22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2-1 EKİM1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 İçişleri miıfettişi Bakanlığı müfettişi, İETT'nin yıllık faaliyetine ilişkın olağan denetimini yaptıktan sonra sıra raporunu yazmaya geliyor... Müfettişin emrine bir daktilo memuresı veriHyor. Türbanlılan İETT'ye dolduran zihniyet, takıyyenin her yolunu bildiği için müfettişe "şırin" görünmek ya da türban nedeniyle bır soruşturmaya uğramamak amacıyla başı açık bir daktilo memuresı görevlendiriyor. Gelin görün ki, müfettiş başı açık memureyi istemiyor! Başı açık memureyi geri gönderiyor! Türbanlı bir hanım istiyor raporunu yazdırmak için... Sonra siz o rapordan hayır bekleyın! Kısa bir süre önce de türbanlılarla ilgili ayrı soruşturma yapıldığını da yazmıştık. Türbanlılar "gorev'Mendırilerek kurum dışına çıkartılmış ya da "rapor"landınlarak evlerine gönderilmışti. Müfettişler ne yaptı henüz bilmiyoruz ama artık bazı mufettışlerin teftişlık hale geldiğini bılıyoruz! Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: som@posta.cumhunyetcom.tr - Özelleştirme ihalelerinde çetelerden geçilmiyormuş... "Özelleştirmenin başındaki Uğur Bavar. makamına nasıl oec/'o oturuvor acaba!" umhurıyet Halk Partısı Genel Sekreterı Ad- nan Keskin, Turkbank'ı satın alma sure- cınde ulkucu mafya babası Alaattin Ça- kıcı ıle telefon goruşmesı yapan ışadamı Korkmaz Yiğit'ın, Istanbul'dakı 28 bın konutluk projesındekı ımar sorununu çozmek ıçın DSP'lı bır bakanın devreye gırdığını açıkladı Keskin, adını ver- medığı bakanın, projenın onundekı engellerı kaldır- mak amacıyla tam bır burokrat kıyımı gerçekleştır- dığını one surdu Adnan Keskın'ın adını açıklama- dığı bakan, Kultur Bakanı Istemihan Talay olmasın7 26 Ağustos 1998'de Vazryet'te de buna benzer bır oyku yayımlanmıştı O yazıda bakanın adı var fa- kat ışadamının adı yoktu Çunku, paylaşılamayan bolgede yalnızca Korkmaz Yiğit'ın 28 bın konutluk projesı yoktu Başka ışadamlarının da projelerı var- dı ve şımdılık 40 bın, yakın gelecekte 100 bın ko- nutluk rant yatıyordu orta yerde1 Kaldı kı, Korkmaz Yığıt henuz yasal ışlemlerını ta- Isterim talan mamlamadan 100 mılyon dolara mal olacak 28 bın konutluk projesını kamuoyuna açıklamıştı Oysa, ofıstekı hesaplar arazıde tutmadı Istanbul 2 Numaralı Kultur ve Tabıat Varlıklannı Ko- ruma Kurulu, Kuçukçekmece Golu ve Sazlıdere Ba- rajı'nı kapsayan su havzasını doğal SİT alanı kap- samına aldı Vay, sen mısın alan' Once Kultur Bakanlığı Musteşar Yardımcısı Tev- fik Ketencioğlu ıle Kultur ve Tabıat Varlıklannı Ko- ruma Kurulu Genel Muduru Kemal Soyer, Ankara'dan Istanbul'a gelerek kurul uyelerıne baskı yaptı, son- ra da kurul muduru Asuman Çavuş Ankara'ya çağ- rılarak bakanla goruşturuldu, gerı adım atılmayınca gorevınden alındı "Isterim talan" dıye ozetlenebılecek baskı, dev- letın resmı yazışmalarına da geçtı ve zaten butun "kı- yamet" bundan koptu Rant paylaşımına yonelık baskının belgesı var mı dıye soran olursa var Istanbul 2 Numaralı Kultur ve Tabıat Varlıklannı Ko- ruma Kurulu'nun 7 Temmuz 1998 tarıh ve B.16 KTV 4 34 00, 02/720/537 sayılı yazısı. Vazıyet'tekı o yazıda şoyle bır cumle geçıyordu "Istemihan Talay, yapılacak konutlar nedeniyle böl- genın doğal SİT kapsamına alınmasını en azından seçım sonrasına kadar istemiyor" DSP'de Rahşan Ecevit ve Bülent Ecevit'ten ha- bersız bır şey yapmak mumkun mu! CHP Genel Sekreterı'ne gore, buyuk ruşvet onerılerının dondu- ğu bu olaydan DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Bulent Ecevıt'ın de haberı var, hatta Ecevit uzun sure saklanamayacağını bıldığı bu skandal patlamadan bır an once seçıme gıtmek ıstıyor. Bugun ranta kurban dağlara taşlara Ecevit yazıl- mıştı bır donem .. Sılgınız var mı' SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Türkb/e. . . Ala9iUn\enndır Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Bu devırde dıl değıl dıl dokmesını bıleceksın1 Kocası jüri başkanı, karısı aday Dıyarbakır'dakı Dıcle Unıversıtesı Eğıtım Fakultesı Eğıtım Bılımlerı Bo- lumune bır oğretım gorevlısı daha alın- mış Adaylar junnın onunden geçmış ve Nilgün Akgündüz ışe alınmaya hak kazanmış Jurı başkanının kım ol- duğunu merak edıyorsanız Ooç Hasan Akgündüz Yanı Nılgun Akgunduz un eşı1 Dıyorlar kı, Hasan Akgunduz, ılahı- yat mezunu fakat, "eğıtımbılımcı" sa- yılıyor Daha once, Sıırt'tekı Eğıtım Yuksek Okulu'nda çalışmış Sıırt'te oylesıne başarılı bır "eğıtım- bılımcı"ymış kı, "Medenıyet ınsanları ahlaksız yapmıştır Elektrığın ıcadın- dan sonra ınsanlık ahlakını kaybet- mıştır" şeklındekı engın duşuncelen ne- deniyle odullendırılerek Dıyarbakır'a nakledılmış Hasan Akgunduz, Dıyarba- kır'a geldığınden berı butun ju- rılerın ortadıreğı olmuş Ataturk llkelerı ve InkılapTarıhı der- sı ıçın alınacak okutmanı seçmek bı- le "ılahı eğıtımcı"ye kalmış Dıcle Unıversıtesı Rektor Yardımcı- sı Prof Dr Masum Şimşek'le de çok lyı anlaşırmış Hasan Akgunduz Ancak, Masum Şımşek'ın kaç ya- kınının unıversıtede ışe alındığını Ak- gunduz bıle bılemıyormuş artık1 Aynen, dıl ve bılım sınavı not pay- ları yetertı olmadığı halde rektorlukten gelen emırle Fızık Bolumu'ne alınan tur- banlı araştırma gorevlısını ne yapacak- larını bılemedıklerı gıbı 1 Akgunduz, eşını unıversıtede ışe al- mışsa kendısı almış Kımseçokgor- mesın 1 OKUR MEKTUPLARI İletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Türkocağt Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 tstanbul 'Vesikahk' fotoğraflar... Uygar bır ulkede herhangı bır res- mı belge, gelışıguzel. kışılenn ozel ıs- teklen doğrultusunda duzenlenemez Resmı belgelere > apıştınlacak fotoğ- raflann "vesikalık" olmalan. yasal birzorunluluktur Buradakı "vesika- tl»^"-ço»}i\gttnden »ı»las.ılan, onden çekılmış başın açık oiduğu, net yuz fotoğrafîdır Ulkemızde >on 50 yıdır Devnm Vasalan'nın u>gulanmasm- da olduğu gıbı, resmı belgelere yapış- tınlacaİc "vesikaük" fotoğraflar ko- nusunda da topluca suç ışlenmekte- dır Uzun yıllarresmı belgelere, "ve- sikalık" olmayan türbanlı fotoğraf- lan vapıştıran kamu gorev lılerı, gu- Üniversite sınavu.. Ben sosyal bolümu mezunuyum Tercıhlenmın hepsını felsefe uzenn- den yapmak ıstıyordum Ama artık bu mumkun değıl Çûnkü felsefe, psıkolojı ve sosyolojı, Turkçe-mate- matık bölümüne venldı Adeta sos- yal bölumu öğrencılenne üvey evlat gıbı davranılıyor Benım gıbı olanlar ımkânlar elvermedığı ıçın belkı de sevmedığı, bır mesleğı yaparak ömurlennm tüketmek zorunda kala- caklar Bız, fen sorulannı yapmak zorunda olmamızarağmenyakınmayı artık bı- raktık Bırkaç ay oncesıne kadar yenı sıstemden haben olmayan ve ıkı yıl öncesjnden bu bolumü seçmış olan oğ- rencıleryenı sıstemın kurbanı yapüma- mah dıye duşunuyorum Gülçin Türkoğlu numuzde ulusal banşımızı bozan tur- ban ıstısmannın temellennı atmışlar- dır Kamu gorev lılen, de\ lette kalıcı olanın kendılen. gıdıcı olanın sıyası- ler olduğu gerçeğmı kavrayamamış- lar. devnm duşmanı gencı ıktıdarla- ra \xyw «ğınetae h»çbır sakmca gor- memışlerdır Hem de bunu De\xım Hukumetı'nın kamu gore\ lılennı ko- ruvucu, aşılamaz eskı yasalan "Me- murin Muhakemat Kaıuınu"nu ay- nen uygulamavı surdurmesıne kar- şın, gerçekleştırmışlerdır Cumhumet, kamu gore\ lılennı korurken onlar. cumhunyete ıhanette dırenmışlerdır Bu nedenlerdır kı toplumsal karga- şanın gıderek tırmanmasında, ka- mu gorev lılennın, sağa sola baka- rak suçlu aramak >enne aynaya bakmalan yeter de artarbıle Tum kamu gore\ lılen artık suç işlemek- ten vazgeçmelı \asalan uygula- maktan korkmamalıdırlar Çıka- nlacak kımlık kartlannda, duzen- lenecek sağlık raporlannda, ven- lecek tapu belgelennde. yeşıl kart- larda ve dığerresmı belgelerde kul- lanılacak fotoğraflann "vesika- lık" olmalannda dırenmelı, bu konuda odun vermemelıdırler Bundan hem Turk kadını hem de Turkıve Cumhunyetı kazançlı çıkacaktır Gencıler ıse, ıstısmar edebıleceklen bır konu\u daha yı- tıreceklerdır Yarg\ organlanmn tıtız, sağgorulu denetımlen ıse, laık, demokratık, hukuk de\ leünın euvencesı olacaktır Doktor Zeki Çavuşoğlu / Istanbul Başımız ağrımadan. Bızler Kıbns'ta unrversıtede oku- yan \e \taturkçu Duşunce Klubu'nde Atatürk'un ılke ve ınkjlaplannı so- nuna dek savunan ve canımız paha- sına olsa sa\iınacak gençlenz Bız- ler yurdumuzda planlı bır şekılde yu- rutulen \ e dev letımızın elını bıle kı- pırdıtmadığı "türban" olayını uzun- tuyle ızhyonız Ancak 1998-1999 eğınm \e oğretım > ılında YOK'un ya- saklaması nedeniyle Turkıye'dekı unrversıtelere kayıtlannı yaptırama- yan türbanlı kız oğrencıler akın akın Kıbns unıversıtelenne gelmektedır Her geçen yıl buradakı sayılan art- maktadır \ OK'un > asağına rağmen, bırakın türbanlı resımlen bır kenara. her turlu e\Taklan kabul edılerek Ak- denız Unı\ er- sıtesı'nekayıt- ları yaptınlı- yorve dersle- re gırmelenne ızmvenhyor Sayın Ece- vıt'ın dedığı gbı yaptıkla- rnınyucedev- ktımıze bır bışkaldırma oduğunu ıd- rzk ederek ve yjıe Cezayır eskıMıllıEğı- tm Bakanı'nın sozlennı ku- lcklanmıza kıpe yaparak br an önce tırbanh oğren- clere "dur" d;nılmelıdır Gunhunyetı- mızın 75 yılını kutlamamıza yakla- şık 9 gunluk bır zaman kaldığı hal- de bunlann bu kadar azmalanna dev- letımız tarafından asla ızın venlme- melı \e buyuk bır temızlık kampan- yası başlatılarak halen okuyan türban- lı oğrencılenn derhal okullan ıle ılış- kılen kesılmelıdır \oksa başımız bu- gunkunden daha çok ağnyacak ve ış ışten çoktan geçmış olacaktır Bızler ılgılılen bır an once göreve çağınyoruz Gelın bu sorunu çozun Bu \atan hepımızın Bu vatanı bır avuç cahıl ınsanın elıne bırakmaya- lım Unıversıtelenmızı türbanlı oğ- rencılere ve yandaşlannakapatahm Doğu Akdcni/ Inrversitesi Ataturkçu Duşunce Klubu Hacettepe Üniversüesi Rektörü ne işyapar? Hacettepe'de okumaya başlamadan önce bu okulla ılgılı tep olumlu şeyler duymuştum, lıse yıllanmda benım ıçın Türkı- ye'dekı en ıyı ünrversıtelerden bınydı Fakat ne zaman kı Ha- cettepe'yı "kazandım'' ışte o an Hacettepe'yı •'kaybettim'"' Benım sorunum okulun hıç temızJenmeyen tuvaletlen Unı- versıte'nm kütuphanesmın tu\ aletınde ne ışıklar çahşıyor, ne de sıfonlar Aynca "son yıllarda" nıvalette sabun goren de oknamış Bunun yanında Bevtepe Kampıısu'nun merkezm- dekı bına olan Edebıyat Fakükesı de deger(sızhk) bakımın- dan tuvaletlerfc aynı sevıyede Son olarak Hacettepe Lnıver- sıtesı tûrban yasağını neden uygulamıyor'' Gazı Ûmversıte- sı Rektöru'nun, ODTU Rektorû'nun \nkara Unıversıtesı Rektörü'nun eğıtım yılı açdışlannda yaptüdan konuşmalar nKd- yada ses bulurken, Hacettepe Onuversıtesınm Rektöru'nun, neden sesı soluğu çıkmıyor"' Turban yasağını uygulamayan Hacettepe ünıversıtesı Rektoru acaba yumurtanın kapıva da- yanmasını mıbeklıyor 9 Banş Ertürk / Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürfi ve Edebiyatı KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behicaka turk.net ÇİZGİLÎK KÂMİL MASARACI H A R B İ SEMİH POROY eız A İ tv ..S€KıZ T/W£5ı / V 5) BULLT BEBEK MRAYÇİFTÇI Ahh '. Yetmiş beşinci yı!a,^arafcızirvrirtn TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 21 Ekim TRAFALGAR DENIZ SAVASI 8USUN, IH&IUZ DONANMASl, FGANStZ -/SPAfJVOL. DONANUASIN1 mAFALGAB ADLI YE/e PB YENPl. NAPOLfON'uN EH&YLe BlXL£f77/Sl- L£N ISPANYOL VE FHANSIZ PONANHALARI (33 GEMı), ISPANYA'NIN &ÜNEYBATISINOA IN61UZ DONAUMASIYLA (27 6EMl^KARŞlLAŞMIçn. AMI- RAL NEL&ON, YONETlMlNDEKl /N&UZ 0ONAAI- MASINI ıf(IYE AYIRM/Ş, /£/ YÖHDEN SALDIK.I- YA SEÇIRMIŞTİ. VlU£HEUV£ YONETTM/NDE/O F8ANSI2-IS?#NYOL DONANM43 SAVUUMA OU RUMUNPA KALMtŞ, IN6lL/2Le/Z'tN *32 POUNDOt OEMEN U2UH MZHZIUJ mPLARlNCAN JÜ/B-" TULAMAMlŞTt. (2.4.OO m ) BU SAI/AÇm,IU6l- UZLER'ıN 443 KAVBlMA KAZŞIUK,FeAH£>Z V6 ISPAHYOLlAR. 4- 4OO /MSAAJ KAYgETMIŞn. PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Pazarkule Edırne Beledıyesı'nın geçen hafta duzenledığı Kı- tap Şenlığı sırasında, bır akşamustu Mimar Sinan'ın SelımıyeCamn'nı, eskı KaraağaçTren istasyonu'nu, dostumTamer Başoğlu'nun yaprb Lozan Anrtı'nı gez- dıkten sonra mıhmandarımız Turhan Geniş, "Sızı bır dehududagoturelım1 " dedığınde, buna pek bır an- lam verememıştık Bır hudut kapısında gorulmeye değer ne olabılırdı kı1 ? Ama o, ısrarını surdurunce, bıraz ev sahıbıne saygıdan, bıraz da çaresızlıkten "Oluıi" demıştık Dunyanın bırçok yennde sayamayacağım kadar çok hudut kapısından geçmıştım Genelde hepsı bır- bırıne benzerdı Daha sınıra ıkı uç kılometre varken bıle bulunduğunuz ulkenın bır sure sonra "bıtece- <J/n/"anlardınız Yol genışlemeye, uzenndekı yonlen- dırme çızgılen belırgınleşmeye, kenarlardakı uyan lev- halan sıklaşmaya başlardı Ağaçlar azalır, bır sure sonra karşıda, belırlı aralıklarla dızılmış kontrol ku- lubelerı gorunurdu Hudut kapılarında resmı gıysılı ınsanlar gorev yapardı Askerlerı, polıslerı, hudut muhafızlannı, gumrukçulerı unıformalarına bakarak ayırırdmız Kapılar, gecelerı dev projektorler, guçlu ışıldaklarla aydınlatılırdı 196O'lı yıllardan başlayarak, Avrupa'da once Bel- çıka, Hollanda, Luksemburg arasındakı sınırlar ar- dına dek açılmış, hudut kapılarındakı kontrol kulu- belen sokulup atılmıştı Sonra, once "Ortak Pazar" ulkelerı olarak ortaya çıkan, daha sonra buyuyerek "Avrupa Ekonomık Topluluğu'na, en sonunda da ye- nı katılımlarla "Avrupa Bırlığı"ne donuşen ulkeler topluluğu ıçındekı sınırlarkaldırılmıştı Buturhaber- lerı duydukça, aklıma hep, once o sınıriarı koymak, sonra da onlan korumak uğruna canlannı veren mıl- yonlarca ınsan gelırdı Avrupa'dakı hudut kapıları arasında belleğımde en buruk anılarla kalmış olanı Batı Almanya-Doğu Almanya arasındakı hudut kapısıydı Almanya Fe- deral Cumhurıyetı ıle ulkenın on bırıncı eyaletı olan Batı Beriın arasındakı kara ulaşımı, duvar yıkılana kadar Alman Demokratık Cumhurıyetı topraklann- dan geçen "transıtyol" uzennde yapılırdı Ozel se- yahat belgesı olmayan araçların bu yolu terk etme- lerı kesınlıkle yasaktı "Doğu" topraklanna gırdığt- nızde renkler, ışıklar, çızgıler bırden değışır, gordu- ğunuz her şey sıze, "farklı" bır dunyaya geldığınızı anımsatırdı Grı unıformalı sınır gorevlılen, hıç gul- meyen, asık suratlı genç ınsanlardı Bılırler, ama her defasında da sorarlardı "A/ereye'" Aldıkları yanıt- lar, doğal olarak hep aynı olurdu "Beriın'e " Bunu duyar duymaz duzeltırlerdı "Yanı Batı Beriın de- mek ıstıyorsunuz " Onlar ıçın Beriın demek, Al- man Demokratık Cumhunyetı'nın başkentı demek- tı, bır sımgeydı Her defasında, ne olur ne olmaz, dı- ye duşunupozurdılerdınız "Entschuldıgung, bıtte! " Gunde bınlerce kez yınelenen, tuhaf, ama tuhaf ol- duğu kadar da acıklı bır oyundu Dokuz yıl once, Beriın Duvan'nın yıkıldığı gece, Ba- tı'ya doğru akan ınsan selının ıçınde o sınır nobet- çılerı de vardı. Tabancalarını, tuifeklerını, şapkaları- nı, ceketlerını artık hıç anlamı kalmamış kulubelerı- ne bırakmışlar, kalabalıklara karışmışlardı "Sı- emens"e, "Audı"ye, "Anel"e, "Chanel"e, "Valentı- no"ya; ın muzlara, buyuk portakallara, tuylu şefta- lılere, bır tuhaf ozgurluğe koşuyorlardı Oysa çok de- ğıl, daha yırmı dort saat once, artık olmayan bu "sı- nır"\ korumak ıçın, ustelık "bır şeyler" korudukları- na gerçekjen ınanarak sılahlannı uzerınıze doğtul- tabılırler, ateş edebılırler, sızı oldurebılııierdı O yıkı- lış gecesı, televızyon ekranlarında onları ızlerken, "Acaba şımdı ne duşunuyohar" sorusu geçmıştı ka- famda Her şey bır anda olup bıtıvermıştı O aman- sız Beriın ayazında, sırtlarına sıvıl bır ceket alacak zamanları bıle olmamıştı insan selı ıçınde, ustlerın- dekı bır ornek gomleklerınden, altlarındakı panto- lonlarının rengınden kolayca tanınıyorlardı Insanın ıçını burkan, huzunlu bır sınır oykusuydu Pazarkule ıse, şımdıye kadar gorduğum hıçbır hudut kapısına benzemıyordu Iner-kalkar sınır ba- rıyerierıne uzanan dar asfalt yol bır park yolunu an- dırıyordu Yolun ıkı yanında, asker elınden çıktığı hemen bellı olan bakımlı ağaçlar, çımenler, çıçek- lıkler vardı. Yolun "Türkıye bıtımı"r\de, ıkı barıyer arasındakı uç beş metrelık "sınır'dan sonra Yuna- nıstan başlıyordu Hudut kapılarının, olmazsa ol- maz, "ateesuvartan", teller, çrtler, dızı dızı kulubeler burada yoktu Çevrede olağandışı hıçbır şey gorun- muyordu Bızı karşılayan, elımızı sıkan astsubaylar, yolun kenannda tufeğıyle nobet tutan esmer yuzlu Mehmetçık, sınınn ote yanından bızım komutanla- rı "rap rap"selamlayan, rahat komutu aldıktan son- ra "Kalımera" dıye el sallayan Yunanlı askerler, her- kes guler yuzluydu Şırın bır hudut kapısıydı Pazar- kule Bu şınn hudut kapısı, ınsanın kafasındakı "sı- nır" kavramını alt ust edıyor, bu guzel doğanın or- tasında, bu çakı gıbı dısıplınlı, guler yuzlu askerle- nn arasında kavramın ıçı boşalıverıyordu iyı kı, gel- mıştık buraya Donerken, "bızden onlara" doğru ıncelerek uza- nan, yeşıllıklerarasından kıvrılarak kaybolan dar as- falt yolun uzerındekı geçıt ıner-/ kalkanna bır kez daha baktım Uzaktan bır çocuk oyuncağını an- dırıyordu. Keşke gerçekten de oyle olsaydı... (Faks:0216-418 8410) BULMACA SEDAT YAŞAYA\ 1 2 3 4 5 SOLDAN SAĞA: 1/ Anadolu"nun guneymde, An- talya Korfezı boyunca uzanan tanhsel bolge 2/ Bu- peygam- ber Etelgalı pa- nltılar venlmış olan bır tür ku- maş 3/Saz. ka- mış Bırkûmes hay\anı 4/ Is- tanbul'unbırıl- çesı Sumer 9 mıtolojısmde sağlık Tannçası 5/Ale- \ı-Bektaşı şaırlennın, tankatlanyla ılgılı şıır- 2 lenne venlen ad Eskı 3 Turkler'de hukümdarla- ra ve hukümdar aılesı mensuplanna venlen un- van 6/ Ankara Tıcaret 6 Odası'run kısa yazılışı Tecrübeh. usta 7/ Ren- g yurn elementının sım- gesı Asuıma, erozyon 8/ Bır nota Bır bağlaç 9/ Epıfız bezınden salgılanan, beyuıde, bağırsaklarda ve kanda bulunan hormon YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Boğa gûreşlennde hayvana mızrakla saldıran atlı ît Un, et \ e bamya ıle yapılan bır yemek Buyük erkek kat- deş 3/ Samanla kanşık tahıl Müstahkem yer 4/ Me^ saj 5/ Mektup, dılekçe, senet gıbı kâğıtlann altma adı- nıyazma Kulak ıltıhabı 6/Lutesyum elementının sım- gesı Endonezya'nın plaka ışaretı LluslararasıÇalış- maÖrgutu'nünsımgesı 7/Tıbet sığırı Karabatmamak ıçın ayağa takılan bır çeşıt orgûlu ayaklık 8/ Kalıtelı bır kahve cınsı 9/ Bır tur çorba
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear