Catalog

21 EKİM 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Köppüsü'nde traflk felç oldu • İstanbul Haber Servisi - Boğaziçi Köprüsü'nden geçişi sırasında görevli polislerin kontrol için durduklan 34 FSH 19 plakalı otomobilin sürücüsü Temel Kayaoğlu, polislerin kendisine ceza yazacaklannı söylemesi üzerine köprünün çelik halatlarma tırmanarak dün saat 13.00'ten itibaren yaklaşık 8 saat halatlann üzerinden inmedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın programı nedeniyle yol güzergâhlannda alınan güvenlik önlemi ve Kayaoğlu'nun protestosu, trafiğin kilitlenmesine yol açtı. Mustafa I İstanbul Haber Servisi - Sağlık Işçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Yeni Asya gazetesinin düzenledigi "Insan Haklan \e Türban" konulu panel ve Sağlık-tş Samsun, Trabzon, Erzurum, Izmir kongrelerinde yaptığı konuşmalan içeren ve gazetemizde 19 ve 20 Ekim tarihlerinde yer alan haberlerle ilgili dün yaptığı yazılı açıklamada. "Ben yaptığım açıklamalarda başörtüsü yasağının kanuni dayanağı bulunmadığını. kanunsuzluğun bu konuda kanun yenne konulmak istendiğini, ülkemizde başörtüsü tartışmasının gereksiz olduğunu, son zamanlarda üniversitelerde öğrencilerin başı örtülü-başı açık tartışmasına itilmek amacıyla 12 Eylül öncesı solcu-sağcı mücadelesine benzer öğrenciler arasında yenı bir oyun tezgâhlanmak istendiğini belirttim'" dedi. ktanbul'da su kesintisi • İstanbul Haber Servisi - ISKl'den yapılan açıklamada, Küçük Çamlıca Terfi Istasyonu'nda ve depolannda yapılacak yenileştirme ve iyikştirme çalışmalan nedeniyle yann O/.OO-15.30 saatleri arasında Ümraniye, Emniyet Mahallesi, KJSIİCII, Acıbadem, Bağlarbaşı, Altunizade, Küplüce ve Burhanıye'ye su verilemeyeceği bildirildi. Uyuşturucu sanridarma ceza • İstanbul Haber Servisi- Aralannda uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş'ın babası Şehmuz Daş'ın adamı olduğu belirtilen Abdülcebbar Doğru'nun da bulunduğu 3 sanık, 5 ile 10 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptınldı. Sanıklar, "teşekkül oluşturarak uyuşturucu ticaretı yapmak" suçundan yargılanıyorlardı. GözdeTan serbest bırakıldı • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü tarafindan öncekı gün gözaîtına alınan Gözde Tan ve Izzet Karako "uyuşturucu madde kullanmak", Faruk Kamanç da "uyuşturucu madde kullanmak ve temin etmek" suçundan dün tutuklanmalan istemıyle İstanbul Nöbetçi 1. Sulh Ceza Mahkemesı'ne sevk edildi. Mahkeme heyeti Tan ve Karako'yu tutuksuz yargılanmak üzere serbest • brakırken Kamanç turuklanarak cezaevine gcndenldi. Uyuşturucu külandıklan iddiasıyla dün gczaltma alınan Banu Can, Eku Şallı ve Aslıhan Gedik is< tstanbul Başsavcüığı'nca set>est bırakıldı. laHdiğe destek • İZMÎR (Cumhuriyet Ege Bırosu) - Öğrencilerin rtrbanla okula girmemesi içn gerekli önlemleri alan ve urgulayan Dokuz Eylül Uıiversitesi Rektörü Fethi tcman'a öğrenciler destek vfdi. Öğrencıler, türbana rıışgörü gösterdiğini ve "VOK kararlannı urgulamadığınıöne s.Tdükleri Ege Üniversitesi RktörüProf Refet Saygılı hskında da suç c3yurusunda bulunacaklannı faurttiler. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MVRAD ERENLER Çete faaliyetlerine dikkat çeken Başbakan Yılmaz, cinayetlerin siyasi bağlantılı olduğunu söyledi 'Sfyasilerle çeteler iç içe'• Başbakan Yılmaz, ANAP grubunun basına kapalı bölümünde; "TÜSlAD toplantısında, 'Karşımda oturan insanlann büyük kısmı mafyaya milyarlarca haraç vermiş, ihale almak için çetelerle işbirliği yapmıştır' dedim" açıklamasını yaptı. PÜRDANE KIRÇITVAL ANKARA - Başbakan Mesut Y ılmaz. çetelerle mücadelede sona yaklaştıklan- nı belirtirken "Türkiye mafŞa cumhuri- yetine dönüşmüş. Bu olaylann içinde si- yasikr, devlet görevlileri ve mafya vardır. Çete, mafya, devlet bağlannlan konusun- da önemti ipuçlan yakaladık, tüm çıplak- lığıyla ortaya çıkarmaya çahşıyoruz. Bu- nun için ild üç aya ihtiyacımız var" dedi. 55. hükümetin çetelere karşı amansız bır mücadele başlattığını kaydeden Yıl- maz, "Aramızdan bir iki Idşinin çıkması mücadelemize nakıza getirmez. Belki da- ha da çıkabilir. Ama bizim tavnmız açık- nr" diye konuştu. Çetelerin üzenne gıt- tikçe, hiç düşünülmeyecek ilişkilerin or- taya çıktığını belirten Yılmaz, "Bu ne- denle birçokdostumu ka> bertim. Sizlerde dostlannızı kaybedebilirsiniz" dedi. TÜSİAD'ın toplantısında kendisine "Siyasetçilerle mafyanın iüşkisinin kesfl- mesiniistiyoruz" denildığıni aktaran Yıl- maz, "Ancak ben 'Sızin bunu istemeye haklunız yoktur. Karşımda oturan insan- lann büyük kısmı mafyaya milyarlarca haraç vermiş, ihale almak için çetelerle işbirliği yapmıştır' dedim" diye konuştu. Çetelerin büyük bölümünün 1993- 1997 döneminde ortaya çıktığını öne sü- ren Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: "Sümerbank'ın özeUeştirilmesi döne- minde meydana gelen Nesım Malki ve Yener Kaya cinayeücri arasında 15 gün var. Bu iki cinayet birbiriyle irtibaüıdır. Her iki cinayet de Tansu Çiller'in başba- kanhğı. Deniz Baykal'ın başbakan yar- duncıbğı döneminde işlenmiştir. Bu olay- lann içinde siyasiler. devlet görevlileri ve mafya vardır. Kendi dönemlerinde yüz- lerce faili meçhul cinayet oiacak, çeteler kurulup serpüecek, devlet yönetmeye kal- kacak; hiçbirengelleme «irişiminiz olma- yacak. Şimdi dönüp çetelerle mücadele başlatanlan baltalamaya çahşacaksınız." Yılmaz terör, mafya, çete arasında da organik bağ bulunduğunu belirtirken "Ganimet paylaşırken birbiriertni boğaz- lamışlardır" dedi. Yılmaz, çetelerin mil- liyetçilik, vatanseverlik gibi kavramlan da istısmar ettiklerini; hiç kimseye "Bu vatansever", "Bu mflMyetçi" diye aynca- lıklı da\Tanamayacaklannı söyledi. Yılmaz, "Ve ben bunlara, 'Çetelerin içinden ANAP da çıksa, ailem de çıksa ben de çıksam üstüne gideceksiniz' de- dim. Bu işin 3 ayağı var. Kumarhaneler. uyuşturucu ve terör. Kumarhaneleri ka- patok. Cumhuriyetin en büyük uy uşturu- cu operasyonlannı gerçeklestirdik. Çete- lerin büyümesi devletin zaafındandır. Türkiye mafya cumhuriyetine dönüşmüş. Biz, devieti bu zaaftan kurtardık" dedi. Yılmaz, bu işlerde dolaşan paralann korkunç boyutlarda olduğunu belirtirken "Konuşulan paralar devlet bütçesi gibi. Nesûn Malki'nin dün (önceki gün) bir ka- sası açüdL 100trihnn liradan fazla çek-se- net çıkn" dedi. DGM'leri ihtisaslanna göre ayırarak özel görevler yükleyecek- lerini belirten Yılmaz, "Bu konuda Mec- hVten destek gönnedik" diyerek TB- MM'den şikâyetçi oldu. Susurluk kazası için "Allah'uı Türki- ye'ye bir lütfiı" diyen Yılmaz, tüm kötü şeylerin başlangıcırun bu kaza olduğunu söyledi. Geçmişte çetelerle niçin müca- dele edilemediğini keşfettiklerini kayde- den Yılmaz, "Çetelerin elebaşlanıun ya- kalanmasıyla ilgili olarak yurtdışına dil bümeyen Idşileri göndermişler. Eksik ev- rak gibi garip rurumlar sergüemişler. A- ma, şimdi biz Almanya. İtalya ve Fransa polisi ile işbirliği tespit ettik" dedi. Manisa olayı hukuka aykırı' Gençler işkence davasını gözlüyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - lşkenceci polislerin beraatlannın Yargıtay'ca bozulmasının ardından Manisalı gençler dün lzmir DGM'de >argı- landı. Mahkeme heyeti, gençlerle ilgili Yargıtay'da bulunan dosyalann gel- mediğinı açıklayarak du- ruşmayı erteledi. lşkenceyi ortaya çıka- ran ve gençlerin savun- manlığını üstlenen CHP lzmir Milletvekili Sabri Ergül, Manisa olayının başından beri hukuka ve Türk yargısma olan güve- ni kaybetmediklerinı be- lirterek Yargıtay'ın son ka- rarının Türkiye'nin say- gınlığını arttırdığını söy- ledi. lzmir DGM'de dün ya- pılan yargılamaya tutuk- suz olarak yargılanan Ali Göktaş, Faruk Deniz, Em- rah Sait Erda, Aşkın Ye- ğin, Levent Kılıç, Hüseyin Korkut Boran ŞenoL Jale Kurt, Münire Apaydın, Ayşe Mine Balkank Sema Taşar. AbduUan Yücel Ka- rakas, Ozgür Ze>bek, Ful- ya Apaydın ve Erdoğan Kılıç katılmadılar. Genç- lerin avukatlanndan Sema Pekdaş. müvekkillerinin adının kanştığı ve Manisa Sulh Ceza Mahkeme- si'nce beraatla sonuçla- nan, ancak Yargıtay'da in- celemeye alınan "Manisa DDY vagonlanna ve du- variara yazılama" yaptık- lan savıyla açılan dava dosyasıyla, işkenceci po- lislerle ilgili Yargıtay'ın bozma kararlannın bek- lenmesini istedi. Mahkeme heyeti avukat Pekdaş'tan Yargıtay 8. Ce- za Dairesi'nin işkenceci polislerle ilgili bozma ka- rannı fotokopisini istedi; Sema Pekdaş, Yargıtay'ın bozma karannın mahke- meye sundu. Mahkeme heyeti, Pekdaş'ın istemle- rini yerinde bularak duruş- mayı aralık ayına erteledi. CHP'li Ergül, tüm olumsuzluklara karşın ba- ğımsız yargınm olduğunu son Yargıtay karanyla gör- düklenni belirtti. LLEGE Fransa'da Useliler isyanda Fransa polisi, eğirjm koşullannı protesto eden lise öğrencilerinin, ülke çapında başlatacaklan protesto gösterileri için seferber oldu. Paris'te perşembe günü \apılan eylemlerde hazurhksız yakalanan polis, bu sefer gösterileri denetleyecek güvenlik kuvvetleri say ısını 2 bin 500'den 4 bin 500'e çıkardı. Geçen hafta yaşanan olaylann tekrar meydana gelmemesi ve tahrikçilerin protesto gösterileri yapan lise öğrencileri arasına kanşmaması için birçok yerde sıkı kimlik kontrolünün yapddığı bildirildi. Paris'te perşembe günü yapılan eylemde, tahrikçilerin kışkırtmasıvla çok sa> ıda araba yakılnuş ve ba/J dükkânlann vitrinJeri taşlanarak yağmalanmıştL Lise öğrencilerinin yapacaklan toplu protesto yürüyüşlerine lise oğretmenJeri de destek... - vermek için kaülacak. Program oluşturuldu MAI karşıtları eylemi sürdürecek İstanbul Haber Servisi - Çok Taraflı Yatınm Anlaş- ması (MAI) karşıtı Ulus- lararası Koalisyon üyeleri, eylemlerini genişleterek sürdürme karan aldı. Paris'te dün sona eren OECD toplantısını, bina etrafında oluşturduklan "insan zinciri" ve toplan- tının yapıldığı odaya "Drakula projektörleri" adını verdikleri dev pro- jektörler tutarak protesto eden Koalisyon üyeleri, 23-24 Kasım'da Cenev- re'de yapılacak Dünya Ti- caret Orgütü'nün (W- TO) MAI toplantısını pro- testo amacıyla bir eylem programı oluşturdu. Aralannda MAI Karşı- tı Türk Çalışma Grubu temsilcilerinin de bulun- duğu Uluslararası Koalis- yon üyeleri dün Paris'te yaptıklan toplantıda bir dizi yeni kararlar aldı. Türk Çalışma Grubu söz- cüsüGaveYılmaz, koalis- yon üyelerinin 18 Ka- sım'da Cenevre'de toplan- ma karan aldığını belirtti. OECD toplantısının çeşit- li etkinliklerle protesto edildiği Paris sürecinin Cenevre'de de sürdürüle- ceğini ifade eden Yılmaz, dünkü toplantıda alınan diğer kararlan şöyle özet- ledi: - Her ülkenin çalışma grubu kendi hükümet de- legasyonunun isimlerini öğrenerek kendileriyle görüşmeler yapmaya ve MAI ile ilgili kaygılannı iletmeye çalışacak. - VVTO'nun işleyiş ya- pısı derinlemesine analiz edilerek sonuçlan, Ko- alisyon'a üye tüm sivil ku- ruluşlara bildirilecek. Ay- nca, IMF \e TAFTA (Transatlantik Serbest Ti- caret Anlaşması) masaya yatınlacak. TAFTA'nın Türkiye açısından çok önemü so- runlara yol açabileceği uyansında da bulunan Ga- ye Yılmaz, "Türkiye'ye 'AB'ye üye olmak istiyor- san önce TAFTA'ya üye ol' denilebilecek veya ABD, EVIF'vi sflah olarak kuflanarak İjia zortaj abf lecek" dedi. Savaş, mahkeme kararlanna uyulması gerektiğini söyledi 'Türbanın başlangıç noktası Ozal' İP, Kartal Belediye Başkanı'nın görevden alınmasını istedi 'İçişleri, Sekmen hcmınnı uygulasın' İZMİR (CumhuriyetEge Bürosu) - Yargıtay Başsavcısı Viıral Savaş 1980'li y_ıllarda dönemın Başbakanı Turgut Ozal'ın girişimiyle türbanlı eğitim konusunda bir yasa çıkanldı- ğmı, ancak bu yasanın Anayasa Mah- kemesi tarafindan iptal edildiğini be- lirterek "Hukuk devleti isöyorsak, mahkeme kararlanna uynıalıyız" dedi. Savaş "Bizde hukuk devletinin bir türlü içlere sindirilememesi, poü- tikacılanmı/ın hukuk devletinin ge- reklerini birtürlüyerinegetirememe- lerinden kaynaklanmaktadır" diye konuştu. Vural Savaş, lzmir Princess Ote- li'nde düzenlenen Egeli Genç Işa- damlan Derneği toplantısında, hu- kuk devletiyle ilgili görüşlerini anlat- tı. Türkiye'de aydın kesimin hukuk devletini bir türlü "içine sindiremedi- ğim" belirten Vural Savaş, politika- cılann da hukuk devletinin gerekle- rini yerine getiremediklerini söyle- di. Savaş, Türkiye'de 1980'li yıllara gelene dek, türbanla eğitim yapılma- dığını, ancak Turgut Ozal'ın başba- kanlığmda Yüksek Öğretim Kurumu Kanunu'na yapılan bir ek maddenm ardından okullarda türban sıkmtısı- nın ortaya çıktığına dikkat çekti. Anayasa Mahkemesi'nin bu yasayı, anayasanın 24. maddesine ve laiklik ilkesine aykın olduğu gerekçesiyle iptal ettiğini belirten Savaş, şunlan söyledi: "Anayasa Mahkemesi'nin bu ko- nuda bir karan var. Madem ki Ana- yasa Mahkemesi türbanla eğitim yap- mak anayasamıza aykındır dedi. öy- leyse buna uyulması zorunludur. Şimdi buna karşılık diyorlar ki' Efen- dim biz buna karşılık bir yasa yaptık, orada dedik ki: yürüriükteki kanun- lara aykın olmatnak şartıyla yüksek öğretim kurumlannda kıhk kıyafet serbesttir.' Dolayısıyla böyie olunca türban yasağı diye bir yasak da ol- muyor. Âna\ asadaki madde hâlâ yü- rürİükte. Madem ki türbanla eğitim yapmak bir insan hakku Avrupa tn- san Haklan Mahkemesı'ne başvuru hakkı >'ar. 1993 yılında iki öğrenci için bu başvuruyu da yapmışlar. Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi KomByo- nu diyor ki"Laık bir üniversitede eği- tim yapmayı seçen bir öğrencinin, üniversitenin ve yasalann düzenle- melerini kabul etmesi gerekmekte- dir."' Savaş, Fazilet Partisi'nin kapatı- lıp kapatılmayacağı yolunda kendisi- ne sürekli soru yöneltıldığini de vur- gulayarak "Şartlar olustuğu rakdir- de biz her parti hakkında kapatma davası açan2" diye konuştu. İstanbul Haber Servisi- tşçi Parti- si Kartal İlçe Başkanı Tayfun Taba- koğlu, Içişleri Bakanhğı'nın 26 Mart'ta görevden alınmasına karar verdiği Fazilet Partili Kartal Beledi- ye Başkanı Mehmet Sekmen'in hâ!â görevine devam ettiğini vurgulayarak Içişleri Bakanlığı'ru Sekmen hakkın- daki karan bir an önce uygulamaya çağırdı. Tabakoğlu dün Sekmen'le ilgili bir toplantı düzenledi. Tabakoğlu, Sek- men'in görevden almrnası sürecini şöyle özetledi:"l Şubat 1997'de Sek- men'inyotoızlaklarryla ilgili 14 ayn o- lavkamuoyTinaaçıklandLİ7Şubafta Kartal Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. 27 Mart'ta bettrienen yeni yolsuzluklar İP Genei Başkanı Doğu Pennçek tarafindan kamnoyunaduy uruldu. 6Mavıs'ta İs- tanbul Mahalli İdareler Müdüriüğü, Sekmen hakkında sonışturma açıl- maa için İçişleri Bakanhgı'na yaâb başvuruda buhındu. 13 Hariran'da İçişleri Bakanlığı soruşturma için Mülkiye Müfettisi Muammer Erol'u görevtendirdi. Erol'un haarladığı ra- por sonucunda İstanbul İl tdare Ko- ruhı'nca Sekmen hakkında 3 a\n olaydan dolayı lüzumu muhakeme karan verikli. 26 Ağustos'ta Sek- men'in düztnkdigi bir sına\ da kaza- nacaklann önceden belli olduğu ih- barmı değerlendiren İP söz konusu isimkri noterden tespitettirdL İPko- nuyla Ugili İstanbul Valiliği"ne ve İçiş- leri Bakanhgı'na suc duyurusunda bulundu.24Eylül'delP,Sekmen hak- kında hazırladığı 188 savfalıkraporu İçişleri Bakanhgı'na sundu. 3 Ka- sım'da 2 müferüş görev lendiriidL 23 Mart 1998'de İP. Başbakanuk Taldp Kurulu'na başvurarak Sekmen'in görevden ahnmasmıistedL26Mart'ta bakanhk, Sekmen'i görevden aldı. 3 Nisan'da Sekmen. yürütmenin dur- durulmas) istemiyle İstanbul 2 No'lu İdareMahkemesi'ne başvıutlu. 5 Ma- ys'ta IçişleriBakanı,idare mahkeme- sroeSekmen'i komyan sa\ unma gön- derdL 18 Haziran'da İstanbul 2 No'hı İdare Mahkemesiyürütmevi durdur- ma karan verdL Â>iu gün IP Başba- kanlık Takip Kurulu'na başvurarak -i İçişteri Bakanhğı'nın mahkeme kara- 4 nna itiraz etmesini sagladı. 17 Tem- muz'da mahkeme. jürütmeji dur- durmanın reddine karar verdL 1 Ey- hıl'de mahkeme, karan İçişleri Ba- kanhgı'natebligetf Tabakoğlu, "Bakanhk madem ka- ran uygukmayacakü, neden itiraz et- ti" diye sorarakİçişleri Bakanlığı'run yasalan uygulamak zorunda olduğu- nu vurguladı. İş Bankası Genel Müdürlüğü'nden aynlacak olan Korukçu, vicdanen rahat olduğunu söyledi 'Eze'nin ilisldlei'iııi ösrenince irkfldim'Ekonomi Senisi - İş Bankası Genel Mü- dürlüğü görevinden 28 Ekim itibanyla emekliye aynlacağını açıklayan Ünal Ko- rukçu, " Eze bir hadisedir. Bunlann bu ilişki- lerini sonradan öğrenmekle irküdiğimi itiraf edeyim" dedi. Başkanı olduğu Türkiye Bankalar Birli- ği'nin (TBB) 40. kuruluş yılı kutlaması do- layısıyla Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre \ e Sergi Sarayı'nda düzenlenen konser arasın- da gazetecilerin Eze Zeytincilik olayıyla il- gili sorulannı yanıtlayan Korukçu. "Son günlerde tekvizyonda gördüğüm hadiseler, açıkhkla söyleveyim benim için de bir sürp- riz oldu. enteresan oldu" dedi. Bu tip ilişkı- leri bilinen bir firmayla İş Bankası'rım ke- sinlikle bir kredi ilişkisine girmeyeceğini vurgulayan Korukçu, tesadüfen kredi kul- lanan bir müşterinin, bu tip ilişkilerinin ol- masını şanssızlık olarak niteledı. Korukçu, basında yer aldığı gibi Eze Zey- Demirel'eAîatürk resmişikâyeti Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dün akşam Darüşşafaka Lisesi'nin kuruluşunun 125 ve Darüşşafaka Ce- miyeti'ninkuruluşunun lİS.yıldönü- mü nedeniyte AKM'de düzenlenen kutlama törenine katıkk TörendeDe- mirel'e Darüşşafaka Cemiyeti Başka- nı Çetin Berkmen tarafından "onur diplomas" ve şükran piaketi veriku. Demirelde Darüşşafaka CemiyetPnin eski başkanlanna ve kuruluşlara pla- ketlerini verdiği sırada Fatma Fikret Aslaneren isimli bir kadın "Sayın Cumhurbaşkamm, bu salonda niye Atatürk resmi yok" diye bağutu. Tö- ren Meh veçEmeç'inpiyanoresitaliile devam erri. Demirel törenin ardından Darüşşafaka Lisesi'nin yıldönümü pastasını kestL(Fotoğraflar: HATİCE TUNCER) tinciük'e 150 milyon dolarlık kredi kullan- dınlmadığını, açılan kredinin de batmadığı- nı ifade ederek İş Bankasrnın bundan önce de parası takılmış birçok müesseseyi işletip kâr ettikten sonra devrettiğini söyledi. En yakın dostlannm bıle 'Acaba bir pislik bulabilir miyiz' ga>Teti içinde Eze'yi değer- lendirdiğini kaydeden Ko- rukçu "Evet, Eze bir hadise- dir. bunlann bu Uişkflerini sonradan öğrenmekle ben de irküdiğimi itirafedeyim.Ama düşününüz ki bu kişilerden hiç yılmadan. çekinmeden fabrikasını elinden alacakka- dar büyük mücadele yapmış biradamım. Mcdanen çokra- hanm" diye konuştu. Bir gazetecinin "Biıe Zey- tincUik'e kredi veriHrken CHP'li üyelerin deimzası var mıydı" şeklindeki sorusu üzerine Korukçu "Tabii, CHPüler de vanu. Verilen kredilerde tüm idare mecosi- nin benimle bûükte müşterek karan vanür" dedi. Koruk- çu, bir başka soru üzerine Eze'ye kredi verilmesinden duyduğu rahatsızlığı ifade ederken."Böyle bir Idşinin bu Uişkileri zaten bUinseydl, İş Bankası kredi wrmezdi" di- ye konuştu. Sevki Yılmazın hakaret iddiası Çetinkaya için açılan davaya devam edildi İstanbul Haber Servisi - Hakkında verilen gıyabi tu- tuklama kararlan > r üzün- den >oırtdışma kaçan. ka- patılan RP'nin eski Rize Milletvekili Şevki Yü- maz'ın şikâyeti üzerine, gazetemiz Genel Yavin Ko- ordinatörü Hikmet Çetin- kaya hakkında açılan ceza davasına devam edildi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün görü- len duruşmada esas hak- kmdaki görüşünü açıkla- yan cumhuriyet savcısı, 31 Mayıs 1997 tarihli Cumhu- riyet gazetesinde yayımla- nan ve "Soytan sahnede, soytanmn kasketini Uğur Dündar bir kez daha dü- şürdü, sakallı yobazın ilk marifeti değildir, bu ada- mın iç evreni karanlıktır, bunlar nasıl Müslüman; ağızlanndan pezevenk, kahpe kelimeleri eksik c4- mayan kara yobaz çeteleti birileri çıkıp soytanya ayru üslupla yanıt vermelidir, sensin pezevenk" ifadele- rinin yer aldığı Çetinkaya imzalı "Uyanın" başlıklı yazıda Yıİmaz'a hakaret edildiğini ileri sürdü. Çe- tinkaya'run sa\Tinmasında Yıhnaz'ın kullandığı kü- fûrlerin kamuoyunda oluş- turduğu tepki nedeniyle suça konu olan yazıyı yaz- dığını anımsatan savcı, Çe- tinkaya'nın hakaret kastı taşımadığrnı da belirtti. Savcı, "Müştekinin suça konu olarryazBirun kaleme ahnıpyayınılanmasıöncesi, TBM\I üyelerine, bir lo- sım devlet görevUlerine id- dianamede beürtildiği gibi 'pezevenk, kahpe' gibi kü- flirlü sözkr sarfederek top- lumun büyük bir kesirni üzerinde öfke ve elem meji- dana getirmiştir" dedi. Çö- tinkaya'nın da söz konusü , yazıyı bu nedenle yazdığı- nı kaydeden savcı, Çetin- kaya'nm TCY'nin 482. maddesince cezalandınl- masım, ancak Yılmaz'ın toplumda uyandırdığı öfke nedeniyle verilecek ceza- da indirim yapıhnasmı is- tedi. Duruşma, Çetinkar ya'nın avukatı Fikret İf- kiz'in esas hakkındaki sa- vunmasını hazırlaması için ertelendi.