29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 ŞUBAT 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çete yasasının hazırlanmasında Adalet ve Içişleri Bakanlığı birbirine ters düştü Aıılaşmazhğı Yılmaz çözecek Eylemci öğrencilere idam istemi ANKARA (Curahnriyet Börosu) - "Çe- te örgütienmesi" gerekçesiyle yargılanan sanıklann tamamı, hükümetin gerekli bügi ve belgeleri yargıya ulaştırmaması nedeniy- lc tahliye edilirken, Kızılay'da gösteri dü- zenleyen öğrenciye "Anayasayı yıkmaya cebren teşebbüs" suçundan "idam" iste- miyle dava açıldı. Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, harç zamlarım protesto etmek üzere TBMM'de pankart açan öğrencilerin Yargı- tay'daki temyiz duruşmasına destek vennck amacıyla Kızılay'da düzenlenen gösteriye katdan 2 kişiye dava açü. Başsavcıhk, sanık- lardan İbrabim Güllü'nün "anayasal dü- zeni yıkmaya cebren teşebbüs ettiği" ge- rekçesiyle idamını; Murat Akyüdız'ın da "yasadışı örgüt üyesi olma" gerekçesiyle 22 yıl 6 aya kadarağır hapis cezasına raahkûm edilmesini istedi. Ankara DGM Cumhuriyet savcılanndan Nuh Mete YökseJ'in hazırladıği iddiana- mede, ODTÜ Fizik Bölûmü öğrencisi Ibra- him Güllü'nün. "anayasal dûzeni silahb möcadeieyle yıkarak komünist ilkeler doğ- rulrusunda bir işçi devleti kurmak ama- cıyla oluşturulmuş Devrimci Sosyalist İş- çi Hareketi (DSÎH) üyesi" oldugu savunul- du. 17 Arahk 1997'd'e TBMM'de pankart açan öğrencüerin Yargıtay'daki temyiz duruş- masma destek vermek amacıyla Kızılay'da dûzenlenen gösterinin izinsiz oldugu belir- tilen iddianamede sanığın, polisin "dağı- lın" uyansına karşın direnişe geçtiği savu- nuldu. İddianamede, sanık Güllü'nün Yüksel Caddesi'nde Yusuf Akar, Ayhan Koç ve Onur Dikmen'le birlikte polis otolannı tas- layarak, sivil giyimli polismemuruAydın Ka- raçıban'ı yere yatırarak dövdükleri öne sü- rüldü. Güllü'nün dövülen polis memurundan alınan CZ-75 marka 9 mm çapındaki beylik tabancayia Yüksel Caddesı'nden Ahmet Pos- tanesi yönüne kactığı savunulan iddianame- de. sanığın daha sonra bu silahi DSİH örgü- tü üyesi Mehmet Sıtkı YapıcTya verdiği be- lirtildi. Diğer sanık Murat Akyıldız'ın da DSİH mensubu olarak Haydar-Sacidkod ad- lannı kullandığı belirtilen iddianamede, sa- nığın 1993 yılından itibaren Melih kod adlı arkadaşmın teDcinleriyle örgütün yayın orga- nı Kaldıraç Dergisi'ni okumaya başladığı kaydedildi. İddianamede, sanık Akyıldız'm Kaldıraç pankartı adı altında pek çok eyleme katıldı- ğı, bildiri dağıttıgı ve DSİH üyelerinin evle- rinde yapılan toplantılara katıldıği öne sürül- dü. Cöktepe davasının kilit ismi Akdemir mali şubeye atanchIstanbul Haber Servisi - Gazeteci Metin Göktepe'nin öldürüldüğü gün gözaltına alınmadıgına ilışkin tutana- ğı hazırlatnğı öne sürülen dö- nemin Eyüp llçe Emniyet Müdürü Mehmet Ali Aydın Akdemir, Istanbul Emniyet Müdürlüğü'ne Mali Şube Müdürü olarak atandı. Ümraniye Cezae%r i'nde çı- kan isyanda ölen Orhan Özen ile Rıza Boybaş'ın 8 .Ocak 1996 tarihindeki cena- ;ze töreni sırasında yüzlerce •kişi gözaltına alınarak Eyüp 'Kapalı Spor Salonu'na gön- derilmişti. Gözaln emrini ver- diği iddia edilen dönemin Eyüp llçe Emniyet Müdürü Mehmet Ali Aydın Akdemir, spor salonunda bulunan Me- tin Göktepe'nin gözaltına alınmadıgına ilişkin tutanak hazırlatmakla suçlanmıştı. Göktepe'nin avukatlan, sav- eılığa Akdemir hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Mehmet Ali Aydın Akde- mir geçen yıl Istanbul Emni- yet Müdürlüğü'ne Trafık De- öetleme Şube Müdürü ola- rak atanmıştı. Akdemir kırk gün önce bu görevden alına- rak Mali Şube'ye Müdür ola- rak atandı. Göktepe olayını soruşturan dönemin Eyüp Cumhuriyet Savcısı Erol Ca- fıözkan'a ifade veren tanık- lar, olay günü spor salonun- da Akdemir'i, Göktepe'nin kimliğini yırtarken gördük- lerini söylemişlerdi. Göktepe olayıyla ilgilı ola- rak sanık polısJer hakkında- ki soruşturmayı yürüten Mül- kiye Başmüfettişi Şükrü Er- dem, Mülkiye Başmüfettişi CengizAkın ve Polis Başmü- fettişi Yaşar Gökışık'a ıfa- de veren ve olay günü Kapa- lı Spor Salonu'nda görev ya- pan polis memuru Mustafa Karataş ise Akdemir'i, spor salonunda gözaltına alınan- lann kimliklerinin konuldu- ğu kutuda kimlik ararken gör- düğünü belirtmişti. Akde- mir'in burada bulduğu bir kimlıği alıp gittığini anlatan Karataş, Akdemir'in ne ara- dığını sorduğu Başkomiser Şükrenı Aras'ın kendisine "Dışarıda bir ceset var. Onunla ilgili çalışma yapı- yor" yanıtını verdiğini ifade etmişti- Karataş, spor salo- nundj görevi bittikten sonra Eyüp Merkez Karakolu'na gittigmi anlatmıştı. Akde- mir'in, Göktepe'nin olay gü- nü ölû bulunduğuna ilişkin bir tutanak hazırlanmasmı emret- tiğini anlatan Karataş, kendi- sinin "'Ben bu olayı görme- dim. Çevik Kuvvet müdü- rü getein, kim yaptıysa gel- sin, bu pisliği temizlesin" diye tepki gösterdiğini kay- detmıjfi. Ertesi gün Akde- mir' ir. kendisini ve polis me- muru Adnan Oran, komi- ser Dfrviş Ince ve başkomi- ser Şücrem Aras'ı yanına ça- ğırdıpnı söyleyen Karataş, emımrt müdürünün kendile- rinder "gözaluna alınanlar arasııda Göktepe'nin bu- lunnu'ûğuu'' belirten bir tu- tanağ3 hazırlanmasını iste- diğinı söylemişti. Karataş, önce uraz etriğini, ancak di- ğer pclisler imzaladığı için kendi^nin de bu tutanağın altına imza attığını vur- gularr-^tı. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Çetelerle ilgili hazırlanan yeni yasa, Adalet Bakanlığı ile Içişleri Ba- kanlığı bürokratlan arasında anlaş- mazlığa neden oldu. Başbakan Mesut Yümaz'm tali- matı ile Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa taslağında, emniyet mensuplannın sicillerinin cumhuri- yet savcılan tarafından yürütülmesi öngörülüyor. Taslakta. çok eski bir ya- sa olan Memurin Muhakematı Yasa- sı 'nın, çete bağlanhsı içinde bulunan emniyet mensuplannın yargılanma- sı önünde en büyük engel olduğu be- lirtilerek, öncelikle bu yasanın deği- şitirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ada- let Bakanı Oltan Sunguriu'nun gö- revlendirdiği bürokratlar. hazırladık- lan yasa taslağı hakkında geçen haf- ta içinde Içişleri Bakanlığı ve Genel- kurmay Başkanlığı yetkililerine tas- laktan birer örnek göndererek görüş- • Içişleri bürokratlan, Memurin Muhakematı Yasası'nın kaldınlmasını istemezken insan haklan ile ilgili yasada getirilen yeniliklere de karşı çıktılar. Bürokratlar, polisin zaten insan haklanna azami derecede önem verdiğini, yeniden bazı lerini sordu. Genelkurmay Başkan- lığı, yasa taslağı ile getirilen hüküm- lere itiraz etmezken, Içişleri Bakan- lığı bürokratlan polislerin sicillerinin savcılar tarafından yürütülmesi ile Memurin Muhakematı Yasası'nın de- ğjştirilmesi fikrine karşı çıktılar. Em- niyet görevlilerinin sicillerinin vali ve kaymakamlar tarafından yürütüldü- ğünü, bunun yanında bir de cumhu- riyet savcılannın bu konuda yetki- lendirilmesine gerek bulunmadığını belirten Içişleri Bakanlığı bürokrat- lan, aynca Memurin Muhakematı Yasası'nın kaldınlması halinde de polisin çalışma şevkinin kınlacağım ileri sürdüler. Içişleri bürokratlan, insan haklan ile ilgili yasada getiri- len yeniliklere de karşı çıkarak, po- lisin zaten insan haklanna azami de- recede önem verdiğini, yeniden ba- zı düzenlemeleryapümasma gerek bu- lunmadığını kaydettiler. Adalet Bakanlığı bürokratlannın, JandarmaGenel Komutanlığı ile Dev- let Güvenlik Mahkemesi başkanlan ile başsavcılanndan da yasa ile ilgi- li görüş sorduğu öğrenildi. Çete yasası konusunda Adalet ve Içişleri Bakanlığı bürokratlan ara- smdaki bu anlaşmazlığın, Başbakan Mesut Yümaz'm devreye girmesiy- le çözüme kavuşacağı bildirildi. Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan çete yasasının, Pişmanlık Yasası ile ilgili verilen teklifle birlikte TBMM'de görüşüleceği öğrenildi. Pişmanlık Yasası adıyla anılan ya- sa, devlet içindeki çete oluşumlarmın çözülmesi için itirafta bulunacak çe- telere ceza affi ve indirimi öngörü- yor. Yasa teklifınin, çetelerle ilgili mad- desinin gerekçesinde, "Mafya-siya- setçi- güvenlik gücü üçgeninde dev- let içine sızan çete ilişkilerinin or- taya çıkanlmasu toplumumuzu de- rinden rahatsız eden kirlenmenin giderilmesi, bu suçlan işleyen ve- ya işlenmesine dolaylı olarak kat- kıda bulunan suç faillerine, bu çe- telerin ortaya çıkanlmasını sağla- malan durumunda önceden işledik- leri suçlar nedeniyle \ asalarda ön- görûlen cezalann verilmemesi ge- rektiği'' belirtiliyor. Teklif yasala- şırsa üç ay yürürlükte kalacak. EDIYOP 'Montrö insan haklanna aykırı*Ooğa Savaşçılan Çevre Örgütü ile Çepeçevre Gazetesi Eylem Grubu, Boğazlann önemi ve deniz kirliliğine dikkat çekmek amacıyla, dün Dûnya Ticaret Merkezi önünde bir eylem gerçekleştirdi. Bu yıl 17'incisi dûzenlenen denizcilik fuan "Boat Show '98" öncesinde yapılan eylemle ilgili açıklamada, Boğazlara sahip çıkılması istendi. Montrö Sözleşmesi nedeniyle büyük riskler yaratan tankerlerin Boğazlardan serbestçe geçmesi eleştirilen açıklamada, bunun İnsan Haklan Evrensel Beyannamesi'ne aykırı olduğu belirtildi. Yerli ve yabancı son model lüks teknelerin, sürat motoıiannm, jet-ski'lerin tanıtıldığı fuarda ithal tekneler göz kamaştınrken yerli tekneler de ekonomik fiyatlarıvla alıcı bekliyor. Fuarda kamarah, mutfaklı 7 metrelik yerli tekneler 1 buçuk- 2 milyar liraya satışa sunuluyor. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) MALtYE BAKANLIĞI'NDAN BÜTÇE UYGULAMA TALÎMATI 'Ucretlilere ek zam yok'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Maliye Bakanlığı, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'ın, "çalı- şanların ezdirilmemesi için enflas- yon oranına göre ek artış verilece- ği" sözüne karşın, ek ücret ve prog- ramda öngörülen dışında ek maaş ar- tışı yapılmayacağmı bildirdi. Bakanlığın yayımladığı 1998 ma- li yılı bütçe uygulama talimatlanna göre, önceden planlanmayan ve gi- der artışına neden olacak yeni pro- jelere ve yatınmlara gidilmeyecek. Maliye Bakanlığı'mn, 1998bütçe- sine ilişkin, "Aynntılı harcama programlan", "Yabancı ülke ve kuruluşlara yapılacak hibe ve yar- dımlar", "Su ve doğalgaz bedelle- ri", "Fonlar", "Özelleştirme ge- Iirleri ve gerçekleştirilecek yatı- rımlar" başlıklı uygulama talimat- lan Resmi Gazete'de yayımlandı. 3 yıllık orta vadeli istikrar paketi- nin gerçekleştirilmesi için 3'eraylık bütçe, para ve borçlanma programı- nın hazırlanmasınm ardından, genel ve katma bütçeli kuruluşlann harca- ma programı dışında kaynak kulla- namayacaklan bildirildi. Yatınm ve transfer kaleminde yer alan bağımsız bütçeli kuruluşlar ile sosyal güvenlik kuruluşlannın büt- çeden yardım kullanımlan da, aylık harcama programlanna ilişkin Ma- Memura sendika yasa tasarısı kabul edildi CHP'den Plan veBütçe Komisyonu'napmtesto ANKARA (Cumhuriyet Bfiro- su) - CHP'liler, tüm kamu çalışan- lanna sendika hakkı tanımayan, grev ve toplusözleşme içermeyen sendika yasa tasansını protesto ede- rek Plan ve Bütçe Komisyonu *nu terk ettiler. CHP'li komisyon üyesi Algan Hacaloğlu, silahlı kuvvetler ve em- niyette görev yapan si- viİ memurlann sendika hakkından yararianma- sı istemine askeri bir yet- kilinin kaışı çıkması ûze- rine, "Biz açık toplum kurmak iddiasındayız. Bunu kimse engeOeme- sin sayın albayım. TBMM de kimseden taiimat almaz" dedi. Memurlann sendika kurmalanna ilişkin yasa tasansı, Plan ve Bütçe Komisyonu'ndade- ğiştirilerek kabul edildi. Plan ve Bütçe Komisyonu'nun önceki gün geç saatlere kadar süren toplantı- smda tartışmalar yaşandı. RPIi Aslan Polat, tasannın sen- dika değil "dernek" hakkı getir- diğinı, silahlı kuvvetler ve emniyet- te çalışan sivil memurlann bu hak- tan bile yoksun bırakıldığinı belir- terek "Burada uzlaşmazsak, aşa- ğıda da biz bunu engelleriz" de- di. Tasannın bu haiıyle kamu sen- dikalannı mevcut durumdan daha geriye götüreceğine dikkat çeken CHP'li üyeler, sendika hakkı yasak- lanan memurlann sa- yıldıgı 15. maddenin kabul edilmesinin ar- dından komisyonu terkettiler. "Sivflme- murları neden ya- sak kapsamına alı- yorsunuz? Anla- makta gfiçlük çeki- yorum" diyen „ , x l CHP'li Hacaloğlu'na Hacaloğlu komisyondaki askeri bir yetkili, yasagm kalması gerek- tiği yönünde yanıt verdi. Bunun üzerine sinirlenen Hacaloğlu. "Biz açık toplum kurmak iddiasında- yız. Bunu kimse engeUemesin sa- yın albayım. TBMM de künsedea taiimat almaz. Sayın albay, bu konuları siz değil, sayın bakan izah edeceklerdir" dedi. liye Bakanlığı'ndan vize almalan ko- şuluna bağlandı. Bu kuruluşlann öde- nekleri, aylık olarak serbest bırakı- lacak. "Önceden planlanmayan ve gi- der artışına neden olacak yeni ta- ahhütlere ve projelere başlanılma- yacak, yeni görevler üstlenilmeye- cek, yeni teşkilatlanmaya gidilme- yecek, ek ücret ve programda ön- görülenler dışında ek maaş artış- lan yapılmayacaktır" denilen tali- matta, zorunlu durumlarda yapıla- cak bildirim üzerine bakanlığın de- ğerlendirme sonucundaki görüşüne göre yeni kaynak kullanımımn söz ko- nusu olabileceği anlatıldı. Genel ve katma bütçeli kuruluşlann ödenek- leri, 3'er aylık dönemlerde serbest bırakılacak. Kuruluşlann yıl içerisinde bakan- lıktan ödenek talebinde bulunamaya- caklan gibi, harcama programı dışın- da da ödenek serbest bırakımı iste- yemecekleri bildirildi. Yabancı ülke ve kuruluşlara yapılacak hibe ya da yardımlarda, BakanlarKurulu'ndan anlaşma yetkisi istenilmeden önce Maliye Bakanlığı'ndan yeterli kay- nak olup olmadığının sorulması ko- şulu getirildi. Genel ve katma bütçeli dairelerin su ve doğalgaz bedellerinin, konut- lar için metreküp başına belirlenen en düşük iki tarifenin ortalamasının yüzde 50'sinden fazla olamayacağı, okul ve hastanelerde ise yüzde 20'sin- den fazlasını aşamayacağı hükmü öngörülürken; su ve doğalgaz bedel ödemelerindeki gecikmeleri Maliye Bakanlığı'mn bütçeden karşılama- yacağı bildirildi. Fonlann gelirlerinin, Hazine'nin Merkez Bankası'nda açtığı müşte- rek fon hesabında toplanmasına iliş- kin düzenlemenin yanı sıra, 1998 yı- lında döviz cinsinden elde edilen fon gelirlerinin de Türk Lirası'na çevri- lerek bu hesaba yatınlması öngörül- dü. Özelleştirme gelirlerinden aktan- lacak 400 trilyon liranın yatınmlar- da kullanımına ilişkin düzenlemele- re yer verildi. Bu konuda kuruluşla- ra aynlan paylann dikkate almması öngörülürken, projeler arasmdaki ön- celik sıralaması kuruluşlara bırakıl- dı. İzmir Rüşvetçi polislere suçüstü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir'de rüş- vet aldıklan belirlenen 13'ü polis 23 kişi daha suçüstü yakalandı. "Polisin rüşvet aldığı" ihbarlan üzerine İzmir Emniyet Müdürü Ah- met Demir'in talimatıyla başlaülan operasyonlar bir- biri ardına gerçekleştirili- yor. Türkiye genelinde ge- niş yankılar uyandıran ve polisin "zedelenen ima- jı"nı yeniden güçlendiren "temizlik harekâtı"nın üçüncü aşaması da tamam- landı. Operasyonlar sonunda, Bornova ve Karşıyaka'da çeşitli hatlarda çalışan mi- nibüsçülerden rüşvet aldık- lan belirlenen 11 polis me- muru daha gözaltına alın- dı. Izmir Emniyet Müdür- lügü'nde dün yapılan basın toplantısında çahşmalara ilişkin bilgi veren Terörle Mücadeleden Sorumlu Müdür Yardımcısı Altan Yenice, daha önceki iki ay- n operasyonda 1 başkomi- ser, 22 polis memuru ve rüşvet verdikleri belirlenen 31 minibüs sahibi, şoförve değnekçinin yakalanarak adli makamlara teslım edil- diğini söyledi. Yenice, bunlardan 1 baş- komiser, 15 polis memuru ile 12 minibüs sahibi, şo- för ve değnekçinin tutuk- landığım belirtti. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgula- ması tamamlanan 11 po- lisle 12 şoförve değnekçi, Karşıyaka ve Bornova ad- liyelerine gönderildi. Nö- betçi mahkemeler; polis- lerden Ömer Özcan, Mus- tafa Tosun ve Ali Özen ile değnekçi Göksel Sezer'in tutuklanmasına karar ve- rirken diğer sanıklar tutuk- suz yargılanmak üzere ser- best bırakıldılar. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ ADD ve Suphi Gürsoytrak Atatürkçü Düşünce Derneği, 1990 sonrası Tür- kiyesi'nde en hızla büyüyen ve en değerii çalışma- lan ortaya koyan bir dernektir. 1993'te kurulmuş ol- masına karşın, özellikle 1994 ve 1995 sonrasında- ki büyümesini, bir "paf/ama" olarak da nitelendire- biliriz. Refah Partisi'nin "Ge/fyorurn"sinyalleri ve ki- mi yerel yönetimlerdeki ve REFAHYOL'daki uygu- lamalan, ülke çapında ve hatta ülke dışında, bir "dayanak ve direnme" arayan geniş kitlelere umut olmuştur. Elbette diğer bazı sivil toplum örgütleriy- le birlikte... ADD'nin istanbul Şubesi'nin kurucu başkanı, sa- nıyorum Sayın Nedim Arat idi. "Sanıyorum" dedim, zira ADD Istanbul Şubesi'nin başkanı olarak onu ta- nımıştım. Kurucu olup olmadığından emin değilim. Fakat o dönemdeki çırpınmalan, hak ettiği ilgiyi toplayamıyordu. Beyazrt Devlet Krtaplığı'nın konfe- rans salonunda, konuşmacı olarak katıldığım bir paneli anımsıyorum. Dinleyicilerin sayısı, katılımcı- iardan pek daha fazla değildi. Sayın Arat'ın başkanlık döneminin sona ermesi- nin ardından, Istanbul ADD sorunlu bir dönem ya- şadı. Bir ara Sipahi Çataltepe başkanlık yaptı ve sonunda hem temel konularda çok farklı yaklaşım- lar içinde olduğumuz ve hem de "üslup" bakımın- dan asla bağdaşamayacağım, şimdiki yönetim iş- başına geldi. Ve üyeleri arasında mutlaka çok iyi ni- yetli ve değerli insanlann da bulunduğuna inandı- ğım Istanbul ADD ile hertürlü bağlantımı kopardım. (Hoş, onlar benden önce kopardılar ya, neyse. Za- ten bugün konumuz bu kısır sürtüşme değil.) ADD, bugün Türkiye çapında 300 şubeye ve on binlerce üyeye ulaşmış bulunyyor. Yurtdışında da şubeleri ve bunlann bir, "biriiği" var. Ve ben; bu şu- belerden 90'dan fazlasının düzenlediği konferans, panel ve söyleşiye katıldım. En bıkkın, en umarsız dönemlerinde, oralardaki arkadaşların heyecanla- nndan güç aldım. Onlardan aldığım güçle, onlara umut aşılamaya çalıştım. Ülkemizin dört bir yanın- da ışıldayan "çoban ateşlerini", tüm ülkemizi kap- sayacak bir "şenlikateşine" dönüştürmenin kavga- sının neferi oldum. Kimi şube yöneticilerinin, bu derneğin adına ya- kışmayan tutumlanyla da karşılaştım. Fakat böyle- sine hızlı büyüyen bir örgütte, her şeyin istendiği gi- bi olamayacağı çok açıktı. "Bu tûraksaklıklardaza- man içinde çözümlenir" umudu içindeydim. Fakat derneğimizin genel merkezinde, son birkaç ayda ortaya çıkan çatışma ve kutuplaşma doğru- su müthiş canımı sıktı. "Hep aynı şey mi olacak?" düşüncesiyle kahroldum. Genel merkez (ben de oraya üyeyim) yöneticile- rinin, tümünün değerli insanlar olduğu konusunda kuşku duymuyorum. Peki o zaman bu zıtlaşma ne- den? Neyi paylasamadılar? Onlar ki; özverilerine en yakından şahit olmuş biriyim... Tevfik Kızgınkaya ve Ünsal Yavuz'un; Musta- fa Aktaş ve Mehmet Uğurlu'yla çatışmaya gire- ceklerini, rüyamda görsem inanmaz ve hayra yor- mazdım. Hele hele Suphi Gürsoytrak'la çatışma- lan... Suphi Gürsoytrak rahmeüi yengemin kardeşidir. Belki kan bağı olarak değil ama, yaşam ve düşün- ce olarak, çok "yakın" akrabamdır. (Tüm arzuları- mıza karşın çok az görüşebilsek bile...) 27 Mayıs Devrimi'ni gerçekleştiren Milli Birlik Ko- mitesi'nin onurlu bir üyesi olarak, Türkiye Büyük Mil- let Meclisi'nde yemin ederken çekilen bir fotoğra- fı, evimizin salonunun en değerli köşelerinden biri- ni oluştururdu. Suphi "ağabey", o günkü yeminine sadık kalmış üyelerden biriydi. Bundan otuz yıl önce; doktora yeterlilik sınavına gireceğim gün, masama bıraktığı "nof"u, hâlâ çok değerli bir anı olarak saklanm. Sadece Suphi Gürsoytrak'ın değil, 27 Mayıs'tn li- der kadrosunun bugünkü yaşamlan ve savaşımla- n; 27 Mayıs'la, 12 Mart ve 12 Eylül'ü aynı kefeye koyan "sûper zekâlılar" için, üzerinde düşünülme- si gereken bir konu ama, "Biz nerdeyiz, beyler ne- rede..." BirTevfik Kızgınkaya'nın, Mehmet Uğurlu ve Mus- tafa Aktaş'la ters düşebileceğinı düşünemezdim. Kızgınkaya ile kaç kez Türkiye'yi harmanlamıştık. Aktaş ve Uğurlu ile Almanya'daki birlik toplantısın- da birkaç gün geçirmiş ve mutlak bir duygu ve dü- şünce biıiikteliğinin yanı sıra, "frekans uyumunu" ya- kalamıştık. Ve bugünkü durumu içime sindirmek- te, inanın çok zorlanıyorum. Sanıyorum, yann ADD'nin kuruttayı toplanacak ve Atatürk ve devrim düşmanlannı sevindiren bu "5e- lirsizlik" ortadan kalkacak. Ve kurultayın en kalıcı çö- zümü bulacağına eminim. ADD'nin bu noktalara gelmesinde; benim de "mi- nimal" bir katkım, biraz harcım ve birkaç tuğlam var. İnanın, içim parçalanıyor. 14 Ş u b a t "SEVGİLİLER GÜNÜ" (St. Valentine's Day) % % Sevgi sözcükleriniz, sevgi dolu bir günde Cumhuriyet ile ulaşması gereken "sevgiliye..." îlan-ı Aşklarınızı bekliyoruz. 1 st. (3.6 cm) x 5 cm.'lik ilanlar: 5.000.000 TL. (KDV Dahil) 1 st. (3.6 cm) x 2.5 cm.'lik ilanlar: 2.500.000 TL. (KDV Dahil) Bilgi için: Ayşım Durmaz Medya C Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu/tSTANBUL Telefon: (0212) 513 84 60 - 61 Faks- (0212) 513 84 63
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear