve belgelere dayanarak boyle konuşuyordu? Elınde, modern eğıtım veren okullar- da daha çok ıntıhar olduğuna ılışkın bır bılgı ve araştırma mı vardı? Yoksa, Musluman gençler, Hırıstıyan gençlere gore daha mı az bunalıma gı- nyorlardı'? Bılım adamı oldu- ğuna gore, elınde boyle bır ıs- tatıstık olmalıydı Acaba var mıydı? Gorulduğu kadarıyla yoktu Basıt bır propagandacı eda- sıyla konuşuyordu Kendısı Is- lamcıydı ve son donemde la- ık eğıtıme daha fazla vurgu ya- pılması ve ımam-hatıplenn or- ta kısımlarının kapatılması bu bunalımın ana kaynağıydı BirToplum... Suçluyu bulmuştu, mesajını ıletmıştı Onu dınledıkten son- ra hepımız, ımamlararkasında topluca namaza durarak ve çocuktanmızı ımam-hatıplere gondererek bu bunalımı atla- tabılırdık Aslı'nın cenazesının başın- da, Alman Lısesı'nın ornek eğıtımcılerınden dın dersı oğ- retmenı Ismail Coşkun'u gor- dum Oğrencılerıne aydınlık bır perspektıf kazandırmak ıçın nasıl çabaladığını, dıdındı- ğını ve onların sevgısını kazan- dığını, yaşadığımız deneyler nedenıyle bılıyordum Aslı'nın, "Şeytana Tapanlar Tarıkatı" uyesı olmadığını anlatmaya çalışıyordu • • • Harvard'da doktora yapan bırgencımızı Guneydoğu'nun dağlannda olumle buluşturu- yoruz, baklava çalan çocukla- rımıza, çete uyesı oldukları ge- rekçesıyle onlarca yıllık ceza- yı reva goruyoruz Gerçek çetelerı ıse bır turtu çete ola- rak yargılamayı beceremıyo- ruz, sonra da 14-15 yaşında- kı gençlenmızın neden canla- rına kıydıklannı anlamaya ça- lışıyoruz Sızce gençler, 'şey- tan'a mı, 'para'ya mı, 'stlah'a mı tapmalı? Aslı ve Alp, ıntıhar eden bır- çok genç gıbı, gencecık be- denlerını olume gondererek bızlere ne soylemek ıstıyorlar^ Bu kahrolası dunyayı bızım ıçın yaşanılmaz hale getırdınız mı dıyorlar'? Sızın dunyanızda, her gun bır yerden pıslık ve ahlaksızlık patlak venyor mu demeye ça- İışıyorlar^ Vurgundan, hırsız- lıktan, cınayetlerden, dağ baş- larında olumlerden mı kaçı- yorlar"? Kandan, uyuşturucu- dan para kazananların hukum surduğu bu dunyadan nefret ettıklennı mı soylemek ıstıyor- lar-? Bu ulkenın çocuklan, buna- lıyorlar, ıtılıp kakılıyorlar, olu- me gıdıyorlar Çocuklannı ölu- me gonderen bır toplum, ge- leceğını olume gonderıyor GLOBALPOLİTtKİJLTÜR ERGİN YILD1ZOĞLU Çin'in Yıldrzı Parlarken Clinton'ın Gezisi Bıll Clinton'ın bugun başlayan Çın zıyaretı, ıkı ul- ke arasındakı guvenı ve ışbırlığını gelıştırmeyı amaç- lıyor Ancak ABD yonetımı, Çın'ın son aylarda "dun- ya sıstemı" (ekonomık ve sıyası ılışkıler matnsı) ıçın- de artan onemının golgesını ıster ıstemez hıssede- cek Clinton'ın Çın gezisi bağlamında, son aylarda en çokkullanılankavram "stratejıkortaklık" AncakPen- tagon Savunma Unıversıtesı ust duzey ogretım uye- sı, Ronald N. Montaperto ya gore bu strate/ık ışbır- lığı kavramının ıçı şımdıye kadar doldurulamadı, ABD ıle Çın arasında en onemlı konu olan "Kuzey Doğu Asya 'da egemenlık ıçın rekabet sorununa ıse bugu- ne kadar hıç değınılmedı" (The VVashıngton Post 22/06/1998) Gerçekten de 25 yıl once Nixon'ın Çın'ı zıyaretın- den sonra, esas olarak Rusya'yı tecrrt etmek teme- lınde kurulmuş olan Çın-ABD ılışkısı, "Soğuk Sa- vaş'ın ertesınde bır belırsızlığe duştu Soğuk Sa- vaş'ın bıtmesı anının, Tıananmen Meydanı katlıamıy- la da çakışmış olması, ıkı ulke arasındakı ılışkılen da- ha da karmaşıklaştırdı Artık, SSCB'nın parçalanma- sından sonra hem Kuzeydoğu hem de Güneydoğu Asya, Çın'ın askerı ve gıderek de artan ekonomık et- kısıne açılıyordu ABD yonetımı oncelen, Çın'ın ısmını Lıbya, Irak, Iran gıbı ulkelerle bırlıkte anıyor, Çın'le gırdığı her dı- yalogda ınsan haklarını gundeme getırıyordu An- cak, Çın pazannın gıderek ağırlaşan onemı, bellı baş- lı sanayılerde gozlenen kapasıte fazlası sorunu, Av- rupa ulkelennın ınsan haklarını pek dert etmeden Çın pıyasasına gırmeye başiamalanna paralel olarak ABD de tutumunu değıştırdı Tıananmen Meydanı olayı- na bağlı olarak uygulamaya konan kımı yaptınmlar varlığını surdurmeye devam ettı ama ABD Çın'ın en ımtıyazlı ulke statusunu de sureklı yenılemeye devam ettı Clınton donemınde, Cumhunyetçı Partı hep bır sertleşme, bır tecnt polıtıkası yonunde baskı yaptıy- sa da, yonetım "dıyalog ıçınde etkıleme" polıtıkası- nı benımsedı Bu dıyalog ıçınde taraflar şoyle konuş- landılar ABD, Çın'den ıç pazannı ABD şırketlenne, ozellıkle hızmet sektorune (banka ve sıgorta - dığer bır deyışle malı sermayeye) açmasını ve ınsan hak- larını genışletmesını, Kuzey Kore'yı, Guney Kore ıle goruşmeye zorlamasını, Tayvan'a yonelık baskıyı azaltmasını nukleer sılahlann ve fuze teknolojısının yayılmasında araç olmamasını ıstıyor Çın ıse ABD'den yaptınmlan kaldırmasını, Dunya Tlcaret ör- gutu'ne gırmesını kolaylaştırmasını, "en ımtıyazlı ul- ke" statusunun kalıcı bır temelde uzatılmasını ıstıyor • • • Son aylarda yaşanan bır sen gelışme Çın'ın dun- ya sıstemı ıçındekı stratejık onemını arttırdı Hındıs- tan-Pakıstan nukleer denemelen, Çın'ın Pakıstan'dan geçerek Islam ulkelenne kadar uzanan bıreksen uze- nnde nukleer sılahlar teknolojısının yayılmasında onemlı bır etken olduğu gerçeğını vurguladı Tecru- belı bırABD dıplomatı olan Burton Levi'nın tespıt et- tığı gıbı şımdı, "Bu yol aynmında, yanlış bıryere sap- makyenı tur 'soğuk savaşVn ınşa edılmeye başlan- masına kplaylıkla neden olabılır" (Far Eastern Eco- nomicRevıevv 25/06/1998) Asya krızı, daha once de aktardığımız gıbı Çın pa- raa Yuan'ın bolgede stratejık para duzeyıne yuksel- mış olduğunu gosterdı Asya krızının ılk raundunun şekıllenmesınde Çın'm ıkı sene once yaptığı devalu- asyonun uzak etkılerı onemlı bır rol oynamış ıken, kn- zın ıkıncı raundu doğrudan Yuan'ın ıkıncı kez deva- luasyonu olasılığına endekslenmıştı Geçen ay, verıler Çın ıhracatının mayısta Asya kn- zı yuzunden yuzde 1 5, ıthalatının ıse ıç talep yeter- sızlığınden yuzde 3 5 duştuğunu, bu arada sanayı uretımının bu yılın I Donem'ınde yuzde 1 7, satışla- nnın da yuzde 9 5 genledığını ortaya koydu Şırket zararları ıse aynı donemde 1 mılyar Yuan'dan 5 mıl- yar Yuan'a yukselmıştı (Global Report, çeşrtlı sayı- lar) Geçen hafta Çın dolann 146 Yen duzeyıne çık- masından, bır devaluasyona zorlandığından gıderek daha sert bır şekılde yakınmaya başladı Yuan'ın de- valuasyonu bolgede yenı bır devaluasyon dalgasını yukseltecektı Ustelık, geçen uç ay ıçınde Çın'ın ABD'ye, Almanya'ya ve Ingıltere'ye ıhracatı, sırasıy- la yuzde 18 6, yuzde 24 ve yuzde 32 oranında art- mıştı Çın ABD ve Avrupa pıyasalarını da sıkıştınyor- du Boylece ABD ve Japonya, Çın'ın baskısıyla dev- reye gırerek Yen'ı guçlendırmek ıçın toplam 4 mılyar dolar harcadılar Boylece Yen-Dolar parıtesının yonu- nu Çın belırlemış oldu Şımdı Financial Times (22/06/1998) bu gelışme- ler karşısında, Çın'ın G8 bunyesıne alınması, DTÖ'ye gınşının kolaylaştınlması gerektığını, sıyası koşullan uygun olmasa bıle dunyayı yonetenlerın kulubu G7'ye kabul edılmesı gerektığını savunuyor Çın'ın gı- derek artan stratejık onemının yanında, Clinton'ın zı- yaretı uzenne bır golge daha duşuyor Bu da, sankı seks skandalı yetmezmış gıbı, mayıs ayında, Clınton yonetımının seçim fonlanna yapılan bağışlara karşı- lık Çın'e teknolojı transfennı kolaylaştırmış olduğu ılen suruldu, soruşturma açıldı Bunlann hepsını bır araya koyunca Clinton'ın ge- zısının esas olarak Çın'ın uluslararası profilını arttır- maktan başka bır ışe yaramayacağını duşunmek, bunu da ABD lıderlığının zayrflamasının yenı bır ışaretı olarak gormek mumkun Diyarbakır Arif Sakık tanık olarak dinlendi DtYARBAKIR(Cum- huriyetBurosu) - Şemdın Sakık ıle bırlıkte yaka- landıktan sonra ılk kez bır duruşmada tanık ola- rak dınlenen Arif Sakık. Muş bolgesınde halkın yurtseverhk adı altında örgute yardım ve yatak- lık ettığını, ancak bunu Şemdın Sakık'a duvxılan sempatı nedenıyle yap- tıklannı ılen surdu Sa- kık orgute yardım etme- yenlenn mılıtanlar tara- fından dağa goturulerek haftalarca gozaltında tu- tulduğunu anlattı Diyarbakır 4 No'lu DGM'de 4 yıldan bu ya- na devam eden 4'ü tutuk lu toplam 24 sanıklı PKK davasında ılk kez tanık olarak dınlenen Anf Sa- kık sanıklann örgute yardım ettığını, ancak sı- lahlı eylemlere katıldık- larına ınanmadığını soy- ledı Anf Sakık, Muş, Di- yarbakır ve Bıngol ıllen arasında gerçekleştınlen bazı eylemler hakkında da mahkemeye açıkla- malarda bulundu Orgutte olduğu sure ıçınde kan akırmadığını ılen suren Sakık, kamu mallanna zarar verdığını belırttı Mahkeme heyeti sav- cının talebı doğrultusun- da, Şemdın Sakık'ın ta- nık olarak dınlenmesı ıçın duruşmayı ılen bır tarihe erteledı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear