Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15ŞUBAT1998PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
TUJUÜXi
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydm
Denizli
Y
PB
Y
PB
PB
A
A
A
8
14
10
10
14
11
13
13
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
K
K
K
K
K
K
PB
K
b
5
3
4
4
6
5
-3
Adana AB 11
Zonguldak K 7 Antalya PB 15 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
10
2
6
2
0
-6
-8
K -6
Yurdun kuzey ve do-
ğu kesımleri çok bu-
lutlu, Marmara'nın n ,
doğusu, Karadeniz,
AVRUPA
PB 3
Iç Anadolu'nun ku- H e l s ı n k l K -2
zey ve doğusu ile Stockholm PB 2
Doğu Anadolu'nun Londra
kuzeyi karla kanşık Amsterdam
yağmur ve kar ya- B r ü k s e |
ğışlı, diğer yerler B r u K s e l
B
PB~
_9^
10
parçalı bulutlu ğeçe- r a r ı s
LE
cek. Hava sıcaklığı Bonn PB
PB 18
12
tüm yurtta azalacak. Münıh PB 16 Milano
Beriın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
B
PB
PB
PB
Y
B
B
1U
14
16
15
18
12
18
17
PB 18
Taşkent
•
T
ahran
ASYA
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
K
K
K
K
K
K
B
-16
0
-4
0
2
1
0
21
Şam B 12
Parçalı bulutlu SıSl ^ Çok bulutlu Yağmurlu Karlı Sulu kar > Gök gurultûiu
G U N C E L CİNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
zer bir göçün sınırlarımızı aşmadan, hatta sınıra
yaklaşmaya olanak bulmadan Irak topraklarında
durdurulması ve insani hertürlü yardımın bu insan-
lara ulaşması için önlemler alıyor, ama "teyakkuz
halinde" bulunuyor.
Sınırımızdan 15-20 kilometre güneyde bir çeşit
"insandan örülü baraj kurarak" göçü topraklarımız-
dan uzak tutmayı tasarladığımız gazetelerde ya-
yımlandıktan hemen sonra, Batı'dan tepki karışı-
ğı uyarı sesleri duymaya başladık.
Resmi açıklamalar yapıldı. Türk askerinin sınır
ötesine taşmadığı açıklandı. Ama bu açıklamalar-
da Türkiye'nin olası bir göç hareketini Kuzey Irak
topraklarında "durdurmayı yeğlediği" özenle du-
yuruldu.
Göç başlamadı. Irak topraklarına girerek sapta-
dığımız önlemlerle göçü engellememiz doğal ola-
rak uygulamaya girmedi.
Ne ki Amerikan istihbarat antenleri, olası bir gö-
çe Türk engeliyle ilgili hayli ayrıntılı bilgiyi Was-
hington'a iletmiş olacak ki; ABD Dışişleri Bakanlı-
ğı, yardımcı bakanlar aracılığıyla "diplomatik", fa-
kat içeriğine dikkatle bakılırsa "ciddi uyarı ögele-
riyle yüklü" söylemlerde bulunmaya başladı.
Göç günün konusu olmadığı için VVashing-
ton'dan gelen sesler güncel büyük haberler ara-
sında kaynadı gitti. Amerika, üç noktanın üzerin-
de duruyor:
Birincisi: ABD, "Türkiye'nin sınıriarını korumak-
taki duyarlılığını anladığını" yineliyor.
ikincisi: "Bir göç olayı başlarsa, Türkiye'yle iş-
birliğine hazır olduğunu açıklıyor."'
Üçüncüsü; birinci ve ikinci ögeleri asıl amacına
bağlayan "uyan" niteliği taşıyor ve ABD, "Ancak
olası bir göç hareketinde insan haklan sınırlarla il-
gili duyarlılığın üzerindedir" diyor.
Basit bir ölçümlemeyle ABD'nin şimdilik gölge-
de kalan uyarıları şöyle yorumlanabilir: Göçü en-
gellerken "sert hareketlere" başvurulmasına kar-
şı çıkacağını şimdiden duyuruyor olabilir.
Fakat şu soru askıda: Acaba neden bugünden
böyle bir uyarıda bulunmaya gereksiniyor?
Güven vermeyen adam
Sınır ötesinde göçü engelleyecek olan organize
güç, kuşkusuz TSK.
Göçenler engeli zorlayarak aşmayt deneyebilir.
Sözlü uyarılara karşı çıkmaları durumunda daha
sert hareketlerle karşılaşabilirler.
Gerçi, Ankara'da ilgili ve yetkili kurumlarda akla
geten bu olasılıklar dikkatle inceleniyor. Kuşkusuz
ğfcfekli-öntemler deatmfyor. Nevar ki ortadafol yok
yumurta yokken Amerika'nın uyarrtüriinden de ol-
sa böylesi açtkiamalar yapmasına bir anlam ver-
mek güçleşiyor.
Türkiye, göç konusunda sadece diplomatik ge-
lişmelere bakarak "teyakkuz halinde" bulunmu-
yor. Kuzey Irak'taki Kürt aşiret bölgelerinden ge-
len kimi bilgiler, teyakkuz halini zoaınlu kılıyor.
Zira, dostluğuna güvenilmeyen 'Talabani 'nin
PKK ile işbirliği yaparak savaştan sonra ilk fırsat-
ta büyük bir göç akını başlatması güçlü bir olası-
lık" olarak önümüzde duruyor.
1991'de yüzbınlerce insanın sınırlarımıza yığıl-
masında Talabani'nin parmağı yok muydu? Vardı!
Nitekim kendi ıfadeleriyle de kanıtlandı. Talaba-
ni'nin o zamanlar "Yaşlıları, savaşamayacak olan-
lan, kadınları ve çocuklan 'biz' Türkiye'ye yönelt-
tik" diyen demeçleri hâlâ belleklerde.
Üstelik ne kadar yalanlarsa yalanlasın; PKK ile
"işbirliği içinde olduğu, örgütü desteklediği" ka-
nıtlanmış durumda. Araiannda VVashington temsil-
cileri Barham'ın da bulunduğu Talabani partisi
Kürdistan Yurtseverler Birliği'nden bir heyet, 13
Ocak 1998 günü, önce MlT'e. sonra Dışişleri'ne gi-
diyor. Heyete MİT'te "Talabani'nin PKK ile bağlan-
tısı belgelerle anlatılıyor." (Sabah 14.1.1998)
VVashington'dan gelen sesler... Kuzey Irak'taki
Kürt aşiretlerindeki kargaşa... Savaş sonrasının
olası gelişmeleri...
Türkiye yine her cephede diken üstünde.
5 kişîlik Suikast tiıııi yakalandı
İSTANBUL/BURSA
(Cumhuriyet) - Istanbul Asayiş
Şube Müdürlüğü ekipleri
tarafından yapılan operasyonlarda.
Türk Ticaret Bankası ihalesine
katılanlara gözdaği vermek için
suikast hazırlığında olduklan iddia
edilen 5 kişi gözaltına alındı.
Alaattin Çakıcı'nın adamlan
olduğu bildırilen 5 kişilik suikast
timinin ölüm listesinde Bursa
Bağımsız Milletvekili Cavit
Çağlar, Özer Uçuran ÇUIer,
Mehmet İstünkaya. DYP
Milletvekili Mehmet Ağarve
işadamı Emin Cankurtaran'ın da
bulunduğu ve bu kişileri öldürme
talimatını Çakıcı'nın verdiği öne
sürüldü. Çakıcı'nın. bu talimatı
gözaltına alınanlardan Hüseyin
Gül aracılığıyla ilettiği iddia
edildi. Sanıklann Sapanca'da atış
eğitimi gördüğü, eylem öncesi de
Bursa'da bir ev kiraladıklan
bildirildi. Zanlılann bu evde
suikast planlannı gözden
geçirdikleri sırada toplantıya firari
Haluk Kırcı \ e Alaattin
Çakıcı'nın telefonla katıldığı ve
planlamanın yapılmasına katkıda
bulunduklan ileri sürüldü.
Operasyon sırasında ruhsatsız iki
silahm ele geçirildiğı bildirildi.
Ele geçirilen silahlardan birinin 23
Haziranl997'deSilivri
Gümüşkaya Köyü'nde 3 belediye
zabıtasının yaralandığı olayda
kullanıldığı öğrenildi. Çağlar'ın
arabası içinde kırmızı ışıkta
durulduğu bir sırada hedef olarak
seçileceği de çeşitli kaynaklar
tarafindan "zanlı ifadesi" olarak
sızdınldı. Ülkücü mafya babası
Alaattin Çakıcı'nın adamlan
olduğu belirlenen kişileri polis,
tatbikat yaptırmak için geniş
güvenlik önlemleri arasında dün
Bursa'ya götürdü. Emniyet
yetkilileri, operasyonun
genişletilerek sürdüğünü belirterek
basına daha sonra bilgi
verileceğinı söylediler. Çakıcı'nın
5 adamının yakalanmasından
sonra Bursa'da çok hareketli
saatler yaşandı. tl Emniyet
Müdürii Kcmal Bayrak. haberin
duyulmasıyla makamına geldi. Bu
tnnra&a v*>rilrli Evinin merdh'enlerinden düşerek bejin kanamaa geçiren
l O p r a g a V e r U O l ^kaidjniAğjFiorenceNightingaleHastanesi'nde^mı-ğ g g ^
nıyitiren Dedeman Şirketier TopluluğH kurucasu veOnursal Başkara Mehmet Kemal'Dedeman, dün Ta-
rabya Ferahevlertteki Rıfat Şükrü Dedeman Camisi'nde kılınan öğle namazmm ardından Yeniköy Mezar-
lığı'nda toprağa verildi. Dedeman için düzenlenen cenaze törenine. eşi Şahi Nur Dedeman, oğhı Murat De-
deman, krâ Nazire Önal ve torunlannın yanı sıra Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Besim Hbuk ile
işadamlan Halis Toprak, SafTet Ulusoy ve Hüseyin Bayraktar katıkh. (Fotoğraf: UGUR DEMtR)
arada tüm kısım amirleri de akşam
saatlerinde peş peşe emniyet
müdürlüğü binasına girerken
konuyla ilgili sorulara "Bizün
bilgimiz yok. Bizi kanstırmayın"
yanıtını verdiler. Çakıcı, eski eşi
Uğur Kıhç'ın öldürülmesi olayının
da araiannda bulunduğu birçok
cinayet ile suikast girişiminden
ötürü gıyabi tutuklu olarak
aranıyor. Alaattin Çakıcı Flash
TV'de yayımlanan bir programda,
Özer Uçuran Çiller'i kendisinden
para çaldığı gerekçesiyle tehdit
etmişti. Bu tehdidin ertesi günü
DYP'li olduğu öne sürülen bir
grup. Flash TV'nin îstanbul
stüdyolannı basmış ve maddi
hasara neden olmuştu.
Barış için
• Baştarafi 1. Sayfada
lama yapan Dr. Hiirya So-
nugür, Körfez'de beklenen
ABD saldınsının, sadece
"Irak'ı hedef ahyor" gibi
gözükmesine rağrnen, tüm
Ortadoğu ülkelerine yöne-
lik olduğunu söyledi.
ABD'nin. dünya kamu-
oyunu hiçe sayarak binler-
ce insanın ölümüne yol
açacağını öne süren Sonu-
gür, "Bir insan, bir sağlık
mensubu olarak bu katlt-
amın engelknmesini istiyor
ve ABD'nin Ortadoğu da-
ki piyonlan olmayı redde-
dıyoruz" diye konuştu. İs-
tanbul Eczacılar, Diş He-
kimleri, Tabip, Veteriner
Hekimleri odalan ve Sos-
yal Hızmet Emekçileri
Sendikası tstanbul şubele-
rinden oluşan grup, basın
açıklamasının ardından da-
gıldı.
Toplum Sorunlannı A-
raştırrna Vakfı Başkanı
Prof. Dr. Doğu ErgBde ya-
zılı bir açıklama yaparak
TBMM'yi, sivil toplum ör-
gütlerini ve tüm yurttaşla-
n Irak"a gıda, giyecek ve i-
laç yardımı yapmaya ça-
ğırdı.
Kimyasal süahlar engellenemiyor
• Baştarafı I. Sayfada
de koruyucu elbise olduğuna dikkat
çekü. ODTÜ Kimya Bölümü öğre-
tim üyesi Prof. Dr. AJi L'sanmaz da,
"Türkiye kara harbine girerse, yo-
ğun bir Irak kimyasal silah saldınsrv-
la karşılaşacağı bekknmelidir" dedi.
Kimyasal silah sınıflaması şöyle:
# Kan gazlan (hidrojen siyanür,
siyonojen klorür, arsin): Boğaz yan-
ması, soluksuzluk ve merkezi sinir
sisteminin bozulmasına yol açar.
# Kabartıct gazlar (hardal ve le-
wisit): Gözlerde yanma, körlük. bu-
run, boğaz ve ciğerlerde yanma, de-
ride kızanklık ve kabarmaya yol
açar. Etki süresi 4-6 saat.
# Boğucu gazlar (fosgen, klor-
pikrin, klor): Üst ve alt solunum yol-
lannda şiddetli tahriş, ciğer ödemi
ve kılcal damarlarda bozulmaya yol
açar.
# Sinir gazlan (tabun, sarin, so-
man): Bulantı, kusma, kas seyirme-
si. göz bebeği küçülmesi. istenç dışı
salgılama, kasılma, koma ve ölüme
yol açar.
# Göz yaşartıcı gazlar, göz yaşar-
ması. batması ve baş dönmesine ne-
den olur.
# Aksırtıcı gazlar, geçici rahat-
sızlık. aksırık, öksürme. burun ve
ağız yanmasına neden olur.
Kimyasal silahlara karşı alınacak
önlemler de şöyle sıralanıyor:
# Psikolojik önlemler: Halk, kim-
yasal silahlar konusunda bılgilendi-
nlmeli veeğıtılmeli.
# Fizıksel korunma: Saldırıya
karşı alarm sistemi kurulmalı. ICim-
yasal silah ajanlannı algılayıp ses ve
ışıkla sinyal veren dedektörlerolma-
lı.
# Bireysel korunma: Gaz maske-
si ve koruyucu elbiseler kullanılma-
lı. Ancak kullanılan kimyasal silaha
göre gaz maskeleri de farklı olmalı.
Maskeler. kimyasal silahlann atılma-
sından önce kullanılmalı.
# Sığınak korunması: tyi bir sığı-
nak kimyasal silahlara karşı yüzde
100 koruma sağlar. Eğer sığınak so-
runu \arsa, evlerin havaya en az açık
odası sığınma amaçlı kullanılmalı.
Hava giren yerler soda, çamaşır su-
yu ve su ile ıslatılmış bezlerle kapa-
tılmalı.
# Vücut ve çevre temizlemesi:
Hardal ve sinir gazlan normal koşul-
larda sıvı haldedir. Bu nedenle kirle-
nen çevre eğitilmiş sivil savunma
elemanlarınca temizlenmeli. Su iyi
bir temizleme çözeltisi değildir.
Kimyasal madde bulunan vücudu,
başka olanak yoksa önce temiz bir
bez ya da yumuşak kağıt mendille
temizleyerek bol su ile yıkamalı.
Kimyasal silah ajanlan ile etkilen-
miş kimselerin tedavisine hemen
başlanmalı. (Hidrojen siyanid için
panzehir amil nitrit ve sinir ajanlan
için atropıne).
9 •
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
gi noktasına gitsem içimde eksiklik hissederim:
- Arkadaş, Rize'desin ama keşke buradan Anka-
ra'ya dönüyor olmasaydın da yolun Batum'a düş-
seydi...
- Dinyeper ne güzel akıyor. Şimdi Ankara'ya dö-
nüş değil de nehir yolunu izleyip Karadeniz'e kadar
inmek vardı...
Önceki gün noktaladığımız Ukrayna gezisi yanm
kaldı. Programda Kınm da vardı. Bir gün önce Kınm
hayallerimi yazıya dökerken. nedense içimde ger-
çekleşmeyeceği olasılığı öyle belirginleşti ki "Son
anda değişiklik olmazsa" demiştim. Kınm kısmı ya-
nm kalsa da Kiev'e son bir selam daha verip Rize'ye
geçelim.
Dün Ukrayna'nın sosyal yapısıyla ilgili gelişmele-
ri aktarmıştık. Bu yüzden de Dinyeper'e yer kalma-
mıştı. Hemen şunu vurgulayayım; Kiev Belediye
Başkanı çokbeceriksiz. İnsan koca nehir akargider
de kıyısına villa yerine ağaç mı diker, behey geri ka-
falı başkan! Dinyeper'in kuzey yakasını çay bahçe-
leri, yürüyüş yerleri yapmışlar. Güney yakasında ise
plajlar var. Yaz mevsiminde nehirde yüzen de var-
mış.
Karşıdan bakınca Dinyeper yer yer genişleyip ma-
vi bir deniz oluyor. karşısı da ağaç denizi... Bizim
başkanlar oralarda ne projeler yaparlardr.
- Dinyeper evleri... Bahçekiev...
Yazı aramızda, suyun iki yakasının böylesine gü-
zel korunmasına nasıl imrendim anlatamam...
'Not alayi Mustafa'
Şubatın ilk haftasındaki Rize gezisinin Karadeniz
doğası ve Başbakan Mesut Yılmaz'ın gezisine iliş-
kin yanını aktarmıştık. ama Rizelilere, yani insana da-
iryanında "yer"sizlik olmuştu.
Rize deyince akla ilk çay geliyor. Güzel bir şiirdir.
"Dunıp dururken Rize,
Bir bardak çay sundu bize..."
Şimdi bu şiire bir kardeş geliyor:
"Çayın ardından Rize,
Bir tabakkivı sundu bize..."
Çay-Kur'un deneme üretimlerinin ardından Rize-
liler kivi bahçeleri de oluşturmaya başlamışlar. Baş-
langıçta pek sevmemişler:
Çaya rakip mi geliyor?
Sonra bakışlannı değiştirmeye başlamışlan
- Çaya kardeş geliyor...
Rize'de dört televizyon kanalı var:
Çay-TV, Rize-TV, Kanal 53 ve Kanal 2000.
Her birinin eğilimleri farklı. Biz Çay-TV'ye konuk
olduk. Stüdyo, Anadolu insanının yaratıcılığının gö-
rülmeye değer bir yansıması.
Bir dairenın salon bölümünü stüdyo haline getir-
mişler. Salon otunca doğal olarak hole, küçük oda-
lara kapılar açılıyor. Bir kapıda, "Spor Müdürü, Ha-
ber Müdürü" yazılı. Biz canlı yayında konuşurken
arada kimi görevliler doğal çalışma ortamlan gere-
ği haber müdürünün odasına girip çıkıyoriar. Arkam-
daki pencere hafif aralık, arada rüzgâryiyorum. Su-
nucu ne sorsatertemem olanaksız. Aylardan kış olur
da stüdyo soğuk tutulur mu? Ortasına bir soba kur-
muşlar.
Çok ısıtmasa da alevleri gözümüzü okşuyordu.
Gözüm sobanın üstünde bir demlik çay aradı ama
neyse ki içerden bardak bardak getirdiler.
Yenileyelim, böylesine dar olanaklan zorlayarak
çağın en ileri iletişim araçlarından birini yaşama ge-
çirmeye girişmek, gerçekten kutlanmaya değer.
Rize'deki televizyon kanallarının eleman kaynağı
ise Zümrüt Rize gazetesi. 1998'de 50. kuruluş yılını
kutlayan gazetenin Yazıişleri Müdürü Faik Bakoğ-
lu çıtayı hiç de aşağıda tutmuyor:
"Gazete Istanbul'da yayına başlamış. Kurucusu
Mustafa Ardal Rize özlemi nedeniyle biryıl sonra
merkezi Rize'ye taşımış. Istanbul'da kalsaydı şimdi
Hürriyet, Milliyet gibi bir gazete olurdu."
Akşam Çay-Kur tesislerinde yemek vardı. Rıza
Demirci ve Coşkun Ince adlı Çay-Kur işçisi sanat-
çılar, kemençe-tulum eşliğinde o anda olup biten-
lere ilişkin tün<ü sözü yazıp söylediler. ikisi de mer-
kez sağa oy veriyormuş. Benim türkü sözlerini not
ettiğimi görünce yön değiştirdiler:
"Süyledim türçileri, not alayi Mustafa, sol tarafta
hayiryok, cel sen bizim tarafa..."
Kıbrıs'ta şeriatçı parti kuruldu Azerbaycan hn seçimiBakû-Ceyhan hattı
M Baştarafı I. Sayfada
Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş'ın danışmanlanndan
Doğan Hannan ın da bulunduğu par-
tinin geçici başkanlığını Okyay Sadı-
koğju >'ürütecek.
Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti
Anayasasf na aykın hükümlerle do-
natılmış parti tüzüğü başsavcılık tara-
findan incelemeye alınırken. yürür-
lükteki yasalara göre siyasi parti kur-
mak için gereklı kurucular listesinin
tçişleri Bakanlığı'na sunulduğu ve
bunun da tescil edilerek partiye yasal
kimlik kazandırdığı belirtiyor. Şah-
lanmış at üzerinde, birelinde ok. öte-
kinde yay bulunan bir Osmanlı akın-
cısını amblem olarak seçen Islami
partinin hedefleri arasında, kırbaç ve
idam cezasının geri getirilmesi, ka-
dınlann polislik mesleğinden uzak-
laştınlması ve karma okullu yaşamın
sona erdirilmesi gibi şeriatçı hüküm-
ler bulunuyor.
Tüzükle birlikte parti programını
da ilgili yerlere sunan şeriatçılar. po-
lis \e mahkemelerle ilgili hedeflerini
şöyle sıralıyorlar: "Bizinı kJaremizde
Adana'daki eyleme katılım yüksekti
IP'nin barış mitingi
ADANA/GAZtANTEP (Cum-
huriyet) - ABD'nin Irak'a yönelik
tavn, lşçi Partisi tarafindan düzen-
lenen yürüyüş ve mitingle protesto
edildi. ÎP lideri Doğu Perinçek,
"Türkiye, Ortadoğu halkları ve
Kürt örgütlerij le birlikte ABD sal-
dırganlığına karşı mücadele etme-
Bdir" dedi.
Körfez'de gerginlik nedeniyle
önlemlerin arttınldığı tncirlik Üs-
sü'nde, Amerikablara, giriş çıkış
saatleri konusunda sınırlamalarge-
tirildi. Gaziantep Kızılay Kan Mer-
kezi de kan toplama kMnpanyası
başlattı.
tP'nin Adana Hastaneler Kavşa-
ğı'ndan başlayan ve bir saat süren
yüriiyüşüne yaklaşık bin kişi katıl-
dı. Atatiirk portresi, Türk bayrağı
ve "Ya istiklal ya öfüm" yazıb pan-
kartla yürüyen îşçi Partililer, mi-
ting alanına ulaşıncaya kadar "Irak
kardeş Amerika kafleş", "Kahıtrf-
sun ABD. Bağımsız Türkiye'', "Eç-
kı>a yatağı İnciriik kapahlsın" slo-
ganlan attılar. Adana încirlik Üs-
sü'nde, giriş çıkışlarda özellikle
Türk sivil personel daha sıkı biçim-
de aramadan geçirilmeye başlandı.
Încirlik Türk Tesis Komutanı Tuğ-
general Savaş Şanlıtürk'ün %'erdiğj
talimatın ardından kadın çahşanla-
nn aranması amacıyla üs nizamiye-
sinde görevlendirilmek üzere kadın
polisler getirildi.
silah kuşanmış atlı polisler gece-gün-
düz demeden, dağı taşı gezecekler, en
küçük kıpırdanışı anında yakalaya-
cak ve hakkından gelecektir. Polis,dö-
vülecek kimse>i içeri götürüp dövme-
yecek, çünkü kapalı yerde dayak at-
manın faydası azdır. Kabahati işledi-
ği yerde polis ona Osmanlı tokadı vu-
racak ki yaptığına, yapacağına piş-
man olsun. Poliste kadın personel ts-
rihdam edilmeyecek. Polislik en sert
meslek olduğu cihetle nermin ve na-
rin kızlarımızın Ayşe Çavuş, Zehra
Onbaşı, Fatma Mülazim diyerek az-
guılarta muhatap edümesine karşıyız.
Hâkimlere eskiden olduğu gibi dayak
cezası kesme saiahiyeti verilecektir.
Böylelikle kırbaçlanmamak için yüz
mihon lira ceza vermeye ran olacak
çok kişi olacaknr."
Şeriatçı partinin programında,
KDV'nin kaldınlması, ithalata ciddi
sınırlamalar getirilmesi, devlet daire-
lerinde kadın-erkek aynmı yapılma-
sı. askerlik süresinin 24 aydan 18 aya
düşürülmesi gibi hususlann yanında
Rum tarafına da önemli mesaj var.
Şeriatçılar, Kıbns sorununun çözü-
mü konusunda 23 yılın boşa harcan-
dığını iddia ederek Rum tarafına şu
şekilde gözdağı veriyorlar:
u
Ya tam banşacağızya da kozumu-
zu tam paylaşacağjz."
Eğitimde yeniden yapılanmayı,
kız-erkek okullannın aynlmasını ön-
gören Bizim Parti, Evkaf'a, Müftülü-
ğe geniş yetkiler içeren uygulamalar
yapılacağinı, folklorun desteklenece-
ğini, hatta mehterin geri getirileceği-
ni vaat ediyor.
• Baştarafi 1. Sayfada
hurbaşkanı Süleyman Demirel'in de katıldığı
kahvaltı sırasında konuşan Aliyev, Azerbay-
can'ınTürkiye'yi model olarak seçtigini belirt-
ti. Haydar Aliyev. Türkiye'deki işadamlannın
Azerbaycan'a gelmelerini ve iş yapmalannı is-
teyerek "Bizim esas partnerimiz Türkiye ve
Türk işadamlandır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den sık
sık *Azizdosfum Süleyman DenüreT diye söz
eden Aliyev, Kafkaslar'da Türk petrol şirketle-
rine geniş bir yer vermek için uğraştığını anla-
tarak şöyle dedi:
"Biz uğraşıyoruz. Bizim esas istikametimiz,
bizim esas yolumuz Hazar Denizi'ndcn çıkan
tüm petrollerin ve gazın, Azerbaycan- Türkiye
üzerinden gjtmesidir. Bakû-Ceyhan boro hat-
tını biz yapmau, petrol ve gazı biz satmahyız. Bu
hem Türkiye, hem Avrupa ülkeleri için lazım-
dır."
Konuşmasmda Susurluk Raporu'na da de-
ğinen Aliyev şunlan söyledi:
"Bana, doğru araştınlmadan yanlış bilgiler
verdiler. Ben de bundan rahatsız oldum. Bunu
Azerbaycan'da araştırdım ve bir komisyon oluş-
turdum. Bizim Hariciye Nazın Hasan Hasanov
çok tecrübeli bir insan. Kötü işlere kanşmıştır.
Yıllardır tanıdığım bir insandı. Böyle işlere ka-
nşmışsa artık çalışamaz. Onun günahından ol-
du. Ben de cezalandırdıtn, o yüzden gitti."
Demirel de konuşmasmda Azerbaycan'ın
kendi kalkınma potansiyeli bulunduğuna. Bas-
ra Körfezi ile boy ölçüşebilecek bir enerji var-
lığına sahip olduğuna dikkat çekerek Türki-
ye'nin, Kemal Atatürk'ün istikametinde dev-
let kunnaya çalışan Azerbaycan'a her alanda
yardımcı olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Demirel ve Aliyev, daha
sonra iki saati aşkın bir süre ikili görüşmeleri-
nin ardından Ceylan Intercontinental Otel'de
ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Aliyev,
konuşmasmda Susurluk Raporu'na yeniden
değinerek konunun Başbakan Mesut Yılmaz'la
yaptığı görüşmede de gündeme geldiğini be-
lirterek şöyle devam etti: "Türkiye'de Susur-
luk Raponı ile Ugili kanşıklık çıkmıştır. Teessüf-
ler olsun ki bu raporda da Azerba>can'a ait
hiçbir esası olmayan yazılar yer almıştır. Baş-
bakan Mesut Yılmaz ile çok esaslı sohbet ettik
ve bunlara aydınlık getirmemiz gerektiğini ko-
nuştuk. Biz Azerbaycan'da araştırdık. Avrupa
Oteli'yle ilgili baş gösteren hadiseleri, orada
mevcut olan kanun boşluklannı \e hareketleri
açığa çıkarttık. Onda özellikle suçu olan Dışiş-
leri Bakanı Hasan Hasano\ "u suçladık ve göre> -
den aldık. Biz Idmin günahı var. kimin suçu >ar,
onun üstünü örtmüyoruz ve örtmeyeceğz. Biz
hakikat, biz temizlik istiyoruz. Manevi temizlik
bizim için her şeyden üstündür. Hiçbir servet,
hiçbir para maneviyatı ezemez." Konuk cum-
hurbaşkanı, Azerbaycan'ın milli manevıyatına
zarar verdikleri için gece kulüpleri ve gazıno-
lann kapatılmasma karar verildiğini de hatır-
lattı.
Ermenistan'la dağlık Karabağ sorununa da
değinen Aliyev, Azerbaycan'ın ateşkesi koru-
maya kararlı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Demirel ise konuşmasına,
Aliyev'e "Dostve kardeş Azerbaycan'uı Cum-
hurbaşkanı aziz biraderim" diye hitap ederek
başladı. tki ülkenin halklannın ortak refahı için
birlikte çalışmaya kararlı olduklannı belirten
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Değerii
kardeşim HaydarAliyev'in de vecizşekilde vur-
guladığı gibi demokrasinin sağladığı şeffaflık,
yanlış yola gidenlerin ve hukuk dışına taşanla-
nn önündeki en önemli engeldir. Ancak bu sa-
yede, yani demokratik denetim mekanizmala-
ruun işlemesiyle ve hukuk devleti kurumlannın
çalışmasıyla kalkınma sürdürülebilir hale geti-
rilebilir" dedi.
Türkıye'de temiz toplum doğrultusunda
önemli adımlar atıldığmı ifade eden Demirel,
"Nitekim Azerbaycan. bu doğrulruda bize de
yarar sağlayan bir inceleme raponı yayımla-
mışhr. Böylece iki kardeş ülke demokratik ve
şeffaf bir toplum olma ortak hedefinde buluş-
tuklannı göstermiştir" diye konuştu.
Kafkasya'da kalkınma çabalannın banş ve
istikrann korunmasıyla başanya ulaşabileceği-
ni kaydeden Demirel. "Gürcistan gerekTürki-
ye. gerek .\zerbay can için vazgeçilmez bir stra-
tejik ortaktır. Gürcistan'a ve değerii Cumhur-
başkanı, ortak dostumuzSayın Eduard Şev ard-
nadze'ye destegimizi ve Gürcistan halkıyla da-
yamşmamızı sürdürmeye kararbyız" dedi. Er-
menistan'a da çağrıda bulunan Demirel, Azer-
baycan'ın toprak bütünlüğünün korunması il-
kesi dışındaki bir çözümün kabul edılmesinin
mümkün olmadığını \ urguladı.
Bakû-Ceyhan petrol ve doğalgaz hatlannın
büyük stratejik önem taşıdığının Aliyev ile or-
tak tespitı olduğunu kaydeden Demirel, trans
Kafkasya ulaşım koridorunun bir an evvel ha-
yata geçirilmesinin ortak hedef olduğunu bil-
dirdi. Demirel. konuk cumhurbaşkanı ile I-
rak'taki durumu da ele aldıklannı ıfade ederek
"Bu bunahmın Irak'ın Birieşmiş Milletler Gü-
venlik Konse>i karariannı tam olarak uygula-
masıyla ve diplomatik yoUaria çözümeulaştınl-
ması hususunun ortak arzumuz olduğunu tes-
pit ettik" diye konuştu.
Toplantıda Kars Belediye Başkanı Tuncay
Mutluer ve Türk Sanayici ve İşadamlan Vak-
fı (TÜSİAV) Aliyev'e birer plaket verii.
Haydar Aliyev, Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'le birlikte Arçelik AŞ'nin Çayıro-
\ a'daki tesislerinde incelemelerde bulunduktan
sonra akşam 18.00'de özel uçakla Türkiye'den
ayrıldı.