Catalog

Cumhuriyet f Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Vönetmeni Orhan Erinç 0 Genel Ya>ın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya 9 Yaziışlen Müdürü. tbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret llkiz # Haber Merkezı Müdürtr Hakan Kara • Gorsel Yönetmen Fikret Eser Istıhbarat Cengiz Y'ıldınm t Ekonomı. Özlem Yüzak 9 Kultür Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Düzeltme Abdullab Yazıcı 9 Fotoğraf Erdoğao Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mebmet Faraç Yaym Kurulu llhan Selçuk (Başkajı). Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikroet Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Balcı, tbrahim \ ıldıy. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı. Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No. 125, Kat.4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel. 4195020 {7 hat), Faks-4195027 •LzmııTemsılcısı.SerdarKızık, H ZıyaBlv 1352S.23Tel 4411220, Faks 44J9117 • AdanaTemsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd. 119 S No 1 Kat:l, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 \5 Muessese Muduru. Üstün Akmen 0 Koordınatar Ahmet Koruisan # Muha- sebe Bülent Vener # ldare Hiiseyin Gürer#t$ko?K ÖoderÇefik#Bılgı- tşlem \ail tnal # Bılgısayar Sıstem Mûrfivct Çtter#SaB5 FaıBetKun MEDYA C: • Yonetım Kunılı Başkanı - Genel Müdür Gülbiı Erduran 0 Koordınator Rehı Işıtman # Genel MüdürYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 <T 53 513958O-5D846M1,Faks 5138*53 Ya>ın>la>an >e Basan: \ eru Gün Haber Ajansı, Basın ve Yaymcılık A Ş. TurkocağıCad-39 41 Cagaloglu 34334 ist. PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0/212)513 85 95 15ARALIK 1998 tmsak: 5.41 Güneş:7.15 Ögle: 12.06 Ikındi: 14.23 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.12 www.cumhuriyet.com.ti Serdap Ortaç'a tahliye • ANKARA(AA)- Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesi. "askerlikten kurtulmak için hile yaptığı" gerekçesiyie 61 gündür tutuklu bulunan pop sanatcısı Serdar Ortaç'ın tahliyesıne karar verdi. Mahkeme Başkanı Hâkim Albay Tank Kale. GATAnın mahkemeye gönderdığı yazıya göre, gözündekı rahatsızlık nedenıyleOrtaç'ın askerlıginin 1 yıl ertelenmesıne karar venldığını belırtti. Kale, yazıda. öngörülen 1 yıl sonunda sanatcının askerlik yapmaya elverişli olup olmadığına karar venlecefının bıldirildığinı de açıkladı. ÖSS deneme sınavı • lstanbul Haber Servisi - ÖZ-DE-BİR tarafından 14 Mart 1999'daÖSS'ye hazırlık niteliğinde yapılacak deneme smavına başvurular 20 Aralık 1998'e kadar uzatıldı. Katılmak ıçin dershane öğrencısi olma koşulu aranmayan deneme sınavının başvum belgeleri ÖZ-DE-BİR üyesi özel dershanelerden alınabilecek. Çocuğunuza fıkna anlatm' • GAZİVNTEP (AA) - Gazıantep Üniversitesi Sağlık Bılımleri Enstitiisü Müdürü Prof. Dr. Yaviız Coşkun, fıkra anlatmanın çocuğun espri yeteneğini geliştireceğını belirterek "Fıkra dağarcığı genış olan cocuk. bu özellığini yerinde ve zamanında kullanarak ha\atmın her dönemınde çevresınde aranan ve sevilen bırey olur" dedı. Yanlış yapan çocuğa mesajın fıkrayla verilmesini isteyen Coşkun. "Hatasmın sıcak bir ortamda dile getirilmesi nedenı> le gururu da incinmez" diye konuştu. Beatles'lı kutlama • lstanbul Haber Servisi - Commercial L'nion Sigorta, Türkiye"de 10'uncu kuruluş yıidönümünü, geçen hafta Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen bır konserle kutladı. Gecede, 'The Beatles. Made in Turkey" konseri sunuldu. Afet İnan Ödülleri • ANKARA (AA) - "Afet İnan Tarih Araştırma Ödülleri" bugün sahiplerine verilıyor. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı'ndan yapılan açıklamava göre bu yılki ödüller, Ege Üniversitesi öğretım üyelerinden Engin Berber'in "Sancılı Yıllar: , 1918-1922 Mütarekeve Yunan Işgali Döneminde îzmir Sancağı", Atatürk Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Selami Kılıç'ın. "Türk-Sovyet llişkilerinin Doğuşu" ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğretım üyelerinden Dr. Erkan Serçe'nin "Tanzimat'tan Cumhuriyet'e tzmir'de Beledıye'l 868-1945" ısımlı eserlerine verildi. Akıllı telefon' • \EW YORK (AA) - Microsoft, Noel nedeniyle piyasaya '"akıllı telefon'' çıkardı. ABD'de piyasaya sürülen ve 199 dolar fiyatla salışa sunulan telefonlar. yabancılar tarafından rahatsız edılmek istemeyenler ıçın ıdeal özellıkler taşıyor. Bılgısayar teknolojisıyle çalışan telefonun. "sesi tanıma"' ve '"herkese ayn yanıt venne" gibı özellikleri bulunuyor. "Sahıbini ara " özelliğı de bulunan "'akıllı telefon", istenirse, telesekretere bırakılan notlan, telefon sahibinin üzerinde taşıdığı çagn cihazına aktanyor. Sınavlara 2 ay kaldı, kitaplar hâlâ gelmedi Açık lîseliler zor durumdaFİGENATALAY Açıköğretim Lisesı bınnci dönem sı- navlan 20-21 Şubat 1999tarihlerirideya- pılacak. Ancak, Millı Eğıtim Bakanlığı kitaplan henüz gönderemediği için öğ- renciler sınav lara hazırlanamıyor. MEB yetkilileri, kitaplann başvuran öğrencı sayısının çokluğu ve Açıköğre- tim Lisesi'nin başka bır binaya taşınma- sı nedeniyle gönderilemedigini, sorunun bu ay sonundan itibaren kalkacağım be- lirttiler. 1992 yılmda, "herhangi bir nedenle örgün ortaöğretime gidememiş ya da eği- timini >arıda bıraknuş ki- şitere orta öğrenimlerini tamamlama olanağı sağ- lamak.firsatveolanakeşit- ligine zemin hazırlayarak toplumun eğitim ve kül- tür düzevini yükseltmek" amacıyla uygulamasına başlanan Açıköğretim Li- sesi'ne bu öğretim yılına kadar 272 bin 911 öğren- ci kaydoldu. Bu öğrenci- lerden 32 bin 103'ü me- zun oldu. MEB'den aldı- ğımız bilgılere göre bu öğretım yılında yenı kayıt- larla birlikte öğrenci sayı- sı 400 bine ulaştı. Ders Geçme ve Kredi Sistemi'nın uygulandığı Açıköğretim Lı- sesi"nde biröğretim yılı iki dönemden olu- şuyor. Her dönem sonunda olmak üzere yılda en az ikj sınav yapılıyor. Bu yılki birinci dönem sınavlan 20-21 Şubat, ikin- ci dönem sınavlan ıse 26-27 Hazıran ta- rihlerinde yapılacak. Ancak sınav tarihlerinin yaklaşması- na karşın kitaplann göndenlmemesı, öğ- rencilerin tepkisine neden oldu. İki gün içinde birçok dersten sınava gireceklen- ni hatırlatan öğrencıler. "Kitaplar elimi- ze ne zaman geçecek? Bilmhonız.Çok >*a- kında bilegelse sına>larda başarılı olma- nıız çok güç. Aramızda çalışan çok sa>> da öğrenci var. Bu insanlar bu kadar ki- • Açıköğretim Lisesi'ne kayıtlı 400 bin öğrenci kitap bekliyor. Bakanlık, kitaplann öğrenci sayısının çokluğu ve Açıköğretim Lisesi'nin taşınması yüzünden gönderilemediğini, bu ayın sonuna kadar sorunun çözüleceğini açıkladı. tabı kısa sürede nasıiokuyup aniayacak" dediler. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilile- ri ise gecikmenin nedenıni şöyle açıkla- dılar: "Bu öğretim yıh kajıtian 3 Ağustos'ta başladı ve 14 Ekim'de bitti. Başvuran öğ- renci sav ısının fazla olması ve Açıköğre- tim Lisesi'nin başka bir binaya taşınma- sı nedeımle veri giriş işlemleri aksanuş- ür. Bu nedenJe öğrencilerin hangi dersten sına>a gireceğini gösteren geri bildirim formlan illere gömterilemediğinden öğren- ciJerin kitaplan veriiememiştir. Ancak araiık sonu itiban> la bu proMemortadan kalkacakbr." Açıköğretim Lisesi'ne başvuran adayların \iizde 43'ü çalışmıyor. Yüzde 2 l'i mçmurolan adaylar- dan, yüzde 17'si işçi, yüz- de 5 "i sözleşmeli olarak yüzde 6'sı da kendi işin- deçalışıjor. Diğer okullar Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu iÛcöğretim uygu- lamasıvla başlatılan Açık llköğretim Ilkokulu'na 1998-1999 öğretim yılın- da 63 bin öğrenci kayıt yaptırdı. Açıköğretim ll- kokulu, "Daha önce ilkokullardan mezun olan. ancak herhangi bir nedenle orta- okula devam edememiş yurtiçindeki ve yurtdışındaki yurttaşlara uzaktan eğitim yöntemi iie sekiz >ılîık ilköğreninılerini tamamlama olanağı saglamak" amacıy- la kuruldu. Meslekı Açıköğretim Lygu- laması 'na ise ön kayıtla öğrenci alınıyor \ e aynı öğretim düzevınde olanlardan 15 kişilik grup oluşturulması durumunda kesin ka\ıt yapılıyor. Mesleki Açıköğretim Programfnda, dokuz bin ikisi endüstn meslek lisele- rinde. bıh 248'i kız meslek liselerinde, iki bin 993'ü tıcaret meslek liselennde, bin 625"ı imam-hatip liselennde olmak üze- re toplam 14 bin 868 öğrenci bulunuyor. Birşenliğegitdm içimdegiiüeraçtı Hopkins: Sinema akıl sağlığına zarar veriyor. Anthony Hopkins sinemayı bıraktı Kültür Servisi-Gallı sinema sanatcısı Anthom Hopkins *akıl sağlığına zarar verdiği'' gerekçesiyie oyunculuğu bırak- tığını açıkladı. Sanatçı fngiliz 'News Of the VV'orld' gazete- sıne verdiği demeçte oyunculuğun insanın akıl sağlığına cid- di zararlar verdiğini söyledi. 60 yaşındaki Hopkins sinema dünyasındaki 35 yılın ar- dından mesleği çok yorucu, yıpratıcı ve sıkıcı bulduğunu söy- ledi. Anhony Hopkins açıklamalannı Shakespeare'ın Titus Andronicus adlı yapıtından sınemaya uyarlanan son filmi- nin çekimleri için gittiği Italya'da yaptı. Filmin çekimleri- nin ardından ocak ayından sonra hayatına yeni bir yön ver- mek istediğini açıklayah Hopkins. "Bundan sonra oyuncu- hık gibi aptalca şeyierie uğraşmak istemi.vorum r dedi. Hopkins, Kuzuİann Sessiziiği ile 199İ yılında Oscar ka- zanmıştı. Onlü aktör sinema yaşamıyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Biriki iyi film. birkaç tane de kötü film yapüm. Si- nemabenimiçintam birzaman ka>bıydı.Sektöreşükran borç- luyum asbnda. Bana çok iyi para ödedikr. Ama yeterince.. hattaömriimünsonunakadaryetecek kadar para kazandım." IŞILÖZGENTÜRK Bütün her şey 6 Aralık Pazar günü oldu. Araya başka önemli şeyler girdi ve bu yazı bugüne kaldı. Yazmadan, yayımlamadan edemezdim. Harbıye Askeri Müze ve Kültür Sitesi 'nin top teşhır salonunda duruyorum. Ahnan, Fransız, Macar toplan arasmda her yaştan, her cinsten en az ıkı yüz ınsan, heyecan için- de dans hocasının gösterdıği tango figürle- rinı kusursuz bir biçimde yapmaya çalışı- yor. Dans hocası önce anlatıyor: "Tango yaşam gibidir. Vaşamda her za- man birilerine bir şe> teklif edersiniz. Bakın şu anda ben partnerimle birlikte yürümeyi vebirbirimizi keşfetmeyi teklif edrvorum. O bunu göze alıyor ve birlikte ilk adımlan at- maya başhyoruz."' Dans hocası, güzel parmeriyle birlikte ılenye doğru tam dört adım atıp, ansızın dönüyor, onu ızleyen iki yüz çıft de aynı şey- len yapmaya çalışıyor. İlk anda başaranlar da var, başaramayanlar da. Ama deniyorlar. Hayata bir çift söz söyler gibi, tangonun ilk adımlannı deniyorlar. Onlara Arjantinli ün- lü tangocu Astor Piaz- zoüaeşlikediyor. Evet bütün bunlar Aske- ri Mü- ze'nin top teşhir sa- lonunda oluyor. Topların arasında. Aynı saatlerde müzenin bir başka salonun- da, adı Yeşil Sa- lon, gerçekleşen bambaşkabiret- kinlik, çoluk çocuk, genç yaşlı.. salondakj herkese horon tepti- riyor. Sahnede Karadeniz kökenlı üç Rum şarkıcı Kostas Slamidis, Vasileadis Ahilleas ve Kourtkös Yiannis kemençe ellerinde Pon- tus müziği çalıp. horon tepıyorlar. Tabiı ağ- zına kadar dolu salondakiler de! Ama o da ne? Birüeri daha çıkryor sahneye, bu kez Ka- ÇOCUK KIUOİH PLATUCIC • ÖNBASUUfT! BOYLE KOLAY ALMADINIZ! Üstelik eski televizyonunuz karşılığında 20 Milyon TL alacaksınız. Hemen bir Philips Ba/ii'ne gidin, bugüne kadar görmediğiniz renkler en uygun koşullarla evinize gelsin. Phlllps.Com.tr radenız kökenli üç Türk şarkıcısı. Hayda... Bu ne tadına doyulmaz bir şenlik. Rumla- nn sözlerini Türkler tamamlıyor. Türkle- rinkini Rumlar. tki gnıpta da bir caka bir ca- ka! Eller havada hiç durmadan horon tepı- yorlar. Hayda... Bitmedi. Aynı saatlerde, Konferans Sa- lonu'nun önü tıklım tıklım dolu. Içerde Ri- cardo Moyanogıtar çalıyor. Adı yok müzi- ğinin. Daha çok LatinAmerikaritmininhâ- kim olduğu doğaçlama bir müzik yapıyor. En az üçyüz kişi soluğunu tuttnuş onu dinliyor. Parça bıttiğinde kapı usulcacık açıhyor ve dışanda, kapının önünde bekleyenler koşar adım- larla içeri giriyorlar. Ka- pı yeniden kapanıyor ve bir ayindeymişçesi- ne sessiz salonda ye- niden gitann etkileyi- ci sesi duyuluyor. Bütün bunlann hepsi Harbiye As- keri Müze ve Kültür Sitesi'nde gerçek- Ieşiyor... Kocaman bina sadece müzik değil, başka güzel şeylerle de dolup taşıyor... Merdivenleri inip çıkan, o sa- londan o salona koşturan kalabalığın eneriisi tarifedilir gibi değil. Herkesbır- birine gülümsüyor. Yıllardırbirbirleri- ni görmeyenler merdivenin bir ucundan bir ucuna koşup birbirlerine sanlıyor- lar ve hepsınin yüzünde şenlik ateşleri yanıyor... Yemek salonunda köfte ekmek atış- tınp az sonra bir başka etkinliği izleme- ye başlayacaklar. Saat dokuz. Büyük Konser Salo- yi^ nu'nda çok iddialı bir grup var. Mo- ^* dem String. Yedi yıl önce farklı ülke- lerden gelen 12 müzisyenden kurulan bu topluluğun, şefı yok. Topluluk, başlann- da bır şef olmadan da insanlann uyumlu ve kaliteli bir müzik yapabileceklerinı iddia edıyor ve yedi yıldır bunu başanyla gerçek- leştiriyorlar. Onlan dınlerken sıcak, yumuşak bir şey- ler sanki sanp sarmalıyorbeni. Sesin büyü- ' süne bir su gibi bırakıyorum kendimi. Akıp gidiyorum. Neden sonra bır başka salonda, bir başka etkınliğin beni bekledığini düşü- nüp yerimden kalkıyorum. Bu şefsız 12 ki- şilik orkestraya veda ederken, erkeklenn frak giymelerine rağmen, ka- dın müzikçılenn günlük gıy- silerle sahneye çıkmalannı çok sevdiğimi düşünüyorum. Evet, işte böyle.. herkes bır- jeyler çalabilir, herkes bir yerlerde bir taşı bir taş üstü- ne koyup dünyaya bir güzel- lik sunabilir. Alt kattaki sa- lonlardan birınde çocuklar bunu çoktan gerçekJeştirmiş- ler. Duvarlarda binbir afiş. Hepsi de bir renk cümbüşü. Saat22.30, etkinlikler bit- medi. Yeniden Yeşil Salon'da- yız. Bu kez Makedonyalı Brenna MacCimmon, Ma- kedon müzikçilerden kurulu Grup Karşılama eşliğinde Balkan şarkılan söylüyor. Uzun zamandır Brenna gibi bir sahne insanı görmedim. Öylesine doğal, yanm Türk- çesıyle öylesine sıcak ki, sa- londakiler imkânsız onu bı- rakmayacaklar. Bir tane da- ha, bir tane daha... Brenna kimseyi kırmıyor, istese de insan kıramayanlar- dan biri o. Birbıri arkasından en güzel Balkan türkülerinı söylüyor ve salonun cümle- si ayakta. Hele de şenlikte görev almış genç kızlar. San- ki bu türkülerle büyümüşler. Öyle uyumlu, öyle içten eş- lik ediyorlar. Bir ara, bütün bunlannbaşının altından çık- tığını bıldiğim. daha önce Magnum 68 sergısiyle beni gençliğime götüren Açık RadyocuOmerMadra'yı gö- rüyorum. Brenda'nın söyle- dıgı şarkılara ıçtenlikle eşlik eden genç insanlara bakıp gülümsüyor. Yüzünde garip birhüzün. "Biz bir zamanlar dûnya- vıdeğtjtirmekiçinvobçıkmıi}- nk." Öyleydi ve dünya değişi- yor. Geçen pazanm işte böyle bir şenlikte geçti. Asık surat- lı, ciddi konserlerden sonra içimi açan, bu içten, samimi ve çok renkli 2. lstanbul Mü- zik Şenliği'nin ancak 3. gü- nüne yetişebildim. Gelecek yıl üç gün üç gece bu şenlik- teyim. Hiç kuşkum yok. Bu şenliğin ateşuıi yakan Açık Radyo ve Pozitif Rad- yo yöneticilerine, şenliğe sponsor olan firmalara bir yurttaş olarak teşekkür edi- yorum. Keşke Kürt müzikçi Reşo ve Ermeni müziği ya- pan Knar grubu da müzikle- rini icra edebilselerdi. tkisi de yasaklandı. Bütün güzel şeylere bir gölge düşmesi şartmış gibi. Yöneticilerden Kürt müzikçi Reşo'nun bir çocukgibi hüngürhüngürağ- ladığını öğrendiğimde içim- de açan güllerden bir yanık kokusu yükseldi ve derin bir iç geçirip gelecek yıl Re- şo'nun da olduğu bir müzik şenliğinde buluşmayı dile- dim. Bu ülkeye artık yasak- lar yakışmıyor. Yeter! isozSO@hotmail.com