Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ocaktaki yüzde 30, temmuzdaki yüzde 20 ve ekimdeki yüzde 10'luk artışlar yetmedi
Meımır maaşı eridiBANU SALMAN
ANKARA - Hükümetin, toptan eşya
flyat endeksinde öngördüğü yüzde 50'Iik
enflasvon hedefıne bağladığı memur
maaşlan, ocak aymdaki yüzde 30, tem-
muz ayındaki yüzde 20 ve ekim ayında-
ki yüzde l O'luk artışlara karşın koruna-
madı. Ocak I998'de verilenyüzde30'luk
zamdan sonra 100 düzeyinde kabul edi-
len memur maaşlan, 3 kez yapılan ar-
tışlara karşın yıl sonunda 76.4 düzeyi-
ne geriledi. Vergi indirimiyle birlikte
yüzde 27.5 öngörülen Ocak 1999 zam-
mıyla bu düzey 97. l 'e çıkabilirken reel
gerileme kalıcılaştınlıyor. Böylecerefah
payı dışında enflasyon karşısmdaki kay-
bı bile karşılanmayan maaşlann düzeyi,
1999'un ilk 6 ayındaki enflasyon da dik-
kate alınmayarak geriletiliyor.
Kayıp karşılanamadı
IMF'ye ücretleri gelecek yıl enflasyon
hedefıne bağlama sözü veren, ancak bas-
kılar sonucunda ekim ayında yüzde 1 O'luk
ek artış yapan hükümet. 1998 yılı enf-
lasyon hedefıni revize etmesi üzerine
memurlara 1 puan borçlu oldugunu be-
lirterek 1999 yılırun ilk 6 aylık dönemi
için yüzde 25'lik zam öngörmüştü. Bu
zam oranmm vergi oranlanndaki indi-
rimiyle yüzde 27.5'e çıkacağı bildirilmiş-
ti. Ancak, tüm partiler, seçim kaygısıy-
la oranlann yukan çekilmesini isterken
memurlar da öngörülen artışın kayıpla-
rtnı karşılamadığını bildirdiler. ANAP'ın
Başbakan Yardımcısı Ecevit: Memur da, devlet de sıkıntı icinde
Geçîcibütçe bugün TBMM'de
ANKARA (Cınnhuriyet Bürosu) - Memur maaş zammırun
arttınlması istemleri üzerine geri çekilen bütçe yasa tasansı
yerine hazırlanan geçici bütçenin yasalaşma süreci bugün baş-
hyor. Geçici bütçeyle tüm ödenek kalemleri için ayn ayn 1998
bütcesinin belli bir oranında arttırıma gidilecek. TBMM Ge-
nel Kurulu'nda da, Danışma Kurulu'nun önerisi üzerine 1999
bütçe tasansının bugün görüşülmestne ilişkin karar kaldml-
dı. Başbakan Yardımcısı BülentEcevit, kamugörevlilerinin ay-
lıklannın yetersiz oldugunu, bundan dolayı üzüntü duyduğu-
nu belirtirken vergi indirimiyle birlikte yüzde 27.5 lik zam dı-
şında enflasyon rakamı konusunda çahşanlarla hükümet ara-
sında anlaşma sağlanması gerektiğini söyledi. Devlet Bakanı
Işın Çelebi de yıl sonunda belli olacak enflasyon rakamlanna
göre aradakı farkın giderilmesi konusunda sözlerini yerine
getireceklerini bildirdi.
Yazımı dün tamamlanarak Bakanlar Kurulu onayından ge-
çirilen geçici bütçenin yasalaşma süreci bugünden itibaren
başlayacak. Geçici bütçenin 6 ayhk olmasım isteyen Meclis
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Biltekin Ozdemir'in açık-
lamalanna göre, geçici bütçede hükümete bazı kalemlerde oy-
nayabilme yetkisi tanınıyor.
Kamu çahşanlan, memur, işçi ve esnaf emeklilerinin tem-
sikilerinden oluşan heyet dün de Başbakan Yardımcısi Ecevit,
Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı NamiÇağan ve Devlet Ba-
kanı Işın Çelebi ile görûştü. Ecevit, enflasyon rakamlan konu-
sunda kendisinin de zihninin kanştığını, bu konuda uzlaşma
sağlanması gerektiğini belinirken "Ne kadarakınoda olduğu-
nuzu bdiyorum, ama devlet de sıkıntı içjnde" dedı. Çelebi de
Türkıye'de enflasyonun yükselmesinı isteyen "flgnçbir kesm"
bulunduğunu söyledi. Türkiye tşçi Emeklileri Cemiyeti Genel
Başkanı Ethem Ezgü ise "Memleketi yönetenler. çöpÜükten ek-
mek toplayıp suja katıp çocuklanna yedirmiş mi? Esnafin tez-
gâh altına aldıgı ıskata maBan çocuktonmpaı yedmfigfaniz bir
vakıadır. Bunaraeydanvereo devlet utansm" dedi.
yüzde 40 zam ıstediği belirtilirken me-
mur maaş zammıyla ilgili kavga geçici
bütçeyekaldı.
Hükümetin Ocak 1998'de verdiği yüz-
de 30'luk artış ve özel indirim tutannın
yüzde 200 arrtınmla 9 milyon 450 bin
liraya çıkanlması sonucunda en düşük
memur aylığı alan 15. derecenin 1. ka-
demesindeki bir hizmetlinin eline 49
milyon 80 bin lira geçmeye başladı. Ocak
1998'de memur maaşı 100 olarak kabul
edilirse ilk 6 ayda yaşanan enflasyon
karşısında 11 milyon 183binliralıkalım
gücünü yitirerek 37 milyon 896 bin lira
oldu. Hükümetin temmuz ayında verdi-
ği yüzde 20'lik artış vergi dilimındeki dü-
şüşle birlikte en düşük memur maaşına
9 milyon 886 bin lira olarak yansıdı.
Böylece ilk 6 aydaki gerileme karşılan-
madı.
Temmuz zammıyla 58 milyon 966 bin
lira olan en düşük memur maaşı, yılın
3. çeyreğinde yaşanan enflasyon karşı-
sında gerileyerek 52 milyon 270 bin li-
raya düştü. Hükümetin açıİdamalannagö-
re, ekim ayında verilen yüzde 10'luk ek
artış da en düşük memur maaşına, 5 mil-
yon 991 bin lira olarak yansıdı. Yine ka-
yıp tam olarak karşılanmazken yılın son
3 ayında da gerileme devam etti. Hükü-
metin yüzde 68 olarak revize ettiği kü-
mülatifTÜFE hedefine göre, aralık ayın-
da enflasyonun yüzde 3.7 düzeyinde ger-
çekleşmesi bekleniyor. Böylece, ekim
ayı zammıyla 64 milyon 957 bin lira ol-
duğu bıldinlen en düşük memur maaşı,
son 3 ayda yaşanan enflasyon karşısın-
da 56 milyon 604 bin liraya kadar geri-
lemiş olacak.
Düşüş ekimde de sürdü
Bu hesaplamalara göre, Ocak 1998'de
yüzde 30'luk artıştan sonra 100 kabul edi-
İen reel maaş düzeyi, haziran sonunda
enflasyon karşısında 76.4'e kadar düş-
tü. Hükümetin verdiği yüzde 20'lik zam-
ma karşuı kayıp karşılanmayarak tem-
muz ayında reel maaş düzeyi ancak
92.6'ya çıkabildi. Reel maaş düzeyinde
gerileme ekim ayma kadar sürdü. Eylül
ayında 81.2 olan reel maaş düzeyi, ve-
rilen yüzde 10'luk artışla 89.3 olda Ekim
ayından sonra da yaşanan gerilemeyle re-
el maaş düzeyi aralık sonunda 76.4'e
kadar indi.
Memur maaşlanna ocak ayında veri-
lecek yüzde 27.5'lik artış ise reel maaşın,
Ocak 1998'deki lOOdüzeyınegelmesi-
ni sağiamayacak. Vergi indirimi de ıçın-
de olmak üzere bu artış oranıyla reel dü-
zey 97.4 olabileceği gibi gelecek 6 ay-
lık enflasyon da dikkate alınmamış ola-
cak.
îşsizlik
toplumsal
şiddeti
arttınr
İSTANBUL (ANKA) -
Ekonomik krizle birlikte baş-
layan işten çıkarmalann top-
lum ruh sağlığını olumsuz et-
kilediğine dikkat çeken psi-
kiyatristler, ruhsal çöküntü-
nün toplumsal şiddete dö-
nüşebileceği uyansında bu-
lunuyor.
Psikiyatrist Prof. Dr. Öz-
can Köknel. işsiz kalan in-
sanlann toplumdaki roileri-
ni, beklentilerini kaybettiği-
ne dikkat çekti. "İnsanlann
toplumlarda durumu, rolü
ya da yeri o insanın birey ota-
bilmesi için mutfak gerekü-
dir" diyen Köknel, insanla-
nn beklentılerine ulaşama-
masının ruhsal sorunlan or-
taya çıkardığmı kaydetti. tş-
çilerin yanı sıra patronlann
da, ekonomik krizden olum-
suz etkilendiklerini vurgu-
layan Köknel, patronlann
daha çok bireysel olan bazı
ruhi sorunlar yaşayacakla-
nnı kaydetti. Köknel, birey-
sel sorunlar yaşayan işadam-
lannın şeker, tansiyon, kalp
ve kroner hastalıklanna ya-
kalanabileceğini söyledi.
Asıl tehlikeli gelişmenin
işsiz kalan insanlarda yaşa-
nabileceği uyansında bulu-
nan Köknel, işsiz kalanlann
toplumsal rolünü kaybetme-
lerine bağlı olarak içlerin-
deki öfkeyi dışanya yansıta-
bileceklerini kaydetti. "Bu
sonmlann dışa aktanlması
durumunda o zaman bir-
çoktoplumsal sorunlar orta-
ya çıkacak" diyen Köknel,
konuşmasını şöyle sürdür-
dü:
"tnsanlar arasındaşiddet
olaylan artacak, en ufacık
tartışma itişme-kakışmaya,
yaralamaya. öldürmeye yol
açacak."
DlSK'te
'kriz'
toplantısı
tstanbul Haber Servisi -
DlSK Başkanlar Kurulu,
ekonomik kriz ve ülkedeki
siyasi gelişmeleri değerien-
dirmek için bugün toplanı-
yor.
DlSK Genel Merke-
zi'nden alınan bilgiye göre
DlSK Genel Başkanı Rıd-
van Budak'ın başkanlığın-
da bugün saat 10.30'da top-
lanacak Başkanlar Kurulu,
ülkedeki siyasi ve ekono-
mik krizi değerlendirecek.
Değerlendirmeden sonra
basın toplantısı gerçekleş-
tirilecek. Toplantıda Türki-
ye'de yaşanan ekonomik
krizin çeşitli işkollannda
yoğunlaşan yansımalan ve
alınması gereken önlemler
ele ahnacak.
Toplantıya DlSK'e bağ-
lı sendikalann yöneticileri
ve işyeri temsilcileri de
katılacak.
Bir süre önce oğlunu trafık kazasında vitiren Eren Güvener, şimdi deeşinin acısını yaşıyor. (HATlCE TUNCER)
Gazeteci Eren Güvener'in eşi Yrd. Doç. Zehra Güvener toprağa verildi
Yaşam arkadaşına son görev
lstanbul Haber Servisi - lstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi
öğretim üyelerinden ve Türk
Mikrobiyolojı Derneği Yönetim
Kurulu üyesi Yrd. Doç. Zehra
Güvener (53) Çapa Tıp
Fakültesi"nde düzenlenen anma
töreni ve Levent Çamiı'nde
kılman cenaze namazından sonra
Zincirlikuyu Mezarlığı'nda
toprağa verildi. Mılliyet Gazetesi
Sorumlu Yazıişleri Müdürü Eren
Güvener'in eşi olan Yrd. Doç.
Zehra Güvener için dün sabah
ilk olarak Çapa Tıp Fakültesi 14
Mart Amfısi'nde bir tören
düzenlendi. Törende konuşan IÜ
Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Ozdem Ang ve Çapa Tıp
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk
Erzengin. Güvener'in
mikrobiyoloji dalındaki
çalışmalanna değmerek
ölümünün insanlık ve Çapa Tıp
Fakültesi için büyük kayıp
oldugunu belirttiler. İmam
eşliğinde okunan duadan sonra
Güvener'in cenazesi Levent
Camii'ne götüriildü. Çapa Tıp
Fakültesf ndeki törene eşi Eren
Güvener. kızı Zeynep Güvener,
öğretim üyeleri, ögrencileri ve
yakmlan katıldı. Daha sonra
Levent Camii'ne götürülen
Zehra Güvener için ikindi
namazının ardından cenaze
namazı kılındı. Cenaze arabasına
kadar polis bandosu eşliğinde
taşınan Güvener, Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Levent Camif ndekı törene
Güvener aılesi, Türkiye
Gazeteciler Sendikası Başkanı
Nai) Güreli, Türkiye Gazeteciler
Sendikası Başkanı Ziya Sonay.
Türki>e Gazete Sahipleri
Sendikası Başkanı Nezih
Demirkent Doğan Holdıng
Yönetim Kurulu Başkanı Aydın
Doğan, Esenyurt Belediye
Başkanı Gürbüz Çapan.
gazetemız Yönetim Kurulu
Başkanı Alev Coşkun,
gazeteciler ve dostlan katıldı.
Devlet Bakanı Cavit Kavak,
Zehra Güvener'in ölümü
nedeniyle Eren Güvener'e
başsağlığı mesajı gönderdi.
lstanbul Üniversitesi
Rektörlüğü'nden yapılan
açıklamada da ailesine,
öğrencilerine, üniversite ve bilim
camiasına başsağlığı dileğinde
bulunuldu. Doç. Dr. Zehra
Güvener tedavi görmekte olduğu
Florence Nightingale
Hastanesi'nde önceki gün beyin
kanaması sonucu hayatını
kaybetmışti. Iki çocuğu olan
Güvener çiftinin oğullan Onur,
geçen yıl bir trafik kazası
sonucu yaşamını yitirmişti.
TCCden elestiri
'Frekans
tahsisi
başbakana
bırakılamaz'
lstanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti (TGC) Başkanı
Nail Güreli, Radyo
Televizyon Üst
Kurulu'nun (RTÜK).
radyo ve televizyon üst
kuruluşlanna frekans
tahsisi için ilgili
yönetmelikte yaptığı
değişikliği iletişim
özgürlüğü açısından
endişe ile karşıladıklannı
belirtti.
Güreli, yaptığı yazılı
açıklamada, RTÜK'ün
yönetmelikte yaptığı
değişiklikte frekans
tahsislerinin başbakan gibi
bir siyasi otoritenin eline
bırakıldığını belirterek
"Bu yetki, iktidann siyasi
görüşlerine ve çıkarlanna
uygun biçimde
kullanılması tehlikesine
açıkör" dedi.
Kamuoyuna çağn
Güreli şu görüşlere yer
verdi:
"RTÜK'ün oluşum şekline
baştan beri karşı çıkarak
siyasal etkUerden uzak,
daha demokratik ve
bağımsız bir kurul
oluşturulmasını
savunuyorduk. Şimdi ise
iktidara doğnıdan
doğruya bağımülık
getirebilecek bir güişimle
karşı karşıyayız. Bu
uygulama demokratik
rejim açLsından büvük
sıkuıülar doğuracaktır.
Yönetmelik henüz Resmi
Gazete'de yayımlanıp
jürürlüğe girmeden
kamuovunun, özelükle
basın vayın kuruluşlaruun
dikkatini bu noktaya
çekiyor. duvarlı
davranmaya çağınyoruz."
Önlem alınmazsa karısıklık olacak
2000yüı sorunu
insanlan korkutuyor
ANKARA (AA) - 2000
yılı sorunu, önlem alınma-
ması durumunda bilgisa-
yarlann yanı sıra, haber-
leşme sistemleri. kredi kart-
lan, sağlık cihazlan ve tra-
fık ışıklan gibi birçok ko-
nuda yaşamı etkıleyebıle-
cek.
2000 yılı sorunu, kısaca
bilgi ve iletişim teknoloji-
lerini kullanan sistemler-
de. tarihle ilgili bilgılerru-
tulurken yılın 4 rakam ye-
rine iki rakamla gösteril-
mesi nedeniyle, 2000 yı-
lında doğabilecek hatalara
verilen ad olarak biliniyor.
Sorun bilgisayarlardan
ve yeni teknolojilerden fay-
dalanan her kuruluşu etki-
leyebilecek. Programcıla-
nn genel olarak bılgısayar-
larda hızlı işlem ve yer ta-
sarrufu yapabilmek ama-
cıyla yılı dört haneli yeri-
ne iki haneli (1998 yerine
98) kullanmalan nedeniy-
le. 2000 yılı hesaplamalar-
da 1900 yıh olarak değer-
lendirilecek.
Ömeğin 1997 yılında
başlayıp 2002 yılında bi-
tecek olan 5 yıllık bütçe
planı ile ilgili hesaplama
yapılırken iki rakamlı yıl
ifadesi 02 alınacağından
02-97=95 gibi yanhş bir
sonuç verecek.
Tüm bunlara ek olarak
2000 y ılı, aynı zamanda bir
artık yıl olma özelliğini ta-
şıyor.
DPT konuya ilişkin ola-
rak kamuoyunu bilgilen-
dirmek amacıyla 2000 yı-
lı Ulusal Eylem Planı 'nı
hazırlıyor.
SELAHATTİN TARAN
1918 - 1986
VEFATININ ON İKİNCİ YILINDA
RAHMETLE ANIYORUZ.
AİLESİ - ÖĞRENCİLERİ - ARKADAŞLAR1
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
CHP'nin Akıllı Düşmanları!
Genel destek gören bir şeye karşı çıkmak kolay
değildir.
Böyle bir durumda, akılsız ya da fazla dürüst
olan kişi, açıkça "Ben karşıyım" der. Kurnaz olan-
sa tam tersi davranır.
Örneğin konu Kızılay'a kadar bir "protesto yû-
rüyüşü" mü yapmak.. O "fazla kurnaz" olan he-
men ortaya fırlar:
- Ne demek Kızılay? Kızılay'a kadaryürûmenin
hiçbiranlamıyok!.. Yapacaksakya tam yapalım ya
hiçyapmayalım.. Kızılcahamam'a kadar, hatta ls-
tanbul'a kadar yürüyelim!
Elbette, sonunda Kızılay işi de yatar. Ve de siz,
"en kahraman" olarak kalırsınız.
• • •
Kurnazlık belki o anı kurtanr, ama geleceği kur-
tarmaz.
CHP'nin ağır ağır erimesinden acı duyanlar, ger-
çeklerin altını çizmeyi bir görev sayıyorlar. Ama
CHP'nin akıllı düşmanları ya da akılsız dostlan ise,
yanlışlara alkış tutuyorlar.
EğerSayın Baykal evet deseydi; Ecevit'in baş-
kanlığında bir azınlık hükümeti kurulabilecekti..
EğerSayın Baykal evet deseydi: Ecevit'in başkan-
lığında -CHP'nin de yer alacağı- bir çoğunluk hü-
kümeti de kurulabilecekti..
Ama Çiller'le ve Fazilet'le kol kola; seçimlere
birkaç ay kala, çok bunalımlı bir dönemde ülkeyi
hükümetsiz bırakan Sayın Baykal ne yaptı? Daha
"hızlı" bir öneriyle çıktı Ecevit'in karşısına:
- Azınlık hükümetini birlikte kuralım.. Siz önce
bizi, sonra da bütün solu birieştinn!
Ecevit istese bile, Meclis'te hiçbir sağ partinin böy-
le bir oluşuma destek vermeyeceğı peşinen bel-
liydi. Üstelik de daha o gün, CHP kendi örgütüne,
Ecevit'i çok ağır biçimde eleştiren bir genelge yol-
lamıştı.
Öyleyse, gerçekleşme şansı hiç olmayan ve as-
lında gerçekleşmesi de "hiç istenmeyen" bir öne-
ri niçin yapılır?
Olumsuz bir tutuma "olumlu bir kılıf" giydirmek
için.. "Herkesi kör âlemi sersem" yerine koymak
için!..
• • •
Ecevit'in DSP'yi yönetme biçiminin demokratik
hiçbir yanının olmadığı açık. Hatta DSP'nin "ger-
çekanlamda" bir partı sayılmasının bile tartışma-
lı olduğu da açık.. Ecevit'in solun birleşmesini is-
temediği de bilinmeyen bir şey değil.
Ve bunlan eleştirmemek de olanaksız.
Ama Ecevit, küçük ortak olarak girdiği hükümet-
teki yerini çok iyi değerlendirdi. Gerek kendi tutu-
muyla, gerekse bakanlannın olumluluğuyla puan
topladı. Arkasındaki toplumsal desteğı arttırdı.. In-
sanlar DSP'nin yapısındakı olumsuzluklan görmez
oldular..
Ecevit hep kararlı yürüdü, Baykal ise hep karar-
sız.
Kararsızlık.. Erken seçimi sürekli gündemdetut-
mak.. Yılmaz'la Çiller'i aynı kefeye koyarak, Çil-
ler'i yargının elinden kurtaracak yolu açmak.. Fa-.
zilet.ve Çiller'le köl kola görünmek.. Çokzor bir dö-
nemde ülkeyi hükümetsiz bırakma sorumlıHuğu-
nu üstlenmek..
Sonuçlarını iyi hesaplamadan yıkmak, ama ye-
nisini yapamamak!..
Kim bunların doğru olmadığını söyleyebilir?
Eğer bunlar doğru değilse.. Kim, muhalefette
iken bile, CHP'nin niçin sürekli kan kaybettiğini
açıklayabilir?
• • •
Eskilerin bazı sözlerini giderek daha çok seviyo-
rum.
"Halep orada ise, arşın burada!"
CHP'yi sevenler, eleştirilere kızmadan önce, çı-
kıp halkın arasında biraz dolaşsınlar. Otobüste, kah-
vede, devlet dairesınde, arkadaş toplantılannda
ve özellikle de "bakkalda, kasapta, manavda" ko-
nuşulanlara kulak versinler.
Ve ondan sonra da, "birtakırn köşe yazarlan "nın
yazdıkları ile kendi gördüklerini, duyduklannı kar-
şılaştırsınlar..
Neyi mi anlayacaklar?
CHP'nin dostunun kim, düşmanının kim oldugu-
nu.. "Akılsız dost" ile "akıllı düşman"\n nasıl bu-
luştuğunu..
Ve de.. Sayın Baykal'ın çıkarı ile CHP'nin yararı
arasında, nasıl yollann aynldığını!..
Atalarımız gene güzel söylemiş:
"Son pişmanlık fayda vermezi."
Cenelkurmay'a patent brifingi
Eczacı odaları
erteleme istedî
MUTLU SERELİ
ANKARA - İlaçta pa-
tent uygulamasına geçi-
şin ertelenmesi için yap-
tıklan tüm çabalar so-
nuçsuz kalan eczacı oda-
lari. uygulamaya 1 haf-
ta kala Genelkurmay
Başkanlığı 'na başvıırdu.
tstanbul ve Ankara Ecza-
cı Odalan tarafından ha-
zırlanan dosya, eski Mil-
li Birlik Komitesi (MBK)
üyesi Suphi Karaman ta-
rafından Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hüse-
yin Kıvnkoğlu'na iletil-
di. Dosyada ilaçta paten-
te geçiş tarihinin yeni-
den 2005 yılına ertelen-
mesi isteğine yer verildi.
Genelkurmay'ın, uygu-
lamanın doğuracağı sa-
kıncalara duyarlı oldu-
ğu ve Genelkurmay Lo-
jistik Daire Başkanlı-
ğı 'nın da ilaçta patent uy-
gulamasıyla ilgili bir dos-
ya üzerinde çalıştığı öğ-
renildi.
ilgili sivil toplum ör-
gütlerinın tüm uyancı ça-
lışmalanna karşın hükü-
metin 1 Ocak 1999'da
geçilecek ilaçta patent
uygulamasını erteleye-
cek bir girişımde bulun-
maması, eczacı odalan-
nı başka bir yol aramaya
ıtti. lstanbul Eczacı Oda-
sı kısa süre önce konuy-
la ilgili olarak Genelkur-
may Başkanlığı'na baş-
vurdu. Genelkurmay'ın
bilgi istemesi üzerine de
lstanbul ve Ankara ec-
zacı odalan tarafından
hazırlanan dosya. önce-
ki gün 1961 yılında yine
gündeme gelen patent
uygulamasına karşı çı-
kan Suphi Karaman ta-
rafından. doğrudan Ge-
nelkurmay Başkanı Kıv-
nkoğlu'na sunuldu. Dos-
yada, patent uyguıama-
sına geçişi öngören KHK
süreci, uygulamanın do-
ğuracağı sakıncalar ve
Genelkurmay'ı ilgilen-
diren unsurlar yer aldı.
Patent sahibi ülkelerle
ortaya çıkabilecek uyuş-
mazlıklarda ilaç ambar-
gosunun silah olarak kul-
lanılabileceğinin vurgu-
landığı dosyada, Irak'ın
durumu örnek olarak
göstenldi.