Catalog

10 ŞUBAT 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA 15 Aydınlar Ocağı Üniversitesi Üç hilalle bir türbana profesöriük dağıtılan Samsun'daki Ondokuz Mayıs Üniversitesi, giderek Türk-islam sentezinin en önemli merkezlerinden biri haline geliyor. Üniversitenin adı yakında Aydınlar Ocağı Üniversitesi olarak değiştirilirse şaşmayın. Orneğin, henüz değiştirilmemiş adıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin Tıp Fakültesi Hastanesi'nin panosunda Samsun Aydınlar Ocağı'mn aylık "sohbet" programlan yer alıyor. Buraya kadar tamam. Ancak duyurunun altında "Doç.Dr. Ahmet Saniç, Dekan Yardımcısı" mührü bulunuyor! Mühür, duyurunun panoya asılmasına onay anlamında mı vurulmuş yoksa sohbetleri düzenleyenleri mi temsil ediyor orası tam belli değil! Ö M Ü R I L I K BiH kazan. Bu nasıl piyango? Kime vuracağı belli! Ömür E. Kurum Etektronik posta: Deniz.Som©raksnetcom Tel: 0.212.512 05 05 Faks: O21Z512 44 97 - Türkler Avrupa'da solcu, Türkrye'de sağcı oluyormuş... "Doğru saptama. Çünkü saöı solu belli olmayan bir milletiz!" B aşbakan Yardımcısı BüJent Ecevit, ABD'nin Irak'a saldırdıktan sonraki planının bilin- mediğıni söylüyor. Ecevit'in tahmini, Sad- dam'ı devirdikten sonra ABD'nin Irak ı par- çalayıp üçe böleceği ve yeni bir rejimle biriikte ku- zeyde uydu bir Kürt devleti kuracağı yolunda. Doğru bir tahmin... Petrol toprakları üzerindeki sınırlara dikkat eder- seniz, hep cetvelle masa başında çizilmiştir. Her düz çizgide, emperyalistlerin parselasyonu gö- rülür. Daha çok sömürü için bu düz çizgilerin yerini de- ğiştirme hesabı yıllar boyu yapılmıştı ama dünya hiçbır zaman bu denli kolay lokma olmamıştı. Bugünün kolaylığı, dünyanın yeni düzeninden, tek kutuplu dünya düzeninden geliyor. Düz çizgilerin silinip yeni çıkarlara göre sınırlann yeniden çizilmesi tek kutuplu dünyada, hele bilgi- sayar teknolojisiyle çok daha kolay. Araya, bir iki eğ- Duz çizgilen ri bile atabilirler! Bu eğrilerden biri de Kürt devleti olsa gerek... Sovyet emperyalizmi çöktüğünden beri ABD em- peryalizminin dünyada nasıl tek başına at oynattı- ğını görüyoruz. Bunun adına da üzerine biraz de- mokrasi sosu sürüp küreselleşme diyorlar! Irak'a saldırmaya hazırlanan ABD'nin görünürde- ki bahanesi kitlesel imhasilahları. lyi de kimyasal ve biyolojik silahlar yalnızca Irak'ın elinde yok ki. Üs- telik bölgenin tek diktatörü de Saddam değil... Ama yedi yıl sonra yeniden celallenen ABD'nin tek hedefi Saddam ve dolayısıyla başka bir Irak... Ve ABD elindeki ipleri getirip yine Incirlik'te düğüm- lemiş durumda. Ecevit, Incirlik'ten kalkan "keşif" uçaklanndan bi- rinin "mecbur kalıp" silah kullanması durumunda Tür- kiye'nin savaşın içine sürükleneceğini söylüyor. Biz bu filmi Osmanlı'nın Birinci Dünya Savaşı'na girişin- de görmedik mi? Almanya, başrolleri Göben ve Breslau zırhlılarına oynatmamış mıydı? ABD'nin Irak'a saldırısı Üçüncü Dünya Savaşı'nı getirmeyecek kuşkusuz. Ama, Türkiye bu savaşa gir- se de girmese de, Incirlik'i kullandırtsa da kullan- dırtmasa da ABD'nin gizli planı Irak'ı parçalamak- sa eğer, Birinci Dünya Savaşı'nın sonuçları bir kez daha dayatılacak bize. Kuzey Irak'ta kurulacak bir Kürt devleti ile Sevr hortlatılmış olacak. Düz çizgiler arasında bir küçük eğri! Bu bakımdan bugün Türkiye'yi yönetenler, Kör- fez'deki bu son krizde, Birinci Dünya Savaşı'ndan beri yürürlükte kalan tek anlaşma Lozan'ı "taraf- lar"a bir kez daha hatıriatmak ve Türkiye Cumhuri- yeti'nin sınırlarının masa başında cetvelle çizilme- diğini vurgulamakla yükümlü. SESSİZŞEDASIZ(Î) NURÎKURTCEBE Yûksek Yerilim Hatt Erdinç UTKU Ölüm, en büyük muhalefettir hayata! Silivpi'ye 20 bin tonluk LPG deposu Özel bir şirket, Silivri'de yerleşim birimi içinde toplam 20 bin ton kapa- siteli sıvılaştınlmış petrol gazı (LPG) de- polan ve yanına tüp dolum tesisi kur- mak istiyor. Böyle birtesisin kurulabilmesi için, belediye meclisinin imar planında değişiklik yapması gerekiyor. Şir- ket, plan değişikliği karşılığında Silivri Belediyesi'ne 1 milyon do- lar bağışta bulunmayı taahhüt ediyor. 200 küsur milyar liralık bağışın, resmi bağış olacağı söyleniyor. Silivri'nin CHP'li Belediye Başkanı Selami Değirmenci, bu parayla ilçe- nin su sorununu çözmeyi planlıyor. Silivri'de yaz aylarında 200 bin kişi yaşıyor. 200 milyar liralık bağış, kişi ba- şına 1 milyon lira ediyor! Silivri'de yaşayanlar, can güvenliği açısından böyle birtesisten büyük te- dirginlik duyuyor. Bir grup Silivrili, imar planı deği- şikliğinin belediye meclisi günde- mine getirilmeden önce konunun halka sorulmasını istiyor. DSP'li belediye başkan adayı Yılmaz Kan- demir, sıvılaştınlmış petrol gazı depo- larına karşı toplumsal muhalefeti ha- rekete geçirmeye çabalıyon iletişim için 0.212. 727 10 15 numaralı telefonu- nu veriyor. PALAS PANDIRAS Gafyapmasa söylediklerine kulak asan kimse yok... Bence Çiller, bilerek gaf üretiyor... İMüfitBozacı AYDINLANMA ATEŞİ fletişim: Zeynep Eşiyok Faka: 0.212. 513 85 95 Bursa Cumok'tan 4 toplantdara katılım çağnsu., ÇYDD Kağıthane Şubesi, bağışlarla yaptırdıgı Ferit Aysan Çağdaş Yaşam tlköğretim Okulu için bir zıyaret programı duzenlıyor. Mart ayındaki geziye tüm bağış yapanlar ve arzu eden diğer kişiler katılabilcekler. Ankara Cumok "Karikatür sanatının büyük ustası 48 yıllık Cumhuriyet çızeri Ali Ulvi Ersoy'u saygıyla anıyoruz. Büyük sanatçılann ne yazık ki yeri çok zor doluyor. Aziz Nesin'in, Uğur Mumcu'nun. Nâzım Hikmet'in, Atatürk'ün yerinin dolmadığı gıbi... Toplumlan zor durumlardan kurtaran, bunalimdan çıkaran büyük devlet adamlannın, büyük sanatçılann büyüklükleri geçmişi iyi bildiklen ve anladıklan, şimdiyi iyi değerlendirdiklen, geleceği iyi kestirdikleri içindir. Bugün de Körfez JCrizi ve Susurluk Olayı'nın getirdiği sorunlardan çıkış için şimdiyi iyi değerlendiren geleceği ıyı kestirebilen siyasetçilere, yazarlara, çizerlere ihtiyaç vardır. Alevlenen Körfez krizi karşısında Türkiye daha deneyimli ve bu nedenle de şanslı olması gerekir. Artık devlet adamlanmızıtı içinde, 'Bir koyup beş alacağız' diyerek zıplayan kimse yoktur. Bu tür kafalann toplumumuzdaki tahribatı hiçbirimizin unutmaması gerekir. Körfez knzınde Türkiye'nın siyasetine Atatürk'ün koyduğu 'Bağımsızlık' \e 'Yurtta Sulh Cihanda Barış' ilkeleri yön vermelidır." Bursa Cumok " Bursa'da bugüne kadar birlıkte olamadığimız ama Cumok olduklannı bildiğimiz ve konulanmıza duyarlı arkadaşlanmızla 'Dostluk Çayı'nda buluşmak istiyoruz. Sohbet konumuz 'Özelleştirme' olan birlikteliğimizde konuğumuz Bursa Tek Gıda lş Sendikası Şube Başkanı Mahmut Kanbal'la birlıkte söyleşeceğiz. Artık 'Ben de varım' derseniz, 12 Şubat saat 18.00'de Bursa Öğretmen Evi"nde (Zafer Meydanı-Hoca llyas llköğretim Oİculu bitişiği). Buluşalım... Tanışalım... Güçlenelim..." İstanbul Cumok "1) 14 Şubat saat 14.00-16.30 arasında Şahkulu Sultan Vakfı'nda (Merdivenköy- Tel:0.216.368 55 25) 'Laikük ve Demokrasi' konulu bir panel düzenleiyoruz. Cumhuriyet gazetesi -cpı yazarlarından Miyase ılknur'un yöneteceği panele konuşmaçı olarak Prof. Dr. Coşkun Özdemir, Pir Sultan tv Âbda1 Derneği Başkanı Murtaza Demir. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Sanıhan Oluç katılacak. 2) Muş-Van karayolu üzerinde Güroymak'taki 4 köyün okuluna göndereceğimiz yardımlar için 20 Şubat'a kadar Cumok arkadaşımız Clkii Özkaya ile (Tel: 0.216.356 16 75) bağlantı kurulabılır. 3) Haftalık toplantımızı 12 Şubat saat 19.00'da Şahkulu Vakfında yapıyoruz." Kadıköy ÇYDD "Derneğimizce çıkardığımız 'Kadıköy' adlı derginin nisan sayısını 'Köy Enstitüleri* konusuna yoğunluk vererek hazırlıyoruz. 17 Nisan saat 14.00'de Kadıköy Belediyesi Evlendirme Salonu'nda Belediye ili işbirliği içinde. Köy Enstitüleri'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle müzikli bir söyleşi düzenleyeceğiz. Toplantıda, Köy Enstitüleri Vakfı'nın yayınlan ile Köy Enstitülü yazarlann yapıtlanndan oluşan kitaplan sergileyeceğiz." Kağıthane ÇYDD "1) istanbul Valisi Kutlu Aktaşın ramazan ayı boyunca sağladığı 'Yoksullara sıcak yemek kampanyası'na biz de Kağıthane ilçesinde katıldık. Çağdaş ve aydınlık düşünceleri ile etrafına ışık saçan valimize, özellikle bu kampanyada sivil toplum örgütleri ile işbirliği yaptığı için teşekkür etmek istiyoruz. Devletin yanımızda olduğunu ve devlete destek amaçlı çalışmalanmızın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlayıp mutlu olduk. Bu yardım kampanyasının yıl içinde de farklı şekillerde devam etmesi için çalışıyoruz. 2) Her yıl olduğu gibi bu yıl da 'Mavicin' firması şubemize 100 koli, 7'ser kıloluk erzak ve 600 parça giyim eşyası bağışlamıştır. Bu bağışla da bayram öncesi ihtiyacı olan çocuklara ve ailelere ulaştınlmıştır. Firmaya teşekkür ediyoruz. 3) Kağıthane'nin ortasında bir anıt gibi yükselen okulumuzla gurur duvuyoruz. Mart ayı içinde tüm bağış yapanlar ve arzu eden diğer kişiler için okulu ziyaret programı düzenleyeceğiz. Bu hafta sınıf alan bağışseverimiz Ramazan yildız. Vakfımız kurulmak üzere. Böylece eğitimde de söz sahibi olacağız. Desteklerinizi bekliyoruz. Tel: 0.212.240 22 78-0.212.268 72 80 HAYVANLAR İSMAIL GLLGEÇ ÇtZGİLİK KÂMÎL MASARACI MIRMIRLAR VĞVRDLRAK TARlHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 10 Şubat KONSeRI/ECtUK DOGUYORL 1603'DA BUGÜN, İt-K K£Z KONCEXir£Cti.ita£ İLGİÜ BlR HAB£K yAYıMUViDI. *COUftRlEft PE İ-'EUKOPG* TBSİNOB ÇtKAN VHZtOA, MtCOCAS APPEKTADU FRANStZ 'tN BOLOUĞU KOH£EQVS rÖNr£A4İA/O£M söz eoiLM&CTSroi. D£VL£TÎM, Merm, se&zs. ersı- Bİ yiYECeXl£8i UZJJN £ü&£ BOZULMAOAH SAtUA- MAOA YeUİ 8İ& YOL 8ULANA ÖDÜL İ 8/tŞLAMtşrt. 44 YtL SÛR£M A/ZAŞT7RMA Y£ P£- tJEMEL£RX)£hl SOHBA, AĞZI StKtCA MÜHÜ&JSM- UİŞ CAM KAPL/HZ1 Ç£pnJ AfMLlKLAISLA KAV- UAYAN SUYA SOKUP SU İŞi SAŞA&MrÇn. UICOLAS APPERr, BULUÇUYLA 12 BİH PHAA/K- LlK ÖDÜLÛ KAZANA8AK BİR. KONSSKve FA8- DÖRTYOL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1997'272 Davacı TCDD Yollan Genel Müdürlüğü tarafindan davalı Hayriye Karakaya aleyhıne tescil davası açılmış, duruşma günü bugüne kadar davalıya tebhğ edilemedığınden ılanen teblığine karar verilmiştir. Ta- raflann mahkememızdekı duruşması 23.2.1998 gûnü saat 09.00'a erte- lenmıştır. Mersin ilı Barbaros mahallesi 1205 sok. 61 no'lu çıkmazda ıkamet ettıği bıldırılen davalı Hayriye Karakaya'ya duruşma günü ve dava dilekçesi ilanen tebliğ olunur. Basın: 3805 DÖRTYOL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1997)280 Davacı TCDD Yollan Genel Müdüriuğü tarafindan Fatma Apaydın ve müşterek- len aleyhıne tescil davası açılmış, dava dilekçesi Vedal Ko>iincıı ve Ibrahım Ankoğ- lu'na tebliğ edılememıştir Taraflann mahkememızdekı dunışması 23.2.1998 günü saat 09.00'a ertelenmışur Dörtyol ılçesı Pavas bucağı Kürtûl mahallesi Atatürk Cad. Ulubath Hasan Sk. No: 15de ıkamet eden fbrahım Ankoğlu'na ve Payas bucağı Ye- nışehır Mah. E-5 Karayolu üzen Shell petrol karşısında no 110da ıkamet eden Ve- dal Koyuncu'va duruşma günü ve dava dilekçesi ılanen tebliğ olunur. Basın. 3807 DÖRTYOL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1997 276 Esas TCDD Yollan tarafindan Mustafa Karafakıoğlu ve Kemal Karafakıoğlu aleyhıne tescil davası açılmış bugüne kadar davalılara teblıgat yapılmadı- ğından ılanen teblığine karar venlmiştır. Taraflann mahkememizdekı du- ruşması 23.2.1998 günü saat 09 00'a ertelenmıştır. Hatay ilı Antakya ılçesı Zengınler mahallesi Gazipaşa caddesı No: 43 adresinde ıkamet ettıklen bıl- dınlen davalılar Mustafa Karafakıoğlu ve Kemal Karafakıoğlu'na duruşma günü ve dava dilekçesi ılanen tebliğ olunur Basın- 3806 DÖRTYOL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1997/259 Esas ' 1997 262 KARAR Türkiye Cumhunyeti Devlet Demıryollan Genel Müdürlüğü ve- kili tarafından davalılar Hakan Ofset Sanayı ve Ticaret A.Ş. aleyhı- ne cebri tescil davası açılmış ve davaiıya her ıkı dosyadan dava di- lekçesi tebliğ edilemediğinden mahkemece ilanen teblığine karar venlmiştir. Merkez mahallesi, Güzelbahçe Cad. Hakan lş Merkezı Yenibosna/lstanbul adresinde faaliyette bulunduğu bıldirilen da\a- lı Hakan Ofset Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında davalann duruşma- lan 23.2.1998 günü saat 9.00'a ertelenmiştir. Davalı şirkete duruş- ma günü ve dava dilekçesi ilanen tebliğ olunur. Basın: 3808 YALVAÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997 138 Davacı Yalvaç Belediye Başkanlığı tarafindan davalılar Hidayet oğlu Yakup Kutsıoğlu, Hüseyin kızı Cemile Özgen Adil oğlu Ke- mal Koyutürk ve arkadaşlanna karşı mahkememize açılan kamu- laştırma yasasının 17. maddesıne göre tescil davasımn yapılan yar- gılaması sırasında davalılardan Yakup Kutsıoğlu, Cemile Özgen. Kemal Koyutürk'ün adreslerine çıkartılan davetıyelerinın tebliği- nın yapılamadığı ve aramalara rağmen adreslennın bulunamadı- ğından davalılar adına ilanen tebliğ yapılmasına karar venlmekle, adı geçen davalılann 11.3.1998 günü mahkememizde hazır bulun- malan veya kendilennı bir vekılile temsil ettirmeleri aksi takdir- de HUMK 213/2 ve 337. maddelen uyannca yokluklannda yargı- lamalara devam olunacağı dava dilekçesi ve duruşma günü teblıği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. Basın'4043 GÖRÜŞ ORALP BASIM czacı Olmak ya da Yok Olmak... Yirminci yüzyılın bitimine iki kala, Türkiye'de şeriatçı partı kapatıldı. Kendilerini söz sahibi sa- nanlardan kimilerinin konu hakkında medyaya verdikleri demeçlere bakıyorum da "çevir kazı yanmasın" türünden: Parti kapatılması iyi değil, demokrasi açısından Batı'ya ayıp oluyor vb... Ya şeriatçılar gerçekten iktidara gelselerdi, Iran'da- ki gibi acaba bu cici beyler ne yapacaktı, nereye kaçacaktı!.. Hele eski solcu döneklerin hali ibret- lik! Nereye döneceklerini şaşırtıyorlar. Ama kesin olan bir şey var: Adamların kıblesı dolar. Refah kapatıldı diye çok üzüldüler... Sam amcalan da! Duraksamadan şeriatı getirmek için çalışan, Türk halkını, küçücük öğrencileri Müslümanlar ve dinsızler diye ikiye bölüp bunlann sonucu ola- rak Türkiye Cumhuriyeti'nin en kanlı sayfaların- dan ve bizi tüm dünyaya rezil eden 37 kişinin ya- kılarak öldürüldüğü Sıvas kıyımına neden olan, olaylarda parmağı olduğu sanılan bu şehrin be- lediye başkanını da Refah'tan milletvekili yapa- rak dokunulmazhklannı sağlayan bu parti devam- lı Atatürk düşmanlığını işledj. O kadar tiksinç bir şey ki bu, yurdu Hıristiyan azgınlarından bu kara sakallı yobazlann dedesini, nenesini Yunan'ın bil- mem nesinden kurtaran insana (gerçek Türk ay- dınının peygamberine) düşmanlık akıl dışı bir şey. Daha Atatürk'ü anlamamış bu yobazlara değil bir ülke, bir köy muhtarlığı bile teslim edilmeme- lidir. Çünkü sonucu daima çağdışılık, akıl dışılık- tır. Bir ülkeyi değil 10-20 yıl, bir yıl bile geri bırak- tıracak hainlikleri yapmak vatana ihanettir. Bu gafiller bu ülkeyi 1500 yıl öncesinin ilkel, Arap top- lumuna geri götürmek istiyorlar. Bu yobazlara sözde devlet adamlan, yarım aydınlar sinsice oy ve para için yıllarca yardım ettiler, korudular, kol- ladılar, devletin kilit noktalarına getirdiler, yüzler- ce ımam okulu açtılar, buralarda çöreklenmele- rine alçakça seyirci kaldılar. Aralarında şimdi ara- bulucu rolü oynamaya kalkanlar da var. Ama bir gün bunun hesabını vereceklerdir. Hesap sorma- yı mahkemeyi kübraya, yani öbür dünyaya bıra- kan uluslar, tarih sahnesinden çabuk silinirler. Dı- şarıdan gelen kaynağı belirsiz paralarla palazla- nan bu partinin militanları camiye gelmeyen, oruç tutmayan bizden değildir, kâfirdir diyorlar hatta "katli vaciptir!" diye fetva verenleri de var. Türki- ye'de, ne yazık ki oruç tutmuyor diye öldürülen yurttaşlarımız var. O zaman bu yobazlar kendi ata- larını da inkâr ediyorlar, gözleri o kadar dönmüş. Çünkü Türk milleti yeryüzünde en az 5-10 bin yıl- dır var. Müslümanhk, 1400 yıllık. Demek ki bizim büyük büyük dedelerimiz, Dede Korkut gibi bü- yük atalarımız Müslüman değillerdi, olamazlardı, çünkü o zaman Müslümanhk diye bir din daha dün- yaya gelmemişti. 7-8 yaşındaki bebeleri alıp din- sel eğitim veriyoruz diye onların küçücük, terte- miz beyinlerini türlü hurafelerle doldurup; Ata- türk'e, kadınlara hatta kendi anasına bile düşman ertiren yobazlar, çocuğun beynine tecavüz et- mektedirler. Önce çağdaş temel eğitim verilme- li bir çocuğa. Çağdışj eğitımın cezas* başka ül- kelerde ırza tecavüzden daha ağır bir suçtur. Çün- kü o çocuğun beyni, artık ömür boyu sakattır. Mar- lon Brando'nun "Annemin öğrettiğiŞarkılar" ad- lı otobiyografisinde, Hıristiyanların en bağnazta- rikatlanndan Cizvit papazlarının bir sözü var. Ün- lü aktör "bizi bizyapan, bize öğretilen şeylerdir" diyor. Cizvit papazları çocuğu 7 yaşındayken ele alın, o artık ömür boyu sizindir, derlermiş. Çün- kü amaçlan çocuğun düşüncesi üzerinde dene- timi ele geçirmektir. Bütün bunlann amacı, güç ve iktidarı bu sayede elde tutmaktır. Iktidarı ele geçirince de önce üikenin beyni olan aydınların hesabını görürler. Çünkü demokrasi- nin en azına bile tahammülleri yoktur. Demokra- siyi bırakın, müzik bile istemiyorlar. Hiç unutmu- yorum; Humeyni'den tam 9 yıl sonra Hürriyet'te bir haber, Iran radyosunda ilk defa müzik yayını başladı diyordu. Tam 9 yıl radyo ve TV'de müzik yok! Iktidann nimetlerini altınlarını Allahın adını kul- lanarak lüp edecekler, Allahın hükümeti diyecek- ler, ama onun yerine kara sakallı, kara cüppeli, kara vicdanlı bir yobaz oturacaktır. Daha sonra kara faşizm insanların giyiminden başlayarak çağ- dışı bir eğitim ve yönetimle ülkeyi günden güne zayıflatarak güçlü ülkelerin sultasına sokacaklar. Hayır, bu ülke yobaz sürülerine bırakılamaz. Biz, Atatürkçü çağdaş cumhuriyetimizle, onun kolla- yıcısı ordumuzla övünüyoruz, daha mutlu ülke olmak için çırpınıyoruz. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN S\ĞA: 1/ Hastahğa yakalanma saplantısı. 2/ Yönetim bakı- mındanbirtür bağımsızlığı olan büyük il... Asaf Halet Çelebi'nın bir şiir kıtabı. 3/ Çakala benzer yabanıl bir hayvan. 4/ Bir spor takımınm gözde oyuncusu... Eylemle- ri olumsuz yapmakta 2 kullanılan ek. 5/ Ilkel 3 bir silah... Asya'da bir 4 ülke. 6/Garnitür ya da 5 kapama parçası ola- rak kullanılan den ya da kumaş bant... Ye- rine koyma, yerine kullanma. II Eski Yu- nan'da müzisyenlerin konser verdiği basamaklı yer... Bazı ağaçlardan elde edilerek cilacılıkta kullanılan bir tür zamk. 8/ Eşcinsel kadın. 9/ Kazak başkanla- rına verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Arkeolojide eski kent- lerin mezarlıklanna verilen ad. II lnce dantel... "Za- hit ölür gider gam-ı havz-ı behiştten ' Biz bir — şa- rap ile def-i gam eyleriz" CNedim). 3/ Sıvas'ın bir ilçesı... tleri sürülerek savunulan görüş. 4/ Görünü- şe göre olacağı sanılan... Bölmeli göçebe çadın. 5/ Ayırma, kaldırma... Burun iltihabı. 6/ Anadolu'nun kimi yörelerinde içkili, çalgılı ve kadınlı eğlenceye verilen ad... Şaşma belırten bir ünlem. II "Kul ola- yım — tutan elıne"' (Pır Sultan Abdal). 8/ İki anlamı olan bir sözcüğün akla en az gelen anlamınm amaç- lanarak kullanılması sanatı... Animıst dinlerdeki doğaüstü güç. 9/ Düzenli olarak ekim yapılan arazi.