Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 ŞUBAT 1998 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Istanbul
Edirne
Kocaelt
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
B
B
B
PB
PB
PB
PB
7
2
6
2
11
9
11
11
Sinop Y 10 Adana 16
Samsun Y
Trabzon
Giresun
12
11 Ankara
Eskişehir
11 Konya
11 Sıvas K
Zonguldak Y 6 Antalya PB 15 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
K
K
16
7
10
10
6
1
1
Marmara'nın doğusu,
Doğu Akdeniz, Iç Ana-
dolu'nun kuzey ve do-
ğusu, Karadenız ıle Do-
ğu ve Güneydoğu Ana-
dolu bolgelen yağışlı,
diğer yerier parçaiı bu-
lutlu geçecek. Yağışlar
Doğu Akdenız ıle Gu-
neydoğu Anadolu'da
yağmur, ötekı yerterde
karta kanşık yağmur ve
Kar şeklınde oiacak.
AVRUPA
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
Y
Y
2
0
4
12
g
5
8
7
Bertin
Budapeşte PB
Madrıd PB
Vıyana PB
Belgrad PB
Sofya K 0
Roma PB 11
Atına Y 13
Münih 2 Milano PB 10
ASYA
Moskova K -12
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
Y
K
PB
PB
PB
Y
Y
21
-6
14
14
10
16
22
Şam B 19
pAçık Parça»ı bulutlu Bulutlu k
Çokbukrttj Yağmurtu , Gök gunjltülû
G U N C E L CÜÎSEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
"Saddam zabıtlan."
Sadece büyük gazete (Hürriyet) değil, büyük ga-
zete gibi gazeteler bunu "hep yapıyor".
Oysa, Bağdat'a giden büyük gazete muhabiri şi-
şire şişire nihayet "tarihi" diye nitelendirilen Sad-
dam- Cem görüşmesindeki karşılıklı söylemleri kı-
ytsından köşesinden "istihbar eylemiş", aferin iyi
çalışmış, haber yapıp gazetesine vermiş.
Ama manşet; bu haberi daha Dışişleri dosyalan-
na henüz girmeye vakit bulamayan, belki yazılma-
sma yeni başlanan görüşme tutanağı diye kamu-
oyunaduyuruyor. Üstelik gazeteyeyakışmayan öy-
lesi bir sözcükle:
"Saddam zabıtlan!"
Bir başka medya tutarsızlığı Clinton'ın mektu-
buyia ilgili.
Büyük gazetenin kardeşi büyük gazete (Milliyet),
4 Şubat 1998'de Başkan Clinton'ın Cumhurbaşka-
nı Demirel'e yazdığı mektubun haberini, neredey-
se tam sayfa, üstelik çerçeve içine aldığı metniyle
veriyor.
6 Şubat 1998: Aynı büyük gazetenin 15. sayfa-
sında "Işte Clinton'ın Demirel'e mektubu" başltğı
altında yayımlanan haberde, bu kez ABD Başka-
nı'ndan gelen mektubun başka bir metni yer alıyor.
Üstelik, Milliyet'te bir gün arayla yayımlanan iki
mektupta ne cümleler ne de kimi yerdeki ifadeler
birbirini tutuyor.
Gazete iki günde iki mektup üretiyor. Benzetmek
gibi olmasın; Milliyet'in Genel Yayın Müdürü'nün
adı sanki gazeteye yansıyor: "Derya gibi gazete!"
Üstüne üstlük, yayımlanan ilk mektuptan sonra
Ecevit, bu metne dayanarak "ABD bizi tehdit ede-
mez" içerikii demeçler veriyor.
Oysa, Cumhurbaşkanı, mektubu "gelir gelmez"
Başbakan'a iletiyor.
Başbakan Yardımcısı, Mesut Yılmaz'dan mek-
tubun tehdit içerip içermediğini öğrenebilir ve yok
olan ifadeye dayanarak vaımış gibi demeç verme-
yebilirdi.
Kamuoyunu bu denli umursamayan bir medya ve
uyumsuz bir hükümetle önemli konulara nasıl çö-
züm bulacağız, lütfen söyler misiniz?
Tezatın daniskası
Nihayet büyük medya günler sonra bir başka
önemli gelişmeye de gözlerini açıyor.
Ecevit, demeçlerinde ABD'nin silahlı saldın karar-
lılığına karşı çıkıyor. "Çok dikkatli davranılarak, dün-
ya sorunu çıkarrnamaya özen gösterilerek ABD po-
litikalanna karşı çıkılabilir" diyor. Arada "Saddam
dostu olmadığını" söyteme geregjni de duyumsu-
yor.
Ama; ne çare ki, ABD'nin saldınya dayanak yap-
tığı BM kararlanna Irak'ın uymasını hemen aynı sa-
atlerde Bağdat'ta bulunan Dışişleri Bakanı Cem,
Türk polıtikası olarak Saddam'a anlatıyor: "Krizin
aşılması için BM karartanna uyulması gereklidir"
diyor.
Kısacası; Cem, Amerikan dayatmasının ana öge-
si olan "BM kararlanna uyumu ve uyulmasını" Bağ-
dat'a götürdüğü önerilere temel yapıyor.
Bu arada Başbakan Yılmaz'la Ecevit arasında "I-
rak konusunda görüş aynlığı var mı, yok mu" soru-
suna DSP lideri ne evet, ne de hayır yanıtı veriyor.
Zira Ecevıt'in son demeçleri, konuya yaklaşımı
hükümette görüş aynlığını dillendiriyor.
Ecevit neden böyte bir yol izliyor? Izlememesi ge-
rekiyor diyenler; Irak konusunda 1 Şubat 1998'de
Başbakanlık Konutu'nda yapılan "zirveden sonra
yayımlanan hükümet bildirisindeki bir cümleyi"
gösteriyor. O cümle aynen şöyle:
"Hükümet, bu çabalann (banşçıl yoldan çözüm
çabalannın) sonuç verebilmesi ve bir askeri müda-
halenin kaçınılmaz hale gelmemesi açısından da I-
rakhükümetinin BM Güvenlik Konseyi karartannı bir
an önce ve tam olarak uygulaması çağnsını yine-
lemektedir."
Bu gerçeğe karşın Ecevit'in Yılmaz'aters düşen
davranışlan ancak şöyle açıklanabilir:
Zirvede de söylemiş: "Altı yıldır bugünlerde ver-
diği demeçler koşutunda siyaset yapan bir parti
DSP."
Başbakan Yılmaz ise Ecevit'e, "Bu bildiri hükü-
met politikasını açıklıyor. Siz daha önceki görüşle-
rinizi 'parti siyaseti' olarak söylemeye devam ede-
bilirsiniz" diyor.
Ola ki, parti görüşünün devlet ve hükümet politi-
kasına dönüşmediğini gören Ecevit, "6 yıldır söy-
leyegeldiği DSP'nin Irakpolitikasını bugünlerde yi-
neliyor".
Pek tutarlı olmamakla biriikte Ecevit'le Yılmaz'ın .
görüş aynlığı ancak böyle yommlanabiliyor.
Yoksa, bilmediğimiz başka rvedenler de mi var?
Perinçek, hükümeti pasiflikle suçladı
'Olayların arkasından
sürükleniyorlar'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-lşçi Partisi Genel
Başkanı Doğu Perinçek, I-
rak bunalımı konusunda
hükümetin uyguladıgı poli-
tikayı eleştirerek "Olayla-
nn arkasından sürükienen
pasif politika, Türkiye'yi
ateşe sürülmekten kurtar-
maz. O nedenle mesele,
ABD'yî saldırmadan önce
dizginleınektir. ABD'nin gj-
rişimi başından kınlmalı"
dedi.
Perinçek, ABD'nin tek
hedefinin Irak'ı parçala-
raak olmadığını öne süre-
rek "Türkiye'nin toprak
bütünlüğü ve geleeeği de,
'büyük müttefikin" tehdi-
di ahındadır. ABD'nin,BM
karartannı uygulatmak
için bu harekâta giriştiği ya-
lan. Irak bütün koşuOan
kabul etse ABD yine saldı-
racak. Bu saldın, ABD'nin
çaresizliğinin bir ifadesi-
dir" diye konuştu.
Irak'ın Türkiye'yi kim-
yasal ve biyolojik silahlar-
la tehdit ettiği yönündeki
haberlerin gerçek olmadı-
ğını belirten Perinçek, "He-
le bu yalanı Mesut Yd-
maz'ın seslendirmesi, Baş-
bakan sorumluluğuyla
bağdas.mayan, hafif ve cid-
diyetsiz bir davramş" görü-
şünü dile getirdi.
ABD'nin telaşının, böl-
gedeki tüm dayanaklannın
çökmesinden kaynaklandı-
ğını kaydeden Perinçek,
saldırgan tutumun, bölge-
de kukla bir Kürt devleti
kurma ve denetimi yeniden
ele geçirme amacından
doğduğunu söyledi.
Ankara^dan lojistik destek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Mesut Yılmaz'ın, körfezde olası bir savaşta
ABD'ye lojistik destekverileceğinisöylediğiöğ-
renildi. Başbakan, parti grubunu bilgilendirirken
insani amaçU operasyon düzenleme olasıhğı bu-
lunan Türk uçaklanna ateş açılması durumunda
yanıt verileceğini bildirdi.
Alınan bilgiye göre Başbakan Yılmaz, çar-
şamba günü parrisinin grup toplantısının basına
kapah bölûmünde yaptığı konuşmada, ABD'ye
"insani amaçh lojistik destek" verileceğini kay-
detti.
Amerikan savaş uçaklanmnIraktarafindan vu-
rulması durumunda Kuzey Irak topraklanna at-
lamak zorunda kalan pilotlann kurtanlması için
Türk uçaklannm da devreye girebileceğini belir-
ten Yılmaz, "Bu yardım sırasında eğer bizjm
uçaklannuza da ateş açüırsa, doğal olarak yanıt
verilecektir'' diye konuştu. Yılmaz, aynı konuş-
masında, ABD'den Incirlik Üssü'nün kullanımı-
na ilişkin bir istem gelmesi durumunda, konuyu
doğrudan TBMM'ye ileteceğini, karan kendisi-
nin vermesinin söz konusu olmadığını kaydetti.
Başbakan Yılmaz'ın, "lojistik destek"ten ne-
yi kast ettiği konusunda sorulan yanıtlayan bir ka-
bine üyesi. "Gözedemeuçaklankalkmadan. göz-
lem yapdmadan ve kesif uçuşlan yapılmadan
ABD'nin harekât düzenlemesi ve vurması müm-
kün defil. Bu da açıkça lojistik destek anlamına
geüyor" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili
de, Türkiye'nin ABD'ye vereceği lojistik deste-
ğin "aktifdestek" olarak değerlendirilmesi gerek-
tiğini bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı'nda oluşturulan değerlen-
dirme grubu, gün boyu çahşmalarda bulunarak
olası senaryolan ve Türkiye'nin nasıl bir tutum
alması gerektiği konulannı ele aldı. Dışişleri Ba-
kanlığı'ndan bir başka yetkili, Irak'ta çıkacak
yangının Türkiye'ye de sıçraması olasılığı ol-
duğunu, ancak savaş tehlikesinin artarak sür-
düğünü kaydetti.
Dışişleri Bakanı tsmail Cem'in temaslan
konusunda Irak'ın diğer komşulanna bilgi veril-
diğini kaydeden yetkili, "BM Güvenlik Kon-
seyi'nde yaşanan kttidin açümasının zoriaştığuu,
Irak yönetiminde bir niyet değişikliği görül-
mesinin şart olduğunu" vurguladı.
Demîrel: Savaş dengeleri bozar
ANKARA (CumhuriyetBürosu)
- Cumhurbaşkanı Süleyinan Demi-
rd, ABD Başkanı BillClinton'ın, I-
rak bunalımı ile ilgili olarak ülke-
sinin görüşlerini ilettiği mektuba
yanıt hazırhyor.
Dışişleri Bakanı tsmail Cem ile
dün görüşen Cumhurbaşkanı De-
mirel'in, "yeni bir savaşın bölge
halklanna büyük zarar vereceği,
Türkiye'nin banşçı bir çözümden
yana olduğu" mesajını vermesi
bekleniyor.
Irak yönetiminin, Birleşmış Mil-
letler (BM) denetçilerinin faaliyet-
lerini engellemesi nedeniyle çıkan
gerginlik, Ankara-VVashington ara-
sındamektup trafığine neden oldu.
Cumhurbaşkanı Demirerin, ABD
Başkanı Clinton'ın mektubuna ya-
nıt vermek için çahşmalannı sür-
dürdüğü kaydedildi. Dışişleri Ba-
kanı Cem'i dün Çankaya Köş-
kü'nde kabul eden Demirel'in
mektubunda şu unsuılara yer ver-
mesi bekleniyor:
- Türkiye, yeni bir savaşın bölge
halklanna büyük zarar vereceği
kaygısını taşıyor. Irak'ın BM ka-
rarlanna tamamen uyması gerek-
mektedir. Ancak bunun sağlanma-
sı için diplomatik yöntemlerin so-
nuna kadar kullanılması şarttır.
Türkiye, bu çabalara katkıda bu-
lunmak amacıyla Dışişleri Baka-
ru'nı Bağdat'a göndermiştir. Bu ça-
balann yoğunlaşması, diplomatik
bir çözümü kolaylaştırabilir.
- Türkiye için en önemli konular-
dan biri Irak'ın toprak bütünlüğü-
nün korunmasıdır. Olası bir savaş,
Irak'taki merkezi yönetimin yıkıl-
ması sonucunu doğurabilir. Bu du-
rum, Türkiye'nin olduğu kadar tüm
bölgenin güvenliği ile ilgili kaygı-
lar yaratacaktır.
- Bir savaşın yaşanması, bölge-
nin tüm ekonomik dengelerini de
bozacaktır. Türkiye'nin, 1991 yı-
lmdaki Körfez Savaşf ndan bu ya-
na hesaplanabilir kayıplan 35 mil-
yar dolann uzerindedir.
- Irak'layaşanacak yeni bir sava-
şın, Irak yönetiminin uluslararası
kamuoyuyla ilişkilerinin normal-
leştirilmesi sürecini daha da uzata-
caktır.
Mektup enflasyonu
Clinton'ın Demirel'e mesajı ile
ilgili olarak Ankara'da mektup tra-
fıği yaşandı. Mektubun kamuoyu-
naçelişkili yansıtılmasından rahat-
sızlık duyan Dışişleri Bakanlığı,
Çankaya Köşkü'nden alınan özel
izin ile mektubu basma açıkladı.
Clinton'ın mektubunda özetle şu
görüşlere yer verildi:
- Bu kimyasal silahlar, bölgeyi
ve aynı zamanda Türkiye'yi de teh-
dit etmektedir ve Türkiye, Körfez
krizinin etkilerini hâlâ üzerinde his-
setmektedir. ABD, Türkiye'ye gü-
venmektedir.
- Baştan beri diplomatik çözüm
aradık, fakat Saddam Hüseyin bizi
diplomatik opsiyon bırakmama
noktasına getiriyor.
- Kuzeyden Keşif Harekâtı ve
uluslararası alanda sağladığı deste-
ği aracılığıyla Türkiye, Saddam
Hüseyin'in BM kararlanna uyması
yolunda önemli bir rol oynamak-
tadır.
Göç K.irak'ta durdumiacak Cem, kabineye bügl verdi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye, ABD'nin
olası bir saldınsının ardından
yaşanabilecek göç hareketini,
Kuzey Irak'ta oluşturulacak
'insanidestek böigesi'nde dur-
dıırma karan aldı. Karar, Baş-
bakan Mesut Yılmaz ile Ge-
nelkurmay Başkanı tsmail
Hakkı Karadayı'nın önceki
gün yaptığı başbaşa görüşme-
de alındı.
Körfez bunahmında sıcak
çatışma olasıhğının artması
Türkiye'yi de çeşitli önlem-
lere zorladı. 1991 yılmdaki
göç hareketini bir kez daha
yaşamak istemeyen Türkiye,
saldından kaçmak isteyen in-
sanlan Kuzey Irak'ta durdur-
ma ve gerekli insani yardımı
orada sağlama karan aldı.
Başbakan Yılmaz'ın, Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral
tsmail Hakkı Karadayı ile ön-
ceki gün başbaşa yaptığı gö-
rüşmede, Türk Silahlı Kuv-
vetleri'nin daha önce düzen-
lediği sınır ötesi operasyon-
larda ilerlediği en uzak nokta-
larda Mnsani destek bölgesi'
oluşturulmasma karar verildi.
Destek bölgesinin, Irak sı-
nınndan yaklaşık 30 kilomet-
re içerideki noktalara kurula-
bileceği kaydedildi. Uluslara-
rası örgütler, gcrginliğe taraf
olan ya da olmayan ülkelerin
de yardımının sağlanması,
'ola\ın sadeceTürkiye'yi bağ-
lamadığı' mesajı verilmesi
amacıyla da bu oluşum tercih
edildi. Kızılay'm da, göçmen-
lere yapılacak insani yardımı
bu bolgede gerçekleştireceği
öğrenikü.
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Dı-
şişleri Bakanı İsmail Cem'in Irak'taki
temaslan nedeniyle dün toplanabilen
Bakanlar Kurulu'nda "berhangj bir as-
keri müdahalenin. Irak halkı ve bölge ül-
kekri açısından lelafi edilemeyecek ka-
dar büyükzararlarayol açacağına" dik-
kat çekildi. Kabine, herhangi bir müda-
hale sonrasında göçün başlaması duru-
munda, insani desteğin sağlanması için
bir komite oluşturdu.
Hükümet, Körfez'de savaş çıkması
durumunda izlenecek politikayı gün bo-
yu yapılan yoğun görüşmelerde sapta-
maya çalışırken Dışişleri Bakanı Cem,
Bağdat'ta gerçekleştirdiği ziyaretler ko-
nusunda Cumhurbaşkanı Sükyman De-
mirel Başbakan Mesut Yümaz, kabine
üyeleri ve ABD'nin Türkiye Büyükelçi-
si Mark Parris'i bilgilendirdi.
Ankara da dünkü diplomatik trafık,
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Parris'in
fTORKIYE-NİN EN ÇOK DİNLENEN YABANCI MÜZİK İ8TASVONU
Tum dunya
Powep FM'i
seyrediyop!Televizyon dünyasının en iyi müzik kanallarından biri
olan MCM, Türkiye'nin en iyi yabancı müzik istasyonu
Power FM'İ konuk ediyor!
MCM Airplay Ppogramı'nın
Şubat ayı konuğu Povver FM!
Her ay Avrupa'nın en iyi radyolarından birinin tanıtıldığı MCM
Airplay Programı'nın Şubat ayı konuğu Türkiye'nin en iyi yabancı
müzik istasyonu Povver FM, ekranda milyonlarca kişiyle buluşuyor.
Türkiye'nin en çok dinlenen yabancı müzik istasyonu
•Adana 105 »Antalya 100 »Ankara 100 «Alanya 100 »Bodrum 100
•Bolu 100 »Bursa 100 »Çesme 100 «Denizli 100 «Eskişehir 100.5
•Fethiye 100.5 »Göcek 100.5 »Istanbul 100 »Izmir 100 »Kocaeli 100
•Kusadası 100 •Marmaris 100 «Mersin 105 «Sakarya 105 «Samsun 100
http:// www.powerfm.com.tr
fek kez bir Türk DJ.
yabancı müzik kanalmda
ppogram yapıyopl
Programm sunuculuğunu yapmak
uzere seçılen Povver FM'ın
DJ 'lerınden Funky C, yabancı bir
muzık kanalmda program yapan
ilk Türk DJ. oiacak. •
Bı progpanı sakın
kaçıpfflayml
Yayın tarthleri ve saatlerl...
5 Şubat Perşembe, Saat 13.30
6 Şubat Cııma, Saat. 21.45
8 Şubal Pazar. Saat 16 30
10 Şubat Salı, Saat 00.45
Bağdat'tan dönen Cem ile görüşmesiy-
le başladı. Cem'in, Irak yönetimi ile
yaptığı temaslarda edindiği izlenimi
Parris'e anlattığı kaydedildi. Daha son-
ra Başbakan Yılmaz, Başbakan Yardım-
cısı Ecevit, Başbakan Yardımcısı, Milli
Savunma Bakanı tsmet Sezgin, Devlet
Bakanı Şükrü Sina Cürel ve Dışişleri
Bakanı .Cem'in Başbakanlık Konu-
tu'nda gerçekleştirdikleri Kıbns-Ege
zirvesinde, Körfez bunalımı da değer-
lendirildi. Zirvenin tamamlanmasımn
ardından İsmail Cem, temaslanyla ilgi-
li bilgi vermek için Çankaya Köşkü'ne
çıkarken Ecevit ve Yılmaz da ABD'li
Büyükelçi Parris'i kabul ettiler. Aynı sa-
atlerde, Irak'ın Türkiye Büyükelçiliği
Maslahatgüzan Said El-Samarrai. DTP
lideri Hûsamettin Cindonık ve CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal'la ayn ay-
n görüştü.
Akşam saatlerinde yapılan ve 4 saat
süren Bakanlar Kurulu'nda
da ağırlıklı olarak Körfez
bunalımı ele alındı. Başba-
kan Yılmaz, toplantının açı-
lışında yaptığı konuşmada.
Körfez bunahmında Türki-
ye'nin izleyeceğı politika
konusunda hükümette gö-
rüş aynlığı olmadığını be-
lirterek "Hükümctimiz, en
kötü olasüıklan hesap ede-
rek bütün önletnleri almıştır
ve abnaktadır. Vatandaşla-
nmız müsterih olsunlar"
dedi. Başbakan yardımcıla-
n Ecevit ve Sezgin de yap-
tıklan kısa açıklamalarda,
hükümetin Irakpolitikasm-
da uzlaşma içinde olduğunu
vurguladılar.
Hükümet Sözcüsü ve
Devlet Bakanı Şükrü Sina
Gürel, kurul toplantısının
ardından yaptığı acıklama-
da, alınan 5 karan şöyle sı-
raladr.
1- Herhangi bir askeri
müdahale, Irakhalkıve böl-
ge ülkeleri açısından telafi
edilemeyecek derecede bü-
yük zarara yol açacaktır.
2- Müdahalenin önlen-
mesi, BM kararlannın ek-
siksiz uygulanmasına bağlı-
dır. Bunun için diplomatik
olanaklar sonuna kadar kul-
lanılmalıdır.
3- Irak'ın kararian ek-
siksiz u\gulaması duru-
munda, BM tarafindan uy-
gulanan yaptmmlar yumu-
şatümabdır.
4-Irak'ın toprak bütünlü-
ğü korunmalıdır.
5- Hükümet, bir askeri
müdahale durumunda Tür-
kiye açtsından ortaya çıka-
cak olumsuzluklara karşı
her türiü tedbiri alacakür.
Kabine, göçün başlama-
sı durumunda. insani deste-
ğin sağlanması için bir ko-
mite oluşturdu. Komite,
Devlet Bakanı Gürel'in ko-
ordinatörlüğunde İçişleri
Bakanı ve Sağhk Bakam'n-
dan oluşturuldu.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Nedir o demokrasi?
RP için her şartta siyasete devam etmelerini sağ-
layacak yapı.
DYP için kendilerinin iktidarda olması.
Bunlar demokrasiyi emzik gibi görüyortar. Sahip
oluncasusuyoriar. Alınınca dünyanın merkezi onlar-
mış gibi feryadı basıyoriar.
Âğlamayan siyasetçiye demokrasi vermezler de-
yip devam edelim.
Son dönemde iç politikada sık sık dillendirilen bir
tanım var
- Sine-i millet...
Yıne demokrasi için... Sözüm ona RP'den,
DYP'den milletvekilleri istifa edecekler, milletin sine-
sine dönecekler, erken seçim yapılacak, eze eze ge-
RP'liler, RP'nin yerine kurulacak partinin ne yapar-
sa yapsın kapatılmamasını sağlayacak anayasa de-
ğişikliklerine "evef" denmezse bu sine-i millet ko-
zunun dozunu arttıracakmış.
DYP'liler geride kalır mı? Genel Başkan Yardım-
cısı Hasan Ekinci önümüzdeki haftayapılacak DYP
Genel Idare Kurulu toplantısının ardından seçim için
düğmeye basacaklannı açıkladı. Ekinci, basılacak
düğmeler arasında sine-i milletin de olduğunu söy-
ledi. Buna kendisi de pek inanmıyor olmalı ki, ekle-
di:
"Kimse blöf yaptığımızı sanmasın."
Ne münasebet Hasan Bey...
Devreye CHP de girdi. Genel Başkan Deniz Bay-
kal parti meclisi toplantısında konuya ilişkin düşün-
cesini aktardr.
"RP'liler sine-i millete dönme karan verirse, isti-
faiar Meclis'e geldiğinde kabul oyu verin'z."
CHP'nin ne amaçla olursa olsun, RP'nin işine ya-
rayacak bir adıma evet demesinin sosyal demokrat
taban açısından itici olacağını vurgulayalım. Neden?
Çünkü, RP artık takıyyeciliği ele aldı bırakmıyor. Ge-
nel merkezi bile takıyyeyle boşaltıyorlar. Binanın sa-
hibi Beşir Darçın... RP'ye, "Burayı boşaltın" diyor.
RP'liler yanda daha küçük bir yere geçiyor. Asıl RP
binası Darçın'a ait işyerlerinden biri oluyor. lleride ay-
nı binayı RP'nin devamı olan parti tutarsa resmi ka-
yıtta bu RP binasının devri değil, Darçın'a ait işha-
nının kiralanması olarak görünecek...
Toplumla böylesine "aleni" oynayan bir partiyle
CHP'nin yan yana olması elbette düşünülemez.
Anayasa ne diyor?
Gelelim konunun anayasal boyutuna. RP-DYP si-
ne-i milleti neden istiyor?
Genel seçim için...
Anayasanın konuyla ilgili 78. maddesini aktaralım:
"...Boşaian üyeliklerin sayısı üye tam sayısının
yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç
ay içinde yapılmasına karar verilir."
Ara seçim için gerekli boşaian üyelik sayısının ait
sının var, üst sının yok. Yani, DYP ve RP'liler istifa
ettiklerinde Meclis'te kalanlar genel seçim karan alır
diye bir kural yok. Sadece ara seçim zorunlu.
O zaman da milletin sinesi mi olur, sillesi mi, ona
halkımız karar verir.
Başbakan Mesut Yılmaz'ın, "7-8 ay seçim yok"
değeriendirmesi, siyasete şöyle yansıdr.
"7-8 ay sonra seçim olabilir..."
1991 seçimlerinin ardından da 1993'ten itibaren
erken seçim tartışması başlamıştı. Ama hükümet
sallana sallana 1995 sonuna kadar gitti. "Yığitlik"
edebiyatı olmasaydı seçim 1995'te de yapılmaya-
caktı. Geçmişte yaşanan deneyimterin ışığında şu i-
ki durum siyasetin yazılı olmayan anayasası haline
geldi:
- Meclis, üç yıldan önce yenilenmez.
- Milletvekilleh yeniden gelme garantisi olmadığı
için erken seçimi en son seçenek olarak görür.
İki yılda 200'ü aşkın milletvekili parti degiştirdi.
Öngörü o ki, yeni seçimde bu Meciis'in yüzde 70'i
yeni adlardan oluşacak.
Bu durumda sine-i millete dönüş zor görünüyor.
Zaten vekillerimiz sağ olsun, zorianmadan her
yere dönebiliyorlar...
Bir tek millete dönmesi zor oluyor...
Afganistan'da deprem
EhşHaberterSenisi- Af-
ganistan'ın kuzeyinde ger-
çekleşen ve Richter ölçeği-
ne göre 6.1 şiddetinde ol-
duğu bildirilen deprem so-
nucu4 binden fazla kişi ya-
şamını yitirdi. Büyük can
kaybı ve hasann, yapılann
sağlam olmayışından kay-
naklandığı bildirildi.
Afgan lslami Ajansı'nın
Taleban'a karşı savaşan it-
tifak güçlerine dayanarak
verdiği haberde depremin,
Tacikistan sının yakınla-
nndaki Tahar eyaletini vur-
duğubelirtildi. Pakistan'ın
Peşaver kentindeki mete-
oroloji yetkilileri, depre-
min dün TSİ 16.33'te ger-
çekleştiğini açıkladılar.
Tacikistan'ın başkenti
Duşanbe'deki Afganistan
Büyükelçiliği, ölü sayısını
4 bin olarak verirken 15 bin
kişinin evsiz kaldığım ve
20'den fazla köyün yerle
Yanıt anahtarı
bir olduğunu bildirdi.
Kurtarma ekiplerinin
kurtarma ve enkaz kaldır-
ma çalışmalanna başladığı
ve karla kaplı bölgede ha-
va sıcaklığınm sıfinn altın-
da olduğu belirtildi. Taci-
kistan ve Özbekistan'dan
da çeşitli kurtarma ekiple-
riyle Kızılhaç yetkilileri
bölgeye gitmek üzere yola
çıktı. BM yetkilileri, böl-
geden son gelen bilgilere
dayanarak yaptıklan açık-
lamada, en az4 bin cesedin
bulunduğunu belirttiler.
Birleşmiş Milletler yetkili-
leri. bir BM heyetinin böl-
geye gitmek üzere yola çık-
tığıni söylediler.
Uzmanlar, depremin çok
şiddetli olmamasına karşın
yüzeye yakın olması ve ya-
pılann sağlam olmaması
nedeniyle çok fazla can
kaybı ve zarar meydana
geldiğini belirttiler.
Türkçe 1) E, 2) B, 3) C, 4) E, 5) D, 6) A, 7) E, 8) B, 9)
D, 10) C, 11) E, 12) B, 13) C, 14) D, 15) E. 16) C, 17) E,
18) B, 19) A, 20) E. Tarih 1) D, 2) C, 3) E, 4) E, 5) A, 6)
E, 7) B, 8) B, 9) A. 10) B, 11) A. 12) D. Coğrafya 1) C,
2) B, 3) D, 4) B, 5) E, 6) C, 7) D, 8) C, 9) E. Psikoloji 1)
D, 2) B, 3) E, 4) D, 5) C, 6) A, 7) E, 8) E, 9) D Matema-
tik 1) B, 2) C, 3) D, 4) B, 5) C, 6) B, 7) B, 8) A, 9) D, 10)
E, 11) D, 12) E, 13) A, 14) B, 15) A, 16) E, 17) B, 18)C,
19) A, 20) E. Fizik 1) C, 2) A, 3) C, 4) A, 5) D, 6) B, 7)
A, 8) A, 9) A, 10) E, 11) B, 12) D. Kimya 1) A, 2) C, 3)
D. 4) B, 5) E, 6) B. 7) C. 8) C, 9) B. Biyoloji 1) C, 2)C.
3) A; 4) D, 5) A, 6) C, 7) A, 8) E, 9) A.