Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 1998 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Refah'ın Kapatılması Uzerine
Prof. Dr. AHMET SALTIK
Ataturkçu Duşunce Dtrneğı Onur Kurulu Üyesı
B
ılındığı gıbi Refah Partı-
sı geçen gunlerde Ana-
yasa Mahkemesı "nce ka-
patıldı Sayın Erbakan'ın
daha önce kurduğu Mıl-
lı Nızam ve Mıllı Sela-
met Partılen de, ulkemıze Ulusal Duzen
(Mıllı Nızam) ya da Ulusal Kurtuluş
(Mıllı Selamet) sajlayamadan kapatıl-
mışlardı Turgut Ozal gıbı Nakşıbendı
tankatı şeyhlennden MehmetZahidKot-
ku'nun muntlennden olan Necmettın
Erbakan'ın sıyaset sahnesınde şansı bır
turlü yaver gıtmıyor
Acı olan, yuceler yucesı Mustafa Ke-
mal Atatürk'ün tekke, turbe, zavıye. ta-
nkat, şeyhlık gıbı yapılan çağdışı ve
toplumsal genhklenmızın temel neden-
lennden sayarak yıllar once kapatmış
olmasına karşın, gunumuzde venlen bu-
yuk odunlerle bu kurumlann varlıklan-
nı korumuş olmalan ve mılyonlarca yan-
daş bulabılmelendır
Bır de şaşılacak olan var kı, o da kı-
mı çevrelenn -2 Cumhunyetçı ve sozum
ona bazı solculann (91
)- tankatlan sıvıl
toplum orgûtû sayma aymazlıkJandır
Kesın olarak anlamakta zorlandığım
bır nokta da, Refahlılann konuyu Avru-
pa lnsan Haklan Mahkemesrne hangı
yüzle götureceklen9
Ulkeye şenatın
(=adıl duzenın9 9 1
) tartışmasız olarak
geleceğını dayatan, ancak bunun kanlı
mı kansız mı olacağının seçımınden baş-
ka Turk msanına bır şans bırakmayan Er-
bakan ve partısı, bır gun herkese gerek-
lı olabılecek olan hukuka şımdı cıddı
olarak gereksırum duymaktadırlar An-
cak kendılennın son emelı şenat huku-
kudur Şımdı ıse şenatın kestığı parmak
acımamahdır Kendı duşen ağlamaz
Mağduru oynamanın kımseyı ınandıra-
mayacağını unutmamak gerekır
Demokrası adına üzgunûz, ancak hu-
kuk adına yapılabılecek bır şey yoktur
Duygusalhğa da yer yoktur Refah Par-
tısı kapatılmayı bır değıl bın kez hak et-
mıştır Ne var kı, bu sureçte kusurun tû-
münu Refahh kardeşlenmızde aramak
da haksızlık ve tanhsel bır yanılgı olur
Şoyle kı
Refah'ın buyumesı ıçın toplumsal ko-
şullan gubreleyen belhbaşlı ıç ve dış dı-
namıkler vardır 2 Buyük Paylaşım Sa-
vaşı'nm (2 Dünya Savaşı) ardından
ABD'nın uluslararası stratejı bınmle-
nnde uretılerek pıyasaya pazarlanan Ye-
şıl Kuşak oğretısı, amacını aşan boyut-
lara ulaşmıştır Bugun dûnyanın bırçok
merkezınde uç veren sıyasallaşan lslam
tehlıkesı, bu tanhsel polıtık yanılgının
acı ûrunudur Iran çok çarpıcı ve somut
bırolgudur 50 yıldan bu yana ulkemız-
de sozum ona "üımlı lslamr>
a yatınm
yapan aymaz ışbırlıkçı çevreler, gunu-
muzde canavarlaşan -kendı yarattıklan-
Frankensteın ıle başetmede cıddı bıçım-
dfe zorlanmaktadırlar Turkıye Curnhu-
nyetı Devletı, uzun yıllar boyunca laık-
demokratıkrejımı uçurumun eşığıne ge-
tırcn polıtıkalann dogrudan destekçısı
hatta uygulayıcısı ohnuştur, ne acıdır
kı Aydm, yurtsever, ılencı Atatûrkçü
çevrelenn tum uyanlan bır yarar sağla-
mamıştır Ateş hattına gelındığınde or-
du devreye gırmış ve 28 Şubat MGK ka-
rarlanyla başlayan bır gen dondurme
surecı gundeme konmuştur
Daha da talıhsız bır değerlendırme
yapalım Tum bunlar bırer senaryo mu
yoksa9
Her neyse, yapılacaklar bellıdır as-
lında. Reçete, hemkolay, hem guçtur Re-
jım, Refah'ı gubreleyen kendı yarattığı
bataklığı hızla kurutmak zorundadır Va-
roşlar Atatürk Türkıye'sını zangır zan-
gır sallamaktadır Gelırdağıhmının utanç
vencı tablosundan, köklu bır vergı rejı-
mı ıle hızla sıynlmak kaçınılmazdır
Devlet, toplumsal eşıtsızlıklen azaltmak
ıçın sosyal polıtıkalar ızlemek zorunda-
dır Ozellıkle eğıtımde ve sağlıkta fırsat
eşıthlden sağlanması kaçrnılmazdır Az-
gın enflasyon gemlenmelı, ışsızhk azal-
tılmalı ve bolgelerarası farklar en aza çe-
kılerek, umarsız bırakılan mılyonlar, dın
sömurgenlennın acımasız tuzaklann-
dan kurtanlmalıdır Eğıtım sıstemı ke-
sınkes laık, demokratık, usa ve bılıme
dayalı, ınsan haklanna saygılı, özgur
yurttaşlar yetıştırmelıdır Bu konuda en
kuçuk bır ödun ve gecıkmeye yer yok-
tur Toplumun tum aydın kesımlen, ör-
gütlenerek bu ıstemlenn ardında adeta
bırMajınoHattıoluşturmalıdır Ozlemı-
mız, buyûk Ataturk'ûn buyurduğu uze-
re "Avncahksız sınıfsız kaynaşmış bir
kffleolmak''tır
Refah Partılı kardeşlenmıze gelmce
Artık takıyyeyı bırakmah \ e ozeleştın-
lerını \ ererek Turk ve dunya kamuoy un-
dan ozür dılemelıdırler Germe sıyase-
tı kımseye bır yarar sağlamayacaktır
Hele şıddete başvurmak, asla1
Mağ-
duru oynama masallan ıle, bır zaman-
lar "Baü taklitçisi" dıye kûçumseyıp
alay ettıklen Avrupah dostlanmız dahıl
kımsecıklen kandıramayacaklannı an-
lamalıdırlar Tabanlanndakı sınırlı (ha-
tın sayılır9
) marjınal gnıplan tasfiye et-
melıdırler Avrupa'da örnekJennı gör-
dügumuz uzere bır Müsluman-demok-
rat partıye sıyasal yelpazemızde yer de
vardır, gereksınım de Boylecedındarve
durust fakat laık msanlanmız kendıle-
nnı sıyasal duzlemde ıfade edebılecek
bır partıye kavuşmuş olurlar Ulkerruzın
uzennden, 1400 yıl oncenın çol huku-
ku (=şenat) duzenı tehdıdı artık kalkma-
lıdır Turkıye Cumhunyetı'nın anaya-
sada yazılı temel nıtelıklen tartışma ko-
nusu yapılmamalıdır Hedefımız kal-
kınma ve çağdaşlaşma olmalıdır Turkı-
ye'nın kalkınma hızrnın nızgân kesılme-
melıdır
Başta Sayın Mesut Yıhnazolmak uze-
re, batan gemıden mal kaçınrcasına Re-
fah ıle bır tûr "son tango"dan özenle ka-
çınılmalıdır Sayın Ydmaz gunûmûze
değın uygar ve laık bır karakter çızmış-
tır Tutarlı ve durust, ağırbaşlı çızgısını
surdûrmesı, -bıraz da sabırh olursa- ken-
dısıne bekledıklennı sağlayacaktır Re-
fah'ın yaralarını sarmak, herhalde
ANAP'a dusecek bır ayıp olmamalıdır
Susurluk başta olmak uzere yolsuzluk-
lann uzenne gıtmektır ANAP'ı asıl bu-
yutecek olan
Bırakınız sosyolojının, polıtıkanın,
hukukun ve tanhın yasalan ışlesın En-
gel olmak ısteyenlenn, yeldeğırmenle-
nne saldıran Don Kişot'tan daha fazla
şanslan tanh boyunca zaten hıçbu" za-
man olmadı kı
Önumuzdekı günlenn fırtınah geçe-
ceğı göruluyor Aman dıkkat, tûm top-
lum çok ozenlı olalım Toplumsal banş,
hepımızın en çok gereksınım duyduğu
en temel olgu Hava gıbı, su gıbı neredey-
se
Gazı'nın buyurduğu uzere "Yurtta
banş, dunyada banş."
ARADABÎR
FILIZ GULMEZ Emeklı Yazın Oğretmem
Egitilmiş Kadın
Yüceltir Toplumu
Yeryuzu kurulalıdan ben seslennı duyurmaya
çalışıyor kadınlar önce babasıyla, sokaktakı ın-
sanlarla ve daha sonra da eşıyle bır kımlık sa-
vaşındalar Geleneklenn belırtedığı bır dunyada
yaşamaya tutuklu kadınlarımız
Çocuk doğuran, hamur yoğuran, saçı uzun ak-
lı kısa, eksık etek dıye nıtelendırıldı Turk kadını
yuzyıllarca Atatürk'ün yenı toplum duzenınde
pek çok haklar elde ederek uygar bır gorunum,
çağdaş ve saygın bır yer kazandı Yemen Tem-
sılcılerMedısı'nın kadın mılletvekılı Doç Dr Oras
Surtan Naci, ulkesındekı Islamcılar ıçın "Bızde-
kı lslam koktendıncıler de kadınlan kendılennı
desteklernek ıçın kullanıriar Ancak ış seçılme-
ye geldığınde 'hayır olmaz, bu şenata aykın' dı-
yohar" dıye konuşuyor Cumhurıyet gazetesın-
de yer almıştı bu yazı Ulkemızdekı kapatılan
dıncı partının yaklaşımı da hıç farklı değıl An-
cak ınanriması güç olan, kendrfenni binncr s»nıf
ınsan yapan bu kazanımlan ellennın teröiyle ıten
ve ılkellığın tutsağı olmayı kabuHenen kırtıı ka-
dınların yaklaşımlan Bunun yanında kımlık ara-
yışını utkuyla sonuçlandıran nıce kadınımız da
var Atatürk'ün dedığı gıbı, çağdaşlaşmanın bı-
lım ve fenden geçeceğını bılen ve oğrenım go-
rerek kendılennı yetıştıren kadınlarımız
Şu bır gerçek kı, ne denlı hor gorulseler de,
kısır bır yaşama tutsak edılmek ıstenseler de
kadınlar dûnyanın her yennde daha duyarlı da-
ha uygar ve banşçıdır, sevencendır Kadınlann
haklanna sahıp çıkmaları gerekıyor Kendılennı
kullanmak ısteyen gerıcı, çağdışı duşunceye
karşı da, kadını somuren pazarlayan ve reklam
aracı yapan anlayışa karşı da Toplumsal du-
zen çerçevesınde bellı bır bılınce ulaşmalan ko-
şuldur Yoksa eşıtsızhğı ılke olarak savunan er-
kek ustunluğune ve ona dayalı sıyasal oğretıye
karşı koyamazlar Ama karşı koymalan zorunlu
Kazandığı haklan korumak zorunda Turk kadı-
nı Gelışmış Batı ulkelennden bıle daha önce
kazanılmış bu ınsan olma, yurttaş olma haklan-
nı savunmak zorunda Yoksa Iran'da, Cezayır'de
gorulen yaptınmlar, ılkellıkler, Turk kadınını da kıs-
kıvrak bağlayacaktır Çunku kadının uretkenhğı,
yapıcılığı, duyarlılığı kımı zıhnıyetlen korkutuyor
Toplumun suru gıbı olması ıçın de çağdaş eğı-
tım olgusunun yok edılmesı gerektığını bılıyor-
lar
Oysa Atatürk'ün dedığı gıbı, bır toplum hem
erkeğı, hem de kadınıyla lyı eğıtılırse çağdaş-
laşma gerçekteşır ve savaşım başanya ulaşır Ata-
turk bunu çok lyı gormuş ve şoyle demıştır "llım
ve fen bılgılennı hem erkek, hem de kadınlan-
mızın kazanmalan zorunludur (Ocak 1923)"
"Kadınlarımız erkeklenn geçtıklen butün tahsıl
derecelennden geçeceklerdır Daha sonra da
erkeklerle beraber yuruyerek bırbııiennın des-
tekçılen olacaklardır (Mart 1923)"
Bugun bızım de dıleğımtz ve gereksınmemız,
kadınlanmızın lyı eğıtım alarak haklanna sahıp
çıkabılmelerı, aydın, çağdaş ve duyarlı erkekle-
rımızın de onlara savaşımlarında destek ol-
malandır.
Amerika, Neden Irak'ı Vurmak Ister?
Prof. EROL MANİSALI
Ai
menka'nın Irak'ı vurması ona ne
sağlar dıye düşündüğümüzde, sade-
ce ılk akla gelenlerle yetınmemek,
olayın bıraz daha dennıne ınmek
gerekır
- Esas neden sayılan, Irak'm sahıp olduğuna
ınanılankımyasal ve bıyolojık sılahlann yok edıl-
mesı mı
9
- Saddam'ın, yenı bır bolgesel guç oluşturma-
sının ve Araplann gozunde artan saygınlığının
ortadan kaldınlması mı°
- Ortadoğu'da tek gucun ABD olduğunun Av-
rupa'ya, "yenflenerek", bır daha gostenlmesı mı
9
- Kafkaslar ve lç Asya'dakı petrol ve doğalga-
zın, ABD denetımıne gırmesı ıçın yenı basamak-
lann hazırlanması mı
9
- Kuzey Irak'ın, Bağdat'tan "daha da kopup
aynlması için" yenı bır sürecın başlatılması mı
9
- Sıkışan Israıl'ı bıraz olsun rahatlatmak mı
9
- Bağdat'ta yenı oluşumlar gerçekleştınp,
ABD'nın, Basra-Kazakıstan enerjı hattında yenı
destekler sağlaması mı
9
- Bölge hantalannı, sınırlanru degışhrecek ye- <
nı bır dönemın ılk adımlannı atmak mı
9
- Avrupa ve Japonya'ya karşı "bölgedeki ener-
jidenetiminı guçiendirerek'' 2000'lı yıllarda avan-
taj sağlamak mı
9
- Almanya, Fransa ve Japonya'nın, enerjı bol-
gesı ıle ılgılı uzun vadelı planlannın onûnu kes-
mek mı
9
Bu nedenlenn, ayn ayn, hepsının de çorbada
tuzuvar Sorun, "Monica-Saddam ParakUiğinin''
çok ötesınde, hem ABD'nın bolge polıtıkasının
hem de bolge polıtıkasının bır parçası olarak,
ABD'nın dunya polıtıkasının bır uzantısıdır ABD
1991 'den bugune kadar Saddam'ın ayakta kalma-
smı "sağtodı" ve Saddam sayesınde hem bolge-
dekı asken varlığını arttırdı hem de Kuzey Irak'ta-
kı gehşmelenn "olgunlaşmasına" ortam hazırla-
dı Saddam, 1991'de ortadan kalksaydı, bu ıkı
nokta bu kadar rahat ve kendı doğal çızgısı ıçın-
de sağlanamazdı 1991- 1998 donemı, bu gehş-
melenn "kuluçka dönemi" ıdı ve yumurtalann
uzennde de Saddam oruruyordu Saddam artık
gorevını tamamlamış bulunuyor, varlığını surdü-
rurse, bolgede denetımı gıderek zorlaşan gelışme-
ler olabılır
Yenı donemde ışın bır boyutu ABD, Avrupa ve
Japonya arasındakı yenı ekonomık güç dengele-
n ıle dogrudan doğruya ılgılıdır Dıger boyutu ıse
bınncı bo>utun bır parçası ve uzantısı olarak,
"Basra-Kazakistan enerji hattuım" denetımı ıle ıl-
gılıdır Avrupa ve Japonya, enerjı olarak, bu bol-
geye "bağunh" durumdadırlar Bunun yanında, bu
hattakı enerjıyı kendı denetımınde tutan ulke, dun-
ya ekonomısını de yonlendırme gucunu elınde ru-
tacaktır
1991 -1998 donemmde Saddam, "kuluçka dö-
nemini'
1
tamamladı, artık ona gerek yok Bır de
p y y
rak saygınlık kazanmaya başladı Araplar onun,
kuluçkaya yatan bır tavuk olduğunu goremedıler,
kukreyen biT aslan sanmaya başladılar, aynen Pe-
ter SeDers'ın "Kukreyen Fare" fılmındekı gıbı
Kuzey Irak'takı ıkı gurup uzennde Bağdat'ın
4enetımı, son yedı yıl ıçınde tamamen kayboldu
Bağdat'tan kopup, K Irak'ı "Sen mi yönetecek-
sin yoksa ben mi" kavgasına duştuler Artık du-
nım yeten kadar olgunlaşmıştır, tabıı ABD ıçın
Saddam safdışı bırakıldığında durum bugun,
1991'den çok farldıdır Yalnız, bu hesaplan boza-
bılecek başka gebşmeler de var Almanya, Fran-
sa, Japonya ve ılende Çın cephesı de pek kuçum-
senemez Rusya şımdılık ABD'ye yakın Amen-
ka Saddam'ı devınrse bu tokat aslında Bağdat'a
değıl, Avrupa ve Japonya'ya atılmış bır tokat ola-
caktır, esas adres orasıdır
Herkes, Clinton-Monka- Saddam uçgenmde,
ellenne venlen oyuncaklarla oynarken, "derin
Amerika'da" başka guçler, daha büyuk ve çok
daha uzun vadelı hesaplann peşındedırler Vıtnn-
dekı oyuncaklar, mutfakta pışen yemeğm koku-
sunu bır "tûtsü" gıbı ortuyor
Amenka uzun vadede Japonya ve Avrupa kar-
şısmdakı ekonomık "zaaflanm", Çm'ın sahıp bu-
lunduğu "potansiyel guç" karşısındakı nskını, an-
cak tek bır yolla engelleyebılır "Dünya enerji
kaynakbnnı w yoDannıelindetutarak." Saddam ı
vurmak, ABD'nın buyuk savaşının, sadece kuçûk
bır cephesıdır
Japonya bılınen nedenlerle, Çm de henuz ge-
lışemedığı ıçın meydanda kala kala Almanya ve
Fransa bulunuyor Kaypak zemınde düşe kalka
ılerlemeye çalışan Rusya'nın, şımdılık kafa tuta-
cak durumu yok Bu yıllar, ABD ıçın en uygun
koşullara sahıp, 5-10 yıl sonra, ışler zorlaşır 1998
yılı Ortadoğu ve Hazar çevresınde yenı gelışme-
lere gebedır En azından, bu bölgede, uzun vade-
fc uygulamanın' Wk adımlan atılacak Arttacak
adımlann tek bırhedefi var "Bolgedekienerjinin"
denetım altma^alinması. Buhedef ıçın bolgede ye-
nı savaşlar çılöbılır, yenı devletçıkler kurulup sı-
nırlar değıştınlebılır, yonetımlerdeğışebılır Tur-
kıye bolgedeki gelışmelerden zarar gormemek, hat-
ta yarar sağlamak ıçın şımdıden "önkmlerini"
cıddı cıddı düşunmek zorundadır
Bolgedeki bu yenı yapılanmada rol alacak (ve-
ya rol venlecek) aktorlerden bın de kesınlıkle
Turkıye'dır
Vıtnnde Saddam-Monıca ıkılısı oynarken mut-
faktakı yemek, petrol ve doğalgaz ıle pışmek
zorunda
Eğitim Bilimleri Fakültesi Kapatılmalı mı?
M. FERİT KOTAN / Eğ
1
965 yılında oğrehme başlayan ve bugü-
ne dek günahı ve sevabıyla oğretıme
devam eden Eğıtım Bılımlen Fakülte-
si, YÖK'un aldıği bır kararla ışlevınde
değışıklık yapılarak oğretmen yetıştı-
ren eğıtım fakultesı nıtelığıne donuştu-
rulmektedır
Işlev değışıkJığı. yıllardır süren taruşmanın bır so-
nucudur Egıömde uzmanlığın lısans düzeyınde ola-
mayacağı, uzmanlığın lısansüstü eğıtım ıle kazanıl-
ması gereknğı savının yaşama geçınhnesıdır Doğ-
ruluk payını yadsımıyoruz
Cumhunyet tanhımıze baktığımızda bu sav Türk
Mıllı Eğıtımıne egemen olan savdır Ögretmen odak-
lı bır eğıtım anlayışının sıstemleşmesıdır
Kuşkusuz kı eğıtımde ana oğe ogretmendır Ûğ-
retmenın oğretım faalıyetlennde etkınlığı, başansı
onemlıdır Ancak eğıtım sıstemımızın merkez ve taş-
ra örgutlennın ışlevlen çok farkh bılgılen ıçermek-
tedır Bu farklılıklann gerektırdığı ışlevlen, Turk-
çe, tanh, coğrafya, vb oğretmenlerden beklemek ve
başan aramak bılımm, bılgının doğasına aykındır
(bazı bıreysel yetenekler dışında) Konu, şu fakul-
te bu fakulte sorunu değıldır Çağdaş bır eğıtım sıs-
temınde merkez ve taşra orgutünun gereksınme duy-
duğu ınsan gucu nıtelığının belırlenmesıdır
1965 yılında oğretıme başlayan Eğıtım Fakulte-
sı (sonradan adı Eğıtım Bılımlen Fakultesı olarak
degıştınlmışür) eğıtım sıstemımızın merkez ve taş-
ra orgütlenne nıtelıklı eleman yeüştırme savıyla ku-
rulmuştur Bu sav ı gerçekleştırecek eleman yetıştır-
mış veya yetıştırmemış, bu, aynca tartışılması ge-
reken bır konudur
Ancak bu fakulte mezunu olup unıversıtelerde ve
kamu kuruluşlannda başanlı hızmetler yurüten çok
değerlı elemanlann bulunduğu da bır gerçektır
Onemlı olan, ulkenın eğıtım sıstemının ögretmen
odaklı ınsan gücunden farklı bır ınsan gücune ge-
reksınme duyup duymadığının önyargılardan anna-
rak saptanabılmesıdır
Şüphesız kı mıllı eğıtım sıstemımızın merkez ve
taşra örgutlennde gorev alan oğretmenler, oğretım
sürecının dışında, eğıtsel ve yonetsel faalıyetlerle ıç
ıçedır Bu gorevlen başanyla yurutebılmelen ıçın
eğıtbılımsel (pedagojık) bılgılenn yanında,
- Kultürun ozdeksel ve tmsel (maddı ve manevı)
öğelennın eğıtım sıstemıne etkılennı yorumlayabıl-
me,
- Ülkenm ve yorenın demografik yapısının ana-
lızını yaparak eğıtsel ve yonetsel açıdan yorumla-
yabılme,
- lstatıstıksel venlenn rasyolannı çıkarabılme ve
yorumlayabılme,
- Son yıllarda tartışılan toplam kalıte yönetımı-
nın temel oğesı olan kalıte kontrol çembennı eğıt-
sel ve yonetsel faalıyetlere uygulayabılme
- Her faalıyetın bır ekonomık olgu olduğu duşun-
cesınden hareket ederek malıyet-yarar analızını ya-
pabılme,
- Merkez ve taşra örgutlennde yuz mılyarla dıle
getınlen butçelenn yonetımı ıçın gereklı olan finan-
sal bılgılere sahıp olabılme gıbı bılgılen de kazan-
mış olması gerekmektedır
Tanh, Türkçe, yabancı dıl, coğrafya, matematık,
fızık, kımya oğretmenlennden, yukanda sıraladığı-
rraz bılgılenn gerektırdığı ışlevlen yenne getırme-
lennı ıstemek buyuk haksızlık olmaz mı
9
Goruluyorkı oğretım ışlevının gerçekleştığı okul
ortamı dışındakı merkez ve taşra örgütunün (ışlevı
gereğı) gereksınme duyduğu ınsan gucu farklı nı-
telıkler taşımaktadır Eğıtım sıstemımızın gırdı ve
çıktılan arasındakı feedback'ı (gen besleme) han-
gı ınsan gucu ıle gerçekleştırebıleceğız
9
Ote yandan yukanda belırtılen bılgılen lısans du-
zeyınde kazanmamış olan bır eğıtımcıye lısansüs-
tü eğıtımle kazandırma yoluna gjtmede ne kadar ba-
şanlı olunabılır9
Oğrenmede background'un one-
mını nasıl ınkâr edebıleceğız
9
Kanımca, Eğıtım Bılımlen Fakultesı, organızas-
yonu ve programı gozden geçınlerek eğıtım sıste-
mımızın merkez ve taşra örgütunün gereksınım duy-
duğu ınsan gucunu lısans düzeyınde yetıştırmeyı
amaçlamalıdır
PENCERE
Savaş ÇığiPtkanı
Amerikanofiller...
Saddam dıktator değıl mı1
Pekı, Hafız Esad ne?
Saddam Turkıye'yı vuracakmış1
Sunye elının
altındakı PKK lıderıyle ne yapıyor?
Su savaşını kjm yurutuyor^..
Irak'ta demokrası yok!
Nerede var? Iran'da mı? Kuveyt'te mı? Su-
nye'demı? Urdun'demı? SuudıArabıstan'damı?
Korfez şeyhlıklennde mı demokrası geçenı?
Irak'ta kıtle ımha sılahı varmış
Gerçek mı''
BM Genel Sekreten Kofi Annan'ın kımyasal sı-
lah danışmanı Anatoli Kuntsevıç, Irak'ta kıtle ım-
ha sılahı olmadığını açıkladı
Turkıye'dekı Amenkanofıller (1991'dekı gıbı) nı-
çın savaş tamtamları çalmaya başladılar?
•
Bu, bır petrol savaşı1
Turkıye bolgede yaşıyor
Ne Irak'ı tutacaksın, ne Amenka'dan çok Ame-
rıkancı olacaksın' Ne Saddam'a duşmanlıkta on
safta goruneceksın, ne Amenka'yı tedırgın edecek
çıkışlar yapacaksın1
Komşu ulkenın zavallı halkı-
nın başına yağdınlacak ateşe alkış tutmak ne dıp-
lomasıye yakışır, ne dış polıtıka sağduyusuna sı-
ğar, ne ınsanlıkla bağdaşır
Saddam zamane Hitleri'ymışi
Hıtler dunyayı ateşe verdı Saddam cırmı kadar
yer yakabılır Amerika, olayı paranoyanın aynala-
nyla dunyaya yansıtmakta ozçıkarı ıçın yarar gö-
ruyor Hem Batı'nın her soyledığını doğru sayma-
nın zavallılığını nıçın benımseyelım9
1919'da Ba-
tı'nın soyledığını doğru saydık mı kı, 1998'de go-
zu kapalı kabullenelım
Turkıye Batı'yı eleştırel aklın suzgecınden geçı-
rebıldıkçe Batılılaşır, Batı dunyasında saygınlaşır
•
1919'da dûnyanın efendısı, zamane super gucu
Ingıltere ıdı, Başbakan Lloyd George ne dıyordu*
"- Turkler ınsanlığın başına beladır, cezalandı-
nlmalı, Avrupa'dan sunılmelı "
Hazretın soyledığı doğru muydu?
Bugun ABD Cumhurbaşkanı Clinton'un soyle-
dıklen doğru mu, eğn mı? VVashıngton'un Bırleş-
mış Mılletlerörgutu'ne, Çın'e, Rusya'ya, neredey-
se butun dünyaya karşın oluşturduğu savaş tez-
gâhının altında yatan ne?
lslam dunyası pısmışi Ne tuhaftır kı yıne Batı dun-
yasının aklı başında kesımı Amenka'ya karşı çıkı-
yor
Ya Turkıye?
•
Ortadoğu gun geçtıkçe savaş kuyusunun bılın-
meyen karanlığına doğru çekılıyor Bu çekımın dı-
namıklen yalnız bolgede değıl, daha çok Batı coğ-
rafyasında yuvalanıyor 20'ncı yuzyılda uç buyuk
savaşla (Bırıncı Dunya Savaşı, Ikıncı Dunya Sava-
şı, Soğuk Savaş) ınsanlığa acı çektıren Batı kapı-
talızmı, kendı yapısındakı çelışkıien banş hesabı-
na gıderebttmtş değıl, kımı zaman çozumu savaş-
ta goruyor Ancak bu kez Çın'ın ve Rusya'nın
ABD'nın Irak sakjınsına karşı çıkması ılgınç
Bolgede bır savaştan (1991 'de olduğu gıbı) en
çok zarar gorecek ulke Turkıye'dır Bu nedenle ba-
nşçı gınşımler Turkıye'nın en doğal hakkıdır
Gerçek boylesıne açık seçıkken, Turkıye'de sa-
vaş tamtamları çalabılen Amenkanofillerın med-
yada seslennı yukseltebılmelen şaşılacak ış!..
Savaş cınayettır
İLAN
NEVŞEHÎR 1. ASLİYE HUKUK (İŞ)
MAHKEMESİ'NDEN
Davacı Bağ-Kur Mudurlüğu ıle davalı Sabıre
Mumcu aralanndakı tazmınat davasma ılışkın Nev-
şehır 1 Aslıye Hukuk (Iş) Mahkemesrnm
1995/450 esas, 1997/586 karar sayılı, 3 11 1997 ta-
nhlı karan hukum ozetı olan suresınde açılmamış
olan davanın reddıne, yasa yollan açık olmak uzere
davacı vekılının yüzune, davalmın yokluğunda ve-
nlen karar ıle davacı vekılının 4 11 1997 tanhlı tem-
yız dılekçesı özetı olan Davalının sure savunması
yoktur, hak düşurücu sure sozkonusu değıldır, Sabı-
re Mumcu'nun sebepsız zengırüeştığı dava açma
hakkının başladığı tanhtır, on yıllık zamanaşımına
tabıdır, karann bozulması talep edılmıştır
Adresı tesbıt edılemeyen davalıya ılan tanhınden
ıtıbaren süresı ıçınde kanun yoluna başvurulmadığı
takdırde karann davalı yonunden kesmleşeceğı, ce-
vap süresmın dolmuş olacağı ılanen teblığ olunur
(Basın 62791)
MUHASEBE ELEMANI
Bır yayım kuruluşunda çalışmak üzere
deneyimlı muhasebe elamanı aranmaktadır
Tel 514 01 96
ZlMl F I Y A T D U Y U R U S U
Uzun: 130.000TL Kısa: 120.000TL
I.J. Reynolds Markasıdır. Sıgara sağlığa zvaHıdır
NALLIHANSULH
HUKUK
HAKtMLİĞt'NDEN
DosyaNo 1998/24
Davacı Gungör Ersoy
tarafından davalı hasım-
sız olarak açtığı çek ıptalı
davasının yapılan tensı-
bınde venlen ara karan
gereğınce Eskışehır ılı
Yunusemre Halkbankası
Şubesı'ne aıt 7 2 1998
vadelı 2737888-890 sen
nolu 99 000 000 - TL
meblağlı Huseyın Elma
tarafından hamıhne ola-
rak kesılen çek kaybol-
muştur Çekı bulanlann 1
ay ıçensınde mahkeme-
mıze başvurmalan ılanen
teblığ olunur
(Basm 3913)
Nüfus cüzdanlanmız
kaybettık Hükumsuzdür
AYŞEKAYA
SEMİHKAYA
UĞUR KAYA
Nüfus cüzdanımı, SSK
kartımı kaybettım
Hükümsüzdür
AYŞESANDIK