23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10ŞUBAT1998SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 GAP'ta pamuk borsası • ŞANLIURFA(AA)- Türkiye'nin ilk pamuk borsası GAP'ta kurulurken, Türkiye genelinde Dünya Bankası finansmanı ile 7 ürün borsası oluşturulacak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Korel Aytaç, ürün borsalarının uluslararası normlara göre çalışması halinde, üreticı aleyhine görülen destekleme taban fiyat sorununun ortadan kalkacağını söyledi. AB'de işsizlik oranı düştü • LUKSEMBURG (AA) - Avrupa Birliği'nde (AB) işsizlik oranı. aralık ayında bir önceki aya göre 0.1 azalarak, yüzde 10.6'dan yüzde 10.5'e indi. AB'nin istatistik kuruluşu Eurostat'ın belırlemelenne göre, topluluk çapmda işsizlik oranında görülen düşmeye neden olarak, başta Finlandiya olmak üzere Hollanda, Portekiz, Isveç, tngiltere ve İrlanda'da işsız sayısında yaşanan azalma gösterildi. Nükteer güvenlik • ANKARA(AA)- De\ let Bakanı Mehmet Batallı, "Nükleer güvenhğe hassasiyetimiz var. TR-2 reaktörü için lisaslama işlemlerinin her kademesi eksiksiz yerine getirilecektir" dedi. Batallı. Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde bir taraftan TR-2 reaktörünün işletmeye alınması için bütün teknik ve mekanik hazırlıklara başlandığını kaydetti. Istanburda fuar açıhştarı • İSTANBUL(AA)- Interteks taraftndan düzenlenen Ambalaj/Gıda lşlem'98 ile Plastik'98 fuarlan, 19 Şubat Perşembe günü Istanbul'da açılacak. Ambalaj-Gıda'98 Fuan'nda her türlü gıda işlem ve ambalaj makineleri yer ahrken, Plastik'98 Fuan'nda ise plastik maddeler, ara ve son ürünler, plastik enjeksiyon ve işleme makineleri bulunuyor. SBCtfdan rekor üıracat • ZONGULDAK(AA) - Zonguldak'm Çaycuma ilçesinde kurulu bulunan Çaycuma SEKA Kâğıt Fabrikası, 1997 yılında rekor düzeyde, 6 trilyon liralık ihracat gerçekleştirdi. Geçen yıl önceki yıla göre kraft torba kâğıt ihracatında, 5 bin ton artış sağlandı. Zeytinyağı alım fiyatı diişük • İZMİR(AA)-Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliğı Başkanı Cahit Çetin, tüccar tarafından üreticinın elinden 250 bin liraya toplanan zeytinyağının 750 bin liraya satılmasının haksızlik olduğunu söyledi. 1997 İHftçesi • ANKARA(AA)- Mali bütçe, geçen yıl 2 katrilyon 181 trilyon lira açık verdi. 1997'de vergı gelirleri ise yüzde 111.7 oranında artış gösterdi. Geçen yıl bütçede 8 katrilyon 35 trilyon liralık harcama yapılırken yatınm giderleri 638 trilyon lira olarak hesaplandı. ÖZÜP Gazetemizin önceki günkü sayısında teknik bir hata yüzünden ekonomi sayfasında iki haber tekrar kullanılmıştır. Yapılan bu yanlışhktan doîayı okurlarımızdan özür dileriz. İşçi ve işveren, üzerinde uzlaşma sağlanamayan paketin TBMM'de değiştirilmesini bekliyor Vergide tophımsal uzLaşma yok • Toplam 12 yasada değişiklik öngören 81 maddelik vergi paketi için bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda siyasal uzlaşma arayışı başlatılacak. îşçi ve işveren kesimleri, üzerinde uzlaşma sağlanamayan paketin TBMM'de değiştirilmesini bekliyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Toplam 12 yasada değişiklik öngören 81 maddelik vergi paketi için bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda siyasal uzlaşma arayışı başlatılacak. İşçi ve işveren kesimleri, üzerinde uzlaşma sağla- namayan paketin TBMM'de değiş- tirilmesini bekliyorlar. Maliye Bakanı Zekeriya Temi- zeTin geçen hafta cuma günü ver- dığı bnfinge katılan DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. çalışanlar- la birlikte işverenlenn de ödedığı gelır vergisinin alt diliminin 1998 yılında yüzde 25'ten yüzde 20'ye, üst sınınnın da yüzde 55'ten yüz- de 45'e düşürülmesinı öngören ta- sandaki değişiklik istemlenni ya- zılı olarak Plan ve Bütçe Komisyo- nu'na ıleteceklerini bıldirdi. Budak, menkul sermaye gelir- lerinin enflasyon oranı düsüldük- ten sonra vergilendirilmesine kar- şı olduklannı belırtti. Budak, bu yıl yüzde 5. gelecek yıl yüzde 15'e varan gelir vergisi indiriminin üc- retlilenn yanı sıra zengınlere de ta- nındığına dikkat çekerken, şunlan söyledi: "Oysa, yalnız ücretiflerin böyle bir vergi indirimine. tabana yay- mak bakınundan. ıhnyaçlan var. Zaten Türkiye'de birçokşirket, ku- nım ve kuruhış masraflannı vergi- den düşmektedirler. Aynca bir ver- gi muafiyeti sağlamaya ihtiyaç ol- madıgını göriiyoruz. Burada, ka- yıtdışı ekonominin kayıth ekono- miye göre dengesini sağlamak gibi politika güzetiliyw. Ama bu gerçek- çi değildir. Bunun yerine kayıtdışı ekonomi kayıt alüna alınarak.doğ- ru rekabet sağlanmabdır." Ankara Sanayi Odası Başkanı ZaferÇağlayan ise, Türkiye bütçe- sının vergıden başka ana gelir ka- lemi bulunmadığını vurgularken, 1998 yılında 5.9 katrilyon liralık bölümün faiz ödemelenne aynl- masının ardından 40 milyar dolar- lık "komik bir bütçe" kaldığını söyledi. Çağlayan, Türkiye'yi ver- gısini ödeyenleriçin "cenennem", ödemeyenler için "cennet" olarak nitelendirirken, kayıtdışı ekonomi- nin büyüklüğüne de dikkat çekti. Çalışan ve işverenler için ödene- bilir bir vergi düzeyi istediklerini kaydeden Çağlayan, "Türldyeeko- nomisinin yüzde 98'ini küçük ve orta ölçekli işletmeler oJoşturuyor. Buralarda çalışan insanlarellerine geçen nete bakar. Dolayısıyla bun- ların üzerindeki vergi veprimde iş- verenin üzerinde, yüzde 100enflas- yona rağmen. Yüzde 100 enflasyo- nun olduğu bir ülkede çok yüksek vergi ahnamaz" diye konuştu. Ücretlilerin vergi yükünün ta- mamen kaldınlmasına karşı olduk- lannı söyleyen Çağlayan, menkul sermaye gelirlerinin vergilendiril- mesiyle "Sermaye kaçışına, piya- salarda ve tasarruilarda sorun ya- ratümamasT gerektiğini savundu. Vergi paketi üzerinde tüm tarafla- nn uzlaşmasına gereksinim oldu- ğunu belirten Çağlayan, tasannın son şeklinin genel kurulda oluşa- cağını söyledi. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bugün görüşmelerıne başlanacak olan vergi paketinin öncelikle alt komisyonda ele alınması, CHP'nin de alternatif öneriler sun- ması bekleniyor. CHP, tasannın "refonn" getirmediğıni, çalışanlar üzerindeki vergi yükünün hafifle- tılmemesi nedenıyle adaletın de sağlanamayacağını savunuyor. Ta- sannın 20-25 Şubat tarihleri ara- smda genel kurula indirilmesi planlanıyor. Vergi paketinde, çalışanlann "Ozel indirim tutaruun asgari üc- retin yansma kadar yükseitihnesi, tüm kesimler için öngörülen gelir vergisi indirimi dışında gelir vergj- sinin yüzde 51.4'ünü ödeyen çalı- şanlara ayn bir tarifedüzeıüenme- si.vergi iadesinin aylıkolması ve ia- de kapsamındaki harcamalarm ge- nişletUmesi" gıbı ıstemleri karşı- lanmazken; sermaye kesimine ba- zı ödünler verildi. ÇelebVden üstii kapaheleştiri Ekooomi Servisi- Devlet Bakanı Işın Çelebi, döviz tevdiat hesaplanndan vergi ahnmasının yanlış oldu- ğunu belirteTek, Bakanlar Kurulu Toplannsı'nda Ver- gı Yasa Tasansı görüşülürken de itiraz ettiğini belirt- ti. Çelebi, "Ancak Başbakan istediği için imzaladım, bana göre çok yanhş" dedi. İhracat Koordinasyon Toplantısı'nın açılışında ko- nuşan Devlet Bakanı Işın Çelebi, döviz tevdiat hesap- lanndan vergi aknmasına Bakanlar Kurulu Toplanü- sı'nda karşı çıkan tek bakan olduğunu söyledi. Çelebi, "Bana göre yüzde 100 yanhş. ama Başba- kan rkaı eöiği için imzaladım. Bizim tasanmız olduğu için Medis'te de arkasuıda olacağtz. Dünyada libonın vergüeodirüdigi ülke bilmiyorum" dedi. Döviz tevdiat hesaplanndan vergilendirilmesine yaptığı itiraz ile Maliye Bakanı Zekeriya TemizeTi üstü kapalı eleştiren Çelebi, görüşlerini iletmesi için Gelirler Genel Müdürü Nevzat Saygdnğhı'nun orada bulunduğunun anımsatuması üzerine "Ben Nevzat'ı ne yapayım, söytersem bakana söyterinT dediği du- yuldu. Çelebi, isim vermeden Sanayi ve Ticaret Ba- kanı y'alun Erez'e de çatarak, toplantıda bulunan Sa- nayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Veki- li Ayhan Özer'ı göstererek, "Ayhan bey fnlen Sanayi Bakanhğmı yöneten arkadaşunız" dedi. KİA'nın iflas etmiş olmasına rağmen Türkiye'ye gi- riş yaptığını, Malezya kökenli Proton'un 5 yıl yedek parça ve bir milyon kilometre garantısi ile getırildiği- ni belirten Çelebi, "Türkiye dünyanın en açık pazan haüne gelmiş" şeklinde konuştu. Çelebi, Başbakan Mesut Ydmaz'ın kendisine tele- fon ederek, toplantının dikkatle değerlendırilerek not- lann kendisine iletilmesini istediğinı söyledi. Gelirler Genel Müdürü Nevzat Saygılıoğlu da sto- paj yerine beyanname ile vergi alınması konusunda- ki eleştirilen yanıtlayarak, kamu kağıtlan üzerine sto- paj konulmasının faiz maliyetlenni antırdığını söyle- di. Türkiye thracatçılar Mechsı Başkanı Okan Oğuz da bavul tıcaretiyle 80 milyar dolara ulaşan dış tica- ret hacminı tek elden koordine edecek bir mekaniz- ma bulunmadığını söyledi. Asya krizine değjnen Oğuz, benzer ürün yapısı iti- bariyle tekstil, demirçelık, elektronik ve gıda sektör- lerinde beklenen rekabet koşullanna yönelik olarak acilen karşı önlem almanın kaçınılmaz olduğunu bil- dirdi. Oğuz, Körfez krizinin etkilerinin G.Doğu Ana- dolu'da ortaya çıkmaya başladığını söyledi. 100 milyar dolarhk ihracat için strateji thracat Genel Müdürlüğü taraftndan hazırlanan, "Lzun Vadefi thracat Stratejiave 1998 Yıo Eyknı Planı" başlıklı raporda stratejınin uygulanması durumunda ihracatın 2005 yılmda 100 milyar dolar barajmı aşacağı belırtildı. Stratejınin temel hedefi, dünya ekonomisinin sunduğu nrsatlardan yararlanma imkânlaruu aramak ve getirdiği tehditleri yok edecek politıkalan uygulayarak uluslararası ticaretten daha fazla pay almak olarak belirlendi. Raporda hedef sektörler şöyle sıralandı: Elektrik-elektronik, otomotiv ana ve yan sanayii, makine- ımalat. hizmet, demir-çelik, gıda, toprak ürünleri sanayilen ile moda ve markaya yönelik olarak tekstil- konfeksiyon. BDT ülkeleri, lCAnıerika, Uzak ve Güneydoğu Asya, G.Amerika, Ortadoğu ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin hedef pazarlar olarak seçildiği raporda, mevcut koşullann devam etmesi halinde ihracat 2002 yılında 52,2OO5'te 87.4 milyar dolar olarak tahmin edıldı. 1998 eytem planı 1998 eylem planında, Ejcimbank'ın sermayesinin 75 trilyona çıkanlması, tanıüm, ihracatı teşvik araçlan, serbest ticaret anlaşmalan ve serbest bölgeler konulannda yapılacak düzenlemeler yer alıyor. 98 ihracat hedefi de 29 milyar dolar. Dünya Bankası'nın kuruluşlan arasında yer alan Uluslararası Finans Birtiği (IFQ yet- kttilerl Güneydoğu gezisine başlıyoıiar. Bugüne kadar 125 ülkede 1700'ü aşkm şirkete finansal destek sağlayan IFC yetkilUeri, Adryaman, Şanhurfa ve DiyarbaJar'da sanayi- ci ve işadamlanyla görüşecekler. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) yönetictleri, geçen yıl ABD'de düzenlenen bir fuar sınısında Dünya Bankası ve IFC yetkflüeriyie görüşmeler yapbklannda bölgedeki sanayi testslerine kredi desteği istediklerini anımsattılar. Enerfi Bakanlığı tahkimde ısrarh ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerjı ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ya- bancı şirketlerin isteği doğrultusunda yargı yetkisini uluslararası tahkime (ha- keme) vermek için formül arayışını sür- dürüyor. Bakanlık, Danıştay'ın uluslara- rası hakeme yetki veren ana sözleşmele- ri onaylamaması nedeniyle, tahkim ko- şulunu diğer yan sözleşmelere koymayı planlıyor. Enerji ve Tabbi Kaynaklar Bakanlığı, ABD Ticaret Bakanı VVTlliam Daky'in geçen ayki Türkiye ziyareti sırasında gündeme getirdiği uluslararası tahkim konusunda yeni girişimleTe başladı. Ba- kanlığın. bazı Damştay yetkililerinin önerileri doğrultusunda, standart bir an- laşma metni hazirladığı öğrenildi. Da- nıştay incelemesınin uzun sürmesinden yakınan bakanlık, standart anlaşma met- ninin Damştay onayından geçmesi duru- munda, hazırlıklan süren projelerle ilgi- li sözleşmeleri art arda Danıştay'a gön- derecek. Bakanlık, standart sözleşmeyle Da- nıştay incelemesini hızlandırmayı ve ulu- sararası hakem koşulunu da diğer sözleş- melere koyarak enerjideki özelleştirme- nin önünü açmayı amaçlıyor. Hukukçular, bakanlığın, ana sözleşme dışındaki sözleşmelerin imtiyaz sözleş- mesi niteliğinde olmadığını ileri sürerek uluslararası hakem maddesını özel söz- leşmelere koyma planının yasaya aykın olduğunu belirtiyor. Bir sözleşmenin imtiyaz sözleşmesi niteliğinde olup olmadığının. sözleşme- nin içeriğinden çıkacağını kaydeden hu- kukçular. "Bu imtiyazsözleşmesi değfldir denilse bile, o imtiyaz sözleşmesidir. Eğer imtiyaz oluşturan bir sözJeşmede ulusla- rarası hakem maddesi yer alırsa o sözleş- me yargıda iptal edilir" görüşunü bildır- diler. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Bu Düzen Bizim... 12 Eylül öncesi, üç işkolunun kilitlenmişgrevle- rine ilişkin taraflar DlSK'te bir araya gelmişlerdi. Düğümün tekstil jşkolunda olduğu sonucuna va- nlınca, Halit Narin ile Rıza Güven uzun bir gece pazarlığı için baş başa bırakılmışlardı. Gece tar- tişma çikmış, DİSK ve Tekstil tarafını temsil eden Rıza Güven kızarak görüşmeyi kesmişti. Sabah da beni arayıp Halit Narin'i aramamı ve tekrar görüş- me masasına oturup oturmayacaklarını sormamı istemişti. TlSK ve Tekstil işverenlerinin tarafı Na- rin'i aradığımda çok sınirliydi. "Rıza bana blöfyap- tı, Rıza bana blöfyapamaz. Kartlar benim elimde. Bu düzen bizim, düzü.. biz düze.." diye bağınşı hâlâ kulaklanmda. Bilindiği üzere bu olaydan çok kısa bir süre sonra 12 Eylül olmuş, DİSK yöneti- cilerinin tümü ile birlikte Rıza Güven de ağır bir iş- kencenin ardından 4 yılını cezaevinde geçirmiş, sözleşmeleri YHK'ye kalan işçiler çok ağır bir yok- sullaşmayı yaşamış, sendikal haklar da kuşa dön- müştü. Bu uzun girişle, sendikal yaşamımıza ilişkin ya- ralan deşmek istemedim. Körfez krizindeki oyu- nun niteliğine ilişkin bir benzetme olarak sadece anımsattım. Süper güç ABD, Clinton ve diğerte- ri "Bu düzen bizim, düzü.. biz düz.. "i ilan ettikten sonra, açık kart poker oyununa başlıyortar. Açık kartlannda Irak'a uygulanan ambargonun kaldırıl- masının engellenmesi, saldın planları ile petrol te- kellerinin çıkarlannın kollanması, petrol fiyatlannın ucuzlamasını engelleme, dünya enerji kaynakla- n, Ortadoğu üzerindeki egemenliğini tescil etme.. gibi nedenler var. Kapalı kartlan ile ise Ortadoğu haritasını, den- gelerini, iktidarlannı sağlama almak amacına yö- nelik yeniden düzenlenmek ıstedikleri bilinmekte. Bu noktada ABD, Ingiltere çıkarlannın başından buluştuğu ortada. Çıkartarı, daha doğrusu hesap- lan pek uyuşmayan Almanya'nın nasıl ikna edildi- ği henüz bilinmıyor. Dış politika uzmanı kimi dost- lar, Almanya'nın zayıf karnı Bosna ve eski Yugos- lavya kartı ile ABD'nın Almanya'yı kendi iktidar alanını onayazoriadığım söylüyortar. Japonya, Çin, Rusya'nın ise güçlerı yetmeyeceği için, bu tek yanlı açık poker oyunundaseyirciliği kabullenmek zorunda oldukları söyleniyor. Kurallarında ınsan haklarının, eşitliğin, hakkın, hukukun söz konusu olmadığı bu acımasız oyun- da, Irak'ı vurma adına, kendisine dönebilecek bu tehlikeli darbeden en az zararla kurtulmak isteyen Türkiye, dost(!) büyüğün kazığını yememek için önlemlerinı almaya çalışıyor. ABD Irak'ı vurmadan önce Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a gir- me senaryosunun anlamı, olsa olsa "Irak'ı bom- baiamanızı engellemeye gücümüz yetmez, ama geçen sefer olduğu üzere Kürtleri Türkiye'ye sür- menize izin veremeyiz. Irak'ı üçe bölme, harita- laria oynama, Kuzey'de ya da bizim topraklan- mız üzerinde Kürdistan planlannıza karşı önlem al- mak istiyoruz" anlamına gelebilir. ABD'ye kayıtsız şartsız biat etmiş Suudilerin de bu kez karşı durma çabalarında, galiba Ortadoğu haritasının yeniden çizilmesine, kapalı kart oyunu kurgulamasına karşı olma var. "Bu düzen bizim, düzü.. biz düze.." diye dün- yaya meydan okuyan ABD, jandarmalığındaki zengin Kuzeyliler, oynamak istedikleri, "böl, yönet, birbihne kırdır, o/mazsa sen ez.." olarak özetlene- bilecek her oyunda hep başarılı olacak, hep ka- zanacaklar mı? Çok kültürlü toplumun, halkların barış içinde bir arada, birlikte yaşayabilmelennin en başarılı de- nemelerinden biri olan eski Yugoslavya'nın bu- gün ne halde olduğuna bakarsak çok karamsar olabilinz. Ya da Kurtuluş Savaşı destanımıza sığı- nıp, Istiklal Marşımızın "Korkma" sözcüğü ile gi- rip "Medeniyet dediğın tek dişi kalmış canavar" tanımlaması ile bu kirli oyunun başarısız kalacağı yargısına varabilir, çok fazla iyımser olabilinz. Bu kirli oyunun tuzaklanndan en az zararla kur- tulmanın yolları aranırken oluşan ABD'ciler ve Saddamcılar cepheleri ya da suçlamalarından ise alınacak çok önemli derslerimiz var. En ateşli mil- liyetçiler, şeriatçılar, solcular arasında, Irak halkı- nın çektiği acıları umursamayanlar, güçlü ABD'nin tarafını tutarak, Özal'ın bir zamanlar gördüğü boş rüyayı görerek, leş kargası örneği bu yağmadan pay çıkarmayı umup ağızlanndan salyalar akıtan- lar utanılacak kadar çoklar. Türkiye Ar-Ge harcamalanna çok az pay ayınyor Araştırıyoruz ama yetersiz NİLÜFERŞENSÖZ Verimlilığı arttırarak re- kabet üstünlüğünü getıren araştırma ve geliştirme fa- aliyetlerine 90'lı yıllardan bu yana eğilen Türk şir- ketleri, bu konuda gelış- miş ülkeleri yakalamaya çalışıyor. însan hayaünı kolaylaş- tıracak yeni ürünlerin ge- liştirilebilmesi için zorun- lu olan Ar-Ge harcamala- nna Türkiye, GSYtH'sin- den (Gayri safi yurtiçı ha- sıla) ayırdığı payla geliş- miş ülkelerin 3-8 kat geri- sınde bulunuyor. Dünya pazarlannda rekabet üs- tünlüğünü getirecek Ar-ge faalıyetlerine, GSYİH'nin yüzde 3.2'sinı ayıran lsveç ilk sırada yer ahrken. on- lan yüzde 2.9 ile Japonya \e yüzde 2.4 ile ABD iz- liyor. Türkiye ise bu alan- da binde 5'lik bir paya sa- hıp. Ülkemızde teknolojiyi yenilemede dışa olan ba- ğımlılığı azaltacak Ar-ge çalışmalannın yüzde 24'ü özel sektör. yüzde 7'sı ka- mu kesımi tarafından ya- pılırken. yüzde 69'u da üniversitelerde gerçekleş- tiriliyor. Ar-ge çalışmalarında başı çeken şirketler, bu yıl ilk kez verilecek olan Tek- nolojı Ödülü'yle ödüllen- dirilecek. Arçelik. Netaş, Sımko, TAİ ve Türk Elektnk Endüstrisi gibi "Büyük Ödül" için finale kalan şirketler. Çalışmalaruu nasıl yü- rütüyorlar? Arçelik'in araştırma geliştirme çalışmalanna 91 'den bu yana 75 milyon dolar ayırdığı belirtiliyor. Arçelik Genel Müdürü Mehmet Ali Berkmen, 116 kişi temel teknoloji- dolar bütçe ayınyor. Ne- taş Genel Müdür Yardım- cısı Suat Baysan, teknolo- jiji tamamen özgür tasa- nmlanyla ihraç ettiklerini vurgulayarak, şirkette 400 araştırmacmın çalıştığını kaydediyor. Ar-ge'ye cirosunun yüzde 2'si olan 70 milyar lira ayıran Simko'dan Ya- vuz Erduranh ise Türki- ye'de şırketleTde son beş yıldır araştırma geliştirme bilincinin oluştuğunu be- • Ar-Ge faaliyetlerine, GSYtH'sinin yüzde 3.2'sini ayıran İsveç ilk sırada yer alırken, onu yüzde 2.9 ile Japonya ve yüzde 2.4 ile ABD izliyor. Türkiye'de bu oran binde 5. lerbölümünde olmak üze- re 220 mühendisin ürün geliştirmede çalıştığını belirterek, yıllık ciro üze- rinden .Ar-ge'ye aynlan paranın yüzde 1.08 civa- nnda olduğunu kaydedi- yor. Berkmen, "Türki- ye'nin ismiyle özdeşleşmiş markası yok. Tüm dünya- nın gelişmiş ülkelerinin var. Arçelik denincede ak- la Türkiye'nin gelmesi için çaba harcıyoruz"diye ko- nuşuyor. Netaş da Ar-ge harca- malanna yılda 20 milyon lırterek, şöyle konuşuyor: "BubilinçSO'liyıllarda henüz ithal ikamesi düşün- cesiyle yerli üretime geçi- lirken oluşsaydı Türkiye çok daha ileri bir durum- da olurdu. Yerli üretimin dış kuruluşlara bir el hiz- metçiliği olmanın ötesinde olmadığını görüp her li- sanslı üretime geçilirken aynı zamanda onun Arge çahşmalanna başlatmalıy- dL" Ar-ge'nin son basamak olamadığmı vurgulayan Erduranh, pazarlama ve pazar araştırması yapma yeteneğinin de geliştiril- mesi gerektiğine dikkat çekti. "Uzaktan Kumandah Hedef Uçağı'' projesiyle finale kalan Tusaş Havacı- lık ve Uzay Sanayii'nin (TAI) ise Milli Savunma Bakanlığı'yla 150 uçak sı- parişi için görüşmeleri de- vam ediyor. TAI Tasanm ve Geliş- tırme Müdür Vekili Hay- dar Şaürdal, 5 yıl boyun- ca 10 milyon dolar civa- nnda Ar-ge'ye pay ayır- dıklannı dile getirerek, 60 mühendisin bu konuda ça- lıştıklannı kaydediyor. Şa- tırdal, "Bir F-16 uçağını geüştirmek için 6.S milyar dolar harcamyor. 10 mil- yon dolar az bir rakam ol- masına rağmen TAI ola- rak bir yerlerden başladık. Üretmekten riyade. uçağı tasanmından alıp müşte- riye teslinı edene kadar bütün faaliyctkrini kendi başımıza yapmayi amaçh- yoruz" diye konuşuyor. Türk Elektrik Endüstri- si de 200 mühendisiyle 3.5 milyon dolar Ar-ge'ye harcamayapıyor. 1997 yı- lında 220 bin çamaşır ma- kinesi motoru üreten Türk Elektrik Endüstrisi, bu yıl 500 binden fazla makine üretecek. Bilgisayar oyunlannın çoğu sahte GÜLDENOHRt Atan salonlanyla başlayan, daha son- ra evlere de giren bilgisayar oyunlannın yüzde doksanının sahte olduğu öne sü- rülüyor. Kopyalann, pazann yüzde 90'ına ulaşmasına, üretici fırmalar ça- reler anyor. Avrupa Birliği'nde yürürlükte olan tüm copyright (telif hakkı) yasalannın Türkiye'de de bulunmasınarağmen,bü- tün gümrük kapılanndan kopya oyunla- nn kolaylıkla ülkeye girmesı ve çoğal- tılması, yasalann uygulanmasındaki ek- siklikleri gündeme getiriyor. Sega Türkiye Distribütörü Aral ttha- lat Genel Müdürü Ömer Faruk Demir, üretici fırmalann Türkıye'dekı durum- dan şikâyetçı olduğunu söyle- di. Bu durum karşısında Türkı- ye'deki bilgisayar oyunu itha- latçılannın örgütlenmeye baş- ladığını belirten Demir, Türkı- ye genelindeki 8 distribütörlü- ğün içinde bulunacağı bir kuru- luşun, Türkiye pazannda yüz- de 90'lık paya sahip korsan oyunlarla mücadele edeceğıni belirtti.Avrupa'daki benzerle- rinden örnek alınarak oluşturu- lacak örgüt, avukatlar ve polis yardımıyla, önceden yerleri be- lirlenen sahte oyun stoklanna el konmasını sağlayacak. Aynca gümrük görevlilerinın bilgilen- dirilmesme de çalışılacak. Ihbarhatti Bilgisayar programlannın te- lıfhaklannı korumak için çalışan uluslararası BSAfBusiness Soft- ware Alliance) adh kuruluştan büyük yardım aldıklannı belirten Demir. ken- di kuracaklan demeğin adının da büyük ıhtimalle GSA (Game Softvvare Allian- ce) olacağını kaydediyor. Yaklaşık üç yıldır Türkiye'de faaliyet gösteren BSA, yazılım kopyacılığıyla mücadele veriyor. Kurduğu ihbar hattı aracılığıyla, gelen telefonlan değerlen- direrek hukuki işlemleri başlatıyor. Te- lif Haklan Kanunu'nun yanı sıra, Türk Ceza Kanunu da bilgisayar programı kopyacılığı için 5 yıla kadar hapis ve ağır para cezası öngörüyor. Sony Eurasia Play Statıon (Oyun konsolu) Sorumlusu Ilker Alüparmak ise kopya oyunlarla mücadelelerini, da- ha önce korsan video kasetçılikle sava- şan AMPEC Filmcilik ve Tic. A.Ş. ile çalıştıklannı belirtiyor. AMPEC Türki- ye temsilciliği avukatlannın kanun mü- cadelesinin yanmda, merkezi Ingilte- re'de bulunan Sony fırmasının sağladı- ğı fınansmanla, müşteriyi kopya oyun- lara karşı uyancı ve bilgilendirici yay ın- lar Sony bilgisayar oyunu bayilerinde bulunabiliyor. Altıparmak. böylece, tü- keticinin de bilınçlendiğini ve birkaç yıl- dır, otjinal oyunlann özellikle arandığı- nı söylüyor. Türkiye'ye bugüne kadar yaklaşık 300 bin PC oyunu gırdiğinı söyleyen Demir ise bunlann sadece 10 bin kada- nnın yasal yollardan ithal edilen onjinal oyunlar olduğunu v e çoğunlukla Bulga- ristan ve Tayland'dan geldığıni belirti- yor. Kopyanın dezavantajlan Süpermarketlerde dahı kopyalanmış, kılavıızu, serv ıs garantı belgesi ohnayan oyunlara rastlamanın mümkün olduğu- na dikkat çeken Demir. kopya oyun kul- lanmanın dezavantajlannı şöyle sıralı- yor: • Kalitesiz CD'ler ve kötü ka- yıt tekniklen bilgisayarlarda ta- miri imkânsız hasarlara yol açı- yor. • Oyunlann kullanma kıla- vuzlannın olmaması yüzünden, oyunlar anlaşılamadan oynanı- yor ve kısa sürede monotonlu- ğundan şikâyet eden kullanıcılar oyundan bıkıyorlar. • Kopya oyunlann üzerinde hangi yaş grubuna uygun oldu- ğunu gösteren ıbareler bulun- muyor. ' ' ' ' ') ^ •Onjinaloyunlarla verilen ücretsiz servis ve garanti hizmetlen söz konusu değil.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear