25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 ARALIK 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye Seyahat Acentalan Birliği, Yunanlı turizmcilere 'gelin pastayı birlikte büyütelim' dedi Turizmde işbirliği çağrısıMEHMET EMİN BERBER MARMARİS-Türkıye Seyahat Acentala- n Birlığı (TÜRSAB) Genel Başkanı TalhaÇa- maş. Yunanlı turizmcilere işbirliği çağnsın- da bulunarak "Önemli olan, testideki suyu çalmak değfl artürmakür. Gelin, turizm pas- tasuu birlikte büyüteUm. Bu işbirliği iki ülke arasında banş \c kardeşliği de beraberindege- tirecck" dedı. Marmaris'te iki gün süren TÜRSAB Böl- gesel Yürütme Kurullan Toplantısrnın ar- dından bir değerlendirme yapan Talha Ça- maş, Türkiye ve Yunanistan'ın ortak çıkarla- nnın işbirliğinden geçtiğini söyledi. "BirBk- te hareket etmezsek bizi kuflanırlar" diyen Çarnaş, Uzakdoğu ve Kuzey-Güney Ameri- ka ile rekabet edılebilmesi için iki ülke turizm- cilerinın işbirliğinın zorunluolduğunu vurgu- ladı. Türkiye'nin Yunanistan'a uygulanan vi- zeyi kaldırdığını, Yunanistan'ın ise bunu bir türlü kaldırmadığına değinen Çamaş, "Önem- liolan, testideki suyu çalmak değfl artnrmak- br. Yunanlı meslektaşlanma buradan çağn- da bulunuyorum. Turizm pastasını birlikte bmütelim. Bu işbirliği iki ülke arasına banş ve kardeşliği de beraberinde getirecek" diye konuştu. Iç \e dış turizmin dengeli gitmesi gerekti- ğini vurgulayan Çamaş, iç turizmin salt bir dol- gu malzemesi olarak düşünülmesınin yanlış olduğunu belırterek Türkiye'de artan yurn'çi seyahat olgusunun süreceğıne inandığını söy- ledi. Türkiye'ye turist gönderen ülkeleri de de- ğerlendiren Çamaş, gelen turistin yüzde 5 l'ini oluşturan üç önemli pazardan Almanya'nın önümüzdeki sezon yüzde 10-12 daha fazla tu- rist gönderebileceğını, Rusya'da belirsizliğin hâkim olduğunu. tngiltere'den gelen turist sa- yısında ise çok fazla bir değişim beklenme- diğini söyledi. Fransa'daki olumlu gelişme- nin süreceğine işaret eden Çamaş, tskandinav ülkekelerinde TURSEM'in eksikliğinin dol- durulamayacağına dikkat çekti. Türk köken- li tur operatörlerinin Avusturya'da ciddi, an- cak zor çalışmalar yaptığıru bildiren Çamaş, Isviçre ve Belçika'nın iyi olduğunu, yeni pa- zarlardan Romanya, Polonya ve Çek Cumhu- riyeti'nde dikkatli çalışmalann Türkiye'ye olumlu yansıyacağını vurguladı. TÜRSAB Başkanı Çamaş, devletten de beklentileri olduğunu ve bunun sağlanması du- rumundaülkemizin diğerülkelerlerekabetede- bilir duruma geleceğini belirtirken Meydan Vergisi, KDV ve vize uygulamalannda alman paralann rekabette olumsuzluk yarattığını, bunun düşürülmesi gerektiğini söyledi. Ça- maş, tanıtım ve pazarlamada ciddi bir bütçe yapılmasını isteyerek şöyle konuştu: "Uzun vadede yeni bir turizm potitikası beürlenıek zorundayız. Turizmi öncdikli bir sektör ola- rak eteaüp,yurtiçiveyurtdışı pazarlann.baş- ta bakanlık oimak üzere bütün sektör tekrar gözden geçirilmelidir. Turizmin ihtiyacı olan sağlık, eğitim, kültürel yapdar, ulaşım ve ka- rayollan işaretkvhalanna >arana kadarolan altyapıyaünmlan başlanlmalı,turizmehizmet veren rüm kuruluşlar bilinclendirilmetidir" Ekonomik kriz 'Sosyal doruk' gelecek lıafta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, ekonomide yaşanan bunalım için sosyal doruğun Türk-lş Başkanı Bayram Meral'in yurtdışından dönmesinin ardından gerçekJeşebıleceğini bildirdi. Budak, taraflann bir araya gelerek gelişmelere emek gözüyle bakması gerektiğini vurguladı. DlSK Genel Başkanı, ekonomik bunalımı değerlendirmek üzere düzenlenecek sosyal doruk için işçi konfederasyonlanna önerilerini götürdüklerini belirtti. Beşli Sivil Girişim'in en genel toplumsal olaylara ilişkın görüş bildirdiğini belirten DlSK Başkanı Budak şöyle konuştu: "Şu anda yapıJması gereken emek kesiminin taleplerinin çözüm önerilerini belirtemek" dedi. Çözüm önerilerini sosyal taraflan karşısında kararlılıkla dile getireceklerini anlatan Rıdvan Budak, bunu taraflar olarak siyasetçilerle de tartışmak gerektiğini söyledi. Sosyal doruğun, Türk-lş Başkanı Meral'in Avrupa İşçi Sendikalan Konfederasyonu (ETUC) Yönetim Kurulu toplantısından dönmesinden sonra gerçekJeşebileceği belîrfîldr? , rF: ' ÎJ Erez: Sanayi envanteri çıkanlmalı Ekonomik önlemlere plansızlık engeli BANUSALMAN ANKARA-fiıracatya- tınmlanndaki plansızlık, hükümetin açıkladığı eko- nomik önlemlerin işlevini sınırlıyor. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yabm Erez, Türki- ye'de yatınm teşviklerinin belli bir ölçüte göre veril- mediğine dikkat çekerek "Kapasitenin çok ûzerinde yatuim yapılmaktadır" de- di. Erez, bunalıma giren tekstil sektörünün plansız yatınmın ömeği olduğunu belirtirken, Türkiye'de sana- yi envanteri çıkanlması ge- rektiğini vurguladı. "Han- gi bölgeye hangi sanayi ya- ürunının yapılabileceğinin saptanması gerekir" dıyen Erez, dışsatım başta olrnak üzere üretim sektörüne yö- nelik hükümetin önlemle- rinin plansız yatırımlar ne- deniyle işlerlik kazanama- yacağı eleştirilerine. "Şu anda mevcuttesslerinçahş- unlmasyla uğraşnoruz. Sa- nayienvanteri bundan son- ra Ueriyedönükvaürunlar- da uygulanmalı" dedi. Erez, işverejüerin vergi ödünlerine ilişkin soru üze- rine de şunları söyledi: "Bankalara ve borsaalara daha evvel söz verUmiştir. Şimdi bütçeye konulamadL Ben daha Önce de bunlan gündeme getirmiştim. Ge- çkivergi deaynı kapsamda de ahnarak değiştirünıeu. Yasal değişiklik gerekiyor. Anukararmercii, Bakan- larKuruIu." Işadamlannın KDV oranlannda indirim istem- leri de yerine getirilmiyor. Maliye Bakanlıği Gelirler Genel Müdürü NevzatSay- gıhoğlu, banka ve borsacı- lara yönelik ödünleri ima ederek, yeni Vergi Yasa- sı'nın 1 katrilyon liralık ge- lirinden zaten vazgecildi- ğine dikkat çekerek geçici verginin ertelenmesi yö- nünde çalışma yapılmadığı- nı kaydetti. Türkiye Oda- lar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı FuatMi- ras da, tekstil sektörünün Uzakdoğu ülkelerinden ge- len ucuz mallar nedeniyle girdığı sıkıntnm giderilebil- mesi için kota uygulaması- nıistedi. ^ ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Neler Oluyor? Geçen cuma günü, bizim gazetenin sekizinci safyasında ilginç bir haber var- dı. Bilmiyorum okurlanmdan kaçının dik- katini çekti. Haberin başlığı, "öğretim görevlisine silahlı saldınya tepki" idi. Üst başlıkta da, "MÜ Türban Komisyo- nu'ndaydı" açıklaması vardı. "Bu tepki nereden çıktı" diye düşün- düm. Zira, hertiangi bir öğretim üyesine silahlı birsaldın olduğu haberini okuma- mış ve duymamıştım. Oysa ki olay, bir haf- ta önce gerçekleşmiş. Marmara Üniver- sitesi Teknik Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Psikolog Fahri Ünal, bu habe- ri okuduğumuzdan bir hafta önce, Kü- çükyalı'daki evinin yakınlannda, taban- ca ile başından ve gövdesinden yara- lanmış. Kartal Araştırma ve Inceleme Hastanesi'nde tedavi altına alınan Fahri Ünal, çok şükür yaşamsal tehlikeyi atlat- mış. Gazetedeki habere göre; saldın, Hiz- bullah örgütünün sajdın biçimine benzi- yormuş. Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Teknik Eğitim Fakültesi De- kanı Prof. Dr. Ihsan Gök, saldınyı şiddet- le kınamış ve faillerinin bir an önce ya- kalanmasını istemiş... Sayın Ünal'ın oğlu Kıvanç Ünal, ba- basının bir süre önce, görev yaptığı fa- kültede türbanlı öğrencileri ikna etmek- le görevli bir komisyona seçildiğini, fa- kat bu komisyonun üyelerinin açıklanma- dığını vurgulayarak herkes tarafından çok sevilen babasının neden öldürülmek is- tendiğini anlamadığını belirtmiş. Haberin bence en ilginç ve çarpıcı bö- lümü, İşçi Partisi Öncü Gençlik Istanbul ll Başkanı Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun açıklaması. Çulhaoğlu bu saldınnın, Mar- mara Üniversitesi Rektörlüğü'nce ört- bas edilmek istendiğini iddia etmiş. Bu olay, her yönüyle korkunç bir olay. Suikast girişiminin nedeni ve girişimcisi hakkında elbette fikrimiz yok. Fakat eğer bu olay, şeriatçı güçler tarafından dü- zenlenen birolaysa, sorunu farklı nokta- lardan irdelememiz gerekir. Marmara Üniversitesi'nin sayın rektö- rünün, bu olayı örtbas etmek istediğini sanmıyorum. Fakat her kim istemişse is- temiş, bu değerli öğretim görevlisine ya- pılan silahlı saldın örtbas edilmiş. Oysa- ki böyle bir saldın sonrasında, yer yerin- den oynamalıydı. Fahri Ünal'ın öğrenci- leri sokağa dökülmeliydiler. Meslektaş- lan protesto bildirileri kaleme almalıydı- lar. Bir öğretim görevlimiz, bu kadar mı sahipsiz? s., ¥B basının tutumuna ne demeli? Be- şinci sınıf şarkıcılann, sosyete güllerinin ayaklannda sivilce çıktığı zaman bunu manşetten veren yazılı basımmız, böyle- sine önemli bir silahlı saldınyı görmezden ve duymazdan geldi. Transseksüellere yapılan şikeli baskını, haber büttenlerin- de defalarca gösteren görüntülü basını- mız, yani televizyonlanmız, bu saldınya otuz saniye ayıramadı. Inanılırgibideğil... Fahri Unal'ı tanıyan kimi arkadaşla- nmla konuştum. Müthiş birikimli ve ikna gücü yüksek bir insanmış. Eğer bu sal- dın, dinci kesimden geldiyse, mutlaka bu yüksek ikna gücünün etkisi olmuştur. Zira böylesine hiç katlanamazlar. Bizde öyle "tipler" var ki, konuştukça karşı tarafa prim yaptınyorlar. "Atatürk- çü" sıfatını kendilerine layık görmüşler, amaAtatürkçülüğe en büyük kötülüğü ya- pıyortar. Sayın Ünal bunlardan değilmiş. Hem bilinçli bir biçimde Atatürkçü imiş hem de bunun yaygarasını yapanlardan değilmiş. Son günlerde bir de "tehdit" modası çıktı. Geçenlerde bir televizyon progra- mında, birlikte konuştuğumuz bir "sü- per zekâlı liberal", Türkiye'deki Islamcı kesime yapılan baskılar arttırılırsa, bu adamlann da kendilerini korumak için zora başvurabilecekleri anlamına gelen bir şeyler söyledi. Buna benzer "uyarı- lar", Islamcı basının bazı yayın organla- nnda da yayımlanıyor. Boş işler bunlar. Zora girdikçe tehdit savuruyorlar. Konya'da Selçuklu ilçesi- nin belediye başkanı da, "O salonda üzü- cü olaylar olabilirdi, onun için özürdile- dim..." gibisinden şeyler söylüyor. özür dilemeseydi de neler olabilece- ğini görseydik, cümle âlem görseydi. Başkan, "Herkes haddini bilmeli dedim, bunun neresi yanlış" diyor. Ama eğer Mehmet K. Suner Paşa, şiddetli bir bi- çimde tepki göstermese, "Yüzüne karşı fırçamı attım" diyerek kostaklana kostak- lana gezecekti. Ama Paşa'nın tepkisi, oyunu bozdu. Gerçekten herkes haddini bilmeli. Tür- kiye'de silahlı kuvvetJere dil uzatmanın ağır bir bedeli vardır. Eğer bu bedeli göze alt- yorlarsa, buyursunlar istedikleri gibi dav- ransınlar. Ama önce, "bazı laflan sokuş- turup", sonra da "yanlış anlaşıldım" di- yerek "kıvırtmayla", hiçbir yere vanla- maz. Birileri, ülkede yangın çıkarmaya ça- balıyor gibi görünüyor. Ama korkanm, bu yangında önce kendileri yanar. Işin kötüsü, her seferinde, sonra sıra bizegeliyor... UV Cumhuriyet okurları ve dostlarıyla... Bu ülkenin aydınlık insanlarıyla buluşuyoruz... C U M H U R İ Y E T M Â H A L L E S İ ' N D E (P'umhuriyet okurlarının, dostlarının bize sık sık ulaştırdıkları bir dilekleri vardı... yıllardır var! Birbirimize daha yakın olabileceğimiz, birlikte yaşayıp birlikte güzellikler üreteceğimiz bir yerimiz... örneğin bir köyümüz olsa diyorlardı. Hem de büyük kentin kirliliğinden, gürültüsünden uzakta... doğanın içinde olsa... Olsa ne güzel olur diyorlardı... hep diyorlar! Bu dilek... hep birlikte, aynı ortamda olma dileği... bizim de dileğimizdi öteden beri. Çünkü birlikte daha güçlü, daha üretici olacağımıza inanıyorduk. Kitap kulübü bu iş için oluşturuldu. Cumokları da yaratan aynı güç değil miydi? Cumhuriyet Radyo, Cumhuriyet Televizyon aynı amaçla kurulmadı mı? Ve şimdi, bu birlikteliği bir adım daha ileri götürecek bir girişitni başlatıyoruz... Cumhuriyet Mahallesini kuruyoruz... Cumhuriyet okurlarıyla, dostlarıyla... bu ülkenin aydınlık insanlarıyla birlikte... hep birlikte. Unutulan komşuluk canlanacak, uyuyan doğa uyanacak! Anadolu insanının kent kültürü geleneğindeki komşuluk dayanışması Cumhuriyet Mahallesi'nde yeniden doğacak. Cumhuriyet Mahallesi, Cumhuriyet okurlarını ve dostlarını buluşturmanın yanı sıra, bir başka konuda da öncülük yapacak: Ülkemizde ilk kez gerçek anlamda, doğayla uygarltğı buluşturacak ... İnsan doğanın içinde, doğayı bozmadan, hatta doğayı üretip çoğaltarak, ama uygarlıktan da vazgeçmeden yaşayacak. Şu an tek bir ağaç olmayan toprağımızda, bahçelerimize kendi ellerimizle dikip büyüteceğimiz ağaçlarla yemyeşil, gölgesi bol bir koru yaratacağız. Ortak alanların, yol boylarının ağaçlarıysa hemen dikilecek, biz evlerimize yerleştiğimizde çoktan büyümüş, gölge vermeye başlamış olacak. Cumhuriyet Mahallesi nerede kuruluyor? Cumhuriyet Mahallesi'nin kurulacağı 150 dönümlük arazinin yahıızca %14'ü evlere ayrıldı. Kalan %86'nm küçük bir bölümü " yol ve otopark, çok büyük bir bölümü ise bahçe ve park olacak. Cumhuriyet Mahallesi İstanbul'un batısında, Tekirdağ - Çorlu yolu kavşağı üçgeninde, Çanta Köyü belediye sınırları içinde kuruluyor. İstanbul'a uzaklığı TEM yolundan 35 dakika, E5 yolundan 55 dakikadır. 400 m2 ile 700 m2 ' arasında değişen 230 parsele ayrılmış olan arazinin alt yapısı tamamlanmıştır. Suyu ve elektriği vardır. Tüm yolları stabilize olarak yapılmıştır. MARMARA DENIZ I Cumhuriyel maha lles i 'Doğayla uygarlık buluşuyor" Görönumlu İfrazlı Satış Koşullan: Ödemeler peşın ya da taksıtle yapılabdır. m 2 fiyatı peşin ödemelerde 6.0O0.000TL. taksitli ödemelerde 6.500.000TL'dır. Taksıtli satışlarda, arsa bedeli ne tutarsa tutsun, 500.000.000TL peşin, kalan kısmı 6 eşit taksitte ödenecektir. 15 Ocak 1999 Cuma akşamına kadar peşin fiyatma taksrttel Bu tanhe kadar m 2 fiyatı taksrtli satışlarda da 6.000.000TL olarak uygulanacaktır 15 Ocak 1999'dan sonra taksitli satışlarda m 2 ftyat 6.500.000TL. olacak. Başvurular Cumhuriyet Kitap Kulübü bürolanna yapılacaktır. Istanbul Merfcez: İstıklal Cad., Zambak Sok. No:4 Kat:1 Beyoğlu - İSTANBUL (Aksanat karşısı) Tel: 252 38 81-252 38 82 Faks:252 38 62 Cağaloğlu: Türkocağı Cad. No:41 -43 Cağaloğlu - ISTANBUL Tel: 512 05 05 Ankara: Atatürk Bulvan No: 125 Kat:4 Bakanlıklar - ANKARA Tel: 419 50 20 pbx Faks: 417 19 57 Izmin Halit Zîya Bulvan 1352. Sok. No: 2/3 Alsancak - İZMİR Tel: 441 12 20 pbx Faks: 441 91 17 Adana: Çınarlı Mnh 5 Sok No- 1/1 Aksoğan Işhartı Dortyolağzı-ADANA Tei. 363 12 11 pbx Faks: 363 \2 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear