14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 MART 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Bir pazar gezintisiWilliam Prynne, 1633 yılında "His- torico-Matrix / Oyuncu Musibeti" adlı yapıtını lngiltere'de yayımlar. Sayın Prynne, bu eserinde Shakespeare'in oyunlartnjn Incil 'den daha kaliteli kâğı- da basılmasını lanetliyor; sahnede rol alan bayan oyuncuları ise "düe düşmiiş orospular" olarak nitelendiriyor. Kita- bın ortaya çıktığı günlerde Ingiltere Kraliçesi Henrietta Maria ve saraydan diğer hanımlar VVhitehall'de (Lond- ra'daki hükümet binalan toplamı) oy- aanmak üzere bir oyunun provalanna başlamışlar! Kitap resmi bir emirle cel- lat eline teslim edilip meydanlarda ya- kılıyor. Sonra Prynne'a beş bin sterling pound para cezası verilıyor, sonra yazar bir direğe bağlanarak iki kulağı kesili- yor ve o durumda sergileniyor, en so- nundaysa ömür boyu hapse mahkûm ediliyor. Bir kitap yazdım ve bak bâşıma ne- lergeldi 1633 yılında! Günümüzde uy- gar olduğunu iddia eden toplumlarda; yazdığı, çizdigi, söylediği için hiç kim- se ceza görmüyor. Sayın Prynne"ın ba- şına gelenlere üzüldüm 370 yıl kadar gecikerek de olsa. Oysa yazann savla- nnın hiçbirine katılmıyorum elbette. Hatta bu konuda, 370 yıl önceki Ingiliz kraliyetiyle aynı duygulan paylaştığı- mı bile söyleyebilirim. Aynı duygulan evet, ama aynı düşünceleri değil. Yazarlannı. şairlerini, gazetecilerini hapse atan: kitaplan toplatan; aydınla- nna korkudan sobalarda kitap yaktıran; sözden. yazıdan, düşünceden korkan; sözden, yazıdan. düşünceden nefret e- den; yazan. çizen, düşünen insanlan yalnızlığa iten; aydınlannı küçümse- yen: politik-cinsel-ontolojik-sanatsal- psikolojik faşizmlere bilinçli ya da bi- linçsiz kucak açan toplumlan sevmiyo- rum oldum bittim. Böyle olduğu için de kendimi bir yurtsever olarak görüyo- • Olağanüstü yazann (Georges Perec) olağanüstü kitabını (La Disparition) düşünün. Lipogrammatik bir romandır bu. îçinde bir tek E harfi yoktur. Aynca dil kurallanna aykın, anlamsız bir tek cümleyi de içermez bu güzelim kitap. • Nilüfer Ruacan Verdi'den dört başı mamur bir caz eseri: Mânâ. Sayın Ruacan Verdi, iyi, ciddi, cazı anlayan bir piyanist. rum. Yurtsever olduğum ıçın sevmiyo- rum milliyetçileri. Bakın, lngiltere'de 1633 yılında hükümet emriyle kestiril- miş bir çift yazar kulağından çıktık, ne- reye geldik! • * • Bu da böyle kuşbakışı bir pazar ge- zintisi işte... Lipogrammatist ne demek- miş biliyor musunuz? Ben yeni öğren- dim. hemen bildmvorum: Sözcükler- den harf çıkartan, harf düşüren insan demekmış. Buparagrafın ilk cümlesin- den a harfini çıkartarak o cümleyi bir lipogrammatist olarak yeniden yazar- sak şövle bir şey çıkıyor ortaya: Bu d böyle kuşbkışı bir pzr gezintisi işte... Jacques Arago isminde bir lipogram- matist. dünyayı dolanmasını anlatan bir kitap yazmış kim bilir ne zaman. Kita- bın içinde bir tek a harfi olmasın isti- yormuş. A harfi kullanmadan yazacak bütün bir yolculuk kitabını. Yazım ve basım tamamlanınca görmüşler ki bir tek a harfi sızmış metne ne yazık ki. Şimdi o olağanüstü yazann (Georges Perec) o olağanüstü kitabını (La Dispa- rition) düşünün. Lipogrammatik bir ro- mandır bu. İçinde bir tek E harfi yoktur. Aynca dil kurallanna aykın, anlamsız bir tek cümleyi de içermez bu güzelim kitap. İçinde bir tek E harfi yoktur de- dik ya. oysa yazınla, yazıyla ve okuruy- la oynaşmayı seven bu değerli yazar (Pe- rec) dedikoduya göre, bile bile bir tek E harfi saklamış romanın metnine. "Bu bUgjji" okuyunca aldı beni bir düşünce (ya da düşünc)... Perec'in E'siz romanın- da gizlendiği söylenen o görünmez (a- ma var olduğu söylenen, E harfini kim bulabilirdi? Eeee? Eee derken Enis Ba- tur geldi aklıma. O bulabilir. Önünde sonunda bir E harfi peşindeyiz. Gorg Prc yazmış, Nis Barur bulacak, Mmt Baydurbildiriyor! Kullanılmayan harf F olaydı, Erit Edgü diyecektim. ••• Banş Pirhasan'ın Usta Beni Öldürse- ne filmi Kennedy Center'da Amerikan Film Enstitüsü salonlannda gösterile- cek, onu seyretmeye hazırlanırken, Ni- lüfer Ruacan Verdi'nin yepyeni bir pla- ğı geçti elime. Dört başı mâmur bir caz eseri: Mânâ. Gitarda NeşetRuacan, bas- ta John Ormond, davulda Ariel Hoenig eşliğinde çalıyor Nilüfer Ruacan. Ken- di bestelerinin arasına bir standart (When I Fall in Love) ve bir Emin Fın- dıkoğtu bestesi katmış. Yapıtın serin- kanh havasınm içinde (aklı başında in- sanlarbu müzigi çalanlar, seslerden bel- li oluyor) başka bir olgu dikkatimizi çe- kiyor. Plağm kaydı. Berkan Teksöz, Ha- kan Kurşun, Muammer Tokmak ger- çekten bir kayıt olayı yaratmışlar. Mâ- nâ, bu yıl gelen caz plaklan içinde en sevdiğim iş oldu. Sayın Ruacan Ver- di'nin iyi, ciddi, cazı anlayan bir piya- nist olduğunu düşündüm. Neşet Ru- acan'uı büyük bir caz gitaristi olduğu- nu düşünüyordum zaten yıllardır. Al- çakgönüllü gibi gözüken ama özgün kompozisyonlanyla, birlikte çalınan yorumlanyla, solo anlatımlanyla, caz seçimleriyle önemli bir yapıt Mânâ. Bir tane edinip dikkatle dinlemekte yarar var. MUSeART i Magritte a Bıikelles, le surrealisme en folie İstanbul, 'Museart'ta Kültür Servisi - Fransa"da her ay yayımla- nan 'Museart' dergisinin bu aykı kapak ko- nusu. 'İstanbul'. Sunay Akın'ın hazırladığı yazıda. lstanbulun tarihi eserlennden, Bo- ğaz'dan, camilerden \e sultanlardan söz edi- liyor. İstanbul'un pek çok fotoğrafmm da >er aldığı yazının başlığı:'Karadeniz'e Açı- lan Alun Kapı' Sultanahmet Camii. Ortaköy Camii, Kız Kulesi ve Topkapı Sarayı, gör- kemli fotoğraflannın yanı sıraaçıklayıcı bil- giler ve Yunus Emre'nin birkaç dızesiyle bir- likte sunuluyor. Sunay Akın hakkında da bilgi veren dergi- de. yazısmda 'lstanbuTu konu eden bir baş- ka yazar da Dominique de la Tour. 'Bizans, Tüm Dünyanın Araıladığı Şefair' adlı yazısın- da. De La Tour. şehnn adalan için ise 'Prens Adalan' başlığını kullanıyor. Ada fotoğraf- lan ve tanıtımlannın yanı sıra ülkemize ge- lecek olanlar için ulaşımın nasıl sağlanacağı da açıklanıyor. Bizans dönemine ait olan ve günümüzde müze olarak kullanılan Chora Manastın(Ka- riye Müzesi) ile Ayasofya, freskleri ve mo- zaikleri de tanıtılan tarihi mekânlar arasın- da. Françoise Monnin. 'Odalıklann Ağıü' başlıklı yazısında. 'Topkapı Haremi'ni ve 'divan sistemi'ni anlatıyorve soruyor: 'Saray nu, hapishanc mi?' İstanbul için aynlan yir- mi sayfada yer alan fotoğraflann çekimleri ise Bertrand Rieger'e ait. Dergide aynca Ara Gûler'i, sanat yaşamını ve fotoğraflannı ko- nu edınen Engin Özendes'in "Ara Güler'in Gözüyle Deniz İnsanlan" başlıklı bir metni deyeralıyor. Bubölümde, Ara Güler'in Top- hane. Kumkapı ve Boğaz'daki resimleri 'Anadolu insanı'nı anlatıyor. Ancak Türkiye hakkında yer alan yazılar bu kadar değil. Dergi, Yılmaz Güney'den Türkan Şoray'a, Aöf Yılmaz'dan Gülsen Tuncer'e dek Türk sinemasına uzun yıllardan beri emeği geçen sanatçılanmızın yanı sıra ülkemizdeki son dönem sinemada yaşanan değişimleri de konu ediyor. 'Türk Sinema Tarihi' ve sinemamızın dünyadaki konumu, eski Türk filmlerinden alınan fotoğraflarla birlikte aktanlıyor. Bu sayısında ünlü Belçikalı gerçeküstücü ReneMagritte'in yüzüncü doğum yıldönümü anısına Brüksel'de düzenlenen bir sergiye ve sanatçının kişiliğine, gençlik dönemine ve yapıtlanna değinen 'Museart', her sayısında yeni mekânlan, o yere ait özellikleri, yeni açı- lan sergileri. genç sanatçılan, yapıtlannı ve sanat akımlannı tanıtmayı amaçlıyor. Ziya Öztan, senaryosunu Turgut Özakman hnyazdığı 'Cumhuriyet' adlıfilmiçekiyor: Genç kuşak, tarihiyle tanışacak ESRA ALİÇAVUŞOGH] „ , Mustafa KemaT m özel yaşa- mına ve Cumhuriyet tanhinin gerçeklerine ışık tutacak >eni bir film. Cumhuriyet'in kurulu- şunun 75. yıldönümü kutlama- lan çerçevesinde ızleyicilerle buluşacak. 1994 yılında TRT tarafından gerçekleştirilen 'Kurtuluş' dızısınden tanıdığı- mız Ziya Öztan yıne TRT ile gerçekleştirdıklen 'Cumhuri- yet' filmıyle özelhkle gençle- rin tarihımizın gerçeklenyle yüzleşmelerini sağla>acak. Cumhuriyetimizin ilk yılla- nnm daha önce işlenmemiş ol- duğuna değinen Ziya Öztan, her şeyi çok kolay unuttuğumu- zu, hafızası zayıf bir ulus oldu- ğumuzu söylüvor. "Her şeyi çokkolay unutuyoruz.Cumhu- riyetin ne tür zorluklaria kurul- duğuna dairbir belgc >ok. Genç kuşaklarçokfazlaşe> bilmiyor. Ana izle>icimizi gençleroluştu- ruyor. Genç kuşagın tarihimiz- le tanışmasını ve >akınlaşmast- nı sağia\araL geçmişiyle tanı- şıkhğını. geleceğc olan \olunu da belirteyecektir. Btlmediğinıi/ konu hakkında çok kola\ konu- şu>T)ruz. Bir kısun enteiektüei- ler bu çabalan çok koia> >argı- la\ıp harcıyorlar." Ziya Öztan ile 'Cumhuriyet' filmi üzenne görüştuk - 1922-33 >ıl)an arasındaki tarihsel gelişmelerin yansıüla- cağı 'Cumhuriyet' \akın tarihi- mize ışık tutacak bir yapım. 'Kurtuluş''tan sonra böjle bir projeye başlama fikri nasıl oluş- tu? ZtYAÖZTAN-TRT>e yap- tığımız 'Kurtuluş' dizisı 1922 yılında kalmıştı. 'Lozan Banş Konferansı' içeriklı daha eskı bir projem vardı. bunu gerçek- leştirmek istiyordum. Projenin başında Cumhuriyet'in 75. yı- lıyla Lozan Banş Konferansrnı çakıştırmayı düşündük fakat 'Cumhuriyet' projesi daha il- ginç geldi. Daha dogrusu çok ı mı Yönetmen: Ziya Oztan Senaryo: Turgut Ozakman Genel Koordinatör. Larif Okul Genel Sanat Yönetmeni: Metin Deniz Yapımcılar: Mustafa Şen- Sinan Yaka Görüntü Yönetmeni: Colin Mounier Mustafa Kemal: Rutka> Aaz tsmet Paşa: Savaş binçel Halide Edip Adıvar: Ayda Aksel Zübeyde Hanım: Madde Tanır Fevzi Paşa: ÎVIurat Karasu Fikriyc: Hülya Aksular n u Latife: Dolunay Soysert Me\hibe Inönü: Yeşim Ahç Kâzım Karabekir: Kenan Işık Ali Fuat Paşa: Önder Alkjm RaufOrbay: DinçerSümer Fethi Okyar. Cevdet Ancüar Ziya Hurşit: Tank l nlüoğiu Dr. Rıza Nur. Yücd Erten FalihRıfkı:HakanVaıüı Yunus Nadi: Ali Sirmen Abdülmecit: Tamer Levent Yahya Kemal: Kürşat Kutay hızlı birproje oldu 'Kurtuluş'u olduğu gibı 'Cumhuriyefin se- naryosunu da TurgutOzakman yazdı TRT yönetimi) le birlik- te Cumhunyetın 75. yılı dolayı- sıyla ne vapılabılir diye düşü- nürken 'Cumhuriyet' filmi ger- çekleştı. 'Cumhuriyet'ı 2.5 sa- atlik uzun bir sinema fılmı ola- rak düşünüyoruz. 'Cumhuri- yet', İstanbul, Ankara ve Ana- doluda. aynca yurtdışında ilk olarak sınemalarda oynayacak. proje. bunlan karşılaştırmak yersiz. İki ayn proje olmasına ragmen Kurtuluş dizısinde ba- şanlı olan arkadaşlar rollerine de\am ediyorlar. - 'Cumhuriyet' filminin bel- ki de en önemli ö/clli0. ilk defa Atatürk'ün özel yaşamının ek- rana yansınlacak olnıasL El değ- memiş bir konunun getirdiği zoriuklar neler? Zorluk yaşanacağını düşün- müyorum. Bılıyorsunuz. Ata- gısi ve sevgısi çok fazla. film- de bunu tüm yönleriyle vurgu- lamaya çalışacağız. Mustafa Kemal'in özel yaşamının yanı sıra Ali Şükrü Olayı, tzmir Su- ikastı, Şeyh Saıt lsyanı da tari- hi gerçekler olarak ekrana geti- rilecek. Temel olarak saltanatın kaldınlması, cumhunyetın ku- rulması. hilafetin kaldınlması ve bütün bunlardan sonraki devnmler ıç ıçe anlatılacak. - 'Cumhuriyet' filminin vJFereksiz tabular yaratılmaya çalışılıyor Türkiye'de. Sonra da bu tabulara inanılıyor. 'Cumhuriyet'te Atatürk'ün tüm yaşamı ele alınacak; aşkları, tutkuları, çocuklarla olan ilişkileri... Insan olarak tüm yaşama biçimi kısaca... Mustafa Kemal'in özel yaşamının yanı sıra Ali Şükrü Olayı, İzmir Suikastı, Şeyh Sait lsyanı da tarihi gerçekler olarak ekrana getirilecek. - •Cumhuriyet' fiuninde rol alan oyunculann hemen hepsi. 'Kurtuluş' dizisinde de rol alan sanatçılar. Vlne aynı sanatçılar- la çahşmanızın özel bir nedeni \armı? 'Kurtuluş'ta rol alan sanat- çılar hem rollennı ıyıce benim- sediler. hem de başanlı oldular. Dediğiniz gibi yıne aynı kad- royla çalışıyoruz ama bunun yanı sıra değişen ısımler de var. 'Cumhuriyef ve 'Kurtuluş' birbirinden bağımsız iki ayrı türk ıçerken perdeleri kapatan- lara "Açın perdeleri" diyerek yanıt vermış. Gereksiz tabular yaratılmaya çalışılıyor Türki- ye'de Sonra da bu tabulara ina- nılıyor. 'Cumhuriyet'te Ata- türk'ün tüm yaşamı ele alına- cak. aşklan. tutkuları. çocuk- larla olan ilişkileri... tnsan ola- rak tüm yaşama biçimi kısaca... Atatürk'ün Fikri\e'y!e olan ilişkileri. Latife Hanım'la evli- liği. boşanması... Ömeğin Mus- tafa Kemal'in çocuklara olan il- 'Kurtuluş' dizisinden farklı yönleri neler? Öncelikle 'Cumhurnet' bir sinema filmi. 'Kurtuluş' daha görsel bir tarih çalışmasıydı ve belgesel ağırlıklıydı. 'Cumhu- riyet' de belgelere dayanıyor a- ma sinema tadı daha fazla. 'Kurtuluş' dizısinde savaş sah- neleri yoğunluktaydı. 'Cumhu- riyet'te sı\ illeşme sürecinin ge- tirdiği birtakun zoriuklar yaşa- yacağız, özellikle de kostüm konusunda. 1924'ten sonra •Cumhuriyet'in kadrosu, 'Kurtuluş'ta başarüı olan oy unculardan (Rutkay Aziz, Savaş Dinçel, Ayda Aksel) oluşuyor. Türkiye'deki her şey kabuk de- ğiştiriyor. Bu nedenlerden ötü- rü kostümler de değişıyor. 'Cumhuriyet' birçok farklı kompozisyonu bir araya getire- cek. -'Cumhuriyet' oklukça yük- sek bütçeli bir film. Yardım al- dığımz kuruluşlar oldu mu? Bu bir TRT yapımı olduğu için ana malzemelerin tümü TRT'den sağlandı. TRT'nin ya- nı sıra İş Bankası 350 milyar li- ra para transferinde bulundu. Fakat bu paranın içinde Lozan Banş Konferansı bölümü için ekonomik yardım yok. Bunu daha sonra elde etmeye çalışa- cağız. Tofaş Araba Motorlan da Atatürk'ün iki arabasının tami- rine katkıda bulundu. En zengin dönem arşivi - Turgut Özakman'uı senar- yosunun yanı sıra başka kay- naklardan da vararlandınız mı? Bütün yerli \e yabancı kay- naklardan yararlanıyoruz. Bun- lann içinde özel mektuplar ve yazışmalar da var. Turgut Özak- man daha önce de büyük ha- cimli bir kitap yazmıştı bu ko- nuda. Elimize geçen belge ve bilgileri Özakman'a aktanyo- ruz. 'Kurtuluş' dizisi ve 'Cum- huriyet' filmi sayesinde görsel olarak zengin bir arşiv oluşma- ya başladı. Sanıyonım Türki- ye'de en zengin dönem arşivi bu film nedeniyle oluşturuldu. - Çekinüer nerelerde gerçek- leştirilecek? Yüz ayn mekânda gerçekleş- tirilecek çekimler. Olaylann geçtiği yerleri kullanacağız. Projenin en güç taraflanndan biri bozkır ortasında kurulan yeni kentin oluşum aşamasını ekrana yansıtmak. - 'Cumhuriyet' filminden sonra gerçekleştirmevi düşün- düğünüzbaşka projeler var mı? Bu çalışmalar o kadar yoru- cu ki... 'Kurtuluş' dizisinden sonra bir daha çalışmam diyor- dum ki, 'Cumhuriyet' filmi gündeme geldi. Bu filmden sonra 1933'ten sonraki dönemi çekerim belki. Bunun adı da herhalde 'DemokrasL' L A R ? Amistad'a Jamaika 'da sansür m steven Spielberg'ün yeni filmi 'Amistad', Jamaika'da sansüre uğradı. Yerel halkın büyük bir çoğunluğunun Afrikalı köleîerin soyundan geldiği Jamaika'da fılmin fazla şiddet içeren sahnelerinin göstenlmesi sakıncalı bulundu. • Antonlo Banderas. yönetmenliğini yapacağı ilk fılmin çekimlerine nisan ayında başlıyor. 'Crazy in Alabama' adlı filmin başrolünü, Banderas'ın eşi Melanie Griffıth üstlenecek. Film. ırkçı hareketlerin yoğunluk kazandığı 1960'lann Alabaması'nda bir öksüzün öyküsünü anlatıyor. • Franco Nero, Gianni Versace cinayetini anlatan 'The Versace Murder" adlı filmde ünlü modacıyı canlandıracak. Versace'nin katilini ise Steven Bauer oynayacak. Film, Amerikan pazannda dağıtımcılara tanıtılmaya başlandı bile. • Sean Connery son fılminde başrolü Uma Thurman'la paylaşıyor. Yeni filmi Entrapment'da yirmi yedi yaşındaki Galli yıldız Catherine Zeta Jones ile oynayacak. • TltatilC filminin bütün dünyada uyandırdığı ilginin ardından Ingiltereli bir topluluk, meraklılar için gemı enkazının maketinde araştırma gezilen düzenlemeyi planlıyor. Bu kapsamda enkazdan kalan bir piyano ve Titanik mürettebatının yardım sinyalleri gönderdiğı telsiz odası da görülebilecek. • Krallyet Müzik Okulu Yönetiml önümüzdeki ay lngiltere'de South Bank Center'da bir caz okulu açıyor. lngiltere'de üniversitelerde ve yüksekokullarda caz dersi venlse de klasik müzık ya da rock müzik eğitıminden sonra caza geçiş yapılıyordu. Şimdi ise özellikle caza ağırlık verilecek. • Robert Dovvney sorunlardan kurtulamıyor. Uyuşturucudan kopamaması nedeniyle hapse atılan ünlü aktör 3 5 kişiyle bir odaya kapatılmasmın ve sözlü tehditler almasının ardından Şenf Sherman Block'tan da bir darbe yedi. Block haziran ayına kadar hapıshanede kalacak olan Dovvney'nin polıs eşliğinde film setlerine gitme iznini kaldırdı. Önümüzdeki günlerde birkaç filmde rol alması beklenen Downey daha önce iki kez özel izinle film stüdyolanna çıkabilmişti. «- • Ingillz Cezlcl Op€raSI'ndan bırgrup geçen hafta Kuzey Londra'daki Pentonville^ Hapishanesi'nde •• Beethoven'm o Fidelio'sunu sahneledi. Hapishanedekı vvorkshop ve « performanslann dışında- ilk kez bir opera sahnelenıyor. • Warner Bros Hollywood'dan sonra Broadway'e yöneldı. Film şırketı bugüne kadar çektıği fılmlerin müzikal versıyonlan üzerinde çalışıyor. Şırket önümüzdeki günlerde Batman. \Villy Wonka ve The Chocolate Factory adlı filmleri büyük yapımlar olarak sahneye uyarlavacak. • Splke Lee son fılmı Jackie Brown'da Ingilızcede hakaret olarak kabul edilen ve Zenci. karadenli anlamma gelen 'nıgger' kelimesini çok sık kullandığı gerekçesiyle Quentin Tarantino'yu kınadığını açıkladı. Lee, nıgger kelimesinin 38 kez kullanıldığı filmi aşağılayıcı ve saldırgan bulduğunu belirtıyor. • Ara CÜIer İstanbul sokaklannı görüntülediği fotoğraflarından oluşan bir sergiyi Viyana'da açtı. Güler, fotoğraflannı Viyana'daki Interkulkttheater'da sergiliyor. ÇGD ödülleri açıklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Gazete- ciler Derneği'nin (ÇGD), geleneksel "Yıhn Gazete- cileri" yanşması sonuç- landı. Cumhuriyet gazetesinden Kamil Masaracı karikatür ödülüne değer görüldü. ÇGD'nınl997yıhödülle- nnı kazananlar şöyle: # Onur Ödülü: Süreklı aydınlık için birdakıka ka- ranhk girişimcileri adına Ergin Cinmen. # Uğur Mumcu Gazeteci- lık Odülü: Susurluk-20 Yıllık Domino Oyunu ad- lı çahşmasıyla Enis Ber- beroğlu (Hürriyet). # Mustafa Ekmekçı Ga- zetecilik Ödülü: Variık Özmenek. # ÇGD Dayanışma Ödü- lü: Hapisteki gazeteciler ve düşünce suçlulan adma HalukGerger # Izzet Kezer Fotoğraf Ödülü: Ali Ekeyılmaz (Sa- bah). # Haber Ödülü: Diyarba- kır Açlık Görüntüleri, Aranan Ibrahim Şahin An- kara'da Ortaya Çıktı, Baş- kentte Esrarengiz Çete Buluşması, Türkeş'in Va- siyeti çalışmalan ve yıl içindeki haberieriyle UBA çalışanlanna. "Çiller'e ABDKoruması"ıleMillı- yet'ten Hatice Gürel'e. "Köylükr Mayın Kobayı" ile Demokrasi'den Orhan Çabuk. # TV Haber ödülü: "İşte Çete'nin Düğün Fotoğraf- lan" ile Kanal D'den Tun- ca> Özkan. "Bakandan Bakana Torpil Ricası" ile atv 'den Ateş Can. 0 Araştırma Inceleme Ödülü: "Fırüna Dosyası" ile Hürriyet'ten Sedat Er- gin. "Metin Göktepe.Ma- nisalı Gençler, Bergamah Köylülere tşkence, Gazi Davası" ile Radikal'den Celal Başlangıç • Röportaj Ödülü: "Ha- yaün İçinden" ile Sa- bah'tan Nebi) Özgentürk. • Kankatür Ödülü: "Çiz- gilik" ile Cumhuriyet'ten Kamil Masaracı. • Fotoğraf Ödülü: "Mah- cup Erbakan" ile AA'dan Abdurrahman Antakyab. •"Bombalardan Kaçış" ile yine AA'dan Zekeriya Al- bayrak 0 Radyo Programı Ödü- lü: "Sesü Gazete" ıîe Best FM den Mithat Bereket ve MusaÖzuğurlu. "Popüler Kültür ve İktişim" ile TRTden Nükhet Eyübog- lu. 0 TV Programı Ödülü: "Haberci" ile atv'den Coş- kun Aral. "Dünden Bugü- ne Türk-Rus İlişkileri" ile TRT'den Tülin Eraslan. "Günce"ıleCTV'denBa- har Daldal Yurttaş \ e Ca- nan Gülek Bayşal. 0 Yerel Basın Ödülü: "to- rafçılarla Röportaj" ile Denizli DEHA T\". "Yok Bu Halin OHACden Far- kı" ile Batman Çagdaş Gazetesi'nden Arif Ars- lan "Bölgede Yüzkrce Kaür Faili Meçhule Gidi- yor" ile Siirt Mücade- le'den Cumhur Kıhçaog- lu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear