29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 1998 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Refah'ın Kapatılması Uzerine Prof. Dr. AHMET SALTIK Ataturkçu Duşunce Dtrneğı Onur Kurulu Üyesı B ılındığı gıbi Refah Partı- sı geçen gunlerde Ana- yasa Mahkemesı "nce ka- patıldı Sayın Erbakan'ın daha önce kurduğu Mıl- lı Nızam ve Mıllı Sela- met Partılen de, ulkemıze Ulusal Duzen (Mıllı Nızam) ya da Ulusal Kurtuluş (Mıllı Selamet) sajlayamadan kapatıl- mışlardı Turgut Ozal gıbı Nakşıbendı tankatı şeyhlennden MehmetZahidKot- ku'nun muntlennden olan Necmettın Erbakan'ın sıyaset sahnesınde şansı bır turlü yaver gıtmıyor Acı olan, yuceler yucesı Mustafa Ke- mal Atatürk'ün tekke, turbe, zavıye. ta- nkat, şeyhlık gıbı yapılan çağdışı ve toplumsal genhklenmızın temel neden- lennden sayarak yıllar once kapatmış olmasına karşın, gunumuzde venlen bu- yuk odunlerle bu kurumlann varlıklan- nı korumuş olmalan ve mılyonlarca yan- daş bulabılmelendır Bır de şaşılacak olan var kı, o da kı- mı çevrelenn -2 Cumhunyetçı ve sozum ona bazı solculann (91 )- tankatlan sıvıl toplum orgûtû sayma aymazlıkJandır Kesın olarak anlamakta zorlandığım bır nokta da, Refahlılann konuyu Avru- pa lnsan Haklan Mahkemesrne hangı yüzle götureceklen9 Ulkeye şenatın (=adıl duzenın9 9 1 ) tartışmasız olarak geleceğını dayatan, ancak bunun kanlı mı kansız mı olacağının seçımınden baş- ka Turk msanına bır şans bırakmayan Er- bakan ve partısı, bır gun herkese gerek- lı olabılecek olan hukuka şımdı cıddı olarak gereksırum duymaktadırlar An- cak kendılennın son emelı şenat huku- kudur Şımdı ıse şenatın kestığı parmak acımamahdır Kendı duşen ağlamaz Mağduru oynamanın kımseyı ınandıra- mayacağını unutmamak gerekır Demokrası adına üzgunûz, ancak hu- kuk adına yapılabılecek bır şey yoktur Duygusalhğa da yer yoktur Refah Par- tısı kapatılmayı bır değıl bın kez hak et- mıştır Ne var kı, bu sureçte kusurun tû- münu Refahh kardeşlenmızde aramak da haksızlık ve tanhsel bır yanılgı olur Şoyle kı Refah'ın buyumesı ıçın toplumsal ko- şullan gubreleyen belhbaşlı ıç ve dış dı- namıkler vardır 2 Buyük Paylaşım Sa- vaşı'nm (2 Dünya Savaşı) ardından ABD'nın uluslararası stratejı bınmle- nnde uretılerek pıyasaya pazarlanan Ye- şıl Kuşak oğretısı, amacını aşan boyut- lara ulaşmıştır Bugun dûnyanın bırçok merkezınde uç veren sıyasallaşan lslam tehlıkesı, bu tanhsel polıtık yanılgının acı ûrunudur Iran çok çarpıcı ve somut bırolgudur 50 yıldan bu yana ulkemız- de sozum ona "üımlı lslamr> a yatınm yapan aymaz ışbırlıkçı çevreler, gunu- muzde canavarlaşan -kendı yarattıklan- Frankensteın ıle başetmede cıddı bıçım- dfe zorlanmaktadırlar Turkıye Curnhu- nyetı Devletı, uzun yıllar boyunca laık- demokratıkrejımı uçurumun eşığıne ge- tırcn polıtıkalann dogrudan destekçısı hatta uygulayıcısı ohnuştur, ne acıdır kı Aydm, yurtsever, ılencı Atatûrkçü çevrelenn tum uyanlan bır yarar sağla- mamıştır Ateş hattına gelındığınde or- du devreye gırmış ve 28 Şubat MGK ka- rarlanyla başlayan bır gen dondurme surecı gundeme konmuştur Daha da talıhsız bır değerlendırme yapalım Tum bunlar bırer senaryo mu yoksa9 Her neyse, yapılacaklar bellıdır as- lında. Reçete, hemkolay, hem guçtur Re- jım, Refah'ı gubreleyen kendı yarattığı bataklığı hızla kurutmak zorundadır Va- roşlar Atatürk Türkıye'sını zangır zan- gır sallamaktadır Gelırdağıhmının utanç vencı tablosundan, köklu bır vergı rejı- mı ıle hızla sıynlmak kaçınılmazdır Devlet, toplumsal eşıtsızlıklen azaltmak ıçın sosyal polıtıkalar ızlemek zorunda- dır Ozellıkle eğıtımde ve sağlıkta fırsat eşıthlden sağlanması kaçrnılmazdır Az- gın enflasyon gemlenmelı, ışsızhk azal- tılmalı ve bolgelerarası farklar en aza çe- kılerek, umarsız bırakılan mılyonlar, dın sömurgenlennın acımasız tuzaklann- dan kurtanlmalıdır Eğıtım sıstemı ke- sınkes laık, demokratık, usa ve bılıme dayalı, ınsan haklanna saygılı, özgur yurttaşlar yetıştırmelıdır Bu konuda en kuçuk bır ödun ve gecıkmeye yer yok- tur Toplumun tum aydın kesımlen, ör- gütlenerek bu ıstemlenn ardında adeta bırMajınoHattıoluşturmalıdır Ozlemı- mız, buyûk Ataturk'ûn buyurduğu uze- re "Avncahksız sınıfsız kaynaşmış bir kffleolmak''tır Refah Partılı kardeşlenmıze gelmce Artık takıyyeyı bırakmah \ e ozeleştın- lerını \ ererek Turk ve dunya kamuoy un- dan ozür dılemelıdırler Germe sıyase- tı kımseye bır yarar sağlamayacaktır Hele şıddete başvurmak, asla1 Mağ- duru oynama masallan ıle, bır zaman- lar "Baü taklitçisi" dıye kûçumseyıp alay ettıklen Avrupah dostlanmız dahıl kımsecıklen kandıramayacaklannı an- lamalıdırlar Tabanlanndakı sınırlı (ha- tın sayılır9 ) marjınal gnıplan tasfiye et- melıdırler Avrupa'da örnekJennı gör- dügumuz uzere bır Müsluman-demok- rat partıye sıyasal yelpazemızde yer de vardır, gereksınım de Boylecedındarve durust fakat laık msanlanmız kendıle- nnı sıyasal duzlemde ıfade edebılecek bır partıye kavuşmuş olurlar Ulkerruzın uzennden, 1400 yıl oncenın çol huku- ku (=şenat) duzenı tehdıdı artık kalkma- lıdır Turkıye Cumhunyetı'nın anaya- sada yazılı temel nıtelıklen tartışma ko- nusu yapılmamalıdır Hedefımız kal- kınma ve çağdaşlaşma olmalıdır Turkı- ye'nın kalkınma hızrnın nızgân kesılme- melıdır Başta Sayın Mesut Yıhnazolmak uze- re, batan gemıden mal kaçınrcasına Re- fah ıle bır tûr "son tango"dan özenle ka- çınılmalıdır Sayın Ydmaz gunûmûze değın uygar ve laık bır karakter çızmış- tır Tutarlı ve durust, ağırbaşlı çızgısını surdûrmesı, -bıraz da sabırh olursa- ken- dısıne bekledıklennı sağlayacaktır Re- fah'ın yaralarını sarmak, herhalde ANAP'a dusecek bır ayıp olmamalıdır Susurluk başta olmak uzere yolsuzluk- lann uzenne gıtmektır ANAP'ı asıl bu- yutecek olan Bırakınız sosyolojının, polıtıkanın, hukukun ve tanhın yasalan ışlesın En- gel olmak ısteyenlenn, yeldeğırmenle- nne saldıran Don Kişot'tan daha fazla şanslan tanh boyunca zaten hıçbu" za- man olmadı kı Önumuzdekı günlenn fırtınah geçe- ceğı göruluyor Aman dıkkat, tûm top- lum çok ozenlı olalım Toplumsal banş, hepımızın en çok gereksınım duyduğu en temel olgu Hava gıbı, su gıbı neredey- se Gazı'nın buyurduğu uzere "Yurtta banş, dunyada banş." ARADABÎR FILIZ GULMEZ Emeklı Yazın Oğretmem Egitilmiş Kadın Yüceltir Toplumu Yeryuzu kurulalıdan ben seslennı duyurmaya çalışıyor kadınlar önce babasıyla, sokaktakı ın- sanlarla ve daha sonra da eşıyle bır kımlık sa- vaşındalar Geleneklenn belırtedığı bır dunyada yaşamaya tutuklu kadınlarımız Çocuk doğuran, hamur yoğuran, saçı uzun ak- lı kısa, eksık etek dıye nıtelendırıldı Turk kadını yuzyıllarca Atatürk'ün yenı toplum duzenınde pek çok haklar elde ederek uygar bır gorunum, çağdaş ve saygın bır yer kazandı Yemen Tem- sılcılerMedısı'nın kadın mılletvekılı Doç Dr Oras Surtan Naci, ulkesındekı Islamcılar ıçın "Bızde- kı lslam koktendıncıler de kadınlan kendılennı desteklernek ıçın kullanıriar Ancak ış seçılme- ye geldığınde 'hayır olmaz, bu şenata aykın' dı- yohar" dıye konuşuyor Cumhurıyet gazetesın- de yer almıştı bu yazı Ulkemızdekı kapatılan dıncı partının yaklaşımı da hıç farklı değıl An- cak ınanriması güç olan, kendrfenni binncr s»nıf ınsan yapan bu kazanımlan ellennın teröiyle ıten ve ılkellığın tutsağı olmayı kabuHenen kırtıı ka- dınların yaklaşımlan Bunun yanında kımlık ara- yışını utkuyla sonuçlandıran nıce kadınımız da var Atatürk'ün dedığı gıbı, çağdaşlaşmanın bı- lım ve fenden geçeceğını bılen ve oğrenım go- rerek kendılennı yetıştıren kadınlarımız Şu bır gerçek kı, ne denlı hor gorulseler de, kısır bır yaşama tutsak edılmek ıstenseler de kadınlar dûnyanın her yennde daha duyarlı da- ha uygar ve banşçıdır, sevencendır Kadınlann haklanna sahıp çıkmaları gerekıyor Kendılennı kullanmak ısteyen gerıcı, çağdışı duşunceye karşı da, kadını somuren pazarlayan ve reklam aracı yapan anlayışa karşı da Toplumsal du- zen çerçevesınde bellı bır bılınce ulaşmalan ko- şuldur Yoksa eşıtsızhğı ılke olarak savunan er- kek ustunluğune ve ona dayalı sıyasal oğretıye karşı koyamazlar Ama karşı koymalan zorunlu Kazandığı haklan korumak zorunda Turk kadı- nı Gelışmış Batı ulkelennden bıle daha önce kazanılmış bu ınsan olma, yurttaş olma haklan- nı savunmak zorunda Yoksa Iran'da, Cezayır'de gorulen yaptınmlar, ılkellıkler, Turk kadınını da kıs- kıvrak bağlayacaktır Çunku kadının uretkenhğı, yapıcılığı, duyarlılığı kımı zıhnıyetlen korkutuyor Toplumun suru gıbı olması ıçın de çağdaş eğı- tım olgusunun yok edılmesı gerektığını bılıyor- lar Oysa Atatürk'ün dedığı gıbı, bır toplum hem erkeğı, hem de kadınıyla lyı eğıtılırse çağdaş- laşma gerçekteşır ve savaşım başanya ulaşır Ata- turk bunu çok lyı gormuş ve şoyle demıştır "llım ve fen bılgılennı hem erkek, hem de kadınlan- mızın kazanmalan zorunludur (Ocak 1923)" "Kadınlarımız erkeklenn geçtıklen butün tahsıl derecelennden geçeceklerdır Daha sonra da erkeklerle beraber yuruyerek bırbııiennın des- tekçılen olacaklardır (Mart 1923)" Bugun bızım de dıleğımtz ve gereksınmemız, kadınlanmızın lyı eğıtım alarak haklanna sahıp çıkabılmelerı, aydın, çağdaş ve duyarlı erkekle- rımızın de onlara savaşımlarında destek ol- malandır. Amerika, Neden Irak'ı Vurmak Ister? Prof. EROL MANİSALI Ai menka'nın Irak'ı vurması ona ne sağlar dıye düşündüğümüzde, sade- ce ılk akla gelenlerle yetınmemek, olayın bıraz daha dennıne ınmek gerekır - Esas neden sayılan, Irak'm sahıp olduğuna ınanılankımyasal ve bıyolojık sılahlann yok edıl- mesı mı 9 - Saddam'ın, yenı bır bolgesel guç oluşturma- sının ve Araplann gozunde artan saygınlığının ortadan kaldınlması mı° - Ortadoğu'da tek gucun ABD olduğunun Av- rupa'ya, "yenflenerek", bır daha gostenlmesı mı 9 - Kafkaslar ve lç Asya'dakı petrol ve doğalga- zın, ABD denetımıne gırmesı ıçın yenı basamak- lann hazırlanması mı 9 - Kuzey Irak'ın, Bağdat'tan "daha da kopup aynlması için" yenı bır sürecın başlatılması mı 9 - Sıkışan Israıl'ı bıraz olsun rahatlatmak mı 9 - Bağdat'ta yenı oluşumlar gerçekleştınp, ABD'nın, Basra-Kazakıstan enerjı hattında yenı destekler sağlaması mı 9 - Bölge hantalannı, sınırlanru degışhrecek ye- < nı bır dönemın ılk adımlannı atmak mı 9 - Avrupa ve Japonya'ya karşı "bölgedeki ener- jidenetiminı guçiendirerek'' 2000'lı yıllarda avan- taj sağlamak mı 9 - Almanya, Fransa ve Japonya'nın, enerjı bol- gesı ıle ılgılı uzun vadelı planlannın onûnu kes- mek mı 9 Bu nedenlenn, ayn ayn, hepsının de çorbada tuzuvar Sorun, "Monica-Saddam ParakUiğinin'' çok ötesınde, hem ABD'nın bolge polıtıkasının hem de bolge polıtıkasının bır parçası olarak, ABD'nın dunya polıtıkasının bır uzantısıdır ABD 1991 'den bugune kadar Saddam'ın ayakta kalma- smı "sağtodı" ve Saddam sayesınde hem bolge- dekı asken varlığını arttırdı hem de Kuzey Irak'ta- kı gehşmelenn "olgunlaşmasına" ortam hazırla- dı Saddam, 1991'de ortadan kalksaydı, bu ıkı nokta bu kadar rahat ve kendı doğal çızgısı ıçın- de sağlanamazdı 1991- 1998 donemı, bu gehş- melenn "kuluçka dönemi" ıdı ve yumurtalann uzennde de Saddam oruruyordu Saddam artık gorevını tamamlamış bulunuyor, varlığını surdü- rurse, bolgede denetımı gıderek zorlaşan gelışme- ler olabılır Yenı donemde ışın bır boyutu ABD, Avrupa ve Japonya arasındakı yenı ekonomık güç dengele- n ıle dogrudan doğruya ılgılıdır Dıger boyutu ıse bınncı bo>utun bır parçası ve uzantısı olarak, "Basra-Kazakistan enerji hattuım" denetımı ıle ıl- gılıdır Avrupa ve Japonya, enerjı olarak, bu bol- geye "bağunh" durumdadırlar Bunun yanında, bu hattakı enerjıyı kendı denetımınde tutan ulke, dun- ya ekonomısını de yonlendırme gucunu elınde ru- tacaktır 1991 -1998 donemmde Saddam, "kuluçka dö- nemini' 1 tamamladı, artık ona gerek yok Bır de p y y rak saygınlık kazanmaya başladı Araplar onun, kuluçkaya yatan bır tavuk olduğunu goremedıler, kukreyen biT aslan sanmaya başladılar, aynen Pe- ter SeDers'ın "Kukreyen Fare" fılmındekı gıbı Kuzey Irak'takı ıkı gurup uzennde Bağdat'ın 4enetımı, son yedı yıl ıçınde tamamen kayboldu Bağdat'tan kopup, K Irak'ı "Sen mi yönetecek- sin yoksa ben mi" kavgasına duştuler Artık du- nım yeten kadar olgunlaşmıştır, tabıı ABD ıçın Saddam safdışı bırakıldığında durum bugun, 1991'den çok farldıdır Yalnız, bu hesaplan boza- bılecek başka gebşmeler de var Almanya, Fran- sa, Japonya ve ılende Çın cephesı de pek kuçum- senemez Rusya şımdılık ABD'ye yakın Amen- ka Saddam'ı devınrse bu tokat aslında Bağdat'a değıl, Avrupa ve Japonya'ya atılmış bır tokat ola- caktır, esas adres orasıdır Herkes, Clinton-Monka- Saddam uçgenmde, ellenne venlen oyuncaklarla oynarken, "derin Amerika'da" başka guçler, daha büyuk ve çok daha uzun vadelı hesaplann peşındedırler Vıtnn- dekı oyuncaklar, mutfakta pışen yemeğm koku- sunu bır "tûtsü" gıbı ortuyor Amenka uzun vadede Japonya ve Avrupa kar- şısmdakı ekonomık "zaaflanm", Çm'ın sahıp bu- lunduğu "potansiyel guç" karşısındakı nskını, an- cak tek bır yolla engelleyebılır "Dünya enerji kaynakbnnı w yoDannıelindetutarak." Saddam ı vurmak, ABD'nın buyuk savaşının, sadece kuçûk bır cephesıdır Japonya bılınen nedenlerle, Çm de henuz ge- lışemedığı ıçın meydanda kala kala Almanya ve Fransa bulunuyor Kaypak zemınde düşe kalka ılerlemeye çalışan Rusya'nın, şımdılık kafa tuta- cak durumu yok Bu yıllar, ABD ıçın en uygun koşullara sahıp, 5-10 yıl sonra, ışler zorlaşır 1998 yılı Ortadoğu ve Hazar çevresınde yenı gelışme- lere gebedır En azından, bu bölgede, uzun vade- fc uygulamanın' Wk adımlan atılacak Arttacak adımlann tek bırhedefi var "Bolgedekienerjinin" denetım altma^alinması. Buhedef ıçın bolgede ye- nı savaşlar çılöbılır, yenı devletçıkler kurulup sı- nırlar değıştınlebılır, yonetımlerdeğışebılır Tur- kıye bolgedeki gelışmelerden zarar gormemek, hat- ta yarar sağlamak ıçın şımdıden "önkmlerini" cıddı cıddı düşunmek zorundadır Bolgedeki bu yenı yapılanmada rol alacak (ve- ya rol venlecek) aktorlerden bın de kesınlıkle Turkıye'dır Vıtnnde Saddam-Monıca ıkılısı oynarken mut- faktakı yemek, petrol ve doğalgaz ıle pışmek zorunda Eğitim Bilimleri Fakültesi Kapatılmalı mı? M. FERİT KOTAN / Eğ 1 965 yılında oğrehme başlayan ve bugü- ne dek günahı ve sevabıyla oğretıme devam eden Eğıtım Bılımlen Fakülte- si, YÖK'un aldıği bır kararla ışlevınde değışıklık yapılarak oğretmen yetıştı- ren eğıtım fakultesı nıtelığıne donuştu- rulmektedır Işlev değışıkJığı. yıllardır süren taruşmanın bır so- nucudur Egıömde uzmanlığın lısans düzeyınde ola- mayacağı, uzmanlığın lısansüstü eğıtım ıle kazanıl- ması gereknğı savının yaşama geçınhnesıdır Doğ- ruluk payını yadsımıyoruz Cumhunyet tanhımıze baktığımızda bu sav Türk Mıllı Eğıtımıne egemen olan savdır Ögretmen odak- lı bır eğıtım anlayışının sıstemleşmesıdır Kuşkusuz kı eğıtımde ana oğe ogretmendır Ûğ- retmenın oğretım faalıyetlennde etkınlığı, başansı onemlıdır Ancak eğıtım sıstemımızın merkez ve taş- ra örgutlennın ışlevlen çok farkh bılgılen ıçermek- tedır Bu farklılıklann gerektırdığı ışlevlen, Turk- çe, tanh, coğrafya, vb oğretmenlerden beklemek ve başan aramak bılımm, bılgının doğasına aykındır (bazı bıreysel yetenekler dışında) Konu, şu fakul- te bu fakulte sorunu değıldır Çağdaş bır eğıtım sıs- temınde merkez ve taşra orgutünun gereksınme duy- duğu ınsan gucu nıtelığının belırlenmesıdır 1965 yılında oğretıme başlayan Eğıtım Fakulte- sı (sonradan adı Eğıtım Bılımlen Fakultesı olarak degıştınlmışür) eğıtım sıstemımızın merkez ve taş- ra orgütlenne nıtelıklı eleman yeüştırme savıyla ku- rulmuştur Bu sav ı gerçekleştırecek eleman yetıştır- mış veya yetıştırmemış, bu, aynca tartışılması ge- reken bır konudur Ancak bu fakulte mezunu olup unıversıtelerde ve kamu kuruluşlannda başanlı hızmetler yurüten çok değerlı elemanlann bulunduğu da bır gerçektır Onemlı olan, ulkenın eğıtım sıstemının ögretmen odaklı ınsan gücunden farklı bır ınsan gücune ge- reksınme duyup duymadığının önyargılardan anna- rak saptanabılmesıdır Şüphesız kı mıllı eğıtım sıstemımızın merkez ve taşra örgutlennde gorev alan oğretmenler, oğretım sürecının dışında, eğıtsel ve yonetsel faalıyetlerle ıç ıçedır Bu gorevlen başanyla yurutebılmelen ıçın eğıtbılımsel (pedagojık) bılgılenn yanında, - Kultürun ozdeksel ve tmsel (maddı ve manevı) öğelennın eğıtım sıstemıne etkılennı yorumlayabıl- me, - Ülkenm ve yorenın demografik yapısının ana- lızını yaparak eğıtsel ve yonetsel açıdan yorumla- yabılme, - lstatıstıksel venlenn rasyolannı çıkarabılme ve yorumlayabılme, - Son yıllarda tartışılan toplam kalıte yönetımı- nın temel oğesı olan kalıte kontrol çembennı eğıt- sel ve yonetsel faalıyetlere uygulayabılme - Her faalıyetın bır ekonomık olgu olduğu duşun- cesınden hareket ederek malıyet-yarar analızını ya- pabılme, - Merkez ve taşra örgutlennde yuz mılyarla dıle getınlen butçelenn yonetımı ıçın gereklı olan finan- sal bılgılere sahıp olabılme gıbı bılgılen de kazan- mış olması gerekmektedır Tanh, Türkçe, yabancı dıl, coğrafya, matematık, fızık, kımya oğretmenlennden, yukanda sıraladığı- rraz bılgılenn gerektırdığı ışlevlen yenne getırme- lennı ıstemek buyuk haksızlık olmaz mı 9 Goruluyorkı oğretım ışlevının gerçekleştığı okul ortamı dışındakı merkez ve taşra örgütunün (ışlevı gereğı) gereksınme duyduğu ınsan gucu farklı nı- telıkler taşımaktadır Eğıtım sıstemımızın gırdı ve çıktılan arasındakı feedback'ı (gen besleme) han- gı ınsan gucu ıle gerçekleştırebıleceğız 9 Ote yandan yukanda belırtılen bılgılen lısans du- zeyınde kazanmamış olan bır eğıtımcıye lısansüs- tü eğıtımle kazandırma yoluna gjtmede ne kadar ba- şanlı olunabılır9 Oğrenmede background'un one- mını nasıl ınkâr edebıleceğız 9 Kanımca, Eğıtım Bılımlen Fakultesı, organızas- yonu ve programı gozden geçınlerek eğıtım sıste- mımızın merkez ve taşra örgütunün gereksınım duy- duğu ınsan gucunu lısans düzeyınde yetıştırmeyı amaçlamalıdır PENCERE Savaş ÇığiPtkanı Amerikanofiller... Saddam dıktator değıl mı1 Pekı, Hafız Esad ne? Saddam Turkıye'yı vuracakmış1 Sunye elının altındakı PKK lıderıyle ne yapıyor? Su savaşını kjm yurutuyor^.. Irak'ta demokrası yok! Nerede var? Iran'da mı? Kuveyt'te mı? Su- nye'demı? Urdun'demı? SuudıArabıstan'damı? Korfez şeyhlıklennde mı demokrası geçenı? Irak'ta kıtle ımha sılahı varmış Gerçek mı'' BM Genel Sekreten Kofi Annan'ın kımyasal sı- lah danışmanı Anatoli Kuntsevıç, Irak'ta kıtle ım- ha sılahı olmadığını açıkladı Turkıye'dekı Amenkanofıller (1991'dekı gıbı) nı- çın savaş tamtamları çalmaya başladılar? • Bu, bır petrol savaşı1 Turkıye bolgede yaşıyor Ne Irak'ı tutacaksın, ne Amenka'dan çok Ame- rıkancı olacaksın' Ne Saddam'a duşmanlıkta on safta goruneceksın, ne Amenka'yı tedırgın edecek çıkışlar yapacaksın1 Komşu ulkenın zavallı halkı- nın başına yağdınlacak ateşe alkış tutmak ne dıp- lomasıye yakışır, ne dış polıtıka sağduyusuna sı- ğar, ne ınsanlıkla bağdaşır Saddam zamane Hitleri'ymışi Hıtler dunyayı ateşe verdı Saddam cırmı kadar yer yakabılır Amerika, olayı paranoyanın aynala- nyla dunyaya yansıtmakta ozçıkarı ıçın yarar gö- ruyor Hem Batı'nın her soyledığını doğru sayma- nın zavallılığını nıçın benımseyelım9 1919'da Ba- tı'nın soyledığını doğru saydık mı kı, 1998'de go- zu kapalı kabullenelım Turkıye Batı'yı eleştırel aklın suzgecınden geçı- rebıldıkçe Batılılaşır, Batı dunyasında saygınlaşır • 1919'da dûnyanın efendısı, zamane super gucu Ingıltere ıdı, Başbakan Lloyd George ne dıyordu* "- Turkler ınsanlığın başına beladır, cezalandı- nlmalı, Avrupa'dan sunılmelı " Hazretın soyledığı doğru muydu? Bugun ABD Cumhurbaşkanı Clinton'un soyle- dıklen doğru mu, eğn mı? VVashıngton'un Bırleş- mış Mılletlerörgutu'ne, Çın'e, Rusya'ya, neredey- se butun dünyaya karşın oluşturduğu savaş tez- gâhının altında yatan ne? lslam dunyası pısmışi Ne tuhaftır kı yıne Batı dun- yasının aklı başında kesımı Amenka'ya karşı çıkı- yor Ya Turkıye? • Ortadoğu gun geçtıkçe savaş kuyusunun bılın- meyen karanlığına doğru çekılıyor Bu çekımın dı- namıklen yalnız bolgede değıl, daha çok Batı coğ- rafyasında yuvalanıyor 20'ncı yuzyılda uç buyuk savaşla (Bırıncı Dunya Savaşı, Ikıncı Dunya Sava- şı, Soğuk Savaş) ınsanlığa acı çektıren Batı kapı- talızmı, kendı yapısındakı çelışkıien banş hesabı- na gıderebttmtş değıl, kımı zaman çozumu savaş- ta goruyor Ancak bu kez Çın'ın ve Rusya'nın ABD'nın Irak sakjınsına karşı çıkması ılgınç Bolgede bır savaştan (1991 'de olduğu gıbı) en çok zarar gorecek ulke Turkıye'dır Bu nedenle ba- nşçı gınşımler Turkıye'nın en doğal hakkıdır Gerçek boylesıne açık seçıkken, Turkıye'de sa- vaş tamtamları çalabılen Amenkanofillerın med- yada seslennı yukseltebılmelen şaşılacak ış!.. Savaş cınayettır İLAN NEVŞEHÎR 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ'NDEN Davacı Bağ-Kur Mudurlüğu ıle davalı Sabıre Mumcu aralanndakı tazmınat davasma ılışkın Nev- şehır 1 Aslıye Hukuk (Iş) Mahkemesrnm 1995/450 esas, 1997/586 karar sayılı, 3 11 1997 ta- nhlı karan hukum ozetı olan suresınde açılmamış olan davanın reddıne, yasa yollan açık olmak uzere davacı vekılının yüzune, davalmın yokluğunda ve- nlen karar ıle davacı vekılının 4 11 1997 tanhlı tem- yız dılekçesı özetı olan Davalının sure savunması yoktur, hak düşurücu sure sozkonusu değıldır, Sabı- re Mumcu'nun sebepsız zengırüeştığı dava açma hakkının başladığı tanhtır, on yıllık zamanaşımına tabıdır, karann bozulması talep edılmıştır Adresı tesbıt edılemeyen davalıya ılan tanhınden ıtıbaren süresı ıçınde kanun yoluna başvurulmadığı takdırde karann davalı yonunden kesmleşeceğı, ce- vap süresmın dolmuş olacağı ılanen teblığ olunur (Basın 62791) MUHASEBE ELEMANI Bır yayım kuruluşunda çalışmak üzere deneyimlı muhasebe elamanı aranmaktadır Tel 514 01 96 ZlMl F I Y A T D U Y U R U S U Uzun: 130.000TL Kısa: 120.000TL I.J. Reynolds Markasıdır. Sıgara sağlığa zvaHıdır NALLIHANSULH HUKUK HAKtMLİĞt'NDEN DosyaNo 1998/24 Davacı Gungör Ersoy tarafından davalı hasım- sız olarak açtığı çek ıptalı davasının yapılan tensı- bınde venlen ara karan gereğınce Eskışehır ılı Yunusemre Halkbankası Şubesı'ne aıt 7 2 1998 vadelı 2737888-890 sen nolu 99 000 000 - TL meblağlı Huseyın Elma tarafından hamıhne ola- rak kesılen çek kaybol- muştur Çekı bulanlann 1 ay ıçensınde mahkeme- mıze başvurmalan ılanen teblığ olunur (Basm 3913) Nüfus cüzdanlanmız kaybettık Hükumsuzdür AYŞEKAYA SEMİHKAYA UĞUR KAYA Nüfus cüzdanımı, SSK kartımı kaybettım Hükümsüzdür AYŞESANDIK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear