25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 3 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 ^K. ^m İstanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izrnir Mamsa Aydın Denızli Y Y Y Y Y Y Y Y 5 1 6 4 10 9 11 7 Sınop Y 9 Adana Y 15 1 Samsun Y 15 Mersin Y 16 Trabzon B 14 Diyarbakır Y 15 Giresun B 14 Şanlıurfa Y 15 10 Ankara 9 Mardin Y 13 Eskişehir 8 Siirt Y 13 11 Konya Y 10 Hakkâri Y 10 Sıvas Y 10 Van Y 8 Zonguldak Y 8 Antalya Y 15 Kars PB Bütıin bölgelenmız çok bulutiu, Doğu Karade- nız ile Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu dH şında tüm yurt yağışlı geçecek. Yağışiar yağ- mur ve sağanak, Trak- ya ıle Batı Karadeniz'ın iç kesimlen, Iç Anado- lu'nun kuzeybatısı ıle Kuzey Ege'nın ıç ke- simlerinde karia kanşık yağmur ve kar şeklınde olacak. D1S MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K K K PB PB PB PB -1 1 2 4 4 5 6 4 Münıh PB 4 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB PB PB B PB B 4 5 11 5 7 4 12 10 PB 5 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K PB PB PB PB PB PB Y -2 14 -3 13 11 8 12 16 Y 16 pAçık Parçalı bulutfcj : Sisli Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmurlu Kartı k Gok guaıltutu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada yerde, birbirlerine kara çalma yolunu yeğlediler. Oysa, çeşitli nedenlerle bir parti başkanının çevre- sinde toplanarak alt tarafı 120 gün sürecek bir hükü- met oluşturmalarına engel olan öğelerin neler oldu- ğunu kamuoyu ayrıntılanyla biliyor. Partiler hüküme- tine tek engel; işbirliği anlayışı ile özveriden yoksun- luk! Demokrasimizin şu haline bakınız: TBMM'de hükü- met kurabilecek hatın sayılır beş parti var. Beş parti- nin beş genel başkanı hükümeti "bir milletvekilinin" kurması için Cumhurbaşkanf na ricacı oluyor. Seçmen, kendisinden başbakanlık isteyen, ne ki kendi aralarında bir türlü uyum sağlayamayan bu li- derferi ayakta tutmaya devam etmeli mi? Dünün, bu- gürtün, yarının yaşamsal sorusu bu! Üstelik partilerimiz, 45 günde başarıya ulaşılmaz- sa, anayasaya göre Cumhurbaşkanı Demirel'in "bir milletvekili başkanlığında kurması zorunlu seçim hü- kümetine" de karşı çıkıyorlar. Fakattt... Bir milletvekilinin kuracağı hükümete her açıdan destek olmayı kabul ettiklerini Köşk kapısın- da söylemekte bir an olsun duraksamıyorlar. Başbakan adayı milletvekilimiz; hükümetine destek veren her partiye yeterli sayıda bakanlık verirse, bu ko- alisyonun bir "Milli Mutabakat" hükümetinden veya itirazlarla karşılanan Demirel'in seçim hükümetinden farkı ne olacak? Demirel de olası seçim hükümetini sadece teknok- ratlarla oluşturmayacak, partilere de bakanlıklar ve- recekti. Üçüncü kişi kuracağı hükümete partilerden temsil- ci alarak önemli sorunlarda değişik seslerin çıkması- nı önleyebilir. Üstelik partilerin içinde bulunduğu bir hükümet "dış destekle ayakta kalabilen bir hükümet" olmaktan çı- kacaktır. Kurulabilirse bu hükümete Demirel'in 55. hükümet için kullandığı bir benzetmeyi uyariayabiliriz: "Bu hükümet -benzetmek gibi olmasın- bir kavak ağacı düşünün; rüzgâr estikçe, kavak ağacının dibi sağlam duruyor, üstü sallanıyor." Kanıttar ortada Her çevreye yakın gazetecılerden öğrendiğimize göre, FP Genel Başkanı Recai Kutan, Çankaya'da sadece benimseyecekleri ya da destek verecekleri hükümet modelleri üzerinde konuşmuyor. Partisi için yaşamsal değerdeki bir saptamayı eleş- tirisel bir dille kırk yıllık "ağabeyi" Demirel'e söylüyor: "SankiCumhurbaşkanı olarak siz'FP'U hükümet ol- maz' demişsinizgibi birizlenimyaratıldı. Bundan şah- sen de üzüldüm, kınldım" diyor. ">4(Jaöey"Kutan'ıyanıtlıyor: "Hayır, katiyen. Siziin- citecek bir şey yapmam, yapılmasına da izin ver- mem!" ı o ı _ t Buyrunuz; işte sıze türk usulü politikadan son bir örnek! Recai Kutan'a bir önerimiz var: Bir zahmet, Cum- hurbaşkanı Demirel'in bastırdığı TRT 1'de 29 Ka- sım'dakı "mülakatı" alsın eline. Kitapçığın 21. sayfa- sındaki 5. paragrafı okusun. 56. hükümetin içermesi zorunlu olan nitelikleri "ağa- bey" Demirel 5 satırlık paragrafta açıklıyor. Kanıtlar ortada: Örnegin; daha üç dört gün önce Ku- tan, açıkladığı son parti programında 8 yıl kesintisiz eğitime karşı çıktı. Eskiye, 5 yıla dönelim, diyor. Oysa; Demirel, sözünü ettiğimiz paragrafta, 8 yıl ke- sintisiz eğitimi "şart koşan 28 Şubat kararlarının bu- gün de yürühükte olduğunu" söyledikten sonra, bir önemli koşul getiriyor: "28 Şubat karariannın uygu- landığı ve yeniden kurulacak hükümetin en önemli görevlerinden birinin de bu karartan uygulama" ola- cağını "ilgililere" bildiriyor. Kesintisiz eğitime karşı çıktıktan başka, örneğin tür- ban konusundaki kurallara ters bakan, üstelik bu iki örnekle bile Demirel'in "tarifine" uymayan bir parti nasıl olacak da hükümet kuracak, hükümette olacak? Meraklı soruların sonu gelmiyor. Kutan, Cumhur- başkanı'na 18 Nisan'daki iki seçimi ayırarak milletve- kili seçimini ertelemeyi "başka kimlehn istediğini" sor- du mu? Ya da kendisine başbakanlığın niçin önerilmediği- ni? Tankuş: Artık konuşmayacağım İstanbul Haber Servisi - Eski İstanbul Narkotik Şube Müdiirü Femıh Tankuş, id- dialanyla ilgili belgeleri bu- gün Fatih Cumhuriyet Baş- savcılığı'na verecek. Tan- kuş. savcılığa sunacağı bel- gelerin iddialannı destekle- yeceğini söyledi. Narkotik şube müdürlü- ğünden Beyoğlu Ilçe Emni- yet Müdürlüğü'ne atanan. ancak göre\r degişikliginin ardmdan üst düzey emniyet yetkilileri hakkında "şok" açıklamalarda bulunması nedeniyle görevden alınan Tankuş. dün tstanbul Valili- ği'nde mülkiye müfettişleri- ne ıkinci kez ifade verdi. Id- iialarıyla ilgili belgeleri nülkiye müfettişlerine su- nanTankuş, belgelerin içeri- ğiyle ilgili açıklama yapma- h. Tankuş, "Konu adliyeye ntikal etmiştir. Ben de Tür- <i\e Cumhuriyeti'nin bir nemuruyum. Devletime so- ıuna kadar güveni\orum. >e»letimin bu konuda hata apacağını da düşünmüyo- •ura" dedi. Tankuş, uyuşturucu ka- •akçısı Mustafa Akman'ın ddalarıyla ilgili konunun i^lırköy Cumhuriyet Baş- av:ılığı'na intikal ettiğini a>Jederek "Akman'ın ne ip bir adam olduğu. zaten bütün televizyon kanallann- da meveuttur. Akman. TV kanallanna. "Beni televizyo- na çıkann" diye başMirmuş- tur. Onun iddialanyla ilgili narkotik şube olarak gereği- ni yapük; tahkikat evTaklan- nı savcıbğa gönderdik" diye konuştu. Akman'ın bildirdiği isim- lerle ilgili tahkikat yapıldı- ğını. tahkikat evTaklannın da ortada olduğunu söyleyen Tankuş, Akrnan'ın "Nihat Akgün'le ilgili bazı şeyler söyledHn" dediğini anımsa- tarak Akgün'le ilgili gereke- nin zaten yapıldığını ifade etti. Tankuş, narkotik şubede 5 kişilik bir ekibi olduğu id- dialannın ise doğru olmadı- ğını ve bundan sonra adli tahkikatı etkileyecek boyut- ta olacağı için konuşmaya- cağım belirtti. Dündar'a tepki Öte yandan iddialanyla il- gili bilgi vermek için dün ak- şam Kanal D'de yayımlanan ve UğurDündar'm sunduğu Arena programına konuk olan Tankuş'a yeteri kadar söz hakkı verilmediğini öne süren izleyiciler yoğun tep- ki gösterdiler. Kanal D'ye ulaşamadıklan için gazete- mizi aradıklannı belirten iz- leyiciler, Dündar'ı taraflı ol- makla suçladılar. Demokrasi şehidi Kııbflay'ı amyoruz MERfflAK İZMİR -"Büyük ordunun kahraman genç suba>ı ve Cumhuriyetin mefkûre- ci muallim he>etinin kıymetli uz\u Ku- bilay'ın temiz kanı ile Cumhuri>«t, ha- yatiyetini temizlemiş ve kuv>etknmiş olacakür-." Mustafa Kemal Atatürk. 28 Aralık 1930'da Kubilay'ın şeriatçılar tarafın- dan katledilmesinin ardından böyle ko- nuşuyordu. Şeriatm karanlık yüzünden, Cumhuriyetin aydınhk yüzüne taşıdığı Türkiye'de. daha Cumhuriyetin kurul- masının üzerinden 7 yıl geçmeden böy- le bir olay yaşamak Mustafa Kemal Pa- şa'run canını sıkmış, derinden yarala- mıştı. Türkiye Cumhuriyeti'nde aydınlan- ma hareketini başlatan Türk insanına yurttaş kimliğini kazandırarak özgürlü- ğü hediye eden Kemalist devrimler, üm- met kimliğinden kendilerini sıyırama- yan, şeyhlerin, ağalann. hocalann kor- kulu rüyasıydı. karabasanıydı... 1930 yılı. Genç Türkiye Cumhuriye- ti daha 7 yaşında Kemalist devrimlerin yeni yeni yaşama geçirildiği günlerde yepyeni bir olayla karşılaştı. Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Cum- huriyet Halk Fırkası artık yalnız değil- di siyaset meydanında. Atatürk'ün 1930 Ağustosu'nda Yalova'da sürdürdüğü ça- lışmalar sonrası eski arkadaşı Fethi(Ok- yar)Bej[ başkanlığında yeni birparti ku- ruldu. Serbest Cumhuriyet Fırkası, hal- kın öngörülmeyen canlı bir desteğiyle karşılaştı. Dünyada yaşanan ekonomik kriz, Türkiye'yi de pençesine almıştı. Halkın bu kriz ve ekonomik politika- dan doğan hoşnutsuzluğu Serbest Cum- huriyet Fırkası'na yaradı. Destek artı- yordu. Fırkanın tzmir'de düzenlediği mitingde hükümete bağlı kuvvetlere saldınlıyordu. 1 ölü, çok sayıda yaralı. Mustafa Kemal Atatürk gelişen olaylar karşısında Cumhuriyet Halk Fırkası ile tarihsel bağlan olduğunu belirtiyor ve tarafsız kalamayacağmı vurguluyordu. Serbest Cumhuriyet Fırkası yönetici- leri, gelişen olaylar karşısında kuruluşu- nun üzerinden 3.5 ay geçmesine karşın fesih karan aldı. Siyasi alanda yaşanan bu başansızlığa karşın şeriatçılar için için çalışıyordu. Menemen. 22 Aralık gecesi. Kendi- sini mehdi olarak ilan eden Giritii Meh- met ve adamlan, Sümgüller'den sabah alaca karanlığında Menemen'e yola ko- yulur. Giritli Hasan'ın yanında Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet, Bıçakçı Mus- tafa, Giridi IsmaiL Nalıncı Hasan,Çaka- roğJu Ramazan vardır. Sabah saatlerin- de Menemen'e girerler ve Müftü Cami- si'ne giderler. 17 yaşındaki Nalıncı Ha- san, mihraba asılı bulunan yeşil bayra- ğı alır. Lord Kinross'un kitabmda bundan sonrası şöyle anlatılır: "_ Arada bir de afyon çekerek tam cezbe haline gelmiş- lerdi. Yolda giderken kö\ lüleri de arala- nna katılma\a teşvik ediyor. kendileri- nesilah \ermelerini istiyoriardı. Kasaba mevdanında toplandılar. Elebaşlan gö- zü dönmüş bir halde, şeriat kanunlan- nın, Arap harflerinin geri gelmesini isti- yor, imansız Cumhuriyetin, Müslüman mücahider tarafindan >ıkılacağı keha- netini sa\ uruyor; önce Ankara'\ı sonra da dünyayı fethetmek için bir müminler ordusu toplamak istiyordu. Çevrelerin- de biriken kalabalığın ne düşündüğü belli değildir. Kinıisi Ugisiz duruyor, Id- misi merakla dinli\ordu. Konuşmacıla- rm sözleri, birtakım kimselerde de uyu- >an bağnazlığı \eniden canlandırmışür. O sırada. kubila\ adında genç bir subay. yanında birkaç eıie nıe\ dandan geçiyor- du. Asileri dağıtmak için. erlere, kurua- kı silah atmalannı emretti. Hiç kimse >a- ralanmayınca hocanın biri bağırmaya başladı: İşte göriiyorsunuz ya. kurşun işlemedi. Bunlar e\liya! Subay arkadan boş bulunarak, elebaşı Derviş Meh- mct'lc görüşmeye kalkb. Derviş o anda onu vurdu. Kubilay \erde kanlar içinde can çekişirken, derviş bir testere isteye- rek başını gövdesinden ayırdı. Kubi- la>'ın başı bir bayrak dircgine geçirile- rek kanlan aka aka sokaklarda gezdiril- dL Kudurmuş dervişler de tekbir getire- rek peşinden girtiler. Jandarmalar isva- nı tek başlanna basuramayınca, ordu- dan yardım istediler. Askerler... nıakine- li tüfeklerini isyancılara çevirdiler... ts- yan başka bir ciddi olav çıkmadan bas- tınlmış oldu-* 24 yaşındaki genç subay Kubilay, hal- kın içinden çıkan genç bir devrimciydi. Menemen'de devrim şehidi olmuştu. Türkiye Cumhuriyeti'ni karanlığa sü- rüklemek isteyenler mahkemede ceza- lannı buldular. Atatürk'ün söylediği gi- bi Kubilay'ın kanı Cumhuriyeti daha da kuvvetlendirmişti. Bugün Kubilay'ın katledilişinin 68. yılı. Bugün Menemen'de Kubilay Anı- tı'nın önünde toplananlar. yüreklerinde Kemalist devrimlerin ışığında Cumhu- riyete sahip çıktıklannı gösterecek. Cumhuriyete sahip çıkanlar, Kubi- lay'ın öldürülüşünden 68 yıl sonra bu- gün Sıvas'ta 37 aydını yakanlar için ve- rilecek karan bekliyor... 6 Kubflay ışıâınıız' 'Asteğmen Kubilay • Baştarafı 1. Sayfada eünekten kaçınmavan başta Kubilay olmak üzere bütün şehitlerimizi bir kez daha şük- ranla anıyor. aziz ruhlannız önünde sa> gıy- la eğUiyorum." Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Baş- kanı YektaGüngörÖzden de yaptığı yazı- lı açıklamada, 23 Araiık 1930'dagericiyo- bazlar tarafından katledilen öğretmen Ku- bilay'ın, Türkiye aydınlanmasının uygu- layıcılanndan olduğunu vurgulayarak "Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ve yenilik düşmam yobazlann insanlık dışı saldınsry- la şehit oluşunun 68. yılında acısını ilk gün- kii gibi yüreğimizin derinliklerinde duyu- yoruz" dedi. Karşıdevrimci, köktendinci, din sömü- rüsö yoluyla din düşmanlığı yapanlann-, Cumhuriyet öncesinde başlattıklan sap- kınlıkların. günümüze kadar uzayan ve durmak bilmeyen azgınlıklarla sürdüğünü belirten Özden şöyle dedi: "Devlet, ulus, din, demokrasi, insanlık, hukuk \v deMİm konulannda bilgjden yok- sun, kara ve karanlık kişilere suskunluk ve siyasi beklentüeriyle destek ve ödün veren- ler de bo'lücü ve yıkıcüar ölçüsünde suçlu- dur. Yapbklannı ve yapacaklannı bile bile, içten yıkma, dıştan kuşatma çabalannı gö- re göre ilgisiz ve duyarsız kalmak, ortak ol- makla birdir. Bugün kimlerin sustuğu ve unuttuğu, kimlerin neleryaptığı ve yapma- dvğu nelerle uğraşılıp nelere katlanıldığı ve ülkemizin içine düşürüldüğü sosyaL eko- nomik ve siyasal durum, özellikle kimlerin aymazlık ve düşmanlığını nasıl sergiledigi ibretie izlenmektedir." Özden, Kubilay'ın korumaya çalıştığı varhklann, ilke ve değerlerin bilinçli bek- çilerinin, görevlerinin kutsalhğından onur ve kıvanç duyduklannı belirterek "Kubi- lay 'dan devTaldıkian Türkiye nöbetini son- suza degin özenk rutarak Atatürk emane- tini bağmısız yaşatacaklardır. Kubilay'ın seçkin anısı önünde savgıyla eğiierek bu andlannı yenilemektedirİer" görüşünü kaydetti. ÇYDD Adana Şube Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Cemil Denli, Türkiye'de em- peryalizme uşaklık eden din tacirleri ve iş- birlikçilerin yann da var olacaklannı, Der- yiş Vahdetiler, Derviş Mehmetler, Şeyh Sa- itler, Saidi Kürdiler'in değişik yüzler ve isimlerle varlıklannı sürdürdüklerini be- lirtti. Denli açıklamasında şunlan kaydet- ti: "İçinde bulumılan tüm olumsuz koşulla- ra karşın Türk ulusu, yüce önderinin gös- terdiği uygartık ve çagdaşük yolunda 'bi- Jirn'.ve.'us' ışığındayürümeyedevamede- cektir. Türkiye'yi yüriimekte olduğu ay- dınhk yoldan çevirmeye kalkışmak, ırmak- ları tersine akıtmaya çahşmak kadar asla gerçekleşmeyecek bir ham hayaldir." İP Adana tl Başkanı Emilhan Güçlü de şeriatçı ve mandacılann hiçbir zaman Cumhuriyet Devrimi'ni hazmedemedikle- rini. 1950'den beri iktidan ele geçiren sağ politikalann ülkemizin bağımsızlığını teh- dit ettiğini kaydetti. Güçlü, "Batı destekli irtica ezilecektir. Cumhuriyet Devrimimiz bilimsel-çağdaş- laik yaşamı ile tüm sorunlannı çözecektir" dedi'. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Baş- kanı Ataol Behramoğlu ise yaptığı yazılı açıklamada. Kubilay'ın gericiliğe karşı ile- rici değerleri yaşamı pahasına savunmanın bir simgesi olduğunu vurguladı. Behramoğlu. "O günlerden bugünlere ilerici güçler çok kurban vıerdL Ölenleri an- mak ise yeterli değil. tlerici değerler için durmaksıan mücadele etmek gerekiyor" dedi. ilericiliğin simgesi İstanbul Haber Servisi - Dev- rim şehidi Kubilay bugün Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve İstanbul Üniversite- si Rektörlüğü'nündüzenleyeceği çeşitli etkinliklerle istanbul 'dada anılacak. Türkiye Yazarlar Sen- dikası (TYS) Başkanı Ataol Beh- ramoğlu. Kubilay'ın gericiliğe karşı ilerici değerleri, yaşamı pa- hasına savunmanın bir simgesi olduğunu vurguladı. ÇYDDnin bugün 12.00-15.00 saatleri arasında Caddebostan'da- ki Kadıköy Kültür Merkezi'nde gerçekleştireceği anma toplantı- sında Prof. Dr. Adil Çağlar, Ku- bilay'la ilgili bir konuşma yapa- cak. 'Menemen olayı'nın 68. yıl- dönümünde devrim şehidi Kubi- lay'ı antnak amacıyla tstanbul Üniversitesi Devrimci Cumhuri- yetçi Gençler Grubu, "Mene- men'den Günümüze İrtica" ko- nulu bir panel düzenleyecek. tÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemda- roğlu'nun açış konuşmasını ya- pacaği panele araştırmacı-yazar Zeki Sanhan ile ressam Bedri Baykam da konuşmacı olarak ka- tılacak. Panel, bugün saat 14.00'te tstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Konferans Salonu'nda yapılacak. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Başkanı Ataol Behramoğ- lu da 'Menemenolayı'nın 68. yıl- dönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, Kubilay'ın gericiliğe karşı ilerici değerleri yaşamı pa- hasına savunmanın bir simgesi olduğunu vurguladı. Behramoğ- lu, "O günlerden bugünlere ileri- ci güçler çok kurban verdi. Ölen- leri anmak ise yeterli değiL tlerici değerler için durmaksızm müca- dele etmek gerekiyor" görüşünü savundu. Töre dnayeûne yargıgerekçesi YILBAŞINDA KİTAP DA ARMAĞAN EDİLİR SERGİ SALONLARIMIZDA ÖZEL YILBAŞI İNDİRİMİ 21.12.1998-31.12.1998 TARİHLERİ ARASINDA ÇAGDAŞ YAYINLARI VE Cumhuriyef %30 İNDİRİMLİ ECumhuriyet kitap kulübü Taksim:lstiklal Cad. (Fransız KonsoloslUğu yanı) Tel:252 38 81 Cağaloğlu:Türkocağı Cad. 39/41 (Cumhuriyet Gazetesi yanı)Tel:5i4 01 96 • Baştarafı 1. Sayfada Aslan "kasten adam öldûr- meye kalkışmak" suçundan önce 24 yıl ağır hapis cezası- na çarptınldılar. Ancak mah- keme "ağn-tahrik" bulundu- ğu gerekçesiyle Hacı As- lan'm cezasını 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasına, diğer 3 sanığın cezasını da 4'er yıl 5'eray 10 gün hapis cezasına çevirdi. Mahkeme tüm sanık- lar hakkında tahliye karan da verdi. Karann gerekçesi Kamuoyunda çok tartışılan ve cumhuriyet savcısının temyiz ettiği karann gerekçe- si açıklandı. Gerekçeli karar- da Gönül Aslan'ın Fırat Neh- ri'ne atılması fıkrininbenim- senmesi ile karann yerine ge- tiriuTiesi arasında geçen za- manın göz önüne alınması halinde "plan yapmak için aranan soğukkanbbk süresi- ninyetmed®" behftildi. Ka- rarda şöyle denildi: "Taanunüdün ana unsuru olan ölüm karan, nasıl öldü- rüteceğine ilişkin hazıriıklar fle karann soğukkanhhkla uygulanması olayda yoktur. Sadece aile büyüklerinin bu- nun nanıus meselesi olduğu ve temizlenmesi gerektiği ko- nuşmalan taammüt için ye- terli değüdir. Sanıklar öklur- meye yöneük eylemlerini ta- mamlamışlar ancak ellcrinde ohnayan nedenleriesonuca gi- (fflememjştir. Sanıklar arasın- da fikir biriiği olmadığından cezanın alt smınyla hüküm knrulması yoluna gidilmiş ve ağır tahrik hükmii uygulan- mıştır. Gönül'ün eşine Sen adam mısm. ben Nihat Türk'le yattım' demesiyk da- ha önceden olan ve mağdure- den kaynaklanan haksız dav- ranışlaruı sanıklar üzerinde yarartığı tahrik ağır derecede nitelendirilmistir." Gönül As- lan'ın duruşmalara gelmeye- rek ifade vermekten kaçın- masının can güvenliği bulun- maması kavramıyla açıklana- mayacağının belirtildiği ka- rarda şu görüşiere yer verildi: Hukukun itiban "Her olaym kendine özgü, somut,objektifkoşullarda de- ğeriendirilmesi: suçun işlen- dtği yer. suçu işk'yenkrin sos- yal, psikolojik ve toplumsal konumlannın göz önüne ab- narak cezalann şahsileştirfi- mesi, ceza mahkemesi norm- lannm en uygunudur. Yargı- nın ve mahkememizin töre ve namus cinayetlerinin önien- mesi konusunda topluma göz- dagı wrmesi gibi bir görevi yoktur. Mahkememizce, her- hangi bir etki veya yöresel de- ğeriendirmenin töre veya ge- teneklerin uygulanmasınm benimsenmesisözkonusuola- maz. Gönül'ün medeni yasay- latoplumca benimsenmiş ab- lak kuraUanna göre aüe için- de dürüstiük ve sadakat ilke- ' sineuymadıgı.davTanjşlann- da aiİesini aşağıiayarak kış- kırtmanın içinesoktuğu açık- ça ortadayken gayrimeşnı ve ahlak dışı Uişkrvi normal gibi gösteren anlayışa hukukun itibar etmesi mümkün değil- dir" Mahkeme Başkanı Ayşe Can ise muhalefet şerhinde sanıklar ve mağdurenin bu- lunduğu toplumun dar ve ka- pâlı olduğunu belirterek şun* lan söyledi: "Bu durum karşısında sa- nıklar hakkında adi tahrik uygulanmalıdır. Sanık Sakıp ileGönül gayri resmi evlendi- rihnişse de bu ilişki yasa önün- de meşru bir ilişki değildir. Bu nedenle evlflik birliginden ve evliliğe karşı, evlilikdışı ilişki- den söz edilemez. Kaldt ki bu şekilde değeriendirilse bile bu sadece eşini ilgitendirir." Boykotun maliyeti • Baştarafı 1. Sayfada savcılığı tarafından Roma İstinafMahkeme- si'ne gönderilen yazıda, Öcalan'ın "idam gerektirmeyen" suçlar dolayısıyla Türki- ye'ye iade edilebileceği vurgulandı, aynca kaçma olasılığına karşı gözaltına alınması istendi. Buna karşın Öcalan'ın avukatlan Yeşiller Partisi milletvekili Luigi Saraceni, komünistlerden senatör Giuliano Pisapia, Öcalan'ın Türkiye'ye hiçbir şekilde iade edi- lemeyeceğini, Italya'dan kaçmayacağını ve siyasi sığınma başvurusunun sonucunu bek- leyeceğini belirttiler. Avukatlar, siyasi sığın- ma başvurusu sonucunun alınması için 40 günlük bir süre gerektiğini söylediler. Corriere Della Serra gazetesi. "Öcalan olayında son cephe" başlıklı dünkü haberin- de, Öcalan'ın bugün ttalya'yı terk edeceği- ni öne sürdü. La Stampa gazetesi de verdiği haberde Öcalan'ın Avrupa dışında bir ülke- ye gitmeyi kabul ettiğini, bu ülkelerin Lib- ya, Sudan ya da Somali olabileceğini öne sürdü. ttalya'nın Öcalan'ı kabul edecek ülkeara- yışlan sürerken Türkiye de diplomatık giri- şimlerini yoğunlaştınyor. Dışişleri Bakanlı- ğı Müsteşar Yardımcısı Fanık Loğoğlu, ön- ceki gün Roma'da bir araya geldiği İtalyan diplomatlara, Türkiye'nin Öcalan'ın iadesi konusundaki kararlılığını vurguladı. Dışişle- ri Bakanlığı yetkilileri, iade olasılığının Tür- kiye hukuk sistemindeki ölüm cezası hükmü nedeniyle çok az olduğunu belirtirken Öca- lan'ın örgütüyle bağlantı kuramayacağı ka- dar uzak bir ülkeye gönderilmesini istedik- lerini kavdettiler. Vetkililer, "İtalya. Öcalan'ı gönderebileceği Avrupa dışında bir ülke an- yor. Bu ülkeyi Türkiye'nin de onaylaması ge- rekiyor. Roma. bu ülkenin Öcalan tarafın- dan da kabuledilmesi gerektiğini düşünüyor. Burada Roma hükümetinin. terörörgütü mi- litanlannın, beklenmeyen bir karara karşı Noel öncesinde ülkenin kamu dü/enini bozu- cueylemleryapabileceğiola<tilıklanndan kay- nakİanan endişeler de var" diye konuştular. Öcalan'ın gönderileceği ülkeler arasında Güney Afrika Cumhuriyeti ön planda yer alıyor. Ankara'da temaslarda bulunan İtalya Sa- nayi ve Ticaret Bakanı Pier Luigi Bersani'nin görüşmeleri sırasında ekonomik boykotun bilançosu da değerlendirildi. Türk hüküme- ti yetkilileri, ttalyan firmalannın 1 aylık za- rannın 200 milyon dolar olduğunu belirtti- ler İtalya'da gelişmeier ttalya'da Öcalan olayının ardından gün- deme gelen, gizli servislerin görevlerini kö- tüye kullandıklanna ilişkin savlar üzerine hükümet dün bir açıklama yaparak gizli ser- vis şeflerine gü\enlerinin tam olduğunu bil- dirdi. Öcalan'ın ltalya'ya gidişinden sonra Türkiye'yi ziyaret eden ilk İtalyan hükümet görevlisi olan Sanayi Bakanı Luigi Bersani, iki ülke arasındaki ilişkiler hakkında "Buz- lar kınklı. ama daha yapacakçok şe> \ar" de- di. ttalya Sanayi Bakanı ile yapılan bir müla- katı yayımlayan La Stampa gazetesi. Anka- ra kaynaklı verdiği haberde, Öcalan"ın Lib- ya, Sudan ya da Somali gibi Avrupa dışında bir ülkeye gidebileceğini belirtti. ttalya Sa- nayi Bakanı gazeteye verdiği mülakatta, Tür- kiye'nin Öcalan olayında Italya'dan doğru bir çözüm beklediğini ve ttalya'nın da bu olayı Türk halkı için kıncı olmayan ve ttal- yan yasalanna uygun bir şekilde çözeceğinı belirtti. İtalya Sanayi Bakanı, Türkiye'deki görüş- melerin samimi bir havada geçmesi ile bir- likte birbinni anlamanın güç olduğunu, ilk adımlann atıldığını söyledi. Türkiye'nin, i- ki ülke ticaret odalan arasında bir toplantı teklif ettiğini kaydeden Bersani, ocak ayı so- nunda iki ülkenin sanayi kuruluşlan arasın- da bir toplantı yapılacağını, Sanayi ve Tica- ret Bakanı Yalırn Erez'in ttalya'ya gelme teklifıni kabul ettiğini bildirdi. Güney Afrika: Biz İnterpol ûyesiyiz Güney Afrika'nın Ankara Büyükelçisi Thomas Wheeler, AA'nın sorulannı yanıt- larken Öcalan'ın ülkesine gönderilmesi için İtalya ile herhangi bir temas yürütmediklerini belirterek "Güney Afri- ka Cumhuriyeti İnterpol üycsidir" dedi. Türkiye'nin. diğer ülkelerden olduğu gibi, Öcalan hakkında Güney Afrika'dan da tu- tuklama emrinin işletilmesi isteminde bu- lunduğu öğrenildi. Diplomatik kaynaklar. Güney Afrika hükümetinin bu istemi değerlendirerek Türkiye'ye "tsteminizi işleme koyduk ve suıır kapüanmızı haber- dar ettik" yanıtı verdiğini bildirdiler. Türkiye'nin Güney Afrika Büyükelçiliği yetkilileri ise Öcalan'la ilgili haberlerin başkent Pretoria'da spekülasyon olarak değerlendirildiğini söylediler. Alınan bil- giye göre Güney Afrikah yetkililer Ankara'ya "İtalya ile hiçbir temasımız yok" yanıtını ilettiler. Öte yandan dün Roma'da PKK tarafın- dan gerçekleştirilmesi beklenen yürüyüş ve miting yapılmadı. Yürüyüşün Al- manya'nın Öcalan'ı talep etmekten vazgeçmesi üzerine iptal edildiğı ileri sürüldü. Roma'nın Porta Pia meydanında Kürtlerle dayanışma birlikleri tarafından düzenlenen yürüyüşe ise yaklaşık 200 kişi katıldı. PKK lehine sloganlann atıldığı yürüyüşe katılanlann arasında Kürt bu- lunmaması dikkat çekti. Ağırlıklı olarak İtalyan komünistlerihin katıldığı mitingde ABD'nin Irak'a düzenlediği saldın da prötesto edildi. Eylem sırasırida Italya'nın Türkiye'ye satmak istediği askeri he- likopterleritı maketleri de yakıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear